Şaud 2 – Bedenlemenin Dört MEK/MAK’ı Odaktan UzaklaşMak, Tercüme EtMek, OnaylanMak, AlgılaMak

Bedenleme Dizisi – 04 Eylül 2004

Crimson Circle’e (Kırmızı Çembere) sunulmuştur

Ve öyledir sevgili Şambra, toplantımıza geri geliyoruz….aynı zamanda hem öğretmen, hem de öğrenci olduğunuz….neler deneyimlediğinizi ve öğrendiğinizi Şaud’un birçok farklı düzeyinde tartışmak için ayda bir kez enerjilerinizi bizimle birleştirdiğiniz….Yeni Spiritüel Enerji’nin bu sınıfına geri geliyoruz. Biz geliyor ve enerjilerin burada harekete geçmesini sağlıyoruz. Biz, sizi sevmek için ve sizinle şakalaşmak için ve yanıbaşınızda oturmak için geliyoruz.

Biz buraya, kendi sözlerinizi size yeniden geri yansıtmak için geliyoruz. Bunların tümünü yaratan sizsiniz ve olağanüstü olan da budur. Bugün buraya gelen, daha önce hiç yazılmadı, hiç deneyimlenmedi. Bu, size öğrettiğimiz bir şey değildir. Bu, sizin öğrendiğiniz ve bize öğrettiğiniz, ve tüm diğerlerine öğrettiğiniz bir şeydir.

Bu yüzden, kendimizi onurlandırılmış hissediyoruz. Bugüne kutsamalarımızı getiriyoruz. Sevginin ve sizinle olan ailenin kutsamalarını, hatırlamanın kutsamalarını getiriyoruz.

Evet, gerçekten, biz gerçekte kim olduğunuzu hatırlatmak için geliyoruz. Son Şaud’umuzda da sözünü ettiğimiz gibi, o koltukta oturan kişi değilsiniz. Ondan çok daha fazlasısınız. Ehliyetinizdeki kimlik değilsiniz. Ondan çok daha muhteşemsiniz. Siz sadece bir insan değilsiniz….ondan çok daha fazlasısınız.

Bugün burada, burada dinleyenlere ve oturanlara – ya da hatta daha sonra bu mesajı okuyacak ya da duyacak olanlara – bugün burada, semavi ailelerin liderleri olmuş olanlara, geçmişte Kral ve Kraliçe denmiş olanlara, diğer boyutlarda öğretmen olmuş olanlara konuşuyoruz. Ve sonra, Tüm Var Olan adına yine de yeni bir şey öğrenmek için buraya, Dünya’ya geliyorsunuz. Bazen bunu görmüyorsunuz, çünkü buna yanılsamanın sadece bir algısından bakıyorsunuz. Bazen kim olduğunuzu unutuyorsunuz, çünkü sadece bu koltuklarda oturan bir insan olmak daha kolaydır.

Ama biz bugün, o koltukları bırakabileceğinizi anlamanıza yardımcı olmak için geliyoruz ve bazı enerjileri yeniden düzenleyeceğiz. (bazı gülüşmeler) Sadece kim olduğunuzu düşündüğünüzden fazlası olabilirsiniz, onun ötesine geçebilirsiniz.

Sevgili Şambra, burada bir öyküyü paylaşmak zorundayım. Geçenlerde Cauldre, pasif olmakla ve dolayısiyla hepinizin pasif olmasıyla, dünyayı değiştirmek için yeterli şeylerin yapılmadığıyla suçlandı, ortaya çıkmalıydınız, nedenleriniz olmalıydı. Bazı şeyler için savaşmalıydınız. Taraf tutup, yaptığınız iş için bir tutkuya sahip olmalıydınız.

Bunu duyduğumuzda gülmek zorunda kaldık. Ve Cauldre’nin buna tepkisini hissettiğimizde de güldük, çünkü şaşıp kaldı….kafasını kaşıyıp durdu. Ama sonra, ne denli pasif-olmadığınızı, ne çok çalışma gerçekleştirdiğinizi anladı – ve eminiz siz de anlıyorsunuzdur.

Ama siz şimdi farklı türden bir çalışma gerçekleştiriyorsunuz. Bu çalışma, dualitenin Eski savaş meydanlarında değildir. Siz şu ya da bu amaç uğruna savaşmaya çalışmıyorsunuz, çünkü, bildiğiniz gibi, amaç-uğruna savaşmaya başladığınız an, siz de dualiteye katkıda bulunuyorsunuz. Çözüm olduğunuz kadar, sorunun kendisi de oluyorsunuz.

Biz bu enerjiyi, yani taraf tutmanız gerektiğini, özellikle ülkeniz A.B.D.’de yaklaşan seçimlerde hissediyoruz. Oo, bu bize dört yıl önceki bir oturumu hatırlatıyor. Soru ve Yanıtlarınızda “Kime oy kullanacağız” diye sormuştunuz. Ve biz, “Oy kullanmayın. Geride durun. Kısa duvarın arkasında durun. İzleyin” demiştik. Bir süreliğine izleyen olun, çünkü izleyen olduğunuzda, dualiteden çıkarsınız. Siz Yeni Enerji dinamiklerine giriyorsunuz, ve şeylerin gerçekte nasıl çalıştığını ancak o zaman anlayabilirsiniz.

İzleyenler, dünyayı değiştirmek zorunda olmadıklarını anlarlar. O sorumluluğu yüklenmek zorunda değildirler. O büyük bir sorumluluktur. Bazılarınızın bedeninde ağrı ve acıların oluşmasının bir nedeni de, dünyanın tüm sorunlarını üstlenip, dünyayı değiştirmeye çalışmaktır.

Dünya için yapabileceğiniz en büyük şey, herhangi bir liderin dünya için yapabileceği en büyük şey, onu sevmektir, onu kabul etmektir, dünyanın, tam da olmayı seçtiği yerde olduğunu anlamaktır. Her insan, her yaşam formu, tam olmayı seçtiği yerdedir. Ve eğer geri durursanız, bunun gerçekliğini görebilirsiniz. Ve sonra, o anda ne yapmanız gerektiğini bileceksiniz. Gidip herşeyi değiştirmeniz gerekmediğini farkedeceksiniz. Amaçlar uğruna, Şambra, artık kılıcı elinize almak zorunda olmadığınızı farkedeceksiniz.

Pasif mi? Hiç de değil….çünkü siz yeni bir çalışma gerçekleştiriyorsunuz….ön saflardaki çalışmayı…Yeni Enerji’ye girişin öncü çalışmasını….dualiteyi dönüştürebileceğinizin yeni anlayışını…. Eski güç savaşlarının ötesine geçilebileceğini gerçekleştiriyorsunuz. Pasif mi? Hiç de değil….yaşamlarınızda nelere katlandınız….ne meydan okumalara ve zorluklara…ve şu anda da hepsinden daha çok meydan okuyan şeyle karşı karşıyasınız – gerçekte olduğunuz herşeyi olabilmek için, olduğunuzu sandığınız herşeyi nasıl salacağınızla, ve tekrar salacağınızla ve tekrar salacağınızla, şeylerin ötesine nasıl geçeceğinizle karşı karşıyasınız.

Bu, diğer insanlar için değişme potansiyelini oluşturur. Bu, zorlanan bir değişim değildir. Bu, talep edilen bir değişim değildir. Bu, potansiyeli oluşturur. Sizin arkanızdan gelen, sizin yükseliş ayak-izlerini izleyen ve eğer bunu seçerlerse, onlar için bir potansiyeller ziyafeti hazırladığınızı farkeden tüm melekler ve insanlar için daha muhteşemi ne olabilir ki? Siz olasılıklar ve fikirler ve olanaklar hazırladınız. Tüm bu şeylere ipuçları ve rehberlik yerleştirdiniz. Eğer isterlerse bunları seçebilirler. Ve eğer değişmek istemezlerse, öyle olsun. Böylece tam da olacakları yerdeler.

Siz Şambra, değişim işçilerisiniz….ya da değişim oyuncuları, bunu nasıl görmek isterseniz. Şu anda kendi içinizdeki değişimleri etkileyen sizsiniz, çünkü bunu seçtiniz. Siz farklı biçimde yaşamayı seçtiniz, burada, Dünya’da olmanın farklı bir yolunu seçtiniz. Siz “ikinin” ya da dualitenin, savaşan güçlerin ötesine ve yepyeni bir enerjiye, Yeni Enerji’ye geçmeyi seçtiniz. Ve o hâlâ yenidir, oldukça yeni.

Oo, biz bu dizide Yeni Enerji’yle bağlantılı fiziklerin birçoğundan söz edeceğiz….onun gerçekte ne anlama geldiğinden….yaşama nasıl geçirilebileceğinden….ne olduğundan…ve ne olmadığından söz edeceğiz. Konuşacak çok şeyimiz var. Ama bugünkü oturumumuzu, sizin için sadece kutsamalarımızı getirmekle başlatmak istedik.

Kutsamaların enerjisini hissedin. “Kutsamalar” sözcüğünün enerjisini hissedin. Biz, değiştirmeye ya da şifalandırmaya çalışmıyoruz. “Kutsamalar”, size kabul vermek ve sizi onurlandırmaktır. “Kutsamalar”, aktive edilmeyi bekleyen, potansiyel halindeki ya da nötr duran enerjilerdir. “Kutsamalar”, buraya getirdiğimiz, size olan sevgimizdir.

Bugün, sevgili Şambra, burada bulunan konuğumuz yüzünden enerjide biraz bir değişiklik var, çünkü bu konuşan sadece ben Tobias’ın sesi değildir. Sadece Cauldre değildir. Ve sadece, Şaud’da birleşen hepiniz değildir. Bize bugün, geçenlerde…evet, o güzel filmiyle gelen, Ohamah (Tobias bunu O-a-ma olarak telaffuz eder) enerjileri katılıyor. Ve o (he, eril o) oldukça gurur duyuyor. Eğer hissedebilirseniz, onun burada nasıl cakayla dolandığını hissedebilirsiniz.

Bakın…tıpkı ben, Tobias gibi, Oama da insan biçimine girmişti, ve o, bedende olmak nasıl bir şeydir, bilir. Bir bilincin hapisanesinde, öykünüzün içinde, kapana kısılmak nasıl bir şeydir, bilir. O öyküden kendini iradeyle çıkarmanın nasıl bir şey olduğunu bilir.

Bakın…o bir savaşçıydı, en kötülerinden biri….evet, savaşmayı seven bir barbardı….öldürmeyi seven….bunu büyük bir tutkuyla yapan. Ama sonra yaralandı. Yedi yıl taşın üstünde yattı ve onu beslesinler diye, onu rahatlatsınlar diye, yaşantısını sürdürsünler diye başkalarına bağımlıydı. Ve o bundan nefret etti, ve acı doluydu. Ama bu, onun kendisine verdiği bir deneyimdi, ve bu deneyimi de dolu dolu yaşadı.

Oo, bu süre boyunca Ruh’a ÇOK kızgındı, ve insanlığa çok kızgındı, ve bu yedi yıllık şifalanma sürecinde yaptığı herşeye çok kızgındı. Ama o kadar tutkuya sahipti ki, kendini iradeyle şifalandırdı. Bedenini azim ve güçle dönüştürdü. Öyküsünün insanlık sınırlarını dönüştürdü. Öteye geçti. Bağımsız oldu.

Belirli grupların hiç birine dahil olmadı. Kendi yolunu gitti. Kayaların üstünde yatarken, melekleri bir kez bile çağırmadı. Bunu gerçekleştirmek için kendi iradesini kullandı. O bu denli tutkulu…ve bu denli gözüpek…ve bu denli cesur…ve bu denli de aptaldı (kahkahalar).

Ve o gülüyor, çünkü bugün getirdiği bir mesaj var…oo, birkaç mesaj var. Mesajlarından biri, onu öyküsünden çıkartanın, sınırlardan çıkartanın bu irade ya da güç olmasının gerekmediğini şimdi farketmesidir. Belki o zamanlar bunun böyle olması gerektiğini farketti, çünkü 50.000 yıl kadar önce dünyanın anladığı buydu.

Ama sevgili Şambra, o bugün bir mesajla geliyor – birçok mesajından biriyle – iradenin gerekli olmadığı, gücün gerekli olmadığı mesajıyla. Yani bugün çok sesli konuşuyor olacağız, sizin sesinizden, ve Cauldre’nin sesinden, Oama ile…ve evet, lezzet için biraz da Quan Yin. Tüm bu seslerle konuşacağız.

Ve biz Shaumbra, Yeni Enerji’nin, Yeni Enerji’de, gücün güç OLMADIĞI enerjisini size ileteceğiz. Güç, güç değildir….anlıyor musunuz. Hâlâ bilinçte, şeylerin iradeyle ve zorlamayla ve ittirmeyle olması gerektiği kalıbı var. Ve bu böyle olmak zorunda değildir. Şu son yıllarda öğrendiğiniz gibi, bu, kabul vermek ve onurlandırmakla ilgilidir.

Ve bu, Oama’nın getirdiği mesajlardan biridir. Fiziğin gerçekte nasıl iş gördüğünü anlayan Oama, kendi okulunda bu mesajla devam edecek.

Oo, güç kullandığınızda fizik iş görecektir, ama o zaman öteki tarafta da hep bir güç olacaktır. Ah…evet…evet. Eğer şu anda Şambra, içinde bulunduğunuz hassas, yüksek enerjili halden iş görecek olursanız, karşıt bir güç de oluşacaktır. Biz bunun iyi ya da kötü olduğunu söylemiyoruz. Biz sadece, sizi arkadan tekmeleyenin ne olduğunu farkedin diyoruz. (bazı gülüşmeler)

Şu anda, Yeni Enerji, gücün OLMAMASIYLA ilgilidir. Oo, enerji vardır. Dinamikler, vardır. Tutku, tümüyle deneyimlenebilir, yaratıcılık, tümüyle ifade edilebilir. Ama, bunları iradeyle zorlamak zorunda değilsiniz.

Biz burada Şambra enerjisine bakarken, birçoğunuzun bu noktaya disiplinle, azimle geldiğini görüyoruz. Siz bizim, Yeni Enerji’de güç yoktur dediğimizi duyuyorsunuz….Yeni bir güç, hiç gücün olmamasıdır. Başınızı kaşıyor ve diyorsunuz ki. “Bu oldukça zayıf, içeriği ya da temeli olmayan bir şey gibi geliyor kulağa”….evet, çünkü siz herşeyi zorlamaya çok alışıksınız. Ve bu işe yaramıştır.

Ama ne farkettiniz? Tam bir şeyi zorlarken, zorlanacak başka bir şey daha çıkıyor ortaya. Artık bu oyundan bıkmadınız mı?

