Şaud 11: “Yeni Enerji Sanatçıları”

Kuthumi Lal Singh’in katılımıyla, Kanallık: Geoffrey Hoppe

Kırmızı Çembere sunulmuştur
2 Haziran 2007

www.crimsoncircle.com – www.kirmizicember.org

Namaste! Namaste! (İzleyiciler karşılık verir “Namaste.”) Sizi duyamıyorum, Namaste! (İzleyiciler yeniden “Namaste” der) Benim, Kuthumi, (izleyiciler tezahürat yapar, Kuthumi kıkırdar) geri geldim… (Linda, “Hoşgeldin!” der)….Şambra aileme, Yeni Enerji Sanatçılarından oluşan bu güzel grubun güzel enerjisine geri geliyorum.

Bir dakika kadar salonda dolanacağım, Internette, dünyanın her yanında dolanacağım, ve bir süre sadece elinizi tutmak istiyorum. Birlikte olduğumuzdan bu yana epey zaman geçti, onun için lütfen ya sağ ya da sol elinizi uzatın – ama yalnızca birini, benim sadece o kadar elim var! Elinizi, gelip de enerjinizi hissedebileceğim şekilde ve sizin de benimkini hissedebileceğiniz şekilde tutun.

(duraksama)

Ve bu değerli anda benim vasıtamla dünyanın her yanındaki tüm Şambra ile bağlantı kuralım.

(duraksama)

Biz bunu sıklıkla başka alemlerde, geceleri uyuduğunuzda, gündüzleri hayal kurduğunuzda, bir barda oturmuş bira içtiğinizde gerçekleştiriyoruz. Ama bunu hemen şimdi birlikte gerçekleştirelim ve bu güzel Şambra – Yeni Enerji Sanatçılarının – enerjisini içinize soluyun.

Şimdi, ben burada “sanatçı” terimini kullanıyorum… tuvale resim yapmanız gerektiği için değil, hatta bir müzik parçası yaratmanız gerektiği için de değil. Sanatçı, keşfetmek için, araştırmak için, öğrenmek için ve deneyimlemek için yeni bir şeye giden bir varlık, bir ruh, bir kişidir. Sanatçı budur… elinizi uzatmayı sürdürün, ben onu tutmaya devam etmek istiyorum… sanatçı budur. Onlar enerjiyle oynarlar. Ve biz bugün Yeni Enerji Sanatçıları hakkında konuşacağız, çünkü siz herşeyden çok busunuz. Bunu kartvizitinize koyabilirsiniz. Yatağınızın üstüne bir tabela asabilirsiniz. (güler) Sizler, Yeni Enerji Sanatçılarısınız.

Böylece şimdi onu birlikte içimize soluyalım, ve bunu yaparken de merkezinizi anımsayın. Merkeziniz, bu Şimdi’nin değerli ânında, sizsiniz. Merkezde sizin özünüz vardır. Ne olmanız gerektiğine, nasıl olması gerektiğine ilişkin bazı fikirlere sahipsiniz, ama şu anda, hemen burada, merkezinizden daha tanrısal olan hiç bir şey yoktur. O nedenle, onu içinize soluyun.

(duraksama)

Dengeden çıkmak, vizyonunuzu ve hayalleriniz kaybetmek, dünyanın bugünkü enerjilerine yakalanmak çok kolaydır. Arada bir beni çağırın. Ben gelip sizinle otururum, biraz nefes çalışması yaparız, birkaç fıkra anlatırız, belki birkaç şarkı söyleriz, ve o merkezin yeniden geri gelmesini sağlarız. Merkez çok basittir bu arada. Karmaşık değildir. Zihinde değildir. O sizin en basit parçanızdır, ama o basitlik muhteşemliği barındırır. O basitlik, kim olduğunuzun tüm karmaşıklığını barındırır. Şu anda merkez çok basittir. Onu bulmak için çabalamanıza bile gerek yok – o sizi bulur, eğer ona izin verirseniz. Şaud’umuza başlarken birlikte derin bir nefes alalım.

Yeniden sahnede Şambra ile birlikte olduğum için çok mutluyum. Tobias – nasıl desek – o kabuk bedeniyle, Sam’le çalışmaya gitti, kendine biraz zaman ayırıyor, ki geçen ay Adamus, sizin de bunu yapmanızı istemişti. Adamus, Frankfurt’ta yapılacak Yükseliş Okulu’na hazırlanıyor, o nedenle, bugün gelme sırası, sizinle bugün biraz enerji paylaşma sırası bende. Biraz konuşma, belki biraz mizah, ama herşeyden de çok, nasıl Yeni Enerji Sanatçıları olduğunuzu anlamanıza yardımcı olmak.

Bugünün Konukları

Bugün bizimle olması için belki birkaç kişinin tanımadığı, ama çoğunuzun aşina olduğu özel bir konuğu davet ettim. Bu, yakınlarda Dünya’da olan, ama şimdi bizim alemlere geri gelmiş olan, enerjiyle çalışma sanatının anlaşılması için insanlara yardım eden, eğlendiren, birkaç fıkra yaratan bir varlıktır. Ve o, sevgili… peki, bir an onu hissedin – o geçmiş yaşamında bir erkekti – bir an enerjisini hissedin, adını tanımlamaya çalışmayın, ama bizim ve sizin John Belushi olarak tanıdığınız bu varlığın enerjisini hissetmeye çalışın. (izleyicilerden şaşkınlık ve keyif tepkileri gelir)

Evet, gerçekten! Gerçi çağdaş anlayışlara göre onu çok spiritüel bir varlık olarak tanımlamazdınız ama, gerçekten de öyleydi. O, enerjiyi araştırdı. O, engellerin ötesine gitmeyi araştırdı. O, mizah enerjisiyle çalışmak nasıl bir şeydi, bunu araştırdı. O bir komedyendi; bir müzisyendi; her açıdan bir sanatçıydı. Şimdi, sanatının derinliklerine daldığı için, enerjinin ve bilincin sınırlarını araştırdığı için, ve sizin şimdi Şambra dediğiniz ailenin inanılmaz desteğinden yoksun olduğu için, biraz fazla ileriye gitti. Ama bizim tarafa gelirken harika bir yolculuk yaptı. (bazı gülüşmeler)

O, Yeni Enerji Sanatçıları kuşağındandı. Bu kuşak, eski yapılanmaların ve sınırlılıkların ötesine geçip de beklenen Kuantum Sıçraması dediğimiz şey için bilincin açılmaya başlamasına yardımcı olan ilk gerçek kuşaktır. O, inanılmaz sanatçılardan oluşan bir kuşağa aitti – Jimi Hendrix, Janis Joplin, Jim Morrison, John Lennon, Paul McCartney – aa, o ölmedi, yalnızca müziği öldü! (yoğun kahkahalar, Kuthumi de güler) Bu Belushi’ydi, ben değil! (daha çok kahkaha) İlklerin arasında yer alan inanılmaz bir Yeni Enerji Sanatçıları kuşağı. Evet, gerçekten de, bazılarınız şimdi onlarla bağlantılı olan enerji unsurunu düşünüyor. Gerçekten de onların çoğu uyuşturucu aldı, çünkü bir anlamda uyuşturucular, onların genişlemesine, bazı çok zor engellerden, sizin de karşılaştığınız engellerden geçmelerine yardımcı oldu. Ama siz, genişlemek için uyuşturucuları gereksinmediğinizi görüyorsunuz – en azından artık gereksinmiyorsunuz. (Kuthumi kendi kendine güler) Burada birkaç kişisel öykü görüyoruz! (yoğun kahkahalar) Hmm!

Onlar, Yeni Enerji Sanatçılarının inanılmaz bir kuşağıydı. Onlar, bilinci geliştirmek amacıyla müziği araç olarak kullandılar ve güncel sanat çalışmalarını ya da komediyi araç olarak kullandılar. Dünya üzerinde sahip oldukları ve bugün hâlâ sahip oldukları etkiye bir bakın. Onlar olağanüstüydüler. Böylece John Belushi’den bugün gelip de günün konuğu olmasını, sizin de nasıl bir Yeni Enerji Sanatçısı olacağınızı anlamanıza yardım etmesini rica ettim.

Kuthumi’nin Son Aktiviteleri

Evrendeki en büyük sorulardan biri de şuydu, “Kuthumi nerede? (kahkahalar) Kuthumi nerede?” Ben sizlerle meşguldüm Şambra. Ben, kitaplarınızı yazmanıza yardım etmekle meşguldüm ve birçoğunuz bunu yapıyorsunuz. Bazıları – Louise, *Marisa** ve birkaç kişi daha – bunu yaptılar bile. Sadece bunu gerçekleştirmek bile ödüllendirici ve tatmin edici yaratıcı bir cesaret işi değil mi? Bunlar belki sizin mükemmel bir belge diyeceğiniz türden şeyler değil ama, bazılarınız da tam bu noktada takılıp kalıyor. Hemen ilk seferinde mükemmel olsun istiyorsunuz. Yargılıyorsunuz, mükemmel olmadığını düşünüyorsunuz, ve onunla mücadele ettiğiniz için de o yaratıcı çalışma masasından öteye hiç geçemiyor. Hiç gerçekleşmiyor. Ama eğer John Belushi’nin de bildiği gibi, onun mükemmel dediğiniz şey olması gerekmediğini bilseydiniz, çünkü o asla mükemmel olamaz. Enerji değiştikçe, dün gerçekleştirilen bugün ille de mükemmel olmayabiliyor. Önemli olan, onun çıkmasıdır, o enerjinin akmasıdır, bir Yeni Enerji Sanatçısı olmanın ne anlama geldiğini keşfetmektir.

Şarkılarınızda ve müziğinizde bazılarınızla çalıştım. Bazılarınızın güzel, çok güzel kompozisyonları var, ama dünyanın görmesine ya da duymasına izin vermekten korkuyorsunuz. Bazılarınız inanılmaz hayallere sahip – belki bir icat, bir okul, bir terapi yaratmaya ilişkin hayaller – ama enerjinin hareket etmesine izin vermediğiniz için, kendinizden kuşku duyduğunuz için, bunlar asla eyleme sokulmuyor. Şimdi bu, bir Yeni Enerji Sanatçısı olmak değildir. Az önce sözünü ettiğim sanatçılar, risk almaya, öteye geçmeye gönüllüydüler. O nedenle, sizin için de Şambra, aynını yapmak zamanıdır.

Gerçekten de, yaratıcı cesaret işimde, Şambra ile yazmak üzerinde, şarkılar üzerinde çalıştım. Hatta kendim birkaç tane rap şarkısı bile yazdım. Kendime K-lite adını taktım, bu benim rap adım. (kahkahalar) Size bir örnek vereyim! (yoğun kahkahalar)

Bum-bum-bum-bum. (Kuthumi güler)

İnsanlar kargaşa içinde
Kötü duygular içinde
Benim gerçek sevgi iksirimi dene
Bu sadece enerji, hareket halinde

Hey he he he
Enerji hareket halinde
Hey hey hey
Yepyeni bir güne!

(İzleyicilerden yoğun kahkahalar, tezahürat ve alkışlar, Kuthumi de güler. Linda, “Bu, şimdiye kadar Geoff’in aracı olduğu en iyi ifade!” der)

Şimdi, Cauldre gerçekten de şarkı söylemek konusunda biraz kaygılıydı ama bu rap’ti, şarkı söylemek değil! (kahkahalar) Şambra, bu yalnızca benim “Dışarı çıkın!” deme biçimimdi. Bu şeyleri gerçekleştirin. Bu Yeni Enerji sanatsal şeyleri yapın. Bırakın o enerji aksın. Sadece onun dışarı çıkmasına izin vermenin bile ne kadar iyi geldiğini görüyor musunuz? Gelecekteki etkinliklerimizden biri için birkaç şiir/güfte daha yaratayım. Şimdi hep birlikte derin bir nefes alalım…

(duraksama)

Sizler, Yeni Enerji Sanatçıları.

