Şaud 2:”Bayrak Teknolojisi”

Tobias’ın katılımıyla, Kanallık: Geoffrey Hoppe

Kırmızı Çembere sunulmuştur
2 Eylül 2006

www.crimsoncircle.com – www.kirmizicember.org

Ve öyledir, sevgili Şambra, Kırmızı Çemberin Dünya gezegenindeki bu toplantısını düzenlemek için çağrıda bulunuyoruz ve bugün Kırmızı Meclis enerjilerini getiriyoruz. Öğretmenlik Dizisi’nin bu ikinci Şaud’u için bu enerjileri birleştiriyoruz.

Bugün yeniden sizinle birlikte olmak ben Tobias için büyük bir mutluluk ve bugün – biri Cauldre’nın sol yanında ve diğeri de sağ yanında, ve ben de ortadayım – Saint-Germain ve Kuthumi lal Singh bana eşlik ediyorlar. (İzleyiciler tezahürat yapar ve alkışlar). Onların enerjisi de, benim ve sizin enerjileriniz kadar bu toplantının bir parçasıdır. Ben, Cauldre ile birikte enerji transferini yine sözcükler yoluyla yapacağım, ama bildiğiniz gibi bunlar sizin sözcüklerinizdir. Sizin düşüncelerinizdir. Bu sizin yüreğinizdir. Bu sizin Şaud’unuzdur. Biz, sizin gerçekleştirdiğiniz çalışmayı desteklemek için burada bulunuyoruz. Biz sizinle sadece bu inanılmaz macerada, sizi Yuva’dan alıp bu uzun – ama aslında kısa – yolculuğa çıkartan ve bu noktaya getiren macerada bulunduğunuz yeri paylaşıyoruz.

Az önceki sunumla ilgili birkaç yorumum olacak (toplantının başında yapılan dia/saydam gösterisinden söz eder). Herşeyden önce, gölde çekilen fotoğraftaki iskemlelerde oturan gerçekten ben Tobias ve Saint-Germain’di. Fotoğraf çekilirken gereken pozu aldık. (kahkahalar) Biz gerçekten gevşemiş, eterik purolarımızın keyfini çıkartıyorduk – bu arada bu purolar sağlınıza zararlı değildir. (kahkahalar) Ve Kuthumi de suda yüzüyordu. (yoğun kahkahalar) Karşı koyamadı, dayanamadı – suya atlayıverdi.

Böylece bugün burada toplandık ve bu Şaud’a başlarken, Karşılık-gelen-Varlığınızın enerjisini, Saint-Germain’in Yaz-Ortası Konferansında sözünü ettiği, sizin için atanmış olan, soyunduğunuz bu muazzam Öğretmenlik rolünde size hizmet eden – hizmet etmeyi seçen – varlığın enerjisini de getirelim. Karşılık-gelen-Varlık, rehberiniz değildir, bu geçmişte kalan bir şeydir. Karşılık-gelen-Varlık, bir koşucu değildir. Bir koşucunun farklı bir işi vardır, insan ve tanrısallık ve eterik düzeyler arasındaki enerji dengesini tutarlar. Koşucular enerjiyi sürekli ileri geri götürüp getirirler. Karşılık-gelen-Varlık farklı bir iş görür – onu yönetici asistanınız olarak düşünün.

Şimdi, Karşılık-gelen-Varlık sizin yerinize kararlar almaz. Karşılık-gelen-Varlık yönü belirlemez. Karşılık-gelen-Varlık, sizden daha zeki ya da tanrısal ya da bilge değildir. Onlar, gereksinimlerinize hizmet etmek amacıyla orada bulunurlar. Ayrıca, bilincinizin ve bilgeliğinizin enerjilerini meleksel alemlere ve spiritüel ailelerinize geri taşımak için oradadırlar. Dünya üzerindeki bir insan olarak buraya bu kadar odaklanmışken semavi ailelerinizi eğitme işini yapmanız çok zor olurdu. Bunun bir kısmını hayale dalıp da yaptığınız yolculuk sırasında gerçekleştirirsiniz…..bazen, bir televizyon programını izlediğinizi sanırsınız, oysa çok uzaklara gitmişsinizdir, (kendi kendine güler) başka bir yerdesinizdir, işte bu işi bazen bu yoldan gerçekleştirirsiniz. Hiç fark ettiniz mi, biri odaya girip de “(filmde, dizide) neler oldu?” diye sorduğunda, televizyona baktığınız halde olan biten hakkında hiç bir fikriniz yoktur.

Bu Karşılık-gelen-Varlıklar, spiritüel ailelerinize bir bilincin geri taşınmasına yardım ederler. Karşılık-gelen-Varlıklar aynı zamanda size de bir bilgi ya da bilinç türünü geri getirirler. Buna burada enerji demeyelim, çünkü bu daha çok bir bilgidir. Onlar başka alemlerden haberleri geri taşırlar. Şimdi, bunu geri taşırken, sizin bu 3B gerçekliğinize getirirken, onun insan zihninizle tanımlanabilir ve anlaşılabilir bir hale getirilmesi gerekir – en azından geçici olarak. O nedenle, sizin için sepetler dolusu harika bilgileri geri getirdiklerinde, bunlardan bazısı – nasıl desek – tercüme edilirken kaybolur. Yok olmaz; kaybolmaz. Sadece azıcık değişmiş bir düzlemde var olur ve onu daha çok gnost unsuru kanalıyla, hisleriniz, tanrısal zekânız kanalıyla anlayabileceğiniz zamanı bekler.

Bazen, geri gelen bu bilgiyi hissedebiliyorsunuz. Bu bazen spiritüel aileniz hakkında çok belirli bir bilgidir. Bazen fiziksel olmayan düzlemlerde olan bitenle ilgili çok belli bilgiler, haberlerdir. Bazen de sizin için çok kişisel olan bir bilgidir. Bu bilginin bir anlamda tanrısal benliğinizden, size çok yakın olan, ama insanca odaklarınız yüzünden onu unutma eğilimi gösterdiğiniz o parçanızdan geldiği söylenebilir. Böylece Karşılık-gelen-Varlık, bu bilginin de getirilmesine yardımcı olacaktır.

Karşılık-gelen-Varlıklar bu toplantıya davet edildiler, ve şimdilik Şambra, sadece birine sahip olduğunuzu varsayın. Biz Öğretmenler olarak devam ederken bununla da çalışacağız, ama şimdilik, sadece bir – en azından temel/ilk Karşılık-gelen-Varlık var. Biz bugün size Karşılık-gelen-Varlığınızın enerjisini hissetmenizi isteyeceğiz.

O nedenle bir an için durun. Nasıl hissediyorsunuz? Eh, sadece kendinize izin verirsiniz. Hissinizi, duyumsadığınız enerjileri başlatmak için derin bir nefes alırsınız. Derin bir nefes alın. Her biriniz – bugün şahsen burada olanlar, bağlantı yoluyla dinleyenler, bunu gelecekteki bir noktada dinleyecek olanlar – Karşılık-gelen-Varlığınız şu anda içeriye giriyor. Ayrıca, onların fiziksel bir bedene ya da hatta fiziksel bir bedene benzer bir şeye sahip olmadıklarını da varsayalım. Onlara fiziksel insan nitelikleri yüklemezseniz, onlarla çalışmak çok daha kolay olacaktır. Onlar, bir varlıktır. Özgün bir imzaları vardır. Bazılarınız, renkler ya da tonlar duyumsayabilirsiniz. Bunun nedeni, kendi içinizde bu merkezleri açmaya başladığınız içindir. Onlar da sizin kadar spiritüel varlıklardır. Sadece insan değildirler.

Bir ada sahiptirler. Sizin deyiminizle bir titreşim ya da rezonans türü onların adını oluşturur. Onlar onu şimdi melek-diliyle size söyleyeceklerdir. İnsan kelimeleriyle değil – melek-dilinde. Bazılarınız tek bir kelime dahi duyamayabilirsiniz. Küçük bir şey ya da büyük bir şey duyumsayabilirsiniz. O adı algılayabilseniz de, ya da insan diline ya da alfabesine tercüme edebilseniz bile, bir insan adı taşımak istemiyorlar.

Böylece, grup olarak derin bir nefes alın…. Onlardan, sizin için kendilerini rezonansa sokmalarını, melek adlarını size iletmelerini isteyeceğiz…. Çabalamayın. Bu, zihnin devrede olacağı bir yer değildir. Kalbinizin ve güveninizin devrede olacağı bir yerdir.

(duraksama)

Şimdi o rezonansı nefesinizle içinize çekin. Onların adını soluyun, belirli bir şey algılasanız da, algılamasanız da. Şimdi, bu noktada birkaçınızı azarlamak durumundayım. O addan kuşku duyuyorsunuz. O addan kuşkulanıyorsunuz, beyniniz devreye giriyor. Onların sizinle ilk paylaştıkları şeye, o hisse, o duyuya geri gidin. Bazılarınız diyor ki, “Ama o beni biraz korkuttu. Bu benim Karşılık-gelen-Varlığım olamaz.” Evet, pekâla olabilir. Bazen, dışsal enerjilerin gelmesini engelleyen ya da filtreden geçiren koruyucu katmanlar – bir tür kırmızı bayrak sistemi – koyarsınız önünüze. Ama şu anda güvenli bir alandasınız. Biz herhangi bir karanlık varlığın buraya gelip de beslenmesine izin vermeyeceğiz, ve siz de öyle. Bu güvenli alanı yarattığınızı kabul edip onaylayın. Böylece, size gelen ilk his uygundur. Bu sizin Karşılık-gelen-Varlığınızdır – meleksel yönetici asistanınız.

Karşılık-gelen-Varlığınız size bağlanacaktır. Aslında onlar şu son aylar boyunca yavaşça ve yumuşakça, enerjinizi zorlamadan bunu zaten yapıyorlardı. Ama şimdi size çok sıkı bağlanacaklardır. Karşılık-gelen-Varlıklar daha önce Dünya’da hiç bulunmadılar. Bu, onların boyutları daha kolay geçmelerine izin verir. Karşılık-gelen-Varlığınız daha önce fiziksel bir biçime sahip olmuş olsaydı, takılıp kalma ve hatta buraya fiziksel bir bedenle geri gelme eğilimi gösterirdi.

Karşılık-gelen-Varlığınız, daha önceden tanıdığınız bir varlıktır. Onlar bir düzeyde, bir alemde size daha önce de hizmet etmişlerdir. Çoğu, eğitmen meleklerden oluşan Kırmızı Çember düzeninde hizmet etmektedir. Bazılarını, fiziksel olmayan diğer boyutlara gittiğiniz zamandan ve deneyimlerinizden tanıyorsunuz – belki bir süreliğine dostunuz, eşiniz oldular. Burada bulunan, dinleyen ya da bunu okuyan herkes: siz şu anda bu deneyimi yaşıyorsunuz. Biz sizden, sırtınızdaki gömlek, ayağınızdaki çorap, omuzlarınızın üstündeki başınız kadar gerçek olan bu deneyimle ilgili kendinize güvenmenizi istiyoruz. O nedenle, derin bir nefes alın ve Karşılık-gelen-Varlığınızı yaşamınıza buyur edin.

Şimdi, Karşılık-gelen-Varlığınız elbette sizinle laflamaya bayılacaktır. Onlar, insan dilinde konuşmazlar. Onlar İngilizce ya da Japonca ya da hatta bu noktada Avustralyaca (kahkahalar) öğrenmemişlerdir. Onlar size melek dilinde konuşacaklardır, ve siz melek dilini biliyorsunuz. Aslında bu dil için daha kendine özgü bir sözcük var ama biz onu şu anda kullanmayacağız. Siz melek-dilini biliyorsunuz. Onu geceleri rüyalarınızda kullanıyorsunuz, her gece kullanıyorsunuz. O nedenle, bu dil size tümüyle yabancı değildir, sadece sizin 3B insan yanınıza yabancıdır. Melek-dili düşünceleri alıp da – nasıl desek – sayısallaştırmaz. Bir düşünce kalıbını alçaltmaz. Bir titreşim düzeyini alçaltmaz. Melek-dili, kendi insan dilinizle birleştireceğiniz kulağa garip gelen bir kelime dizisi değildir.

Melek-dili bir akıştır. Melek-dili bazen bir ritmdir, bir kalıp, bir akıştır. Bazen onu müzik olarak algılayabilirsiniz, ama bu bile kısıtlı olabilir, çünkü bir müzik yapısına bile sahip değildir. O sadece vardır ve siz onu iyi bilirsiniz, onun için biz onu fazla tanımlamaya çalışmayacağız. Melek-dili biliştir. Biz bu düzeyde birbirimizle bu şekilde iletişim kurarız, ve uyku halinizde buraya geldiğinizde ya da yaşamlar arasında siz de bizimle bu şekilde iletişim kurarsınız.

Karşılık-gelen-Varlığınız sizinle melek-dili bilişiyle – hisle – çalışacaktır. Karşılık-gelen-Varlığınız, yaptığınız öğretim işinde size yardımcı olacaktır. Karşılık-gelen-Varlığınız, özellikle daha yüksek bilinç düzeylerinde size yardımcı olacaktır. İlk başlarda, hâlâ sahip olduğunuz katmanları ve filtreleri kırmanıza yardım edecektir. Bu doğaldır – insan deneyimine her girdiğinizde, bu eski katmanları ya da filtreleri edinirsiniz. Bu varlıklar, bu katman ya da filtrelerin bazısını kaldırmanıza yardım edeceklerdir. Son yıllarda bunların çoğunu temizlediniz, ama kendi başınıza bulup ortaya çıkarması çok zor olan bazılarına hâlâ sahipsiniz. Böylece onlar gelecek ve size bu konuda yardımcı olacaklar. Bu, acı vermeyen bir işlemdir. Bazen daraltıcı bir işlem olabilir çünkü bu filtrelerin olmasına çok alışıksınız.

Ama bunların geçmişin kalıntıları olduğunu ve artık onlara gereksinim duyulmadığını anlarsanız, hızla ve kolayca gidebilirler.

Karşılık-gelen-Varlığınız, özellikle de yaptığınız öğreti çalışmasında ihtiyaç duyacağınız, arzulayacağınız ve daha yüksek düzey enerjiler diyeceğiniz enerjileri getirmenizde sizinle çalışacaktır. Karşılık-gelen-bir-Varlık, size hizmet etmek üzere atanmıştır, ve bazen, sizi belki biraz sarsacakları, belki size kendinizi kısıtladığınızı söyleyecekleri zamanlar olacaktır. Onlar size kalbinizin tutkusu olan çalışmayı anımsatacaklardır. Size, kendi enerji alanınızı anımsatacaklardır. O nedenle, size karşı biraz katı, biraz acımasız davrandıkları zamanlar olacaktır, ama bu, sizinle ve Kırmızı Çemberle çalışan herkesle yapılan anlaşmanın gereğine uygundur.