Bu arada, Oama’nın bugün geldiğini eklemek zorundayız. Ve bu söylenenlere onun da sesi ekleniyor. Bu yüzden ben, Tobias, söylenecek bazı şeylerin sorumluluğunu almadığımı burada eklemek durumundayım. (kahkahalar) Ben feragat ediyorum, çünkü burada harmanlanmış bir ses söz konusu. Ve burada şunu da söylemek zorundayım ki….bugün soru sormak için ayağa kalkanların da farkında olun. (yoğun kahkahalar)

Böylece sevgili dostlar, Yeni güç, güçsüzlüktür. O doğal olarak gelir, ve kolaylıkla gelir. Ve yaşamınızda güç ve disiplin, ve tüm bu yapıyı kullanıyorsanız, bunu bırakmak zamanıdır….tabii bu şekilde devam etmek istemiyorsanız. O size O KADAR yumuşak ve dingin, ama yine de yüksek bir enerjiyle gelebilir ki. Söylenenlerde bir çelişki olduğunu düşünebilirsiniz. Güçleri itip kakmadan yaşam nasıl heyecanlı ve doyumlu ve enerji dolu olabilir ki? Bu, kulağa nötr, yansız geliyor. Bu, kulağa cansız geliyor.

Ah sevgili Şambra, bunun oldukça farklı olduğunu göreceksiniz. Yeni Enerji’nin öyle bir fiziği var ki, paradigmayı değiştirir, herşeyi değiştirir, daha önce hiç farkında olamadığınız biçimde, güç ve itip-kakma kullanmadan doyum içinde olabileceğinizi söyler. “Peki ama trafikle nasıl başa çıkarım? Ofiste nasıl başa çıkarım? Güçler beni hep çekeleyip duruyor. Kendimi korumak için benim de onları itip-kakmam gerek” diyorsunuz.

Kendinizi neye karşı koruyacaksınız? Neye karşı? Korktuğunuz nedir? Hisler mi? Yeniden hissetmekten mi korkuyorsunuz? Bırakın o güçler doğrudan size yönelsinler. Eğer size saldıracak gibi hissediyorlarsa, bırakın saldırsınlar, çünkü izin verdiğiniz zaman, ve onlar sulanan ağızlarını açtıkları zaman, ve dişlerini size geçirip de sizden bir ısırık aldıkları zaman, hiçbir şey olmayacaktır, çünkü siz farklı bir düzeydesinizdir….anlıyor musunuz….farklı bir enerjide.

Onlar dualite içindeler. Zayıf olanlardan besleniyorlar. Hâlâ savaşanlardan besleniyorlar. Kimin daha iyi savaşçı olduğunu görmek istiyorlar. Bırakın size yönelsinler. Hava gibi olacaksınız. Buharlaşıp yok olacaksınız, ve onlar beslenecek bir şey bulamayacaktır. Ve bir başkasına gidip, ondan bir ısırık alacaklardır.

Böylece Şambra, şunu anımsayın – Yeni güç, güçsüzlüktür. O “olmak-sızlık“tır. O, şu “halt”la ilgili filmin içerdiği – eğer gidip de görürseniz – bir dinamik ve fiziktir (“What the Bleep Do We Know?” (Biz Ne Halt Biliyoruz Ki?) adlı filmden söz ediyor). Neden “halt” kelimesini kullanmışlar ki? Oama, ben olsam tam kelimesini kullanırdım, diyor. (kahkahalar)

Biz gerçekten ne biliyoruz? Çok şey….ama daha öğrenecek çok şey de var. Bu Yeni Enerji’nin – ve Eski Enerji’nin – fiziğinde öğrenecek daha çok şey var; şeylerin gerçekten nasıl iş gördüğünün tüm anlayışı….maddesel düzeyin ötesine geçtiğinizde şeylerin nasıl iş gördüğü….onların, Oama’nın “Alan” dediği yerde nasıl iş gördüğü.

Alan, maddesel enerjilerin ötesinde, atomların ve protonların ve nötronların ve elektronların ve tüm bu şeylerin ötesinde olan tüm enerjilerdir. Bunların tümü Alan’a gelen tepkilerdir. Bunlar tepki veren enerjilerdir….enerjilerin realiteye (gerçekliğe) girip çıkmasıdır. Onlar bunu yapar. Onlar bunu her zaman yapar.

Elementler – atom-altı parçacıklar – gerçekliğe girer ve çıkarlar. Bir an görünebilir ve keşfedilirdirler….bir sonraki an kaybolurlar. Nereye giderler? Başka boyutlara giderler. Fiziksel gözün – ve o kaba elektronik aletlerin – onları ölçemiyor olması, orada olmadıkları anlamına gelmez.

Peki bu sizinle ilgili ve gerçekle, kim olduğunuz gerçekliğinizle ilgili size ne söylüyor Şambra? Farketmediğiniz ve siz olan hangi sizlerden söz ediyor?

Peki, bugün, kendimizi sıkıca ve derinlemesine Şimdi anına topraklamakla başlıyoruz. Herşeyin başladığı yer burasıdır…tam burası. Soluyabilirsiniz. Düşünebilirsiniz.

Oama’nın bir deyişi var, ve biz bu tarafta bu deyişe gülüyoruz. Düşünmekten vaz geçip yaratmaya başlamayı öğrendiğini söylüyor. Arada büyük bir fark vardır, bildiğiniz gibi. İnsanlar, yine güç kullanarak durumlardan kurtulma eğilimi gösterirler. Oama düşünmekten vazgeçip, yaratmaya başlamayı öğrendi. Düşünmek onu yavaşlattı. Düşünmek, engellerden biriydi. Herşeyi kafanızda düşünüp taşınmak, labirentten dışarı çıkamayan fare gibi olmaktır.

Siz hâlâ kafanızdasınız. Siz hâlâ kafanızdasınız. Onun Şimdi anına gelmesine izin verin. Şimdi anına o kadar sıkı topraklanalım ki, ayaklarınızı hissedebilin…oturduğunuz yeri hissedin….kollarınızı ve bacaklarınızı ve yüzünüzü hissedebilin…saçınızı hissedebilin….soluğunuzun sığ mı yoksa derin mi olduğunu hissedebilin.

Sıkıca Şimdi anında olduğunuzda farkedersiniz bir odada olduğunuzu….çoğunuzun başka insanlarla olduğunu…bazılarının değil….odada gürültüler olduğunu. Geçmişte bu değişik hale girip, kendinizi gürültüye kapatmaya çalıştınız. Neden? Onlar oradadır. Onlar gerçekliğinizin ve Şimdi anınızın parçasıdırlar. Bedeninizin bazı bölgeleri rahatsız olabilir. Buna güçle karşı koymaya çalışmaktan vaz geçin. Bedeninizin bazı bölgelerinin rahatsız olduğunu kabul edin.

Sıkı sıkıya Şimdi’de olun….Şimdi’ye odaklanmış….Şimdi’de mevcut….Şimdi’deki herşeyi hissederek…Şimdi’de beden ve zihin olarak….ve Şimdi’de Ruh, Can olarak….hemen burada, bu yerde…tam olduğunuz yerde….zamanın tam şu anında…uzayın içinde bulunduğunuz bu bölümünde….şu anda sizin bir fotoğrafınızı çekiyoruz….şak, tam burada, Şimdi’de.

Burada başlar. Şimdi’de başlar. Ve bunu asla unutmayın. Eğer Şimdi’de değilseniz Alan’a ulaşamazsınız…boyutsallığın koridorlarına ulaşamazsınız, çünkü sizi dışarı atacaktır. Sizi bir tür rüzgar tüneline atacaktır. Sizi bir dengesizlik haline atacaktır. Siz şu anda buradasınız. Şimdi’nin çapasının bu kaynağından, başka boyutlara genişleyebilirsiniz.

Bunu nasıl gerçekleştirirsiniz? Oo, güç kullanarak değil ve düşünerek de değil. Başka boyutlara geçtiğinizi düşünemezsiniz. Bazen bunu güç kullanarak yapabilirsiniz ama, yapmaya kalktığınızda eşit ve karşıt bir güç oluşur. Bu, izin ve kabul vermekle ilgilidir. Bu, sadece fiziksel bedeniniz olmadığınızı bilmekle ilgilidir. Siz bu yaşamda bu kimliğinizle sınırlı değilsiniz. Bu, kendinize izin vermekle ilgilidir.

Ben, Tobias, tümüyle Şimdi’de mevcut olmak için kendime izin veriyorum, ve bu sadece insanlık gerçekliğini, sadece insanlık yanılsamasını (illüzyonunu) değil, tüm diğerlerini de içerir. Ben kendime burada, Dünya’daki Şambra ile birlikte olmak kadar, meleksi alemlerde de olmaya izin veriyorum. Ben kendime bütün ve genişleyici olma iznini, alemlerden ve boyutsal düzeylerden uçup gitme iznini veriyorum. Ben, Tobias, kendime Tobias olmaktan daha fazlasını olmaya, uzun, çok uzun bir zaman önceki bir yaşamında olduğu veçheden çok daha fazlasını olmaya izin veriyorum. Ben kendime, olduğum herşeyi ve olabileceğim tüm potansiyelleri, ve ifade etmeyi seçtiğim tüm ifadeleri olmaya izin veriyorum.

Bunu kendiniz için de söyleyebilir misiniz Şambra? Tümüyle Şimdi’de demirli olmaya…nerede olduğunuzu ya da kim olduğunuzu reddetmeden…ve sonra ötesine geçmek, uçmak için kendinize izin verebilir misiniz?

Alan dediğimiz şeyde ilerlemeye başlamak için gittiğimiz yön budur. Bazıları Alan’a “kozmik ağ”, “iç-içe-örülmüş ağ”, “kuşak” diyor. Ona verilen çok, birçok ad var. Bu bir kaynak enerjisidir. Yeni farkındalıklara ve anlayışlara geldiğiniz yer burasıdır. Bunların bazılarından bugün söz edeceğiz. Dönüşüme uğradığınız yer burasıdır. Burası….oo, insan zihninizin şu anda hayal bile edemeyeceği biçimlerde genişleyeceğiniz yerdir.

Alan…”kuşak”….bu noktada enerjinin gerçekten Alan’da nasıl iş gördüğünü anladıkça…..oo, bu Oama’nın, okulunda çok ayrıntılı olarak anlatacağı bir şeydir. Alan, Şambra, Yeni Enerji’nin geçip geldiği yerdir. Ve bu kaynak enerjisine ulaşabilmekle, siz de Yeni Enerji’ye sahip olursunuz…Yeni Enerji’ye.

Onunla çalışmak olağanüstüdür. Biz burada, bizim tarafta onunla biraz çalıştık, aslında onu size hazırlamaya çalıştık. Ve o her türlü tanıma meydan okumaktadır. O, şimdiye dek ilk kez Yeni Enerji’dir.

Alan’dan (bakınca), buraya, Dünya’ya yaptığınız tüm yolculuğu anlayabilirsiniz – sözünü ettiğimiz anımsamaları – Atlantis günlerinde, Tien Tapınakları’nda ilk kez nasıl karşılaştığımızı, boyutlar-ötesi gerçeklikleri nasıl araştırdığımızı anlayabilirsiniz Şambra. Onu anımsıyor musunuz? Birlikte nasıl oturduğumuzu ve konuştuğumuzu anımsıyor musunuz….onlarcamız ve binlercemiz….boyutlar-ötesi gerçekliklerden konuştuğumuzu…yerimizi, tapınağımızı alabilip….onları başka boyutlara nasıl kondurabildiğimizi…bir anlamda nasıl sakladığımızı anımsıyor musunuz?

Oo, bunu bugün yapmazdık. Tapınaklarımızın Şimdi anında çok mevcut olmalarını sağlardık. Ama o zamanlar onları saklamak gereksinimi vardı. Görünmeme gereksinimi vardı. Sis gibiydi. Şeffaftı (transparandı).

Alan vasıtasıyla gerçekten anlayabilirsiniz. Akaşik kayıtlara gitmeyin. Onlar Alan’la kıyaslandığında sınırlıdırlar – bunlar iki farklı, tümüyle farklı konulardır. İlk kez toplanıp da birlikte olduğumuz, birlikte bir yolculuğa çıkacağımızı söylediğimiz zamanları Alan’da anımsayabilirsiniz. Dünya üzerindeki ve diğer yerlerdeki gerçekliklerle ilgili tüm bu şeyleri araştırıp öğrenecek ve deneyimleyeceğiz. Biz bu tamamlanma zamanına birlikte geleceğiz.

Alan’da…..bir an için, içinde oturursunuz. Bir anı dalgası gelecektir. İkibin yıl öncesinin Yeshua zamanından olan çok kişi var aranızda. Bazılarınız tam oradaydı, tam o Kutsal Topraklar’da. Bazılarınız da Dünya’nın başka yerlerindeydiniz ve Mesih bilincinin, tanrısal olanın tohumlarını ekiyordunuz. Bu anıları Alan vasıtasıyla anımsayıp hissedebilirsiniz. Ama aynı zamanda bu Şimdi anında da mevcut olduğunuzu anımsayın….her iki yerde de olabilmeniz ilginçtir.

Şimdi bu yaşamda Dünya’ya, bu değişim zamanına, bu Yeni Enerji zamanına gelmeyi neden seçtiğinizi Alan’da anımsayabilirsiniz. O sizin şimdi buraya gelme nedenlerinizin tümünü, neden Dünya’da olduğunuzu anımsamanıza yardımcı olur. Öykünüzün sadece bir öykü, sınırlı ama harika bir öykü olduğunu Alan’dan görebilirsiniz. Şimdi onu geçip, ötesine genişleyebilirsiniz.

Herşey, sıkı sıkıya bilinçli olarak Şimdi anında mevcut olmakla başlar….ve biter. Buna benzer başka bir şey yoktur, buna benzer hiçbir şey yoktur. Enerjilerin nasıl iş gördüğünü görebilmek için, bu noktaya gelebilmek için, bir sonraki adımı atabilmek için, tüm o başarılı yaşamları nasıl planladığınızı görebilmek için, Alan’da o harika izleyen de olursunuz. Alan’ın enerjisinden, şu anda dünyanızda olan biteni de izleyebilirsiniz.

Bu geçtiğimiz ay Şambra, yüksek enerjilerle doluydu, bir dolu değişimlerle, yaşamınızda olan bir dolu şeyle. Oysa siz Ağustos ayının tatil ve gevşeme zamanı olduğunu sanıyordunuz. Ve bu, Dünya’da ve yaşamlarınızda çok, çok hareketli bir aydı. Ve bu birkaç ay daha devam edecektir. Aslında daha da kızışacaktır.

