Şaud 7: Yaşamı Kucakla

Yeni Enerji Dizisi – 07 Şubat 2004

Crimson Circle’de (Kırmızı Çemberde) sunulmuştur

Ve öyledir sevgili Shaumbra, bu güvenli ve çok kutsal enerjide yeniden biraraya geliyoruz. Hepimizin toplandığı bu alana geri gelmek ne mutluluk. İster bedeninizle kişisel olarak burada olun…..ister enerjisel olarak burada olun….tümü aynı şeydir…aynı şeydir. Bize serenat yaptığınızı duymak….yüreğinizden….ruhunuzdan….kim olduğunuzdan ifade ettiğinizi duymak ne mutluluk.

Bugünün enerjileri güçlü ve hızlı hareket ediyor, tıpkı burada bulunan hepinizin de güçlü olduğu ve hızlı hareket ettiği gibi. Bazen zordur. Anlıyoruz. Ama, daha önce de söylediğimiz gibi, devam ediyorsunuz. Katlanıyorsunuz. Hatta daha fazlasını bile istiyorsunuz.

Eski’ye ait yolculuğun bittiğini ve Yeni deneyimin şimdi başladığını biliyorsunuz. Bu, bazılarınızın kafasını hâlâ karıştırıyor. Bunların tümünün ne anlama geldiğinden emin değilsiniz. Geçmişe geri gitmeye çalışıyorsunuz, eski başa çıkma biçimlerinize geri gitmeye çalışıyorsunuz. Yaşamınıza Yeni deneyimler, Yeni durumlar girdiğinde, geçmişin anılarına, önceden öğrendiğiniz şeylere dayanmaya çalışıyorsunuz. Ve gerçekten de öğrenilecek harika şeyler, çok bilgelik vardır. Ama bunların çoğu şimdi Yeni’dir. Ve bunun sizi biraz alt-üst ettiğini biliyoruz.

Bundan ötürü bu toplantılara gelmeyi ve sizinle çalışmayı….sizinle oynamayı…hissettiğiniz şeyleri neden hissettiğinizi anlamanıza yardımcı olmayı…muazzam bir şeyi üstlendiğinizi anlamanıza yardımcı olmayı seviyoruz. Ve bu zordur. Ama, çok da ödüllendirici olabilir. Çok, çok eğlenceli, keyiflendirici olabilir. Zor olmak zorunda değildir.

Gerçekten de….biz burada birlikte güvenli bir alandayız, son toplantımızda
buraya getirilen ve oradan devam eden aynı güvenli alandayız. Ve birçoğunuz bununla…bu güvenli alanı nasıl kullanacağınız….güvenli’nin gerçekte ne anlama geldiğini nasıl anlayacağınız deneyimlere….birçok yönden çok meydan okuyucu olabilecek deneyimlere sahip oldunuz.

Ama yine de, resmin bütününe sahip olduğunuzda güvenli olduğunu anlayacaksınız. Ve bunun bir amacı vardı – Ruh ya da melekler tarafından size uzatılan bir amaç değil – ama sizin kendinize verdiğiniz…Yeni bir deneyim için, ve bir şey öğrenmek için kendinize verdiğiniz bir amaç vardı, böylece bir gün, çok, çok yakında bir gün, başkalarının da anlamasına yardımcı olabilecektiniz. Sizden sonra gelenlere empati duyabilmek ve anlayış gösterebilmek için bundan önce siz geçiyorsunuz öğretmenler.

Uzun bir süre önce yaptığımız bir konuşmada, “Bu artık sizinle ilgili değil” demiştik. Bunu anlamanın zaman zaman zor olduğunu biliyoruz, çünkü sanki sizinle ilgiliymiş gibi görünüyor. Ama siz, öğrencileriniz adına gerçekten anlayabilmek için kendinize – bazen de çok zor durumları içeren – deneyimler hazırlıyorsunuz. Siz gerçekten öğretmenlersiniz. Bu, sevinç veren, harika ve kutsal bir ünvandır.

Sizler daha Dünya’ya gelmeden çok önce öğretmenlerdiniz – hepiniz. Toplanan Shaumbra’da, bunu dinleyen Shaumbra’da, ya da bunu okuyan Shaumbra’da böyle olmayan tek bir kişi bile yoktur. Hepiniz öğretmenlersiniz. Kırmızı Meclis budur. Kırmızı rengi budur. Öğretmek enerjisine sahiptir.

Ve bildiğiniz gibi, en iyi öğretmenler deneyim edinenlerdir…kendileri için deneyimleyenlerdir…farklı yönlerden deneyimleyenlerdir. Böylece, enerjilerin nasıl çalıştığını anlayabilmek için, bunları başkalarıyla paylaşabilmek ve onlara öğretebilmek için, meydan okuyan ve zor durumlara – aynı zamanda da güzel ve kolay durumlara – girersiniz.

Oo, ve bunun size bir yararı da vardır. Bunu ilk elden deneyimlersiniz…gerçi biliyoruz bazen meydan okur ve zordur. Ama bunun nasıl bir şey olduğunu deneyimlersiniz. Siz Yeni Enerji’yle çalışan ilk kişilersiniz, ilk olanlar. Bunu gerçekleştirmek – fiziksel bedeninizdeyken Yeni Enerji ile çalışan ilk kişiler olmak – bir onurdur.

Böylece….böylece bugün – nasıl desek – biz şeyleri biraz farklı yapacağız. (izleyicilerden “aa, oo” mırıltıları yükselir)

Bakın….böyle toplandığımız zaman, Shaumbra’nın yüreğinde ve aklında olanları biraz biliyoruz. Ve çok kez söylediğimiz gibi, biz sadece size kanallık ediyoruz. Buna Şaud denir ve bu sizin enerjinizdir…sizin bilincinizdir…. insan gerçekliğinizde uyanıkken….ve aynı zamanda rüyalarınız sırasında üstünde çalıştığınız şeylerdir. Şaud denen budur. Biz sadece bu bilgiyi size geri yansıtıyoruz. Size neden söz edeceğimiz hakkında, kendinizden duymak istedikleriniz hakkında fikrimiz var. Ve bu bazen değişebiliyor.

Ve bugün, öyle günlerden biri. Programımızı biraz değiştirdik. Bugünün enerjilerindeki farklılığı hissetmenizi rica ediyoruz. Şaud’da elle tutulur ve görülür farklar olacaktır. Ama enerjisel olarak sizden bu farkı hissetmenizi rica ediyoruz. Onun için, o derin nefesi alın ve bunların tümündeki farkı hissedin.

Bugünün Şaud’una başlamadan önce, size gelen bilginin büyük bir çoğunluğunun, daha önce tarafınızdan kendinize yüklendiğini bildirmek istiyoruz. Siz rüyalarınızda bunun üzerinde çalışıyorsunuz. Ve siz bilgiyi, rüya halinizdeyken araştırıp öğrendiğiniz şeyleri kendinize yüklüyorsunuz. Rüyalarınızda birçok farklı boyuta, farklı realitelere gidiyor, araştırıyor, enerjilerle çalışıyorsunuz. Rüyalarınızda, insan realitenizde nelerin olabileceğine dair türlü potansiyelleri alıyor ve bunlarla oynuyorsunuz.

Bir durum olabilir, yaşamınıza giren herhangi bir şey. Ve bununla nasıl oynanacağının çok potansiyeline sahipsiniz. Ve rüya halinizde bu çok ve farklı potansiyelleri deneyimliyor ve sonra da sizin için en uygun olanı seçiyorsunuz. Bu bilgi, bir anlamda size yükleniyor. Ve o enerji alanınızda, o anki Şimdi enerji alanınızda duruyor ve ona ulaşılmasını bekliyor.

Bize konuşup da bir yanıt almadığınızı düşündüğünüz zamanlar var. Ben, Tobias – ya da meleklerden, başmeleklerden ya da bizim tarafta bulunan varlıklardan herhangi birine – konuşup da sesinizin ve yüreğinizin duyulmadığı bir durum hiç yoktur. Bu zordur, çünkü bilgi ille de zihinden gelmeyebilir. O gelir ve tarafınızdan yüklenir. Enerji alnınızda tutulur. Bu bilgiye, en uygun zamanın Şimdi anında ulaşırsınız.

Bilgi, birlikte gerçekleştirdiğimiz tüm Şaudlar’da, katılan her birinize ve hatta gelecekte bunları okuyacak her birinize yüklenir. Bilgi yüklenir. Bugüne gelirsek, bilgi, Cauldre ve Linda konuşurken yüklendi . Dikkatiniz onlara odaklandığı sırada, biz hepinize bilgiyi yükledik. Bazılarınız bunu hissetti, Şaud’un ayrıntılarına girdikçe onaylanacak hisleri duyumsadınız. Biz bugünün enerjilerini sunarken bazılarınız da bilgiyi yüklüyor ve zihin, bilgiyi işlemden geçiren zihin ona ulaşana dek, tümüyle insan realitenize getirilene dek, hemen yanıbaşınızda, hemen içinizde olmasını sağlıyorsunuz.

Bu yüklemek kavramı, size tanıdık gelmeli, çünkü bakın, çoğu kez yanıt arıyorsunuz, ve yanıtlar zaten oradadır. Siz gidip bu şeylerle çalışmışsınızdır.
Onu potansiyel olarak geri getirirsiniz. O potansiyel kendine has bir dinamiğe sahiptir. Genişleyebilir ve kendine has bir yaşam üstlenebilir. Akıcıdır. Değişebilir. Ama siz onunla çalışmak üzere, onu yaşamınızda deneyimlemek üzere o potansiyelin özünü realitenize getirirsiniz.

Onun için, bir yanıt aradığınızda çoğu kez fazla uzaklara, çok uzaklara bakınıyorsunuz. Yanıtın, evrenin gizli bir köşesinde ya da ulaşamadığınız başka bir boyutunda saklı olduğunu sanıyorsunuz. Sizi görüyoruz bazen….sanki bir uçurtma uçurmaya çalışıyorsunuz, uçurtma kendine bir yıldırım çeksin ve yıldırım da size bilgiyi getirsin diye, yanıt almak için çok uzaklara gitmeye çalışıyorsunuz.

Sevgili dostlar, yanıt şimdiden tam oradadır. Sorduğunuz sorulara ait yanıtların birçoğu hemen enerji alanınızdadır. Biz onları görüyoruz. Siz bu bilgiye, onun gelmesine izin vererek, onun zaten orada olduğunu anlayarak ulaşırsınız. Ona o derin nefesle, zihnin bir an için duraksamasına ve bilginin geçip gelmesine izin veren o derin nefesle ulaşırsınız.

Ve bu sonra size gelene güvenmekle, size gelen bilişe güvenmekle ilgilidir. Eğer bilişin orada olduğunu hissetmezsiniz, bırakın gitsin. Yaşamınıza devam edin. O gelecektir size….araba kullanırken…güzel bir yemek yerken…ya da bir yanıta ulaşmanın baskısını hisseden aklınızı başka yere çelen bir şey yaptığınızda.

Tanrısal Benliğiniz’den, sizinle çalışan koşucularınızdan, sizinle çalışan meleklerden size çok bilgi yüklenir. O bilgi şu anda içinizdedir. Onları bulmak için enerjinizi uzaklarda bir yerlere yansıtmak zorunda değilsiniz.

Sevgili dostlar, bugün size karşılık (yanıt) olarak….bazı konulara karşılık olarak….Ben, Tobias’ı biraz endişelendiren bir şeye dayanarak bazı şeyleri biraz değiştirdik. Bugün konuklarımız ya da ziyaretçilerimiz olmayacak. Kendim konuşmak istiyorum, yürekten yüreğe, eskiden insan olandan şu anda insan olana, dosttan dosta.

Aslında İkinci ve Üçüncü ve Dördüncü Çemberler’de oturan çok varlık ve melek var. Ama onların enerjileri sizi doğrudan etkilemiyor. Onlar sadece izleyici konumundalar. Onlar aynı zamanda sizin enerjinizi ya da seçiminizi, yaşamınızdaki seçimleri alıp bu enerjileri başka alemlere, bizim alemlere, çok-boyutlu alemlere taşıyıp işleme koyanlardır. Bunlar, kararlarınıza ve seçimlerinize karşılık veren ve sonra da sizi bunlarda destekleyen koşucularınızdır.

Bu koşuculara sahip olmasaydınız….kararlarınızı destekleyen bu meleklere sahip olmasaydınız, kendinizi gerçekten boş ve yavan hissedecektiniz.
Gerçekten yaşamınızda hiç bir aktivite ya da enerji yokmuş gibi hissedecektiniz. Çünkü siz “insan realitesi” denen, sizin “üçüncü boyut” dediğiniz şeyde bulunuyorsunuz. Koşucular ve melekler işlerini görmeselerdi, siz bir anlamda, kendinizi burada kaybolmuş hissedecektiniz. Onlar bugün dış çemberlerde oturuyor, ama uygun biçimde karşılık verebilmek için sadece izliyor ve seçimlerinizi bekliyorlar.