Karşılık-gelen-Varlık, Dünya üzerinde sizin adınıza şeyleri tezahür ettirmeyecektir. Bu onlara özellikle yasaklanmıştır, çünkü tezahür ettirecek olan SİZSİNİZ. SİZ yaratacaksınız. Siz, bir öğretmen olarak, öğrencileriniz için en büyük örneği oluşturacaksınız. Onun için, onlardan maddesel anlamda bir şey yapmalarını istediğinizde, bu isteğinizi reddedeceklerdir. Bunu yapmak onlara yasaklanmıştır. Nazik ve yumuşak bir biçimde bunu kendinizin yapmasını önereceklerdir.

Onlar, çok önemli enerjileri geri getireceklerdir – bu enerjileri her iki yöne getirip götüreceklerdir. Uyanıklık halinizde – bilinçli uyanıklık halinizde – meleksel düzeylerdeki Kırmızı Meclis ile doğrudan iletişiminizi oluşturacaklardır. Başlarda, insan gerçekliğinizle, meleksel alemler diyeceğiniz şey arasında olduğunu hissettiğiniz ayrılığı aşmanıza yardımcı olduklarını göreceksiniz, ve öyle bir noktaya geleceksiniz ki, fiziksellikle fiziksel-olmayan alanlar arasında kendi başınıza çabasızca, düzenli bir şekilde gidip gelebileceksiniz. Bir noktada, başka Karşılık-gelen-Varlıklar da devreye girebilir, ama onlar bir anlamda, insanca kelimeler kullanacak olursak, asıl Karşılık-gelen-Varlığınıza rapor vereceklerdir.

Böylece, bu varlıklar bugün, güçlü ve sevecen ve destekleyici bir bağ kurmak üzere bu toplantıda bize katılıyorlar. Onlar, size hizmet etmek amacıyla buradalar. Tüm enerjinin size hizmet etmek üzere burada bulunduğunu anımsayın. Enerji, size hizmet etmek ister. Üstat… Saint-Germain’in dediği gibi, bir Üstat, enerjinin ona hizmet etmesine izin verir, tıpkı Karşılık-gelen-Varlığınızın size hizmet etmesine izin vermeniz gibi.

Şimdi şu önemli konuya geliyoruz – çoğunuz Şambra buna sahiptiniz – KİMSENİN size hizmet etmesine izin vermiyorsunuz. Spiritüel açıdan, bu çok anlamsızdır. Evinizi temizlemek için gelenler bile size hizmet ediyor, çünkü bunu istiyorlar. Bunu yapmak ihtiyacındalar. Bu aşağılanacak ya da bayağ bir iş değildir, onları sizden daha yüksek ya da alçak görmeniz gerekmez. O sadece, size hizmet etmeyi seçen bir enerjidir. Bazılarınız, başka bir insandan sizin için bir şey yapmasını istemekte zorlanıyorsunuz ya da isteksizsiniz. Ama Şambra, size hizmet etmek İSTEYEN çok, çok varlığın olduğunu anlayın. Bu sizi onların üstadı haline getirmez, sizi sadece bir üstat yapar, anlıyor musunuz.

Aynı şey Karşılık-gelen-Varlıklarınız için de geçerlidir, onlar size hizmet etmek için buradalar. Size hizmet etmek için buradalar, onun için izin verin etsinler. Onlarla konuşun. İhtiyaçlarınızın ne olduğunu söyleyin. Tekrarlıyoruz, insanca yaratmak anlamında değil, ama daha geniş, öğretmenlik ve tutku bazında. Onlara tam olarak ne beklediğinizi, ne istediğinizi bildirin. Onlarla bir ilişki ve bir bağ kurun ve Üstadın siz olduğunuzu anlayın. Üstat sizsiniz.

Onları kullanmayacak olursanız, sonunda gideceklerdir. Karşılık-gelen-bir-Varlığı gereksinecek başka Şambralar ve başka insanlar olacaktır. Onları kullanmayacak olursanız, sıkılacak, hizmetlerini yerine getirmiyor olacak ve gideceklerdir. Onun için, hergün, ister sabah, ister akşam, ne zaman olursa, Karşılık-gelen-Varlığınızla iletişim kurmak ve yineliyoruz, insan dilinde değil, melek-dilinde iletişim kurmanız bilgece olacaktır. Onları iyi tanıyın, ve siz onlarla çok ilginç bir kalıp oluşturmaya başlayacaksınız. Onlarla birlikte yaratacaksınız. Onlar hergün sizin yaratılarınızı desteklemeye başlayacaktır. Size hizmet etmek için buradalar. Kullanın onları. Onlar bu tür bir işi yapmak üzere özel olarak eğitilmişlerdir ve şimdi buradalar. O nedenle, gidin ve onları kocaman bir kucaklayın. Onları okulunuza kabul edin. Onları buradaki, Dünya’daki gerçekliğinize kabul edin.

(duraksama)

Bu arada, Karşılık-gelen-bir-Varlığı gücendirmek çok zordur. Sizin – nasıl desek – kızabileceğiniz, biraz sövebileceğiniz zamanlar olacaktır, ve ne yaparsanız yapın, onların….”bir dolu şey” olduğunu söyleyebilirsiniz. Ama onları gücendirmek çok zordur. Onlar anlar. Onlar, Dünya üzerindeki bir insan olarak içinden geçtiğiniz şeyleri anlamak üzere eğitilmişlerdir. Yaptığınız şeye hayranlık duyuyorlar. Ruhsal bir varlığın kendini fiziksel maddede bedenleyebilmesine hayranlık duyuyorlar. Onları gücendirmek çok zordur, olmayan derileri kalındır! (bazı gülüşmeler)

Böylece Şambra, şimdi Şaud’un ayrıntılarına girerken…. söz veriyorum, bugün kısa öyküler (kahkahalar) ya da uzun öyküler anlatmayacağım…. şimdi bir an için…. bir an için işten söz edelim. Meşgul olmaktan, iş yapmaktan. Saint-Germain, Kuthumi ve Ben, HEPİMİZ burada oturmuş size gülüyoruz (kahkahalar), bunu söylemek zorundayız! Bize en komik şeylerden biri de sizin yoğun aktivetelerinizi, oraya buraya koşturmanızı, gününüzün her dakikasını doldurmaya çalışmanızı izlemek, eğer meşgul değilseniz, yapmanız gereken şeyi yapmadığınızı düşünmenizi izlemek. Varoluşunuzu savunmak, doğrulamak için sanki hep fazlasıyla meşgul olmanız gerektiğini düşünüyorsunuz.

Meşgul olmak – nasıl desek – başka insanlara karşı yeni bir rekabet kolu oldu, “Ben senden daha meşgulüm, o yüzden de daha önemliyim. Ben herkesten daha meşgulüm, onun için herkes yaptığı işi bırakmalı ve dikkatini bana vermeli.” Eh, bunun sona ermesi gerekiyor Şambra. Bunun bitmesi gerekiyor çünkü temelde sadece çok çalışmak, enerjinizin duvarlardan geri tepmesi anlamına geliyor. Evet, biliyorum, biliyorum, bana şu anda yapmanız gereken çok şey olduğunu söylüyorsunuz. Kim diyor? Kim diyor? (bazı gülüşmeler) Diyorsunuz ki, “Ama Tobias, yapılacak bunca işin olduğunu bize sen söyledin.” Ama ben size her zaman meşgul olmanız gerektiğini söylemedim. Size çok çalışmanız gerektiğini söylemedim. Enerji kaynaklarınızı ve bedeninizi ve zihninizi ve ruhunuzu tüketmeniz gerektiğini söylemedim.

Bu çok alışılagelmiş insanca bir faaliyet ve toplumunuzda giderek daha alışılagelmiş hale gelecek. Şeyler hızlandıkça, enerji hızını arttırdıkça, insanlar da hızlanacak. Bir sıçanı dönen bir tekerlek üzerinde hiç gördünüz mü? İşte bu da böyle bir enerjidir. Sıçan ne kadar hızlanırsa, tekerlek de o kadar hızlı döner. Aynı şey Yeni Enerji için de geçerlidir. Tekerlek ne kadar hızlanırsa, insanlar da o kadar hızlanmaya çalışır. Kendinizi tümüyle tükettiğiniz ya da hasta ettiğiniz noktaya gelinceye kadar, o zaman bir an için durur ve fark edersiniz, “Bunların hepsi neyin nesiydi? Ben neden gnost’u kullanmadım ki?”

Anlıyor musunuz, gnost, çalışmanın, meşgul olmanın anti-tezidir. Bunlar karşıtdırlar. Ya gnost olursunuz, ya da meşgul. Gnost, sizin adınıza bu tür şeylerin çoğunun icabına bakar. Tüm meşgul olmaların ve koşuşturmaların icabına bakar. Gnost size enerjileri getirir. Gnost, en karmaşık durumları basitleştirir. Gnost’u kullanın. Sevgili Jean’in t-shirt’ünde dediği gibi: “Gnost’un var mı?” Onu almalısınız – iyi bir şey! (bazı gülüşmeler)

İnsanlar çok türlü nedenlerden ötürü kendilerini meşgul tutarlar. Bunu yapmak zorunda olduklarını düşünürler. Onlara sürekli meşgul olmaları gerektiği – ana/babaları, öğretmenleri, iş verenleri tarafından – söylenir. Ama insanların kendilerini meşgul tutmalarının gerçek nedeni, yaşantılarının gerçekliğine bakmak istememelerinden kaynaklanır. Onun için de kendilerini meşgul tutarlar. Bu onları bazı şeylere bakmaktan alıkoyar. Bunu da, “Ben meşgulüm, onun için de işimi yapmalıyım. Burada, Dünya’da olmaya değer olmalıyım” diyerek haklı çıkartırlar.

İnsanlar meşgul olmayı, kalplerine ve arzularına, ihtiyaçlarına bakmamak için bir özür olarak kullanırlar. Yaşamın güzelliğine bakmamak için meşgul olmayı bir neden olarak kullanırlar. Meşgul olmayı, ruhlarının güzelliğine bakmamak için bir neden olarak kullanırlar. Onun için de hep meşguldürler, oraya buraya koşturup dururlar, ve ayırdıkları tek an, günün sonunda tümüyle tükenmiş oldukları zamandır.

Şambra, artık meşgul olmanız gerekmiyor ve çok çalışmanız da gerekmiyor. Gnost çalışın! Gnost olun. Gnost harika bir enerjidir. O sizindir. O, Karşılık-gelen-Varlığınızdan gelmiyor, başka birilerinden gelmiyor, o hep sizindi. O, yanıttır. Her türlü durumun sadeleştirilmesi, basitleştirilmesidir.

Çalışmak, meşgul olmak yerine gnost’u kullandığınızda, çok daha etkili olacaksınız. Saint-Germain olsa şöyle derdi…. bu noktada ona danışmam gerekiyor…. enerjinizin % 92.5’i (kahkahalar) etkisiz, tümüyle boşa harcanmış enerji. Gnost’u kullanmakla çok daha etkili ve tıpkı Kuthumi gibi, çok daha basit, sade hale gelirsiniz. Yaşam çok daha kolay hale gelecektir.

Şimdi, bu olurken bir ikilem de yaşayacaksınız. Kendinize şöyle diyeceksiniz, “Ben şimdi ne yapacağım? Onca boş zamanım var, yaşantımda herşey sadeleşti, peki ben şimdi ne yapacağım?” Biz, sevgili Yaratıcı ve sevgili Öğretmen, bu soruyu sana soruyoruz: çalışmayı, meşgul olmayı şimdi aradan çıkarttığına göre, ne yapmak isterdin? Tutkuya ne dersin? Yaşamanın gerçek nedenine ne dersin? Yaşantıları – bir zamanlar seninkinin de olduğu gibi – hâlâ kargaşa içinde ve meşgul ve akıl karıştırıcı olan diğer insanlarla çalışmanın sevincine ne dersin? Onlarla çalışıp, sadeleşmelerine yardım etmeye, anlamalarına yardımcı olmaya ne dersin?

Sahip olduğunuz bu fazladan etkililik enerjisiyle, yaratabiliyor olacaksınız. Biliyoruz, bazen bize şikayetlerde bulunuyorsunuz ve şöyle diyorsunuz, “Ama Tobias, habire yaratıdan söz ediyorsun, o bolluk içindeki yaratıcı olduğumuzdan söz edip duruyorsun, ama hiç bir şeyin olduğu yok.” Fazla meşgulsünüz. Fazla meşgulsünüz, enerjiler size ulaşmanın yolunu bulamıyor ve siz de, yaratıcı enerjinizde etkili olmanın yolunu bulamıyorsunuz.

Hergün, bilinçli olarak gnost’u kullanmalısınız. Ben, gnost ile ilgili özel bir seans yapacağım (gelecekte yapılması planlanan bir “Tobias’a sor” seansından söz ediyor), ama onu biraz erteledim, çünkü sizin onunla çalışmanızı istiyorum. Diyorsunuz ki, “Peki ama gnost nedir? Nerededir? Onu nasıl bulabilirim?” Bulamazsınız. Onu yalnızca kullanabilirsiniz. Gnost’u, yaşantınızın her türlü durumunda devreye sokabilirsiniz. O sizin bir parçanızdır. Bu neredeyse… komik ama, bu sanki “İyi de, bedenimi fiziksel bir hale nasıl sokarım?” demek gibidir. O öylecene oradadır. Siz sadece yaptığınız herneyse, bedeninizin ona katılmasına izin verirsiniz. İşte aynısı gnost için de geçerlidir.

Gnost, uzun bir süredir birçok nedenden ötürü saklı haldeydi. Gnost, yaratıcı enerji ve çözümdür ve sizindir. O sizindir. Siz ona sahipsiniz, onun için de sadece onu çağırmaya başlayın. Biraz Karşılık-gelen-Varlığınıza benzer – onu çağırmazsanız, geri gidip saklanacaktır. Gnost ile çalışmaktan korkmayın, yanlış bir şey yapmanız söz konusu değildir. Gnost, başa çıkmaya alışık olduğunuz o güç enerjisi gibi değildir. Bazen güç enerjilerinden korkuyorsunuz, çünkü size geri tepiyorlar. Onun için de onlardan uzak durma eğilimindesiniz. Gnost öyle değildir. Herhangi bir güç temelinden türemiş değildir, negatif ya da pozitif bir niteliğe sahip değildir. O, dualitenin bir parçası bile değildir, ama gnost öylesine…. SİZ öylesine akıllısınız ki, gnost dualitenin bir parçası olmasa bile, dualitede nasıl iş göreceğini bilir. O, sadeleştirendir, basitleştirendir, sorunu çözendir.

