ŞAUD 1: “Yolun Her Adımı”

ŞAMBRA MATERYALLERİ

Üstatlık (Yüksek Lisans) Dizisi

ŞAUD 1: “Yolun Her Adımı” – ADAMUS’un katılımıyla

Kanallık, Geoffrey Hoppe

Kırmızı Çembere sunulmuştur

5 Eylül 2009

www.crimsoncircle.com –   http://kirmizicember.org

Ben o Ben’im, Egemen/Mutlak Alan’dan Adamus. Yeniden hoşgeldiniz, Şambra. Dünya’nın, yaratının, sizin, bu güzel enerjisine hoşgeldiniz.

Şimdi buraya girerken kokuyu aldım… içerdeki enerji, sanki daha yeni yağmur yağmış gibiydi. Yağan yağmurun arkasından ormanda ya da çayırda yürümenin nasıl bir şey olduğunu bilir misiniz? Taze ve temiz kokar, hayat dolu ve gelişim içinde, ve bugün sizin enerjiniz işte böyle kokuyor.

Zorluklarla dolu çok, birçok yaşamdan geçtiniz. On yılda, ruhsal anlamda, ilkokul, lise ve üniversiteyi bitirdiniz, şimdiyse yüksek lisans (master) için hazırız. Yeni Enerji Gizem Okullarını yeniden başlatmaya hazırız. Gizem Okulları’na son verdiğimizden bu yana 300 yıldan fazla geçti. Bir ara vereceğimizi söylemiştik, çünkü o zamanlar fazlasıyla sosyal ve politik baskılar vardı. Ayrıca, bu Yeni Enerji unsurunun nihayet gelmesini beklediğimizi de biliyorduk, ve o gelene kadar yeniden başlayamazdık. Ve şimdi burada oturuyoruz.

Farklı bir biçimde geri gelmek ne büyük mutluluk; bu etkinlik zamanında buraya gelen Kırmızı Meclis üyeleri, bizim her bir üyemiz – gerçekten mezun olmuş, kendi hakkına sahip çıkan üstatlar olarak her biriniz – bugün bana eşlik ediyor ve biz bu inanılmaz yolculuğumuzun bir sonraki aşamasına geçmeye hazırlanıyoruz. Ve yolculuğun bu sonraki aşaması farklı olacak. Farklı olacak. Bir dakikaya kadar bundan söz edeceğim.

Tobias’a Teşekkür

Ama şu anda, Tobias, ya da Muir olarak bildiğiniz To Bi Wah enerjisine, on yıllık hizmeti için – ah, aslında on yıldan çok daha fazladır ama sizin bu yakınlarda farkında olduğunuz o on yıl için -, Dünya’ya geri gelmek için bu kadar uzun bir süre beklediği için; öbür taraftan size reberlik ettiği, size eşlik ettiği, bazı gözyaşlarını sildiği, öykülerinizi dinlediği, öykülerinizi dinlediği, ve yine öykülerinizi dinlediği için (kahkahalar) yürekten teşekkürlerimi sunmak ve onu onurlandırmak istiyorum. Ah, belki de Tobias benden biraz daha sabırlı. Ben (öykülerinizi) sadece bir kez dinleyeceğim. (yoğun kahkahalar)

Çünkü Tobias, sevdiklerinin güvende olduğundan, yaşamlarındaki olaylarla başa çıkabilecek kadar akışta olduklarından emin olan bir ana-baba gibi, geri dönüp de sizinle olabilmeyi çok uzun süre bekledi. Böylece, Tobias geri gelmek için bekledi de bekledi.

Ve sonra, çok da uzun olmayan bir süre önce, bırakıverdi. Dedi ki, “Bu Tobias enerjisini dağıtalım. Siz kendi parçanızı geri alın; ben de benimkini. Size katılmak üzere Dünya’ya geri geleceğim, ve günlerden bir gün gözünüzün içine bakıyor olabilirim.”

Böylece Tobias’a duyulan sevgi ve onur ve saygıdan, eşi benzeri görülmemiş bu olayda Kırmızı Meclis’ten herkes size, Dünya’daki Kırmızı Çemberi oluşturan ve bir sonraki adıma hazırlanan sizlere katılıyor.

Sonraki Adım

Geçmişte çoğunuzla – hepinizle değil ama çoğunuzla – Gizem Okulları’nda çalıştım. Yaşamınız sırasında, artık sadece insan olmak istemediğinizi bildiğiniz bir noktada geldiniz Gizem Okulları’na. Gerek insan, gerek spiritüel, ve olduğunuz herşeyi olmak zamanıydı. Birinin annesi olarak, bir duvarcı ustası olarak, atın arkasında bıraktıklarını… bir an için kibar olmaya çalışıyorum… temizleyen biri olarak bir yaşam daha geçirmeyeceğinizi biliyordunuz. Bir toprak sahibi ya da asilzade olarak bir yaşam daha geçirmeyecektiniz. Çok daha fazlasını istiyordunuz. O şekilde bir insan olarak – en azından insan kılığında gizlenmiş bir halde – çok, çok yaşamlardan geçmiştiniz, ve spiritüel bir varlık olarak açılmak ve yola koyulmak amacıyla, dünyanın çok, birçok yerinde düzenlenen Gizem Okulları’na geldiniz.

Yani benim enerjim size çok tanıdıktır. Evet, zaman zaman iş buyuran bir amir olabilirim. Zaman zaman harika bir dost olabilirim, ama anlayacağınız gibi, bir dost tam olarak gördüğünü söyler. Bir dost, kendinizi kandırdığınızı hissettiğinde, bunu söyler. Bir dost, duymak istediğinizi değil de, en iyisi olduğunu hissettiği şeyi söyler.

Böylece, sevgili Şambra, bir sonraki adıma hazırız. Ve ben daha en başından bana bir iyilik yapmanızı isteyeceğim: Benimle ilgili bildiğiniz herşeyi salıverin, çünkü ben, geçmişi sürdürmek üzere geri gelen geçmiş değilim. Benim enerjim şimdi Adamus’tur. Hakkımda duyduğunuz tüm söylentileri – hani sizin başlattığınız o söylentileri – salıverin. (kahkahalar)

Sevgili Şambra, ben… ben rol yapmayı severim, ve tek tek her birinizi yüreklendireceğim şeylerden biri de rol yapmaktır. Sizinle benim aramdaki fark – temel fark – budur. Ben rol yapabilirim, ve bundan hiç korkmam. Farklı kimlikler üstlenmekten hiç korkmam, çünkü bunların her birinin benim bir parçam olduğunu ve güvenli ve kolay bir biçimde bana geri döneceğini bilirim. Böylece, o anın, o deneyimin, o an olmakta olanın yararına kimliğimin bir ifadesini yaratmaktan korkmam.

Bazılarınız rol yapmaya olumsuz bir kelime olarak bakıyor ve şöyle diyor, “Eh, bu aslında ben değilim.” Oysa kesinlikle sizdir. Sizin bir ifadenizdir. Ve siz rol yapmaya, oynamaya, bundan keyif almaya başladığınızda, bunun kendinize verebileceğiniz en büyük armağanlardan biri olduğunu fark edeceksiniz.

Sizinle benim aramdaki fark, sizin tek bir gerçekliğe, sıkı sıkı oluşturulmuş, sıkıştırılmış ve kısıtlanmış bir gerçekliğinize tutunmanız, ve onu bırakmaktan korkmanızdır. Neden bırakmaktan korkuyorsunuz? Kendinizin bu diğer ifadelerinin idareyi ele alacağından mı korkuyorsunuz? Eh, belki de almalılar. Kontrolü kaybedeceğinizi hissediyorsunuz, ki kontrolü kesinlikle kaybetmelisiniz. Tüm o enerjilerden ve karanlıklardan ve diğer herşeyden bunalacağınızı mı hissediyorsunuz? Bu eski, eski bir inançtır. Sizi ele geçirecek bir karanlık yoktur, hiç yoktur, tabii siz karanlıkla oynamayı istemedikçe.

Böylece, yolumuzda ilerlerken sizi yapmanız konusunda yüreklendireceğim şeylerden biri, rol yapmaktır. Ve bu konuda utangaçlık hissetmeyin. Kendinizi geri tutmayın. Rol yapın. Birazcık çıldırın. Bu size iyi gelecektir. Enerjisel sınırlarınızı genişletecektir. Kendinizin farklı karakterleriyle oynayın. Hangisinden gerçekten hoşlandığınıza, gerçekten keyif aldığınıza bakın. Hangisinin pek de size oturmadığına bakın. Başkaları ne diyecek diye kaygılanmaktan vazgeçin. Aslında onlar o hep aynı, bazen sıkıcı ve bazen yorucu sizi görmek yerine, kendinizin bu farklı ifadelerini görünce çok eğleneceklerdir.

Ben iş buyuran amir rolünü oynamayı, ya da bazılarınızın son günlerde dediği gibi, kıçınıza tekme atmak üzere gelecek biri rolünü oynamaya bayılıyorum. Bu arada, kıçınıza tekmeyi benim atmam gerekmiyor; bunu kendiniz zaten yeterince yapıyorsunuz. Ama bazen tekme atarken doğru yeri bulmanıza yardım edeceğim (kahkahalar), çünkü pek de iyi yönlendirilmiyorsunuz. Ama, sevgili Şambra, ben size – bu Şambra grubuna – mor alev olarak, bir zamanlar bildiğiniz o üstat olarak da gelmiyorum. Ben Adamus’um. Saint Germain’den geliyorum, ama şimdi tek tek her biriniz için Adamus’um. Biz birlikte Yeni Enerjiyi araştıracağız.

Yeni Enerjiyi Keşfetmek

Yeni Enerji burada. Önceki Şaudlarmızda uzun uzadıya ondan söz ettik. O burada, o, Yuva’nın dışında yaratılmış olan, sizin tarafınızdan yaratılmış olan bir enerjidir. Onun fizik (kuralları) ve özellikleri, çalışmaya alışık olduğunuz titreşimsel enerjiden belirgin bir biçimde farklıdır. Bu, yaşamınızdan titreşimsel enerjiyi tümüyle bertaraf edeceğiz demek değildir – hiç değildir. Biz, Yeni Enerji denen şeyi bütünleştirmeye başlayacağız.

Açıkçası, ne ben Adamus, ne Tobias, ne de Yükselmiş Üstatların herhangi biri, onun nasıl çalıştığını tam olarak bilmiyoruz. Bazı kuramlara sahibiz. Bir fikrimiz var, özellikle de Dünya üzerinde son zamanlarda yaşamış olanlarımızın. Onun yaşamınızda nasıl iş göreceğine ilişkin bazı genel fikirlere sahibiz. Biz sizinle, Yeni Enerjiyi nasıl getirebileceğinizi anlamanız konusunda çalışacağız.

Bu, zaman zaman, belki, zorlayıcı, kafa karıştırıcı olabilir, çünkü Yeni Enerji hakkında bildiğimiz bir şey varsa, o da onun, Eski Enerji gibi kendine şablonlar ya da kalıplar oluşturmadığıdır. Eski Enerji sanki tek bir iz üzerinde gider. Kendini tekrar ve tekrar ve tekrar yineleme eğilimindedir, taa ki büyük bir dışsal kuvvet ya da uyarıcı onu kendi eski kalıbından dışarı atana kadar. Birçoğunuz yaşamının şu son yıllarında bundan geçti, Eski Enerjinin o eski kalıbından çıkmaya çalıştı. Böylece, gelmekte olan, sizin tarafınızdan yaratılmış olan bu bir tür aşıyı, ama sizi Eski Enerjinin o eski kalıbından çıkartmak için yaşamınızda bazen travmatik – genellikle travmatik – bir olay yaratan enerjinin aşısını olmak durumundasınız.

Yeni Enerji oldukça farklı iş görür, ama nasıl, emin değiliz. Temel olarak, siz bu keşfin parçası olmayı kabul ettiniz. Dünya üzerinde onun nasıl getirileceğini ve ne yaptığını anlayacak öncülerin bir sonraki düzeyi olmayı kabul ettiniz. Siz burada olup bu Yeni Enerjinin… bu arada, onu siz yarattınız. O sizindir. O, eski titreşimsel enerji gibi Tanrı’nın bir armağanı değildir. O (titreşimsel enerji), Ruh’un size armağanıydı; buysa sizin kendinize verdiğiniz armağandır. O aynı kalıpları oluşturmaz. Her uygulandığında aynı şekilde yanıt vermez.