Böylece, bugün sadece biz varız…sadece biz. Birkaç şeyi değiştirdik, üzerinde konuşacağımız konuları. Ama sizinle çalışırken, ve sizi dinlerken, ve duyarken, burada ele alınması gereken bir konu olduğunu anladık.

Dört Unsur’dan söz ettiğimiz son toplantımızın enerjisine dönelim. Bazılarınız – nasıl desek – dört olmasına karşın, gerçekte beş olduğunu hissetti. Bazılarınız beş diye duyduğunu sandı. Oysa sadece dördünü duymuştunuz. Bunun bir nedeni var, çünkü bir unsur daha vardı. Onu söylemek zamanı değildi. Onu söylemek zorunda kalıp kalmayacağımızdan emin değildik.

Anımsayacağınız gibi, İlk Unsur ŞEFKAT’le ilgiliydi….öncelikle ve herşeyden çok kendinize şefkat….yaşantınızda aldığınız her karar ve yaptığınız her seçim için….çünkü siz bunları Yeni bir şey keşfetmek için yaptınız. Asla kötü bir seçim olmamıştır. Şeyleri gerçekleştirmenin bazı ilginç yolları olmuştur (bazı gülüşmeler). Ama biz bunları nasıl yargılayabiliriz ki, çünkü sizin yerinizde değiliz.

Bu, her bir insana duyulan şefkatle ilgilidir, kendi seçimleri doğrultusunda yaptıkları yolculuğu anlamakla ilgilidir, öğrenmek istedikleri şeyleri, deneyimlemek istedikleri şeyleri, ve sonunda başkalarıyla paylaşmak istedikleri şeyleri temel alan kararlar verdiklerini anlamakla ilgilidir. Bu, dünyanıza duyduğunuz şefkatle ilgilidir, onunla ilgili gerçekten yanlış bir şeyin olmadığını anlamakla ilgilidir, her insanın kendi yolunu çizdiğini anlamakla ilgilidir. Bunu onurlandırmak her bir insana kalmış bir şeydir. Şefkat denen bu şeyin tümü….Yeni Enerji’nin çok önemli bir unsurudur!

DENGE hakkında da konuştuk, enerjileri – önceki dualite enerjilerini – şimdi Yeni Enerji’ye getirmenin dengesinden….erille dişilin dengesinden…doğruyla yanlışın dengesinden….aşağısıyla yukarının dengesinden….tüm bu şeylerin dengeye geldiğinden konuştuk.

Size, enerjinizi GENİŞLETECEK kadar, kendinizi açacak kadar, kendinizi yeniden güvende hissedecek kadar güvende olduğunuzdan söz ettik. Birçoğunuzun hâlâ bununla mücadele ettiğini biliyoruz, enerjilerinizi açmak, sanki bir kara kutuyu açmak gibiydi….kim bilir, içine ne girerdi. Nasıl başa çıkılacağını – öyle diyorsunuz kendinize – nasıl ayakta kalacağınızı öğrenmiştiniz. Eğer enerjinizin sıkı ve dar bir alanına sahip çıkarsanız, ayakta kalacağınızı öğrenmiştiniz.

Şimdi kendini açmak ve olduğunuz herşeyi olmak zamanıdır. Hayalinizde arzuladığınız ama gelmesine izin vermediğiniz şeyler var, çünkü kendi yaşamınızın yularını çok sıkı tutuyorsunuz. Bu, enerjilerinizi açacak kadar kendinizi güvende ve özgür hissetmenizle ilgilidir. Siz bununla sadece insan deneyiminizde değil, başka alemlerde de çok Yeni şeyler keşfedeceksiniz.

Bizimle konuşabilmek istiyorsunuz. Enerjileri hissedebilmek istiyorsunuz. Varlıkları görebilmek istiyorsunuz. O zaman KENDİ enerjinizi açmak zorundasınız. Bakın…siz şimdiden oradasınız. Bu, kendinizi açmak için güvende hissetmekle ilgilidir, ve bizim her zaman orada olmuş olduğumuzu göreceksiniz. Çok-boyutlu enerjilerin her zaman tüm çevrenizde akmış olduğunu göreceksiniz. Siz sadece kendinizi o kadar sıkı biçimde kapatmıştınız ki, bunları artık algılayamaz hale gelmiştiniz.

Bunun bir bölümü, buraya, Dünya’ya odaklanabilmeniz için özellikle böyle tasarlanmıştı. Ama bir bölümü de korkudandı.

Siz kendinizi açtıkça, geçip giden, sizden geçen, farklı düzeylerdeki tüm aktiviteleri algılayacaksınız. Siz her gün birçok boyutsal koridorda yürüyorsunuz. Ama kendinizi kapattığınız için bunun sadece farkında değilsiniz.

Size, enerjilerinizi İFADE ETMEKTEN söz ettik….tekrarlıyoruz, bu, bazılarınızın kafasını kaşımasına, gerçekten korkuların çıkmasına neden olan bir konudur. Geçen ay bazılarınızın…. büyük bir mutluluk ve büyük bir başarıyla…. bunu gerçekleştirme girişiminde bulunduğunu gördük. Bazıları da pek emin değil, eğer kendini – gerçekte kim olduğunu – ifade ederse, geri düşeceğini….geriye gideceğini….bunun kendi üzerinde daha çok olumsuz bir etki yaratacağını….bastığı yerin ayaklarının altından kayacağını hissediyor.

Bu, altınızdan kayacak bir yer olmadığını anlamakla ilgilidir. Hiç kimse, kazandığınız bilgeliği ve bilişi sizden alamaz. Hiç kimse aydınlanmanızı sizden alamaz. O HER ZAMAN oradadır. Ondan uzaklaşmaya çalışın. Onu engellemeye çalışın. Bazılarınız bunu yaptı. İşe yaramaz. O huzursuzluğu, o dürtüyü hissediyorsunuz. O size, içinde bulunduğunuz o aydınlanmış alana geri dönmenizi söyleyen sizdir. Bazılarınız, aydınlanmanın dışına düşmenin nasıl bir şey olduğunu gösteren bir deneyim seçiyorsunuz. Bu büyük bir dengesizlik yaratıyor. Geri düşemezsiniz. Geri düşemezsiniz.

Böylece sevgili dostlar, bu güvenli enerjide kendinizi ifade edebilirsiniz. Birçoğunuzun hayalleri ve özlemleri, arzuları var….yaşamda yapmak istediğiniz şeyler…her an gelen yeni fikirler….bazı küçük ve basit fikirler….düşünce biçimlerinde, bilinçte devrim yapabilecek….teknolojilerde devrim yapabilecek fikirler.

Ama sonra, yolunuza engelleri koyuyorsunuz. Bunlar Eski Enerji engelleridir. Onları yolunuza koyuyor ve daha start kapısından çıkamıyorsunuz. Fikrinizde hiç ilerlemiyorsunuz. Bu da gerçekten ruhunuzu hüzünle kaplıyor. Ve siz gerçekten yanlış bir şey yaptığınızı, – nasıl desek – başarısız biri olduğunuzu hissediyorsunuz.

Kendinizi ifade etmek zamanıdır….onunla oynamak ve eğlenmek…her zaman hayalini kurduğunuz şeyleri gerçekleştirmek….ve hayalini bile kurmaya cesaret edemediğiniz şeyleri gerçekleştirmek zamanıdır. Yeni bir şey deneyin. Enerji sizden akıyor. Engellenmesi ya da yasaklanması ön görülmemiştir. Bu, yaratıcılığınız için geçerlidir. Bu, bolluğunuz için geçerlidir….sağlığınız…herşey için. O sizden akıyor.

Özellikle de Yeni Enerji akıyor. O genişleyen bir enerjidir. Bir akışa sahip olmak zorundadır. Titreşimsel enerjiyi çok sınırlı bir alanda tutabilirdiniz. O sadece o küçük alanda titreşebilirdi. Yeni Enerji genişleyicidir. Alana gereksinimi vardır. Akmaya gereksinimi vardır. Kendine ait bir yaşama gereksinimi vardır.

Yaratırken ve ifade ederken gerçekte yaptığınız şey – düşünce ve fikirlere yaşam veriyorsunuz. Onlar size aittir. Siz bu şeylerin Yaratan’larısınız. Ama siz onlara bir anlamda kendine ait bir yaşam veriyorsunuz. Bu, tam burada, Dünya’da bir Yaratan rolünü oynamaktır.

Bu fikirler sonradan Yeni Enerji niteliklerini üstlenirler. Ve her türlü farklı yöne genişlemeyi sürdürürler. Sizden yayılmışlardı, ama şimdi kendilerine ait bir yaşama sahiptirler. Yeni Enerji gerçekten bununla ilgilidir, sevgili dostlar.

Başka bir nitelik, başka bir unsur daha var. Ondan söz etmeden önce bir dakika kadar şu Dünya’daki yolculuğunuz hakkında…neden burada olduğunuz hakkında…..neden bir beden içinde bu sandalyelerde oturduğunuz hakkında konuşalım. Oo, siz buna şimdi alıştınız. Ama size çok alışılmadık gelen günler vardı. Çok farklıydı.

Biz bunun ayrıntılarına o harika Okul II (seminerinde) girdik…dünyaya gelmek…enerjilerinizi ilk kez maddeye yansıtmak….enerjilerinizi Dünya’daki yaşam biçimlerine yerleştirmek….moleküllere ve hatta atomlara…eterik enerjiyi yerleştirmenin….meleksi enerjiyi maddeye yerleştirmenin
nasıl bir şey olduğunu hissetmek. Enerjinizi oradan türlü hayvan biçimlerine yerleştirdiniz – yunuslara ve balinalara. Siz onlara bindiniz, deyim yerindeyse. O sizin bedeniniz değildi. Siz sadece kendi enerjinizi onlara yerleştirdiniz. Bunu şimdi bugün gerçekleştirebiliyorsunuz….enerjinizi bir kuşa…ya da bir yunusa….ya da evdeki evcil hayvanlardan herhangi birine yerleştirebiliyorsunuz. Kendi canlı enerjinizi başka bir varlığa yerleştirmenin nasıl bir şey olduğunu hissedebilirsiniz.

Böylece Dünya’ya geldiniz ve enerjileri maddeye yansıttınız. Ve sonunda madde içine girdiniz. En sonunda şimdi sahip olduğunuz biyolojik insan biçimini geliştirdiniz. Ve sonra da onu gerçekten sahiplendiniz. Gerçekten bir kaynaşma meydana geldi…maddeyle…biyoloji ve Ruh’la.

Şimdi, bunu neden gerçekleştirmiş olabilirsiniz? Dünya’ya bu inanılmaz yolculuğu neden yapmış ve sonra da biyolojik bir biçimin içinde yaşamış olabilirsiniz ki? Bu, cezalandırıldığınız için olmadı. Bu, cenette bir yanlış yaptığınız ve Dünya’ya sürgüne gönderildiğiniz için olmadı. Bu, perdenin bizim tarafında fazla büyüyüp de Tanrı’yı devralacağınızı hissettiğiniz için olmadı.

Siz Tanrı’SINIZ! Tanrı’yı nasıl devralabilirsiniz ki? Yaratan olduğunuzu söylemek, sizin de Tanrı olduğunuzu söylemek günahtır inancı var. Oysa siz hep Tanrı olmuşken ve her zaman da olacakken bu nasıl günah olabilir ki? Hiçbir şey sizi asla Ruh’tan ayıramayacaktır. Siz RuhSUNUZ.

Böylece Dünya’ya geldiniz ve bu bedenleri iyi bir nedenden ötürü üstlendiniz…yaşamın ne demek olduğunu hissetmek için…ah, kendi yaratılarınızın içinde yaşamanın nasıl bir şey olduğunu hissetmek için! Bir şeyleri hayal etmek başka, yaşamak bambaşka bir şeydir. Böylece siz Dünya denen harika bir yer yarattınız. Yaşam gücü enerjisini, tanrısal enerjiyi aldınız ve onu maddeye yerleştirip ona yaşam verebildiniz.

Şu anda üzerinde bulunduğunuz bu gezegen sadece bir kayaydı. Siz onu yaşam gücü enerjisiyle kapladınız. Ona yaşam verdiniz…hepiniz…hepiniz Shaumbra. Tüm insanlar yarattı bu yeri…bu denli güzel ve neşeli bir yeri….bu yer Ruh’un ifadesiyle o denli doluydu ki, içinde yaşamak istediniz….yaşam bulmak istediniz…evet.