Oo, ama Şambra, siz Alan’dasınız. Siz, aynı zamanda Şimdi’desiniz. Bu, enerji dolu olabilir. Zor olmak zorunda değildir. Oo, çevrenizdeki dünya, Bahamalar’da ve Birleşik Devletleriniz’in güney bölgelerinde birbiri ardına gelen kasırgalarla, kendi devinimlerinden geçiyor. Buralarda olan bitenin gerçekte ne olduğuna Alan’dan bakın.

Burada olan, Atlantis’deki Eski Enerjilerinizin, Azura-tamu enerjilerinin, adaların en büyük rüzgarlarıyla ve yağmurlarıyla temizlenip arınmasıdır. Bu rüzgar ve yağmurlar, Atlantis’in önceki iki merkezini, yani Küba bölgesinin çevresinde olanları ve Atlanta bölgesinin çevresinde olanları silip süpürecektir. Ve Eski Enerjileri temizleyecek ve arındıracak ve salıverecektir. Bunun bu şekilde olması ne büyük mutluluktur! Bu rüzgar ve yağmurlar, salıveren bir enerji getirecektir, böylece hapsedilmiş enerjiler yepyeni bir biçimde geri gelebilecektir.

Gelecek aylarda – oo, özellikle de kendi dönüşümlerinden ve yeniden-dengelenmelerinden geçen – Orta Doğu ülkelerinde bir dizi olaylar görmeye devam edeceksiniz. Geçenlerde orada kızışan eylemleri gördünüz, ve bu sürecektir.

Bunu geçenlerde Rusya’daki bir dizi olayda da gördünüz, zira bu ülke şimdi gerçek bir – sizin deyiminizle – şifaya, ama enerjilerin gerçek anlamda yeniden birleşmesine hazırdır. Orası çok derin yaralanmış bir bölgedir. Ve biz, oldukça yakın bir gelecekte Cauldre ve Linda’yı – ve bazılarınızı – oraya götüreceğimizi açıklamak için burada bulunuyoruz. Orası artık hazırdır. Göreceksiniz…..evet…. bu ülkede yeniden meydana gelecek büyük değişimlerin çok güçlü potansiyellerinden konuşmuştuk, bazıları Atlantis’in diğer merkezleriyle, diğer iki merkeziyle ilgili olacaktır, bazıları da sadece Dünya’nın genel yeniden-dengelenmesi ve yeniden-yapılanmasıyla ilgili olacaktır.

Ama bunun sizi etkilemesine izin vermek zorunda mısınız? Sizden enerji çekmesine izin vermek zorunda mısınız? Oysa izleyen olabilir ve herşeyin nasıl olması gerektiği gibi olduğunu görebilirsiniz. Dram’lara kapılmak zorunda mısınız? Ya da, kendi egemenlik alanınızda, kendi güvenli enerjinizde olabilir misiniz? Diğer insanlar için, arkadan gelenler için, öğretmenleri arayanlar için bir ışık sütunu vardır.

Yani Şambra, Şimdi’de odaklanmış halde kalıp, oradan açılmakla ilgili çok şey söz konusudur. Evet, gelecek birkaç ay içinde tüm çevrenizde değişimler olacaktır. Evet, hassas olduğunuz için bunlardan bazılarını hissedeceksiniz, ama Şimdi anında nasıl olabileceğinizi de anlayın. O derin nefesi alın. Alan dediğimiz o şeye bağlanın. Bunun fiziğiyle ilgili daha konuşacağız. Şu anda, dualiteyi dönüştürmüş, diğerleri için de var olan Yeni Enerji’de bulunan muhteşem bir insan melek olarak Dünya’da olun.

Böylece Şambra, bugün, bedenlemenin Dört “MEK/MAK”ı dediğimiz şeyden söz etmek istiyoruz. MEK/MAK’lar, Bedenlemenin Dört MEK/MAK’ı…..bunlar, içinden geçtiğiniz şeylerdir. Bunlar, özellikle de son 30 günde ortaya çıkan meydan okumalardır. Ve siz bunlar hakkında konuşmak istediniz, paylaşmak istediniz, önünüze koymak ve diğer insanlar için de ulaşılır olmasını istediniz….üzerinde çalıştığınız dört alan. Biz bugün biraz bununla ilgili konuşmak istiyoruz.

İlki, ilk MEK/MAK, ODAKTAN UZAKLAŞ-MAK’tır….odaktan uzaklaşmak. Oo Şambra, hemen şimdi rotanızı tutun. Rotanızı kendiniz için tutun. Rotayı zorlamayın. Sadece rotada kalın. Rotada olun.

Odaktan uzaklaşmak şimdilerde o kadar kolay ki….haberlerdeki olaylar yüzünden….aile yüzünden….sevdikleriniz….hatta kendi zihniniz yüzünden. Siz enerjileri çektiğiniz ve tanrısallığınızı çektiğiniz noktadasınız, bu harika noktadasınız. Ama şu anda, odaktan uzaklaştıran şeyler kızışıyor. Sanki çok şey sizi alıp götürüyor. Onlar sizi çekip almaya – öyle değil mi? – işi zorlaştırmaya çalışıyorlar. Tam ilerleme kaydettiğinizi, ya da daha derin içgörüler edindiğinizi düşündüğünüzde, odaktan uzaklaştıran şeyler devreye giriyor.

Bu, şu anda yaşamınızdaki herhangi bir şey olabilir. Bir an durun. Yaşamınızı izleyen olarak, odaktan uzaklaştıran şeylere bir bakın….hiç yoktan ortaya çıkıveren bir şeye….hiç planlamadığınız bir şeye….bir olaya…bir deneyime…bir insana….belki de sevdiğiniz birinin sağlık sorunu….bir iş durumu…bir para durumu….odaktan uzaklaştıran bir şey.

Kafanızda, “Bunu yapmalı mıydım, emin değilim. Acaba enerjilerimi daha normal olmak için harcasa mıydım. (bazı gülüşmeler) Bütün bunlar beni nereye götürüyor merak ediyorum ve bunların tümü sinirime dokunuyor” diyen küçük bir ses de var. Şambra, bunlar sadece odaktan uzaklaştıran şeylerdir. Rotanızda kalın.

Onların orada olma nedeni, sizin değişimlerden geçmenizdir. Ve tüm çevrenizdeki enerjiler buna çekiliyorlar. Onlar size çekiliyor ve bu yüzden de sizi odağınızdan uzaklaştırıyorlar, çünkü size neler olduğunu merak ediyorlar.

Bir anlamda, daha önce de söylediğimiz gibi, bu bir sınavdır. Sizin neden meydana geldiğinizi görebilmek için sizi sınıyorlar. Onlar sizin kendi yiğitliğinizin derinliklerini ve kendi anlayışınızın derinliklerini sınavdan geçiriyorlar. Onun için de yaşamınızda birden ortaya çıkıveriyorlar. Onlar kötü şeyler olarak bulunmuyorlar yaşamınızda. Onları oraya Tanrı yerleştirmedi. Biz kesinlikle yerleştirmedik. Onlar doğal oluşumlardır.

Siz bir enerji formundan bir diğerine geçerken, bu, çevrenizdeki biçimlerin tüm enerjilerinin bir şekilde karşılık vermesine neden olacaktır. Bir anlamda, kendi işlemlerinizden ve geçişlerinizden geçerek Yeni Enerji’ye girerken, çevrenizdeki herşeyin minik çıngırağını ya da belki de alarmlarını devreye sokuyorsunuz. Onlar yaşamınıza geri gelecektir. Sizi kasten odağınızdan uzaklaştırmak amacıyla değil, ama olan biteni anlamak için, sizin nasıl olduğunuzu anlamak için geri geleceklerdir.

Odaktan uzaklaştıran şeylerin sizi geri çekmesine, ya da kendinizi kötü hissetmenize, ya da enerjinizi almasına izin vermeyin. Bunların size gelen doğal tepkiler olduğunu anlayın.

Global bir biçimde de odaktan uzaklaştıran bu şeyler olacaktır, çünkü önünüzdeki üç yıl, Dünya’da büyük, büyük değişimlerin olacağı bir zamandır. Biz felaketler demiyoruz. Biz değişim diyoruz…enerji değişimleri….titreşimsel enerjiden, genişleyen enerjiye doğru büyük değişimler…büyük değişimler….bir kuantum sıçrayışı.

Siz kuantum sıçrayışını gitgide daha fazla duyacaksınız, ve sadece bizden değil. Her köşeden gelecektir. Bilimden gelecektir. Dinlerden gelecektir. Sosyal alanda çalışanlardan ve hükümetlerle iş görenlerden gelecektir – kuantum sıçrayışı, tekrar ve tekrar. Böylece, bu değişimler olmaktayken, metamorfoz olmaktayken şu anda dünyada olan nedir, odaktan uzaklaştıran şeyler devreye girmektedir. Değişimler devreye girmektedir.

Böylece Şambra, ilk MEK/MAK, rotada kalmaktır. Odaktan uzaklaştıran şeylerin sizi altetmesine izin vermeyin. İzleyen olun. Onların orada olduğunun farkında olun, ama rotada kalın.

Bedenlemenin ikinci MEK/MAK’ı, TERCÜME ET-MEKtir….tercüme etmek. Şimdi, bu ilginç bir fenomendir, çünkü şu anda hem içinizde, hem de çevrenizde türlü şeyler olageliyor. Siz onları hissediyorsunuz. Onlar hakkında kahrolası her an bize şikayette bulunuyorsunuz! (kahkahalar) Onların orada olduğunu biliyorsunuz. Tüm çevrenizde bir şeylerin olmakta olduğunu biliyorsunuz. Oo, ve bazı günler kendinizi çok dengeden-çıkmış ve keyifsiz hissediyorsunuz.

Bir bilgi fazlalığının gelip size yüklendiğini biliyorsunuz. Bize, yüklemeyi hissettiğinizi, ama ne olduğunu bilmediğinizi söylüyorsunuz. Anlayamıyorsunuz. Ve sorun da burada – tercüme etme sorunu. Zihniniz hâlâ, hepiniz tarafından, bilgiyi tercüme eden öncelikli kaynak olarak kullanılıyor. Gelmekte olan bilgi, zihin yoluyla kolaylıkla tercüme edilemez. Zihnin kapasitesi buna müsait değildir.

Bu, Eski bir bilgisayara, çok yüksek-düzeyli, ileri bir yazılım sistemini, yepyeni bir bilgisayar programını yüklemeye çalışmak gibi olacaktır….anlıyor musunuz. Bilgisayar çipleri ve donanımı, bu yepyeni yazılım sistemini nasıl tercüme edeceğini (okuyacağını) bilemeyecektir. İşte, içinden geçtiğiniz tam olarak budur. Gelen herşeyi nasıl tercüme edeceğinizi bilemiyorsunuz.

Şimdi bir an durun. Düşünmeyi bırakın. Bir an durun ve sadece hissedin. Enerji hareketini, devinimini hissedin. Onu anlamaya çalışmayın.

Biz burada size bir şey yüklüyoruz. Oo, bu arada bugünkü tüm gevezelik, sizi odağınızdan uzaklaştırmak içindir. (bazı gülüşmeler) Burada çok daha başka şeyler oluyor. Şu anda size yükleme yapıyoruz. Onu kavramaya çalışıyorsunuz. Anlamaya çalışıyorsunuz. Ve başaramıyorsunuz. “Bir yükleme yok herhalde. Kendimi kandırıyor olmalıyım” diyorsunuz. Ah….kuşkular devreye giriyor, değil mi?

Zihin, insan zihni, size gelen yoğun boyutlar-arası bilgiyi tercüme etme yeteneğine şu anda sahip değildir. Onun orada olduğunu biliyorsunuz, değil mi? Ama onunla ne yapacağınızı bilmiyorsunuz. Onu nasıl ifade edeceğinizi bilemiyorsunuz. Onu o küçük sevimli kutularınıza ve bölümlerinize, küçük hapishanelerinize nasıl yerleştireceğinizi bilemiyorsunuz.

Böylece o neredeyse farkedilmiyor. Tıpkı rüzgar gibi içeri akıyormuş, sonra hemen yine dışarı akıp gidiyormuş gibi hissediliyor. Ah, ama bu hiç de olmuyor. O, dışarı akıp gitmiyor. O, yapılanıyor. O, siz onu anlayabilene dek depolanıyor.

Peki, bunların tümünü nasıl anlarsınız? Eğer zihinle olmayacaksa, tercümeyi nasıl yaparsınız? Ah…bu tanrısal merkezle….tanrısal akılla…kalbinizle…ruhunuzla…. ne ad vermek isterseniz verin…onunla gerçekleştirilir. “Peki ama nerede o? Nerede o? Onu nasıl tanımlarım?” diyorsunuz.

Ah….düşünmeyi bırakın! O oradadır ve hep oradaydı. O “tanrısal tercüme etme sistemi” diyeceğimiz şey, hep yerindeydi. Aslında siz Dünya’dayken o hiç kullanılmadı. O oradadır. O oradadır.

Onu nasıl aktive edersiniz? Sadece izin verin. İhtiyacı olan tek şey budur – sizin izniniz. Siz hükümdarsınız. Kendi krallığınızın yöneticisi sizsiniz. Çalışmaya başlaması için ona izin verin. Bırakın, sizin adınıza çalışmaya başlasın.

Şimdi, başlarda zihin devreye girmeye çalışıp, “Kontrolü bana bırak. Tüm bilgiyi bana yolla. Ona ben sahip olmak istiyorum. Öykümü daha da genişletmek, büyütmek istiyorum” diyerek mücadeleye girecektir. Şambra, zihninize geriye çekilmesini söyleyin. Dinlenmesini söyleyin. Aslında onu bir aylık bir süre için tatile gönderin.

Tercüme işini şimdi bu tanrısal akıl sisteminin yapmasına izin verin. Bunu nasıl gerçekleştirirsiniz? İzin verin. Bırakın, bu muazzam miktarlardaki bilgiyi tercüme etmeye başlasın.

Bazılarınız….onun orada olduğunu biliyor. Onu çizmeye çalışıyorsunuz. Onu resmetmeye çalışıyorsunuz. Onu şiirle ya da müzikle yazmaya çalışıyorsunuz. Ve bu harikadır….buna devam edin, çünkü bu, bu bilginin tercüme edilmesine izin vermektir. Bu size o an bir anlam ifade etmeyebilir, çünkü anlamak, zihinsel bir şeydir. Ama siz onunla çalıştıkça, devreye girmesine izin verdikçe, ondan korkmadıkça, o orada olacaktır. Onu kullandıkça bir fark göreceksiniz.