O güçlüdür. Oysa sizin bazen Eski Enerjiye çok sinirlendiğinizi biliyoruz, zaman zaman zayıf görünüyordu, ve siz Eski Enerjinin hep daha fazlasını toplamaya, biriktirmeye çalışıyordunuz. Para ya da güç gibi ya da buna benzer başka bir Eski Enerjiyi biriktirmeniz ya da depolamanız gerekiyordu. Eski Enerjiden bir depo inşa etmeniz gerekiyordu, çünkü bazen çok yavaş çalışıyordu. Çok zahmetliydi. Son zamanlardaki sabırsızlığınızın ya da sıkıntınızın bir bölümü de “Daha iyi bir yol olmalı. Bunu gerçekleştirmenin farklı bir yolu olmalı” demenizden kaynaklanıyordu, ve bu farklı yol mevcuttur, ve siz bu nedenle buradasınız. Ben bu nedenle buradayım.

Biz onu içinize getirmenin yollarını araştıracağız, çünkü o şu anda insan enerji alanınıza yakın bir yerlerde ve sizi kuşatıyor, ama aslında tümüyle alanınıza girmiş değil. Bunun bir nedeni de, zamanı gelmediği içindi. Siz tüm dikkatinizi öylesine sorunlarınıza ve işlemden geçirmelere vermiştiniz ki, onun içeri girmesi uygun olmadı. (Çünkü girecek olsaydı) birçok devrenin atmasına neden olurdu. Onunla biraz oynadınız. Ha, geceleri başka boyutlara yaptığımız akınlarda hepimiz biraz birlikte oynadık onunla. Siz parmağınızla ona hafifçe dokundunuz ve sonra birazcık da tadına baktınız, ama şimdi onu yaşamlarımıza getireceğiz.

Şambra denen bu grubun gerçekleştireceği çok önemli şeylerden biri, onu kişisel olarak deneyimleyebilmeniz için Yeni Enerjinin gelmesine izin vermek olacak. Ve size hemen şunu söyleyeyim, bu korkulacak bir şey değildir. Yeni Enerjide korkulacak hiçbir şey yok. Eski titreşimsel enerjide bu bazen söz konusudur, çünkü o, karanlığın, korkunun, tarihinizin, zorluklarınızın unsurlarını içerir. Böylece bazen bir Eski Enerji dalgasının yaşantınıza girdiğini görür ve biraz kaygılanırsınız, çünkü o, eski şeyler – anılar, enerji kalıpları – içerir. Yani doğrusu onun gelmesinden biraz kaygı duyabilirsiniz.

Yeni Enerji şu anda en saf halinde. Çok yalın bir varoluş halinde. İçeri girmeye hazır. Sizin için, hatta bizim için, aldatıcı olan yanı ise, onun tepkilerinin ya da yanıtlarının ve kalıplarının tümüyle farklı, ve gücünün de oldukça bilinmez olmasıdır.

Yeni Enerji ve Zihin

Kendi deneyimime, ve aynı zamanda sizlerle çok yoğun bir biçimde çalışmama dayanarak söyleyebileceğim tek şey, bu Yeni Enerjinin – onun çok, çok güçlü olduğudur. O çok, çok saftır. Zihninizi darmadağın etmenin yoluna sahiptir, diyeceğim. O zihinle pek bağdaşmaz. Bunu tam olarak anladık.  Ve ona baktığım zaman, zihninizle pek bağdaşmaması da bana çok mantıklı, ya da doğal geliyor. Sizin zihniniz bir Eski Enerji aracıdır. Tekrarlıyorum, biz bu Şaudlarda zihinle ilgili uzun uzadıya konuştuk, ama zihniniz titreşimsel enerjiyi alıp onun kalıplarıyla çok dikkatlice çalışmıştır. Zihniniz bunda kalıplaşmıştır.

Yeni Enerji zihinle hiç bağdaşmaz. Zorluklardan biri de, zihninizden çıkacak kadar kendinize güvenmek olacaktır. Ve işte bu, binlerce ve binlerce yıl boyunca Gizem Okulları’nda ve birlikte gerçekleştirdiğimiz çalışmalarda konuştuğumuz tanrısal prensiplere gireceğimiz noktadır. İnsan zihnini aşacağız; tanrısal zihine dalacağız. O farklı iş görür. Yargı kullanmaz, ve sizin analiz dediğinizi kullanmaz, ve düz mantık ya da hiyerarşik mantık kullanmaz.

Tanrısal zihin merhametli, onurlandırıcı, basit bir sistemdir, oysa insan zihni çok karmaşık olmaya yatkındır. Kendi karmaşıklığından gurur duyar. Akıllı insanlar çok karmaşık insanlar olmaktan hoşlanır, ama er ya da geç çok ruhsuz, sıradan, çok etkisiz insanlar olurlar.

Böylece size burada, kabul ettiğiniz üzere, tanrısal zeka ile, tanrısal zihin ile, adına her ne demeyi seçiyorsanız, çalışmaya başlamanız için meydan okunacak. Ama o  sizindir. İnsan zekasının ötesine geçer. Bir veri tabanı değildir, geleceğe bakarken kendini geçmişe göre değerlendirmez. Tanrısallık bunu hiç yapmaz. Tanrısallık çok basit bir prensibi bilir: Tüm yaradılışın başından sonuna herşey yolundadır.

Yani tanrısal zihin çok güvenen bir zihindir. Tobias’ın sözleriyle – “Farketmediğini” anlar. Muhafaza etmek yerine keşfetmek ister, ve bu, bazılarınıza meydan okuyacaktır. İnsan koşullarınız ve zihniniz, güvence, koruma ve güvenlik peşindeyken, Yeni Enerjiyle birleşik tanrısallık ise gerçekten bunu umursamaz. Böylece, insan benliğinizin “Koru beni, kurtar beni” diye avaz avaz bağırdığı zamanlar olacaktır.

Hemen şimdi anlayın ki, tanrısallık umursamaz. Herhangi bir şeyi korumaya ihtiyacı yoktur. Bu, yapay bir inançtır. Sizi neye karşı korusun? Zaten içinizde olan sevgiye karşı mı? Gerçekten zaten içinde bulunduğunuz yükseliş halinden mi, siz yalnızca oraya ulaşma halini deneyimliyorsunuz. Herşeyin kendi mükemmel varoluş halinde olduğu gerçeğinden mi? Çok uzun zaman önce ekilen ve ona göre davranılan tüm bu inanç sistemini, yani bir karanlığın ya da başka bir gücün sizi ele geçireceği inancını aşmak zamanıdır. Bu inanç iş görmez. Türlü girişimler oldu – siz başkalarıyla birlikte, onlar da sizinle birlikte (girişimlerde bulundunuz) – bu iş görmez.

Bir başkası tarafından tüketilemezsiniz. Bir gerçeklikte kapana kısılamazsınız. Siz gerçekten egemen/mutlak varlıklarsınız. Yani kesinlikle kaygılanacak bir şey yok, ve bu koruma ve kuvvetlendirme ve muhafaza etme anlayışı – sizi gerektiğinden çok daha fazla zorlukla ve hayal kırıklıklarıyla ve meydan okumalarla karşı karşıya bıraktı.

İlerlerken

Biz, burada, Dünya’dayken Ruh’un özgür doğasını araştıracağız. Şimdi bu, ilerlerken, eski Gizem Okulları’na göre oldukça farklı yaklaşacağımız bir şey olacak. Eski Gizem Okulları’nda biz içimizin  bazı kapılarını – Atlantis zamanından beri kapalı olan kapıları – açmak peşindeydik. Kendi içimize, kendi ruhsallığımıza ve gizemlerimize bir göz atmanın peşindeydik. Ama bunu genellikle dünyayla ilişiğini kesmiş bir yerde yapardık – gizlice o yere giderdik – ve bunu genellikle insan halimizi aşarak ya da insan halimizden çıkarak gerçekleştirirdik.

Bu, her birinizin kapılar açmasına izin verirdi, ve içeriye giden bu kapılardan bazısını açtığınızda, orada saklanmış bazı şeytanlar sizi alt üst etti. Eskinin Gizem Okulları’nda şeytanlarınızla yüzleşmek, karanlığınızla yüzleşmek, eski karmanız diyeceğiniz şeyle, yaptıklarınızla yüzleşmek, birçoğunuzda travmatik deneyimlere neden oldu.

Ama gerçekleştirilen bazı güzel şeyler de vardı. Kapıların bazısını en sonunda açmıştınız. Kendinizin bir mistik yanı olduğunu, sadece bir insan olmaktan çok, çok daha fazlası olduğunuzu nihayet anlamıştınız. Tanrı’nın inayetini yeniden kazanmak uğruna bir merdiven tırmanmaya çalışmıyordunuz. Dünya’da yaşamanın, günbegün sıradan alışkanlıkları yaşamaktan çok daha fazlası olduğunu anlamaya başladınız.

Böylece, Gizem Okulları’nda gerçekleştirdiğimiz çalışmanın böyle büyük bir yararı oldu. Şimdiyse biraz farklı olacak, çünkü biz bu içsel kapıların bazısını açmaya devam edeceğiz. Biz bunu çakraları açarak, kendi içinizde enerji kapıları açarak, ve, ah sevgili Tanrım, dünyanın geri kalanında enerji kapıları açarak gerçekleştirmeyeceğiz. Bunu spiritüel amatörlere bırakın. (kahkahalar) Biz, gerçekten… sizi harekete geçirmeye bayılıyorum. (Adamus kıkırdar)

Bu arada, Cauldre ve Linda’yla peşinen birkaç uzun konuşma yapmam gerekti. Evet, bazı rahatlık (rahat olma, yayılma) düzeylerini zorlayacağım. Doğrusu, onların rahatlık düzeylerini zorlayacağım. Birazdan öyle taleplerim olacak ki – Linda’yı değil ama Cauldre’yi kesinlikle – zorlayacak.

Şimdi sevgili Şambra, bu, Dünya üzerinde yeni bir zamandır ve şimdiye kadar olmuş en heyecan verici zamanlardan biridir. Bunu tüm çevrenizdeki dünyada görebilirsiniz. Yeni Enerjiyi içimize getirmenin, zihnin ötesine geçmenin, tanrısal ve mistik olup da hâlâ insan biçiminde olmanın nasıl bir şey olduğunu araştıracağız. Şimdi bu, İsa’nın yaptığı gibi suyun üzerinde yürüyeceğiniz türden bir şey olmayacak. Bazılarınızın içinde bu arketipsel enerji yapılanmış halde. İsa gibi olmak istiyorsunuz. Arkadaşları, komşuları, akrabaları ve müritleri etkilemek istiyorsunuz. (kahkahalar) Ama Yeshua’nın ne hallere düştüğüne bir bakın! (yoğun kahkahalar) Bu o kadar da iyi bir şey değil.

Böylece bizim buradaki amacımız ortaya çıkıp da başkalarını etkilemek değil, ama garip bir şekilde, evet öyle (de aynı zamanda), çünkü onlar sizde çok farklı bir şey görecekler. Gerçi şimdiden görüyorlar ama, şu anda sahip oldukları o alaycı ve kuşkucu tutumun ötesine geçecekler. (kahkahalar) Bakın, onlar aslında sizin dönüştüğünüzü anlıyorlar. Farklısınız. Bundan hoşlanmıyorlar. İnsanlık bundan hoşlanmaz. İnsanlar… insanlar, gerek bireysel olarak ve sonra da kolektif olarak herşeyin aynı hızda ve aynı kalıplar içinde hareket etmesinden hoşlanır. İnsanlar rutini (sıradan alışkanlıkları) sever. İnsanlar kısıtlılığı sever. İnsanlar bir başkasının çok ilerde olduğunu görmekten hoşlanmaz – yalanıp yutulacak kadar ilerde olmasını isterler (kahkahalar), ama diğer herkesi aşacak kadar değil.

Ve insan zihni, insan hali çok programlanmıştır, çok, çok programlanmış. Programlama, bildiğiniz gibi, Atlantis zamanlarına kadar uzanır ve şu anda da sürüyor. Biz bunun ötesine geçeceğiz, ve biz apaçık, aşikâr olanın ötesine geçeceğiz. Bakın, şu anda Dünya’da hakim olan inanç, bir yaratıcı olmamaktır, ya da bu örtücü-katman hakimdir. İnsanlar, hükümetler, şirketler, yaratıcılardan hoşlanmaz. Belki arada bir bu kelimeyi kullanırlar ama, aslında hoşlanmazlar. Onlar, başkalarının peşinden giden ve kurallara bağlı, konformist insanlardan hoşlanır. Biz, sevgili Şambra, baş kaldıranlar olacağız.