Ders Yok

Burada Şambra ile son birlikteliğimde de sözünü ettiğim gibi, Kuthumi olarak yaşadığım son hayatımın tek amacı, tıpkı sizde de olduğu gibi, aydınlanmaktı; gerçeği ve yanıtı bulmaktı; Dünya üzerindeki son yaşantımı gerçekleştirmek için geri gelmekti.

Ben, Kuthumi Lal Singh olarak geri geldim, şimdilerde Hindistan, Pakistan olan topraklara doğdum; Avrupa’da öğrenim gördüm ve yanıtları bulmak amacıyla orada araştırmalar yapıp durdum. Ve yanıtları bulamazsınız. Bulamazsınız. Bu anlayışı salıverin, çünkü yalnızca tek bir gerçek yoktur. Yalnızca tek bir yanıt yoktur. Tanrı’nın ya da meleklerin sizden sakladığı bir sır yoktur. Yoktur. Ben kendimi zihinsel bir çöküntünün eşiğine getirdim, çünkü herşeyi anlamaya çalışan zihnim fazla enerjiyle yüklendi, ve bazılarınızın bunu yaptığını görüyorum. Aslında hepinizin bunu yaptığını görüyorum – anlamaya çalışıyorsunuz. Ve anlayamazsınız. Bu, yaşamla ilgili aldatıcı kavramlardan, yanlış anlayışlardan biridir.

Geçirdiğim sinir krizinden sonra herşeyi bırakmaya karar verdim. Stres ve acı ve korkular çok fazlaydı. Bırakıverdim. Felsefeyi bıraktım. Aramayı bıraktım. Tüm ruhsallık kavramını bıraktım, çünkü daha o zamanlar bile Eski Enerji anlayışları spiritüelliğe büyük bir yük bindirmişti. Onun için herşeyi bırakıverdim, ve sonra kendimi yollara vurdum. Kaybolduğum için değil de, keşfetmek ve öğrenmek ve deneyimlemek amacıyla. Avrupa’da dolaştım. Kuzey Afrika’nın bazı bölgelerini dolaştım. Sonra kendi memleketimi dolaştım, bana sunulan her ânı, yaşamın her bir damlasını deneyimledim. Ve en sonunda çok güzel bir sonuca vardım… bugün bile – bir beden içinde olmadığım halde – şimdi bile ona göre yaşadığım güzel bir sonuca vardım: Hayat, özellikle de Dünya üzerindeki hayat, etkileşimsel bir sanat galerisidir. Tüm olduğu, budur! O, etkileşimsel bir sanat galerisidir ve siz de onun tam ortasındasınız.

Bakın, yaşamda ders (diye bir şey) yoktur. Bu aldatıcı bir anlayıştır. Bu, doğru-olmayan bir gözlemdir, en azından bana göre. İnsanlar burada, bazı dersler öğrenmek için Dünya’da olduklarını düşünüyorlar – onlara bu öğretilmiş, buna inandırılmışlar. Derslerin ne olduğunu bilmiyorsunuz ve onları öğrenip öğrenmediğinizi de hiç bilemiyorsunuz. Derse yaklaşmış olsanız da, yanıtı doğru anlayıp anlamadığınızı bilmiyorsunuz. Ama bunun bir tür engelli bir kurs ya da labirent olduğunu düşünüyorsunuz. Size bunun böyle olduğu öğretildi. Dersler. Kendi deneyimlerime göre bunun hiç de böyle olmadığını gördüm. Dersler yok.

Metafizikçiler olarak size yaşamın belirli bir hedefi olduğu, Birliği anlamanın, Ruhu ya da Tanrı’yı anlamanın metafiziksel bir hedef olduğu öğretildi. Oysa değildir. Değildir. Birliğin ne olduğunu asla anlayamazsınız, onu yalnızca deneyimleyebilirsiniz. Tanrı’nın zihnini asla anlamayacaksınız, çünkü Tanrı hiçbir biçimde zihne sahip değildir! Asla yanıtı bulamayacak ya da ona sahip olamayacaksınız, çünkü yanıt yoktur.

Şimdi bunun biraz can sıkıcı olduğunu biliyorum, ve kendim de bunu fark ettiğimde şaşakaldım. Moralim biraz bozuldu, çünkü enerjilerimin tümü bu şeyleri bulmaya, Bir’i bulmaya, derslerimi öğrenmeye, kazıyarak, sürünerek, cennetlere, tanrılara yolumu geri bulmaya odaklanmıştı. Bir gün fark ettim, “Yeter artık.” Meleklerin bulunduğu cennetlerdeki hayatın, Dünya’daki hayatın, etkileşimli yaşamanın sanat galerisi olduğunu fark ettim, anlıyor musunuz. Her bir günü, onun zevkine vararak ve onu hissederek ve deneyimi içselleştirerek yaşarsınız. Bunun bir dersle ilgisi yoktur, bu bir deneyimdir.

Şimdi, bu deneyimden ne alacaksınız? Sevinç hissini mi alacaksınız? İki katlı bir binadan düşmeyi deneyimlemenin gerçeğini mi alacaksınız? Bu yalnızca bir deneyimdir! Tanrı’nın verdiği bir ders değil, yanlış bir şey yaptığınız anlamına gelmiyordu, kader ya da alınyazısı değildi. Siz sadece düşmeyi deneyimlemek istemiştiniz.

Bay Belushi de dahil olmak üzere, gidip de fazlasıyla alkol alan bir dolu insan tanıyorum. Burada bulunanların içinde de bunu yapan vardı. Kafanızın çevresine küçük bir levha astınız, “Merhaba, ben Bob, bir alkolik.” Ve bunu beraberinizde taşıyorsunuz. Zayıf olduğunuzu hissediyorsunuz. Sizde bir yanlışlık olduğunu hissediyorsunuz. Kendinizi etiketliyorsunuz. Peki bu etiketi neden değiştirip de şöyle dememeli, “Ben muazzam bir sarhoşluk deneyimi yaşadım.” Hepsi budur Şambra. Hayat, etkileşimsel bir sanat galerisidir ve sizler de Yeni Enerji Sanatçılarısınız. Enerjileri alıp da onlarla oynayabilen, onları keşfedebilen, ve onlarda sevinç – kendi sevincini – bulabilen sizsiniz.

Tüm şu hedef anlayışını, hatta yükselme anlayışını salıvermek için bu Şaud’u fırsat olarak kullanın. Yükselmeyi bile (bırakıverin). Saint Germain ve ben birlikte otururken bazen kıkırdayıp duruyoruz. Sizin şu yükselme anlayışınız – onun ne olduğuna ilişkin düşünceleriniz – siz mükemmel bir insan olacağınızı düşünüyorsunuz. Öldüğünüz yerden kalkıp yükselerek kitleleri etkileyeceğinizi düşünüyorsunuz. Ama, yükseldiğinizde gerçekte nereye gittiğinizi hiç düşündünüz mü? Ansızın herkesin ötesinde bir bilgeliğe ve bilişe ulaşacağınızı sanıyorsunuz. Aslında, yükselişte – gerçek yükselişte – yalnızca basitliğinize geri dönersiniz, anlıyor musunuz.

Tüm bu anlayışları, kavramları salıverin, ve bırakın buradaki, Dünya’daki yaşamınız, kalan yıllarınız, kendi etkileşimsel sanat galeriniz haline gelsin. Etkileşimsel, çünkü başka unsurlarla, başka insanlarla, doğayla, hatta bizim gibi görünmez olanlarla çalışıyorsunuz. Her bir gün sizin paletinizdir. Her bir gün, sizin yaratınız haline gelir. Artık başkalarının yaratılarına bağımlı değilsiniz, kitle bilincinin kurbanı değilsiniz.

Hayat bir etkileşimsel sanat galerisidir. Bir an için bunu içinize soluyun. Hissedin… kelimelerin ötesini hissedin…

(duraksama)

… Yeni Enerji Sanatçısı olmanın enerjilerini hissedin.

Güncel Enerjiler

Dünya üzerinde şu anda enerjiler çok yalpalıyor. Çok sallanıyor. Herhalde bunu son birkaç ayda hissettiniz. Şeylerin artık istikrarlı olmadığını, herşeyin sallandığını, yalpaladığını hissettiniz. Büyük bir cam tabakası düşünün, boyu sizinki kadar ve eni de kollarınızın yanlara uzanmış hali kadar olsun, pencerenize koyacağınız türden bir cam. Şimdi, bu cam serttir. Çok katıdır. Camın enerjileri, onun katı ve yapılı kalmasını sağlayacak türdendir. Camın prensibi budur. Ama şimdi o cam tabakasının sallandığını hayal edin… yalpaladığını, dalgalandığını, parıldadığını, hatta biraz dans ettiğini hayal edin. Ve siz şöyle dersiniz, “Ama cam dans edemez ki. Cam birbirine yapışır. Sıkıdır. Serttir. Hatta böyle enerjisel bir yalpalanma olsaydı paramparça olurdu. Darmadağın olurdu.”

İnsan bilincinin enerjisi buna çok benzerdir. İnsan bilinci çok sıkıdır, çok katıdır. Parçalanmaya yatkındır. Bunu biliyorsunuz, çünkü zaman zaman sizin kendi enerjiniz dağıldı. Ama şu anda, biz Kuantum Sıçrayışına yaklaşırken, o yalpalıyor. Dünya’da meydana gelen tam olarak budur. Bu yalpalama hareketi, Kuantum Sıçrayışı’nın biraz sonrasına kadar, herhalde Ekim’in sonlarına kadar devam edecek, çünkü enerji değiştikçe… ve o şu anda tam anlamıyla kendi dinamiklerini ya da özelliklerini/niteliklerini değiştiriyor… o artık yalnızca titreşimsel bir enerji değildir, artık eski yolu izlemiyordur… o yüzden de şimdi sallanıyor.

Tüm insan bilincinin nasıl yalpaladığını hissedin. Siz bunu hissediyordunuz, biliyorum, birçoğunuz, özellikle de şu son aylarda. Neden biraz garip hissettiğinize şaşıyorsunuz. Herşey sanki neden değişerek kendi eski yapısına girip çıkıyor diye merak ediyorsunuz. Kendi özel arabanız gibi şeylerin neden eskisi gibi çalışmadığını merak ediyorsunuz. Evinizdeki elektronik eşyalar da yalpalıyor. Çevrenizdeki herşey yalpalıyor.

Diğer insanlar da, hepsi yalpalıyor, ama nedenini gerçekten anlamıyorlar. Peki ne yapıyorlar? Kendilerini o eski yapılarına yeniden-ekmeye, yerleştirmeye çalışıyorlar. Şeylerin eski haline, düne tutunmaya çalışıyorlar. Sıkıca tutunmaya çalışıyorlar. Eh, yalpalayan enerjinin çalışma biçimi… yalpalayan bir şeye sıkıca tutunduğunuzu hayal edebilirseniz… sizi sallayıp atacaktır. Sizi sallayıp çözecektir.