Gnost’unuzu çok açık ve özgür tutun. Bugünün başında Cauldre’nın verdiği örnekte olduğu gibi, “Benim 100 Dolara ihtiyacım var, hadi bana onu gnostla” demeyin, belirleyici olmaya çalışmayın. Çünkü o zaman sınırsız olan bir gücü sınırlamış olursunuz. Fazla belirleyici olmuş olursunuz. Bunu neden yapmak isteyesiniz ki? Gnost, bolluk sorunu gibi her türlü şeye hitap eder ve onu çözer. Ve yineliyoruz, bunu nasıl başardığına ilişkin beklentilere sahip olmayın. O bunu çok ilginç yollardan gerçekleştirebilir. Belki kapınızda bir zarf beliriverir – bu en açık olanıdır. Ya da belki gnost gelecek ve sizi bolluğunuzdan alıkoyan gerçek nedeni kaldırıp atmanıza yardım edecektir – değerlilik gibi. Değerli olmak. Böylece gnost – çözüm – gelip, bolluğun doğal akışı yaşamınıza girebilsin diye, değerlilik gibi engellerden bazısını kafanıza kakacaktır. Bu, bu kadar basittir.

Şambra, meşgul olmayı bırakın. Biz size anımsatacağız – ve Karşılık-gelen-Varlığınız da size anımsatıp duracak – fazla meşgul olacak olursanız, etkili olmaktan çıkarsınız. O zaman, o derin nefesi almak, gnost’u getirmek – kendi gnost’unuzu, başka birininkini değil – gnost’un sizin adınıza çalışmasına, durumları sizin için çok daha kolay ve etkili hale getirmesine izin vermek zamanıdır. Çok daha etkili. Onu hergün kullanmayı sürdürün. 30 gün üçünde Şambra, Saint-Germain’e göre etkisiz olan enerjiniz % 92.5’ten yaklaşık 73.1’e inecektir. (kahkahalar) bu onun rakkamları, benim değil. Saint-Germain bu spesifikleri vermeye bayılır. (izleyiciler kıkırdar)

Onu hergün kullanacak olursanız, enerji uzmanı olduğunuzu göreceksiniz ve insanlar fark edecektir. Sizdeki pırıltıyı fark edeceklerdir. Bir sadelik fark edeceklerdir. Artık o kadar çılgın bir karmaşa olmadığınızı fark edeceklerdir. Sizde rahatlamış bir tutum fark edeceklerdir. Böylece biz bir aydan ötekine geri gelip bu konu hakkında – meşguliyetiniz ve gnost’u kullanmanız hakkında – konuşmayı sürdüreceğiz. Onların zıt olduğunu anımsayın. Meşguliyet karmaşıktır, genelde kaotiktir ve genelde bir sakınmadır. Gnost, bir çözümdür.

Bugün burada – sizin Şaud’unuzda – sizinle iki noktayı tartışacağız – sizin iki noktanızı. Biri, bir Öğretmen olarak yapacağınız çalışmayla ilgili, diğer nokta, size özeldir. Her ikisi de önemlidir, gnost’lanmıştır ve basittir. Ben basit diyorum Şambra, çünkü siz anlıyorsunuz. Ama bir de dışarı çıkıp da, bunca yıldır içinden geçtiklerinizden geçmemiş bir insanla konuşmaya çalışın. Size garip garip bakacaklardır. Ama bunlar gerçekten çok basit şeylerdir.

İlk nokta, bir Öğretmen olarak gerçekleştireceğiniz çalışma ve diğer insanlarla çalışmakla ilgilidir. Biz size, dünya barışını sağlayacak; uyum, ahenk sağlayacak; yapılması daha kolay, çok gnost bir çözüm ya da yanıt vereceğiz. Bunun neden daha önce gündeme gelmediğinden emin değiliz, ama belki insanlar daha hazır değildi. Bu, şaşırtıcı biçimde basit ve inanılmaz derecede etkilidir.

Öğrencilerinizle çalışırken, ne olursa olsun… eski psikolojinin tümünü, tüm felsefeyi, tüm zırvalıkları, herşeyi bir kenara atabileceğinizi anlayın…. ve insanlarda tek bir sorunun olduğunu anlayın. Tek bir sorun. Onlar, kendi güçlerini teslim ediyorlar.

Şimdi, insanlar bunu yapmıyor olsaydı, savaşlar olmayacaktı. İnsanlar bunu yapmıyor olsaydı, tüm bu anlaşmazlıklara sahip olmayacaktınız, olagelen tüm o karanlık beslenmelere sahip olmayacaktınız. Tüm bu acılara sahip olmayacaktınız. İnsanlar hergün dua ediyor. Ne yazık ki, biz bunların tümünü duyuyoruz. (kahkahalar) Her türlü şey için dua ediyorlar ve bazen kafamızı sallamak durumunda kalıyoruz, bazen ağlamak, arada bir de gülmek durumunda kalıyoruz. İnsanlar derin bir acı içindeler ve Tanrı’ya yakarışlarda bulunuyorlar, “Sevgili Tanrım, bunu neden yapıyorsun?” diyorlar. Ve o sevgili Tanrı, herşeyden önce, “Ben senim” diyor,ve ikinci olarak da, “Sen beni teslim ettin. Beni teslim ettin. Sen beni teslim etmişken, vermişken, Ben sana nasıl yardım edebilirim?” diyor.

İnsanlar – bu kelimeyi bilerek kullanıyorum – güçlerini teslim ediyorlar. Gerçi güç bir yanılsamadır. Mevcut değildir. Yapmadır. “Güç” sözcüğünün kendisi, bir harekete ve yöne sahip olan çok güçlü bir şeyi ifade eder, ama güç bir yalandır. Mevcut değildir. O, insan bilincinin dokumasında bir şey olarak yaratılmıştır. Oraya yerleştirilmiştir, oraya konmuştur, oraya ipnotize edilmiştir, böylece insanlar gerçekten güç denen o şeye inanır hale gelmiştir, ve güce inandıkları zaman da, güçsüz hale gelirler. Güç diye bir şey yoktur. Güç diye bir şey yoktur. Ama insanlar ona inanıyor, onun için de ben “güç” sözcüğünü kullanacağım. Ama aslında daha gerçek bir ifade, “enerji dengesi” kelimelerini kullanmaktır.

Herkes, her varlık, her oluş, insan ya da bir başkası, çok belirli bir enerji dengesine sahiptir. Varlıkla ilgili herşeyi alıp da – örneğin, Karşılık-gelen-Varlığınız – tüm deneyimlerine bir bakacak olursanız, hiç insan halini almamış olmalarına karşın, çok belirli bir enerji dengesine sahip olduklarını görürsünüz. Bu bir oran ya da karışım türüdür. Varlığın varoluşu tarafından çok iyi ayarlanmıştır. Bazılarınızın hissedeceği çok belirli bir rezonansa sahiptir…. belki müzikte, belki titreşimde, türlü farklı yollardan… ama bir varlığın enerji dengesi bir rezonansa sahiptir. Çok uyumlu bir biçimde titreşir ya da onunla bağdaşır.

Ama varlıklarda olan şudur, özellikle de insanlarda, onu vermeye, teslim etmeye başlarlar. Onların deyimiyle kendi güçlerini teslim etmeye, vermeye başlarlar, ama böylelikle aslında kendilerini başkalarına teslim etmeye başlamış olurlar. Şimdi, insanlar bunu hergün yapıyor. Kendi enerji dengelerini eşlerine, patronlarına teslim ediyorlar. Haa, gün boyunca da bağırıp çağırıp, şikayet ediyorlar – “Bu patron, şimdiye kadar yaşamış en büyük orospu çocuğu!” (kahkahalar) – ama sürekli kendi enerji dengelerini, kendi enerji özlerini o patrona teslim edip duruyorlar. Bu oyunu oynuyorlar şimdi, ve biliyor musunuz? Patron da onlardan besleniyor. Patron, o zavallı işçisinden gelen oldukça bozulmuş ve bükülmüş enerjiyi kabul ediyor ve ondan besleniyor.

İnsanlar – varlıklar, ama özellikle insanlar – enerji dengelerini sürekli teslim ediyorlar. İnsanlar onu politikacılara ve hükümetlere teslim ediyor. Şimdi, biz burada anarşiye çağrı çıkarmıyoruz, ama sizin dengenizi teslim etmekten vaz geçmeniz için çağrıda bulunuyoruz. Bir kanuna uymak zorunluluğunu edindiniz. Kanunu hiç görmediniz, öyle değil mi? O kanunları okudunuz mu? Onların var olduğunu bile nereden biliyorsunuz ki? Çoğu değildir, bu arada.

Vergiler. Şimdi… Linda, sakinleş… (kahkahalar) biz vergilerde yanlış olan bir şey var demiyoruz, ama siz vergiler yoluyla kendinizi teslim ediyorsunuz. Bunu yapmak zorunda olduğunuzu hissediyorsunuz. Bu, kendi enerji dengenizin bir kısmını teslim etmektir. Bunu yapmaktan nefret ediyorsunuz. Gönülsüzsünüz. Bazılarınız hile yapıyor – bu daha da kötü, çünkü nefret ediyorsunuz ve gönülsüzsünüz ve bir de hile yapıyorsunuz. Gerçekten enerji dengenizi teslim ediyorsunuz. Vergilerinizi ödemek zorunda değilsiniz, ve biz çok özel bir seansta bunu ele alacağız. Benden, uyarmam ve notlarımı almam isteniyor. Bu talep Saint-Germain’den geliyor (yoğun kahkahalar), Cauldre’dan değil.

İnsanlar enerji dengelerini her gün teslim ediyorlar. Neredeyse herşeye teslim ediyorlar. Gerçekten kimlere teslim ettiklerini biliyor musunuz? Danışmanlarına, spiritüel liderlerine ve kilise liderlerine. Teslim ediyorlar. Öğrencilerinizle çalışırsanız, size nasıl gelmiş, neden orada bulunuyor olurlarsa olsunlar, fark etmenizi istediğimiz ilk şey, onların kendi enerjilerini teslim ettiğidir. Başka birinin daha bunu yaptığını anımsıyor musunuz? Siz? Siz de bunun içine çok gömülmüştünüz, ve bunu yapmak zorunda olmadığınızı anlamanızı sağlamak bizim çok zamanımızı aldı. Siz bunu yapmak istemiyorsunuz, ve sonuçta enerji dengenizi teslim etmenizin kimseye bir yararı yok. Bu, beslenme dediğimiz olaylar zincirini oluşturuyor.

Bakın, enerjinizi teslim ettiğiniz zaman, enerji dengenizi bir başkasına teslim ettiğinizde, birdenbire enerji arsızı oluverirsiniz. Enerji almak isteyecek ve kendinizi de bu konuda pek iyi hissetmeyeceksiniz. Kendinizi değerli hissetmeyeceksiniz, takdir edilmiş hissetmeyeceksiniz, ya da, herşeyden önemlisi, enerjisel olarak dengesiz hissedeceksiniz. Peki ne olacak, dışarı çıkıp düşük besinli enerjisel yiyeceklerin peşine düşeceksiniz. Başka bir yerlerden enerji çalmaya kalkacaksınız.

Şimdi, spiritüel olduğunuzu ve asla böyle bir şey yapmayacağınızı sanıyorsunuz, ama sizden farketmenizi rica ediyorum. Siz bunu hep yapıyorsunuz. Sürekli başka insanlardan çalıyorsunuz. Buna çalmak demiyorsunuz, sadece doğru şeyi yapmaya çalıştığınızı… hatta – diyelim ki – birine yardım etmeye çalıştığınızı… kendinizi düzeltmeye çalıştığınızı söylüyorsunuz. Siz çalıyorsunuz.

Burada biraz Saint-Germain devreye girdi!

Böylece Şambra, öğrencileriniz size geldiği zaman, onların aynı işlemden geçtiğini anlayın, ve onlarla hemen yüzleşecek olursanız, “Enerjini veriyorsun, dengeni teslim ediyorsun” diyecek olursanız, ısrar edecek ve sizin yanıldığınızı söyleyeceklerdir. O nedenle, bunu onlara nasıl bildireceğiniz konusunda çok dikkatli dinleyin, gnost’unuz yoluyla. Küçük bir şeyle çalışmaya başlamalarını sağlayın. Bu arada, bir alıcı ya da öğrenci sık sık size, örneğin ilişki sorunlarıyla gelecektir. Bu çok az…. onların odaklarını yerleştirdikleri yer burasıdır, belki de burası en fazla sızıntının olduğu yerdir… ama bir dolu başka sorunla bağlantılıdır. Onun için, enerjilerini nasıl teslim ettiklerini anlamalarında onlara yardımcı olabilmek için ufak ufak başlayın. Görmelerini sağlamak için onlara çalışacak küçük bir örnek verin.

Örneğin, biyolojileri ile başlayın – bir şekilde enerjilerini fiziksel olarak nasıl verdikleriyle. Çok minik bir örnek kullanın. Bu minik örnek üzerinde, onu destekleyici bir çalışma sürdürün, örneğin, “Gözlerini tam olarak sahiplenebilir misin? Tam olarak sahiplenebilir misin?” deyin. Gözler gibi basit şeyler üzerine çalışın. Örneğin, güzel gözleri olduğunu söyleyin. Eh, hayatlarının geri kalanı rezalettir ama gözleri yine de güzeldir. “Gözlerini sahiplenmeyi sürdürebilir misin?”

Şimdi, bu belki kulağa biraz garip geliyor ama başlamak için harika bir yerdir. Belki güzel elleri vardır, belki güzel saçları vardır – herneyse. Çok basit bir şey bulun, hatta biyolojik bir şey, çünkü onunla bir bağ kurabilirler. Onlara söyleyin…hemen o anda ve orada, onu, sahiplenmenin bir örneği olarak kullanın – o güzel saçları sahiplenmek, güzel gözleri sahiplenmek – ya da herneyse. Gnost’unuz, ne söyleyeceğinizi bilecektir.

O çok özel ve tek örneğe odaklanarak, “vermek ya da teslim etmek”le “paylaşmak” arasındaki farkı anlamalarına yardımcı olabilirsiniz. Bakın, insanlar çoğu kez o enerjilerini öylecene teslim ediverirler. Oysa, onu paylaşabilir ve yine de sahip çıkabilirler. Kim olduğunuzun bütününü başka her türlü varlıkla paylaşabilirsiniz, ama kendinizi teslim etmeniz gerekmiyor, anlıyor musunuz. Bu çok ince bir fark olsa da, kişisel enerji dengesi açısından devasa bir farktır.