Zihniniz uyumlanacaktır. Zihinle ilgili bir şey de budur – çok uyum sağlar. Uydurduğunuz o muazzam öyküleri yaratabilir. Çok uyum sağlar, onun için de uyum sağlayacaktır. Ve o zaman, tercüme etme işlemine yardımcı olmak için devreye girecektir. Ve, boyutsal alemlerden gelen tüm bu bilgiler, o zaman zihin tarafından sindirilebilecektir.

Ama şu anda, zihin başlı başına bunun sorumluluğunu almış haldedir. Bunun sizi açmaza soktuğunu biliyoruz. Bu tanrısal aklın parametreleri nelerdir, tam olarak bilmek istiyorsunuz. Bunu salmak zorundasınız. Kendinize ve tanrısallığınıza güvenmek zorundasınız…bize değil…herhangi başka birine değil…sadece kendinize. Tercüme başlayacaktır. Enerjilerin içsel devinimini hissedeceksiniz.

Ve yine zihin devreye girip onu anında kavramaya ve tanımlamaya çalışacaktır. Bir süre bunu salıverin. Bu bilginin, uygun biçimde birçok düzeyinizden geçerek şimdiki gerçekliğinize ulaşması gerektiğini anlayın. Ve o zaman şu “haa..” ya da “ah..” anlarından birini yaşayarak anlamaya başlayacaksınız.

Şimdi, bunu başkalarına anlatmak zor olacaktır. Belki de şu anda bunu hiç denememek en iyisidir, çünkü bunlar öyle kavramlar olacaktır ki, en büyük kuantum fiziği ve yaratıcılık ve spiritüellik kavramlarının temelini oluşturacaktır. Siz yeni anlayışlara geleceksiniz. Bunu hemen açıkça ifade etmeye, söylemeye çalışmak zorunda değilsiniz. Sadece sindirin.

Böylece, bilginin böyle tercüme edilmesinin, bedenlemenin ilginç yanlarından biri olduğunu söylemek zorundayız, çünkü siz herşeyi içselleştiriyor olursunuz. Ama yine de, “Başa çıkılacak tüm bu sistemler nerede?” diyorsunuz. Onlar oradadır, ama bu, zihnin Eski sistemi değildir.

Ve şimdi üçüncü MEK/MAK’a geçelim. ONAYLAN-MAK….onaylanmak. Şambra, şu anda, Şimdi’nin bu güvenli enerji anında birlikte otururken, SİZ HER YANITI BİLİYORSUNUZ. Siz her yanıtı biliyorsunuz. Sorunun bir bölümü kendinizden kuşku duymanızdan kaynaklanıyor, bu yüzden de tüm çevrenizdeki dualite dünyasında onay arayışına giriyorsunuz.

Yeni Enerji boyutlarında ve gerçekliklerinde yanıtı biliyorsunuz. Ama sonra, Eski Enerji dualitesinde onaylanmak istiyorsunuz. Ve biz burada büyük bir çelişkiyle karşı karşıyayız, değil mi? Bunlar birarada iş görmez. Tüm bu yeni şeyler yaşamınıza giriyor. Tüm bu yeni duyumsamalar ve hisler oluşmaya başlıyor, ama kuşku – sizi, o Yeni Enerji sizi, Eski Enerji dualitesinden ayıran o kuşku köprüsü – bu kuşku köprüsü oraya geri gidip onay arıyor. Onayı, çevrenizdeki insanlarda arıyorsunuz. Onu, olaylarda, belirli olaylarda, yaşamınızda arıyorsunuz.

Oo, tüm o harika içgörülere, yaratıcı gerçekleştirmelere sahipsiniz. Ama diyorsunuz ki, “Ama şimdi, bunun belli bir biçimde tezahür ettiğini görmem gerek.” Onu dualiteye getirmek için kendinizi sınıyorsunuz. Onay için dualiteye gidiyorsunuz. Ve bunu yapmakla dengesizliğe düşeceksiniz.

Siz şu anda her yanıtı biliyorsunuz. Ve, bildiğinizi de biliyorsunuz, değil mi? Bu o histir. Bu, içinizdeki o biliştir. Ama sonra, ondan kuşkulanıyorsunuz. Değerini indirgiyorsunuz.

Şambra, Şimdi anında kalın, Tanrısal Şimdi’de. Nefes alın ve o yanıtın dışarı çıkmasına izin verin. Bu yaşamınızda, dünyaya gelmeden önce, her bir yanıtı potansiyel olarak kendinize vermediğinizi mi sanıyorsunuz…her bir potansiyelin yanıtını? Yol üstünde ihtiyaç duyacağınız her aracı ve kaynağı “önceden-gömdüğünüzü” söyleyebilirsiniz, böylece o noktaya ulaştığınızda, bu araç ve kaynaklar ortaya çıkacak ve sizin kullanımınıza hazır olacaktı. Siz yanıtı biliyorsunuz.

Şimdi, yanıt, insan halinizin olması gerektiğini düşündüğü yanıt olmayabilir, ama o oradadır. Hatta bazen yanıt, başka bir soruyu oluşturacaktır. Aslında yanıt, aynı paketin içerdiği birçok yanıt olabilir, ama o oradadır. O şu anda oradadır.

Onay aradığınız zaman, kuşku köprüsünden geçip de dualiteye geri gitmeyi bırakın, çünkü onu orada BULAMAYACAKSINIZ. Aslında dualite, gerçekleştirdiğiniz Yeni Enerji çalışması için ASLA size onay vermeyecektir. O sizi onaylamak istemiyor. O, kendi kimliğini sürdürmek istiyor. Sizi onaylamak değil. Onun için, oraya geri gittiğinizde, geçersiz kılınırsınız.

Artık onaylanmaya ihtiyacınız yok. Bunu salabilir misiniz? Onaya gereksiniminiz yok. Onaylanmak sadece, varoluşunuzu gerekçelendirme çabasıdır, kuşkularınızı dindirmeye çalışmak, Eski öykünüzü daha da büyütüp genişletmek çabasıdır. Oo, onaylanmak, Eski öykünüzü kurmak için kullandığınız harika bir yol, harika bir yöntemdi. Artık ona ihtiyacınız yok.

Onaylatmaya çalıştığınız nedir? Varoluşunuz mu? Kendinizi bir çimdikleyin! Onaylanmak budur. (kahkahalar) Siz buradaSINIZ. Yeni Enerji olduğunuzu mu onaylatmaya çalışıyorsunuz? Derin bir nefes alın. Siz çok, çok farklı biçimlerde buradasınız.

Spiritüelliğinizin onaylanması…..bankadaki para miktarı mıdır? Bankada para yoksa, ve siz böylelikle geçersiz kılınmışsanız, o zaman tüm spiritüelliğiniz zırvalık mı oluyor? Onayınız, sizi seven insanlar mı, kafasını sallayıp da size “evet” diyen bir takım insanlar mı? Onaylanmanız bu mudur? Oraya bakmaktan vazgeçin. Şambra, artık onaylanmaya ihtiyacınız yok.

Bu sözleri anımsayın, çünkü önünüzdeki günlerde kötü olmayan, ama onaylanma konusuna bir göz atmanızı sağlayacak bir deneyim yaşayacaksınız. Onaylanmaya ihtiyacınız mı var? Bugün burada bununla ilgili nasıl konuştuğumuzu anımsayın.

Onaylanmak – artık ona ihtiyacınız yok. Çoğu insan onaylanmak için yalvarıyor, onaylanmak için farklı yollardan mücadele edip çabalıyor. Ne için onaylanmak?

Bedenlemenin dördüncü MEK/MAK’ına geçelim. Bu, Şambra, ALGILA-MAK’tır… algılamak. Siz şu anda tümüyle farklı bir hale geçiyorsunuz – ve öyle olduğunu biliyorsunuz. Gerçeklik değişiyor. Algılama değişiyor. Herşey değişiyor.

Bu size bazı günler zorlu anlar yaşatıyor, çünkü herşeyin neden değiştiğini merak ediyorsunuz. Bunun nedeni, SİZİN değişiyor olmanızdır. Bazı günler deliriyorsunuz, çünkü herşey değişiyor ve bir yanınız buna karşı koyuyor. Herşeyin aynı kalmasını istiyorsunuz, ama aynı şeylerin sadece daha iyi olmasını istiyorsunuz (kahkahalar).

Şambra, bunu siz istediniz. Bu değişimlerden geçmeyi siz seçtiniz. Gerçekliğiniz değişiyor. Şimdi her an değişmeye devam edecektir. Gerçekliğin doğası, artık olduğunu düşündüğünüz şey değildir. Gerçekliğin doğası, önceleri üzerine kurduğunuz sabit, değişmez biçim değildir artık. Gerçekliğin tüm temeli altınızdan çekildi. O altınızdan çekildi, Şambra.

Gerçekliğin tüm doğası değişiyor. Artık öykünüze sahip değilsiniz. Atıl, Eski bir Enerji’ye sahip değilsiniz. Sahip olduğunuz Yeni Enerji’dir….yeni özgürlük…yeni yaratıcılık. Günlerin neden zor olduğunu, herşeyin neden karışıkmış gibi göründüğünü merak ediyorsunuz bazen. Bu….değiştiği için böyledir.

Gerçekliğinizin doğası değişiyor, bu yüzden ona farklı bir açıdan bakmaya başlayın. Kim olduğunuzun…gerçekliğin…farklı bir algılamasını edinin. Gerçekliğin doğasıyla ilgili farklı bir algılamaya sahip olun. Durağan ve atıl olmasındansa, bırakın özgürleşsin ve aksın. Herşeye, her yönden bakmaya başlayın.

Son bedenleme seminerinde, Şambra ile herşeye, her türlü farklı yönden bakmak, izlemek ve değerlendirmek üzerine çalıştık. Şu anda nereye doğru ilerlediğimizi sandınız? Aynı zamanda nasıl geri geri gittiğimize de bir bakın. Bazı şeylerin yüksek, bazı şeylerin alçak olduğunu düşünürken….bir de başka açıdan bakın.

Şimdi herşey….biz size hodri meydan diyoruz şimdi….sizden, herşeye farklı bir açıdan bakmanızı istiyoruz. Algılamanızı değiştirin. Şeyler…hiç de….göründüğü gibi DEĞİLDİR. Siz onlara sadece bir açıdan bakıyorsunuz.

Şeyler göründüğü gibi DEĞİLDİR. Siz onlara lineer bakıyorsunuz, üç-boyutlu, sınırlı bakıyorsunuz. Onlara tepetaklak edilmiş haliyle bakın…. tersinden bakın. Şimdi tanıdığınız herkese farklı bir açıdan bakın. Algılamanızı değiştirin. Her olaya, herşeye farklı bakın. Tam, bir şeyin başladığını düşündüğünüzde, ona bitmiş, sonlanmış gibi bakın. Tam, birşeyin yavaş olduğunu düşündüğünüzde, ona hızlılık açısından bakın. Şimdi herşeye (böyle bakın)…..tüm bu şeylerle gittiğimiz yer burasıdır.

Gerçekliğin doğası değişiyor. Bu arada, gerçekliği seçebilirsiniz. O size bir eziyet değildir. Özgürlük budur. Egemenlik budur. Onu seçebilirsiniz. Ama doğa değişmektedir. Şimdiye kadar herşeyle ilgili sahip olduğunuz her türlü zanlarınızı….onlara şimdi farklı bakın.

Bir şeyin, bir nesnenin ağır olduğunu düşünüyorsanız, algılamanızı değiştirin. O aslında oldukça hafiftir…görüyor musunuz. Tüm o moleküllerin arasında olup da, onları ağır gibi gösteren şey nedir? Moleküllerin ağır gibi görünmesine neden olup da atomların arasında bulunan ve ağır gibi görünen şey nedir? Hiçbir şey…. hiçbir şey….hiçbir şey. Unsurlar gerçekliğe girer ve çıkarlar, ve sizin ağır olarak düşündüğünüz parça, hiç de ağır değildir. Siz sadece öyle olduğunu düşünmüşsünüzdür.

Biz birlikte, gerçekliğin tüm doğasının değiştiği bir yere gidiyoruz. Böylece artık değişime kızamazsınız. Şeyler artık göründüğü gibi değil diye bozulamazsınız. Artık hiçbir şey sabit görünmüyor diye bize bozulamazsınız.

Yaşamınızın nasıl olacağına dair ve nerede bulunmanız gerektiğine dair belirli bir tanıma sahiptiniz. Bununla ilgili algılamanızı da değiştirin. Herşeyden de çok, öykünüzle ilgili algılamanızı değiştirin. Kendinize özgürlük verin. Herşey değişiyor….gerçekliğin doğası da. Tam, soğuk olduğunu düşündüğünüzde, algılamanızı değiştirin ve sıcaklığı hissedin.

Yani herşey….herşey…herşey… biz bunu size tekrar tekrar söyleyeceğiz. Ona farklı bakın. Ona başka bir açıdan bakın.

Bu tıpkı, müzenin duvarındaki bir resmi izlemeye gitmek gibidir. Resmin önünde durur ve, “Oo, işte resim burada” dersiniz. Ah…siz tek bir açıdan ve tek bir boyuttan bakıyorsunuz. Şimdi bir an için, bir müzenin duvarında asılı o resmin önünde durduğunuzu ve doğrudan ona baktığınızı imgeleyin. Tüm resmi gördüğünüzü sanıyorsunuz. Ve biz, fırça darbelerindeki farklara ve ışık efektlerine ve tüm şu diğer şeylere bakmaya çalışmanız için size meydan okuyoruz.

Oo, hayır, bunun da çok ötesine gidip, resmin içinden dışarıya, kendinize bir bakın diyoruz. Ah…kendi gözlerinizle değil de, ressamın gözleriyle bir bakın. O resmin gerçekte nasıl iki-boyutlu olmadığına bir bakın. O, aynı anda çok farklı boyutlarda birden mevcuttur. O, Yeni Enerji’nin derinlik, yükseklik ve genişlik boyutlarına sahiptir. İki-boyutlu değil….bunlar boyutlar-arası derinlik, boyutlar-arası yükseklik, ve boyutlar-arası genişliktir. Sizin ölçü sistemlerinizin hiç biriyle ölçülemezler. Söylediğimiz şudur, duvardaki o resim şimdi çok-boyutlu olmaktadır. Tüm farklı yönlere ve boyutlara doğru genişlemektedir.