Bu tür enerjisel bir etki çok doğaldır. Şeylerin bu şekilde olması gerekir. Zaman zaman sizi altüst ediyormuş ya da düzeninizi bozuyormuş gibi görünebilir, ama bu, yalpalanma etkisinin bir parçasıdır. Uyku düzeniniz farklı olabilir. Konuşma biçiminiz, fark ettim, birçoğunuzun konuşma biçimi – artık zihninizle ağzınızı ve kalbinizi biraraya getiremiyorsunuz! (kahkahalar) Bir şey düşünüyor ve bir başka şey hissediyorsunuz ve ağzınızdan bambaşka bir şey çıkıyor! Bunu yapan ben Kuthumi ya da Tobias değil, siz yalpalıyorsunuz.

Bilinç parçalarınız arasındaki bağlantılar değişiyor şimdi, ve bu, bir Yeni Enerji Sanatçısı olarak iyi bir şeydir. Aslında bu içinizde olagelen yalpalama değişimine izin vermek, ona yardımcı olmak zamanıdır. Hatta bir film ya da televizyon izlerken, sanki girip çıktığınızı fark ettiniz mi? Ve bazen, ekranda/perdede gördüğünüz şey anlamlı geliyor, bazen de hiç gelmiyor. Sizler şu anda farklı bilinç şekillerine ya da tarzlarına girip çıkıyorsunuz. Ve tekrarlıyoruz, sizlerle, bunların hepsinin mükemmelen doğal olduğunu paylaşmak istiyorum. Bu, enerjinin çalışma biçimidir.

Geçen ay Adamus, bunun şu anda Yeni Rönesans olduğunu söyledi, ve gerçekten de öyledir. Yeni keşifler zamanı, Dünya üzerinde büyük değişimler zamanı. Hepinizin hissettiği – ve hissetmeye devam edeceği – yalpalama hareketi, yalnızca yepyeni bir düzeye geçen bilince karşılıktır. Hareket etmeden önce sallanıyor. Gelişmeden önce yalpalıyor. İlerlemeden önce, herşeyin kendiyle olan ilişkisi ve etkileşimi değişiyor. O nedenle, sizin – buna ne diyorsunuz – denge eksikliğinize, şu anki yalpalamanıza kaygılanmak yerine, derin bir nefes alın ve bunun bir nedenden ötürü olduğunu anlayın.

Yalpalamanın Etkileri

Bana göre, bu yalpalanmanın Şambra için en ilginç yan etkisi belki de zihninizin çalışma biçimidir. Ve ben bu noktada gülmek zorunda kalıyorum, çünkü en büyük yalpalanma da burada meydana geliyor – zihninizde! Bazılarınız onu lanetliyor. Bazılarınız onun… sizin yaşlandığını söylüyor. Bazılarınız, aklını kaybettiğini düşünüyor. Bazılarınız, Belushi tarzında, belki de daha gençken birkaç fazla, hmm, eğlence tarzındaki aktiviteleri abarttığını düşünüyor.

Böylece, şu an o zihninize neler olup bittiğini merak ediyorsunuz. Neden eskisi gibi karşılık ya da yanıt vermiyor? Neden eskiden yaptığı gibi yanıtlarla çıkagelmiyor? Neden orada herşey sanki düzensizlik ve karışıklık içinde görünüyor? Önceleri o kadar mükemmelken şimdilerde neden zihninizden bu kadar kopukmuşsunuz gibi geliyor? O en muhteşem şeydi. O, sahip olduğunuz en üstün biçimdi. Oysa şu an yalpalıyor. Değişiyor.

Bir insan olarak, onun belki de yaşamınızda biraz dikkatinizin dağılmasına neden olduğunu göreceksiniz. Hatta birkaç çarpışmaya da neden olacak. Ama bu işlemin/sürecin olmasına izin verin, ve sizi gerçekten geçenlerde sözünü ettiğimiz şeye açtığını göreceksiniz: zihnin ötesine geçmeye, tanımsızlığa, yeni alemlere açılmaya. Yalpalanmaya izin verin. Aslında şu anda, oturduğunuz yerde sallanın! (Kuthumi oturduğu iskemlede kıpırdar, izleyiciler güler) Lütfen utanmayın – ben yaptım işte! Oturduğunuz yerde sallanın. Sallanın… (Kuthumi güler) Ne iyi geliyor gördünüz mü? (kahkahalar) Ben hepinize, sabahları kalkıp da sallanmanızı önereceğim! Ha, biliyoruz, bazen neredeyse düşecekmiş gibi olursunuz, ama bedeninizdeki ve beyninizdeki enerjiyi tam anlamıyla sallayın. Bırakın – bırakın – açılsın ve genişlesin, çünkü onun şu anda tüm yapmaya çalıştığı budur.

Yeni Enerji Sanatçılarının Amacı

Şu an, şu an, enerji hareket ediyor, Adamus’un dediği gibi, ve şu an, Dünya’da Yeni Enerji Sanatçılarının zamanıdır. Dediğim gibi, bir sanatçı, araştıran kişidir. Bir sanatçı, öncüdür. Yalnızca resim ya da çizim yapmak açısından düşünmeyin. Bir sanatçıyı, daha önce deneyimlenmemiş ya da gerçekleştirilmemiş bir şeyi deneyimleyen kişi olarak düşünün. Bir sanatçı, kendini yeniliğe, açıklığa kaptırır, onu dener, hisseder ve sonra da başkalarıyla paylaşır. Benim sanatçı tanımlamam budur.

Şu anda, Dünyanın sizin gibi Yeni Enerji Sanatçılarına ihtiyacı var. Dünya, bilincin yeni alanlarına gidecek kişileri gereksiniyor, ve Şambra’nın yaptığı tam olarak budur. Biz, Yeni Enerjiye giren ilk kişiler sizsiniz dediğimizde, bunu gerçek anlamda söylüyoruz. Hiç abartmıyoruz. Kendini açmaya, öteye gitmeye izin veren, ötenin de ötesine bu yeni alanlara gitmek için kendine izin veren sizsiniz. Ve bunu gerçekleştirdiğiniz zaman, bir tür engeli ya da bir kapıyı – ama kapalı bir kapıyı – açarsınız, ki bu da, tüm bilinç için daha büyük, daha muazzam ve daha dinamik bir enerjiye yol açar. İster gece uyuyor olun, ister gün içerisinde bilinçli olun, eksiksiz hepinizin şu anda gerçekleştirdiği budur. Siz bu yeni alemlere gidiyorsunuz. Eskiden düşünceniz olan şeyler, hislere dönüştü, hatta bunun da ötesine, tanımsızlığın saf alemlerine gitti.

Genel olarak insanlığın, ve sizin meleksi düzeyler dediğiniz başka düzlemlerin, yumuşak ve zarif bir biçimde Yeni Enerjiye geçebilmesi için, öncülere gerek var. Yeni Enerji Sanatçılarına gerek var. Saint Germain’in geçen ay sözünü ettiği şu teknolojik gelişmelerin Dünya’da olabilmesi için, Yeni Enerji sanatçılarının bu alemlere çıkıp gitmeleri gerekiyor. Ve siz de tam olarak bunu yapıyorsunuz.

Şu an Dünya üzerindeki spiritüelliğin gelişebilmesi için; bazı eski ve sınırlayıcıTanrı ve cennet ve melek anlayışlarının ötesine geçebilmek için; bunun ötesine geçip de yaşayan bir Tanrı, şefkatli bir Tanrı, ve bu gerçeklikte şu anda içinizde bedenlenmiş olan bir Tanrı anlayışına ulaşmak için, dünyanın Yeni Enerji Sanatçılarına ihtiyacı var. Böylece, sizin yaptığınız budur. Sizler, bilinç engellerinden geçiyorsunuz. Biz bunu şu anda birlikte yapıyoruz. Diyebilirsiniz ki, “Kuthumi, ama ben herhangi bir şey yaptığımı fark etmiyorum.” Ama yapıyorsunuz. Genişlemenize izin veriyorsunuz. Eski kavramların/anlayışların, eski sizin, eski sınırlılıkların ötesine gitmenize izin veriyorsunuz. Siz gerçekten Yeni Enerji Sanatçılarısınız.

Ben bugün buradaki konuşmamı kısa keseceğim, çünkü biz enerjinin çok farklı yollardan gelmesine izin veriyoruz. Ama şunu söyleyeceğim – belki de hepinize bir eylem çağrısında bulunuyorum – bu, Yeni Enerji Sanatçısının ateşlenme, sizin ateşlenme zamanınızdır. Saint Germain’in de geçen ay söylediği gibi, bir şey yapmanız için erişilir halde olan o Yeni Enerji ateşini tutuşturun. O yaratıcı enerji akışını şu an yaşamınızda ateşlemek için herhangi bir şeye başlayın. Tobias söyledi, Saint Germain söyledi, ve ben de söyleyeceğim: Sizin için yaratıcı bir şey yapmanın zamanın geldi. Şimdi, sonuçlara ilişkin hiç bir beklentiniz olmasın. Bunu yalnızca deneyim için, onu yapmanın zevki için yapın. Bu, bir gecede sizi zengin edecek ya da başarılı ya da popüler kılacak anlamına gelmiyor. Ama işin doğrusu, bunu yalnızca deneyimlemektir.

İçinizdeki Yeni Enerji ateşini bir kez tutuşturdunuz mu – akmasını, sürmesini sağladınız mı – Yeni Enerji’nin ve bir Yeni Enerji Sanatçısı olmanın zihinsel anlayışının ötesine geçersiniz; yaratıcılık dediğimiz anlayışın ötesine geçersiniz. Gerçekten, en güçlü düzeyden deneyimlemeye ve anlamaya başlayacaksınız. Bir şeyler yapma zamanıdır. İçerdeki o Yeni Enerjiyi tutuşturmak zamanıdır.

Şambra’yı Onurlandırmak

Yeniden ellerimizi birleştirelim…

(duraksama)

Ve bu anda, ben hepinize teşekkür etmek ve hepinizi onurlandırmak istiyorum. Bu yaşama hepiniz farklı geçmişlerden geliyorsunuz, dünyanın birçok farklı bölgelerinden geliyorsunuz, birçok farklı mesleklerden, bir dolu farklı çocukluk geçmişine sahip olarak geliyorsunuz. Ama hepinizin – hepimizin – ortak olarak sahip olduğu tek bir şey vardı: bir arzu… bu yaşamı o yaşam haline getirme arzusu; bir dolu yaşamdır anlamaya çalıştığımız şeyi bu yaşamda keşfetme arzusu; tüm şu Kuantum Sıçramasının öncesinde bir Yeni Enerji Sanatçısı olma arzusu. Siz bunu gerçekleştiriyorsunuz.

Ha, belki günlük dünyanızdaki işinize bakıyor ve toplumda ya da dünyanızda bir etki yaratmadığınızı düşünüyorsunuz. Ama şimdi işinize bir bakın, bir metafizikçi olarak, bir Yeni Enerji Sanatçısı olarak gerçekleştirdiğiniz çalışmaya bakın: onu gerçekleştiriyorsunuz. Gerçekleştiriyorsunuz. Yeni alemler açıyorsunuz.

Böylece, Bay Belushi, ben Kuthumi ve tüm diğer varlıklar, bu ânı, size sevgimizi göndermek için, desteğimizi göndermek için, bu sonraki alemlere gitmenizi destelemek için kullanıyoruz. Enerji bu aylarda yalpalayacak, özellikle de yazın en sıcak günlerinde. Sallanacak. Mizah duygunuza sahip çıkın, bunun uygun olduğunu anlayın, ve Tobias’ın diyeceği gibi, asla yalnız olmadığınızı anlayın.