Sonra başka örneklere geçebilirsiniz. Biz burada fazla belirleyici olmak istemiyoruz, çünkü hem kendi gnost’unuzla hem de onlarınkiyle çalışmanızı istiyoruz. Ama, kendilerine yeniden nasıl sahip çıkacaklarını anlamalarına yardımcı olmak için çok basit bir biçimde çalışın. Sizin de yedi yıldır yaptığınız buydu – sahiplenmeye geri dönmek. Kurban olma modundan yaratıcı olma moduna yeniden geçmek. Kurbanlık hali ne denli uçlarda ya da katı olursa olsun, olmakta olan budur. Siz kendinizi teslim ediyorsunuzdur. Başka birini güçlendiriyorsunuzdur. Taciz edeni ya da sizden yararlananı güçlendiriyorsunuzdur.

İnsanlar, güçlerini, enerji dengelerini çok farklı yollardan teslim ederler. Biz kiliselere değindik. Onu, bilmedikleri bir Tanrı’ya… yapayımsı, insan bilincinin ve dinin imal ettiği bir yaratıya teslim ediyorlar. “Ama Tanrı, yaptığım şeyden memnun olmayabilir…” İşte o anda enerji dengelerini teslim etmiş oluyorlar, çünkü onlar Tanrı’dır. Dışarıya yansıtmaya başladılar mı, onu teslim etmiş oluyorlar.

Onu, ikibin yıl kadar önce yazılmış bir kitapta bulunan aptalca kurallara teslim ediyorlar, üstelik o kitaptan alıntı yapmayı sürdürüyorlar. Artık uygulanabilirliği bile kalmamış bir şeye enerji dengelerini teslim etmiş oluyorlar. Uygulanabilir halde değil, o eski bir öykü – üstelik sıkıcı bir öykü! (kahkahalar) Ve hâlâ onun üzerinde tartışıp duruyorlar, çünkü ona fazla enerji yüklüyorlar ve bunu yapmayı sürdürüyorlar. Dünyanın her yanında – Hıristiyan inancı, Musevi inancı, Yahudi inancı – hâlâ enerji dengelerini bu eski kitaba veriyorlar. Bu kendi içinde, ülkelerin ve insanların savaşa gitmesine neden olan başka bir enerji türü yaratıyor. Kendini sürdürüp duruyor. Onu teslim etmek, çılgın bir beslenme, enerjiden beslenme senaryosu yaratıyor.

O nedenle, öğrencinizle çalışırken, anlaşılması gereken ilk şey, onların sorunlarının temelini oluşturan, insanlar için tüm kötülüklerin kökünü ve Dünya üzerindeki karanlığın nedenini oluşturan ilk şey: insanların kendi enerji dengelerini teslim ettikleridir.

Peki bunu neden yapıyorlar? Eh, biz de bunu sık sık merak edip duruyoruz, (kahkahalar) ama biz de insan olduk, onun için de anlıyoruz. Bu komik bir oyun. İlginç bir oyun. Tüm enerji dengenizi ya da gücünüzü teslim ediyorsunuz ki, sonra gidip onu bulabilesiniz. Ve onu bulmak için aramaya çıktığınızda, yol üstünde çok, çok şeyler öğrenirsiniz – bazıları zor, bazıları çok meydan okuyucu – ama öğrenirsiniz. Gidip de bulabilmek için onu teslim edersiniz, ve sonra bulduğunuz zaman, onun zaten hep orada olduğunu görürsünüz. Aslında onu gerçekte hiç teslim etmemişsinizdir. Ama bulduğunuzda, şimdiye kadar olduğundan çok daha büyük bir anlamı olduğunu keşfedersiniz. O üç basit kelimeyi, “Sen de Tanrı’sın”ı yeni ve derin ve akılcı olmayan bir biçimde anlarsınız.

Her bir insan bu basit kavramı anlasaydı, dünyanın sorunları ertesi sabah hallolmuş olurdu. Bunun için Kuthumi’yi çok takdir ediyorum. Kendini ararken keşfettiği şeylerden biri de, kendini teslim ettiği ve kendini yeniden bulması gerektiği idi. Oysa o hep oradaydı. Onu teslim etmeye, vermeye gerek yok. Öğrencilerinizle çalışırken buna özellikle dikkat edin.

Böylece, şimdi derin bir nefes alalım. Gnost’unuzu buraya davet edin.

(duraksama)

Biz bu grupla oturmaya, onları ziyaret etmeye bayılıyoruz. Bazen sadece kısa bir öykü anlatmak geliyor içimizden (kahkahalar), sanki birlikteliğimizi haklı çıkarmak için, ama bir sonraki noktaya geçeceğiz. Bu çok derin, çok özgün bir nokta, o kadar basit ki, biraz çabalamanıza neden olacak, çünkü eski inanç sistemlerinize, insan bilincinin inanç sistemlerine bakmanızı gerektirecek. Paradigmalara bakmanız gerekecek. Bu çok basittir, ve biz bunu öncelikle kendiniz için kullanmanızı istiyoruz. Şimdilik, gidip de bunu dışarda öğretmeye kalkmayın. Bunun nasıl çalıştığının basitliğini keşfetmenizi istiyoruz.

Buna – Saint-Germain sayesinde – Bayrak Teknolojisi deniyor (çvr.notu: “Bayrak”ın anlamı için Yeni Enerji Yaz-Ortası Konferansı, Saint-Germain’in mesajına bakınız). Bizim tarafta buna “ayna” ya da “yansıma” teknolojisi de deniyor ve prensibi çok basittir. Önce sizi bir deneyimden geçireceğiz, sonra onu açıklayacağız.

Hissedin… ve biz burada “hissedin” kelimesini özellikle kullanıyoruz, bu zorlamakla ilgili değildir… bedeninizde sağlıklı bir hücreyi hissedin. Herhangi bir hücreyi – onu seçin. Onu yalnızca hissedin. Gözlemleyin. Değiştirmeye kalkmayın. Ondan kaçmayın. Yalnızca sağlıklı bir hücreyi hissedin. Onun rezonansını, yankısını hissedin.

Belki daha bir ya da iki gün önce oluştu. Canlılığını hissedin. Bizim burada sözünü ettiğimiz… biz imgelemeye çalışmanızdan söz etmiyoruz… biz hissetmekten söz ediyoruz ve bu kelimeyi özellikle kullanıyoruz. Bu zihinsel bir eylem değildir, sizden bedeninizdeki sağlıklı bir hücreyi hissetmenizi istiyoruz. O, yaşam gücü enerjisiyle dolu. O sağlıklı hücre, size hizmet etmek üzere burada. Öyle. Milyarlarca hücreden yalnızca bir tanesi, ve biyolojik ihtiyaçlarınıza hizmet için burada.

Onun özünü hissedin. O burada, bir görevi var, ne yapacağını biliyor. Kendi içinde nasıl bir ilişki ve iletişim kuracağını biliyor. Bu hücrenin nasıl iletişim kurduğunu hissedin. Bu arada, bunun için herhangi bir bilimsel geçmişe sahip olmanız gerekmiyor. Hücrenin, kendisiyle nasıl iletişim kurduğunu hissedin.

(duraksama)

Nefes alın ve bu hücrenin, organların, kanın ve bedeninizdeki dokuların içerdiği diğer hücrelerle nasıl iletişim kurduğunu hissedin. Bu sağlıklı hücre mükemmel, çok mükemmel durumda ve bu sağlıklı hücrenin içinde, bedeninizdeki tüm diğer hücrelerle ilgili tüm bilgi mevcut – her bir atom, her bir enerji dalgasıyla ilgili bilgi. Bu tek hücrenin içinde her organın, her bir saç telinin, her bir kan damlasının bilgisi mevcut. Hepsi bu tek hücrede mevcut, ve bu tek hücre her bir başka hücreyle, her bir başka organla, bedeninizin her bir başka bölümüyle etkili bir iletişim kurabilir. Şu anda hissettiğiniz bu tek hücre, sağlıklı ve mutlu ve ne yapması gerektiğini biliyor. O bir bayraktır, anlıyor musunuz. O, diğer tüm hücreler için – canlı biyolojinizin her bir bölümü için bir bayrak, bir modeldir.

Bu harika canlı enerjiye ve sağlıklı enerjiye sahip olan bu tek hücre, ona izin verecek olursanız, bedeninizdeki her bir diğer hücreyle iletişim kurabilir. Ve, “Ben sağlıklıyım. Ben canlıyım. Ben Üstada hizmet için buradayım” – ki bu Üstat sizsiniz – “ve siz de aynını gerçekleştirebilirsiniz” diyen parlak bir Bayrak Teknolojisi enerjisi yayabilir. Böylece bedeninizdeki her sağlıksız hücre, ona izin verirseniz, bunu duyabilir.

Bu tür şeyler, sizi umursamadan zaten olmaktadır, ama siz bunların tezahür etmesine izin vermiyorsunuz. Bir engel ya da duvar oluşturuyor ve onları olmaktan alıkoyuyorsunuz. Ama şimdi bunu ortadan kaldıracaksınız, tabi seçiminiz bu yöndeyse, ve o tek hücrenin, sağlık ve uyum ve yaşam gücü enerjisinin akışı hakkında şimdi her bir diğer hücreyle iletişim kurmasına izin vereceksiniz. Her bir başka hücre, DNA’nın her bir sarmalı, biyolojik varoluşunuzun her bir parçası bunu duyabilir. İzin verin. Bırakın olsun. Bırakın o tek bayrak hücre diğer hücrelerle iletişim kursun ve sağlık şarkısını, yaşam şarkısını onlara söylesin.

Bu sizin içindir Şambra, ve bu, şifadır. Karmaşık hale getirmek istemiyorsanız diğer herşeyi unutun. Bu şifadır. Bakın, biz buna yansıtıcı ya da hatta ayna şifası diyoruz, çünkü bedeninizdeki diğer hücreler bu sağlıklı hücreyi, yürekten hissettiğiniz bu hücreyi örnek alabilir, ve sağlıklı olmanın rezonansını da almaya başlayabilirler.

Kanseriniz mi var? Bu, bedeninizdeki kanseri çok kısa bir sürede temizleyebilir ve bunu doğal olarak yapar, şu anda uygulanan ve hücreleri örneklemeye değil de öldürmeye yönelik insan tekniklerini işin içine karıştırmadan yapar. Böyle bir durumda tek bir bayrak hücre, tüm bedeni şifalandırabilir.

Bu, yaşantınızdaki herşeyde işe yarar… (Tobias kendi kendine güler) Cauldre’nın, bugünkü öğüdümle ilgili bana söyleyecek birkaç sözü vardı da! Bayrak Teknolojisi, yaşantınızdaki herşeyde iş görür. Burada bir dakika duralım; yaşadığınız bir deneyimi düşünün, arabada yalnız gidiyorsunuz, ânın tadını çıkartıyorsunuz, dinginliğin ve huzurun keyfine varıyorsunuz, bir süre kendinizi buna bırakıyorsunuz, kendinizle baş başasınız. Bir an için bu enerjiyi hissedin.

(duraksama)

Belki şarkı söylüyorsunuz. Kendinizi harika hissediyorsunuz. Ha, sizi kuşatan bir dolu insanca sorunlar olabilir, ama kendinizi o kadar iyi hissediyorsunuz ki, arabada bir başınıza giderken bir an için şarkı da söylüyorsunuz… bu ânı hissedin.

(duraksama)

Bu, bilinçli bir andır. Az önce verdiğimiz biyolojik örnekten biraz farklıdır. Biz şimdi bilince geçiyoruz, farklı bir enerji türüne. Derin bir nefes alın ve bu ânı hissedin.

(duraksama)

Bazılarınız diyor ki, “Ben böyle bir an hiç yaşamadım.” Oysa yaşadınız. Onu deneyimlediniz, belki gerçek haliyle değil de daha çok bir rüya halinde. Onun için bu enerjiyi hissedin. Bu bilinçtir. Kendinizle anda mutlu ve hoşnut olmanın bilinci, Bayrak Teknolojisidir. Bu, bir Bayrak (Model) Enerjidir.

Şimdi, bu Bayrak bilinci, az önce kullandığımız örnekteki hücreyle aynı yetiye, aynı beceriye sahiptir. Kendi güvenli ve kutsal alanınızda, dünya üzerinde bir insan olmanın bu saf sevinç ve mutluluk enerjisini kullanabilirsiniz. Bilinç, hücrelerin iletişim kurmasına çok benzer bir biçimde iletişim kurar. Her… biz bunun için doğru sözcüğü bulmaya çalışıyoruz… ama her bilinç ânı, her bilinç ölçümü, kendi içinde tüm diğer bilinçlerinizin özünü içerir. Her an, her bilinç ölçümü, bilincinizin her bir bölümüyle iletişim ya da bağ kurabilir. O bir denizaltı gibi değildir. Farklı bölümler birbirinden tecrit edilmiş değildir, ama siz böyle olduğuna inanmak için kendinize izin verdiniz. Siz bilinci ayırdınız. Oysa hepsi aynıdır, hepsi iletişim içindedir.

Bu tek güzel ânı alıp da…. belki o kadar da derin bir an değil, ama bilirsiniz işte, kozmik bilince sahip olduğunuz bir an gibi, basit, güzel, insanca bir an… işte o, örnek haline gelir. O an, bilinciniz için bayrak haline gelir. Ve onun şimdi bilinciniz tüm diğer bölümlerine yayılmasına izin verebilirsiniz, ve o, diğerlerine de aynı sinyali gönderebilecektir.

Eğer mutlu olmak istiyorsanız, dingin olmak istiyorsanız, kendinizi sevmek istiyorsanız: “Ben yolum; Ben örneğim; Ben kendi içimdeki mutluluğun bayrağıyım.” O tek bilinç ânı, şimdi tüm diğer bilinçleri etkiler. Evet, “Hayat berbat, kötü bir gün geçirdim, az önce kovuldum” diyen o bilinç parçasını…. görüyor musunuz, o sizin bilinç alanınızdaydı. O mevcuttur. Onu, “kendinizi iyi hissetme, arabada şarkı söyleme bilincinden” ayırıyor ve bölüyorsunuz. Hatta artık konuşmasınlar ya da iletişim kurmasınlar diye onlar için farklı kutular ve bölümler yarattınız. Ama şimdi bu Bayrak Teknolojisini kullanabilirsiniz. Onu bilincinizin tüm diğer bölümlerine yansıtmak çok basittir – çok basit bir fiziktir.

Hiç bir şey kazandığınız oldu mu? Bir şey kazandığınız o ânı ele alın… belki piyangoda, belki kumarhanede, belki mektup yoluyla… bu bir bilinç ânıdır, benim ayrılık noktası dediğim şeydir, yani bir olayı – bir ayrılık noktasını – yaratmak üzere türlü enerjilerin aynı anda biraraya gelmesidir.