Biz daha önce çok güzel bir resim yaratan ressamın, bir sanatçının öyküsünden söz ettik. Ama sanatçı resimden ayrıdır. Onlar iki farklı realitede, iki farklı dünyada yaşar. Sanatçı, gözleriyle ve diğer duyularıyla resme hayran olabilir. Ama hâlâ ayrıdır. Böylece sanatçı, içerden neye benzediğini deneyimlemek için resmin içine, kendi yaratısının içine atlamaya karar verir.

Ve sizin de yaptığınız budur. Kendi yaratınızın içinde yaşayıp onun neye benzediğini hissetmek istediğinizi söylediniz. Ama siz herşeyden çok yaşamanın…enerjiyi biyolojide doğurmanın nasıl bir şey olduğunu bilmek istediniz…görüyor musunuz. Siz tüm diğer boyutlarda, tüm eterik boyutlarda oynamıştınız. Ama hiç madde içinde oynamamıştınız. Bu, bunların içindeki en muhteşem deneyim, en muhteşem deneydi…ve hâlâ da öyledir.

Diğer boyutlarda yaptığınız şeyler bununla karşılaştırıldığında, hiç bir şeydir. Bakın….bir fark vardır. Fiziksel olmayan boyutlarda şeyler çok geçicidir. İnsan bedenine sahip olmadığımız perdenin bu yanında şeyler çok akıcıdır. Söylediğimiz gibi, yemek yediğimizi hayal edebiliriz, ama bunun, yemek yemenin zenginliğini ve dolgunluğunu içermediğini de biliyoruz. Biz bunu sadece hayal ediyoruz. Ve o hızla geçip gidiyor.

Perdenin bizim yanında gerçekten de kendimizi hızlı biçimde boyutlara yansıtabiliriz. İnanılmaz – sizin deyiminizle – renkler ve sesler vardır. Ama bunlar geçicidir. Akıcıdır. Eteriktir. Hayaldir. Burada kullandığımız şey hayaldir. Keyiflidir. Ama yaşam dolu değildir.

Sizin şu anda insan biçiminde olmanızın nedeni, yaşamanın nasıl bir şey olduğunu bilmek istediğinizdendir. Ölmenin de nasıl bir şey olduğunu bilmek istediniz, ve sonra yeniden yaşamanın, ama kimliği değiştirmenin, insan giysilerini değiştirmenin nasıl bir şey olduğunu bilmek istediniz. Bir kadın ve bir erkek olarak yaşamanın nasıl bir şey olduğunu bilmek istediniz. Siz yaşamanın nasıl bir şey olduğunu bilmek istediniz….nokta.

Tekrar tekrar size söylediğimiz gibi, melekler sizi izliyor. Ruh sizi yolculuğunuzda izliyor. İnsan biçiminde hiç olmamış melekler, yaşamanın, maddeye, yoğunluğa doğmanın, gerçekten hissedebileceğin ve deneyimleyebileceğin bir şeyin neye benzediğini bilmek istiyorlar. Hiç Dünya alemlerinde, insan biyolojisinde bulunmamış melekler bundan korkuyorlar, gerçekten…tıpkı sizin de korktuğunuz gibi….onun içinde kaybolmaktan…hiç içinden çıkamayacak kadar derine gömülmekten…kendiyle bağlantıyı kaybetmekten endişeleniyorlar…perde denen şu şeye sahip olacaklarından ve unutacaklarından korkuyorlar.

Bizim tarafta oturup da konuşurken, “Kim olduğunu unutmak, deneyimlerini unutmak, nereden geldiğini unutmak ne zor şey” diyorlar. Ama yine de – derin, derin bir tutku ve arzuyla – yaşamanın nasıl bir şey olduğunu herşeyden çok bilmek istiyorlar.

Biliyoruz, bu biraz kafanızı kaşımanıza neden olacak. Bizim tarafta herşeyin neşeli, ve kolay, harika olduğu ve zorlukların ve meydan okumaların olmadığı algısına sahipsiniz. Ve bu doğrudur. Ama biz yine de bilmiyoruz….insan biçiminde olmamış olanlar, yaşamanın….yaşamanın nasıl bir şey olduğunu bilmiyorlar. Onun için de bekleyen bu varlıklar uzun bir kuyruk oluşturuyor.

Ben, Tobias, insan biçimine geri dönmediğim için çok zor bir zaman geçirdim, çünkü ben yaşamayı seviyorum.

Ve bakın….Dünya üzerindeki bu tekamülü bir kez tamamladınız mı – ve siz şimdi gerçekten yaşamanın….yaratınızı gerçekten bedenlemenin…ona yaşam vermenin, tezahür ettirmenin, ve onu her farklı yönden deneyimleyebilecek kadar gerçek kılmanın neye benzediğini biliyorsunuz – gittiğiniz her yere….ister Yeni Dünya’ya gidin….ister – sizin deyiminizle – öğretmek üzere perdenin bizim yanındaki büyük üniversitelere gidin….ve birçoğunuzun yapabileceği gibi kendi yeni alanınızı ve boyutunuzu yaratmak için çekip gidin, o bilgeliği beraberinizde götürürsünüz. Üstüne adınızı yazın – “John’un boyutu”. Gidip bunu yaratabilirsiniz.

Yaşamanın nasıl bir şey olduğu bilgeliğini ve bilişini ve aydınlanmasını her zaman beraberinizde götüreceksiniz. Ve o zaman eterik enerjilerin, çok hızlı biçim alabilen ve değişebilen o enerjilerin harika bir biçimde kaynaşmasına sahip olacaksınız. Canlı, yaşayan enerjinin derin bir anlayışına sahip olacaksınız. Dünya’ya bunun için gelmeyi seçtiniz. Bunu gerçekleştirmeniz, evrenler bütünlüğünün birçok sorusuna yanıt sağlayacaktır. Siz, yaşamanın nasıl bir şey olduğunu bilmek istediniz.

Ama şimdi olan nedir, Shaumbra? Yolculuğunuz bitti. Arayış bitti. Siz Yeni bir Enerji’desiniz. Siz, tanrısallığın girmek istediği, nasıl olsa gireceği bir yerdesiniz. Bunu zorlamak durumunda değilsiniz. Ayarlamak zorunda değilsiniz. İttirmek zorunda değilsiniz.

Tanrısallık realitenize giriyor. Geçenlerde dolunay zamanında yaptığımız bir toplantıda, Shaumbra şu anda yaşamıyla ilgili ne yapması gerektiğini sorguladığında da söylediğimiz gibi, “Kendi yolunuzdan çekilin.” Tanrısal enerjiler geliyor. Bunu siz bu biçimde planladınız. Bunu deneyimlemeyi seçtiniz. Kendi yolunuzdan çekilin.

Hepinizle çalışırken Ben, Tobias’ı endişelendiren bir şey var. Siz gerçekten yolculuğun bittiği bu noktaya geldiniz. Yeni Enerji’yle yepyeni bir biçimde oynamaya başlayabileceğiniz, yepyeni bir biçimde yaratabileceğiniz, Yaratan olabileceğiniz noktaya geldiniz. Ama bir şeyi unuttunuz.

Cauldre bana, endişelenen bir ana/baba gibi davrandığımı söylüyor. (bazı gülüşmeler) Ama belki de bugün öyleyimdir. Belki de bunun için bugün konuşulacak diğer konunun, diğer potansiyelin bir süre bir kenara konulmasını istedim, çünkü kaygılarım var. Bunu geçenlerde çölde yaptığımız toplantıda dile getirdim. Çok dinamik bir enerjiyi, çok dinamik bir kavramı getirmekle ilgili kaygılarım vardı. Bu, gerçekten hazır değilse Shaumbra’yı yoldan çıkartabilirdi.

Shaumbra – ve bu birçoğunuz için geçerlidir – SİZ NASIL YAŞANACAĞINI UNUTTUNUZ! Nasıl yaşanacağını unuttunuz. Bu size bir şey çağrıştırıyor mu? Siz yaşamı kucaklamayı unuttunuz. Günlük şeylere o kadar daldınız ki, yaşamı nasıl kucaklayacağınızı unuttunuz. Siz artık yaşamıyorsunuz.

Siz hareket ediyorsunuz ama bunlar nerdeyse hareket bile değil. Sabahları uyanıyorsunuz – birçoğunuz – ve günden ödünüz patlıyor….gün boyunca ayakta kalmaya çalışıyorsunuz….ve bir başka günü daha geçirmek için kendinize Yeni Çağ enerjisi….kanallık enerjisi….tüy gibi bir enerji pompalıyorsunuz. O zihinsel ve ruhsal pamuk helvayı içinize alıyorsunuz. Ama yaşamı yaşamaya unutuyorsunuz.

Bizim tarafa gelmeyi bekliyorsunuz. Ve bu tarafa geldiğinizde ne oluyor? “Dünya’ya geri dönmeye sabırsızlanıyorum. Ne kadar keyifliydi…ne muhteşemdi…bir dolu meydan okumalar…yapabileceğim bir dolu şey vardı” diyorsunuz.

Ama siz, yolculuğun bittiği noktaya geliyorsunuz. Yaşamı yaşamayı unutuyorsunuz. Sinirleniyorsunuz ve kafanız karışıyor. Yaşamı artık kucaklamıyorsunuz. Sahip olduğunuz o fiziksel bedenden çıkmaya sabırsızlanıyorsunuz. Yuva’ya geri dönmeye sabırsızlanıyorsunuz. Yaratan’ın siz olduğunu, sizin de Tanrı olduğunuzu unutuyor, yaşantınıza sihirli bir değneğin dokunmasını, Tanrı’nın onaylamasını bekliyorsunuz.

Kökleşmiş bir düşünceye saplanıp kalıyorsunuz. Ruhsal çöküntüye giriyorsunuz. Sinirleniyorsunuz, çünkü yaşamı, yaşamın hiçbir halini, yanını kucaklamıyorsunuz. Ah evet, gerçekten de, eviniz alevler içindeyse, kucaklayın bunu. Güvenlidir. Bunu siz oldurdunuz. Sevdiğiniz biri geçiş yaparsa, kucaklayın bunu, çünkü onlar yeni bir deneyime giriyorlar. İşten atılırsanız, kucaklayın bunu, çünkü ona artık ihtiyacınız yoktu. Bunu kendinize söylemeye çalışıyorsunuz. Herşey elinizden kayıp gidiyorsa, kucaklayın bunu, çünkü onu bırakmak zamanıydı. Size hizmet etmiyordu. Bunu siz böyle planlamıştınız.

Yaşamınızdaki insanları kucaklayın. Onlardan uzak durmaya eğilimlisiniz. Kucaklayın onları. Önünüze çıkan her deneyimi kucaklayın. Yaşam kutsal….kutsal….kutsal bir şeydir! Melek alemlerinde yaşamanın…gerçekten yaşamanın….enerjisini maddeye yerleştirip onu canlandırmanın….ve büyütmenin….değiştirmenin….ifade etmenin….onu her farklı yoldan hissetmenin nasıl bir şey olduğunu deneyimleme fırsatına sahip olmuş çok az varlık vardır.

Nasıl desek – seçilmiş olan sizlersiniz. Burada olmayı siz seçtiniz. Başmelekler Düzeni’nin, Dünya’ya gelmek için geçtiğiniz o kodun, o kapının yaratılmasına yardımcı olmayı siz seçtiniz. Siz kendinize tüm kaynakları oluşturdunuz. Yüzlerce, binlerce mükemmel yaşama….mükemmel yaşama sahip oldunuz. Oo, bizim tarafa geri geldiğiniz zaman, sahip olduğunuz o büyük deneyimlerden….sevgilerden…savaşlardan….yarattığınız şeylerden….yükseldiğiniz pozisyonlardan söz ediyorsunuz. Tüm bu harika şeylerden söz ediyorsunuz.

Ama yaşamınızın bu noktasında, Yeni Enerji’ye girerken, yaşamayı unutuyorsunuz. Biz bunun, hatırlamak için duyulan büyük arzudan kaynaklandığını düşünüyoruz. Herşeyi hatırlamaya o kadar yaklaştınız ki. Bunu yüreğinizde hissedebiliyorsunuz. Ve bir anlamda, çevrenizdeki perde, diğer insanların çevresindekinden çok daha inceldiği zaman, size bir hüzün basıyor. Yuva’ya geri dönmek istiyorsunuz. Geri gelmek istiyorsunuz. Bu aynı zamanda bazen, çevrenizdeki fiziksel realite ile başa çıkmak zorunda olmanın da getirdiği gerginliktir. Bir de, şeylerin nasıl olacağını sandığınızla ilgili beklentileriniz devreye giriyor.

Bakın….aslında yaşamayı unutuyorsunuz. Biz onun için size tekrar tekrar “şu derin nefesi alın” dedik. Yaşamı bilinçli olarak seçin. Yaşamı seçersiniz.