Biz, kendiniz dahil herşeye farklı bir açıdan bakmanız için size tekrar ve tekrar ve tekrar meydan okuyacağız. Siz sadece bir insan değilsiniz…..ve bunu da biliyorsunuz. Siz sadece insan biçimindeki bir melek değilsiniz. Belki de, bu şeylerle sınırlı olduğunuzu düşündünüz. Siz çok, çok daha fazla şeylersiniz.

Siz sadece, şu anda fiziksel formun içinde burada oturan, geçmiş yaşamlarınızın ve geçmiş deneyimlerinizin bir toplamı değilsiniz. Bundan çok daha fazlasısınız. Siz, Tüm Var Olan’ın eşsiz bir spiritüel kimlik verdiği varlıktan çok daha fazlasısınız. Bundan çok daha fazlasısınız. Buna her açıdan bakın.

Bu gece elinizde tuttuğunuz su bardağına farklı bir açıdan bakın. O su değildir. O zaman da diyorsunuz ki, “İyi de, nedir?” Ah….araştırın ve deneyimleyin. Yüreğinizi ve aklınızı açın. Olduğu herşeyi hissedin ve sonra da olmadığı şeyi hissedin.

Biz sizi tekrar tekrar bundan geçireceğiz, özellikle de gerçekliğin doğasıyla ilgili Oama’nın okulunda, gerçekliğin ne olduğunu düşündüğünüzle ilgili, şu anda bu Dünya’da şifanın neden öyle fazla iş görmediğiyle ilgili, bazı şifa tekniklerinin neden bu denli Eski Enerji olduğuyla ilgili. Evet, biz buna böyle diyoruz. Elleri sallamak – bu ne için yapılıyor ki? Anlamıyoruz. (kahkahalar) İnsanların ettiği dualar – belki kendilerini daha iyi hissetmelerine neden oluyor – ama dua ettikleri insanı daha iyi hissettirmiyor. Bu onlara (dua edilene) bir yüktür, Şambra. Bir yüktür.

Biz gerçekliğin ve gerçekdışılığın doğasını keşfedeceğiz. Biz hepinizle, Yeni Enerji fiziğinde yer alan hepinizle bazı yerlere gideceğiz Şambra. Yepyeni bir anlayışa gelesiniz diye….insanlığa ve dualiteye olacaklar sizi dengeden çıkartmasın diye….olmayı kabul ettiğiniz öğretmenleri olabilesiniz diye, biz bu dizide sizi, birkaç yıla kadar olacaklara hazırlayacağız.

Yani özetleyecek olursak, rotada kalın. ODAKTAN UZAKLAŞTIRMALARIN sizi çelmesine izin vermeyin. Odaktan uzaklaştıran şeyleri izleyin. Onların neden orada olduğunu anlayın. Ama sizi yoldan atmalarına izin vermeyin. Siz buraya yapmak üzere geldiğinizi çalışmayı gerçekleştiriyorsunuz. Biz size bunu söylüyoruz, sadece kendi sesimizle değil, aynı zamanda sizin sesinizle de.

TERCÜME ETMEK….anlayın….tüm o bilgilerin nerede olduğunu mu merak ediyorsunuz? O oradadır. Sadece, zihin yoluyla tercüme edilemezdir. Tanrısal akıl sisteminizi açın ki, bilgi size bir biliş olarak gelebilsin. O size bir biliş olarak gelecektir.

ONAYLANMAK….onaylanma arzusunu bırakın. Ama eğer onaya ihtiyacınız varsa, bunun için dualiteye geri gitmeyin. O sizi bir anda geçersiz kılacaktır.

Ve, ALGILAMAK….herşeye…herşeye, şimdiye dek baktığınızdan farklı bakın. Ağzınıza koyduğunuz yiyeceğe….artık ona yiyecek diye bakmayın. Ona her türlü başka bir şey olarak bakın. Biz burada lineer konuşmuyoruz; biz çok-boyutlu konuşuyoruz. Algınızı değiştirin. Ve, yaşantınızdaki değişimlerden şikâyet etmekten vazgeçin.

Böylece Şambra, burada olmak ben, Tobias’ı mutlu etti, yeni çalışmasını gerçekleştirmek için şimdi geri gelen, bazı – nasıl desek – çok ilginç fizikleri, geleneksel teorilerin çoğunu alt-üst edebilecek bazı fizikleri irdeleyecek olan Oama’nın enerjisinin burada olması, ben Tobias’ı mutlu etti. Ama Oama bu noktada diyor ki, Newton bile zamanının bazı geleneksel bilgeliklerine meydan okumuştur. Tüm büyükler bunlara meydan okumuştur. Ve büyük Oama, geleneksel sistemlere meydan okuyacaktır.

Böylece biz bugün, Yeni Enerji gücünün güç olmadığını….güç olmadığını anımsatarak gidiyoruz. Bu, Oama’nın öğretileri için ve Şambra’nın öğretileri için anahtar olacaktır. Değişim ve yaratıcılığı etkilemek için güce ihtiyacınız yoktur.

Asla yalnız değilsiniz. Ama bir açıdan baktığınız zaman da, oldukça uzun bir süre yalnızdınız, değil mi? (bazı gülüşmeler)

Ve öyledir!

Kırmızı Meclis’in varlıklarından Tobias, Golden, Colorado’da yaşamakta olan Geoffrey Hoppe tarafından sunulmaktadır. Tobit’in mukaddes kitabında bulunan Tobias’ın öyküsü, Crimson Circle sitesinde bulunmaktadır.
www.crimsoncircle.com. Tobias materyelleri, bedelsiz olarak dünyanın her tarafında bulunan ışık işçileri ve Shaumbra’ya, Ağustos 1999 tarihinden beri sunulmaktadır. Bu tarih Tobias’ın, insanlığın yıkım potansiyelini aşıp, Yeni Enerjiye girdiğini söylediği tarihtir.
Crimson Circle, Yeni Enerjiye geçiş yapacak ilk insan (kılığındaki) meleklerden oluşan global bir ağdır. Bu kişiler, yükseliş halinin sevinç ve zorluklarını deneyimlerken, diğer insanların da yolculuğuna, paylaşım, ilgi ve yol göstererek yardımcı olmaktadır. Crimson Circle’in sitesine her ay 40.000’in üzerinde ziyaretçi, son materyelleri okumak ve kendi deneyimlerini tartışmak amacıyla girmektedir.
Crimson Circle her ay Denver, Colorado’da, Tobias’ın, Geoffrey Hoppe kanalıyla son bilgileri sunduğu yerde biraraya gelmektedir. Tobias, kendisinin ve Crimson Council’ın (Kırmızı Meclisin) diğer semavi varlıklarının, aslında insanoğlunun kanallığını yapmakta olduğunu bildirmektedir. Tobias’a göre, onlar bizim enerjilerimizi okumakta ve biz içimizde deneyimlerken, dışardan da bakabilmemiz için, kendi bilgilerimizi bize geri tercüme etmektedirler. Crimson Circle toplantıları herkese açıktır, ama LCV takdir edilir. Katılımı gerektiren hiç bir şey ve ödenmesi gereken bir aidat yoktur. Crimson Circle, dünya çapındaki Shaumbra’nın açık sevgisi ve bağışları yoluyla bolluğu kabul etmektedir.
Crimson Circle’ın en yüksek amacı, insan melekler ve öğretmenler olarak, içsel spiritüel uyanış yolunu yürümekte olan kişilere hizmet etmektir. Bu hıristiyanlıkla ilgili bir misyon değildir. Tersine, içsel ışık, merhamet ve ilgi bulabilmeleri amacıyla, insanları senin kapına getirecektir. Kılıçlar Köprüsü’ndeki yolculuğuna başlayan bu kendine has ve değerli insan sana geldiğinde, o anda ne yapman ve öğretmen gerektiğini bileceksin.
Eğer bunu okumaktaysan ve gerçek olduğunu ve bir bağın olduğunu hissediyorsan, sen gerçekten Shaumbra’sın. Sen insan (kılığında) bir öğretmen ve bir rehbersin. İçindeki tanrısallık tohumunun bu anda ve gelecek tüm zamanlar için çiçek açmasına izin ver. Hiç bir zaman yalnız değilsin, çünkü tüm dünyada bir ailen ve çevrendeki semavi boyutlarda melekler vardır.
Bu metni lütfen ticari amaç olmaksızın ve bedelsiz olarak dağıtın.
Lütfen bu bilgiyi, dipnotlar dahil bütünüyle kullanın. Tüm diğer kullanımlar, Geoffrey Hoppe, Golden Colorado’dan alınacak yazılı onayı gerektirir. Telif hakkı 2001, Geoffrey Hoppe, P.O.Box 7328, Golden, CO 80403.e-posta: tobias@crimsoncircle.com. Tüm haklar mahfuzdur.

Sorular ve Yanıtlar

Bedenleme Dizisi – 04 Eylül 2004
Şaud 2 – Bedenlemenin Dört MEK/MAK\’ı Odaktan UzaklaşMak, Tercüme EtMek, OnaylanMak, AlgılaMak

Crimson Circle’e (Kırmızı Çembere) sunulmuştur

Ve öyledir sevgili Şambra, şimdi soru ve yanıtlar zamanı. Biz burada bir dakika kadar konuşmak istiyoruz, öncelikle bu müziğin güzelliğini onaylamak, ve bununla getirilen tüm kutsal ve tanrısal enerjileri onaylamak istiyoruz. Ben Tobias – ve hatta Oama için – geriye yaslanıp müziği dinlemek büyük bir keyif, çünkü tekrarlıyoruz, müzik, insan yolculuğunun gerçek öyküsünü anlatır. Titreşimler ve dalgalanmalarla.

Hepinizin kullanmış olduğu Atlantis dillerinin, şarkı söyleyen diller olduğunu çok kez söyledik. Şimdi ise diller düz, çok boyutsuz. Ama Atlantis’te böyleydi – ve biz bu kez Cauldre’nın şarkı söylemesini istemeyeceğiz (kahkahalar) – ama hepimiz o şakıyan dilleri kullandık. Ve bazı müzikler, örneğin bugün dinlediğiniz gibi olanlar, normal insan sözcüklerinden çok daha fazla bilgi ve anlayışı tek bir küçük pakette içeren şakıyan dillerin geri gelmesini sağlayabilir.

Perdenin bizim yanında bizim için bu kanallık şeyini yaparken bile gelebilmek zordur, çünkü bu çok kısıtlı bir şeydir. Bilginin hem sesle, hem de his düzeyleriyle iletilmesinin yanında bu çok boş kalıyor.

Bu yüzden Şambra, şeyleri nasıl algıladığınıza yeniden bakmanızı isteyeceğiz. Evin nasıl inşa edildiğini görebilmek için, realite dediğiniz bu evin doğasını tümüyle nasıl değiştirebileceğinizi anlayabilmek için, her günün her ânının sizin için nasıl inşa edildiğine bakın. Uyandığınız andan, gece yatağa girene kadar, herşey küçük formüller dizisinden oluşuyor….evet, küçük formüller….uyanmak için geliştirdiğiniz formül….sabah ilk iş olarak yaptığınız alışkanlıkların formülü.

Arabanıza nasıl bineceğinizin ve onu nasıl kullanacağınızın formülü var….işinizi nasıl yaptığınızın bir formülü var….örneğin müziği nasıl yarattığınızın…. yaptığınız her neyse, onu nasıl yarattığınızın formülü var. Bedeninizi beslemenin formülleri var, hatta eğlence zamanınızın ve keyif zamanınızın formülleri var. Tüm gününüz diziler halinde bunlardan oluşuyor.

Neredeyse görebilirsiniz…..türlü ilginç kodlara sahip “bilgisayar programı” denen şu şeye sahipsiniz. İşte gününüz, realite dediğiniz o şeyden geçip gitmenizi sağlayan kodlardan, formüllerden oluşuyor. Bu formülleri, tıpkı bir bilgisayarın program kodunu değiştirir gibi değiştirebilirsiniz. Herhengi bir şeyi belirli bir biçimde yapmaya kilitlenip kalmak zorunda değilsiniz. Siz bunlara kilitlendiğinize sadece inanıyorsunuz, böyle bir yanılsamaya sahipsiniz. Bu küçük formüllerin herhangi birine girebilir ve onları değiştirmeye başlayabilirsiniz.

Herşeyde formüller var. Gerçek olarak kabul ettiğiniz….bunlar sadece formüllerdir. İnanç sistemleriniz formüllerdir. Fikirleriniz formüllerdir. Bunların tümünü birleştirdiğinizde, tümünü biraraya getirdiğinizde, bir gününüz – sizin yaşantınızın bir günü oluşur.

Söylemek istediğim, eski formüllere benzeyip de sadece biraz değiştirilmiş yeni formüller geliştirmek değildir. Bu, sizin tarafınızdan yazılabilecek yepyeni bir koddur. Hayır, realiteyi değiştirmek için bir programcı olmanız gerekmiyor.

Ama Şambra, burada söylediğimiz şudur – gününüzün her bir küçük yanına bakın. Gerçek olarak kabul ettiğiniz herşeyin hiçbiri gerçek değildir. Sadece kod böyle yazılmıştır. Formül sizin tarafınızdan yazılır. O değiştirilebilir.

Şimdi herşeye farklı bakın….tepeden…alttan….her türlü farklı yandan….içerden dışarıya bakın. Ve sonra da bunu gerçekleştirin – sadece içinde bulunduğunuz üçüncü boyutta değil – her boyutta. Bunların hiç birinin betona kazılmadığını anlamaya başlarsınız. Hiç biri, değiştirilemeyecek kadar katı ve bağlı değildir. Bunlar sadece basit formüllerdir, gününüzü yaşamanızı sağlamak amacıyla geliştirilmiş küçük formüllerdir. O yüzden tekrarlıyoruz, biz sizi buna itip duracağız. Realitenin doğasını, realite algısını değiştirmek çok kolaydır.

Ve şimdi, sorularınızı sormaya cesaret edin (kahkahalar)!

1.ŞAMBRA’NIN SORUSU (İnternetten, Linda okur) : Tobias, Işıkişçileri arasında neden bu kadar kıskançlık ve çekememezlik var? Neden birçoğunun iki yüzü var? Bu, onların diğer insanlara göre kendi karanlık yanlarıyla yüzleşmede daha fazla zorlanmasından mı? Bir de sana şunu söylemek istiyordum, AH ve OH öykün, bana İncil’deki kayıp oğul öyküsünü anımsatıyor. Hemfikir misin? Sevgiler ve kocaman kucak!

TOBIAS: Gerçekten de…nasıl demeli – Işıkişçileri arasında kıskançlık dediğiniz o şey var. Bunun birçok ilginç yanı var. Öncelikle birçok eski geçmiş yaşam yanı var. Bazılarınız önceden de birlikte oldunuz ve geçmişte birbirinizle rekabet ettiniz. Bazılarınız geçmişte karı-koca oldunuz, ve bu, bu yaşama geri geldiğinizde oldukça dengesiz bir enerjiye neden olur. Yani bunun çok, çok nedeni var.