Yeni Enerji Öncüleri

Şimdi, biz aptal bir sokak köşesinde durup da haber medyası için pankartlar sallamayacağız. Biz isyanlar başlatarak arabaları devirip yakmayacağız, bu tür şeyler yapmayacağız. Bu çok, çok Eski Enerjidir, dualitiktir. Bu daha fazla anlaşmazlık, çatışma ve dram yaratır. Biz, yaratıcılar olacak, bu gerçekle baş kaldıracağız. Biz, Yeni Enerjinin deneycileri ve bilim adamları olacağız. Onu yaşamımızla bütünleştireceğiz. Onu kullanacağız. Sadece onun hakkında konuşmayacak, onu kullanacağız. Ve biz burada ilerlerken tüm Şambra için önemli olan şeylerden biri de, deneyimlerini birbiriyle paylaşmak olacaktır.

Şimdi, (Crimson Circle) personeliniz, size günbegün hizmet edenler, bunu mümkün kılacak teknolojiyi biliyorlar. Bu konuda sizinle birlikte çalışmalarını sağlayacak yeni teknolojiler olacak. Ama önemli olan şeylerden biri de öyle tek başına bir kenarda kalmamak olacak; bunu birçok durumda istemeyeceksiniz de.

Ha evet, yalnız olacağınız zamanlara ihtiyaç duyacaksınız. Üstelik bu sizden talep de edilecek. Yalnızlık, burada ilerleyebilmek için talep edilen şeylerden biridir. Özellikle de şu son zamanlarda, kendinizle kalmanız gerektiğini sezgisel olarak bildiğiniz halde yalnız olmaya zaman ayırmadığınızda, şeylerin nasıl da birikmeye başladığını fark ediyor musunuz? Şeyler sizin için kötü gitmeye başladı, o çok yıpratıcı enerjiye girmeye başladınız. Kendinizle başbaşa geçireceğiniz zamana ihtiyacınız olacak, ve ben kendinize bu zamanı ayırmanızı isteyeceğim. Ama, Yeni Enerjiyle deneyimlediklerinizi diğer Şambrayla paylaşacağınız bir zaman da olacak.

Onlar, yani Şambra, çoğunlukla – çoğunlukla – sizin içinden geçtiklerinizi anlarlar. Onlar da aynından geçiyorlar. Biz çok bireyseliz, ama bir grup olarak birbirimizle çok da bağlantıda kalıyoruz. Geceleri birlikte muazzam çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Özellikle şu son altı haftadır başka alemlerde, fark etmemiş olsanız da, yoğun bir biçimde bedensel ya da içsel elektrik akımlarını yeniden döşedik, programları yeniledik, (sistemleri ya da programları) yeniden yönlendirdik. Burada önemli olan uyku düzeniniz değil, ama başka alemlere gittiğimizde neler gerçekleştirdiğimizdir. Biz Şambra Hizmet Merkezinden çıkıp gittik, tüm o diğer şeylerden uzaklaştık, kendimizle başbaşa zaman geçirdik. Ve bizim bir anlamda içsel elektrik akımlarını yenilediğimiz söylenebilir – Cauldre, Linda, her biriniz.

Biz, potansiyelleri kullanmanın yeni bir yolunu oluşturuyoruz, ve birlikte gerçekleştireceğimiz çalışmaya soyunurken, ben sizin paylaşmanızı – mesaj tahtasında paylaşmanızı, hakkında konuşacağımız ve CC personelinin duyuracağı bazı diğer teknolojilerle paylaşmanızı – istiyorum, çünkü başka Şambraların nelerden geçtiğini görmek, onların deneyimlerini duymak sizin için önem taşıyacaktır. Ve Yeni Enerjide yaptığınız her atılımla her zaman da ‘başarı’ dediğiniz şey gelmeyecektir. Ama başarı bir Eski Enerji kafa yapısıdır. Özünde ne başarı ne de başarısızlık söz konusudur; sadece deneyim ve deneyiminizden nasıl geçtiğiniz önemlidir.

Bireysel deneyimlerinizi birbirinize anlatın, özellikle de önümüzdeki yılın Şaudlarına girdiğimizde. Biz birlikte bazı çok belirli ev ödevlerinden, tartışmalardan ve eğitimlerden geçeceğiz. Söylediğim gibi, sizler Yeni Enerjinin gerçek bilim adamları, öncüleri, geliştiricileri, bütünleyicilerisiniz. Biz bundan birlikte geçeceğiz.

Şayet herhangi biriniz “Bu benim yaşamımı değiştirecek mi?” diye merak ediyorsa. Kesinlikle. Kesinlikle (değiştirecektir). Çoğunuz yaşantınızı yeniden düzenleme aşamalarının en önemlilerinden, işinizle ve ailenizle ve sağlığınızla ilgili zorlukların ve meydan okumaların bazısından geçtiniz. Bu, son on yılın bir parçasıydı. Son on yılda bir dolu işlemden geçirmeler gerçekleştirdiniz. Birçoğunuz bu son on yıl boyunca tüm dikkatini kendine vermişti. Bu harikaydı, çünkü kendinizle ilgili birçok tıkalı enerjiye girmenizi sağladı.

İlerlerken, tüm dikkatinizi kendinize vermeyeceksiniz. Kendiniz olacaksınız, kendi-Tanrı’nızı kucaklayacaksınız, kendi-sosyalliğinizi – Dünya üzerindeki diğer insanlarla bütünleşen yanınızı – kucaklayacaksınız, ve kendi-evreniniz – tüm boyutsal enerjilerle bağlantı kuran yanınız – olacaksınız. Ama tüm dikkatinizi kendinize vermeyeceksiniz. Biz bunu aştık. Biz işlemden geçirmeleri aştık.

Tobias işlemden geçirmelere izin verdi. Belki bunun gerekli olduğunu hissetti. Belki gerekliydi de. Kendi sorunlarınıza dalmanıza izin verdi. Bir dolu gözyaşına izin verdi. Bir sürü lafa izin verdi. Biz bunun ötesine geçeceğiz.

Ben Adamus, ya da herhangi başka bir varlık bunu önemsemediği için değil, ama bu bir noktada aslında aleyhinize dönebileceği için. Tüm dikkatinizi kendinize vermenin ötesine geçtikçe bunu göreceksiniz. Başlarda, içinize dönüp baktığınız zaman, sorunlarınızı salıvermek üzerinde çalıştığınız zaman, bunun yararını görürsünüz, ama bu çok aldatıcıdır, çünkü hep daha fazlasını ister. Siz daha fazlasını istersiniz. Daha fazla işlemden geçirmek istersiniz. Bu size kendinizi iyi hissettirir. Bu, enerjiden beslenmektir. Daha fazlasını istersiniz, çünkü bu, kurban olma enerjisini onaylar. Daha fazlasını istersiniz, çünkü bu, sabah, öğle ve akşam hiç bir şey yapmamak için bir gerekçedir. Bu, sizi olduğunuz yere mıhlayan beton gibi iş görür, ve kaçınılmaz olanla yüzleşmemek için mükemmel bir gerekçe oluşturur.

Siz de Tanrısınız. Siz bir yaratıcısınız. Siz bu evreni, bu Dünya’yı, yaşamlarınızı yarattınız. Ve siz bir yaratıcı olmaktan uzaklaştınız. Kısmen, yaratıcılıktan yoksun kalmaya programlandığınız için, ya da şöyle söyleyeyim, yoksun kalmaya programlanmanıza izin verdiğiniz için, kısmen de sıradan, normal, rutin yaşamanın kalıplarına girdiğiniz için. Bu çok baştan çıkarıcıdır. Sizi içine çeker ve sizi içerde tutar. Bundan kurtulmak için herşeyi feda etmek gerekir. Ama öte yandan, onun dışına çıkmak için çabaladıkça ve mücadele edip savaştıkça, sizi daha da geri çeker.

O zaman ne olur, bırakıveririz. Salıveririz. Ötesine geçeriz. Ve bu belki de, normallikten çıkarak olduğunuz herşeyi olabilmek için çabalamaktan, kaba kuvvet kullanmaktan çok daha korkutucu ve  zordur.

Böylece Şambra, Yeni Enerji Gizem Okulları’na girerken derin bir nefes alalım.

Aşmak

Biz, mantığa meydan okuyan ve zihne meydan okuyan şeyler yapacağız. Biz, desteksiz kalmanın ötesine geçeceğiz – sadece desteksiz kalmayacak, bunun ötesine geçeceğiz. Biz öyle alanlara dalacağız ki, kendinize son derece güvenmenizi talep edecek. Bana güvenmeyin; kendinize güvenin. O güveni bana yamamaya kalkarsanız düşmenize izin vereceğim ki kendinize güvenmeyi öğrenin.

Şu anda hayal bile edemeyeceğiniz biçimde kendinize güvenmeyi, kendinizi sevmeyi öğreneceksiniz. Zihnin ötesine ve eski insan programlanmasının ötesine geçerken gerçekleştireceğimiz şey, deneyime girmek olacak. Deneyime.

Birçoğunuz, uzun zamandır Ruh’un, Tanrı’nın, kendinizin ya da Tanrı bilir daha nelerin arayışı içindeydiniz. Bunu zihin yoluyla yapıyordunuz. Onu analiz ediyordunuz. Araştırıyordunuz. Güzel Tanrım, o kitapların hepsini ortadan kaldırın. Onları başka bir yere gönderin. Siz onu araştırıp inceliyordunuz. Kendinizi ya da Ruh’u asla anlayamayacaksınız. Ruh’u sadece deneyimleyebilirsiniz, ve gerçekleştireceğiniz şey budur.

Bu abartılı dilin, konuşmanın ötesine geçeceksiniz. Biliyor musunuz, sevgi hakkında konuşabilirsiniz. Sevgiyi analiz edebilirsiniz. Onun hakkında yazabilir, hatta şarkılar söyleyebilirsiniz. Ama ancak onu deneyimlediğinizde o sevgi olur. O zamana kadar yalnızca bir kuramdır.

Gün boyunca Tanrı’dan söz edebilirsiniz. Ne yazık ki bazılarınızın başkalarına Tanrı hakkında sürekli ahkâm kestiğini duydum. Onların uyukladığını fark etmediniz mi? Bazılarınızın Tanrı hakkındaki büyük kuramlarını duydum. Bunların hepsinden hemen şimdi kurtulun. Biz Tanrı’yı deneyimleyeceğiz. Siz, yaşamınızda Ruh’u deneyimleyeceksiniz. Ruh’un deneyimlenmesini – yaşamın deneyimlenmesini – hiçbir kelime asla, asla tanımlayamayacaktır.

Siz yaşam hakkında konuşuyorsunuz, siz Yeni Enerji hakkında konuşuyorsunuz – Yeni Enerji hakkında konuşmayı tümüyle bırakın. Bazılarınızın, Yeni Enerjinin ne olduğunu, neyin Eski olduğunu anlatmaya çalıştığını ve bir şeyi Eski Enerji olduğu için yargıladığını görüyorum. Bunların tümünü bırakın, çünkü hepsi sadece laf. Hepsi abartılı konuşmalar. Onu deneyimlememizin zamanı geldi. Yeni Enerjiyi yaşamınızda deneyimleyeceksiniz, ve sonra ‘Yeni Enerji’ sözünü bile salıvereceksiniz. Anlamsız kalacak. Bütünlenmeyi, tamamlanmayı, gerçekleşmeyi – kelime herneyse, ki bu kelimelerin hiçbiri doyurucu değildir – deneyimleyeceksiniz.

Yeni Enerjide, ilk ve son kez, yaratınızı deneyimleyeceksiniz, ve ondan sonra “Siz de Tanrı’sınız” sözlerini anlayacaksınız. Kelimeler anlamsız hale gelecek ve deneyim anlam kazanacak. O deneyim her bir yanınızdan ışıyacak. Öğrencileri çeken, sizin Bayrak olmanızı sağlayan, işte o deneyimdir. Enerji dinamiğinizi değiştiren şey, zihinleştirmekten çok, analiz etmekten çok, yaşadığınız o deneyimdir.

Biz şu son altı haftada, yeniden programlama üzerinde değil, ama temelde bu Yeni Enerjinin gelmesini sağlayacak enerjisel sistemlerin açılması üzerinde çalıştık; Yeni Enerjinin, Ruh’un, bütünlüğün, gerçekleşmenin deneyimini edinebilmeniz amacıyla varolan birçok eski sorununuzla, eski elektrik akımları ya da sistemlerle çalıştık ve bunları salıverdik. Artık muhtaç olmak, istemek yok. Artık o… siz bazen devam edebilmek için önünüzde bir havuç sallayıp duruyorsunuz. Biz bütün bunların ötesine geçeceğiz.