Eğer o bolluk ve sevinç ânını hissederseniz, o da bir Bayrak Teknolojisi haline gelebilir, ve yoksunluk ya da dışlanmışlık hisseden, yaşamınızdaki bolluk akışını sağlayan hattı engelleyen bilincinizin tüm diğer bölümleriyle iletişime geçebilir. O tek an, diğerlerine yayılması ve ışıması için kullanılabilir. Siz böyle anlara hep sahip oldunuz. Onu sadece kullanmadınız. Onu engellediniz. Bilincinizin geri kalanına işlemesine izin vermediniz.

Bunu hayatınızdaki herşeyle yapabilirsiniz. Şimdilik bunu başkaları için yapmayın, ya da başkalarını işin içine karıştırmayın. Biz sizden her bir gün bir bayrak örneği seçmenizi isteyeceğiz: biyolojinizdeki bir şey; bilincinizdeki bir şey; güzel bir an; sevgi hissettiğiniz bir an; başkalarıyla paylaşımda bulunduğunuz bir an. Ve şimdi yine, onu bir örnek olarak alın. Onu, kendiniz için kullandığınız bir teknoloji olarak tutun. Biz size, tek bir küçük örneğin, tek bir hücrenin tüm bedeni şifalandırdığı bu çok basit yöntemi göstereceğiz. Bilincinizin geri kalanına örnek olabilecek ve bayrak, model haline gelebilecek tek bir mutlu bilinç ânı.

İnsan boyutunda insan bedenine yerleştirilen bilinç, kendine modeller oluşturmanın yoluna sahiptir, ve siz de bu işin içine karıştınız. Tıpkı eski kayıtların kendi içlerinde titreşimi yaratan, sesi yaratan yivlere, kalıplara sahip olması gibi. İnsan biçiminin içindeki bilinç de buna benzerdir, kalıpları, modelleri izleme eğilimine sahiptir. Siz o nedenle… eğer yaşamınızda sorunlar varsa, sarsıcı bir şey meydana gelip de siz o eski kalıbı değiştirene kadar, sorunlarınızın olmasını sürdürme eğilimindesiniz.

Kalıpları, yaratmayı seçtiğiniz biçimde yeniden-yaratmak için bir bayrak örneğini, bir Bayrak Teknolojisini kullanabilirsiniz. Bunun için beyninize başvurmak zorunda değilsiniz. Çabalamanız gerekmiyor. Tüm o karmaşık yöntemlere ve sistemlere başvurmanız gerekmiyor. Diğer insanlar şu anda bunları isteyebilir ya da gereksinebilir, ama siz, Saint-Germain’in Bayrak Teknolojisi dediği şeye gelebilirsiniz.

Sağlığa ilişkin tek bir örnek; bolluğa ilişkin tek bir örnek; içinizdeki dinginliğe ilişkin tek bir örnek; kendi içinizde tek bir örnek… bunu kullanarak daha akıllı olabilirsiniz diyor Saint-Germain. ‘Akıllı’ bir âna gidin… gerçekten akıllı ya da bilge ya da ona ne demek isterseniz… olduğunuz bir âna gidin…. o ânın, o deneyimin enerjisini alın ve bayrağınız olarak belirleyin. Ve şimdi bırakın beyninizin, aklınızın tüm diğer bölümlerine ışısın ve onları aydınlatsın, ve IQ’nuzu de arttırabilirsiniz. Bir ay içinde % 17.33 ! (yoğun kahkahalar)

Gördüğümüz bu şeylerin bazısı için Saint-Germain reklam metni yazmalı!

Ama siz kendi aklınız için gerçek bir örnek oluşturabilirsiniz. Bu, diğer herşeyi değiştiren parlak bir örnektir. O hep oradaydı. Bu yeni bir araç değildir, ama ihmal edildi, unutuldu, ezildi. Kenara itildi, çünkü siz çok uzun süredir enerji dengenizi teslim ediyordunuz. Hatta, bu kadar basit, bu kadar tatlı bir şeyin olduğunu bilmek bile istemediniz. O kadar meşguldünüz ki, gerçekten iş gören şeye bakmak bile istemediniz.

Bu tıpkı perhiz yapmak gibidir. İnsanlar bir perhizden ötekine gidip geliyorlar, oysa bu gerçekten çok basittir. Gerçekten bu Bayrak Teknolojisini kullanabilirsiniz. Şimdiki gibi fazla kiloları taşımadığınız, bedeninizden hoşnut olduğunuz bir dönem vardı. İşte o dönem bir bayrak olur. Bir bilinç olur. Belli bir titreşime ve rezonansa sahiptir. Oraya gidebilir, o enerjiyi hissedebilir, ve “Ama bu yirmi yıl önceki bendi” diyerek onu kilit altına almak yerine, çıkmasına izin verebilirsiniz. Böylece o, kilo dengesi ve kilonun ve yağların bedeninizdeki dağılımı için bir örnek haline gelir. Enerjinin nasıl içeri alındığına ve sonra da dışarı salındığına bir örnek oluşturur. Bazen… kilonun çok, çok nedenleri var, ama bazen, kendi içinizde enerji dengesinden çıktığınız için olur. Onun için de bir yerlerden beslenmeniz gerekir, öyle değil mi? Eh, kendinizi yeniden dengelemek adına gerçek yiyeceklerle besleniyor, sonra da onları depoluyorsunuz.

Bayrak Teknolojisi, önümüzdeki birkaç Şaud boyunca üzerinde konuşacağımız bir şey olacak. O basittir, engindir, ondan daha önce size söz etmediğimiz için bize çok kızacaksınız! (bazı gülüşmeler) Çok meşguldünüz, (kahkahalar) enerji dengenizi teslim ediyordunuz. Ama bu artık geride kaldı. Biz şimdi çok basit bir şeyden söz edeceğiz. Bazılarınız şimdiden nereye varacağımızı biliyor, onun için diğerlerine de bildireceğim.

Siz gerçek bir Bayrak haline geldiğinizde – bedeniniz dengelendiğinde, zihniniz ve ruhunuz hep dengelendiğinde, Yeni Enerji’nin bir Öğretmeni olarak tutkulu ve mutlu ve yaşam tamamlayıcı yaşadığınızda – diğerleri için bir Bayrak haline gelirsiniz. Onlarla birlikte olduğunuzda yaydığınız enerji, onların her parçasıyla iletişime geçer ve şöyle der, “Bu mümkün. Gerçekleştirilebilir. İşte parlak bir örnek önünüzde. Sağlıklı olma örneği önünüzde. Denge ve yaratıcılık örneği önünüzde.”

Şimdi, onların bilinci ve bedeni bunu görür ve hisseder. Ve siz şimdi onların sizden çalmasına da izin vermezsiniz, çünkü bunun ne onlara, ne de size hizmet etmeyeceğini bilirsiniz. Ama şöyle diyor olursunuz, “Ben örneğim ve sen de bunu gerçekleştirebilirsin. Eğer bu bir kez benim içimde gerçekleştirildiyse, senin içinde de gerçekleştirilebilir.” Siz bir anlamda onların esin kaynağı olursunuz. Onlar önceleri bunu sizden almaya kalkacaklardır, hatta bunu sizden satın almak isteyeceklerdir. Alamazlar. Sonra da şöyle demeye başlayacaklardır, “Bu bir örnek. Enerji bu şekilde dengeleniyor.” Size bir dolu soru sormaya başlayacaklardır ve siz akılcı olmaktan kaçınacaksınız, bunu basit tutacaksınız. “Ben neysem, sen de osun. Bu senin içinde mevcuttur.”

Bayrak Teknolojisi beceriniz, tam anlamıyla başka bir insandaki kanseri iyileştirebilir – eğer izin verecek olurlarsa – çünkü onların bilinci ve içsel benlikleri sizin gerçekleştirdiğiniz şeyi görecektir ve onlar kendi içlerinde bunu yansıtmaya, buna ayna tutmaya ya da taklit etmeye başlayacaklardır.

Bedeninize hizmet etmeyen şeyleri temizlemeniz, onların içinde de meydana gelmeye başlayacaktır.

Bu Bayrak Teknolojisi engin ve basittir. Karmaşık bir sistem istediğiniz için bazılarınız onunla tartışacak ya da zor bir dönem geçirecektir. Yanlış yerdesiniz. Yanlış zamandasınız. Biz bunu basit tutacağız. Biz, sizin şifa dediğiniz en etkili şeyden konuşacağız, ama bu aslında şifa değildir. Sadece yeniden-dengelemedir, en etkili şeydir. Herhangi bir karmaşıklık içermez. Basitliktir.

Böylece, bu sizin içindi Şambra. Sizin içindi. Onu hergün kullanmaya başlayın. Kafanızda bunu bulandırmayın. Sadece örneklere başvurun. Ha, onlar bu arada size gelmeye başlayacaktır. Bunun için çalışmanız gerekmeyecektir. Sadece gnost’u kullanın ve o size örnekleri getirecektir. Kendi Bayrak Teknolojinizle çalışmaya başlayın.

Eğer isterseniz, sadece önünüzdeki ay için, yalnızca bedeninize odaklanın. Yalnızca, öz önce sözünü ettiğimiz fiziksel örneğe odaklanın ve bedeninizde gerçekleştirmeye başlayacağı farkı izleyin. Tek bir hücre… ve hepiniz bedeninizde en azından tek bir sağlıklı hücreye sahipsiniz, yoksa burada bizimle oturuyor olurdunuz! (yoğun kahkahalar) Sağlıklı bir hücreye sahipsiniz, öyleyse ona bağlanın! O, tüm diğer hücreler için bir bayrak haline gelecektir. Onunla hergün çalışın. Çabalamayın. Çalışma derken…. çalışma harika bir şey olabilir. Hergün ona bağlanın. Bırakın, o sağlıklı hücrenin özü, ışıması, şimdi tüm bedeninize işlesin.

Her hücre, içine yerleştirilmiş bir radyo istasyonuna sahiptir, hem bir alıcı, hem de bir verici, böylece bu sağlıklı tek hücre, her bir hücreyle bağlantı kurabilir ve siz bunu gerçekleştirmek için zihinsel bir çabaya girmek zorunda değilsiniz. Sadece o hücreye iletebileceğini söyleyin, ve alabileceğini de söyleyin, sonra da bırakın çalışsın. O hücrenin rezonansının tüm diğer hücreleri nasıl etkilemeye başlayacağını izleyin.

Biz her zamanki gibi, bir uyarıda bulunacağız: bazen, bedeniniz muazzam bir arınmadan geçerken, artık gereksinmediğiniz şeyleri salıverir. Bazen ödünüz patlıyor ve panikliyorsunuz ve derinizde neden döküntülerin olduğunu, bedeninizden neden bazı şeyleri attığınızı merak ediyorsunuz. Bu arınmadır.

Peki, arınma sürecine yardımcı olmak için ne yaparsınız? (bir duraksama olur, Tobias garip yüz ifadeleri takınır, taa ki izleyicilerden biri “nefes almak” diyene kadar) Nefes almak… (Tobias nefesini tutarken izleyicilerden kahkahalar yükselir) ve arınmaya yardım edecek bol miktarda su ya da sıvı tüketin.

Böylece, ev ödevinin ne olduğunu biliyorsunuz, bu keyif verici, mutlu edici bir ev ödevi olmalı. İki şey: Bayrak Teknolojisiyle çalışın – beyninize fazla başvurmayın; ve gnost’u devreye sokun.

Burada sizlerle birlikte olmak büyük bir mutluluktu. Her zamanki gibi, asla yalnız değilsiniz, özellikle de şimdi, yanıbaşınızda Karşılık-gelen-Varlığınız duruyorken.

Ve öyleyiz.

Kırmızı Meclis’in varlıklarından Tobias, Golden, Colorado’da yaşamakta olan Geoffrey Hoppe tarafından sunulmaktadır. Tobit’in mukaddes kitabında bulunan Tobias’ın öyküsü, Crimson Circle sitesinde bulunmaktadır.
www.crimsoncircle.com. Tobias materyelleri, bedelsiz olarak dünyanın her tarafında bulunan ışık işçileri ve Shaumbra’ya, Ağustos 1999 tarihinden beri sunulmaktadır. Bu tarih Tobias’ın, insanlığın yıkım potansiyelini aşıp, Yeni Enerjiye girdiğini söylediği tarihtir.
Crimson Circle, Yeni Enerjiye geçiş yapacak ilk insan (kılığındaki) meleklerden oluşan global bir ağdır. Bu kişiler, yükseliş halinin sevinç ve zorluklarını deneyimlerken, diğer insanların da yolculuğuna, paylaşım, ilgi ve yol göstererek yardımcı olmaktadır. Crimson Circle’in sitesine her ay 40.000’in üzerinde ziyaretçi, son materyelleri okumak ve kendi deneyimlerini tartışmak amacıyla girmektedir.
Crimson Circle her ay Denver, Colorado’da, Tobias’ın, Geoffrey Hoppe kanalıyla son bilgileri sunduğu yerde biraraya gelmektedir. Tobias, kendisinin ve Crimson Council’ın (Kırmızı Meclisin) diğer semavi varlıklarının, aslında insanoğlunun kanallığını yapmakta olduğunu bildirmektedir. Tobias’a göre, onlar bizim enerjilerimizi okumakta ve biz içimizde deneyimlerken, dışardan da bakabilmemiz için, kendi bilgilerimizi bize geri tercüme etmektedirler. Crimson Circle toplantıları herkese açıktır, ama LCV takdir edilir. Katılımı gerektiren hiç bir şey ve ödenmesi gereken bir aidat yoktur. Crimson Circle, dünya çapındaki Shaumbra’nın açık sevgisi ve bağışları yoluyla bolluğu kabul etmektedir.
Crimson Circle’ın en yüksek amacı, insan melekler ve öğretmenler olarak, içsel spiritüel uyanış yolunu yürümekte olan kişilere hizmet etmektir. Bu hıristiyanlıkla ilgili bir misyon değildir. Tersine, içsel ışık, merhamet ve ilgi bulabilmeleri amacıyla, insanları senin kapına getirecektir. Kılıçlar Köprüsü’ndeki yolculuğuna başlayan bu kendine has ve değerli insan sana geldiğinde, o anda ne yapman ve öğretmen gerektiğini bileceksin.
Eğer bunu okumaktaysan ve gerçek olduğunu ve bir bağın olduğunu hissediyorsan, sen gerçekten Shaumbra’sın. Sen insan (kılığında) bir öğretmen ve bir rehbersin. İçindeki tanrısallık tohumunun bu anda ve gelecek tüm zamanlar için çiçek açmasına izin ver. Hiç bir zaman yalnız değilsin, çünkü tüm dünyada bir ailen ve çevrendeki semavi boyutlarda melekler vardır.
Bu metni lütfen ticari amaç olmaksızın ve bedelsiz olarak dağıtın.
Lütfen bu bilgiyi, dipnotlar dahil bütünüyle kullanın.