Burada biraz da – sizin deyiminizle – Eski Enerji insan egosunun (bazı) yanları işin içine giriyor. Biz bunu çok büyük bir sorun olarak almıyoruz. Ama, bu spiritüel yolda ya da yolculukta öne geçmek için yarışmak isteyen bazı insanlar var. Ve, yarış yoktur. Öne geçmek yoktur. Aslında tüm bu yarışta teorik olarak önde gidenler, bazen ne yaptıklarına şaşıyorlar, neden liderlik pozisyonunu başkalarının üstlenmesine izin vermediklerine şaşıyorlar, çünkü bu çok zordur.

Bunun bir bölümü insan doğasından kaynaklanıyor, ve bu, özellikle de SENDEN – soruyu soran kişiden – kendi içine bakmanı, bunun seni neden etkilediğine bakmanı, hatta bu soruyu bile neden sorduğuna bakmanı isteyeceğimiz bir şeydir. Bu soruyu gündeme getiren nedir? Bu neden yaşamındadır? Bunun senden kaynaklanmadığını söylüyorsun. Bedeninde “kıskanç bir kemiğin” olmadığını söylüyorsun (kahkahalar). Hmm….peki o zaman bu kıskanç enerjiyi neden çekiyorsun kendine? Ve herşeyden çok, kendi içindeki o formülü değiştirmek için nasıl çalışabilirsin?

Ah ve Oh öyküsü oldukça özgündür. Ve, Kutsal Yazıların içindekilerle bazı paralellikler olabilir. Ama aslında Yazılarda o kadar çok bilgelik var ki, insan çalışmasının, özellikle de ruhsal alemlerdeki çalışmanın herhangi bir unsurunu alıp, Şambra’nın – hepinizin – 2000 yıl önce Yeshua kanalıyla söylemeye çalıştığı bir şeye uygulayabilirsiniz. Ama bunun geri gelme zamanıdır, belki yeni bir sesle, yeni bir biçimde, ama o temel bilgidir.

Karanlık diye bir şey yoktur. Sizin deyiminizle – kötü ya da şeytani diye bir şey yoktur. Çevrede olması pek de eğlenceli olmayan negatif enerjiler kesinlikle vardır. Ama bunların tümü yanılsamalardı ve gerçekte kendinizin veçheleriydi. Teşekkür ederiz.

2.ŞAMBRA’NIN SORUSU (mikrofona gelen bir kadın) : Selam Tobias. Birkaç hafta önce seminerdeydim ve “oyun”la ilgili bir sorum vardı. Ve yanıt sırasında sen benim neden mikrofona gelme cesaretimin olmadığını sormuştun. Ve ben şimdi bu kez mikrofona geldim. Benim sorum, bu geçtiğimiz ay sürekli geri gelen anıları ya da deneyimleri salmakla ilgili. Onları sadece bilince çıkartmak, salıverilmelerini sağlar mı?

TOBIAS: Şimdi herkesin önünde durmana çok sevindik (Tobias, izleyiciler ve soruyu soran güler) ve hepimiz senin ihtişamına bakıyoruz….

2.ŞAMBRA: Ay, teşekkür ederim.

TOBIAS: …..ve şimdi senin oyunculluğuna bakıyoruz. Ve gerçekten de, bir kez bilince çıktı mı, sanki geçip gider. Sanki çıkış yolundadır. Salıverilmektedir. Bazen çıkmadan önce seni ziyarete gelir. Ama gerçekten, algın güçlü. O geçip gitmekte.

2.ŞAMBRA: Küfelerden kurtulabilir misin (yoğun kahkahalar)…yani geçmiş yaşamlar demek istiyorum….bilirsin işte, eğer geçmiş yaşamlarda ortak bir tema varsa, bu bir deneyimin tek bir anısıyla salıverilir mi?

TOBIAS: Salıvermelerden bazısını hiç deneyimlemeyeceksin bile. Hiç anımsamayacaksın. Onlar tüm çevrende var olup da kolaylıkla salıverilen enerjilerdir. Diğerleri çok inatçı ve zor enerjilerdir. Bazıları gerçekten salınmaya direnecektir, çünkü var olmasının değişmesini istemiyorlar. O yüzden de bir anlamda gelip seni korkutacaklar ve gelip, ne kadar deli olduğunu söyleyeceklerdir. Ama harika olan şu ki, onları en başından yaratan sendin. Onun için de onları salabilirsin. Bu, onları salmak için kendine izin vermekle olur.

Bazen gitmek istemezler, ve sen onları hissedersin….zihninde duyarsın. Seninle oyun oynarlar. Senin neden yapıldığını görmek için, tanrısallığını gerçekten bedenleme noktasına gelip gelmediğini görmek için onların seni gerçekten sınavdan geçirdiğini anlamalısın.

Ve senin çok kararlı olmanı gerektiren bir an gelir….gitmeleri gerektiğini söyleyeceğin….gitmek zorunda olduklarını söyleyeceğin bir an gelir….Yaratan sensin….ve sen şimdi o enerjinin gitmesini, özgürleşmesini yaratıyorsun. Onlara karşı fazla tatlı ya da yumuşak olman gerekmez. Onların gitmesini talep edebilirsin.

Uzun, çok uzun zaman derinlerde saklanan başka enerjiler de vardır. Onlar korkuyorlar. Onlar çok korkuyorlar, ve hatta ortaya çıkıp da bilinmek istediklerinden de emin değiller. Ama er ya da geç, sen bir anlamda realitenin çok, çok kabuğunu soydukça, onları da ortaya çıkartacaksın. Onları bir anlamda – nasıl desek – sanki bir topun içine büzüşmüş, titrerken ve korkmuş bulacaksın. Kendi içinde – bu hem senin için, hem de birçokları için – sanki bir topun içinde büzüşmüşsün, titriyor ve korkuyorsun ve neden olduğunu da bilmiyormuşsun gibi hissedeceksin.

Bu, derin bir nefes almak ve onun Eski bir Enerji olduğunu anlamak zamanıdır, belki geçmiş bir yaşamdır, ya da belki senin sevgini, senin sağlam ve yumuşak sevgini ve ona hiçbir şeyin zarar veremeyeceğini bildirmeni arzulayan çok-boyutlu bir realitede varolan bir haldir. Bu, güvenli alan kavramıdır. Tüm benliklerinize şimdi güvenli bir alanda olduğunuzu bildirin, salıvermenin ölüm anlamına gelmediğini….bakın….hiç o anlama gelmediğini tüm benliklerinize bildirin.

Salıvermek, özgürlük demektir, büyümek ve yepyeni bir biçimde yaratmak için özgürlük. Geçmiş yaşamlarınızın – ve tüm benliklerinizin – veçheleri, tümüyle ve gerçekten salıverilmiş olan veçheler o zaman farklı boyutlara giderler – biz burada dış uzaydan söz etmiyoruz; biz boyutsal düzeylerden söz ediyoruz – ve kendi varoluşlarını sürdürürler. Onlara tanıdığın özgürlük, onların gidip, verilmiş kimliklerini keşfetmeyi sürdürmelerine izin verir. Onlar sizin gibi öze sahip olan, yaratıcı varlıklar değildir. Ama gidip kendi kimliklerini kendi tarzlarında deneyimleyebilirler. Bu, tümsel özünün sunduğu nimetlerin bir parçasıdır. Bu, kim olduğunun bir parçasıdır – ve her zaman da parçası olarak kalacaktır. Bu biraz karmaşık olmaya başladı, ama sen doğru yoldasın. Ve burada durduğun için de seni çok onurlandırıyoruz.

ŞAMBRA 2: Peki, teşekkürler.

TOBIAS: Elbette.

3.ŞAMBRA’NIN SORUSU (İnternetten, Linda okur): Tobias, Kırmızı Çemberde sık sık Kral ya da Kraliçe olarak tanımlananın Yeni Enerji’de bir anlamı var mı?

TOBIAS: Bu mecaz olarak kullandığımız bir terimdir, çünkü Dünya’da geniş çaplı kullanılan bir terimdir. Perdenin bizim yanında bu belli terimler yoktur. Sizin bildiğiniz anlamda bir hiyerarşi yoktur. Burada söz konusu olan bir unsur var. “Kral ve Kraliçe” terimini kullanmamız, hepinizi asil olarak görmemizdendir. Biz hepinizi en yüksek dereceden saygıdeğer olarak görüyoruz. Size hizmet için buradayız. Ama kelimenin tam anlamıyla Kral ve Kraliçe? Hayır, bu öykü anlatmanın harika bir yoludur. Ve burada bu soruyu sorandan ricamız, kendi öyküne bir bakmandır.

4.ŞAMBRA’NIN SORUSU (mikrofona gelen bir kadın): Merhaba Tobias, senin şeylere bakış açımızı değiştirmemizle ilgili söylediklerin hakkında bir şey sormak istiyordum. Benim kuşkum var, çünkü bunun daha çok zihnin bir işlemi olduğunu hissediyorum. Ve belki de şeylerle ilgili yeni kavramlar oluşturduğumuzu hissediyorum. Ve bilemiyorum…biraz kafam karışıyor. Belki açıklayabilirsin.

TOBIAS: Gerçekten de….bu kafayı çok karıştırır, ve bu Yeni Enerji alemlerine ve boyutlarına gitmek kafayı karıştırır, çünkü bildiğini sandığın herşeyi kaldırıp atar, ve – nasıl desek – zaman zaman kuşku devreye girer. Bunun düşünmek olduğunu ya da akılsal bir alıştırma olduğunu düşünebilirsin. Ama algılarınızı değiştirmenizi istediğimizde alttan alta, gerçekte yaptığımız şey, gerçekten zihninizi genişletmenizi istemektir. Zihniniz, onu beslemek için kullandığınız formülleri kabul edip izlemiştir. Ve şimdi “Her türlü farklı yönden bak” demekle, bu şimdi – nasıl desek – zihni yumuşatacaktır, ve o böylece Tanrısal Zekâ ile yepyeni bir biçimde çalışmaya başlayabilecektir. Yani bu başlangıçta biraz kafa karıştırıcıdır, anlaması biraz zordur. Ama bu işlemle sabırlı ol. Zihninin genişlemesine izin ver. Ve o bazen isyan edecektir. Bazen onunla ne halt ettiğini merak edecektir (bazı gülüşmeler). Ama bunların tümü hem genişleyen zihnin, hem de ruhun bir parçasıdır….anlıyor musun.

4.ŞAMBRA: Teşekkür ederim Tobias.

TOBIAS: Bugün bize katıldığın için biz teşekkür ederiz.

5.ŞAMBRA’NIN SORUSU (İnternetten, Linda okur): Tobias, Yeni Enerji’yi bedenlemek için TÜM Şambra’ya kullanışlı, uygulanabilir bir yardımda bulunacak mısın?

TOBIAS: Bunu seçenlere (bazı gülüşmeler).

6.ŞAMBRA’NIN SORUSU (mikrofona gelen bir adam): Selam Tobias. Birbuçuk yıl öncesine kadar, Yeni Enerji ilişkilerinin ne hakkında olduğuna dair bir anlayışa sahip olduğumu düşünüyordum. Ve sonra eşime rastladım, ve o bugün (çvr: o = he, erkek için kullanılan o) evden dinliyor. Ve acaba, neden bu kadar zor ve meydan okuyucu olduğunu anlamamıza yardımcı olabilir misin diyordum….ve bir de belki paranın, para akışının…ama özellikle de ilişkimizin neden bu denli sıkışıp kaldığını.

TOBIAS/OAMA: Selam sana (Tobias’ın Oama’ya dönüşmesi bazı gülüşmelere neden olur)….ve Tobias şahsen seninle konuşmama izin vererek beni, Oama’yı onurlandırdı. Ama ben senden burada lafı edilen sözcüklerin ötesine geçmeni rica edeceğim. Sen ve ben burada bir an için çok yoğun bir bağlantıya geçeceğiz. Buna izin veriyor musun?

6.ŞAMBRA: Veriyorum.

OAMA: Senin neye tutunduğuna bakıyorum. Ve sen buna çok derin köklere sahip koşullanmadan kaynaklanan korku yüzünden tutunuyorsun. Tutunmanın bir bölümü, nasıl salacağını aşırı derecede anlamak istediğin bir öyküden kaynaklanıyor. Ama şu anda ona çok sıkı tutunuyorsun.

Çok geriye dayanan, çok, çok yoğun olarak yaşamlar boyu süren bu öyküyü neden yarattığına bir bakmanı istiyorum. Bu yaşamlarla, bu öykülerle ilintili yaraların miktarına bir bakmanı istiyorum, bu yaraların seni bir anlamda nasıl bir karışıklığa sürüklediğine. Ama kendine bu karışıklığı neden vermiş olabilirsin?

Ben seninle daha önce başka yerlerde de çalıştım. Ve, kendine en yoğun deneyimi vereceğini söylediğin zamanı hatırlıyorum. Sen hâlâ…tekrarlıyorum, birçok yaşam süren o tam arzuya ve o tam tutkuya düşüyorsun.

Ve sonunda buraya benim önüme, dostunun, danışmanının – ve aynı zamanda eleştirmeninin – önüne geliyor, ne olup bittiğini bilmek istiyorsun. Bu, öncelikle böyle bir şeyi neden oluşturduğuna bakmanla ilgilidir. Ben bugün seni yanıtlamayacağım. Ben sadece, içinde bulunduğun o çelişki ve kuşku dolu yerden çıkmanı sağlayacak en yoğun enerjiyi yoluna atacağım.

İlişki hakkında bilgi istiyorsun. İlişki sadece senin içinde olagelen başka şeylerin sonucu. Para hakkında bilgi istiyorsun. Bu şu anda senin için çok açık olmalı. O şeyler hemen buradalar. Onları görüyorum. Tobias’ın az önce sözünü ettiği yanıtlar hemen burada. Ama sen türlü nedenlerden ötürü dinlemek istemiyorsun.

Ben senin geri gitmeni istiyorum, ve ben de seninle birlikte gideceğim, tek tek. Senin geri gidip bunların tümünü nasıl oluşturduğuna bakmanı istiyorum. Oraya varmak için hayal gücünü kullanmanı istiyorum. Sen onu kullanmayı bıraktın. Kendini sınırladın ve kısıtladın. Sen – nasıl denir – bir ateş topusun, ister inan, ister inanma. Ama şimdi kendini “cevabı kelime oyununa dayanan bir çeşit bilmeceye” soktun – bu harika bir laf (bazı gülüşmeler).