Ben, Tobias bugün size diyorum ki, “Size bu Dünya üzerindeki yaşam armağan edilmiştir. Devrenizin sonuna geldiniz. Yaşamı kucaklamayı unutmayın. Her anı kucaklayın.”

Bazen anlamaya çalışıyorsunuz….bazı şeyler oluyor. Ruh’un size bir şey söylemeye çalıştığını sanıyorsunuz. Sizin için orada bir ders olduğunu düşünüyorsunuz. Yanlış bir şey yaptığınızı ve bunun karma türünden bir şey olduğunu düşünüyorsunuz. Değildir. Eğer bunun şu anda herhangi bir anlamı varsa, o da kendinize “bunu kucaklayabilir miyim – en zor ve meydan okuyanı, aynı zamanda en sevinçli ve sevgi dolu olanı kucaklayabilir miyim?” diyebilmek için kendinizin oraya yerleştirdiği bir şeydir. Yaşamı kucaklayabilir misiniz? Tekrar yaşayabilir misiniz?

Ben kaygılanıyorum, çünkü çoğunuzun ölmekte olduğunu görüyorum….evet, gerçekten. Yaşamak istediğinizden emin değilsiniz. İlle de ölmek istemiyorsunuz ama yaşamak istediğinizden de emin değilsiniz. Böylece, sadece var oluyorsunuz. Ve ondan sonra da bedeniniz elden gitmeye başlıyor.

Zihniniz eskisi kadar keskin değil. Ruhsal bir çöküntü, bir hüzün hissediyorsunuz. Herşeyin ayağınızın altından kaydığını hissediyorsunuz.

Bunun böyle olmasının nedeni, herşeyin sizi yanıtlamasındandır. Yaşamı kucaklamadığınız zaman, yaşam da sizinle olmak istediğinden pek emin olamaz. Uzaklaşmaya başlayacaktır. Bu sadece bazı Eski düşünce biçimini pekiştirmeye, sadece, belki de Yuva’ya geri gelmek zamanı olduğunu pekiştirmeye hizmet edecektir.

Ben onun için bugün hepinize soruyorum, “Yaşamı şu anda kucaklayabilir misiniz? Yaşamı kucaklayabilir misiniz….onunla ilgili herşeyi?” Grip olduğunuzda….onu kucaklayabilir misiniz…onun derin spiritüel anlamını araştırmaktan vaz geçin. Bedeniniz sadece bir değişim işleminden geçiyordur. Bazılarınız öyle bir noktaya geliyorsunuz ki, spiritüel olduğunuz için hiç hasta olmamanız gerektiğini düşünüyorsunuz. Bu başlı başına hastalıklı bir düşünme tarzıdır. (bazı gülüşmeler) Bedeniniz şu anda kendi devrelerinden geçmek ihtiyacındadır. Arınmak ve temizlenmek ihtiyacındadır.

Bazılarınız üzülüyor. Üzülüyor ve yaşamınızda neden bolluğa sahip olmadığınızı merak ediyorsunuz. Yaşamı seçmiyorsunuz, onun için de bolluk size gelemiyor. Bolluk, yaşamı seçenler için oradadır, çünkü sizin yaşamak arzunuzu destekler.

Bazılarınız, yaşamında neden bir ilişki olmadığını merak ediyor. Yaşamınıza bir ilişki girseydi, yaşamla ilgili kararsızlığınıza uygun olurdu. O zaman ikiniz birlikte ölebilir, yavaşça çürüyebilirdiniz. (kahkahalar) Yaşamı seçtiğiniz zaman, buna uyan bir ilişki gelecektir. O, yaşamı seçen….yaşamak isteyen…sevinç duyup deneyimlemek isteyen….herşeyi doğru ya da yanlış olarak yargılamayan…yaşamlarının neden dağılıyormuş gibi göründüğünü merak etmeyen, yaşamı her an kucaklayabilen ve yaşayabilen birisi olacaktır.

Gerçekten, bunların tümü beni biraz kaygılandırıyor. Siz buraya kadar geldiniz. Bu noktaya geldiniz. Biz burada Yeni Enerji’den ve güvenli enerjiden söz ediyoruz. Ama siz gelmek mi ya da gitmek mi istediğinizden emin değilsiniz. Bir karar vermek zamanıdır, Shaumbra. Yaşamı kucaklayın. Yaşamı seçin, ya da ölümü seçin….artık arada kalmayın…artık kararsız olmayın….artık bunu sizin yerinize yanıtlamamızı beklemeyin.

Eğer şu anda yaşamı seçemiyorsanız, o zaman, bir anlamda, ölümü seçiyorsunuz demektir. Ve, biz bu işlemin desteklenmesine yardımcı oluruz…gerçekten. Biz sizin ölmek seçiminizi destekleriz, ve siz perdenin bizim yanına oldukça hızlı gelirsiniz.

Şu anda Dünya’ya gelip de yaşamı deneyimlemek isteyen çok varlık var. Birçoğunuz, gelmekte olanların yolunu engelliyorsunuz. Eğer perdenin bizim yanına geri gelirseniz, fiziksel bedeninizi bırakırsanız, bu kez biraz farklı olacaktır. Biz size, buraya geldiğiniz zaman, hemen Dünya’ya geri gitmek istediğinizi söylüyoruz.

Ama gerçekten melekler sırada bekliyor – “kristaller” olarak gelecek olanlar – ve onlara şu anda Dünya’da ihtiyaç var. Ve bir anlamda, ONLARIN önceliği olduğu söylenebilir. Şimdiye kadar hep bir dönüş biletine sahiptiniz. Her zaman, bu canlı gezegene geri gelmek önceliğine sahiptiniz. Ama eğer şu anda Yuva’ya gelmeyi seçerseniz, onlar önceliğe sahip olacaktır.

Cauldre şu anda başını sallayıp duruyor (kahkahalar). Bundan söz etmemiz….ve bununla ilgili çok açık konuşmamız…..ve size “Şu anda yaşamı kucaklayabilir misiniz? Yaşamayı seçiyor musunuz?” diye sormamız önemlidir.

“Yaşamak (Live)” – çok ilginç bir sözcük! (çvr.: Tobias burada yaşamak sözcüğünün ingilizce karşılığı ile oynuyor) “Live (yaşamak)” – bu harika İngilizce dilindeki antitezi “evil (şeytani, kötü)”dür, yani tersten okunuşu böyledir – “live”. Bakın…İngilizce dili gerçekten birçok şey için uygundur, çünkü başka dilleri ve başka titreşimleri, yeni bir dil oluşturan başka kültürleri temel almıştır. Bu dil – nasıl desek – Atlantis’in şarkı dilinin çok eski enerjilerini içerir. Lemurya’nın sesli dilinin enerjilerini içerir…bunların tümü bu dile…İngilizce dilinin bir bölümüne yerleştirilmiştir.

Ama bu “live” sözcüğü tersten yazıldığında “evil” olur. “Live” sözcüğünün içinde aynı zamanda “lie (yalan)” sözcüğü de barınır. Ve bu aynı zamanda “veil (perde)”dir sevgili dostlar. Bunların tümünü barındırır….ama özü, yaşamakla ilgilidir.

Şimdi, buradan nereye varacaksınız? Bu soruyu kendinize siz yanıtlayacaksınız. Yaşamınızı şu anda kucaklıyor musunuz? Her canlı anı kucaklıyor musunuz? Yaşamın size çektirdiği gibi, Ruh’un size bir şey söylemeye çalıştığı gibi, Eski Enerji düşüncelerini bırakabiliyor musunuz? Bazı şeyler yanlış bir şey yaptığınız için oluyor düşüncesini bırakabilir misiniz?

Herşey yaşamla ilgilidir….gerçekten. Gerçekten herşey şefkattir. Şefkat ve yaşam birleştirildiğinde, en büyük deneyimi yaratır.

Bununla ilgili size açık konuşmamızın zamanı gelmişti. Ve aslında biz size bir ultimatom vermiyoruz. Ama biz size kendiniz için oluşturduğunuz şeyi yansıtıyoruz. Ya yaşamı kucaklamayı seçersiniz….ondan nefret etmeyi bırakırsınız. Ona kızmaktan vaz geçin. Ona sinirlenmekten vaz geçin.

O basittir. Bakın…yaşam basittir. Onu anlamaya ve hesaplamaya çalışmaktan vaz geçin. Şimdi içinde bulunduğunuz noktada yaşamı ya kucaklayacaksınız, ya da öleceksiniz. Belki hemen yarın değil….bu birkaç yılınızı alabilir. Ama yavaş yavaş yok olacaksınız. Bunun başkalarının, sevdiklerinizin başına geldiğini, nasıl yavaşça yok olduklarını gördünüz.

Yaşamı kucaklamazsanız – yaşam enerjilerini kucaklamazsanız – olacak olan budur. Günün her anında yaşamı kucaklarsanız, herşeyden, herşeyden sevinç duyarsanız…onu kucaklarsanız – bu sözünü ettiğimiz Yeni Enerjiler, “size geldiği zaman” dediğimiz şeyler – bunlar size gelecektir. Siz emin olmadığınız için, bunlar şu anda enerji alanınızın dışında oturmuş bekliyorlar.

Siz hergün Tanrı’yı sorguluyorsunuz, hergün yaşamla ilgili kendinizi sorguluyorsunuz. Biz, onun size geleceğini söylüyoruz. Ve gelir de. Ama sizin o kararı vermenizi bekliyor – YAŞAMI KUCAKLAMAYI SEÇİYOR MUSUNUZ? – artık sadece var olmak yok….artık başka birinin sizin yerinize bu kararı vermesini beklemek yok….artık devam edip etmeyeceğinize karar vermek için yaşamınızda bir dizi iyi şeylerin olmasını beklemek yok. O kararı verdiğiniz zaman, iyi şeyler de gelecektir.

Biz bugün, –To-bi-wah Düzeni adına konuşan, bizi ve sizi kaygılandırmakta olan bir şey hakkında konuşan – Ben, Tobias bu açıklamayı yapabilsin diye gerçekten her zamanki mesajımızdan saptık. Bugün enerjileri kısa tutacağız. Siz o kararı verene kadar da size tekrar tekrar hatırlatacağız.

Yaşamı kucaklayacak mısınız….farklı bir şeylerin olmasını beklemekten vaz geçecek misiniz? İçinde bulunduğunuz bu an’ı kucaklayabilir misiniz? Yaşam değerli bir armağandır.

Biz bir an için izlemekte olan, “kristal çocuklar” olarak gelmeye hazırlanan, Dünya üzerindeki yaşamı deneyimlemeye sabırsızlanan bir grup meleğin enerjisini hissetmenizi istiyoruz. Onlar daha önce buraya gelmediler. Siz onları eğittiniz, Shaumbra. Siz onlarla rüya halinizde çalıştınız, Dünya’nın ne olduğunu anlamalarına yardımcı oldunuz. Onlar geliyor şimdi.

Onların enerjisini hissetmenizi istiyoruz, fiziksel biçim içinde yaşama gelmenin, yaratının içinde tezahür etmenin, yaşamın her saf anını kucaklamanın nasıl bir şey olduğunu bilmek için nasıl heyecanlandıklarını hissetmenizi istiyoruz. Bir an için onları….o saflığı….o heyecanı….kuşkuculuk olmadan….olumsuzluk olmadan….sadece burada, Dünya’da yaşamı deneyimleme arzusunu hissedin.

Değerli bir armağana sahipsiniz Shaumbra, burada olmak. Yolculuğun zor olabildiğini biliyoruz. Eğer şimdi hazırsanız, yaşama, kendi yaşamınıza kollarınızı dolamanızı rica ediyoruz. Kucaklayın onu….yaşamınızın her bir nefesini.

Ve öyledir!

Kanallıktan sonra, Norma Delaney ile yapılan nefes çalışmasından sonra, Geoffrey Hoppe, Tobias’ın kanalı, aşağıdaki yorumu getirdi:

GEOFFREY: Bugünkü kanallığa bir iki yorumda bulunmak istiyorum. Bir hafta önce Tempe, Arizona’dayken, Tobias, imgelemeyle ilgili kanallıkta bulundu. Harika bir kanallıktı. Aslında orada bunun tohumunu attığını söyledi. Ama o noktada, bunun bu hafta grup ile konuşulup konuşulmayacağı bilinmiyordu.

Ve bugün….günün erken saatlerinde hazırlanırken, ben hep Tobias ile konuşmaya, buraya gelmeden önce enerjileri birleştirmeye zaman ayırırım. Ve Tobias, bugün bunun hakkında konuşmama kararı aldıklarını, çünkü bunun….oo, muazzam bir enerji olduğunu söyledi. Ve onlar Arizona’da yeni “spiritüel imgelemenin” nasıl kullanılacağı ve onu nasıl içselleştireceğimiz hakkında konuştular.