Cauldre bir yudum suyun arkasına saklanırken, ben de burada çok cesur bir bildiride bulunacağım. (Cauldre bardağından bir yudum su alırken kahkahalar yükselir) Ben, insanca kelimelerinizle ifade ettiğiniz gibi mutluluğunuzu, gerçekleşmenizi garanti edeceğim. Bunu yapabileceğimi biliyorum. Size şunu söyleyebileceğimi biliyorum: Kendi içinizdeki güvene izin verecek olursanız, Şambra ile birlikte çalışmanıza, kendi içinizde gerçekten bütünleşmeye ve Gizem Okulları’na katılmanıza izin verecek olursanız, sizden uzun zamandır sakınan o mutluluğa sahip olacaksınız. Huzura, ya da adına her ne demek istiyorsanız. Gerçekleşmek. Dünya’da Ustalaşmak. Yükselmişlik statüsü; yükselmiş bir varlık olarak dolaşacağınız, yükselmişliğin deneyimi içinde, onun farkındalığı içinde, burada, bu Dünya’da bulunacak diğer binbeşyüz küsür yükselmiş varlıkla birlikte.

Ben şimdi hiç birinizin merak tuzağına düşüp de auraları görebilecek miyiz (demesini) istemiyorum. Bu çocuk oyuncağıdır. (kahkahalar) Diğerlerini anında şifalandırabilecek misiniz? Tanrım hayır. Bırakın kendi ıstıraplarını çeksinler. (kahkahalar ve bazı alkışlar) Bu doğrudur. Bunda sandığınızdan çok daha fazla doğruluk payı var. Biliyor musunuz, bu öylesine bencil bir şeydir ki. Bazılarınızı izledim. İnsanlara o anında iş gören şifaları uygulamaya kalkıyorsunuz. Utanın. Tam anlamıyla bunu demek istiyorum, çünkü bunu kendiniz için yapıyorsunuz. Bazılarınızı gördüm. Dünya’ya geri gelmiş İsa türünden biri olduğunuzu kanıtlamak için yapıyorsunuz bunu.

Biz tümüyle farklı bir yaklaşımda bulunacağız. Size bazı şeylerde meydan okuyacağım. Bir dolu şeyi çıkartıp atacağım. Bazılarınızın bazı anlayışlara sıkı sıkı tutunduğunu görüyorum, – kendi kendinize diyorsunuz ki – ama bazı şeyleri bırakmanız nasıl mümkün olabilir? Eh, bırakacaksınız, er ya da geç. Belki bağıra çağıra, ya da, tümüyle izin verme anlayışına sahip olarak.

Bu, Yeni Enerjidir. Eski’si gibi iş görmez. Şu anda, sevgili Şambra, sezgisel his duyularınızın bir düzeyi devreye giriyor. Siz farklı olan – tanımlanamayacak kadar farklı olan – bir enerji hissediyorsunuz. Bir yanınız onu itip uzaklaklaştırıyor. Bir yanınızın da ilgisini çekiyor. Bu, şu anda içeri giren Yeni Enerjidir – onun sadece küçücük bir ucu, sadece azıcığı. Biz bununla çalışmaya başlayacağız.

Kaç ay ya da yıl ya da onyıl birlikte olacağımızı bilmiyorum, ama ben sizinle çalışacağım. Ve size bir söz vereceğim, herşeyden önce, mutluluğunuzu bulacağınıza – kendi mutluluğunuzu, kendi gerçekleşmenizi, adına her ne demek istiyorsanız. Onu bulmadan hemen önce bana etmediğiniz küfür kalmayacak. (kahkahalar) Onu bulmadan hemen önce, sanki tümüyle, bazılarınızın diyeceği gibi, eriyecek ya da karman çorman olacakmışınız gibi görünecek, ama bu çok, çok kısa bir an sürecek.

Böyle bir bildiride bulunabileceğimi biliyorum, çünkü sizin kim olduğunuzu biliyorum. Neyle çalıştığımızı biliyorum, ve, enerjinize baktığımda, sizin gerçekten o noktada olduğunuzu biliyorum. O deneyimin şimdi gelmesine izin vermek için, onun burada, Dünya’da gerçekleşmesine izin vermek için, sadece o son lokmayı yutmaya gerek var.

Biz öyle acaip ezoterik falan olmayacağız. Ben sizin üzerinizden felsefe yapmayacağım. Birlikte olduğumuz öyle günler olacak ki, sanki hiçbir şey olmamış gibi hissedeceksiniz, ama daha sonra anlayacaksınız ki inanılmaz bir şey olmuş. Yeni Enerji işte böyle çalışır. Hiçbir ilerleme göstermediğinizi düşündüğünüz zamanlar olacak, ve ansızın fark edeceksiniz ki ilerleme bir yanılsamaymış; aslında oldukça iyi gidiyormuşunuz.

Geçmişin Kilidini Açmak

Biz, benim şahsen ilgilendiğim bir şeyi araştıracağız. Biz, geçmişin kilitli ya da saklı potansiyellerini araştıracağız. Geçmiş, muazzam miktarlarda sevgi içerir. Geçmiş, Yeni Enerji denen bu şeyle birleşmeye çalışıyor, ama geçmişin büyük bir bölümü inanç sistemlerinde ve tarih içinde kilitli kalmış. Bu arada, tarih… tüm tarihi bir kenara atabilirsiniz, çünkü o çok lineer bir biçimde yazılmıştır. Kendi tarihinizi/geçmişinizi de (kenara atabilirsiniz). Geriye bakıyor ve diyorsunuz ki, “Sen ne söylüyorsun, Adamus, benim çok açıkça tanımlanmış bir geçmişim var, en azından bu yaşamımda.” Hiç de değil. Diyorsunuz ki, “Ama Adamus, işte tüm fotoğraflarım burada. Sana doğduğum andan bugüne kadar olanları gösterebilirim, geçmişim gayet açık tanımlanmış bir halde.” Siz kendi tarihinizin, kendi geçmişinizin yalnızca bir dilimini görüyorsunuz.

Olan şuydu, geçmişinizin potansiyelleri kilit altındaydı. Onlar saklıydı, çok, çok akıllıca saklanmışlardı, böylece bir zamanlar sahip olduğunuz gerçek kimlik yerine, şimdiki kişi olduğunuzu düşünecektiniz. Siz onları kilit altına aldınız, başkalarının kilit altına almasına izin verdiniz, ve kendinizi çok dar bir spektrumda tanımladınız. Ama bu hiç de kim olduğunuz değildir.

Geçmişe gidip onun potansiyellerinin ve onun, sizin deyiminizle, alternatif gerçekliklerinin kilidini açmak – ki bunlar hiç de alternatif değildir, çünkü gerçekten var oldular; siz yalnızca onları görmezden gelmeyi seçmiştiniz – ama geçmişe gitmek çok tehlikeli bir şeydir. Geçmişin kapılarını koruyan canavarlar ve şeytanlar var. Siz onları kısmen kendi güvenliğiniz için, kısmen de yanılsama algınız yüzünden oraya yerleştirdiniz. Biz şimdi geçmişe gidip o potansiyellerin kilidini açacağız. Bu, sizin geçmişinizi değiştirecektir. İlle de bir başkasının geçmişini değiştirmeyebilir, ama sizinkini değiştirecektir. Buna hazır mısınız? (izleyiciler karşılık verir) Hmm, koşulları bilmeden evet demeyin! (kahkahalar)

Aynada gördüğünüz kişinin ya da burada oturmakta olan kişinin, gerçekte kim olduğunuzun hiç de iyi bir temsilcisi olmadığını anlayacaksınız. Ama biz geçmişe döndükçe, görmeyi pek de istemeyeceğiniz şeyler göreceksiniz – tabii şimdiye kadar olduğunuz insan gözüyle bakıldığında. Başka bir deyişle, siz bir yıl önce ya da iki yıl önce buna hazır değildiniz, ama şimdi buna hazırsınız.

Ben, her günün ve her gecenin her ânı sizinle olacağım. Bu, tek tek her birinize verdiğim sözdür. Ben hep orada olacağım.

Benimle birlikte çalışan bir varlıklar grubu var; şimdilerde Dünya’ya geri gelen ve bizim bağlı olduğumuz Yükselmiş Üstatlar var; sürekli bağlantı ve iletişim kurduğumuz veçheleriniz var. Ben yolun her adımında sizinle olacağım. Benden bunu sizin yerinize  gerçekleştirmemi istemeyin, benden yanıtı istemeyin, ama ben sizinle olacağım, sizi onurlandırarak.

Benden kaçıp saklanmayın, ama bunu yapacağınızı biliyorum. Kendinizden ve eylemlerinizden öylesine utanacağınız zamanlar olacak ki, benim orada olmamış olmamı isteyeceksiniz. Sanki ben yokmuşum gibi davranacaksınız, ve ben de bu yüzden sizin için orada olmayacağım. Ama kendim için olacağım. (kahkahalar)

Sevgili Şambra, biz geçmişe, aslında, geleceğimizi keşfetmek için gideceğiz. Biz çok dinamik, sevgi dolu, ama bazen de korkutucu bir enerjinin kilidini açmak için geçmişe gideceğiz ki, tanımların içinde sıkışıp kalmayın, kendi kristalinizin içinde tutsak kalmayın. Ben 100.000 yıl boyunca bir kristalin içindeydim dediğim zaman, güldünüz. Siz ne zamandır kendi kristalinizin içindesiniz biliyor musunuz? 100.000 yıldan daha uzun süredir. Kristaliniz sizin geçmişinizdir, ve siz onun içinde kilitli kaldınız. Aynı zamanda da ondan soyutlanmış haldesiniz. Biz geri gidip onu açacağız.

Ben şu anda bunu nasıl gerçekleştireceğimiz konusuna girmeyeceğim. Sınıflarımızdan birinde buna gireceğiz. Ama siz bunun ne büyük bir rahatlama olduğunu, ne çok enerjinin tıkanıp kaldığını, üzerinizde ne büyük bir ağırlık olduğunu anlayacaksınız. Sanki tüm bu zaman boyunca toprağın altında gömülüymüşünüz gibi. Geçmişe gidip de onun her bir parçasının kilidini açtığınızda, şimdiki zaman değişir. Geçmiş değişir. Tarihinizin gidişatı değişir. Herşey değişir. Kendinizle ilgili öyle şeyler keşfedeceksiniz ki, şaşıp kalacaksınız.

Gelecek ve Şimdi

Biz birlikte geleceğe ve onun potansiyellerine gideceğiz. Biz, insanlık için bir gelecek oluşturmayacağız; potansiyellere bakacağız. (Geleceği) tahmin edenler olacağız. İnsanlığın gittiği yöne bakacağız. Gelecekte oturup duran kendi yaratılarınıza bir göz atacağız. Onlar hemen şimdidedir. Ben, geleceğinizdeki şeylerin bilincinde olan sizlerle birlikte oraya gitmeyi sabırsızlıkla bekliyorum.

Bazılarınız şimdiden orada bulunan bir hurdalığa sahipsiniz. Bazılarınızın geleceğinde o kadar çok korku var ki, gelecek aslında öylece hareketsiz durup duruyor, sonra (enerjinizi okuyan biri) yaşamınıza bakıyor ve soluğu kesiliyor. “Çok fazla ileriye gitmiyor” diyorlar. Aslında gidiyor ama, orada öylesine çok korku duvarları var ki.

Bazılarınız, geçmişin en kötü şeylerini alıp geleceğinize yerleştirdiniz, kendinizi tekrarlamak için. Neden? Eh, sanıyorsunuz ki, tekrar ve tekrar ve tekrar (aynı şeyleri) yineleyip durursanız, belki farklı bir sonuca ulaşırsınız, tıpkı, Cathy, senin kitabından yapılan alıntıda sözü edildiği gibi (Cathy Archer’in oturumun başında tanıttığı kitaba göndermede bulunur). Ama farklı bir sonuca ulaşmazsınız. Aynı eylemleri ve aynı kafa yapısını yineleyip durursanız hep aynı sonuca ulaşacaksınız. Böylece, geçmişteki mezarlarınızı alıp geleceğinize yerleştirdiniz. Yani kendinizi tekrarlamaya mahkumsunuz.