Böylece, seninle çalışacağım – senin izninle – bu bilmeceyle çalışıp ateş topu olman için seninle yoğun, yoğun, yoğun olarak çalışacağım. Aynaya baktığında bunu belki göremeyebilirsin, ama ben görebiliyorum. Ben görebiliyorum, ve şu anda ona leyzer (ışınlarını) gönderiyorum. Bu yüzden geri git, otur ve bu bilmeceyi bir düşün. Teşekkür ederim.

LİNDA: Başka kimsenin sorusu kalmadı (kahkahalar).

7.ŞAMBRA’NIN SORUSU (İnternetten, Linda okur): Tobias, Ruh ile bir ilişki nasıl kurarım? Ben bir ruha sahip miyim yoksa sadece yaşantımla ilgili arzularıma uygun olan, ulaşabileceğim ruhsal bir enerji mi var?

TOBIAS: Güzel bir soru….gerçekten de bir ruha sahipsin, yoksa bu soruyu sormazdın. Ve sen Ruh’la bir ilişki kurmuyorsun…daha çok Ruh’la ilişkini yeniden kuruyorsun, ama yepyeni bir biçimde.

Şimdi, hepinizin içinden geçtiği tüm bu işlemin bir parçası da önceki yaşamlarınızdadır, özellikle de kiliselerle, ya da sinagoglarla, ya da hatta birçoğumuzun birlikte Atlantis’te uyguladığı bazı daha eski dinlerle yaptığı çalışmalarda yatar. Tümüyle başlangıç niteliğinde olan bir ruhsallık anlayışı vardı ve Tanrı kavramı, Tanrı’yı nasıl yarattığımızın başlangıcı vardı.

Böylece, kurulmuş bir ruhsal ilişki vardı. Ve bu güçlüydü, ama ayrıydı…anlıyor musun. Nasıl desek – Ruh ve Tanrı’yla ilgili bazı harika anlayışlar vardı, ama bunlar yine de ayrılık üzerine kurulmuştu ve yine de dualite üzerine kurulmuştu.

Yani siz bu noktada – hepiniz – bir anlamda, denebilir ki, ruhsal, spiritüel değilsiniz. Burada bulunan her biriniz, ruhsal olmadığınızı hissettiğiniz bir dönemden geçtiniz ya da geçiyorsunuz. Hatta bazılarınız kiliselere geri dönmek zamanı olduğunu bile düşünüyor, çünkü ruhsal bağlantının o eski hissine ihtiyaç duyuyorsunuz, ayrılık olsa bile.

Böylece Ruh’la ilgili, Ruh’la olan bağlantın hakkında, onu yeniden kurmakla ilgili soruyu soruyorsun. Ve sen onu şu anda yeniden kuruyorsun – hepiniz – ama ayrılığı içermeyen farklı bir biçimde. O çok mahremdir, çok onurlandırıcı ve sevecendir ve Şimdi anını çok temel alır. Onda kurallar yoktur. Dinlerle yaşadığınız önceki deneyimlerinizin tersine, burada kurallar yoktur. Burada hiyerarşi yoktur. Ayrılık yoktur. Böylece o ruhla yeni bir ilişkidir ve şimdiden içindedir. Her an ve her solukta gitgide daha fazla, senin de Tanrı olduğunu farkedeceksin.

8.ŞAMBRA’NIN SORUSU (mikrofona gelen bir kadın): Merhaba Tobias, sorumu kim olduğumun tümüne ve kimliğimin tüm farklı ifadelerine duyduğum saygıyla soruyorum. Ve, kim olduğumun tümünün başka realitelerde ve başka boyutlarda ifadelere sahip olduğunu ve onların şimdi geri gelip yeniden birleşmek istediğini doğru mu anlıyorum? Ve, kim olduğumun tümünün ifadeleri olup da bugün gezegende yaşayan insanlar da var mı? Ve bu yüzden mi ben bu bireylerle bir aşinalık ya da bağ duyumsuyorum?

OAMA: Seni selamlıyorum…bunu sana ben, Oama yanıtlayacağım (bazı gülüşmeler). Kim olduğunun başka bir boyutta ya da realitede varolan her ifadesi, senden geçmek zorundadır sevgili evlat, Şimdi’de. O senden geçmek zorundadır. O şimdi senin kanalınla gelmek zorundadır. Sen çıkıp oralara gitmezsin. Türlü yaşamlara ve işlere ve yaptıkları diğer şeylere sahip olan tüm bu ifadeler için kaygılanmak zorunda değilsin. Herşey senin kanalınla geri gelir.

Şimdi, dışarlarda bir yerlerde bulunan bu ifadelerin birçoğunun – bunu kelimelerle ifade etmek çok zor – ama birçoğunun senin parçaların olduğunu, önemsemediğin ya da terkettiğin, başından attığın parçaların olduğunu farketmek zorundasın. Onlar, annelerine geri gelmek isteyen yetim çocuklar gibidir. İfadelerin çoğu da başka realitelerde üzerinde çalıştığın potansiyellerdir, bazılarını bu realiteye getirmeye korkuyorsun, bazılarını da sadece orada tutmayı seçiyorsun.

Yeniden birleşmenin zamanıdır. Fiziksel bedenindeki Şimdi ânının ve Şimdi ânındaki tanrısal varlığının aracılığıyla herşeyi geri getirmek zamanıdır.

Başka bir yerde, Dünyanın bir yerinde dolanan, kaybolmuş başka bir parçan var mı? Bunu neden düşünmek istediğini bile bilmiyoruz. Sen mutlaksın. O şu anda SENİN içindedir. Kendini parçalara bölmekten vazgeç.

Evet, çevrede dolanan parçaların var. Gerçi onlar fiziksel bedenlere sahip değiller. Onlar senin parçalara ayırdığın, terk ettiğin, Dünya’da gezinen veçhelerin ve enerjilerin. Ve fiziksel bedenin öldüğünde, seninle gelmezler de. Onları dolansınlar diye bırakırsın.

Sadece sen değil…..biz sadece seninle ilgili konuşmuyoruz. Tobias biraz sakinleşmemi söylüyor (kahkahalar). Bunların tümü insan halleridir.

İnsanlara bakıyor ve bazen çok kızıyorum – ve ben de bir zamanlar insandım – çünkü siz kendinizi paramparça ediyorsunuz, ve kendinizi yadsıyorsunuz, ve kendi parçalarınızı terk ediyorsunuz. Kendinize ait parçalarla uzayı çerçöple dolduruyorsunuz (kahkahalar). Ve biz de bunu temizlemeye çalışıyoruz (yoğun kahkahalar). Ama bunu size duyduğumuz büyük sevgiyle çok, çok nedenden ötürü yapıyoruz. Ama şimdi bunların tümünün birleşme zamanıdır, tümünün size Şimdi’de katılma zamanıdır.

Yani, fiziksel olmayan yollardan oralara bir yerlere gönderdiğin veçhelerin hariç, dünyanın bir yerindeki veçhelerin için kaygılanma. Bir ruh eşi, ya da bu tür şeyler için kaygılanma.

Şimdi önemli olan….biz senden derin bir nefes almanı isteyeceğiz. Şimdi önemli olan, evet, bu andır. Herşey sana şimdi gelir. Sen şimdi bir mıknatıs gibisin, şu anda o mutlak Tanrı varlık olabilmen için enerjisel olarak kendine çeken, tüm bu veçheleri, tüm bu enerjileri kendi içine alan bir mıknatıs gibisin. Herşey bu andan yayılır, onun için tümünü biraraya getir. Hepsini yuvaya geri getir.

8.ŞAMBRA: Teşekkür ederim.

OAMA: Teşekkür ederim.

9.ŞAMBRA’NIN SORUSU (İnternetten, Linda okur): Tobias, kendimi nasıl özgürleştirebilirim? Artık acı içinde ve parasız yaşamak istemiyorum. Bunu dengelemek için yapabileceğim en iyi şey şimdi nedir? Ve lütfen resim yapmak ve parayı kendime çekmek potansiyeli hakkında bir şey söyler misin? Kendimi oldukça sıkışmış hissediyorum. Teşekkür ederim.

TOBIAS: Buna Ben, Tobias yanıt vereceğim (bazı gülüşmeler). Gerçekten de sıkışıp kalmışsın, ve sıkışıp kalmak çok kolaydır. Bugünkü konuşmalarımızın altında yatan enerjileri ve yapılan yorumları gözden geçirmen, şu anda içinden geçtiğin şeylerin bazılarını anlamana yardımcı olacaktır. Sıkışıp kalmak çok kolaydır. Ve bazen de sıkışmamak zor gibi görünür.

Ama aslında öyle değil. Bu oldukça basittir. Ve güç kullanmadan, itip kakmadan, ya da eziyet çekmeden gerçekleştirilebilir. Bu, kendine izin vermek kadar basit olabilir. Ama bunun iş görebilmesi için kendine o basit yanıtı vermen gerekir. “Evet, izin vererek enerjileri özgürleştirebilirim” gibi basit bir yanıtı kendine verebilmen gerekir.

Sen hâlâ sihirli, gizemli bir yanıt arıyorsun. Ve – hem Oama, hem de ben – gizemli, sihirli bir yanıt olmadığını söylemek zorundayız. Bir değnek sallayıp (bunu gerçekleştiremeyiz). Senin için herşeyi değiştirecek bir bilgi ya da enerji veremeyiz.

Ama sen şu anda kendine izin verebilirsin. İzin almak anahtardır…anlıyor musun. Kendine izin vermek kadar basit olabileceğine dair kendine izin ver, ve o zaman sıkışıklıktan kurtulursun. Ama sen bunu bu denli kolaylaştırmak için kendine izin vermedin. Zorluklardan geçmek zorunda değilsin. Hiç biriniz değilsiniz. Istıraba ihtiyacınız yok. Zorluklara ve meydan okumalara ihtiyacınız yok…tabii onları istemedikçe. Bu yüzden şu anda sana şöyle demek durumundayız – bir seçim yap: yaşa ya da öl.

10.ŞAMBRA’NIN SORUSU (mikrofona gelen bir adam): Selamlar Tobias ve Oama. Son zamanlarda çok enerjilerin geldiğini hissediyorum ve bu biraz bunaltıcı oluyor bazen.

TOBIAS: Evet.

10.ŞAMBRA: Sanki dengeden çıkıyormuşum gibi hissediyorum. Ve bu enerjilerin, kanallığı da kapsayacak kadar nereye geldiğinin açıklığa kavuşmasını istiyorum.

TOBIAS: Gerçekten de…ve şu anda gelmekte olan çok, çok enerjiler var. Ve bu harika bir şeydir. Bu, senin olmasını istediğin şeydir. Bu, kendini ona açtığın bir şeydir. Şimdi bunu deneyimleyebilmek için o eski sabit duran temelini bıraktın. Ve hem Oama, hem de ben, bu deneyimin keyfini çıkartmanı istiyoruz.

Sen buna eşeğin terkisinden bakıyorsun (bazı gülüşmeler). Şimdi, senin buna diğer yönlerden bakmanı istiyoruz. Tüm varlığında çok değişimler var. Bedeninde…. o yeniden programlanıyor. Zihnin tümüyle bir yeniden-yapılanmadan geçiyor ve tümüyle farklı bir vasıta olmaya doğru gidiyor, böyle diyebilirsin, ve ruhun da. Bu yüzden herşey dalgalanma halinde. Ama geri çekil, izleyen olmak için, bunların tümünü nasıl kurguladığını görmek için, olan biteni görmek için o Alan enerjisine geri çekil.

Dengesiz hissetmen, aramayı sürdürdüğün içindir. Onay için dualiteye geri gidiyorsun. Biz şimdi senden o alana geri gitmemeni rica edeceğiz. Ve bizim dualite dediğimiz, senin Yeni Enerji inançları ve kavramları olduğunu sandığın şeyleri bile içeriyor. Onlar da dualiteyi temel alır….anlıyor musun. Yeni Çağ ile ilgili bazı çok eski inançlara sahipsin. Bu yüzden şimdi senden rica ediyoruz…burada bir an için geri gitmeni rica ediyoruz. İzleyen ol. Bunu nasıl kurguladığını gör. Onay için Eski Enerji’ye bakmayı bırak.

Ve burada senden bir şey rica ediyoruz – kendi başına doğada biraz zaman geçirmeye ihtiyacın var. Bu şu anda senin için çok önemli. Bu, bedeninin yeniden dengeye gelmesine yardımcı olacak. Biz senden, sadece bir saat falan değil, dağ enerjisinde epey bir zaman geçirmeni rica ediyoruz, dağ enerjisi en idealidir. Soluma yap. Soluma yap. Bunu doğru mu yanlış mı yapıyorsun diye kaygılanmaktan vazgeç. Herhangi bir onaya ihtiyaç duymadığın bir yere geri gelmek için kendine izin ver. Seni candan seviyoruz, ve doğru yolda olduğunu söylemek zorundayız. Sen sadece yola bakmıyorsun. Teşekkür ederiz.

11.ŞAMBRA’NIN SORUSU (İnternetten, Linda okur): Benim sorum virüsler ve mikroplarla ilgili. Onlar kendi haklarına sahip varlıklar mı, yoksa sadece dualitenin bir veçhesi mi? Ben dualiteden çıktığımda buharlaşıp yok mu olurlar? Ve o zaman sevdiklerimin hâlâ onlardan etkilenmesi uygun mudur?

TOBIAS: Gerçekten….nasıl desek – biz virüsler ve mikroplar ve bu tür şeylerin tümü hakkında bir kitap yazabilirdik. Onlar sizin insan olarak varoluşunuzun doğal bir parçasıdır. Onlar – nasıl desek – çok yararlıdır, çünkü ister inanın, ister inanmayın ama enerjilerin akmasını sağlarlar. Aynı zamanda harika bir amaca da hizmet ederler; bedeninizde bir dengesizlik olduğunu bilmenizi sağlarlar. Onlar bir çalar saat gibidir, ya da çalan bir alarm gibi, size bir şeyin dengeden çıktığını haber verirler.