Bugün bunu bana toplantıdan önce söyledi….bununla ilgili konuşmayacaklarını söyledi. Ve ne hakkında konuşacağını söyledi. Misafirlerin olmadığını söyledi. Sadece bire-bir olmak istiyordu.

Ve ben….hay Allah Tobias, peki bunun bir başka zaman ya da bir başkası tarafından verilmesine ne dersin dedim.

Ama çok ciddiydi. Ve onun…hepsinin, bizimle çalışanların bir kaygısı var, “imgelemeyle birleştirildiğinde…. çok dinamik olan….Yeni Enerjileri getirmeye ve onunla oynamaya gerçekten hazır mıyız….bunlar realitemizde nasıl iş görür?”

Ama eğer burada olmak istediğimizden bile emin değilsek….yaşamın kutsallığını kucaklamıyorsak, bunun bazı oldukça olumsuz etkilere, dengesiz etkilere neden olabileceğini söyledi. Onun için de bunun hakkında konuşmak istediğini söyledi.

Ve ben buna çok da heyecanlanmadım. Ama bunu konuştuğumuza sevindim. Ama onun herkese duyduğu sevgiyi hissedebiliyordum. Bundan nasıl tutkuyla söz ettiğini hissedebiliyordum. Ama o salonu, dinleyen herkesi tararken, insanların içindeki boşluğu, ne kadar çok insanın şu anda yaşamak istediğinden gerçekten emin olmadığını….ne kadar çok insanın, ona ne yapılması gerektiğinin söylenmesini beklediğini hissedebildim….

LINDA: “Elinizi kaldırmak zorunda değilsiniz!” (gülüşmeler)

GEOFFREY: ….ne çok insan sadece iyi bir şeyin olmasını beklemekte….ya da devam etmenin pekala olduğuna dair Ruh’tan gelecek bir işaret beklemekte….ve aslında şu anda bir tür hiçlik içinde yaşamakta. Ve Tobias’ın temelde söylediği şey, yaşamdaki herşeyi kucaklamayı seçmiyorsanız – iyi şeyleri, kötü şeyleri, yaşamın sadece kendisini – eğer bunu kucaklamıyorsanız, ölüyorsunuz. Ve oldukça da hızlı gideceksiniz. Ve bunu görmek kaygılandırıcıydı, ama anlayabiliyordum.

Ve herşeyden de çok o şunu söylüyordu….ve sonra, bilirsiniz işte, fiziksel bedeni terk edip onların tarafına gitmeye o kadar alışıksınız ki….bilirsiniz işte, sizi biraz hazırlıyorlar, ve sonra da sizi geri gönderirler, bilirsiniz çünkü….

LINDA: Yaa evet, bu küçük bir reddedişti. Eğer gitmeyi seçersen, bu kez sıraya girmek zorunda kalabilirsin (yoğun kahkahalar).

GEOFFREY: …e ben bunu görebildim.

LİNDA: Biliyorum. Anladım.

GEOFFREY: Ve şimdi, (söylenen) hâlâ çok berrakken bunu paylaşmak istiyorum. Ama görebildim. Gelmeyi bekleyen büyük bir grup var….eğittiğiniz bir grup…üzerinde çalıştığınız….hiç insan bedeninde olmamış bir grup. Onlar yaşamanın nasıl bir şey olduğunu bilmek istiyorlar.

Bu ilginç bir soruyu gündeme getiriyor – peki, onlar öbür tarafta yaşamıyorlar mı? Yani, melekler canlı değil mi? Bu, enerjinin maddede tezahür etmesi, bizim yaptığımız gibi, yaşamanın nasıl bir şey olduğunu gerçekten anladığın, öbür tarafın – Tobias’ın dediği gibi – çok güzel ama çok da geçici olduğunu bildiğin halde bir insan biçimi üstlenmektir. Orası çok eterik. Elle tutulur ve somut değil. Onlar bir çok şey yapabiliyorlar. Ama Tobias dedi ki, eğer bir melek yaşamanın ne olduğunu bilmek isterse, Dünya’ya gelir.

Ve dedi ki, bize bir…..biz kendimize değerli bir armağan vermişiz. Ama tam da şu anda ondan geri adım atıyoruz. Onu bırakıyoruz. Burada olmak istediğimizden çok emin değiliz. Ve işte biz….biz sanki bekliyoruz. İşte o bekleme, saatin ilerlemesidir. Ve o bekleme, bizim bir anlamda yavaş yavaş yok olacağımız anlamına geliyor.

Onun için Tobias şu anda, “Yaşamı kucaklayabilir misiniz…her bölümünü….olan herşeyi…şu anda yaşamınızda olan herşeyi? İyi şeyleri beklemeyi bırakın, çünkü herşey yolunda. Siz sadece büyük bir olasılıkla bunu göremiyorsunuz. Ama yaşamınızla ilgili herşeyi kucaklayın” diyor.

Onun ne kadar empati duyduğunu hissetim, birkaç kez sakinleşmesini söyledim. Sakin ol oğlum! (kahkahalar)

Ama onun kendi enerjisi geliyordu. O, insan biçiminde olmanın nasıl bir şey olduğunu daha önce gördü. Ve geri gelmek istediğini de biliyor. Bir sonraki adımı atabilmek için bu kapıdan geçmek gerektiğini biliyor. Dünya devresinden geçmek ve yaşamı enerjilendirmenin ne olduğunu anlamak zorundasın.

Ve bizim çok yaklaştığımızı söylüyor. Ama yine de, şu anda geri adım atıyormuşuz. Ya da biz aslında, herşeyden çok, o kararsızlık….karar vermek bile değil….burada olmak istemiyorum demek bile değil…. söz konusu olan
o kararsızlık – “Burada olmak istediğimden emin değilim” demek. Bana şu büyük armağanı versin diye Tanrı’yı beklemek istiyorum, sonra devam ederim (demek). Bu işler böyle yürümüyor.

Yani, herneyse, bu…..

LİNDA: Bir dahaki sefere bundan söz etmeye sabırsızlanıyorum (izleyiciler, Linda ve Geoff güler)

GEOFFREY: ….bu, eğlenceli kanallıklardan biri değildi. Ama ben – Tobias’ın dediği gibi – o bizi bir sonraki düzeye götürmeden önce, şu anda bunun gündeme gelmesinin çok önemli olduğunu hissettim.

LİNDA : Ben onun oldukça açık konuştuğunu sanıyordum! (yoğun kahkahalar)

GEOFFREY: Oldukça açık!

Kırmızı Meclis’in varlıklarından Tobias, Golden, Colorado’da yaşamakta olan Geoffrey Hoppe tarafından sunulmaktadır. Tobit’in mukaddes kitabında bulunan Tobias’ın öyküsü, Crimson Circle sitesinde bulunmaktadır.
www.crimsoncircle.com. Tobias materyelleri, bedelsiz olarak dünyanın her tarafında bulunan ışık işçileri ve Shaumbra’ya, Ağustos 1999 tarihinden beri sunulmaktadır. Bu tarih Tobias’ın, insanlığın yıkım potansiyelini aşıp, Yeni Enerjiye girdiğini söylediği tarihtir.
Crimson Circle, Yeni Enerjiye geçiş yapacak ilk insan (kılığındaki) meleklerden oluşan global bir ağdır. Bu kişiler, yükseliş halinin sevinç ve zorluklarını deneyimlerken, diğer insanların da yolculuğuna, paylaşım, ilgi ve yol göstererek yardımcı olmaktadır. Crimson Circle’in sitesine her ay 40.000’in üzerinde ziyaretçi, son materyelleri okumak ve kendi deneyimlerini tartışmak amacıyla girmektedir.
Crimson Circle her ay Denver, Colorado’da, Tobias’ın, Geoffrey Hoppe kanalıyla son bilgileri sunduğu yerde biraraya gelmektedir. Tobias, kendisinin ve Crimson Council’ın (Kırmızı Meclisin) diğer semavi varlıklarının, aslında insanoğlunun kanallığını yapmakta olduğunu bildirmektedir. Tobias’a göre, onlar bizim enerjilerimizi okumakta ve biz içimizde deneyimlerken, dışardan da bakabilmemiz için, kendi bilgilerimizi bize geri tercüme etmektedirler. Crimson Circle toplantıları herkese açıktır, ama LCV takdir edilir. Katılımı gerektiren hiç bir şey ve ödenmesi gereken bir aidat yoktur. Crimson Circle, dünya çapındaki Shaumbra’nın açık sevgisi ve bağışları yoluyla bolluğu kabul etmektedir.
Crimson Circle’ın en yüksek amacı, insan melekler ve öğretmenler olarak, içsel spiritüel uyanış yolunu yürümekte olan kişilere hizmet etmektir. Bu hıristiyanlıkla ilgili bir misyon değildir. Tersine, içsel ışık, merhamet ve ilgi bulabilmeleri amacıyla, insanları senin kapına getirecektir. Kılıçlar Köprüsü’ndeki yolculuğuna başlayan bu kendine has ve değerli insan sana geldiğinde, o anda ne yapman ve öğretmen gerektiğini bileceksin.
Eğer bunu okumaktaysan ve gerçek olduğunu ve bir bağın olduğunu hissediyorsan, sen gerçekten Shaumbra’sın. Sen insan (kılığında) bir öğretmen ve bir rehbersin. İçindeki tanrısallık tohumunun bu anda ve gelecek tüm zamanlar için çiçek açmasına izin ver. Hiç bir zaman yalnız değilsin, çünkü tüm dünyada bir ailen ve çevrendeki semavi boyutlarda melekler vardır.
Bu metni lütfen ticari amaç olmaksızın ve bedelsiz olarak dağıtın.
Lütfen bu bilgiyi, dipnotlar dahil bütünüyle kullanın. Tüm diğer kullanımlar, Geoffrey Hoppe, Golden Colorado’dan alınacak yazılı onayı gerektirir. Telif hakkı 2001, Geoffrey Hoppe, P.O.Box 7328, Golden, CO 80403.e-posta: tobias@crimsoncircle.com. Tüm haklar mahfuzdur.

Sorular ve Yanıtlar

Yeni Enerji Dizisi – 07 Şubat 2004
Şaud 7: Yaşamı Kucakla

Crimson Circle’de (Kırmızı Çemberde) sunulmuştur

Ve öyledir, sevgili Shaumbra, bugüne, sizinle böyle doğrudan konuşabildiğim için Ben, Tobias’ı onurlandıran bu güne devam ediyoruz. Ben elbette konuk getirmeyi seviyorum ve burada bulunmak isteyip sıraya girmiş çok varlık var. Onlar, bu noktaya kadar gelmiş, Yeni Enerji’yle çalışan bu meleklerin enerji merkezinde bulunmak istiyorlar. Ama bugün hepinizin tümüyle benim olması güzeldi.

Gerçekten, o güzel müziğin de dediği gibi “Parlamaya devam et Shaumbra”. Şimdi kaçmayın. Buraya kadar geldiniz. Burada, Dünya üzerinde büyük bir devreyi tamamladınız. Öğrendiklerinizle buraya kadar geldiniz.

Ve şimdi, öğretmenler olmak üzere dışarıya adım atma zamanınız geldi. Biz size bundan, daha en başından söz ettik. Yeni Enerji öğretmeni, tanrısallık ve insan öğretmeni olmak zamanıdır. Bazılarınız daha bunun için gerekli şeylere sahip olmadığını düşünüyor. Bazılarınız bekliyor, daha fazla bilişe ve anlayışa sahip olmayı bekliyor. Ama sizin sahip olduğunuza sahip olan, deneyim, bilgelik, biliş tabanına sahip olan başka insanlar yok.

Ağzınızı açtığınızda ya da kendinizi, ifade etmek için açtığınızda, hiçbir şeyin çıkmayacağından kaygılandığınızı biliyoruz. Ama biz sizin parlamanızı….başkaları….öğrenciler…ve her gün sizinle bir bağlantı kuran insanlar görsün diye yaşamınızı parıldatmanızı rica ediyoruz. Biliyorsunuz, onlar sizin öğrencilerinizdir. Siz bunu bu biçimde oluşturdunuz….bu gerçekleştirmesi ilginç bir yöntemdir.

Ama çalıştığınız insanlar – ailenizde olanlar, dostlarınız – onlar öğrencilerinizdir. Siz bunu bu biçimde oluşturdunuz. Onlar sizden öğreniyorlar, belki – nasıl desek – kitaptaki şeyleri değil, ama izlemekle ve gözlemlemekle öğreniyorlar. Sadece sizin enerjinizde bulunmakla…öğreniyorlar. Onlar sizin parlamınızı istiyor. Onlar sizin yaşamı kucaklamanızı istiyorlar, yaşamın nasıl kucaklanacağını anlamalarına yardımcı olasınız diye.