Namaste.

* Louise Sarezky, Kuthumi’yle birlikte aracı olduğu “How to be Kind of Good Looking in an Otherwise Ugly World” ve “Silly, Silly Humans – a Guidebook for Dummies Who Want to Remain Dummies” kitaplarının yazarı.

** Marisa Calvi, yine Kuthumi’yle birlikte aracı olunmuş “You Don’t Have Problems, You’re Just Bored” kitabının yazarı.

Kırmızı Meclis’in varlıklarından Tobias, Golden, Colorado’da yaşamakta olan Geoffrey Hoppe tarafından sunulmaktadır. Tobit’in mukaddes kitabında bulunan Tobias’ın öyküsü, Crimson Circle sitesinde bulunmaktadır.
www.crimsoncircle.com. Tobias materyelleri, bedelsiz olarak dünyanın her tarafında bulunan ışık işçileri ve Shaumbra’ya, Ağustos 1999 tarihinden beri sunulmaktadır. Bu tarih Tobias’ın, insanlığın yıkım potansiyelini aşıp, Yeni Enerjiye girdiğini söylediği tarihtir.
Kırmızı Çember, Yeni Enerjiye geçiş yapacak ilk insan (kılığındaki) meleklerden oluşan küresel bir ağdır. Bu kişiler, yükseliş halinin sevinç ve zorluklarını deneyimlerken, diğer insanların da yolculuğuna, paylaşım, ilgi ve yol göstererek yardımcı olmaktadır. Crimson Circle’in sitesine her ay 50.000’in üzerinde ziyaretçi, son materyelleri okumak ve kendi deneyimlerini tartışmak amacıyla girmektedir.
Kırmızı Çember her ay Denver, Colorado’da, Tobias’ın, Geoffrey Hoppe kanalıyla son bilgileri sunduğu yerde biraraya gelmektedir. Tobias, kendisinin ve Crimson Council’ın (Kırmızı Meclisin) diğer semavi varlıklarının, aslında insanoğlunun kanallığını yapmakta olduğunu bildirmektedir. Tobias’a göre, onlar bizim enerjilerimizi okumakta ve biz içimizde deneyimlerken, dışardan da bakabilmemiz için, kendi bilgilerimizi bize geri tercüme etmektedirler. Kırmızı Çember toplantıları herkese açıktır, ama LCV takdir edilir. Katılımı gerektiren hiç bir şey ve ödenmesi gereken bir aidat yoktur. Kırmızı Çember bolluğunu, dünya çapındaki Shaumbra’nın açık sevgisi ve bağışlarıyla sürdürür.
Kırmızı Çemberin en yüksek amacı, insan melekler ve öğretmenler olarak, içsel spiritüel uyanış yolunu yürümekte olan kişilere hizmet etmektir. Bu hıristiyanlıkla ilgili bir misyon değildir. Tersine, içsel ışık, merhamet ve ilgi bulabilmeleri amacıyla, insanları senin kapına getirecektir. Kılıçlar Köprüsü’ndeki yolculuğuna başlayan bu kendine has ve değerli insan sana geldiğinde, o anda ne yapman ve öğretmen gerektiğini bileceksin.
Eğer bunu okumaktaysan ve gerçek olduğunu ve bir bağın olduğunu hissediyorsan, sen gerçekten Shaumbra’sın. Sen insan (kılığında) bir öğretmen ve bir rehbersin. İçindeki tanrısallık tohumunun bu anda ve gelecek tüm zamanlar için çiçek açmasına izin ver. Hiç bir zaman yalnız değilsin, çünkü tüm dünyada bir ailen ve çevrendeki semavi boyutlarda melekler vardır.
Bu metni lütfen ticari amaç olmaksızın ve bedelsiz olarak dağıtın.
Lütfen bu bilgiyi, dipnotlar dahil bütünüyle kullanın. Tüm diğer kullanımlar, Geoffrey Hoppe, Golden Colorado’dan alınacak yazılı onayı gerektirir. Telif hakkı 2001, Geoffrey Hoppe, P.O.Box 7328, Golden, CO 80403.e-posta: tobias@crimsoncircle.com. Tüm haklar mahfuzdur.

Sorular ve Yanıtlar

Öğretmenlik Dizisi:
Şaud 11: “Yeni Enerji Sanatçısı”
Kuthumi Lal Singh’in katılımıyla, Kanallık: Geoffrey Hoppe

Kırmızı Çembere sunulmuştur
2 Haziran 2007
www.crimsoncircle.com – www.kirmizicember.org

Nama-ma-ma-ma-maste! (İzleyiciler kahkahalarla ve “Namaste” diyerek karşılık verir) Ben Kuthumi ve bugünün sorularıyla geri dönüyoruz. Ama bir dakika kadar, tüm deneyimlerinizle, umutlarınızla, özlemleriniz ve şimdiye kadar yaptığınız herşeyle dolu olan canlı sanat galeriniz – yaşantınız – hakkında konuşalım. O öyle uzak bir yerlerde değil, hemen şimdiki gerçekliğinizdir. Sanat galeriniz budur.

Belki duvarlarda asılı olan ve pek de gururlanmadığınız şeyler var. Ama önünüzdeki birkaç gün onlara yeni bir açıdan bakın. Sahip olduğunuz o deneyimin zenginliğine bakın. Evet, belki onunla ilgili suçluluk ve utanç var, ama bunların ötesine, deneyimlediklerinize bakın – kendiniz adına öğrendiklerinize, ruhunuz adına kazandığınız bilgeliklere. Onu yargılamayı bırakın.

Belki şu anki canlı sanat galerinizde hoşlanmadığınız şeyler var – işiniz, eşiniz, başka insanlar, belki de tüm kahrolası dünya! (kahkahalar) Bu sizin sanat galeriniz. O resmi başka bir yere taşıyabilirsiniz – aşağıya, bodruma koyun, tavan arasına koyun, onu şimdilik başka bir yerde depolayın. Ya da, Yeni Enerji sanatçı araçlarını elinize alın ve yeni bir şey yaratın. Canlı sanat galerinizde bir resmin olması, o şekilde kalması gerektiği anlamına gelmez. Tuvalin üzerini yeniden boyayabilir ve kendiniz için yeni bir şey yaratabilirsiniz. Eğer size hizmet etmiyorsa, o deneyimden öğrenebileceklerinizin ötesine geçtiyseniz, sizi mutlu etmiyorsa, sizi tatmin etmiyor ve tamamlamıyorsa – onu değiştirebilirsiniz. Güzel ve basit kural budur.

Dediğim gibi, ben, sinir krizi noktasına, “Artık umurumda değil” dediğim noktaya varan birçok zihinsel gerginliklerden geçtim. Artık hiç bir şey umurumda değildi. Kendi korku, endişe ve depresyon sürecimden geçtim. Ve sonra bırakıverdim. Her türlü anlayışı, kavramı, araştırıp öğrendiğim herşeyi salıverdim. Düşüncelerimin çevresine yerleştirdiğim her türlü yapıyı bıraktım. Tüm felsefemi bıraktım. Matematiğimi bıraktım, ki onu çok severdim, çünkü matematiğin, bu dünyanın nasıl meydana geldiğinin açıklanmasına, neden burada olduğumuzun ve herşeyde nasıl bir düzen hakim olduğunun açıklanmasına yardımcı olduğuna inanırdım. Ama bizim burada olmamızın nedeni matematik değil. Matematik yalnızca kendi enerjimizin yapısına bir göz atmamıza yardım ediyor.

Şu anda yaşamınızda olup da hoşlanmadığınız ne var? Sanat galerinizde değiştirmek istediğiniz ne var? Değiştirin onu. Bırakıverin, değiştirin, onu farklı kılın – o sizindir. Yaşamınızda, olması gereken büyük dersler olmadan, hatta bu yaşamda yapmanız gereken bir şeyle ilgili belli bir hedef olmadan, bunların tümünü salıvererek – aslında baskısızca, beklentisizce, her ânın, her günün keyfine varmak için özgür olduğunuzu keşfedeceksiniz. Yeni Enerjiye geçen gerçek bir özgür ruh.

Bunu da söyledikten sonra, sorularınızı yanıtlamaktan mutlu olacağız.

1.ŞAMBRA’NIN SORUSU (İnternetten, Linda okur): Desteğiniz için teşekkürler. Alerjiler Yeni Enerji’ye nasıl uyuyor ve insanlara, alerjilerini daha çok farkında olmaları konusunda katkıda bulunmak, onlara yardımcı mı olur yoksa engel mi olur? Alerjilerin dengelenebileceğini algılıyorum, ama nasıl? Ve kendime söylemem gereken başka herhangi bir şey var mı?

KUTHUMI LAL SINGH: Biz alerjik soruna çok kısa bir yanıt vereceğiz. Eğer gerçekten nefes alabilseydiniz… bak, alerjiler ve soluma birbirine bağlıdır, yani gerçekten nefes alabilseydin, alerjilerin ötesine geçerdin. Şimdi, problemin bir parçası da şudur, nefes aldığında, bu soluma alerjiyi arttırma eğilimindedir. Ama içerde direnen bir şey, geri tutan bir şey olduğunu fark et. Bunlar çok güzel çiçekler (çiçeklerle dolu bir vazoyu gösterir), güzel bir buket ve kokulu. Ama eğer bunlara alerjiksen, enerjisel nedenlere bir bak. Kendini yaşamın güzelliklerinden, koklamanın ya da dokunmanın keyfinden ya da bu çiçekleri görmenin getirdiği güzelliğin zevkine varmaktan alıkoyuyorsundur. Ve bu, bir alerji olarak ortaya çıkan bir tür enerjisel bir engel oluşturur. Bu gerçekten, bu çiçeklerin içine doğru hareket edip de özlerini koklamak için harika bir zamandır.

Şimdi, hepiniz bu Yeni Enerjide çok duyarlı varlıklar haline geliyorsunuz. Duyarlısınız, daha çok hissediyor, daha çok farkında oluyorsunuz. O nedenle de herşeyin içindeki güçlü enerjilerin daha çok farkındasınız, ama bu, bunun bir reaksiyona ya da alerjiye neden olması anlamına gelmiyor. Sadece nefes alın, direnç yaratan herşeyi salıverin – direnç yaratan şeyin ne olduğuna bakın – ve alerjilerinizin doğal olarak gittiğini göreceksiniz. Eğer alerjileri ilaçla bastıracak olursanız, duyarlılığı ve hisleri ve herşeyin neden keyfine varamadığınızın kök nedenini bastırmış, örtmüş olursunuz. Teşekkür ederiz… özellikle de yiyecekler.

2.ŞAMBRA’NIN SORUSU (mikrofona gelen bir kadın): Merhaba Kuthumi. Senin bugün burada olman ne güzel. Bugün burada duruyor olmak acı veriyor, ama bir dolu Şambra adına konuştuğumu hissediyorum, çünkü, bilirsin işte, gnost’lamayı yaptık, nefes yaptık, izin vermeyi, kabul etmeyi yaptık, ama bolluğun sürekli ve kesilmeden akmasına gelince – akmaya başlıyor, sonra duruyor, ve ben bunu bir türlü anlayamıyorum. (Ağlamaya başlar) Biliyor musun, bana harika bir fikir geldi, ama onu başlatmak için para gerekiyor. Ben yeniden tutkumla bağlantı kurdum ama para bir türlü gelmiyor. Bana bunun ne olduğunu söyleyebilir misin?