Sorular ve Yanıtlar

Öğretmenlik Dizisi:
ŞAUD 2: “Bayrak Teknolojisi” – Tobias’ın katılımıyla
Kanallık, Geoffrey Hoppe

Kırmızı Çembere sunulmuştur
2 Eylül 2006
www.crimsoncircle.com – www.kirmizicember.org

Ve öyledir sevgili Öğretmenler, Şambra, bu toplantının enerjisiyle, yanıbaşımda bulunan Kuthumi ve Adamus Saint-Germain ve ben Tobias ile devam ediyoruz.

Biz bugün hiç de yeni olmayan ve aslında Yuva’yı terk ettiğimizden beri varolan, çok önemli bir kavramdan söz ettik: Enerjinin kendini kopyalaması ve taklit etmesi ve yansıtması. Buna şimdi Bayrak Teknolojisi dememizin nedeni, sizin enerjiye bir standart getirmenizdendir. Diğer herşey için bir örnek oluşturmak amacıyla bu enerji standardını seçen ve sonra da kullanan sizsiniz. Bu, yaratının başlangıcından, evrenlerin başlangıcından bu yana kullanıldı. Galaksilerin başka galaksileri nasıl yansıttığını fark edin, aynı unsurların birçoğuna sahipler. Her biri enerjilerini belki biraz farklı yollardan ayarlıyor olabilirler, ama temelde birbirlerinin örnekleri ya da yansımalarıdır. Gezegen ve güneşler – onlar da çok benzer bir durumdadır. Yaşam böyle çalışır. Yaratı, önceki örnekleri temel alarak çalışır ve sonra bunların üzerine inşa eder ve geliştirir. Bu çok doğal bir enerji akışıdır.

Şimdi biz burada Bayrak Teknolojisiyle biraz farklı bir şey yapıyoruz. Biz, kullanmak istediğiniz örneği alıp onun yeteneklerini kullanıyoruz, yani tüm diğer unsurlar, tüm diğer bölümler – bu ister sağlık, ister canlılık ya da sevgi ya da yeniden-yaratmak istediğiniz herhangi bir öz olsun – kendilerine uyarlayabilsinler diye, o örneğin özünü yayma, ışıma yeteneğini kullanıyoruz. Örneğin, diğer hücrelere aynalık etsin ve yansısın diye biyolojinizdeki sağlıklı bir hücreyi kullanıyorduk. Siz saf iletişimin kanallarını açardınız, böylece her bir hücre sağlığı ve yaşam gücü enerjisini – ya da mükemmel bir dengeyi – hissedebilir ve örnekleyebilirdi.

Ama şimdi, Şambra olarak, biz buna Yeni Enerjiyi katıyoruz. Biz artık sadece örnekleme yoluyla yeniden-yaratmıyoruz. Biz örneği bir temel ve baz olarak alıyoruz, ama çok daha hızlı ve çok daha boyutlar-arası genişleyebilmesi için o örneğin yeteneğini açıyoruz ya da genişletiyoruz, anlıyor musunuz. Bu sizi lineer yoldan tam anlamıyla ayırır ve genişleyen, açılıp yayılan bir yola sokar. Yeni yaratının temel unsuru olarak yine de bedeninizdeki, bilincinizdeki ya da herhangi bir şeyin örneğini kullanıyor olacaksınız ama, bu kez onun genişlemesine, yayılmasına ve daha da ileriye gitmesine izin verirsiniz. Artı, gnost’u kullanmanız, tüm işlemin enerjisel olarak daha etkili bir biçimde yapılmasını sağlar. Daha hızlı, daha büyük ve çok daha etkili olacaktır. Biz bu nedenle, gelecek 30 gün boyunca bu işlemi her gün kullanın diyoruz. Bu, çabalamanız gereken bir şey olmamalı, sevinç, neşe dolu olmalı. Bir disiplin olmamalı, sizin bir yaratan olarak yapmayı seçtiğiniz ve istediğiniz bir şey olmalı. Bu tek sağlıklı hücre örneğinin, bedeninizin geri kalanına nasıl derin bir etki ettiğini izleyin.

Bu işlemi yaparken kafanızı devreden çıkartın. Onu kontrol etmeye kalkmayın. Onu manipüle etmeye kalkmayın. Bu “sağlıklı örneğin” belli bir bölgeye, örneğin dizlerinize ya da omuzlarınıza ya da başka bir yere gitmesi gerektiğini söylemeye kalkmayın. Eğer bedeninizin belli bölümlerinde belirli sağlık sorunlarınız varsa, bu ışıyan bayrak enerjisinin sadece bu yere gitmesini zorlamayın ya da onu yönlendirmeyin. Onun doğal olarak akmasına izin verin. Enerjisel nedenlerden ötürü önce parmak uçlarınıza gidebilir. Başka yerlere gidebilir. Genelde ağrı ya da acının kaynağı – ya da sizin onu hissettiğiniz yer – ağrı ya da acının olduğu yer değildir. Onu sadece orada hissediyorsunuzdur. Bedeninizde enerji kanalları ve enerji yolları vardır. Yapacağınız şey, bayrak enerjisinin uygun biçimde akmasına izin vermektir. Hiçbir şeyi kontrol etmek zorunda değilsiniz. Yalnızca yaratırsınız.

Bunu da söyledikten sonra sorularınızı almaktan mutluluk duyacağız ve soruları bugün ben, Tobias’ın yanıtlayacağını da eklemek durumundayız. Saint-Germain ve Kuthumi eşlik edecekler, ama sizin güvenliğiniz açısından onları ben yanıtlayacağım. (yoğun kahkahalar)

LİNDA: Teşekkürler. Bu arada, benim sorunum vergiler değil, aşırı hız yüzünden kesilen cezalar! (kahkahalar)

TOBIAS: (kendi kendine güler) Bu tümüyle farklı bir konu. Az önce meşgul olmaktan söz ettik. (yoğun kahkahalar)

1.ŞAMBRA’NIN SORUSU (İnternetten, Linda okur): Rüya Yürüyüşü için yükselmek nasıl bir ilişkiye sahiptir?

TOBIAS: Rüya Yürüyüşü için yükselmek ilişkisi çok benzerdir ve sen çok geniş ve ucu açık bir soru soruyorsun, ve biz bunu bir yere odaklamaya çalışıyoruz. Bu yürüyüşler aynı unsurların çoğuna sahiptir ve Saint-Germain bu noktada, bu soruyu ayrı olarak Rüya Yürüyüşü Yükselmesi ya da sizin Egemenlik Semineri dediğiniz atölye çalışmasını yaptığımızda ele almayı tercih ettiğini söylüyor. Ama doğum ve ölüm ve bedende gerçekleştirilen yükselişlerin hep aynı unsurlara sahip olduğunu, sadece farklı enerji biçimleri olduğunu göreceksin.

LİNDA: Teşekkürler.

2.ŞAMBRA’NIN SORUSU (mikrofona gelen bir kadın): Üçünüze de selam olsun. Biraz Güney Amerika hakkında konuşabilir miyiz? Özellikle de her yerde işbaşında olan sosyal demokrat başkanlar hakkında, Chavez bunlardan biri, ve bunun Arjantin’i ve oralardaki güvenliği nasıl etkilediği hakkında konuşabilir miyiz? Ve sorunun ikinci bölümü: bana verilen bağışlarla tezahür ettirmeye başladığım iş – bunun daha Şambramsı ya da fazlası olması için eklemem gereken bir şey var mı… biliyorum bu aptalca bir soru ama….

TOBIAS: O zaman o da aptalca bir soru olur! (kahkahalar) Önce ilk soruyu ele alalım. Daha önce de söylediğimiz gibi, her politik lider, sadece o bölgede bulunan insanların bilincinin bir yansımasıdır. Olan bitenler için insanlar sık sık lideri suçlarlar, oysa o suçlamayı kendilerine yöneltmeleri gerekir. Böylece, dünyanın senin sözünü ettiğin bölgesinde, genel olarak, her durumda değil ama genel olarak, çok yoğun bir örtücü-katman söz konusudur. Ve bu örtücü-katman tam olarak az önce konuştuğumuz şeyle, yani enerji dengenizi ya da sizin güç diyeceğiniz şeyi teslim etmekle ilgilidir.

Bu bölge, yüzyıllar ve yüzyıllar önce özellikle güçlü ve – bizim, dünyanın kutsal ve çok muhteşem diyeceğimiz – bir yeriydi. Orada bir tür enerji tacizi meydana geldi… ve biz burada özellikle İnkalar ve Mayalardan söz ediyoruz, ve yine orada yaşayan Abosa adında bir kültür vardı, bugün adları hiç duyulmamış olan ve bilinmeyen bu kültür yok oluverdi…. ama bu farklı kültürler hep taciz edilip kötüye kullanıldı ve, okullarımızdan birinde bundan söz ettiğimiz gibi, bu virüs işlemeye yatkındır… bu enerjiyi kötüye kullanma virüsü girer ve her bölüme işler, ve bu virüs en kutsal kısımlara kadar işledi, o kadar ki, bir zamanlar çok kutsal olan imparatorluklar enerjisel olarak çok dengesiz hale geldiler.

Bu, bir noktada bir kapının açılmasına ve başka bir enerjinin gelmesine neden oldu, ve bu enerji yeni kuralları ve yaptırımları ve ritüelleri ve güç beslenmeleriyle birlikte geldi. Siz onu Katolik Kilisesi olarak da tanıyorsunuz (bazı gülüşmeler). Ama dediğimiz gibi, enerji, kendi enerji türünü edinmeye yatkındır. Bir virüs bir bölgeye sadece akar ve ardından bir sonraki benzer yere geçer.

Böylece bu enerji virüsü, dünyanın bu bölgesinde çok verimli oldu ve orada yaşayan insanların çoğu, sürekli güçlerini teslim etmeye alışıklar. Onu bazı kültürlere teslim etmedikleri zaman da, bir kiliseye teslim ediyorlar ve şimdi de liderlere, ki bu liderlerin kendileri sadece güçten besleniyorlar ve insanlar için çalıştıklarını iddia etseler de, görünen kanıtlar onların aslında yalnızca kendileri için ve küçük bir insan grubu için çalıştığını söylüyor.

Ne yazıkki, burada bir değişiklik görmüyoruz. Bu o kültürün içine öylesine işlemiş ki, ve eğer fark ettiysen, biz o bölgeye hiç gitmedik. Cauldre ve Linda’yı o bölgeye gitmeleri için hiç cesaretlendirmedik, çünkü bu onlar için aslında daha zararlı ve potansiyel olarak tehlikelidir, hatta benim anayurdum İsrail’e gitmekten bile çok. Şimdi, orada açık/gerçek bir savaş sürüyor, ama başka insanlara daha açık bir saygının artma eğilimi de var, ve aynı türden enerji beslenmesinin olmama eğilimi var. Güney Amerika ülkelerindeki yoksulluk ve başını almış giden enerji virüsü, oraya gidecek çok güçlü, spiritüel bazlı bir insana çok zorlu zamanlar yaşatabilir. Onlar, kaçırılmaktan tutun da, şiddete maruz kalma, soygun ve bu gibi şeylere daha yatkın olacaklardır. Kanallık yapan birinin bu bölgelerden birine gittiğini pek sık görmezsiniz. Enerjilerini incelikle gizlemeleri gerekir, ve açıkçası, Şambra’nın gitmesini tercih ettiğimiz başka yerler var.

Böylece, bu ne kadar üzücü olursa olsun, yine de yapılabilecek şeyler var. Örneğin senin orada bir (iletişim) ağın var ve sen şimdiden bir anlamda, gelişmiş bir spiritüel varlık gördüklerinde ondan öyle ya da böyle beslenmeye çalışacak kişilere karşı kendini görünmez kılma yeteneğini geliştirmiş durumdasın. O bölgede senin gibi olan bir dolu insan var, ama siz birbirinizi bulamadınız ya da birleşemediniz. Bunu yapmaya başladığınızda, o bölgede yeni bir enerji ritmi ya da kalıbı yaratmaya başlayacaksınız ve bu, bilincini değiştirmeye hazır olanlar için bilincin değişmesine yol açacaktır.

Bu… biz burada bir kehanette bulunacağız… dünyanın bu bölgesi, hızlı alevlenen yeni bir sıcak bölge olacak. Sizin deyiminizle – terör eylemlerinin yatağıdır. Çoğu kez teröristler hiç bir… onların politik bir gündemi ve spiritüel bir gündemi yoktur. Onlar bu tür amaçların arkasına saklanırlar. Onlar sadece beslenme gündemine sahiptir. Ve bu çarpık enerji virüsünden çok etkilenmiş haldeler ve büyük sayılarda orada ortaya çıkmaya başlayacaklardır, çünkü o bölge bunu desteklemektedir.

Yani önünde yapılacak ilginç bir iş var ve bu da bizi, yaptığın işle ilgili soruya getiriyor. Burada başka bir kehanette daha bulunacağım, ve benim bunu yaptığım pek vaki değildir, ama burada enerjileri çok açık bir biçimde görebiliyorum. Şu anda yaptığın iş, büyük bir dönemece girecek. Çok genişleyecek, ama – başlarda – pek de mutlu olacağın bir hal olmayabilir. Oluşturduğun şeydeki bilgeliği görecek hale geleceksin, ama bu biraz dehşete düşmene neden olacak, ve bu senin doğrudan Bayrak Teknolojisi ile çalışmaya başlamanın bir sonucu olacak.

Sen buna girdikçe, ve sen daha önce sözünü ettiğim şeylerle ilgili şimdiden derin bir sezgiye sahipsin, bu senin kendi içindeki bağlantılarını tam anlamıyla değiştirecek ve bu bağlantı biyolojini ve zihnini derinden etkileyecektir. Ve bugünden bir yıl sonra, bunların hepsine gülüyor olacaksın. Ama bugünden altı ay sonra, beni kovalamaya hazır olacaksın! (kahkahalar)

Böylece… sen bunu soracak kadar cesur ve gözüpek davrandın ve ben de seninle bu çok basit gerçeği paylaşmak istedim.

2.ŞAMBRA: Teşekkür ederim.

TOBIAS: Ben teşekkür ederim.

3.ŞAMBRA’NIN SORUSU (mikrofona gelen Linda): Çok sevgili bir Şambra öğretmeninden gelen bir sorum var. O, seksüel enerjiler seminerini aldı ve o virüs çalışmaya başladı ve geçenlerde kocasında çok ciddi bir kolon rahatsızlığı ortaya çıktı, emin değiller ama kanser olma olasılığı varmış. Onun seksüel enerjilerle gerçekleştirdiği çalışmanın, ve o virüsle çalışmasının, bir şekilde bununla bağlantılı olabileceğine ilişkin kaygıları var.