Ben, Tobias, şu geçen birkaç bin yıldır, uzunca bir süredir sizinle birlikteyim – bu, tanrısal Mesih Tohumu Dünya’ya gelmeye başladığında, hepimizin birbiriyle yaptığı bir anlaşmaydı. Biz bu yolculuğu birlikte yürüdük.

Ben, Tobias, yaşamı kucaklamanızı istiyorum. Ben, tüm çabalarınızın sonucunu, gerçekleştirdiğiniz her şeyin ve öğrendiğiniz her şeyin sonucunu görmek istiyorum. Ben, bu gezegende kalabilmek için yaşamı kucaklamınızı istiyorum. Sizlerin, Dünya’ya geri geldiğimde, BENİM öğretmenim olmanızı istiyorum.

Ben sizlerin, dünyada bulunduğunuzdan beri var olan bir işlemi….şu karmik döngü işlemini…şu doğmak….ve sonra da ölmek işlemini…ve tekrar tekrar geri gelmek işlemini ters yüz edebileceğinizi başkalarına gösteren kişiler olmanızı istiyorum. Ben sizlerin, fiziksel bedenin yaşlanmasını bile ters yüz edebileceğini başkalarına gösteren kişiler olmanızı istiyorum. Biyoloji nasıl canlandırılır…bedenin içindeyken bile….ona yeniden canlandırıcı yaşam gücü nasıl sağlanır…kendi görünüşünüz nasıl gençleştirilir…bedeniniz daha canlı, güçlü, daha esnek nasıl olur…gösterin onlara….bedeninizin bir parçası hastalandığında, onu kesip atmak için bıçağa ihtiyacınız olmadığını….yaşam, yaşam gücü enerjisini, Ruh enerjisini alıp fiziksel bedeninizin o dengesiz bölgesinden akmasına, ve böylece onun kendi başına şifalanması için yeniden güçlenmesine, canlanmasına izin verebildiğinizi gösterin. Bedenin bunu gerçekleştirmesi, kendi kendini şifalandırması, sizin tarafınızdan tasarlanmıştı. Ama kesip attığınız zaman, sizden akan yaşam gücü enerjilerini kestiğiniz zaman, hiçbir şey olmaz. Beden çürümeye başlar.

Ben, Tobias, her biriniz için derin, çok derin bir sevgi besliyorum. Ben her birinizi adıyla tanıyorum. Hepinizle çalışıyorum. Burada bunun dışında kalan kimse yoktur. Ve bazılarınızın o yaşamı söndürmesi, tıkaması beni kaygılandırdı. Siz bunu sahip olabileceğiniz belli beklentiler yüzünden yapıyorsunuz, ve kesinlikle, sadece şeylerin minik yanlarını kucakladığınız için ve sonra da çevrenizdeki herşeyin neden meydana geldiğine şaştığınız için yapıyorsunuz.

Yaşamınızdaki herşeyi, her ânı kucaklamak zamanıdır. Şeylerin en karanlık yanından bile sevinç duyun. Orada bir armağan yatar. Karanlığın en karanlığında bir inci vardır. Ben onun için bunu gündeme getirmek ve bu çok özel soruyu, “Şu anda yaşamı kucaklamayı seçiyor musunuz?” sorusunu sormak için bugünü, bu enerjiyi seçtim.

Bunu da söyledikten sonra sizinle konuşmaktan, soruları yanıtlamaktan ve kendim de birkaç soru sormaktan mutlu olacağım.

1.SHAUMBRA’NIN SORUSU (İnternet’ten, Linda okur) : Sevgili Tobias, burada gerçekten izlemeye çalışan ve inanılmaz derecede kendini adamış olan bir Shaumbra var. Dizlerinde kıkırdak kalmamış ve o, acıyla yaşamak ya da dizlerinin o haliyle yaşamı kolaylaştıracak bir şeyler yaptırmak kararıyla karşı karşıya. Bir onay ya da bilgi verebilir misin?

TOBIAS: Gerçekten de….bunun senin için acı verici, zor ve meydan okuyucu olduğunu biliyoruz. Ve sana şu anda, o alanı yeniden canlandırabileceğini söylüyoruz. Doktorların söylediğini bırakabilirsin.

Cauldre beni yine kesiyor ve Ben, Tobias’ın verdiği tıbbi öğütten sorumlu olmadığını söylüyor. (kahkahalar) Ama onun da, bazı oldukça sınırlayıcı düşünce kalıplarının üstesinden gelme zamanıdır.

Dizlerine – seni tutan, seni nakleden, hergün yaşamana izin veren dizlerine, yaşam gücü enerjisini geri getirebilirsin. Taşıdığın birçok sorunun, özellikle de başkalarına ait sorunların ağır yüklerini taşıdılar. Onları yeniden canlandırabilirsin.

Nasıl desek – enerjilerle çalışan, bunlara vasıta olan bir yardımcıyla çalışmanın uygun olacağı zamanlar vardır. Onlar sana gösterecektir. Onlar seni şifalandırmaz, ama o bölgeye enerjileri nasıl aktaracağını gösterebilir.

Ama bunu yapmadan önce sana şu soruyu sormak istiyoruz, “Şu anda yaşamı kucaklamayı seçiyor musun?” Bu, dizlerinin iyileşmesi şartına bağlı değildir. Bunu Ben, Tobias ya da Ruh’a söyleyemezsin. Senin, “Eğer dizlerim daha iyi olursa, yaşamı kucaklarım” dediğini duyuyoruz. Dizlerin, yaşamı kucakladığın zaman, enerjilerin akmasına izin verdiğin zaman iyileşecektir.

Burada senin için başka fiziksel şeyler de söz konusu, ve onlar da dengelenecektir. Sen epey bir zorlandın. Ve biz fiziksel bir bedene sahip olmanın yük olabileceğini biliyoruz. Ama o eğer bir yük olabiliyorsa, sevinç olma potansiyeline de sahiptir.

Bir sonraki toplantımızda sana….tüm Shaumbra’ya, hayal etme enerjilerini nasıl kullanacağınızı söyleyeceğiz….bu enerjileri realitenize nasıl getireceğinizden….nasıl tezahür ettireceğinizden….yepyeni bir biçimde nasıl yaratacağınızdan, uzun zamandır gerçekleştirmeyi arzuladığınız türden nasıl yaratacağınızdan söz edeceğiz. Biz bunun hakkında konuşacağız. Ama bu arada, bu bölgeye yaşam gücü enerjisini akıtmak, Yeni Enerji’yle çalışmayı bilen biriyle bu alanda çalışmak uygundur.

LİNDA: Öğüt verdiğine göre, birisini de önerebilir misin?

TOBIAS: Bu, soruyu soranın seçimi olacaktır. Odada çok insan var. Ve sen daha gitmeden, onlar seni bulacaktır.

LİNDA: Teşekkür ederim.

2.SHAUMBRA’NIN SORUSU (mikrofona gelen bir kadın) : Tobias, ben yaşamı kucaklamayı seçiyorum.

TOBIAS: Sana o soruyu biz soracaktık. (kahkahalar)

2.SHAUMBRA: Geçen ay, ben Yeni Enerji akışını deneyimledim. Çok tehlikeli olabilecek bir durumda güvende olmayı deneyimledim.

TOBIAS: Gerçekten de…..sen orada enerjiyi sadece bir başkası için tutuyordun. Bu seninle ilgili değildi. Sen – nasıl desek – bir başkası harika bir arınma işleminden geçebilsin diye o yere gönderilmiştin. Ama herşey çok güvenliydi, gerçekten.

2.SHAUMBRA: Evet, ve ben, senin bana Santa Fe’de sözünü ettiğin bir dizi olayları deneyimledim. Ancak, düşük enerji, halsizlik, başağrısını deneyimlemeye devam ediyorum. Sanırım korkunun ve geçen hafta deneyimlediğim nefes darlığının bir bölümünü saldım. Ama diğer belirtiler sürüyor. Sanırım bunun birazı da yeni iş durumumla….ki doğru işi bulduğuma inanıyorum, ilgili. Bana bunlar hakkında konuşabilir misin?

TOBIAS: Gerçekten de…burada söz konusu olan birkaç faktör var. Biri, biyolojik şartlar, yani yeni çevrene uyumlanmakla ilgili. Bedenin buna yeniden uyumlanıyor. Ve bedenindeki enerjilerin büyük bir bölümü – nasıl desek – yeniden uyumlanmanı sağlamaya yönelmiş durumda. Ama bedeninde meydana gelen başka bir canlanma işlemi daha var. Fiziksel enerjinin büyük bir bölümü şu anda buna adanmış halde.

Son zamanlarda yaptığın gibi….senden derin nefes almayı sürdürmeni rica ediyoruz….bu, bedendeki tüm değişime yardımcı olacaktır. Tüm bu işleme yardımcı olacak – nasıl desek – çekildiğini hissedeceğin besinler var – yeni besinler, şimdiye kadar arzuladığından farklı besinler.

Ama sana şunu da söylemek zorundayız, geceleri bedeni bırakıp da başka alemlere gittiğinde, ister öğretiyor ol….ister…..biraz aşırı çalışıyorsun….Yeni Dünya’da fazla zaman harcıyorsun bugünlerde.

2.SHAUMBRA: Sabahları bu kadar yorgun olmama şaşmamalı!

TOBIAS: Gerçekten…ve aradabir mola vermelisin. Bu şeylerin acelesi yok. Ama, geceleri evrenin her yanında gezip tozmak zorunda olmadığını, derin bir dinlenmeye gereksinim duyduğun gecelerin olduğunu kendine ve ruhuna söylemek zorundasın. Bedenin için bu dinlenmelere ihtiyacın var. Teşekkür ederim.

2.SHAUMBRA: Teşekkür ederim.

3.SHAUMBRA’NIN SORUSU (İnternet’ten, Linda okur) : Benim sorum, Eski’yle Yeni Enerj arasında olmakla ilgili. Ben Yeni Enerji’nin bir parçasıyım ama güvenli hissetmek zor geliyor. Örneğin, şifa için kariyerimden vaz geçtim, ama şu ana kadar para ödeyen müşterilerim olmadı. Eski’yi geride bıraktım, ama Yeni de daha gelmedi. Ben neredeyim? (bazı gülüşmeler)

TOBIAS: Gerçekten de…. özellikle bu nedenden ötürü bugün bu konuyu, yaşamı kucaklamayı seninle – hepinizle – işledik. Sen iki dünya arasındasın, sadece, hem Eski, hem de Yeni dünyada yürümüyor, bazen de ne Eski’sinde, ne de Yeni’sinde oluyorsun. Bu meydan okuyan ve zor bir işlemdir. Bu, nasıl olsa olacak bir işlemdir. Nasıl olsa gelişecektir. Bu sadece, dünyalar arasındaki bu meydan okuyan dönemi bile kucaklamakla ilgilidir.

Bu, – nasıl desek – bir Eski Enerji işini, Yeni’sinin peşine düşebilmek için bırakmakla ilgilidir. Ama bir anlamda da diyebilirsin ki, senin sunduğun Yeni çalışma tarzına birçok insan daha hazır değil. Gitgide daha fazla insan gelmeye başlayacaktır. Ama sen yepYeni bir alana cesaret edip giriştin. Şimdi, -nasıl desek – daha önceki Eski Enerji işinde bile sen öğretmenlik çalışmanı gerçekleştiriyordun….bir önceki soruda söylediğimiz gibi, öyle ya da böyle her biriniz bir şekilde öğretiyorsunuz.

Sana – ve bugünün tüm sorularına yanıt olarak – diyoruz ki, şu anda söz konusu olan, gerçekten yaşam enerjisini kucaklamaktır. Bu bir tür – sizin deyiminizle – “parlamaya” neden olacaktır, enerjinizi yaymanıza. Ve bu da gerçekten yeni insanları kapınıza getirecektir. Ama onu kucaklamalısınız, Eski’yle Yeni arasında dolaştığınız bu zor zamanda bile.

Sen yetenekli bir….biz “şifacı” sözcüğünü pek seçmiyoruz. Sen yetenekli bir vasıtasın. Ama daha kendi yeteneklerinin çoğunu keşfetmek durumundasın, bazıları hâlâ Eski yöntemlere dayanıyor. Bak…burada bir ikilem var, Eski – sizin deyiminizle – şifa yöntemlerine dayanmak.

En iyi ve en güçlü şifa ya da vasıta olma, anda olur. Sen zaten birlikte çalıştığın kişiyle ilgili bilgiyi yükledin. Bunun sana anda gelmesine izin ver. Bağlı olduğun her türlü Eski yöntemi bırak. Ve onlarla ne yapacağını tam olarak bileceksin. Teşekkür ederim.