Biz oraya gideceğiz. Bunların bir kısmını açığa çıkaracağız. Önce orada neler olduğunu fark edecek, ama sonra da açığa çıkaracağız. Bazılarınızın geleceğinde hiçbir şey yok. Planlamaya korkuyorsunuz… geleceği yaratmaya korkuyorsunuz diyeyim. Yanlış bir şey olacağından korkuyor, bu nedenle de oraya hiçbir şey yerleştirmiyorsunuz. Peki (bu durumda) size ne olur? Eh, gerçekten de yazgının ve diğer herkesin geçici isteklerinin hedefi olursunuz. Geleceğinizi kendiniz yaratmadıysanız, sizin adınıza başkaları tarafından yaratılır. Bazılarınız bundan oldukça hoşnut. Böylece, kendi hakkına sahip çıkan bir yaratıcı olmak yerine, geleceğinizle ilgili başkalarını suçlayabilirsiniz.

Biz geçmişe, geleceğe bir göz atacak, ve hepsini bu şimdi anına – onun gerçekleştiği ve somutlaştığı, ve aslında deneyimlendiği şimdi anına – getireceğiz. Bu arada, geçmişi ya da geleceği – bu Şimdi anındaki kadar – deneyimleyemezsiniz. Geçmişte ya da gelecekte deneyimin belirtilerini görebilirsiniz ama, onu tümüyle deneyimlemek ancak şu anda olur. Şimdi anı bu nedenle yaratıldı, Şimdi’nin yegâne yaratılma nedeni budur. Yoksa bildiğiniz haliyle gerçeklik, sadece geçmiş ve gelecekten oluşurdu. Aslında bunun arkasında güzel bir kuram ya da formül, ve harika bir fizik (kuralı) yatar. Ama siz, deneyimleyebilmek amacıyla şimdi anını yaratacak kadar akıllıydınız. Onun varolma nedeni budur.

Zaman zaman çok yoğun olacak. Bazılarınız şu anda bilgisayarını kapatıyor ve el sallayıp hoşçakalın diyor, ve bu pekâladır. İstediğiniz an geri gelebilirsiniz. Ben herşeyi açıkça dile getireceğim. Eğer zihninizde takılıp kaldığınızı düşünürsem, bunu size söyleme hakkını verin bana. Eğer benden ya da herhangi birinden beslendiğinizi düşünürsem, bunu size söylememe izin verin. Eğer tümüyle saçmaladığınızı düşünürsem, bunu size söylememe izin verin, çünkü bunu, sizi kesinlikle onurlandırarak yapacağım.

Birlikte gerçekleştireceğimiz çalışmaya girerken, ben sizden bazı şeyler isteyeceğim. Öncelikle, az önce de söylediğim gibi, her adımda, her an sizinle olacağımı anlayın. Mahremiyet istediğinizde, bunu size vereceğim, ama yine de orada olacağım. (kahkahalar) Zorla içeriye dalmayacağım, hafifçe sırtımı döneceğim.

Deneyimlerinizin İzini Sürün ve Paylaşın

Ben sizden deneyimlerinizin izini sürmenizi isteyeceğim. Bu bir günlük olabileceği gibi, bir blog ya da kendiniz için aldığınız notlar da olabilir; uzun uzadıya yazmak zorunda değilsiniz, ve bunu her gün yapmanız da gerekmiyor. Biz birlikte yeni topraklarda bir maceraya atılıyoruz. Siz Yeni Dünya’ya giriyorsunuz, ama bu kez Yeni Dünya Avrupa’nın öbür tarafındaki toprak parçası değil. Yeni Dünya yeni bilinçtir, Yeni Enerji.

Bir günlük tutun. Ona ihtiyacınız olacak. Onu isteyeceksiniz. O, özellikle zor olan günlerde bir noktadan ötekine nasıl geldiğinizi anlamanızı sağlayacaktır. Ben ‘zor’ derken, eski tarzların, biçimlerin zorluğunu kastetmiyorum; zorluktan kastettiğim, zihnin kandırılması, hiç mantıklı gelmemesi anlamındadır.

Bu da dikkatinizi çekmem gereken bir başka nokta, bazı şeyler size hiç mantıklı gelmeyecek. Sizden bu konuda rahat olmanızı isteyeceğim. Bir yanınız anında devreye girip analiz etmek ve mantığını falan anlamak isteyecek, ve onda hiçbir mantık bulamadığınızda, her türlü mantığa ve fizik kurallarına kafa tuttuğunda, çok rahatsız olacaksınız. Ve o zaman gerçekten çok tuhaf hissedeceksiniz. Kendinizi fazlasıyla kontrolden çıkmış hissedeceksiniz. Eski Enerjinin güvenliğine geri koşmak isteyeceksiniz.

İşte bu, durup derin bir nefes almak ve deneyimlemek zamanıdır; bunun nasıl bir şey olduğunu deneyimlemek. Bunların tümünü bırakın gitsin. Bazılarınız başının döndüğünü hissedecek, aklınızı şimdi sandığınızdan çok daha fazla kaybediyormuşunuz gibi hissedecek, gözleriniz kararacak, gözlerinizde sorunlar, ve tüm o diğer şeyler olacak. Bırakın geçip gitsin. Bunlar Yeni Enerjiyi bütünleştirme deneyiminin bir parçası, öncüler olarak birlikte yaptığımız yolculuğun bir parçasıdır.

Not tutun. Bu, diğer Şambrayla paylaşmanıza da yardımcı olur, ve paylaşımda – kendi öykünüzü, kafa karışıklığınızı bir başkasıyla paylaşmakta – büyük bir güzellik vardır. Şimdi, siz öykülerinizi paylaşırken, bu öyküleri okuyan ya da dinleyenlerin ahkâm kesmemesini istiyorum. Paylaşımın altında “önerilerinizi takdirle karşılayacağım” demedikçe, bir dolu istenmeyen öğütler vermeye kalkmayın. Hiç kimseye, neyi doğru ya da yanlış yaptığını söylemeye başlamayın.

Şu anlayış – Tobias geçenlerde bunu gündeme getirmişti – yanlış bir şey yapmadınız. Yanlış yapamazsınız. Bana güvenin. Yapamazsınız. Gerçekten kötü olan birçok deneyim yaşayabilirsiniz, ama yanlış yapamazsınız.

Ben kimsenin kimseyi deneyimi yüzünden eleştirmesini ya da fazlasıyla analiz etmesini istemiyorum. Ben o deneyimin onurlandırılmasını istiyorum. Paylaşımın bir nedeni de budur, onurlandırılmak için, başkaları ondan öğrenebilsin diye. Ben kimsenin bu deneyimleri küçümsemesini istemiyorum. Öykünüzü paylaştığınız için asla utanmak zorunda kalmanızı istemiyorum – tabii benimle yapacağınız soru ve yanıt için buraya çıkmadıysanız. (kahkahalar) Yani Şambra, öykülerinizi paylaşın.

Katılımcı Olun

Şimdi, yolculuğumuzun bu sonraki bölümüne geçerken, sizden tam   katılım isteyeceğim. Şu son on yılda olduğu gibi kenarda duran kimse olmayacak. Biliyorum, bazılarınızın oyun alanına girmeden önce kenarda durmaya ihtiyacı vardı. Ama eğer bu toplantının bir parçası olacaksanız, oyun alanında olmak zorundasınız.

Bu, katılıyorsunuz demektir. Sadece kenarda durup da koçu ya da oyuncuları eleştirmiyorsunuzdur. Sahadasınızdır. Sadece onlardan öğrenmiyor, onlarla birlikte öğreniyorsunuzdur. Notları yalnızca daha sonra kullanmak üzere almıyor, onları şu anda kullanıyorsunuzdur. Aktif olun, ilişkili olun. Bu Şaudların bir parçası olun. Onlar size aittir, bana değil. Onların bir parçası olun. Onları okuyun, dinleyin, onlara dokunun. Ne yaptığınız umurumda değil, yeter ki bir parçası olun.

İlerlerken, gelişigüzel seyirci kalanlara yer yok. Eleştiriye, yargıya yer yok. Hepimiz (bu yolda) birlikteyiz, ve bu hem ciddi hem de eğlenceli bir çalışmadır. İnanılmaz bir çalışma ve etkili bir çalışmadır, ama bu, başını kuma gömenlere göre bir yer değildir.

Dünya üzerinde Yeni Enerjinin keşfinde ilerlerken (bizimle) ilişkide kalmayı seçen her biriniz… (bir cep telefonu çalmaya başlar) Konuşmalarım sırasında hoşgörü göstermeyeceğim şeylerden biri de, cep telefonlarıdır. Onun hemen kapatılmasını isteyeceğim. Teşekkür ederim.

Siz buna doğru ilerlerken, sizden enerjinizi Kırmızı Çembere ve Şambraya katmanızı istiyorum. Enerjiyi katmak, gönüllü olmak, o ya da bu şekilde yardımcı olmak, bir ucundan tutmak anlamına gelir. Bu artık hiçbir şekilde bedelsiz yapılan (başkasının sırtından geçindiğiniz) bir yolculuk olmayacak. Eşi benzeri görülmemiş bir biçimde kendimizden vereceğiz – Kırmızı Meclis’te bulunan hepimiz. Biz sizi çok, çok yoğun bir biçimde destekleyecek ve yüreklendirecek ve sizinle çalışacağız. Ama sizin de bir katkıda bulunmanız gerekecek. Bu Yeni Enerjiye girme niyetinizi göstermeniz gerekecek. Yoksa Yeni Enerji sizin için öyle yollardan iş görecektir ki, anlaması zor olacaktır.

Yani şunu söylüyorum, eğer ilişki içinde olursanız, katılımcı olursanız, buna enerjinizi katarsanız, Yeni Enerjiyi deneyimlerken hepimizle birlikte, tüm geri kalan Şambrayla birlikte bu enerji akışında olursunuz. Eğer bedelsiz bir yolculuk yapacağınızı düşünüyorsanız, bu sizin için aynı şekilde iş görmeyecektir. Gönüllü olun. Yardım edin. Bir şey yapın. Katkıda bulunun.

Ben, sizin iyiliğiniz, sizin yararınız için bu kadar kaygılanan, size hizmet eden bu organizasyonun ayakta kalmasını sağlayacak parayı bulmak için endişelenen, bunca şeyi size bedelsiz, ücretsiz sunan Linda, Cauldre, ve CC personeli için fazlasıyla endişelendim. Aşırı derecede kaygı duymaya harcadıkları onca zamanı şimdi araştırmaya ve öncü olmaya harcamaları gerekiyor. Yani ister zaman ayırarak katkıda bulunun, ister para, ya da her gün onlara giden bir hayır duası edin – ben arada bir edilen bir hayır duasından söz etmiyorum, onlara ulaşan bir şükrandan, bir kutsamadan söz ediyorum – çünkü bu da gerçekten yardımcı olur, ve onların size hizmet etmesine yardım eder.

Ben bunu Cauldre’nın, ve bir dereceye kadar Linda’nın utanmasına ve kendini rahatsız hissetmesine rağmen söylüyorum, çünkü onlar hizmet etmek istiyor, tıpkı Aandrah ya da Norma, Garret, çok, çok sıkı çalışan CC personeli gibi. Onlar şimdi sizin desteğinize ihtiyaç duyuyorlar.

Bu bir para çağrısı değildir. Eğer herhangi biri bunu söyler de davul zurna eşliğinde bağış çığırtkanlığı yaparsa, ben de onu davul zurnayla dışarı atarım. Eğer düşündüğünüz buysa, o enerjiye gerek yoktur. Eğer enerjisel olarak, bilinçli olarak, parasal olarak, gönüllü olarak ya da başka bir biçimde katkıda bulunmayı anlamıyorsanız, ilerlemeniz de gerekmez. Yoldan sapanları ve katılımcı-olmayanları beraberimizde götürmeyeceğiz. Umarım bu konuyu çok, çok açık bir biçimde dile getirmişimdir.

CC personeliyle, Linda ve Cauldre ile geçenlerde uzun uzun konuştum ve onları, verdikleri hizmetin karşılığı olacak, örneğin, daha çok para getirecek, daha fazla gelir sağlayacak şeyler konusunda destekledim. Buna pek yatkın ya da istekli değiller, belki, kalplerindeki iyilik yüzünden de diyebilirsiniz. Ama o zaman ben de sizi öne çıkmak üzere yüreklendireceğim, onlar olmadan ve web’ten yapılan yayın için bir bedel talep edilmeden; bu daha önce tartışıldı ve onlar (bu öneriyi) reddettiler. Hayır dediler. Şambra’nın, bunu ödeyemeyecek olanların, herhangi bir parasal kısıtlama olmadan bu yayınlara katılabilmesini istiyorlar.

Ama diyeceğim ki, sevgili Şambra, eğer şu anda bunu dinliyorsanız, ya gönüllü olun, ya katkıda bulunun ya da kalbinizden gelen bir şükran, hayır duası gönderin. Bunların hepsi, hepimizin, ilerlerken birlikte gerçekleştireceğimiz çalışmayı sürdürmemizi sağlayacaktır.