TOBIAS: Felsefi olarak, belki, ama gerçek anlamda ya da yalın anlamda, hayır. Bu girift bir soru. Basit olan yanıt, Kuthumi sayesinde, bazen her enerjinin, başka enerji değişimlerini tetiklemesidir, özellikle de bir çift – uzun zamandır birlikte olan ve birbirleriyle çok bağlantılı olan iki kişi – söz konusu olduğunda.

Aslında buradaki soru şu, “Olan biten için kendimi suçlamam gerekir mi?” ve yanıt, “Kesinlikle hayır”dır. Herşeyin uygun olduğunu anla, ve sevgili varlık – bildiğin gibi – bir öğretmen olduğunu da anla, ama sen farklı bir öğretmensin ve farklı bir şifacısın. Az önce sözünü ettiğimiz Bayrak Teknolojisiyle yapılacak çalışma eşini derinden etkileyecektir.

Eşin, o durum – nasıl desek – potansiyel bir öneme, bir zorluğa sahipmiş gibi görünüyor, ama bu görünüşün altında, gerçekten ciddi hale gelme momentumunu barındırmıyor, tabi katılımcı bunu seçmediği sürece. Ama burada, bugün ve her gün Bayrak Teknolojisiyle çalışmak için mükemmel bir fırsat var. Onu basit tut, onu bedendeki sağlığın ışıyan ve bedenin her bölümünün yeniden-dengelenmesine yardımcı olabilecek bir örnek olarak kullan. Bunların hiç biri tesadüfi değildir – yani bunların zamanlaması – ne senin seksüel enerji okuluyla çalışman, ne de kocanın potansiyel enerji dengesizliğinin ortaya çıkması, ayrıca bunu Bayrak Teknolojisiyle çalışman için kendine bir armağan olarak verebilirsin.

Benim kişisel olarak eklemek istediğim bir uyarı var ve bunun altını çizeceğim ve hatta kalın, koyu harflerle vurgulayacağım: bu aşamada doktorların söylediğine ihtiyatlı (sakıngan) yaklaşın. Sizi yanlış yönlendirecekleri için değil, herhangi bir fesatlık söz konusu değil, ama onlar belli bir şekilde tepki vermek üzere eğitilmişlerdir. Onlar, çoğunlukla, Yeni Enerjiyi anlamıyorlar, enerjisel şifanın ne olduğuna ilişkin hiç bir fikirleri yok ve eşinle, en iyi olduğunu hissettikleri biçimde ilgileniyorlar, ama durumu da pek anlamıyorlar. Onların tepkileri ve reaksiyonları tam anlamıyla farklı bir bayrak enerjisini devreye sokuyor, ve bu enerji korku ve hastalıkla ilgili ve şimdi odak bunlara yerleştirilmiş halde. Ve eğer bu olacak olursa, ve siz bunun bedendeki her bir hücreye iletilmesine izin verirseniz, işte o zaman bir sorununuz olacak demektir.

Yani, doktorların söylediklerine karşı dikkatli ve dengeli ol ve bu güzel, basit Bayrak Teknolojisiyle bugün çalışmaya başla. Tek bir sağlıklı hücre, tüm diğer hücrelere yayılacak, ışıyacaktır. Bu hücre, tüm diğer hücrelerle, uygun olmayanı temizlemeleri için iletişim kuracaktır. Teşekkür ederiz.

LİNDA: Teşekkür ederim.

4.ŞAMBRA’NIN SORUSU (mikrofona gelen bir kadın): Gerçekten tek dünya hükümeti için çalışan kimseler var mı, ve eğer varsa, bu Yeni Enerjiyle nasıl bağdaşıyor?

TOBIAS: Bu, bizim türlü yanıtları ortaya koymamızı sağlıyor. Dünya için tek bir hükümetin en iyisi olduğunu hisseden kişiler var. Onlar, bunun barışı sağlayacağını hissediyorlar, onlar bunun birliği getireceğini hissediyorlar ve bunu da aydınlanmış bir bilinçle yapıyorlar. Başkaları da var ki, aynı gündem üzerinde ama farklı bir bakış açısıyla çalışıyorlar, bir dolu hükümet yerine, dünyayı tek bir hükümetle kontrol etmenin daha kolay olacağını düşünüyorlar. Bunların hiç biri haklı olmadığı gibi, ille de haksız değildir. Onlar bu gündemler üzerinde çalışıyorlar ama, gördüğümüz enerjilerden sana şunu söyleyebiliriz, bu şu an için bir gerçeklik değildir ve uzun bir süre için de herhangi bir zamanda gerçekleşeceğini görmüyoruz.

Şu anda dünyanın enerjisi bireysel bir enerjiye, kaynağın enerjisine geri dönüyor. Sen de Tanrısın. Atlantis döneminde tekil bir hükümeti denediğimizde ve senin şimdi tek dünya hükümeti dediğin şeyi denediğimizde, işe yaramadı, çünkü temelde her bir bireyin egemenliğini, eşsizliğini ve kutsallığını elinden aldı. O zamanlar Atlantis’te bunların hepsini birbiriyle kaynaştırmaya çalıştık ve belki yanıtı bu şekilde bulabileceğimizi düşündük, ve, keşfedildiği gibi, yanıt zaten içimizde. O, her bir bireyin içinde. Onun için, şanlı şerefli uyumlu büyük bir tek-dünya potasında birleşmek, işe yaradığını gördüğümüz bir şey değil. Gelecek nesiller boyunca olacağını gördüğümüz şey, bireylerin kendi egemenliğini, kendi mutlakiyetlerini fark edecekleridir. Teşekkür ederiz.

4.ŞAMBRA: Teşekkür ederim.

5.ŞAMBRA’NIN SORUSU (mikrofona gelen bir adam): Üçünüze de iyi akşamlar – Üstat Saint-Germain, Tobias ve kardeşim Kuthumi. Üçünüze de sevgimi yolluyorum. Benim sorum şu: bugün burada öğrendiğim şey, bedenin dengesi, bana iki ya da üç haftadır veriliyor, ama ben başka yöntemlerle de çalışıyorum, Şambala vs gibi. Bunların hepsini biraraya getirerek nasıl çalışabileceğimizden söz edebilir misiniz?

TOBIAS: Hayır çalışamazsın.

5.ŞAMBRA: Çalışamaz mıyım?

TOBIAS: Hayır. Ve bu bazı Şambralar için zor olacaktır – size göre olmayacaktır – ama hepiniz farklı yöntemler öğrendiniz ve bunları incelerken temelde öğrendiğiniz şey, enerjinin gerçek olduğu idi. Enerjinin bir hareketi ve akışı vardır, yaşam gücü enerjisi içerir ve bir yaratan olarak, kullandığınız malzemeler bunlardır: türlü enerji biçimleri. Yani onun gerçek olduğunu anlamanız için bu farklı yöntemleri öğrenmeniz gerekti.

Biz şimdi hep birlikte, bunu basitleştirdiğimiz bir yere geldik. Biz ona bir Kuthumi uyguluyoruz! Diğer tüm tuzakları temizliyoruz, özellikle de zihinsel tuzakları. Ve diğer tuzaklar da, aslında burada, Dünya üzerinde geçerli olmayan tuzaklardır. Boyutlar-arası enerjilerle çalışan bir dolu yöntem var. Eee peki? Onlar Dünyada iş görmüyorsa… oralara gidip yaratıp duruyorsunuz ama siz şu anda tezahür ettirmek için, öğretmek ve yaratmak için Dünyada bulunuyorsunuz.

Onun için biz bunu basitleştireceğiz. Bu çok basit Bayrak Teknolojisini kullanacağız. Bayrak Teknolojisinin, beyninize, zihninize başvurmanıza izin vermediğini göreceksiniz. Diyebilirim ki… ve Saint-Germain bu noktada bir rakkam veriyor (Tobias kendi kendine güler, izleyiciden kahkahalar)…. yöntemlerin %90.007si sizi beyninizin tuzağına düşürür. Sonuçta etkisizdirler. Ve bu, Bayrak Teknolojisinin akılcı olmaması için, onu basit ve kalbinizde tuttuğunuzdan emin olmak için meleksel varlıkların Şambra ile üzerinde çalıştığı şeylerden biridir.

Eğer başka yöntemlerle çalışmaya ve bunları birbiriyle karıştırmaya başlarsan, enerjinin gerçek olduğunu ve bir harekete sahip olduğunu bilmekten başka, bunların çok karışmasına ve çok akılcı olmaya yatkın olursun. O nedenle bunları şimdilik bir kenara koy. Onları atman gerekmez, bir süreliğine dolaba koy ve bu basit, basit teknolojinin nasıl iş gördüğünü izle. Bu konuda uzun uzadıya bir sınıf vermek ve seminer yapmak zorunda olmadığımızı fark ediyorsun. Biz sizden bir ücret bile talep etmiyoruz. (bazı gülüşmeler) Bu çok basittir. Sen bu konuda – burada bulunan ve ilgilenen herkes – kendi içinde bir üstat olacaksın. Bunun bu kadar basit olduğu gerçeği, öğrencilerini ve hatta tıp ve bilimsel çevreleri şaşırtacak ve kafalarını karıştıracaktır. Teşekkür ederiz.

5.ŞAMBRA: Teşekkür ederim.

6.ŞAMBRA’NIN SORUSU (Linda mikrofona gelir): Bu arada, emaille gelen ve El Kaide ve İran hakkında farklı şeyleri kapsayan bir dolu soru var, bununla ilgili bazı yorumlarda bulunur muydun?

TOBIAS: Gerçekten de, biz dünyanın şu anki durumuyla ilgili genel bir yorumda bulunacağız. Size daha önce de söyledik, şeyler hızlandıkça – ve özellikle de kuantum sıçrayışına yaklaştığımız bu zamanlarda – savaşan bu güçler daha da çok savaşacaktır. Temelde, şeylerin yavaşlamasını isteyen birçok gücün olduğunu söylenebilir.

Bu bir anlamda, Ateş Duvarının tekrarlanması gibi bir şey. Onun sizi nasıl içine çektiğini ve sizin de onu durdurmaya çalıştığınızı anımsayın. Siz arkanızı dönüp yuvaya geri dönmeye çalıştınız ve o sizi içine çekip durdu. O bir değişim zamanıydı. Ve siz şimdi Dünya üzerinde inanılmaz bir değişim zamanının içindesiniz ve değişimi görmek istemeyen gruplar ve bireyler var. Ondan korkuyorlar. Bu, Ateş Duvarı gibi anıları tetikliyor. Atlantis’in düşüşü gibi anıları tetikliyor.

Bu arada bu grupların hepsinin çok kökten, dinsel bir yüzü olduğunu göreceksiniz. Onlar bunu, “Tanrı kızacak, Tanrı çıldıracak” demenin bir yolu olarak kullanıyorlar. Onlar kâfirler, dinsizler ve spiritüelliği olmayanlar hakkında bağırıp çağırıyorlar, ama derin bir korku içinde olanlar kendileridir. Olmakta olan değişimden korkuyorlar, ve ilginç olan şey, birbirleriyle savaşmaya yatkınlar. Büyük çapta karışıklık yaratmaya bayılıyorlar ve bunu yapmayı sürdürecekler. Bu aslında gelecek yıl daha da artacak.

2007’deki Kuantum Sıçrayışından sonra… biz burada herhangi bir kehaneti kesinmiş gibi göstermek istemiyoruz (Linda “devam et” der)….bu… Saint-Germain istiyor ve ben istemiyorum! (kahkahalar) Geri gelmek zorunda olan benim, o değil! (yoğun kahkahalar, Tobias da güler) Birbirimizle küçük bir spiritüel “high five” yapıyoruz! (çvr. ABD’den, özellikle de zencilerden yayılan, başardık anlamında karşılıklı elleri şaklatmak) (yoğun kahkahalar ve Tobias da gülmeyi sürdürür)

Kuantum Sıçrayışından sonra, bu grupların birbirleriyle başa çıkma biçimi değişmek zorunda kalacaktır. Savaşmanın ve savaşın ve katletmelerin eski biçimi değişmek zorunda kalacak, çünkü bu suçlamalar, terör estirenlerin yüzünde patlayacaktır. Ve biz sadece bir teröristin diğerine yaptığından söz etmiyoruz, bu komple bir hükümet de olabilir. Bir başkan olabilir. Bu, başka gruplara acı ve katletme ve ıstırap veren herhangi biri olabilir. Onlar da bize göre teröristtir. Büyük ülkelerin liderleri olabilirler, ama bize göre yine de teröristtirler. Teşekkür ederiz. (alkışlar)

LİNDA: İkinci son soru.

TOBIAS: Birkaç tane daha alalım.

LİNDA: Üç.

TOBIAS: Dört, hepsi bu. (yoğun kahkahalar)

7.ŞAMBRA’NIN SORUSU (mikrofona gelen bir kadın): Selam Tobias, Adamus ve Kuthumi. Ben, bazı garip haller diye niteleyebileceğim şeyler yaşıyorum. Oturmuş televizyon izliyorum ya da kitap okuyorum, sonra birden sanki kendi dışıma çıkıveriyorum ve ne gözlerimi kapadığımı anımsıyorum ne de benzer bir şey yaptığımı, ve sonra uyanıyorum ve televizyon hâlâ açık oluyor ve 30 dakika falan geçmiş oluyor. Bana nereye gittiğimi ya da senin sözünü ettiğin türden bir bilinç değişimi mi deneyimlediğimi söyleyebilir misin?

TOBIAS: Gerçekten, ve biz şimdi sen konuşurken kayıtlara bakıyoruz ve senin özellikle “garip ve alışılmadık zihin hallerini deneyimlemek” istediğini görüyoruz. Ve işte talebin karşılanıyor! (Tobias ve izleyiciler güler)

Olan şudur, sen bilincinin genişlemesine izin veriyorsun ve bunu da yumuşak ve yavaş bir biçimde gerçekleştiriyorsun, çünkü tümünü aynı anda yapacak olsan, biyolojin tam anlamıyla yanıp kül olurdu. Sen kendine bu deneyimleri azar azar veriyorsun. Diyorsun ki, “Peki bu deneyimler sırasında nereye gidiyorum?” Özellikle gittiğin bir yer yok. Başka alemlere gitmiyorsun. Sadece enerjinin, tipik 3B boyutlarından başka alemlere genişlemesine izin veriyorsun.

Şimdi, bunu yaptığın zaman…. bildiğin gibi… bir anlamda bilincini kaybedersin – ille de fiziksel olarak kendinden geçmen gerekmez… ama 3B odağına sıkıca tutunmayı bırakıyorsun ya da bilincini kaybediyorsun. Ve bu da çok garip hissetmene neden oluyor çünkü genişlemeye başladığında zihin devrede olmaz – ki sen de bunu gördün. Kendini açıyorsun ve biyolojin de buradaki odağına artık o kadar sıkı tutunmaz oluyor ve sen kendini sallantıda hissediyorsun. Sanki biraz yönünü kaybetmiş gibi hissediyorsun, ama sonra enerjilerini daha odaklı bir halde toparlıyorsun.