4.SHAUMBRA’NIN SORUSU (İnternet’ten, Linda okur) : Tobias, sen ihtiyacımız olan herşeyin hemen önümüzde olduğunu söyledin, ama biz bunu daha göremedik. Peki Tobias, ben paraya odaklanan biri değilim, ama neden görebileyim diye orada değil? Nereye gittiğini açıkça bilen ve bolluk sorunu yaşamadığını gördüğüm tek insanlar, darülacezedeki hastalarım. (gecikmeli gülüşmeler) Lütfen ayrıntılı olarak açıklar mısın – para nerede? (yoğun kahkahalar)

TOBIAS: Gerçekten de….senin bu sorunun yanıtını zaten bildiğini bildiğimizi biliyorsun. (yoğun kahkahalar) Sen bunun şu anda yaşamına girmesine, türlü nedenlerden ötürü izin vermedin. Nasıl desek – şu anda, bolluk olmadan kendinle daha mutlu olduğunu görüyorsun. Bu senin seçimin…bizim değil. Bolluğu istiyorsun, ama mutluluk getirmediğini de biliyorsun, böylece onu kendinden uzaklaştırıyorsun.

Sana şimdi sorulacak soru şudur, “Bolluğun gelmesine izin verebilir ve kendinle dengede kalabilir misin? Bolluğa sahip olup mutlu olabilir misin?” Şimdi, biz sadece faturaları ödeyebilmekten ya da tatil yapabilmekten kaynaklanan mutluluktan söz etmiyoruz, gerçek mutluluktan konuşuyoruz.

Bak….sen darülacezede yaptığın işte çok iyisin. Duyarlı ve sevecensin. Birlikte olduğun insanlar için bir güçsün. Ve sen, yaşantılarının çok korku dolu, ya da acı dolu, ya da kızgınlık dolu olabilecek bir döneminde, onlara çok komiklikler yapıp, keyif ve sevinç veriyorsun. Ve onlarla şakalaşıyorsun. Onlarla gülüyorsun. Ellerini tutuyorsun. Onlarla nasıl nefes alınacağını öğrendin. Ve sevinç buldun.

Ve, paranın sevinç getirmediği zamanları, tutkunun peşinden gitmediğin zamanları da anımsıyorsun. Onun için de şimdi başını kaşıyıp, “Para nerede?” diye merak ediyorsun. Ama aslında merak ettiğin şey, şu anda paraya sahip olsaydın, onunla ne yapacağındır.

Sen kendi içinde yeni bir olgunluğa, bolluğa sahip olmana izin verecek bir olgunluğa erişiyorsun. Biz ona sahip olmanı gerçekten istiyoruz. Sana o altın liraları verebilseydik, verirdik….oo, ama siz altın lira kullanmıyorsunuz. (kahkahalar) Sana dolarları verebilseydik, verirdik. Ama biz…biz bunu yapamıyoruz. Bu, sana kalmış bir şeydir. O buradaDIR.

Sen bir para enerjisine doğdun. Bu enerji hep güçlü bir biçimde seninleydi. Ama sen – nasıl desek – uçlarda parayla oynamanın ve sonra da paraya sahip olmamanın nasıl bir şey olduğunu deneyimlemek istedin.

Böylece….soruyu sana geri soruyoruz, “Mutlu olabileceğin ve tam bir bolluğa sahip olabileceğin bir yaşamı ne zaman kucaklayacaksın:” Şu anda ruhunda duyduğun mutluluk….geceleri yattığın zaman tatmin olduğunu biliyoruz. Bedenin gerçekten yorgun. Ama yüreğinde bir tatmin var.

Bu darülaceze işine devam etmeni rica ediyoruz senden. Ama bildiğin gibi, bu çalışmayı bir sonraki düzeye götürmen konusunda da seni yüreklendiriyoruz. Darülacezede nasıl olunacağını başka insanlara öğretmeye başlamalısın. Bunu nasıl öğreteceğini biliyorsun. Orada olmak nasıl bir şeydir, biliyorsun. Senin için, Shaumbra’ya öğretmek zamanıdır. Geçiş yapmaya hazırlananlarla çalışmanın neye benzediğini Shaumbra’ya öğretmekle başla. Onlarla paylaşacak çok şeyin var. Ve sen bunu yapana kadar da – nasıl desek – seni “kızdırmaya” devam edeceğiz.

5.SHAUMBRA’NIN SORUSU (Mikrofona gelen bir kadın) : Merhaba Tobias. Önce bir yorumda bulunmak istiyorum. Sen sık sık insanlarla rüyalarında çalıştığından söz ediyorsun. Ben rüyaları hiç anımsamam. Ama sorum şununla ilgili….ve sana teşekkür ediyorum bugün, yakınlarda içinden geçtiğim şeyler hakkında konuştuğun için. Ve bildiğin gibi, geçen Mart’ta balinaları görmeye gittiğimden beri yeniden bağlantı kurduğum kalbimin sesini, beni çağıran ve çeken kalbimi izleyerek ilerlemek seçimini yaptım. Ve bu bana gerçekten doğru geliyor. Onun çevresindeki Yeni Enerji’nin keyfine varıyorum. Sorum şu….bana sanki ben ve buradan taşınmış olan iki Shaumbra – Casey ve Robin – bu bölgede bir şey yapmak durumundaymışız gibi geliyor. Ve onlar da bunu hissediyor. Ama bu, bu zamanda olma potansiyelini paylaşabileceğin bir şey mi?

TOBIAS: Gerçekten, her ne yapmayı seçerseniz seçin, sizi bunda destekleyeceğiz. Biz bu kararları vermek işinde olmak istemiyoruz. Sen bir şeyler hissettin. Bunun doğru olduğu bilişine sahipsin, gerçekten.

Burada yardımcılarınız, danışmanlarınız olarak önerebileceğimiz tek şey – çok akışkan olmasına izin verin. Çok açık olmasına izin verin. Bu çalışmaya başladığınızda, daha önce de söylediğimiz gibi, o kendi yaşantısını üstlenecektir. Beklemediğiniz yönlerde bile olsa, onun çiçek açıp büyümesine izin verin. Ve bunu aynı zamanda tam bir şefkatle gerçekleştirin. Bu, burada çok önemlidir. Tam bir şefkatle gerçekleştirmek.

Ama gerçekten, sen bu enerjileri ifade etmeyi, onlarla oynamayı arzuluyorsun. Gerçekten…buna şu anda ihtiyaç vardır. Bu yüzden biz gerçekleştirdiğiniz şeyi kesinlikle destekliyor ve onaylıyoruz.

Rüyalarına gelince….senin gibi rüyaların ….insan zihniyle anlaşılması çok zor düzeylerde olan rüyaların….- nasıl desek – insanlık aleminde olmayan sembollerden ve enerjilerden oluşmuş rüyaların derinliklerine inen insanlar var.

Onun için de uyandığında bunları hatırlamazsın, çünkü zihin bunları işlemden geçiremez, ve çünkü sen bunların çok, çok derinine inmişsindir.

Eğer rüyalarını hatırlamayı seçiyorsan, bunları hatırlamak için kendine sadece izin ver, sembolleri hatılamak için, anlaması zor olsa bile. Bu rüyaları semboller olarak getirmeyi iste kendinden.

Sen gerçekten – ve tüm Shaumbra – tüm gece boyunca rüya görüyorsun. Gecenin sadece bir bölümünde rüya görüldüğünü söyleyen bilimsel araştırmalar var. Geri kalanında çok az, ya da hiç beyin fonksiyonu yok deniliyor. Bu, çok uzaklara gittiğinizden beyin gerçekten durduğu için, ya da minimum fonksiyonda bulunduğu için böyledir. İşte sen bu kadar uzaklara gidiyorsun. Ama rüya görmek – ki bu bir tür yolculuk etmektir – rüya görmek devam eder. Teşekkür ederim.

5.SHAUMBRA: Teşekkür ederim.

6.SHAUMBRA’NIN SORUSU (İnternet’ten, Linda okur) : Tobias, merak ediyorum – neden her zaman bu kadar yorgunum? Yeni Enerji olabilir mi? Ama işlerimiz ve yapılacak şeylerimiz var. Bu daha ne kadar sürecek?

TOBIAS: Gerçekten de….eğer sen – özellikle de soruyu soran kişi – yaşamı kucaklarsan, eğer yaşam gücü enerjisini, her an yaşamda olmayı seçerek kendi içinde yeniden alevlendirirsen, enerjilerin sana geri geldiğini göreceksin. Sen, birçokları gibi, burada olmak istediğinden emin değilsin, şu Yeni Enerji denen şeyin neler içerdiğinden emin değilsin. Yaşantının her gününde deneyimlediklerinin büyük bir bölümünü kesip atıyorsun, deneyimlerin bazılarını, – nasıl desek – insanca ihtiyaçlar olan şeyleri hizmetçilik ya da saçma olarak nitelendirip yargılıyorsun. Oysa bu deneyimlerin tümünde – tümünde – harika bir armağan vardır. Yani, yaşamın tümünü kucakla. Düzenli biçimde nefes al. Ve boğmuş olduğun yaşam enerjisi sana geri gelecektir. Teşekkür ederim.

7.SHAUMBRA’NIN SORUSU (mikrofona gelen bir kadın) : Tobias, Yeni Enerji’yi ve yaşamı kucaklamayı açıklığa kavuşturduğun için teşekkür ederim. Bu çok yardımcı oluyor. Buna bağlı olarak, annemle ilişkim hakkında bazı sorularım var. Annem geçen yıldan beri ölüm döşeğinde ve ben onu ziyaret ediyorum. Kocası on ay önce, beklenmedik bir biçimde öldürüldü. Ve ben onun bakımını üstlenip Michigan’da yaşadım. Sürekli olagelen çelişkilerden biri de, onun için bir ölüm tarihinin yaklaştığını çok açık bildiğimi hissediyorum. Ve bilirsin işte, ona bakmaya çalışıyorum ve bir yandan da burada, Colorado’daki yaşantımı sürdürüyorum. Ve ben, bilirsin işte, planlamaya ya da yapılacak ne varsa yapmaya çalışıyorum. Ve sonra, tam o tarihten hemen önce, bunun o tarih olmadığını çok açık bir biçimde biliyorum. Değişmiş oluyor. Ve bu şimdiye dek üç kez oldu. Yani, Yeni Enerji ve yaşamı kucaklamak açısından bakıldığında, annemin durumu ve bu zamanda benim onunla yaptığım yolculuğu belki açıklayabilirsin.

TOBIAS: Gerçekten de….o, zamanının büyük bir bölümünü bilinçli olarak perdenin bizim yanında geçiriyor, biraz yavaş bir işlemden geçiyor, ama bu kendi seçimi. Onun – nasıl desek – tarihler seçtiğini algılıyor, seziyor ve biliyorsun, ama bunlar enerjisel işaretler, pek de takvim üzerindeki tarihler değil. O bu tarihleri seçti, ve türlü nedenlerden ötürü gitmemeye karar verdi. Nedenlerden biri – nasıl desek – seninle daha fazla zaman geçirebilmekti. Ve gitmemeyi seçmesinin bir nedeni de, senin için kaygılandığındandı.

Bu noktada, senin güvenli bir alanda….enerjisel olarak dengede olduğunu….onun kendi enerjilerinin bir bölümünü burada, senin için tutmak zorunda olmadığını ona bildirmen….ve öte tarafa geçmenin beklediğinden daha kolay olacağını da söylemen iyi olacaktır. Bir de – nasıl desek – enerjisel olarak o tarafa getirdiği ve seninle paylaştığı çok şey var. Ama ikiniz arasındaki iletişimin sürebilmesi için, onun bedeninin burada olmak zorunda olmadığını da bildir ona.

Ve senin açından bu, onun sevinç içinde gitmesine izin vermekle ilgilidir. Ve biz senin bunu bildiğini biliyoruz, ama onu sevinç içinde bırakabilmek için bunu onaylaman ve gerçekten ölümün olmadığını anlaman söz konusudur. Sadece enerji döngüleri ya da enerjilerin yeniden dönüşmesi söz konusudur. Teşekkür ederim.

7.SHAUMBRA: Teşekkür ederim.

LİNDA’NIN SORUSU (SHAUMBRA 8) : Tobias, iki klasör dolusu sorum var. Bunları tekrar tekrar okuyabilirim, ama soruların büyük bir çoğunluğu aynı. Ve görünen o ki, şu anda acı içinde olan çok insan var. Bu belirli dönemde bunun böyle olmasının bir nedeni var mı?

TOBIAS: Bu, bugün uzun uzun sözünü ettiğimiz gibi, yaşamı kucaklamakla ilgilidir. Bu, siz Shaumbra’nın burada olmayı mı yoksa bizim tarafa geri gelmeyi mi seçtiğinizle ilgilidir. Ve gerçekten de, yaşamı kucaklamadıysanız acı artar. Ben bu yüzden bugün bu konuda bu denli hoşgörüsüz olup “yaşamı kucaklamak zamanıdır” dedim.