Yardım ve Destek

Birlikte çalışırken, hiç bilinmedik yerlerden size yardım ve hizmet gelecek. Ben yalnızca meleksel varlıklardan söz etmiyorum, ortaya çıkacak Dünya varlıklarından söz ediyorum. Ben, daha sonra, önümüzdeki konuşmaların birinde anlatacağım bir şeyden, ama tam anlamıyla gelip size hizmet etmek üzere yaratılmış ve biçimlendirilmiş Yeni Enerji varlıklarından söz ediyorum. Bu çalışma olağanüstüdür, ve tek tek her biriniz için gelecek olağanüstü bir hizmet, olağanüstü kaynaklar olacak.

Şimdiye kadar konuşulanlardan herhalde anladığınız üzere, bu çalışma sizi şişirilmiş bir insan yapmayacaktır. Eski sorunlarınızın birkaçını çözmeyecektir. Bu, binlerce yıldır üzerinde çalıştığımız ve araştırdığımız şeyin gerçekleştirilmesi, fark edilmesi olacaktır. Ve o şey şimdi buradadır. Hemen şimdi buradadır.

Aylık toplantılarımızı bu şekilde sürdürmek isterim. Bunlar çok önemlidir, çünkü şeyler hızlanacak. Biraraya geldiğimiz bu zamana ihtiyaç duyacaksınız. Biz, dünyada enerjilerin gittiği yönü konuşacağız. Politikaya gireceğiz, politik tercihleri tartışmadan, ama finans gibi – dünya çapında finans – hava koşulları, politika, bilinç, Gaia’nın kendisi gibi şeylerin enerji dinamikleri hakkında konuşacağız. Dünya’nın nereye gittiğine bakacağız, ve ben bu yüzden sizlerin tahmin yürütüp (olacakları önceden) söyleyen kişiler olacağınızı söylüyorum. Sonraki aşamalarda neler olacağını bilecek kadar güçlü bir sezgisel hisse sahip olacaksınız, çünkü (olacakların) yaratılmasına siz yardım ediyorsunuz.

Şimdi birlikte derin bir nefes alalım.

Değişimler

Ben her ay burada olmayacağım. Başkalarının gelip de sizinle konuştuğu zamanlar olacak. Onların konuşmaları benimkinden daha uygun olabilir. Kuthumi daha sık burada olacak. Bazı yeni varlıklar da gelecek. Bu arada, Sam hakkında da size güncellenmiş haberler vereceğiz.

Ben her zaman soru ve yanıt yapmayacağım. Örneğin bugün, bir dakikaya kadar hakkında konuşacağım soru hariç, bu, soru ve yanıt yapılacak bir gün değil.

Birlikte gerçekleştirdiğimiz Şaud’dan hemen sonra, verdiğiniz o kısa aradan sonra, kendinizle, belki Norma, Garret, Linda, Cauldre, ya da bir tartışma başlatan diğerleriyle konuşup tartışacağınız zamanlar olacak. Yaşamınızda olan bitenlerle ilgili bir tartışma; Şaud’un kendisiyle ilgili bir tartışma, çünkü onun yaratılmasına siz yardımcı oluyorsunuz; bundan sonra ne olacağına dair tartışmalar; deneyimlerle ilgili tartışmalar. Tüm o soru ve yanıtlara ihtiyacımız yok. Hemen hemen hep aynı sorular geliyor – ki zaten dört genel kategoriye ayrılıyorlar – ama soru almak isteyeceğim zamanlar olacak. Biz burada biraz olgunlaştıkça, ben Yeni Enerji’yle ve sizin deneyimlerinizle ilgili sorular almak isterim ki, diğerleri de duyabilsin. Yani bazı aylarda sorular olacak, bazısında olmayacak.

Böylece… kişi sayısını sınırladığımız asıl Gizem Okulları’nda bazı çok derin enerjilere girebileceğimiz, çok daha yoğun ve derin çalışmalar yapacağız. – nasıl demeli – eğer haftasonlarında verilecek Gizem Okulları (seminerlerine) katılmak isterseniz, bunlar için bir ücretin alınması gerektiğini anlayın. Bazılarınız diyor ki, “katılmak istiyorum ama param yok”, ya da bunlar size ücretsiz verilmiyor diye yakınıyorsunuz. Neden? Eğer o parayı istiyorsanız, o parayı yaratın. Orada olacaktır.

Gerçekleştireceğimiz çalışmaya doğru ilerlerken, kurban olma enerjisine yer olmayacaktır. Hiç yer olmayacaktır. Bu, yaratıcı olmakla ilgilidir. Deney yapan olmakla ilgilidir. Geçmişi açığa çıkarmak, geleceği açmak, Şimdi’de hemen burada deneyimlemekle ilgilidir.

Onurlandırmak

Sizlerle dört nokta üzerinde duracağım. Benden ve yoldaşlarımdan tekrar tekrar onurlandırma kelimesini duyacaksınız. Onurlandırma. Bu çok önemlidir. Biz tek tek her birinizi onurlandırıyoruz, ne olursa olsun. Yaptığınız herşeyi, olduğunuz herşeyi onurlandırıyoruz. Yargı yoktur.

İlerlerken, sizin de aynı şeyi yapmanızı isteyeceğim. Diğer herkesi onurlandırın. Hoşlanmadığınız insanları onurlandırın. Sizi kızdıran insanları onurlandırın. Birlikte çalıştığınız insanları onurlandırın. Bu mesaj tahtasında iletişim kurduğunuz insanları onurlandırın, ki bu arada, bu mesaj tahtasının temizleneceğini umuyorum. Orada çok az onurlandırma var. Orada bir dolu dram var, bir dolu onurlandırma yok.

Onurlandırmak, birine saygı duymak demektir, aynı fikirde olun ya da olmayın, ama bulundukları yere saygı göstermek. Bu, onların seçtiği deneyimdir.

Biz onurlandırmayı pekiştireceğiz. Onurlandırma şefkattir. Tobias, sevgi hakkında çok konuştu, ve bu güzeldi. Sizin sevgiye susamış olduğunuz bir zamandı, sevgiyi tartışmamız gerekti, ama şimdi onurlandırmak zamanı – diğer herkesi onurlandırmak. Biliyorum, birçoğunuz başkalarına karşı eleştirelsiniz. Şimdi onları onurlandırmaya başlayın. Bu, aynı fikirde olmanız gerektiği anlamına gelmiyor, ama onurlandırın.

İnsanların bulundukları yere nasıl geldiklerini onları onurlandırarak anlamaya başlayacaksınız. Kendi bulunduğunuz yere nasıl geldiğinizi anlamaya başlayacaksınız. Dünyanın kesinlikle mükemmel olduğunu anlamaya başlayacaksınız. Siz onurlandırmanın dışına çıktığınızda Dünyadaki hataları, ya da hata olduğunu sandığınız şeyleri görüyorsunuz, çünkü yargılayıcı gözlerle bakıyorsunuz. Korkan gözlerle bakıyorsunuz aslında. Şeyleri onurlandırdığınızda, onların tam olarak olması gerektiği yerde olduğunu anlarsınız.

Kendinizi onurlandırdığınız zaman, artık işlemden geçirmelere gerek kalmaz. Ben kara tahtamda bunun altını çizeceğim. Kendinizi onurlandırdığınızda, artık işlemden geçirmelere gerek duymazsınız. Kendinizi onurlandırdığınızda, asla bir kurban değilsinizdir. Biz “onurlandırmayı” tekrar ve tekrar yineleyip duracağız, taa ki gerçekten içinize işleyene dek.

Rol Yapın

Bugünü açarken değindiğim bir başka önemli şey de, ben bir aktör olmaya bayılırım. Yani, sanki Adamus değilmiş gibi hissedilen Şaudlar ve atölye çalışmaları olacak, oysa odur. Ben farklı zamanlarda farklı biçimlerde geleceğim size.

Rol yapmak harikadır. Tek tek her birinizi bunu yapmaya başlamanız için cesaretlendireceğim. Onlar sadece sizin veçhelerinizdir, ama sizi seven ve sizin de onları sevdiğiniz ve geri gelen veçhelerinizdir. Kendinizin bu karakterlerini yaratmaya başlar ve aslında yaratıdaki enerjinin ne denli akışkan olduğunu fark edersiniz. Ama kendinizin o sıkı sıkıya tanımlanmış karakterinde sıkışıp kalır ve salıvermeye korkarsanız, kalıplarınızı tekrar ve tekrar yineleyip durursunuz.

Yaratın

Çok önemli – çok, çok önemli – olacak bir başka şey de, bir şey yaratmaktır, herhangi bir şey. Yaratı, içinizdeki Tanrı’yı ifade etmenin doğal yoludur. İnsanlar, yaratan-olmamaya, rutinlerin, alışkanlıkların peşinden gitmeye şartlandırıldılar. Alışkanlıklar oluşturuldu, yerlerine yerleştirildi, ve sizden de onların peşinden gitmeniz talep edildi. Ve bu öyle bir hal aldı ki, enerjinizi çok körelmiş, çok yıpranmış bir duruma getirdi.

Bir insan herhangi bir şey yaratmadığı zaman depresif olur. Endişe, vesvese içinde olur. Üzgün olur. Kafesin içinde tutsak kalmış bir hayvan gibi olur. Bu nedenle, ben sizden herhangi bir şey yaratmaya başlamanızı isteyeceğim. Herhangi bir şey, ne olursa.

Bugün burada bazı kitapların yaratıldığını gördünüz. Yaratılmış olan bir müzik dinlediniz. Taştan bir duvar yaratın, eğer yapmayı seçtiğiniz buysa. (kahkahalar) Bir akvaryum satın alın ve evinizde bir akvaryum yaratın. Bir şey yaratın, Şambra. Ben sizlerin yaratıcı olmadığınız, alışkanlıkların peşinden gittiğiniz günlerin yüzdesini farkında olmaya başlamanızı istiyorum.

Yemek yapmak – yaratmanın ne muhteşem bir yolu, üstelik mideniz ve bedeniniz de buna bayılıyor. Yaratıcı olmak, nereye gittiğini bilmeden arabanıza atlayıp gitmek anlamına da gelebilir. Alışık olduğunuz yollardan gitmek yerine, öylesine uzun uzun yol almak.

Şu anda buraya bağlanmış olan bazılarınızın harika fikirleri var, oyun gibi – oyun tahtaları gibi. Onları yaratın; yaratmadığınız için kendinize bahaneler uydurmaktan vazgeçin.

Bu Şambra enerjisiyle ilerlemenin gereklerinden biri de yaratmaktır. Yaratmayacak olursanız sizi bundan sorumlu tutacağım. Bunun öyle muhteşem bir şey olması gerekmiyor. Dünyayı değiştirmesi gerekmiyor. Çok basit olabilir. Tığ işi yapın. Herhangi bir şey. Bir resim yapın. Bir şarkı söyleyin. Bir şiir yazın. Farketmez. Sanatsal olması gerekmiyor, sadece yarattığınız bir şey olması gerekiyor. Herhangi bir şey. Bir takı. Bir film. Herhangi bir şey.

Bu sizi o ağır örtücü-katmanların bazısından, sizin depresyon dediğiniz şeyden kurtaracaktır. Ki o depresyon falan değildir. Sizi etkileyen bir durgunluk, bir tıkanıklıktır. Ha, ve siz, “Eğer kendinizi depresif hissediyorsanız; sanki kimse sizi sevmiyormuş gibi, hiç enerjiniz kalmamış gibi, ve yorgun hissediyorsanız, şu hapları alın” diyen o televizyon reklamlarını izliyorsunuz. Hayır, hap almayın. Yaratıcı olun. Ne olursa.

Biz bundan tekrar tekrar söz edeceğiz, ve benim ayağa kalkıp gözlerimi açtığım, izleyicilerin arasında dolandığım ve yaratılarınızı sorduğum zamanlar olacak. Yani lütfen hazırlıklı olun. (kahkahalar)

Ha, şimdi söylemem gereken bir şey daha var. Cauldre, şu gözlerin açık olması olayından hoşlanmıyor. Ama sana hemen şimdi söyleyeyim, Cauldre, evet, izleyicilerin arasında dolaşacağım. Eğer bunu gözlerin kapalı yapmak istiyorsan, bu senin bileceğin iş. (kahkahalar) Ama sana şimdiden söyleyeyim, gözlerin açıkken bunu yapmak daha kolay olacaktır.