KUTHUMİ LAL SİNGH: Gerçekten de. Ben bunu yine çok basit tutacağım. Bir şey var – ve sen bunu biliyorsun ve biz onun hakkında konuştuk – hayatın tadını tümüyle çıkartmaya gösterilen direnç. Sen bunu bollukla ölçüyorsun – ve bu da, bildiğin gibi seni çok geriyor – ama içinde öyle bir şey var ki, açılmıyor ve senin hayatından zevk almana izin vermiyor.

Geçmiş yaşamlardan gelen nedenler var, kendi değerini bilme sorunları var, ama sen hâlâ keyiflenmek için kendine izin vermiyorsun. Diyorsun ki, hele bir bolluk gelsin, o zaman keyifleneceğim. Ama aslında tam tersi geçerli. Yaşamın keyfini şu anda çıkartabilir misin? Yaşamın zevkine varma armağanını, bu kutsal armağanı kendine verebilir misin? Diğer herşeyi unutabilir misin – özellikle de senin durumunda – sözünü ettiğimiz herşeyi, nefes almayı ve diğer herşeyi bırakabilir misin? Senin şu soruyu tekrar tekrar kendine sorman önemlidir, “Keyiflenmek için kendine izin verebilir misin?” Bir parçan “Evet” diyor, ama bir başka parçan da var ki, “Hayır” demeyi sürdürüyor, dikkatli olmayı sürdürüyor, incinmek istemiyor, çünkü kendini açacak olursan, sahip olduğun bu duvarların bazısını bırakıverirsen, incineceğinden korkuyor.

Bu, bir gerçeklik/doğruluk ya da sonuç/semere zamanıdır. Bu, senin için bir gerçeklik ânı. Ve bu, senin üzerinde çalışmanı, düşünmeni isteyeceğim bir şey, sadece bir ya da iki gün değil, ama yanıta gerçekten ulaşana dek. Yaşamın tadını çıkartabilir misin? Zihnin ötesine geçip de kendine dürüstçe “Evet” diyebildiğinde, ve dürüstçe benim burada söylediğimi anladığında, kirayı ödemek için o dolarları gereksiniyorsun diye umutsuzluktan değil ama… ben uzun süre evsiz dolandım, bu şeylerin hiç birini istemedim, ve kendimi tamamen destekleyebildiğimi, güçlü tutabildiğimi gördüm, ki bunu sen de yapabilirsin. Beklentileri bırak ve kendine tekrar tekrar şunu sor: Gerçekten yaşamın tadını çıkartmak için kendine izin verebilir misin? Dünya’da olmaya? Bedeninde olmaya? Bir insan olmaya (izin verebilir misin)? Tüm bu diğer şeyler o zaman gelir.

Ayrıca, paraya sahip olduğun zamanlardan, onun sana mutluluk getirmediğini de biliyorsun. Sana bir rahatlık sağladı, ama mutluluk değil. Yaşamında bolluk enerjisinin aktığı zamanlarda, sen onu tersine çevirmenin ve aslında kendini yıkmak için kullanmanın bir yolunu buldun. Bu akışı sabote etmenin bir yolunu buldun.

Böylece, temel noktaya geri dönelim. Yaşamın tadını çıkartabilir misin? Bu soruya tekrar ve tekrar bak. Şimdilik şu bolluk konusunu bırak. Bu soruyu yanıtlayana dek, yaşamını sürdürmene yetecek kadarına sahip olacaksın. Ve lütfen, bize geri gel ve (ne olup bittiğini) bildir.

2.ŞAMBRA: Teşekkür ederim.

KUTHUMİ LAL SİNGH: Biz teşekkür ederiz.

LİNDA: Son günlerde insanlarla konuştum, hatta bu öğledensonra da, ve bu konuşmalardan iki soru ortaya çıktı, özellikle de biri. Sanki son zamanlarda gerçekten zorlayan, meydan okuyan bir enerji var. Ve biz Şambra olarak gerçekten sorumlu olmak, sorumluluğu almak istediğimiz için, sürekli “Ben ne yapıyorum, neden bu enerjileri hissedip duruyorum” demek çok kolay. Ama yine de birçok Şambra, bazı açılardan, bu yalnızca bize olmuyor gibi hissediyor, sanki gerçekten çok daha büyük bir şey hareket ediyormuş gibi, ve hatta geçen hafta gerçekten bir şey büyük bir dönüşüme uğramış gibi ve biz onun ne yöne dönüştüğünü bilmiyormuşuz gibi, ama bunun yalnızca bizim kişisel sorunumuz olmadığını hissediyor (duraksar)… aloo?

KUTHUMİ LAL SİNGH: (izleyiciler ve Kuthumi gülmektedir) Sunumundan çok etkilendim!

LİNDA: Bu bir soruydu!

KUTHUMİ LAL SİNGH: Haa! (yoğun kahkahalar) Ha, şimdi anladım! (kıkırdar) Eh…

LİNDA: Nazik ol.

KUTHUMİ LAL SİNGH: Sizinle, yedi yıldan fazla bir zaman önce konuştuğumuza bakıyorum! Siz bir değişim dünyasında yaşıyorsunuz – herşey – yalnızca küçük bir değişim değil, muazzam bir değişim. Şaud’umuz sırasında da söylediğim gibi, şu anda herşey sallanıyor. Hiçbir şey göründüğü gibi değil. Hiçbir şey dün olduğu gibi değil. Sizin hissettiklerinizin büyük bir bölümü, bununla başa çıkmada zorlanan insanlığın enerjisi. Onlar panikliyor. Korkuya giriyorlar – ve korku, hissettiğiniz asıl şey. Onlar birini ya da bir şeyi suçlamak istiyorlar. Komplolara düşüyorlar ve ne yapacaklarından da pek emin değiller. Kaybolmuş haldeler. Karmaşa içindeler. Ama siz anlıyorsunuz, çünkü siz yedi yıl önce, belki de beş yıl önce oralardaydınız. Tüm bu değişim ve dönüşümlerin olmasının nasıl bir şey olduğunu anlıyorsunuz.

Siz tam anlamıyla bundan ilk geçenlersiniz, çok kişisel bir düzeyde. İçsel değişimlerden geçtiniz, içsel depremlerden ve volkanlardan ve fırtınalardan ve kasırgalardan ve tsunamilerden. Siz bunlardan geçtiniz. Ve evet, yeryüzüyle ilgili bu terimleri kullanıyorum çünkü bilinç ve hava arasında, küresel ısınmaya varan, bu yaz göreceğiniz fırtınalara ya da değişken hava koşullarına varan direkt bir ilişki vardır. Böylece şu anda tüm çevrenizde bu şeylerin hepsi oluyor ama bunlar sizinle ilgili değil. Siz bunları hissediyorsunuz ama sebep olan değilsiniz. Bazılarınız bu şeyler için kendini suçlamayı isteyecektir ama bunlara siz sebep olmuyorsunuz. Bunları hissediyorsunuz ama artık içinden bile geçmiyor olabilirsiniz.

Bu sizin için, hepiniz için, Yeni Enerji Sanatçısı olmak zamanıdır. Bu ne anlama geliyor? Seçtiğiniz şeyi yaratmak anlamına geliyor, sınırlılıklar ya da kısıtlamalar olmadan, zihninizin tuzağına düşmeden, eski yükleri beraberinizde taşımadan. Böylece gerçekten de bunları hissetmeye devam edeceksiniz. Siz insanlıkla birlikte bir tür – ben buna bir bilinç odası diyeceğim – bilinç odasındasınız şu an. Ama onun hedefi olmak zorunda değilsiniz. Yaşam yolunuzu belirlemesine izin vermek zorunda değilsiniz, ama onu hissediyorsunuz.

Beşyüz yıl önce Dünya’daki hayata bir bakın, bilinç çok daha ağırdı ve çok daha yavaştı. Sanki insanlık üzerine çekilmiş çok ağır bir yorgan gibiydi. Birkaç tane parıltı vardı. Birkaç tane parlak ışık vardı – çok az sayıda ve birbirlerine uzaktılar. Ama şu anda her yerdeler. Herşey çok, çok hızlı değişiyor ve bu, insanların genelde kendi sorunlarına bakmalarına, sahip oldukları yüklere bakmalarına neden oluyor. O nedenle, siz bu şeyleri gerçekten de hissediyorsunuz. Biz bunu çok uzun zamandır söylüyoruz. Tobias’ın tüm arzusu, bir değişim zamanında olduğunuzu Şambra’ya anlatabilmekti. Siz bilinç değişimlerine önderlik ediyorsunuz, ki bu da Dünya üzerindeki tüm diğer değişimlerle sonuçlanıyor.

LİNDA: Orta Doğu’daki sallantıyla ilgili bir güncelleme yapabilir misin?

KUTHUMİ LAL SİNGH: Orta Doğu diyeceğiniz enerjiler yüzünden, gerek bilinç gerekse o toprakların enerjisi yüzünden bu bölge, insanlığın geri kalan bilinci için en hassas alanlardan biridir. Bakın burası, eğer buraya bir bakacak olursanız, dünyanın bugünkü başlıca dinlerinin kökleri yeryüzünün bu çok küçük bölgesindedir. İnançlar burada gelişti. Bilinç burada gelişti. Spiritüellik ve Tanrı kavramları ya da anlayışları burada gelişti. O nedenle, şu ara Dünya’da sallantılar varsa, bu bölgenin de sallanacağı açıktır. Ama sallantının olması, bunun kötü olduğu anlamına gelmez. Sallantı, şeyleri kendi eski yapısından çekip çıkarmak anlamına gelir. Böylece bu bölgede yepyeni bir birlik potansiyeli yaratır – ve kendimi bildim bileli erişilmez olan bir barış potansiyeli yaratır. Teşekkür ederiz.

3.ŞAMBRA’NIN SORUSU (mikrofona gelen bir kadın): Selam Kuthumi. Seninle tanışmak güzel. Birçok yıldır bir dolu durum üzerinde çalıştım… (Kuthumi bir yudum içecek alır ve soruyu soran kişi konuşmayı sürdürürken gargara yapmaya başlar ve izleyiciler kahkahadan kırılır).

LİNDA: Güzel. Gerçekten güzel. (güler) Saint Germain’le mi yarışıyorsun?

3.ŞAMBRA: Ne oluyor anlamadım! (yoğun kahkahalar)

LİNDA: Bu neredeyse çok kabaydı, öyle değil mi?

3.ŞAMBRA: Evet, öyleydi. (güler)

KUTHUMİ LAL SİNGH: Dünya’da bulunduğum zamandan bu yana epey zaman geçti ve bazı içecekleriniz çok ilginç!

3.ŞAMBRA: Peki.

LİNDA: Özür dilerim Rita.

3.ŞAMBRA: Dert değil. Herneyse, benim sorum…

LİNDA: Hâlâ bir sorun mu var?

3.ŞAMBRA: Evet, sayılır, bir bakalım… ha, ilişkiler hakkında, ve…

KUTHUMİ LAL SİNGH: Hayır, olamaz! (yoğun kahkahalar)

3.ŞAMBRA: Ben ve biliyorum hepimiz, şu geçtiğimiz yıllarda bırakmak istediğimiz veçhelerimizle çalıştık, ve sanırım ben, bana yaramayan çok şeyi salıverdim. Ama sürekli ortaya çıkıp duran şey – ve o bakayım diye yine ortaya çıktı – şu: duygusal ilişkilerimizde gücümüzü kaybetmekten ve kendimizi kaybetmekten nasıl kaçınabiliriz?