Bunu her gerçekleştirdiğinde, tam anlamıyla biraz daha genişliyor ve daha az yoğun olarak geri geliyorsun. Sen kendine yumuşak bir biçimde neredeyse “bir nefes alma, nefes verme”ye benzeyen deneyim yaşatıyorsun. Her seferinde enerjini açıyor ya da geliştiriyorsun, ama sonra geri geldiğinde o kadar gergin ya da odaklı olmuyorsun. Bu, zihninin de içine girdiğin o bilinç genişlemesini tam anlamıyla yakalamasına izin veriyor ve bu aslında, bunu gerçekleştirmenin çok sağlıklı bir yolu. Onun için, derin bir nefes al, kendini aç ve genişlemene izin ver.

7.ŞAMBRA: Teşekkür ederim.

TOBIAS: Biz teşekkür ederiz.

8.ŞAMBRA’NIN SORUSU (mikrofona gelen bir adam): Merhaba Tobias, Kuthumi, Saint-Germain. Üçünüze de saygılarımı sunuyorum.

TOBIAS: ….karşılıklı.

8.ŞAMBRA: Teşekkür ederim. Eğer uygunsa, bu soruyu Saint-Germain’in yanıtlamasını istiyorum, sadece eğlenceli olsun diye! (kahkahalar) Yakın gelecekte işimi bırakabilecek miyim diye merak ediyorum ve…

ADAMUS SAINT-GERMAIN: Hayır. (kahkahalar)

LİNDA: İşte bu Saint-Germain’di! (yoğun kahkahalar ve alkışlar)

8.ŞAMBRA: Eh, ben ettim, ben buldum. Biraz açabilir misin?

TOBIAS: Ben Tobias, açayım. (yoğun kahkahalar, Tobias da güler) Saint-Germain’in biraz farklı bir terminoloji ile söyleyeceği şey şu olurdu, “Eğer soruyu sormak gereği duyuyorsan, o zaman işini bırakmayacaksın demektir… sen kendini daha soruyu sorarken sınırlıyorsun.” Ve sen enerjini değiştirip değiştiremeyeceğini soruyorsun ve bunu sormakla, daha en başından enerjinin özgür akışını engellemiş oluyorsun. O nedenle, Saint-Germain’in “Hayır” yanıtı, çok uygundu.

Ancak şunu anlamalısın… yaratmak istediğin nedir? Kendin için ne yapmayı seçiyorsun? “Bunu yapabilir misin” diye bize sorman bile gerekmez – evet, herşeyi yapabilirsin. Kendini nasıl sınırlayacağını sormak yerine, senin şöyle sormanı tercih ederdim, “Ne kadar uzağa gidebilirim, nereye kadar gidebilirim”.

8.ŞAMBRA: Bu çok mantıklı ve aslında benim düşündüğüm de buydu, ama sanıyorum…

TOBIAS: İkinci sorunun da bu zaten: düşünmek. (yoğun kahkahalar)

8.ŞAMBRA: Ha doğru…

TOBIAS: Bunu ikimiz birden söyledik! (kahkahalar)

8.ŞAMBRA: Teşekkür ederim!

9.ŞAMBRA’NIN SORUSU (mikrofona gelen bir kadın): Beşinize de, burada bulunan iki kişi de dahil, teşekkürlerimi ve yürekten sevgilerimi sunuyorum. Benim sorum ilk soruyla bağlantılı, yani Güney Amerika/Orta Amerika ülkeleriyle ilgili. Bunların hepsi, gerek legal gerekse illegal olarak Meksika’dan ve diğer ülkelerden bize gelen mülteci akınıyla nasıl bağlantılı?

TOBIAS: Mükemmel bir soru – hem mükemmel, hem de çok sezgisel, çok açık ortaya kondu. Biz şunu görüyoruz, dünya, ülkelerin enerjisine odaklandıkça, özellikle de şu anda Afrika’nın enerjilerine… Afrika’daki ekonomiyi, sağlığı, bilinci, herşeyi iyileştirecek muazzam bir enerji odağı olacak. Orası, fazla uzun bir süredir baskılanmıştı ve şu anda orada bazı çok parlak enerjiler diyeceğimiz enerjiler iş başındadır.

Ama Güney Amerika bölgeleri, bir sonraki güçten-düşen ve enerji-çalan alanlar haline gelecek. Biz, Afrika’da meydana gelecek değişimin, Güney Amerika’ya yeni ve ağır enerjisel bir yük bindireceğini görüyoruz.

Ve ben bu noktada, az önce Cauldre ve Linda’nın bu aralar oraya gitmelerini istemediğim konusunda söylediklerime bir şey ekleyeceğim: onlar oraya gidecekler, ama şu anda yapılması gereken başka şeyler var. Biz bundan özellikle kaçınmaya çalışmıyoruz, ama oradaki durumu izliyoruz.

Ama şu ara size gelen mülteci akını, fırtınanın yaklaştığını gören büyük sayıdaki insanlardır. Onlar, bu ülkeler için gelmekte olan enerji değişimini anlıyorlar – ve bu enerji iyiye doğru değişmiyor – ve onlar orası için büyük savaşların potansiyelini görüyorlar, dini temel alan savaşlar değil, cafcaflı konuşmaları temel alan savaşlar ve enerji-beslenmesini temel alan savaşlar. Böylece mülteciler, yani senin sözünü ettiğin kişiler, birşeylerin olduğunu sezinliyorlar. Bunu beyinlerinde anlamıyor olabilirler ama karanlık bir çağın bu toprakları kaplayacağını sezinliyorlar. Onun için de şu anda orayı terk etmeye çalışıyorlar ve sen o yüzden bu mülteci akınını görüyorsun, ve eğer bu Amerika’ya olmazsa, Kanada’ya olacak. Kanada olmazsa, Avustralya’ya ya da türlü farklı ülkelere, çünkü onlar olanı biteni sezinliyorlar.

Bu da birçok ülkeyi ilginç bir ikilem içinde bırakıyor. Sınırları ne kadar açarsınız ve enerjinin içeri ya da dışarı akmasına ne kadar açıklıkla izin verirsiniz? Ve bizim buna belirli bir yanıtımız yok. Bunu insanların yanıtlaması gerekecek.

9.ŞAMBRA: Teşekkür ederim.

LİNDA: Kendi belirlemene göre, bu son soru.

10.ŞAMBRA’NIN SORUSU (mikrofona gelen bir kadın): Benim sorumu aldığın için teşekkür ederim. Selamlar. Benim birkaç sorum var, (kahkahalar) gerçekten uzun değiller! İlk sorum şu: Bana çok sıcak basıyor, ama duyumsadığım o ki, bunlar sadece sıcak-basması değil. Çok tutarlılar. Bununla ilgili kaygılanmalı mıyım?

TOBIAS: Senin durumunda, hayır. Saptaman çok doğru, olagelen bir dolu şey var, ama genelde sadece bedeninde ve bilincinde meydana gelen değişimler sürüyor ve bu, tıbbi bir müdahaleye gerek duymayan bir şey. Bu enerjisel bir değişim.

10.ŞAMBRA: Tamam, harika.

TOBIAS: Nefes almak iyidir. İçinden geçtiğin bazı şeyleri yumuşatmaya yarar. Ve biraz daha fazla çukulata ye. (kahkahalar)

10.ŞAMBRA: Hemen! Diğer sorum şu: bu sabah uyanırken bir Şambra rüyası gördüm ve onunla ilgili bana açıklık kazandırabilir misin diye merak ediyordum. Aslında Linda bize bazı bilgileri açıklıyordu ve senin bana bu rüyayı biraz açman harika olurdu.

TOBIAS: Gerçekten de. Biz Şambra olarak düzenli olarak buluşuyoruz, sadece şimdiki gibi bedensel biçimlerimiz içinde değil, ama biz öbür tarafta düzenli olarak buluşuyoruz. Şambra Üniversitesi bu tarafta yaratıldı. Sonunda kendini Dünya üzerinde tezahür ettiriyor, önce bir yerde, sonra bir başka yerde, ve sonra bir başka yerde. Ama rüya halleri sırasında biz bu Şambra Üniversitesine geri gelme eğilimindeyiz. Biz, enerjisel olarak bize, bir grup olarak dünyanın her yanındaki, tüm evrenlerdeki Şambraya neler olduğunu konuşmak eğilimindeyiz. Onun için, başka başka Şambraların içinde olduğu rüyalar görmek çok yaygın bir durumdur. Böylece, insan toplantısından bir gece önce, başka alemlerdeki toplantının bir parçası olman tesadüf ya da yanlışlık değildir.

Ve dediğimiz gibi, rüyaların – senin için, tüm Şambra için – bu noktada değişmeye başlayacaktır. Giderek daha az kişisel, daha az seninle ilgili olacaklardır ve daha az – nasıl desek – birçoğunuz “korku” rüyaları görüyorsunuz ya da “kovalandığınızı” ya da “kaybolduğunuzu”. Bunlar, “eğitim verdiğiniz” rüyalara dönüşecektir, ve ayrıca verdiğiniz eğitimler arasında Şambra Üniversitesinin öğretim üyeleri salonuna gitmenizi içerecektir! (kahkahalar)

10.ŞAMBRA: Peki, sana şunu sorabilir miyim: o gerçekten belli bir şey bildiriyordu (rüyasındaki Linda). Bunu bana açıklayabilir miydin?

TOBIAS: Bu fazlasıyla özel bir şey. Seninle sonradan konuşmaktan mutluluk duyarız, ama bunun çok özel bir yanıtı var ve bunu grubun önündeyken vermemizi istediğini sanmıyoruz.

10.ŞAMBRA: Teşekkür ederim.

TOBIAS: Gerçekten.

LİNDA: Benim son bir küçük sorum var. Fark ettiğim bir şey var… Hayır, anladım! (yoğun kahkahalar) Soruyorum çünkü çok özel olduğunu düşündüğüm bir şey fark ettim, ama bugün, gözlerinde o küçük kasılmalar olan, gözlerinin seğirdiğini görebildiğin bir dolu insan fark ettim, ve peki, sadece ben değilmişim dedim. Bu neyle ilgili?

TOBIAS: Meşguliyet.

LİNDA: Hadi ama lütfen…

TOBIAS: Fazla meşguliyet! Olan şudur, meşgaleleriniz içinde, enerjilerin bazısını çarpıtıyorsunuz. Bu bir seğirme ya da stres olarak ortaya çıkıyor ve şu anda birçok Şambra’ya oluyor. Onun temelde söylediği, gnost’u devreye sokmak – gnost’u nefesle içine almaya, gnost’u kullanmaya başlamak – zamanı olduğudur – ve seğirme yok olacaktır.

LİNDA: Süper. (kahkahalar)

TOBIAS: Ve böylece Şambra, bu Kuthumi lal Singh, Adamus Saint-Germain ve ben Tobias için harika bir toplantı oldu, çok mutlu olduk. Semavi otoyollarda görüşmek üzere.

Ve öyledir.

Kırmızı Meclis’in varlıklarından Tobias, Golden, Colorado’da yaşamakta olan Geoffrey Hoppe tarafından sunulmaktadır. Tobit’in mukaddes kitabında bulunan Tobias’ın öyküsü, Crimson Circle sitesinde bulunmaktadır.
www.crimsoncircle.com. Tobias materyelleri, bedelsiz olarak dünyanın her tarafında bulunan ışık işçileri ve Shaumbra’ya, Ağustos 1999 tarihinden beri sunulmaktadır. Bu tarih Tobias’ın, insanlığın yıkım potansiyelini aşıp, Yeni Enerjiye girdiğini söylediği tarihtir.
Crimson Circle, Yeni Enerjiye geçiş yapacak ilk insan (kılığındaki) meleklerden oluşan global bir ağdır. Bu kişiler, yükseliş halinin sevinç ve zorluklarını deneyimlerken, diğer insanların da yolculuğuna, paylaşım, ilgi ve yol göstererek yardımcı olmaktadır. Crimson Circle’in sitesine her ay 40.000’in üzerinde ziyaretçi, son materyelleri okumak ve kendi deneyimlerini tartışmak amacıyla girmektedir.
Crimson Circle her ay Denver, Colorado’da, Tobias’ın, Geoffrey Hoppe kanalıyla son bilgileri sunduğu yerde biraraya gelmektedir. Tobias, kendisinin ve Crimson Council’ın (Kırmızı Meclisin) diğer semavi varlıklarının, aslında insanoğlunun kanallığını yapmakta olduğunu bildirmektedir. Tobias’a göre, onlar bizim enerjilerimizi okumakta ve biz içimizde deneyimlerken, dışardan da bakabilmemiz için, kendi bilgilerimizi bize geri tercüme etmektedirler. Crimson Circle toplantıları herkese açıktır, ama LCV takdir edilir. Katılımı gerektiren hiç bir şey ve ödenmesi gereken bir aidat yoktur. Crimson Circle, dünya çapındaki Shaumbra’nın açık sevgisi ve bağışları yoluyla bolluğu kabul etmektedir.
Crimson Circle’ın en yüksek amacı, insan melekler ve öğretmenler olarak, içsel spiritüel uyanış yolunu yürümekte olan kişilere hizmet etmektir. Bu hıristiyanlıkla ilgili bir misyon değildir. Tersine, içsel ışık, merhamet ve ilgi bulabilmeleri amacıyla, insanları senin kapına getirecektir. Kılıçlar Köprüsü’ndeki yolculuğuna başlayan bu kendine has ve değerli insan sana geldiğinde, o anda ne yapman ve öğretmen gerektiğini bileceksin.
Eğer bunu okumaktaysan ve gerçek olduğunu ve bir bağın olduğunu hissediyorsan, sen gerçekten Shaumbra’sın. Sen insan (kılığında) bir öğretmen ve bir rehbersin. İçindeki tanrısallık tohumunun bu anda ve gelecek tüm zamanlar için çiçek açmasına izin ver. Hiç bir zaman yalnız değilsin, çünkü tüm dünyada bir ailen ve çevrendeki semavi boyutlarda melekler vardır.
Bu metni lütfen ticari amaç olmaksızın ve bedelsiz olarak dağıtın.
Lütfen bu bilgiyi, dipnotlar dahil bütünüyle kullanın. Tüm diğer kullanımlar, Geoffrey Hoppe, Golden Colorado’dan alınacak yazılı onayı gerektirir. Telif hakkı 2001, Geoffrey Hoppe, P.O.Box 7328, Golden, CO 80403.e-posta: tobias@crimsoncircle.com. Tüm haklar mahfuzdur.