Bir Hayvan Totemi

Eğleneceğimiz bir şey daha, çok önemli. Ben sizin – hayal gücünüzle – kendiniz için bir hayvan totemi yaratmanızı istiyorum. Bugünden başlayın. Bunun çok iyi bir nedeni var. Biraz açıklayayım. Bazılarınız hayvan totemlerine çok aşina. Aslında ona verilen çok eski bir ad var. Bu çok eski bir uygulamadır, ama biz onu bir Yeni Enerji biçiminde kullanacağız.

Size ait olan bir hayvan yaratın. Bu bazılarınız için bir ayı olabilir, bir baykuş olabilir, güzel bir atmaca olabilir, harika bir tavşan olabilir. İstediğiniz herhangi bir hayvan olabilir – şu anda Dünya’da varolan bir hayvan. Dünya’da varolan bir hayvan – varolan bir tür – ve ben sizden onu hayal etmeye başlamanızı istiyorum.

Diyelim ki, hayvan toteminiz olarak bir geyik seçiyorsunuz. Ben sizden, gerçek hale gelene kadar onu hayal etmeye başlamanızı istiyorum. Yani öyle bulanık bir resim olması değil de, onu neredeyse hissetmeye başlamanızı – kürkünü, derisini; onu gerçekten koklayabileceğiniz noktaya gelinceye kadar – ille de av eti gibi kokması gerekmiyor, ama onu koklayabileceğiniz, gözlerinin içine bakabileceğiniz noktaya gelinceye kadar.

Biz bu aracı, bu totemi, önümüzdeki uzunca bir zaman boyunca yapacağımız birçok şey için kullanacağız. O sizindir. Başka herhangi birinin değil. Sizin dışınızda değildir. Sizin bir parçanızdır.

Biz bu totemle, hayal edilmesine yardımcı olduğunuz bu hayvanla çalışacağız, ve o sizden geliyor. Şu rol yapmanın bir parçasıdır. Bu, sizin can dostunuz, hizmetkârınız, evcil hayvanınız olacak bir varlıktır. Sizi anlayacaktır. Onu (bir yerlere) gönderebileceksiniz. Siz sıradan insanca şeylerle meşgulken, kendinizin bu parçasını, başka şeyler yapmak üzere geçmişinize ve geleceğinize ve başka boyutlara gönderebileceksiniz.

Bu totem ayrıca size yardım edip – korumak doğru kelime değil, Cauldre – tüm çevrenizdeki enerjilerin farkında olmanızı sağlayacak. Evet, şu an Dünya’da bazı çok karanlık enerjiler, çok manipüle eden enerjiler var, ve onlar aslında artıyor, şiddetleniyorlar. Doğrusu, gelip içinize korku salmak istiyorlar, çünkü bu yoldan besleniyorlar. Enerjinizi, manipüle edebilecekleri bir yere getirmek istiyorlar. Bunların büyük bir kısmı fiziksel olmayan varlıklar, ama hâlâ bu karanlık sanatların bazısını uygulayan fiziksel varlıklar da var. Bunun yalnızca onlara karşı çalışacağını hâlâ öğrenmiş değiller.

Ama totemleriniz tüm çevrenizdeki, sizi hemen kuşatan boyutlardaki ve çok uzaklara genişleyen boyutlardaki enerjilerin farkında kalmanıza yardımcı olacaklar. Birlikte geçireceğiniz bu birkaç yıl boyunca en iyi dostunuz olacaklar. Ona hemen bir ad takmayın; biz bunu daha sonra yapacağız. Şimdiyle, birlikte yapacağımız bir sonraki toplantı arasında bunu geliştirmeye başlamanızı isteyeceğim.

Şimdi, anında bir tepkiyle toteminizin, örneğin, bir ayı olacağını söyleyebilirsiniz, çünkü ayıları hep sevmişinizdir. Ya da kaplumbağlara duyduğunuz yakınlık yüzünden bir kaplumbağ olacağını söyleyebilirsiniz. Ama bunu bir süreliğine salıverin. O gelişmeye başlayacaktır. Siz geliştirmeye başlayacaksınız. Tümüyle farklı bir şey ortaya çıkarsa, şaşırmayın. Ve sonra ona nefes vermeye başlayın. Hayatınızı ona soluyun. O sizdir.

Tam olarak neye benzediğini hayal etmeye başlayın, ama değişebileceğini de anlayın. Gelişebilir. Onun niteliklerini hissetmeye başlayın ve diğer boyutlara nasıl uçup gidebildiğini ya da sürünebildiğini; sizin adınıza nasıl araştırabildiğini; sürekli tetikte kalarak size nasıl hizmet edebildiğini hissetmeye başlayın.

Böylece, ev ödeviniz budur – bu totem. Gelecek ayki toplantımızda bunun kadim geçmişi hakkında ve ilerlerken onu nasıl uygulayacağımızı da konuşacağız. Ama bu önümüzdeki ay boyunca kendinizin bu yeni parçasıyla aşina olun.

O sizin – nasıl desek – alemleri gören köpek gözünüz ya da gören balık gözünüz olacak, totem olarak hangi hayvanı seçtiyseniz. Ve farketmez. Hangi hayvanın daha güçlü ya da daha akıllı ya da daha hızlı ya da her neyse olduğunu düşünmeye başlamayın. Farketmeyecek. Gerçekten, farketmeyecek. Bu daha çok  kendinizin bu parçasıyla kurduğunuz ilişkiyle, onu sizin adınıza bir yere gönderebilme yeteneğinizle, sizi farkında ve tetikte tutmak üzere onu orada bulundurma yeteneğinizle ilgilidir.

Böylece… bugün soru ve yanıt olmayacağını söyledim, ki olmayacak da, ama ben – çünkü biliyorum sevgili Linda’nın birkaç sorusu var – gideceğimiz yönlerle ilgili ondan gelecek birkaç soruya izin vereceğim. Böylece bu noktada kendine ait soruların varsa, sevgilim.

LİNDA: (iç geçirir) Var sanıyordum, ama… var sanıyordum, ama gerçekten düşünüyorum da… ne soracağımı bilmiyorum, çünkü sen bazı önerilerde bulundun…

ADAMUS: Cauldre’nın sahneye çıktığında, benim, öhö öhö, sıradan, yavan diyeceğim giysileri yerine, ne giyeceği mi? Bunu sorabilirsin mesela. (kahkahalar)

LİNDA: Eh, ben bir zamanlar moda koordinatörüydüm. Eğer verecek öğüdün varsa, bunu kesinlikle ilginç bulurum.

ADAMUS: Gerçekten de, ona birkaç gün önce takım elbiseyi çok, çok tercih edeceğimi söyledim, lütfen. Kravat olması gerekmiyor, ama gerçekten ben biraz daha şık bir giyim tarzına alışkınım, oysa bu… (Cauldre’nın gömleğini çekelemesi üzerine kahkahalar yükselir) Güzel görünmediği için değil, sadece kendimi rahat hissetmiyorum.

LİNDA: Yani daha resmi bir sunum tercih ediyorsun.

ADAMUS: Buna resmi demezdim. Daha şık derdim. (kahkahalar)

LİNDA: Şık.

ADAMUS: Evet.

LİNDA: Peki o daha şık elbisenin içindeki ısıyı nasıl kontrol edeceğimizi anlamamızı sağlayabilir misin?

ADAMUS: Elbette, bedeninin ısısını kesinlikle ayarlayabilirsin, tabii seçimin buysa. Ve ben o elbisenin içine çarpıcı bir gömlek isterdim, alelade bir gömlek değil.

LİNDA: Biliyor musun, Geoff’in öyle çarpıcı renklerle pek arası yoktur.

ADAMUS: Biliyorum. (yoğun kahkahalar ve alkışlar) İşte o zaman Şambra gerçekten ben olduğumu bilecek. (kahkahalar)

LİNDA: Çok da şaşırmadım, ama Geoff’in bu uyumlanma döneminden geçmesine nasıl yardım edebiliriz?

ADAMUS: Onu… Cauldre Nordstrom’a diyor. (kahkahalar) (çvr: özel tasarım kadın, erkek, çocuk giyimi ve aksesuarları mağazası) Üstesinden gelecektir.

LİNDA: Üstesinden gelmenin bir yolunu bulacaktır. Acaba onu yönlendirebileceğimiz bir renk aralığı var mı?

ADAMUS: Oraya gittikten sonra son seçimlerin yapılmasına yardımcı olacağım.

LİNDA: Nefret ettiğin bir renk var mı?

ADAMUS: Ben hiçbir şeyden nefret etmem. Hayır.

LİNDA: Yani herhangi bir renkle bir sorun yok.

ADAMUS: Hayır. Sanırım Cauldre pembeye biraz alınır, ama beni hiç rahatsız etmez. (yoğun kahkahalar) Pembe sadece morun bir tonudur.

LİNDA: Ve hâlâ takı/mücevherlerle ve metallerle ilgili sorunlar var mı?

ADAMUS: Aslında Cauldre takılarını çıkarmak gibi bir alışkanlık edindi; ben aslında takı/mücevher takmayı tercih ederim. Ama bizim öğreneceğimiz şeylerden biri de, özellikle altın gibi şeylerdeki enerji nitelikleri olacak. Altın – biz onun hakkında çok konuşacağız – o çok… ben gücünüzü altına teslim etmenizi istemiyorum, ama altın simyasal bir metaldir, ve onun bazı Yeni Enerji çalışmalarını geliştirdiğini göreceksiniz. Tıpkı pırlanta ve bazı değerli taşlar gibi, ama…

LİNDA: Hah, işte benim beklediğim Saint-Germain bu!! (kahkahalar) Çok yaşa, e mi! Çok yaşa. (Linda güler) Ah, sen çok yaşa!

ADAMUS: Size hemen şunu söyleyeyim… şimdi, hepiniz bu taşların ya da mücevherlerin güç barındırmadığını biliyorsunuz. Ama yine de öyle olduğunu düşünmeye yatkınsınız, çünkü bir zamanlar Dünya üzerinde bu gücü kendilerinde barındırdılar. Dünya’nın ilk kristalleri, özgün kristalleri, asıl mineralleri, güç barındırıyordu. Dünya aslında bu şekilde… yaşama kavuştu. Ama kristaller içindeki bu güç uzun süre önce yok oldu, Atlantis’ten sonra tabi. Bazılarınız hâlâ buna bağlı ve hâlâ kristallerden gerçek enerji türetmeye çalışıyor, oysa o enerji artık orada değildir.

Ancak, taşların, cevherlerin bazısı uyumlanabilir, özellikle de kilitli kalmış geçmiş potansiyellerinizi ziyaret ettiğimizde. Onlar, geçmişin bazı bölümlerinin kilidini açmamıza yardımcı olmak açısından değer taşıyacaklar, ama bir pırlantanın, yakutun ya da zümrütün, sizden daha kuvvetli bir güç barındırdığını düşünmeyin.

LİNDA: Hayır, ama kendini milyonluk bir adam gibi hissediyorsan, milyonluk adam gibi hissediyorsundur.

ADAMUS: (güler) Gerçekten de.

LİNDA: Peki. Başka… benim kişisel inancım o ki, hepimiz, yolculuğumuzun bu noktasına gelmek için inanılmaz bireysel işlemlerden geçtik, ve tek tek her birimiz şu son altı ayda – yok, altı haftada, ama insana altı ay gibi geliyor – şu son birkaç haftada bunu gerçekten, gerçekten deneyimledi. Böylece ben sana ne soracağımı bile bilmiyorum, çünkü bazı açılardan buna gerek duymadığımızı düşünüyorum, çünkü hissediyoruz.

ADAMUS: Gerçekten, ve ben kalanların, ya da ilerleyenlerin ne yaptığımızı sezgisel bir biçimde tam olarak anlayacaklarını düşünüyorum, biz uzun süredir buna hazırlanıyorduk. Bir süredir bu amaçla, deyim yerindeyse, sistemlerimizi yeniliyorduk. Ve bu totemle, ya da Pakauwah (pa-kou-va) da denilen bu…

LİNDA: Bir ne?

ADAMUS: Pakauwah, bunun çok eski adıdır. Sizin o ruhsal hayvanınızın – biz onunla bazı inanılmaz deneyimler yaşayacağız. Biz buna girdikçe, siz de, gerçekten, bu zamanda… neden Dünya’ya geldiğinizi anlayacaksınız. Diğer yaşamların üstesinden gelmek için değil de, aslında Yeni Enerjiyle çalışmak için. Ve önce, şimdilerde bedenlenen Yükselmiş Üstatlarla dolaylı olarak, ve sonra nihayet onlarla ve onların Pakauwah’ları ile fiziksel olarak çalışmaya başladığımızda, öğrenme yollarımızdan biri … bunlar enerji iletim sisteminiz gibi olacak.