Yaşamı kucaklamanız, herşeyi size getirir, bu ister bolluk olsun….ya da ilişki olsun..ya da hatta yeni bir tutku türü, ama Eski Enerji tutkunuzdan farklı bir tutku olsun. Yaşamı kucaklamak yepyeni bir dinamik oluşturur. Ve o zaman senin burada sözünü ettiğin acılar, meydan okumalar, mucizevi biçimde yok olur.

Biz birçoğunuzun yaşamadığını görüyoruz. Ve bugünkü konuşmamız sırasında da söylediğimiz gibi, yaşam öylesine bir armağandır ki. Her varlık bu yoldan geçecektir, maddede tezahür ederek geçecektir. Onlar yaratıda yaşama geçerler. Her varlık bu yoldan gelecektir. Bu bir armağandır.

Ama çoğunuz yorgun ve bıkkınsınız. Çoğunuzun yerine getirilmesi imkansız beklentileri vardı – bizim “Süpermen beklentileri” dediğimiz şey. Ve o zaman da sinirlenip hayal kırıklığına uğruyorsunuz.

Birçoğunuz sizi kurtaracak enerjiyi beklediniz. Bununla Yeshua’yı ya da herhangi başka bir üstadı kastediyoruz. Ama bunun da ötesinde, Ruh’un elini size uzatmasını…ve bir şeyler vermesini…ve sizin için bir şeyler yapmasını…ne yapılacağını size söylemesini beklediniz.

Shaumbra, Yeni Enerji’de siz de Tanrı’sınız. Yaratan sizsiniz. Seçimleri yapan sizsiniz. Bu size kalmış bir şeydir. Biz bunun zor olduğunu biliyoruz, ve bunu reddetmeyeceğiz. Ama sizin o düşük enerjinin…acının…hayal kırıklığının…yolunuza koyduğunuz o duvarların üstesinden nasıl geleceğinize yardımcı olmaya çalışacağız. Biz yaşamı kucaklamak, yaşamı kucaklamaktan söz ederek bu şeylerin bugün üstesinden gelmenize yardımcı olmaya çalışacağız.

Bu noktada bir önceki, annesiyle ilgili soruya bir şey eklemek istiyoruz. (7.Shaumbra’nın sorusu) Biz konuşurken onun enerjisi buraya geri geldi. Annen şimdi bir tarih seçti. Ve o tarihe bağlı kalacağını söylüyor. (kahkahalar) O bir anlamda, buradaki tartışmamızın enerjisini hissetti, ve – nasıl desek – bu yine takvim üzerindeki bir tarih değildir. Bu bir “bilinç işareti”dir. Ama artık gitmek zamanı olduğunu biliyor. Böylece, teşekkür ederim.

LİNDA : Son soru, eğer böyle olmasını seçiyorsan.

TOBIAS: Elbette.

9.SHAUMBRA’NIN SORUSU (mikrofona gelen bir kadın) : Merhaba Tobias. Ben senin Yeni Enerji’yle ilgili…. bedenlerimizin içinde Yeni Enerji’de güvende olduğumuzu söylediğin yorumlarını anlamaya çalışıyorum. Ben buraya, emlâk yatırımlarıyla ilgili kitabım üzerinde çalışmak ve seminerlerimi vermek üzere Kasım’da geldim…..ve camdan bir duvara çarptım. Ve eve döndükten bir ay kadar sonra….buzlu merdivenlerden kayıp düştüm. Ve daha dün yarım saatlik bir yürüyüş yapayım derken….buzda kayıp dizlerimin üstüne düştüm. Bu öyle çok önemli bir şey değildi gerçi ama bütün bunlar ne demek oluyor dedim. Ve sanki Kansas ya da Colorado’da olmam bir şeyi değiştirmiyor. Yani, topraklanmış bir halde bedenimde nasıl kalabilirim?

TOBIAS: Gerçekten de….burada mikrofonun önünde durmuş bize konuşuyorsun. Sen bütünsün. Sen biraradasın. Sen güvendesin. Buraya kadar geldin. (gecikmeli gelen bazı gülüşmeler) Madde realitesinde yaşamanın kendine göre meydan okumaları vardır. Çok kez bir şeyler olacak, ve Shaumbra, Ruh’un ona ne söylemek istediğini bilmek isteyecektir. Bu sadece, madde içinde yaşamanın kendine göre riskleri vardır, demektir.

Kendiniz olabileceğiniz açısından bakıldığında, güvendesin – hepiniz güvendesiniz. Biz sadece fiziksel düzeyde güvendesiniz demiyoruz. Kendiniz olmak güvenlidir. Karanlık güçlerin sizi teslim alacağından korkmanıza gerek yok. Size hükmedileceğinden korkmanıza gerek yok, ki bu apayrı bir konudur.

Aklınızı kaçıracağınızdan korkmanıza gerek yok. Birçok Shaumbra gerçekten, gerçekten bundan korktu. Biz “güvenli” derken, dışsal enerjilerin sizi teslim almasından ya da kendi – sizin deyiminizle – egonuzun ya da zihninizin size oyun oynamasından korkmanıza gerek olmadığını anlatmaya çalışıyoruz. Kim olduğunuzu olmak güvenlidir.

Arada bir hâlâ duvarlara çarpıyorsunuz….tıpkı hem Cauldre, hem de Linda’nın yaptığı gibi. (bazı gülüşmeler)

9.SHAUMBRA: Sen ama ikiniz adına mecazi konuşuyorsun.

TOBIAS: Harfi harfine.

9.SHAUMBRA: Peki ya gerçek?

TOBIAS: Aradabir düşersin. Bu, insan deneyiminin bir parçasıdır. Bunun, yaşamanın bir parçası olduğunu….bu bedene sahip olduğunu ve bazı şeylerin ondan geçtiğini hissedebildiğini kucaklayabilir misin…ve tüm bunlar ne anlama geliyor diye merak etmekten vaz geçebilir misin? Kim olduğunu olmak güvenlidir. Sen anlıyorsun – ve birçok insana danışmanlık yaptın – kendinle güvende OLMAMANIN nasıl bir şey olduğunu biliyorsun. Ama şimdi, her kimsen onu olabilirsin.

Ve genel olarak…fiziksel olarak…hepiniz güvende olacaksınız. Siz yaşamı kucakladığınız sürece – nasıl desek – olmayacak kazalar meydana gelmeyecektir. Böylece, soruna teşekkür ederim.

9.SHAUMBRA: Teşekkür ederim.

TOBIAS: Ve böylece sevgili Shaumbra, bu harika bir gün oldu…yoğun bir gün…bir süre hatırlayacağımız bir gün oldu. Sizinle burada böyle birlikte olmak Ben Tobias’a iyi geldi – seansımıza başlarken söylediğim gibi – enerjideki farkı hissetmek….verilen enerjileri…söylenen sözleri….burada olan destek grubu…ve herşeyden çok…bilmek ihtiyacında olan o tanrısal benliğin enerjileri….o tanrısal enerji….o gelmek isteyen “sizin daha fazlanız”. Ama siz yaşamı her yönüyle kucaklamadıkça o gelemeyecektir. Bir çocuk gibi oyuncul ve saf olan tanrısallık, o tanrısallık, burada değilseniz ya da ‘acaba gitsem mi’ diye düşünürseniz nasıl gelebilir?

Bakın…eğer devam etmek isteyip istemediğinizi bilmiyorsanız, ya da hatta sadece emin olmadan çitte oturuyorsanız, tanrısal da sizinle birlikte çitte oturacaktır. (kahkahalar) Yaşamdan şikayet ediyorsanız, sizi çok seven tanrısal da sizinle birlikte yaşamdan şikayet edecektir. Kendinizi geri çekiyorsanız, kapatıyorsanız, çevrenizdeki her şey de kendini kapatacaktır. O size karşılık verir. Burada devam etmek istediğinizden pek de emin değilseniz, bolluk ve sevgi ve sağlık ve başarı, refah yaşamınıza nasıl girebilir ki?

Eğer yaşamı kucaklarsanız – her âna kollarınızı dolarsanız – yaşam o zaman gelir size. O size yanıt verir.

Şimdi, bu Şaud seansının sonunda şarkı söylenmesi için bazı ayarlamalar yaptık. Şu harika şarkınız….ve sözleri de – Cauldre diyor ki – elinizdeki bildiride yazılıymış. Çoğunuz sözleri biliyorsunuz. Bu şarkının başlığı “Dünya’nın Şimdi İhtiyaç Duyduğu Şey”. Ama biz sözlerin biraz değişmesini istiyoruz. “Dünya’nın şimdi ihtiyaç duyduğu şey sevgidir, tatlı sevgi” yerine – eğer sizce de uygunsa – “benim dünyamın şimdi ihtiyaç duyduğu şey yaşamdır, tatlı yaşam” diye söylemenizi istiyoruz. (bazı gülüşmeler) “Benim dünyamın şimdi ihtiyaç duyduğu şey yaşamdır, tatlı yaşam.”

Sizinle birlikte olmak büyük bir mutluluktu. Ve bugünü hatırlayın, çünkü bir gün bu konu hakkında öğrencilerinizle konuşacaksınız. Onlar bilinçlerinin öyle bir noktasına gelecekler ki, siz onlara yaşamı seçmekten söz edeceksiniz.

Ve öyledir!

Kırmızı Meclis’in varlıklarından Tobias, Golden, Colorado’da yaşamakta olan Geoffrey Hoppe tarafından sunulmaktadır. Tobit’in mukaddes kitabında bulunan Tobias’ın öyküsü, Crimson Circle sitesinde bulunmaktadır.
www.crimsoncircle.com. Tobias materyelleri, bedelsiz olarak dünyanın her tarafında bulunan ışık işçileri ve Shaumbra’ya, Ağustos 1999 tarihinden beri sunulmaktadır. Bu tarih Tobias’ın, insanlığın yıkım potansiyelini aşıp, Yeni Enerjiye girdiğini söylediği tarihtir.
Crimson Circle, Yeni Enerjiye geçiş yapacak ilk insan (kılığındaki) meleklerden oluşan global bir ağdır. Bu kişiler, yükseliş halinin sevinç ve zorluklarını deneyimlerken, diğer insanların da yolculuğuna, paylaşım, ilgi ve yol göstererek yardımcı olmaktadır. Crimson Circle’in sitesine her ay 40.000’in üzerinde ziyaretçi, son materyelleri okumak ve kendi deneyimlerini tartışmak amacıyla girmektedir.
Crimson Circle her ay Denver, Colorado’da, Tobias’ın, Geoffrey Hoppe kanalıyla son bilgileri sunduğu yerde biraraya gelmektedir. Tobias, kendisinin ve Crimson Council’ın (Kırmızı Meclisin) diğer semavi varlıklarının, aslında insanoğlunun kanallığını yapmakta olduğunu bildirmektedir. Tobias’a göre, onlar bizim enerjilerimizi okumakta ve biz içimizde deneyimlerken, dışardan da bakabilmemiz için, kendi bilgilerimizi bize geri tercüme etmektedirler. Crimson Circle toplantıları herkese açıktır, ama LCV takdir edilir. Katılımı gerektiren hiç bir şey ve ödenmesi gereken bir aidat yoktur. Crimson Circle, dünya çapındaki Shaumbra’nın açık sevgisi ve bağışları yoluyla bolluğu kabul etmektedir.
Crimson Circle’ın en yüksek amacı, insan melekler ve öğretmenler olarak, içsel spiritüel uyanış yolunu yürümekte olan kişilere hizmet etmektir. Bu hıristiyanlıkla ilgili bir misyon değildir. Tersine, içsel ışık, merhamet ve ilgi bulabilmeleri amacıyla, insanları senin kapına getirecektir. Kılıçlar Köprüsü’ndeki yolculuğuna başlayan bu kendine has ve değerli insan sana geldiğinde, o anda ne yapman ve öğretmen gerektiğini bileceksin.
Eğer bunu okumaktaysan ve gerçek olduğunu ve bir bağın olduğunu hissediyorsan, sen gerçekten Shaumbra’sın. Sen insan (kılığında) bir öğretmen ve bir rehbersin. İçindeki tanrısallık tohumunun bu anda ve gelecek tüm zamanlar için çiçek açmasına izin ver. Hiç bir zaman yalnız değilsin, çünkü tüm dünyada bir ailen ve çevrendeki semavi boyutlarda melekler vardır.
Bu metni lütfen ticari amaç olmaksızın ve bedelsiz olarak dağıtın.
Lütfen bu bilgiyi, dipnotlar dahil bütünüyle kullanın. Tüm diğer kullanımlar, Geoffrey Hoppe, Golden Colorado’dan alınacak yazılı onayı gerektirir. Telif hakkı 2001, Geoffrey Hoppe, P.O.Box 7328, Golden, CO 80403.e-posta: tobias@crimsoncircle.com. Tüm haklar mahfuzdur.