KUTHUMİ LAL SİNGH: Zehir iyi bir çare olurdu! (yoğun kahkahalar)

3.ŞAMBRA: Peki, bir denerim! (daha çok kahkaha) Çözümlerden biri bu!

KUTHUMİ LAL SİNGH: (güler) Ben aslında sinirlenmeye başlayan Cauldre’ya gülüyorum… (Linda’nın ona bir içecek daha sunması ama onun reddetmesi, salonun gülmekten yıkılmasına neden olur) Bana üçkağıt yapmaya çalışıyorsun!

Şimdi sana, belki de duymak istemediğin bir yanıt vereceğim, ama önce kendinle ilişki kur ve o zaman hiç bir ilişki senden hiçbir şey alamaz. Kendi içinde öylesine topraklanmış olacaksın ki, senden beslenmek ve almak ve enerjini almak için karşına çıkacak başka bir insan, bunu yapamayacaktır. Şimdi, bu sorunun öbür yanı da şudur, şu anda Dünya’da beslenmeyeceği bir ilişkinin peşinde olan kaç kişi var? Çok, çok az; çok az. Ve bu da, ulaşılır halde olan partnerlerin ya da eşlerin toplam sayısını kısıtlıyor. Böylece… (izleyicilerden biri “halimiz harap” der, Kuthumi ve izleyicilerden yoğun kahkahalar) Belushi yapma! (daha çok kahkaha) Şambra aracılığıyla konuşuyor, buna inanamıyorum!

Ama ben şimdi belki de duymak istemediğin bir şey söyleyeceğim, ama bugün ve bu yaşta yaşayan bir Şambra olarak, kendinle başbaşa olacağın gerçeğini kabul etmek zorunda kalabilirsin. İlişki, kendinle kuracağın bir ilişki olabilir. Seninle en üst düzeyden paylaşabilecek birini bulamayabilirsin. Bir başka şey de, ilişki koşullarını çok açık ortaya koymaktır.

Aslında Cauldre ve ben küçük bir tartışmaya girdik. Bana soruyor, “Yaklaşık son on yaşamdır bekâr (özellikle dini nedenlerden ötürü evlenmemiş bir bekâr) olduğum doğru değil mi?” (kahkahalar) Üzgünüm ama bu doğru, ama ben burada durmuş bir rahip gibi öğüt veriyorum. (yoğun kahkahalar ve Kuthumi de kıkırdar)

Böylece, “İşte bu ilişki için benim enerji koşullarım bunlar” diyerek, ilişki kurmayı düşündüğün insana bunu çok açık ifade et. Ve ağzından çıkan belki de kulağa biraz bencilce gelecektir ama, diğer insana bunu açıkça ortaya koymuş olursun, “Beslenmeye izin yok.”

3.ŞAMBRA: Tamam, çok iyi. Teşekkür ederim.

KUTHUMİ LAL SİNGH: Biz teşekkür ederiz.

4.ŞAMBRA’NIN SORUSU (İnternetten, Linda okur): Tobias, Adem’in ilk eşi, Havva’dan önceki ilk kadın Lilith ile İsis’in Yarası arasında nasıl bir ilişki var? Lilith, Adem’le eşitti ve ikinci plana atılmayı reddettiğinde, cennet bahçesini terketti. Ama ben bu öykünün, kutsal yazıların söylediğinden fazlasını barındırdığını hissediyorum. İsis’in Yarası CD’lerini dinlerken, aslında İsis’in Yarası’nın Lilith olduğunu hissettim. Sanırım Adem’in enerjilerini çaldığı için kendini sorumlu hisseden ve suçluluk duygusuyla yuvayı terk eden, böylelikle de varoluşun ilk karmik yarasını yaratan o. Ayrıca şunu da hissediyorum, kendi içimizdeki eril/dişil enerjileri dengelediğimizde, Lilith’in yuvaya geri dönmesiyle aslında o çok eski karmik yarayı şifalandırıyoruz. Bunu doğru mu algılıyorum ve bize Lilith’in gerçek öyküsünü ve ona şimdilerde ne olduğunu anlatabilir misin?

KUTHUMİ LAL SİNGH: Bu, kulağa bir kitap gibi geliyor! Büyüleyici bir kitap olabilirdi, eril/dişil enerjiler hakkında bir kitap. Ve öykünün Lilith olması… bu yalnızca bir yorumdur. Enerjilerin nasıl çalıştığını açıklama biçimidir, İsis enerjisine olan bağlılığı yüzünden Lilith’in koşulları nasıl kabul etmediği, böylece İsis’in bir başka veçhesinin devreye girerek Havva dediğiniz varlık olması ve onun, o zamandan beri olagelen herşeyin suçunu üstlenmesi. Ve aslında Havva enerjisinin, İsis enerjilerini indirmek için kiliseler tarafından kurgulandığı da söylenebilir.

Bir anlamda, tarihin enerjilerini, yani enerjisel tarihi araştırmak ilginç olabilir, ama bir başka anlamda da aslında çok fark etmez. Bu noktada tuzağa düşebilirsin. Şunu anımsamak önemlidir; eril, dişil, dualite, karşıt veçheler şu anda yeniden birleşmek istiyorlar. Önemli olan tek şey budur. Her bir parçan, benliğinin her bir yansıması, yeniden birleşmek istiyor. “Ben kimim?” sorusunu anlamak için senin o iki parçana ihtiyacın yok. Ben kimim, Şimdi ânında yanıtlanır ve tümüyle bütünleştirmekle ilgilidir.

Böylece, seçimin bu yöndeyse o kitabı yaz, mitolojiyi araştır, onun arkasında yatan anlamları ve simgeselliği araştır, ama o derin tuzağa düşme, çünkü önemli olan, enerjilerin bugün birleşmek istemesidir.

5.ŞAMBRA’NIN SORUSU (mikrofona gelen bir kadın): Merhaba. Benim sorum şu; hayat yalpalamaya başladığında, sen solumamızı öneriyorsun, ama benim için yaşam sallanmaya başladığında, çok sık soluduğumu görüyorum ve nasıl nefes alacağımı anımsamak gerçekten zor geliyor. O yüzden, kendime kolayca ve nazikçe solumayı anımsatmanın bir yolu var mı, ya da öyle zamanlarda kullanılabilecek farklı bir yol ya da teknik var mı?

KUTHUMİ LAL SİNGH: Nefes almak… ve bunu anımsamak çok da zor olmasa gerek, çok doğal bir şeydir. Ama enerjinin dengeden çıktığını ya da hızlandığını görüdğünde, ya da yalnızca daha fazla enerjiyi içine çekmek istediğinde, soluma aslında sallantıyı arttıracaktır. Doğrusu onun daha da çok dans etmesine neden olacaktır, ama sallantı çok zarif olacaktır. Sallantı, bazı eski yapıların tam anlamıyla kemiklerinden, ciğerlerinden, ve zihninden çıkmasına yardım edecektir. Şeylerin sallanarak dökülmesine yardımcı olacaktır.

O nedenle, çarpışmadan ayrı olarak sallantı/yalpalama, senin için ille de kötü bir şey değildir. O, çok esnek oluyorsun demektir. Daha da genişliyorsun demektir. Sen bir kaya gibi sert ve katı değilsin. Sen çok-boyutlu enerjilere açıksın. O nedenle, solumayla ilgili bunu söylemen bile, nefes almayı anımsayacağın anlamına gelir. Teşekkür ederiz.

5.ŞAMBRA: Teşekkür ederim.

KUTHUMİ LAL SİNGH: Ve, Tobias’ın da diyeceği gibi, bunu çok basit tut.

6.ŞAMBRA’NIN SORUSU (İnternetten, Linda okur): Umarım bu soru sana ulaşır. Bu soruyu daha önce de sordum ve onu yeniden daha açık bir biçimde sormaya çalışacağım. Amsterdam’daki Tobias toplantısındayken, eski kalıplara sahip engelleyici enerjilerimin ortadan kaldırıldığını hissettim. Bunun, toplantıda bulunan başka insanlara da olduğunu duydum. Ne yazık ki bu Yeni Enerji kalıplarında fazla kalamadık, ve bir süre sonra, o durgun Eski Enerjilerden kaynaklanan fiziksel sorunlar yeniden ortaya çıktı. Amsterdam kanallığında Kırmızı Çembere katıldığımdan beri sanki bir şekilde yetişmem gerekiyor gibi hissediyor ama nasılını bilemiyorum, burada, Hollanda’da konuştuğum başka Şambralar da aynı halde. Benim sorum birkaç katmanlı. Biz İnternette canlı bir Şaud’a bağlandığımızda, bulunduğumuz çevrede bazı Eski Enerjilerin salınmasına yardım eden herhangi bir meleksel yardım var mı? Ve biz Şaud’a başka bir gün, ay ya da yılda bağlandığımızda, o bağlantı nasıl kuruluyor ve sonra nasıl destekleniyor? Teşekkür ederim.

KUTHUMİ LAL SİNGH: Yei Enerjiye geçiş aşamalı bir süreçtir. Göz açıp kapayıncaya kadar olan bir şey değildir. Ve bilerek bu şekilde tasarlanmıştır ki, zihninizi yakmasın, bedeninizi ve hatta ruhunuzu yakmasın. Yeni Enerji şu anda Eski Enerjiyle birleşiyor ve bu birleşmede fizik, şeylerin nasıl çalıştığı, tamamen değişiyor. Böylece, tüm dünyanın patlamasına ya da en azından çıldırmasına engel olmak için, birleşme yavaş yavaş gerçekleşiyor.

Böylece bir seminere gidersin ya da böyle bir Şaud dinlersin, ve temelde bir genişleme düzeyine daha zarif ve kolay bir biçimde geçersin – gerçi bazılarınız böyle düşünmüyor – ama bu, hepsinin aynı anda olmasından çok daha kolaydır.

Böyle bir Şaud’un enerjisinde olduğunda, meleksi varlıklar ve Kırmızı Meclis’ten olanlar çok daha yakına çok daha kolay gelebilirler, ve gerçekleştirilen çalışmalar vardır. O nedenle sıklıkla burayı terk ederken, ya da bilgisayarlarınızı kapattığınızda, farklı bir duyumsamaya sahip olursunuz. Onun ne olduğundan çok emin olamıyorsunuz. Onu belirleyemiyorsunuz, ama az önce bir şeylerin olduğunu da biliyorsunuz, çünkü sizinle çalışmamıza izin vermişsinizdir.

Bedeninizde, DNA’nızda, hatta zihin dediğiniz akışkan bilgisayarınızda bile tam anlamıyla uyumlamalar meydana geliyor. Sonra bir de, kişisel bilincinizin olduğu kadar, kitle bilincinin de çok özenle işlenmiş bir ağı var. Ve bu çok güvenli alanda birlikte olmamız, sizin de izninizle, bu uyumlamaların tümünü aynı anda değil de azar azar gerçekleştirmemize izin veriyor. O nedenle, bir yıl ya da beş yıl önce bulunduğun yere bakacak olursan, nasıl değiştiğini görürsün, nasıl geliştiğini görürsün, ve en çok da herhalde nasıl sadeleştiğini görürsün. Sadeleştiğini. Teşekkür ederiz.

7.ŞAMBRA’NIN SORUSU (mikrofona gelen bir kadın) Selamlar, Ku… thumi?

KUTHUMİ LAL SİNGH: O benim. Evet.