Modern tıpta gördüğümüz sorunlardan biri de – ve bu burada üzerinde çalıştığımız bir şeydir, ve sizin de orada üzerinde çalıştığınız bir şeydir – siz bu şeylerle, bu virüslerle ve mikroplarla ve mantarlarla ve tüm bu diğer şeylerle güç kullanarak baş etmeye çalışıyorsunuz. Siz onları yok etmeye çalışıyorsunuz ve onlardan kurtulmaya çalışıyorsunuz. Onlar da başka bir biçimde geri geliyorlar. Ya daha dayanıklı bir nesil, ya da daha önce hiç görülmemiş yepyeni bir nesil halinde geri geliyorlar. Yani, güç kullanarak savaşamazsınız. Daha önce de söylediğimiz gibi, bir güç kullanıldığı zaman, eşit enerjide başka bir güç – ve hatta bazen daha güçlü olarak – farklı bir biçimde gelir. Bu yüzden bu tür şeylerde – nasıl desek – enerjilerin kolaylıkla dengelenebileceğini anlamak gerekir.

Biz bununla ilgili daha çok konuşacağız, özellikle de Oama ile onun yeni okulları sırasında. Enerjilerin nasıl kolaylıkla dengeye geri gelebileceğinin doğasından söz edeceğiz, onların doğal olarak nasıl dengeleneceğinden. Ve dengeden çıkmak için doğallıklarını kaybetmiş olmaları gerekir.

Bunlar – sizin adlandırdığınız gibi – virüsler ve mikroplar ve mantarlar ve tüm bu diğer şeyler genelde daha çok insan realitenize uygundur. Bunu açıklaması zor, ama bu tür şeyler bizim alemlerimizde de var, ama fiziksel kökenli değildirler. Onlar kendi enerji köklerine sahiptir. Ve sizin adlandırdığınız gibi virüsler burada vardır. Onlar dengeden çıkmış enerji nesilleridir. Ama biz, güç kullanmadan onları yeniden dengeye getirmenin harika yollarını öğrendik….tekrarlıyoruz, bu Oama’nın çok ayrıntılı anlatacağı bir konudur. Ama bunlarla ilgili öğrenecek çok şey vardır ve modern tıbbınızın birçok yöntemiyle onları öldüremeyeceğiniz ya da onlardan kurtulamayacağınız anlaşılmalıdır. Teşekkür ederiz.

12.ŞAMBRA’NIN SORUSU (mikrofona gelen bir kadın): Selam çocuklar. Arkadaşım Scott ve benim – selam Scott…o Güney Dakota’da – ilgimizi çeken bir şey var, bu kıtanın Amerika Yerli’leri, beyaz adamların topraklarını almasına, onları öldürmesine, özel olarak sadece onlara ayrılmış arazilerde yaşamaya zorlamasına, vb… izin vermeyi neden seçtiler?

TOBIAS: Gerçekten de….bu yerin, sizin şimdi Amerika dediğiniz yerin….Yeni Atlantis için belirlenmiş bir yer olduğunu söylemek zorundayız. Kızılderililer, orada olan yerliler, kutsal enerjiyi tutanlar, görevlilerdi. Onlar gerçekten Yeni Atlantis enerjisini ekmek üzere buraya ilk gelenlerdi. Yeni Atlantis aynı zamanda sizin Yeni Enerji diyeceğiniz şeydir.

Böylece onlar o enerjiyi aldılar ve onu tuttular. Ve bir anlamda, onların gideceğine dair bir anlaşma vardı. Ve bir anlamda, insani düzeylerde çok kez olduğu gibi, bunun için çok savaşlar yapıldı. Ama bunların altında, gideceklerine dair bir anlaşma yatıyordu. Ve bir anlamda diyebilirsiniz ki, kulağa ne denli garip gelirse gelsin, gitmek için ve tümüyle gitmek için seçebilecekleri en iyi yol buydu.

Onlardan önce giden Anasaziler….onlar farklı bir biçimde gittler. Onlar – nasıl desek – savaş olması gerekmeden, fiziksel bedenin öldürülmesi gerekmeden gittiler. Ama bir tür buharlaşarak gittiklerinde, tümüyle gitmediklerini anladılar. Parçaları burada kalmıştı.

Yani burada olan Amerikan Yerlileri bu şekilde gitmeyi seçtiler. Ve – tekrarlıyoruz, kulağa ne denli garip gelirse gelsin – bu şekilde gitmek onlar için bir onurdu. Bu onların dünyasıydı…anlıyor musun. Bu, tutkunun ve yiğitliğin ve savaşçının yoluydu. Oama bunu anlıyor (bazı gülüşmeler). O bunda garip bir şey olmadığını düşünüyor.

Ama hepinizin yerlileri onurlandırmak için sahip olduğu nedenlerden bir bölümü de, onların Yeni Atlantis için kutsal enerjinin yaratılmasına yardımcı olmalarıdır ki, o da Amerika’dır. Ve bu, dünyanın her yanından insanların gelmesi için güvenli bir alana izin verdi. Siz buna “pota – çeşitli milletlerden kimselerin kaynaştığı ülke” diyorsunuz. Her ırktan, dünyanın her bölümünden insan geldi buraya. Burası Yeni Umudun yeridir. Ve tek yer değildir. Bu yerlerden biridir. Ama diyebiliriz ki, en çok enerjiye ve potansiyele sahip olan yerdi. Bugünlerden birinde, destekleme görevi gören birkaç ülkeden ve bölgeden söz edeceğiz….ama bir anlamda da, başka bir boyutsal toplanma yeri olarak pek de desteklemekten söz edilemez. Neyse, gitme yollarından ötürü yerlileri onurlandırmanızı rica ediyoruz, çünkü bu onurlu bir yoldu ve hâlâ da öyledir…anlıyor musun.

12.ŞAMBRA: Teşekkür ederim.

LİNDA: Son soru, seçimin buysa.

13.ŞAMBRA’NIN SORUSU (mikrofona gelen bir kadın): Merhabalar Tobias ve konuğu. Kelimelere dökmeye ve açıklığa kavuşturmaya çalışmak bana zor geliyor. Senin de kanallıkta sözünü ettiğin gibi, bu son ay boyunca bana muazzam bir genişleme ve büyüme ve açılımlar deneyimliyormuşum gibi geldi. Çok kısıtlamalar ve kesinlikle odaktan ayrılmalar deneyimlemeye başladım, odağımı kaybettim, ve büyük bir direnç deneyimledim, hatta açılmakta olana karşın daha derine düştüm. Bunun bir bölümü de, işte, Colorado’da kalmak, Colorado’dan gitmekle ilgili karar vermek hakkındaydı. Ve biliyorum ki gidersem….ben Arizona’ya gitmeyi düşünüyorum….bu kesinlikle geçici olacak. Bir şeyin bunu gerçekten, gerçekten dağıtıp bana açıklık kazandırmasını isterdim…gerçekten sorguladığım şeylerden biri de, bu çalışmada ilerlemek için nasıl hareket edeceğim.

TOBIAS: Gerçekten de….senin enerjilerin gerçekten günün ilk MAK’ının yazılmasına yardımcı oldu, Odaktan UzaklaşMAK’la ilgili olanı. Ve buna duyduğun derin kaygı yüzünden – sadece kendin için değil – ama bundan geçip geçmediğini merak etmen, güçlü bir insan olduğunu ve açık bir insan olduğunu bilmen, aynı şeyi deneyimliyor olabilecek insanlara karşı büyük bir şefkat beslemene neden oldu, bu yüzden de bugünkü konuşmamızın o bölümünü yazmada ya da yaratmada harika bir etki sağladın.

Onun için senin buna bir bakmanı ve bunu, içinden geçtiğin bir dönem olarak kabul etmeni rica ediyoruz. Açıklık, berraklık gelecektir sana, gerçekten. Bunun kulağa basmakalıp bir yanıt gibi geldiğini biliyoruz, çünkü Cauldre şu anda bize bunu söylüyor (bazı gülüşmeler). Ama sen basit bir değişimden geçiyorsun, ve herşey değişiyor. Tüm….akılsal olma yeteneği de, karar verme yeteneği de, iyi kararlar alma yeteneği de….bunların tümü değişiyor. Böylece sen, ve burada bulunup da soru soran bazıları, kendini tümüyle düzensizlik içinde hissediyorsun.

Ve bu iyi bir şeydir. Bu iyi bir şeydir, çünkü farklı biçimde varolmayı öğreniyorsun. Eski formüllerin artık sınırlı olmadığını öğreniyorsun. Formülü değiştirebilirsin.

Kalmak ya da taşınmak kuşkusu içindesin. Bu bir şey değil. Bu önemsiz. Gerçekten öyle. Şimdi önemli olan, genişlemek için kendine, zihnine, bedenine ve ruhuna izin vermektir. Sen genişledin. Bir lastik gibi genişledin. Onların nasıl hareket ettiğini bilirsin….pat, ve tekrar yerine döner. Odaktan uzaklaşman yüzünden. Korku yüzünden. Seni Eski toplu bilinç geri çekti.

Bu yüzden şimdi soluma zamanıdır. Kendine bir kez daha açılmak için izin vermek zamanıdır. Bu genişlemeye, çok-boyutlu genişlemeye ne kadar izin verirsen, varlığın da seçiminin bu olduğunu ve neyle rahat ettiğini o kadar bilecektir. Yani açılım orada. Ve sen de onun orada olduğunu biliyorsun. O sadece birçok enerjiyle, bu değişen enerjilerle bulutlanıyor.

Şimdi karar vermemek, karar vermeye çalışmamak, zorlamaya çalışmamak zamanı. Sen Eski Enerjileri zorluyorsun. Bu sanki onları iple yokuş yukarı itmeye benziyor (bazı gülüşmeler). Bu işe yaramıyor. Böylece, şu anda burada olan tüm değişimlerle birlikte olmak zamanı. Bunu fazla basitleştirmek anlamında söylemiyoruz, ama fazla basitleştirmek anlamında söylüyoruz. Bu oldukça basittir.

Sana daha önce de söylediğimiz gibi, doğrudan sana, ve seninle teke-tek konuştuğumda, sen doğru yerdesin. Kuşkulanmayı bırak. Üzerinden geçmeyi, o Kuşku Köprüsünün üzerinden geçip dualiteye geri dönmeyi bırak. Teşekkür ederiz.

13.ŞAMBRA: Teşekkür ederim.

TOBIAS: Ve böylece Şambra, yine keyif veren bir toplantının enerjilerini toparlıyoruz. Bu toplantının sözcüsü olmak Ben Tobias için bir onurdu, Oama’nın şimdi bizimle birlikte olması bir onurdu. Geçtiğiniz yıllarda birçoğunuz Oama’nın nerelerde olduğunu merak ettiniz. Oama kendi değişimlerinden ve enerji dönüşümlerinden geçiyordu. O – nasıl desek – yeni Oama elbisesini giyene kadar dışarı çıkmayacaktı (bazı gülüşmeler). Şimdi ona sahip olduğuna göre Oama’yı buradan uzak tutmak zor olabilir (kahkahalar). Yani bu bir mutluluk.

Oama, Kuthumi, St.Germain ve Ben, Tobias, birlikte olma fırsatları yakaladık. Hepimiz daha önce Dünya’da bulunduk. Bir dereceye kadar bunun neye benzediğini biliyoruz. Size karşı derin bir şefkat ve empati besliyoruz. Ve biz hemen yanıbaşınızdayız. Gerçekten, siz asla yalnız değilsiniz. Teşekkür ederiz.

Ve öyledir!

Kırmızı Meclis’in varlıklarından Tobias, Golden, Colorado’da yaşamakta olan Geoffrey Hoppe tarafından sunulmaktadır. Tobit’in mukaddes kitabında bulunan Tobias’ın öyküsü, Crimson Circle sitesinde bulunmaktadır.
www.crimsoncircle.com. Tobias materyelleri, bedelsiz olarak dünyanın her tarafında bulunan ışık işçileri ve Shaumbra’ya, Ağustos 1999 tarihinden beri sunulmaktadır. Bu tarih Tobias’ın, insanlığın yıkım potansiyelini aşıp, Yeni Enerjiye girdiğini söylediği tarihtir.
Crimson Circle, Yeni Enerjiye geçiş yapacak ilk insan (kılığındaki) meleklerden oluşan global bir ağdır. Bu kişiler, yükseliş halinin sevinç ve zorluklarını deneyimlerken, diğer insanların da yolculuğuna, paylaşım, ilgi ve yol göstererek yardımcı olmaktadır. Crimson Circle’in sitesine her ay 40.000’in üzerinde ziyaretçi, son materyelleri okumak ve kendi deneyimlerini tartışmak amacıyla girmektedir.
Crimson Circle her ay Denver, Colorado’da, Tobias’ın, Geoffrey Hoppe kanalıyla son bilgileri sunduğu yerde biraraya gelmektedir. Tobias, kendisinin ve Crimson Council’ın (Kırmızı Meclisin) diğer semavi varlıklarının, aslında insanoğlunun kanallığını yapmakta olduğunu bildirmektedir. Tobias’a göre, onlar bizim enerjilerimizi okumakta ve biz içimizde deneyimlerken, dışardan da bakabilmemiz için, kendi bilgilerimizi bize geri tercüme etmektedirler. Crimson Circle toplantıları herkese açıktır, ama LCV takdir edilir. Katılımı gerektiren hiç bir şey ve ödenmesi gereken bir aidat yoktur. Crimson Circle, dünya çapındaki Shaumbra’nın açık sevgisi ve bağışları yoluyla bolluğu kabul etmektedir.
Crimson Circle’ın en yüksek amacı, insan melekler ve öğretmenler olarak, içsel spiritüel uyanış yolunu yürümekte olan kişilere hizmet etmektir. Bu hıristiyanlıkla ilgili bir misyon değildir. Tersine, içsel ışık, merhamet ve ilgi bulabilmeleri amacıyla, insanları senin kapına getirecektir. Kılıçlar Köprüsü’ndeki yolculuğuna başlayan bu kendine has ve değerli insan sana geldiğinde, o anda ne yapman ve öğretmen gerektiğini bileceksin.
Eğer bunu okumaktaysan ve gerçek olduğunu ve bir bağın olduğunu hissediyorsan, sen gerçekten Shaumbra’sın. Sen insan (kılığında) bir öğretmen ve bir rehbersin. İçindeki tanrısallık tohumunun bu anda ve gelecek tüm zamanlar için çiçek açmasına izin ver. Hiç bir zaman yalnız değilsin, çünkü tüm dünyada bir ailen ve çevrendeki semavi boyutlarda melekler vardır.
Bu metni lütfen ticari amaç olmaksızın ve bedelsiz olarak dağıtın.
Lütfen bu bilgiyi, dipnotlar dahil bütünüyle kullanın. Tüm diğer kullanımlar, Geoffrey Hoppe, Golden Colorado’dan alınacak yazılı onayı gerektirir. Telif hakkı 2001, Geoffrey Hoppe, P.O.Box 7328, Golden, CO 80403.e-posta: tobias@crimsoncircle.com. Tüm haklar mahfuzdur.