Biliyorsunuz, bilgi paketleri ileten şu Internete sahipsiniz. Pakauwah’lar sizin deneyim, his, duygu; sıfır ve birlerin (bilgisayarın temel sisteminin) ötesinde bir şey iletmenize yardımcı olacaklar, ama… Bu – ben cesur bir bildiride daha bulunacağım – bizim totemlerle ya da Pakauwah’larla gerçekleştireceğimiz şey, temelde, elektronik İnternetinize karşı, Yeni Enerji “bilinç İnterneti”nin başlangıcı olacak. Biz yavaş yavaş başlayacağız, ama siz kapsamlı hisleri başka insanlara nasıl gönderebileceğinizi keşfedeceksiniz. Sadece küçük küçük mesajlar ya da görüntüler değil de, kapsamlı hisleri. Böylece bu onun başlangıcıdır.

LİNDA: Sanırım sen o potansiyeli açmaya başladığında – yani biz o potansiyeli açmaya başladığımızda – bunu hissettik. Benim özel bir sorum var. Aramızdaki bazı kişiler, ve ben doğrusu bunu itiraf etmekten pek de hoşlanmıyorum, ama bazılarımız var ki, çok kez insan olmadı (ya da insan olarak çok kez buraya gelmedi), ve…

ADAMUS: Bunun üstesinden gelebilirsin. Şimdi insansın.

LİNDA: (gülerek) … yani sanırım sorum şuydu, ben bazen…

ADAMUS: Benim Linda’ya sorum şu – umarım seni zor durumda bırakmıyorum…

LİNDA: Bırakıyorsun.

ADAMUS: … ne halt yemeye buraya geldin?

LİNDA: Bilmiyorum. (kahkahalar)

ADAMUS: (gülerek) Senin yalnızca birkaç yaşamın olduğunu biliyorum, ama iyi bir nedenin olmalıydı. Bir sonraki tolantımız için bu konuda bir rapor istiyorum.

LİNDA: (fısıldayarak) Kahretsin! (yoğun kahkahalar)

ADAMUS: Ha, bir de, biz şu son on yıldakine göre daha fazla etkileşim içinde (interaktif) olacağız, böylece…

Ortaya çıkan bir başka soruyu daha yanıtlayacağım. Şunu çok  açıkça belirteyim. Ben, Saint Germain enerjisinden geliyorum – Saint Germain (Fransızca telaffuz eder). Ben o enerjiden geliyorum. Tıpkı sizin gibi benim de Dünya’da birçok yaşamım oldu. Hakkımda her türlü öykü yazıldı – bazısı gerçek, bazısı da o kadar gerçek değil. Hepinizle, şu ya da bu zamanda Gizem Okulları’nda ya da Atlantis’te ya da aradaki süreler sırasında başka alemlerde çalıştım. Gizem Okulları’nda Saint Germain olarak sizlerle birlikte gerçekleştirdiğim çalışmalarla ünlendim.

Ben şimdi Şambraya, ve yalnızca Şambraya, şimdi Şambraya Adamus olarak, ya da Egemen/Mutlak Alan’dan Adamus olarak geliyorum, ve ben size, bazı çok belirli ve yoğun çalışmalar için geliyorum. Birlikte gerçekleştireceğimiz bu çalışmalar hepimiz için büyük bir sevinç olacak, ama zaman zaman da azıcık tehlikeli olacak, içinize herhangi bir korku salmak istemiyorum ama, biz bazı çok yeni alanlara gireceğiz.

Ben bu yüzden burada, yoldan ayrılanlara, beleşçilere, ve sadece diğerlerini yargılamak isteyenlere yer yok diyorum. Hele beslenmek isteyenlere kesinlikle yer yok. Bunu hoş görmeyeceğim, cep telefonlarını da. Kesinlikle (kahkahalar)… biz cep telefonlarının ötesine geçeceğiz, sevgili varlıklar. Cep telefonlarının beni sinirlendirmesinin bir nedeni de budur.

Ayrıca, ki bunu başka gruplara da söyledim, çok rahatsız edici enerjileri olan bazı elektronik aygıtlar var; bunlardan biri, insan bedeninize bu kadar yakın taşıdığınız şu cep telefonlarıdır. Şimdi bunlar ille de sizi kanser yapmaz. Ama sizi enerjisel olarak dengeden çıkartırlar. Şu havalandırmalardaki elektrik motorları; o elektronik motorlar çalıştığı zaman enerjisel olarak sizinle olmada çok zorlanıyorum.Ve bazen de, bir dereceye kadar, ışıklar. Bunlar korkmanız gereken şeyler değildir, ancak onların nasıl enerji yaydığının farkında olmanız gerekiyor.

Şimdi konuya geri dönelim. Ben Adamus olarak geliyorum, sadece Şambra için, ki bu Yeni Enerjiye birlikte yolculuk edebilelim. Birinin, Dünya’da bulunan birilerinin, öncü olması gerekiyor, yoksa bu Yeni Enerji belirsizlik içinde kalır durur. Sizler, onu buraya getirecek kişiler olmayı kabul ettiniz.

Ben mesajımı Cauldre vasıtasıyla, yani Geoffrey olarak tanıdığınız kişi vasıtasıyla vereceğim. Başka insanlarla özel seanslar yapmayı ne istiyorum ne de yapacağım. Biz tüm bu işlemden geçirmelerin ötesine geçeceğiz, o zaman neden özel seans yapmak isteyeyim ki? Buna aracılık etsin diye Cauldre’yi seçiyorum – tabii o buna gönüllü olduğu sürece, ve mesajımı berrak, net bir biçimde aktarabildiği sürece – onu seçiyorum, çünkü bu zamanda on, onbeş ya da yirmi farklı ulak istemiyorum. Başka ulakların hazır olacağı bir zaman gelecek, ister bir yıl ister 5 yıl sonra, size haber vereceğim. Diğer ulakları ben şahsen doğrulayıp onaylayacağım. Onlar kendilerini doğrulayıp onaylamayacaklar.

Şimdilik tek bir mesaj olacak, çünkü biz, özellikle de önümüzdeki yıl ilginç ve dengesiz gibi hissedilebilecek topraklara adım atacağız, ama bu (yeni alan) hiç de dengesiz değildir. Sadece sizin insan benliğinizin kafasını karıştıracaktır. Yani ben on, yirmi, otuz kişinin daha Adamus’a kanal olduğunu iddia etmesini istemiyorum. Ben mesajımı açık seçik ifade edeceğim, ve Cauldre ile Linda açık kaldıkları sürece, egolarından uzak, enerjisel beslenmeden uzak kaldıkları sürece, mesajlarımı onlar vasıtasıyla ileteceğim size.

Böylece, lütfen, herhangi birinin, ki bazıları bunu şimdiden yapıyor, Adamus’a kanal olduğunu iddia ettiğini duymak istemiyorum. Saint Germain’in mesajlarını iletmeye devam edebilirsiniz. O enerjiyi buraya getirmeyi sürdürebilirsiniz. O hâlâ ulaşılır halde olacaktır, ama bir anlamda geçmişin yankılarına aracı olmuş olacaksınız. Bu kötü olduğundan değil; aslında çok da uygun. Bazı insanlar hâlâ Saint Germain’i duymayı gereksiniyor ya da istiyor. Ama Şambra için bu tek bir sesten gelecektir.

Şimdi, bu Cauldre’yi huzursuz ediyor, onun için size hemen şunu söyleyeceğim, bu benim kişisel arzumdur. Onun değil. O, Tobias’tan böyle bir taleple karşılaşmadı, ve bu pek de önemli değildi. Enerjileri yeterince başarılı bir biçimde ileten bir ulaktı, onun için de herhangi bir sorun çıkmadı. Ama ben şimdiden birçoklarının sıraya girdiğini, bu yeni şeye girmek istediğini görüyorum. Ama bu yeni şey çok özgün olacak. Onun için, şimdilik, yalnızca Cauldre’nın sesi aracılığıyla geleceğim. Bu benim talebim, onun değil. Umarım bu açıktır.

Bazılarınız şu ara çok üzgün ve bu pekâladır. Merak ediyorsunuz, peki o zaman neden bu enerjinin geldiğini hissediyorum diye. Eh, şunu yapıyorsunuz – benim enerjimi hissediyorsunuz. Tıpkı burada, Cold Creek’te oturan herkes gibi siz de beni hissediyorsunuz. Bu, sizi kendime ulak seçtiğim anlamına mı geliyor? Bunu istemezdiniz. (Adamus güler) Bununla birlikte gelen muazzam bir enerjisel sorumluluk söz konusudur.

Böylece, gündeme gelmesi beklenen sorulardan biri buydu. Başka var mı?

LİNDA: Yok. Şahsen benim başka bir sorum yok. Bugün için bize muazzam miktarlarda bilgi, bir dolu ev ödevi ve üzerinde düşünülecek çok malzeme verdiğini düşünüyorum.

ADAMUS: Gerçekten de, ve size birkaç şey hatırlatacağım. Rol yapın. Rol yapın. Lütfen, oyuncul olun. Rol yapın. Kötü adam olun. Iyi adam olun. Erkeksi olun. Kadınsı olun. Kendinize izin verin, çünkü biz dışarıya açıldıkça bu size akışkanlık – enerjisel akışkanlık – sağlayacaktır. Gideceğimiz yerlerin bazısında katılaşmış, esnek olmayan enerji pek de iyi iş görmeyecektir.

Onurlandırın. Kendinizi ve diğer herkesi kesinlikle onurlandırın. Bu, onlarla aynı fikirde olmak anlamına gelmez; bu, onların bulunduğu noktayı onurlandırmak demektir. Onlar o noktadadırlar. Bunun bir nedeni vardır. Aşağı (düzeylerin) en alçağında olabilirler. Sizi kesinlikle iteleyebilir, reddedebilirler, ama onurlandırın onları. Bu, sizin dünyayı algılama biçiminizi değiştirecektir.

Şu an birçoğunuz dünyanın koca bir kötü yer olduğunu, haşin enerjilerin olduğunu, dünyanın ayakta kalıp kalamayacağından bile emin olmadığını düşünüyor – çünkü onu onurlandırmıyorsunuz. Biz bu Yeni Dünya senaryosunu ele aldığımızda, hakkında konuşacağım konulardan biri de bu olacak, Yeni Dünya/Eski Dünya hakkında konuşacağım. Onları biraraya getiren nedir? Sevgi değil. (kahkahalar) Biliyor musunuz, sevgi sözcüğü – onun kendine özgü bir bilinci var. Bir enerji-metrede değerlendirilebilir. Sevgi ve onurlandırma hiç de uyumlu enerjiler değillerdir. Sevgi,  beslenme için kötü bir gerekçe olarak kullanılır oldu. “Seni seviyorum,” şapırtıları (Adamus şapırdatma, yalama sesleri çıkartır). Hadi onurlandırmadan söz edelim. “Ben, kim olduğunu ve ne olduğunu kesinlikle onurlandırıyorum.” Sonra, sevgi hakkında konuşacağız, daha sonra. Yani, onurlandırın.

Sonraki konu – bir şey yaratın. Lütfen, lütfen. Birçoğunuz hâlâ kurban olma enerjisine giriyorsunuz. Birçoğunuz hâlâ geçmişi suçluyor. Eğer yaratıyorsanız, gerçekten kendiniz için bir şey yaratıyorsanız, bunu yapamazsınız. O kurbanımsı enerjiye girdiğinizi hissettiğiniz an, gidip bir şey yaratın. Herhangi bir şey. Odun kesin. Bir odun yığını yaratın. Bu yaratmaktır. Bu kesinlikle yaratmaktır. Gidip yerleri süpürün. Bu temiz bir zemin yaratmaktır. Herhangi bir şey. Yeter ki yaratıcı olun.

Ve, sevgili varlıklar, elbette o totem enerjisiyle çalışın. Biz onunla oynayacağız. Şöyle diyeyim, biz hayal gücümüzün nasıl yarattığını ve onun bize her türlü olası yoldan nasıl hizmet edebileceğini öğrenirken, o totem enerjisi yaşamınızın en önemli unsurlarından biri haline gelecek. Bu çok şaşırtıcı bir şey olacak.

Böylece, bugünü bitiriyoruz. Bugün soru ve yanıt olmayacak. Gidip yaşamı deneyimlemek için özgürsünüz, ve sevgili Şambra, herşeyin olması gerektiği gibi olduğunu, hatırlayın.

Evrende herşey yolunda, ve bu yüzden, ve bu nedenle Ben o Ben’im, Adamus.