7.ŞAMBRA: İlk kez geçen ayın Şaud’una geldim ve sanki onca zamandır buradaymışım gibi hissettim. Ama şaşırtıcı olan, burada otururken, muazzam bir enerji bana “Kaliforniya’ya taşın” dedi. Bunu yapmak için bir neden göremiyorum. Yani, pılımı pırtımı toplayıp öylece gideyim mi? Ve güveneyim mi?

KUTHUMİ LAL SİNGH: Bu, senin yanıtlaman gereken bir soru. Bu şekilde hissetmenin bir nedeni vardı. Seni çeken bir şey var, ve bu, senin keşfetmeni isteyeceğim bir şey. Ama senin karar verip burada sahip olduklarını bırakıvermeni ve kalbinin çağrısını izlemeni isterdim.

Elbette güvenceyi bırakmak, sana yakın olan şeyleri bırakmak kolay değildir, ama sanırım günün sonunda burada bulunan tüm Şambra seninle konuşacak ve aldıkları benzer çağrıları anlatacaklardır. Bu çağrıyı yapanın bizlerden biri olmadığını anla. Tobias sana, “Oraya taşınman gerekiyor” demiyor. Senden oraya gitmeni ben Kuthumi istemiyor, ama kalbindeki bir şey istiyor. Şimdi, bir Yeni Enerjisi kâşifi ve bir sanatçı olup da öğrenmeye gönüllü müsün? Bu sana kalmış bir şeydir.

7.ŞAMBRA: Teşekkür ederim.

KUTHUMİ LAL SİNGH: Bir şey daha ekleyeceğim: Sezgine güven.

7.ŞAMBRA: Çok teşekkür ederim.

8.ŞAMBRA’NIN SORUSU (İnternetten, Linda okur): Ben bir Rüya Yürüyüşü öğretmeniyim ve benim sorum hem kendim, hem de Kuzey Amerika’daki diğer Rüya Yürüyüşü ve SES öğretmenleri adına. Sınıflarımızın dolması için haberi nasıl yayabiliriz? Bize birer ikişer öğrenci gelirken, görünen o ki Avrupa’daki sınıflar taşıyor. Ben herzamanki reklam yollarını deniyorum ve evet, gnost’u ve elbette solumayı devreye sokuyorum. Ama bize bir çıkış yolu gösterecek ilginç 3B bilgileri gereksiniyoruz. Hatta Rüya Yürüyüşü hakkında Oprah’a yazacak kadar ileriye gittim (çvr. Oprah, bir ABD tv kanalında söyleşiler yapan çok ünlü ve çok izlenen bir sunucudur) ama boşuna, gördüğün gibi ne ben ne de bir başka Şambra, onun programına katılmak üzere davet almadı. Seni seviyorum ve söyleyebileceğin herşey çok makbule geçecek.

KUTHUMİ LAL SİNGH: Sana şunu sormam gerek, bu çalışmayı, hiç beklentin olmadan yapmaya istekli misin – yani Yeni Enerjinin öğretilmesi işini?

LİNDA: Hayır! (Kuthumi ve izleyiciler güler)

KUTHUMİ LAL SİNGH: Peki! Eğer şu an beklentilerini salıverirsen – her sınıfın dolu olacağı beklentisini – çalışmanın enerjilerini özgürleştirmiş olursun. Bir kişiyle başlayabilirsin. Yalnızca iki ya da üç kişi olabilir, ama yine, o canlı sanat galerine bak. Gerçekte orada neler olup bitiyor? Neler deneyimliyorsun? Kendine nasıl bir amaç yarattın?

Eğer sınıfın büyüklüğüne, paranın miktarına odaklanırsan, ya da hatta şimdilerde tanrısal spiritüel varlıklar olarak yaşamınızda bankadaki hesabınızın ne kadar kabarık olduğuna, kitabınızı kaç kişinin okuduğuna odaklanırsanız, asıl noktayı kaçırmış olursun, çünkü bu şeyler ikincil sıradadır. Onlar senin enerjinin odağı değildir. Senin enerjinin odağı, Yeni Enerji sanatını, okullarını, kitaplarını, deneyimlerini yaratmak ve bunların yalnızca akmaya başlamasına izin vermektir. O azıcık başlangıç enerjisine neler olduğuna bak, onun nasıl genişlediğini izle. Ve bundan bir yıl sonra okullarının gelişmesinde neler olduğunu bize geri bildirirsen seviniriz. Teşekkür ederiz.

LİNDA: Beklentiler hakkında dalga geçiyordum.

9.ŞAMBRA’NIN SORUSU (mikrofona gelen bir kadın): Selam Kuthumi. Sırtımda ve boynumda neler olduğuna dair benimle görüşlerini paylaşır mısın diye merak ediyordum. Sanki bunlar çok sık uyumsuzluğa düşüyor gibi ve sanki orada, bilirsin işte, zayıf kas sorunları var gibi. Ve ben acaba diyordum, bunlar Tobias’ın söylediği ve kaslarımızın yerine geçen o Yeni Enerji dokularıyla mı ilgili. O birkaç ay önce bundan söz etti ama bir daha da değinmedi. O yüzden bu konuda daha fazlasını duymak istiyorum, ve ayrıca sen ya da Tobias bir ara bedenlerimizde olan bitene ilişkin özel bir kanallık da yapacak mısınız, bilmek istiyorum…

LİNDA: Bu iyi bir fikir.

9.ŞAMBRA: ….evet, ve bazı ayrıntılı açık bilgiler de alabilir miyiz? Teşekkür ederim.

KUTHUMİ LAL SİNGH: Elbette. Sırtında ve omurgandaki her türlü sorun, Yeni Enerjide yeni uyumlanmaların olduğunu gösteren çok sağlam bir işarettir, çünkü sen tam anlamıyla fiziksel bir omurgadan söz ediyorsun. Ruhunun enerjisinin burada olmasına izin veren en büyük desteklerden birini sağlayan bir yapıdan söz ediyorsun.

Şu anda gerek omurgadaki kemikler gerekse sinirsel ağ üzerinde yeniden çalışılıyor, ama tekrarlıyorum, oradaki eski sistemler tümüyle parçalanmasın diye bu çok aşamalı gerçekleştiriliyor. Sen, bir yandan eski sistem hâlâ oradayken, bir yandan da tam anlamıyla yeni sistemi inşa ediyorsun. Ve bu da, yapılan çalışma yüzünden bir dereceye kadar stres ve bazen de fiziksel düzeyde ağrıya neden oluyor. Ama anla ki… bunu, bu zamanda Yeni Enerji sürecinin biyolojini yeniden oluşturmasına gerçekten izin verdiğinin bir göstergesi olarak kullan.

Bedenin kendini nasıl dengede ve şifada tutacağını kesinlikle bilir. Bilmediği ise, bizim fiziksel ya da biyolojik Yeni Enerji inşaatı diyeceğimiz şeyin sonuçlarıdır. O kendini Eski Enerjide anlar, ve Yeni Enerjiye nasıl uyumlanacağını hâlâ öğrenme sürecindedir. O yüzden şu anda fiziksel varlığında oluşan unsurların çok ilginç bir bileşimine/kombinasyonuna sahipsin. Beden, kendi yeni benliğini keşfediyor. Yapabileceğin en iyi şey, enerjisel olarak içine dönmek ve kendini yeniden oluşturma ya da yeniden yapılandırma yoluna devam etmesi için bedenini yüreklendirmektir.

Özellikle de omuzlarında sorun olduğu zaman, bu bizim sorumluluk enerjisi dediğimiz ya da hayatta omuzladığın şeylerle, yaşamındaki başka insanlar adına geçmiş yaşamlarında üstlendiğin sorumluluklarla ilgilidir ve bunu dönüştürdüğün için de omuzlarında ve boynunda hissedersin. Sürekli sözünü ettiğimiz soluma, bu enerjinin hareketini sürdürmesine, şimdilerde omuzunda ya da boynunda sıkışmış olan şeylerin oradan geçmesine izin verir. Bu, salıvermek için harika bir işlemdir.

İkinci soruna gelince, evet, meydana gelen biyolojik değişikliklerin bazısı hakkında kapsamlı bir oturum yapmayı planlıyoruz, ama bu yaklaşık bir yıla kadar gerçekleşecek.

9.ŞAMBRA: Teşekkür ederim.

10.ŞAMBRA’NIN SORUSU (İnternetten, Linda okur): Sorum şu: dişimdeki bir deliği Bayrak Teknolojisiyle iyileştirebilir miyim, yoksa dişçiye mi gideyim? (Kuthumi ve izleyiciler güler)

KUTHUMİ LAL SİNGH: Biz, dişçiye gitmeni ama Bayrak Teknolojisiyle gitmeni önereceğiz. Başka bir deyişle, her ikisini de kullan. Siz şu anda hem yenileyecek hem de onaracak bazı harika çağdaş tıbbi sistemlere sahipsiniz, ama Bayrak Teknolojisi, bedenine bakmak, onun sorumluluğunu almak anlamına gelir. Yani dişçiye gittiğinde tüm sorumluluğu ona yükleme. Oraya giderek bedeninin yenilenmesine aktif olarak katıldığını anla, bu takma diş ya da herneyse anlamına gelse bile. Sen enerjisel olarak… eğer oraya bir kron ya da köprü konursa, bu o noktada biyolojine ait bir parça değildir. Ama biyolojinin sorumluluğunu alırsan, o kronu ya da köprüyü ya da takma dişi ya da dolguyu ya da herneyse, onu enerjisel olarak biyolojik akışınla bütünleştirmiş olursun. Böylece o yabancı bir unsur olmaktan çıkarak şimdi senin bir parçan haline gelir. İşte bu, iş başında olan Bayrak Teknolojisidir.

11.ŞAMBRA’NIN SORUSU (İnternetten, Linda okur): Ben öğretimimi başlamaya hazırım. Bilincimi genişlettiğim zaman sebzeler ve matematik formülleriyle ilgili bilgiler geliyor. Pardon ama, “brokoli artı iki”nin yanıtını bulamıyorum. (kahkahalar)

KUTHUMİ LAL SİNGH: Bilincini, zihnin ötesine giden o diğer alemlere genişlettiğinde, bir dizi semboller – enerji sembolleri alacaksın. Bunları kelimesi kelimesine alma. Yalnızca brokoli ya da yalnızca matematik olarak anlamak yerine, onların enerjisine gir. Burada bir kombinasyon söz konusu. Sen temelde enerjinin nasıl çalıştığına ilişkin yeni anlayışlara geliyorsun. Brokoliyi bir simge türü olarak kullanıyorsun, besleyici, gıda değerine sahip ya da enerjisel bir simge olarak, ama bu gerçeklikte bir tür Yeni Enerjinin matematiksel yapısıyla desteklenen bir simge olarak. Bu diğer alemlere genişlediğinde, şeyleri fazla harfi harfine alma.

12.ŞAMBRA’NIN SORUSU (İnternetten, Linda okur): Kocam kafayı Planet X’e taktı. Bana lütfen onunla ilgili açık bir ipucu verebilir misin.

KUTHUMİ LAL SİNGH: Sadece şunu söyleyeceğim, Planet X, görünmez planet… onun belli enerjisel nitelikleri ve gerçekçi nitelikleri var. Onun orada olmasının bir nedeni var. O yalnızca Dünyanın değil, ama Yeni Dünya potansiyellerinin de bir tür yansımasıdır.

O bir komplo değil. Planet X yabancı varlıkların bir gündemi değil. O, Dünyayı ele geçirmekle ilgili değil ve tüm bu şeylere yakalanmak çok kolaydır. O, etkisel olarak burası ile Yeni Dünya arasında enerjisel bir ayna ya da yoldur. Bu tür şeylere fazla kapılmayın. Önemli olan, burada, şu anda ne yaptığınızdır. Bir yaratan olarak ne yapıyorsun? Kendini Planet X’de ya da herhangi bir başka gezegende değil, burada bütünlemek için ne yapıyorsun? Teşekkür ederiz.

Bunlar hep dikkati dağıtan güzel şeyler olma eğilimindedir, ama günün sonunda yine de sadece dikkat dağıtırlar.

13.ŞAMBRA’NIN SORUSU (İnternetten, Linda okur): Biliyorum, şu geçtiğimiz aylarda ne kadar çok Şambra’nın Dünya’yı terk etmek istediğine değindin. Ben bu konuda çok zorlanıyorum. Sanki insanlarla başa çıkmak ve dualitede yaşamak her bir gün daha da zorlaşıyor. Hergün öylesine bunalıyor ve sinirleniyorum ki, tek çözümün burayı terk etmek olduğunu düşünüyorum. Gitmek istemiyorum, ama daha ne kadarıyla başa çıkabileceğimi de gerçekten bilmiyorum. Bu karmaşayla savaşan tek kişinin ben olmadığımı da biliyorum. Lütfen yardım edebilir misin?

KUTHUMİ LAL SİNGH: Elbette, ve bu öğüdü Belushi vasıtasıyla vereceğim. Sonuçta Dünya en güzel deneyim. İnişi çıkışı var, acıları var, ama o mutlak bir armağan. Çünkü burada, Dünyada, mutlak yaratan olmanın nasıl bir şey olduğunu anlayabilirsin, çünkü en zor ve meydan okuyan ortamlardan birindesin – dualite, katılık, madde. Ama o yine de bir dolu güzel armağan sunar, yaşamın kendisinin armağanlarını.

Ruhunu madde içinde bedenlemenin ne olduğunu görmek; yalnızca insan olarak kılık değiştirmiş başka bir meleği görmek değil, ama onlara vurmak, onları sevmek, onları öpmek, onlarla eğlenmek, onlarla deneyimlemek. Bunu başka alemlerde – şimdi Belushi’nin de ve ben Kuthumi’nin de bulunduğu meleksi alemlerde yapamazsın. Bunlar eterik alemlerdir. Ha onlar gerçekten güzeldir ve o fiziksel bedeni de beraberinde sürükleyip durmak zorunda değilsindir, ama Dünya’nın herhangi bir yerinde gerçekleştirebildiğin gibi, yaşamanın derinliklerine ve deneyimlerine (bu alemlerde) giremezsin.

Bu geçiş döneminde eski seni ve Eski Enerjiyi geride bıraktığın bir zaman olur. Başka insanlarla birlikte olmak zor gelir. Sıradan bir işe odaklanmak, başka biri için çalışmak çok zordur. Bu dönemden geçersin, bu geçiş sürecini yaşarsın, ve sonra öyle bir noktaya gelirsin ki, burada, Dünyada yaşamanın saf güzelliğini fark edersin. Hiç bir şey buna benzemez. Ruhuna derinlik katma olasılığı vardır, ve bir yaratan olmanın gerçekten ne anlama geldiğini anlamak yalnızca Dünya’da gerçekleştirilebilir. O nedenle, Belushi’nin öğüdü: Burada kal. Öbür tarafta, oraya geri gidersin ve Dünya denen bu yeri ne kadar özlediğini fark edersin.

LİNDA: Bu soru Utah’ta bulunan Kat’ten geliyor.

14.ŞAMBRA’NIN SORUSU (İnternetten, Linda okur): Bize lütfen Tanrı hakkında konuşur musun? Tanrı’nın doğası nedir? Tanrı bizimle 3B deneyimleriyle mi ilişki kuruyor? Eğer öyleyse, nasıl? Ben, benim Tanrı’yla ve Tanrı’ya olan ilişkimi daha açık anlamak istiyorum. Bana yardım edebilir misin?

LİNDA: Ve bu, bu arada, son soru.

KUTHUMİ LAL SİNGH: Gerçekten de, günü sonlandırmak için harika bir soru. Tanrı, insan imalatıdır. Tanrı, zihinsel/akılsaldır. Tanrı, Saint Germain’in de dediği gibi – ben bunu söylemeye asla cesaret edemezdim! – ama Tanrı, iş başındaki seksüel enerji virüsünden başka bir şey değildir.

Tanrı… tüm bu Tanrı kavramı aslında oldukça yenidir. Lemurya ya da hatta Atlantis zamanlarında bilinmiyordu. Tanrı, açıklanamaz olanın açıklanmasına yardımcı olsun diye insan tarafından imal edildi. Ama böyle yapmakla, Tanrı kavramı erkeklerin ve kadınların kendi niteliklerini ve özelliklerini üstlendi. O yüzden de şimdi uzak ve mesafeli ve kızgın ve yargılayıcı bir Tanrı’nız var; dualarınızı dinlemeyen bir Tanrı; bir eş, bir partner olmaktan çok, gerçekten bir kontrol mekanizması olan bir Tanrı.

Ben size Yeni Enerji Sanatçıları’sınız dediğim zaman, yaptığınız en önemli şeylerden biri ve belki de en meydan okuyucu ve tehlikeli şeylerden biri de diyebilirsiniz buna, dünyaya yeni Tanrı’yı sunmak olacaktır. İncil’de olmayan bir Tanrı. Kızgın ya da öfkeli olmayan bir Tanrı. Muazzam güçlere sahip olup da herşeyi bilen bir varlık olmayan bir Tanrı. Tanrı basittir. Tanrı saftır. Tanrı’nın gündemleri, beklentileri yoktur. Tanrı, sizin cennete ya da cehenneme gitmenize aldırmaz, çünkü bunlar sizin yaratılarınızdır, Tanrı’nın yaratımı değil.

Ben sana Tanrı’nın ne olmadığını söyleyebilirim, ama yalnızca sen, Tanrı’nın ne olduğu kavramını deneyimleyebilirsin. Ben bunu kelimelerle açıklamaya çalışsam, zihinselleştirirdin ve o orada tıkanıp kalırdı. Sonra da zihnin, Tanrı denen bu şeyin saflığını ve basitliğini evirir çevirir ve çarpıtırdı. O nedenle, senden Tanrı enerjisini – seni – yaşamında deneyimlemek için kendine izin vermeni isteyeceğim; onu kendi canlı sanat galerinde deneyimlemeni; Tanrı enerjisinin gelmesine izin vermeni, ama hiç bir beklentin olmadan.

Tanrı’nın ne olduğuna ilişkin öyle çok beklentiler var ki. Şambra, Tanrı’yı salıverebilir misin? Tanrı olduğunu sandığın her türlü düşünceyi ve fikri ve anlayışı bırakabilir misin? Tümüyle salıverebilir misin? Bu cessur bir adımdır. Sonra da başkalarına Tanrı’yı salıvermenin güzelliğini öğretebilir misin?

Şimdi, bu sözler, onun adına savaşacak kadar ve onun adına öldürecek kadar bir Eski Enerji Tanrı kavramına ya da anlayışına tutunan insanlara zındıklık, kâfirlik, tehditkâr gelecektir. Ama belki de şu anki dünya sorunlarının bir parçası da budur, ve belki, sadece belki, bilincin bir sonraki keşif alanı budur: Dünya üzerindeki yeni Tanrı. Eski Tanrı – onun gitme zamanıdır. Eskiden binlerce, onbinlerce tanrınız vardı. Sonra hepsi tek bir Tanrı’ya indirgendi. Sonra da özellikleri açısından oldukça insana benzer bir Tanrı halini aldı. Şimdi, bu yeni Tanrı’ya geçmenin zamanıdır, ama onu kendin için deneyimlemek sana kalmıştır.

Bugün burada sizlerle birlikte olmak ben Kuthumi için büyük bir mutluluktu. Kuantum Sıçraması sırasında ya da ondan önce yeniden geleceğim.

Namaste.

Kırmızı Meclis’in varlıklarından Tobias, Golden, Colorado’da yaşamakta olan Geoffrey Hoppe tarafından sunulmaktadır. Tobit’in mukaddes kitabında bulunan Tobias’ın öyküsü, Crimson Circle sitesinde bulunmaktadır.
www.crimsoncircle.com. Tobias materyelleri, bedelsiz olarak dünyanın her tarafında bulunan ışık işçileri ve Shaumbra’ya, Ağustos 1999 tarihinden beri sunulmaktadır. Bu tarih Tobias’ın, insanlığın yıkım potansiyelini aşıp, Yeni Enerjiye girdiğini söylediği tarihtir.
Crimson Circle, Yeni Enerjiye geçiş yapacak ilk insan (kılığındaki) meleklerden oluşan global bir ağdır. Bu kişiler, yükseliş halinin sevinç ve zorluklarını deneyimlerken, diğer insanların da yolculuğuna, paylaşım, ilgi ve yol göstererek yardımcı olmaktadır. Crimson Circle’in sitesine her ay 40.000’in üzerinde ziyaretçi, son materyelleri okumak ve kendi deneyimlerini tartışmak amacıyla girmektedir.
Crimson Circle her ay Denver, Colorado’da, Tobias’ın, Geoffrey Hoppe kanalıyla son bilgileri sunduğu yerde biraraya gelmektedir. Tobias, kendisinin ve Crimson Council’ın (Kırmızı Meclisin) diğer semavi varlıklarının, aslında insanoğlunun kanallığını yapmakta olduğunu bildirmektedir. Tobias’a göre, onlar bizim enerjilerimizi okumakta ve biz içimizde deneyimlerken, dışardan da bakabilmemiz için, kendi bilgilerimizi bize geri tercüme etmektedirler. Crimson Circle toplantıları herkese açıktır, ama LCV takdir edilir. Katılımı gerektiren hiç bir şey ve ödenmesi gereken bir aidat yoktur. Crimson Circle, dünya çapındaki Shaumbra’nın açık sevgisi ve bağışları yoluyla bolluğu kabul etmektedir.
Crimson Circle’ın en yüksek amacı, insan melekler ve öğretmenler olarak, içsel spiritüel uyanış yolunu yürümekte olan kişilere hizmet etmektir. Bu hıristiyanlıkla ilgili bir misyon değildir. Tersine, içsel ışık, merhamet ve ilgi bulabilmeleri amacıyla, insanları senin kapına getirecektir. Kılıçlar Köprüsü’ndeki yolculuğuna başlayan bu kendine has ve değerli insan sana geldiğinde, o anda ne yapman ve öğretmen gerektiğini bileceksin.
Eğer bunu okumaktaysan ve gerçek olduğunu ve bir bağın olduğunu hissediyorsan, sen gerçekten Shaumbra’sın. Sen insan (kılığında) bir öğretmen ve bir rehbersin. İçindeki tanrısallık tohumunun bu anda ve gelecek tüm zamanlar için çiçek açmasına izin ver. Hiç bir zaman yalnız değilsin, çünkü tüm dünyada bir ailen ve çevrendeki semavi boyutlarda melekler vardır.
Bu metni lütfen ticari amaç olmaksızın ve bedelsiz olarak dağıtın.
Lütfen bu bilgiyi, dipnotlar dahil bütünüyle kullanın. Tüm diğer kullanımlar, Geoffrey Hoppe, Golden Colorado’dan alınacak yazılı onayı gerektirir. Telif hakkı 2001, Geoffrey Hoppe, P.O.Box 7328, Golden, CO 80403.e-posta: tobias@crimsoncircle.com. Tüm haklar mahfuzdur.