İlk Shoud (Şaud): İfade

Crimson Circle’de (Kırmızı Çemberde) sunulmuştur

TOBIAS: Ve öyledir sevgili dostlar, Shaumbra çemberinde toplanmaktayız. Bizi kendi alanınıza davet etmenize….burada bir aile olarak bulunmaya….bir an için birlikte sevinç duymaya….”dinlenme molası” alabilmenize….kalplerinizi açabilmenize….ve sizinle birlikte olabilmek ve sizinle kaynaşabilmek için gelebilmemize, bayılıyoruz. Bu alanın dışında olduğunuz zamanlarda, yaşantı çok zor olabiliyor!

Ben, To-Bi-Wah düzeninden Kırmızı Meclis’in bir üyesi Tobias’ım. Ve siz de, ailesiniz. Biz bugün, bir sonraki düzeyimize geçmek, bir sonraki adımımızı atmak üzere burada bulunuyoruz.

Sevgili dostlar, bu uzun ve zorlu yolculuğa katlandınız. Bu yolculuğa bağlı kaldınız. Ve şimdi bir kez daha, yeni bir dizi, yeni meydan okumalar için burada bulunuyorsunuz. Bu kutsal alana, bir sonraki düzeyinize geçmek için kalbinizdeki ve ruhunuzdaki inançla geldiniz.Geri gelmeye cesaret etmeniz bile ne kadar kutsanmış ve ne kadar kutsal bir şeydir! (kahkahalar)
Biz bugün gerçekten, Çemberde meydana gelecek bazı değişikliklerden söz edeceğiz. Zaman uygundur. Siz bu değişimleri kendi içinizde, kendi bilincinizde gerçekleştirdiniz. Ve, ilerlemenizi sınırlayabilecek katmanların ve filtrelerin birçoğunu, kesinlikle kaldırdınız.

Ve öyledir, sizinle birlikte, dördüncü dizimize başlamaktayız. Ama şimdi, bazı değişiklikler yapacağız. Konuşan, daha çok siz olacaksınız. Biz bir dakikaya kadar bundan söz edeceğiz. Her zamanki gibi, gelmekte olan konuklar vardır, ve eğer onayınızı alırlarsa, daha da gelmeye devam edeceklerdir. Onlar bu alanı sizinle paylaşmak istemektedir. Bu Shaumbra odasında bulunmadığınız zamanlarda bile, güçlü bir şekilde yanınızda kalan varlıklar vardır. Onlar sizinle olacaktır, gündelik yolculuğunuzda yanınızda yürüyecekler ve kim olduğunuz anlayışının derin düzeylerine inmenize yardımcı olacaklardır. Onlar, meleklerdir. Onlar, yanınızda yürüyen semavi varlıklardır. Bildiğiniz gibi, onlar sizin yerinize bir şey yapamazlar. Ama enerjileri ve sevgileriyle yanınızdadırlar.

Son dizimizde Metatron gelmişti. Oh, Metatron ilk göründüğünde, çoğunuz için, Cauldre dahil, bu yoğun enerjiyle başa çıkmak zor olmuştu. Ama birkaç ziyaretten sonra, oldukça iyi uyumlandınız. Bildiğiniz gibi, Metatron sizsiniz. Metatron, Ruhsal sesinizdir. Metatron, Tanrı-Benliğinizi temsil etmektedir. O, buraya geldiğinizde, insan düzeyinize beraberinizde getiremediğiniz bilincin bir parçasıdır. O, öbür tarafta kalan ruhunuzun bir parçasıdır. Ama şimdi, Kryon tarafından gerçekleştirilen enerji ağındaki değişimler yüzünden, Metatron, Ruhsal sesiniz, çok daha yakına gelebilmektedir. Metatron, son dizideki çoğu derste mevcuttu ve burada olmaya devam edecektir, çünkü siz bu enerjiyi demirlemekte ve ona sahip çıkmaktasınız. Zaman zaman onu tek bir varlık olarak algılayabilirsiniz, ama değildir. Ama o, sizin kendi tanrısallığınızdır ve tüm Shaumbra’nın, ve sonuçta, tüm insanlığın tanrısallığıdır.

Metatron bugün buradadır, çünkü SİZ buradasınız. Bu, bu kadar basittir. Birkaç hafta önce, Yükseliş Dizisinin son dersinde toplandığımızda, başka varlıklar da vardı. Ve onların enerjisi, geçtiğiniz haftalarda, tüm çevrenizde kalmıştır. Araba kullanırken onları hissetmiş olabilirsiniz. Ruh’la konuşurken ve kendinizle konuşurken, onları hissetmiş olabilirsiniz.

Ve Başmelek Mikail’in enerjisi şu anda kesinlikle çok mevcuttur! Mikail, bir anlamda, takım kaptanıydı, yanıbaşınızda olup, Gerçek Kılıcını (elinde) tutmuştu. Mikail şimdi, kendi Kılıcınıza, kendi Gerçeğinize sahip çıkmanız için sizinle çalışmaktadır. Bazen girdiğiniz o izden sizi geçirmek ya da çıkartmak için, Mikail’in zaman zaman sizi dürttüğünü ve itelediğini, ve bunu da bazen kılıcın keskin yanıyla yaptığını hissedeceksiniz. (kahkahalar)

Ve kesinlikle Kryon enerjisi, özellikle de şu son haftalarda, fazlasıyla mevcuttur. Tüm çevrenizdeki enerjileri hissettiniz mi? Bu enerjiler hızla değişmektedir. Bu, sadece sizinle ilgili değildir. İçinizde kesinlikle değişimler meydana gelmektedir, hızlı bilinç değişimleri, hızlı titreşimsel ve fiziksel değişimler. Ama çevrenizdeki dünya da hızla değişmektedir. Bunların nedeni, enerji ağında yapılan son uyumlamalardır.

Oh, kendi tanrısallığınızı ortaya çıkartabilmeniz için, gerçekten ruhunuzun şarkısına kulak verebilmeniz için, Kryon varlıklar grubu ve takımı bu son uyumlamarı yapmakla çok meşguldür şu anda, çok meşgül. Onun için çevrenizdeki bu kargaşayı hissetmektesiniz, çünkü çok faaliyet, çok faaliyet vardır.

Ve sonra, sevgili aile, Meryem enerjisi, besleyici, kucaklayıcı Ana enerjisi gelmektedir. O bugün çok güçlü ve mevcut bir şekilde, çok sevgi dolu ve ihtimamla aramızdadır. Meryem Ana enerjisi denilen şey, aslında çok özlemini çektiğiniz Yuva sevgisidir. Yuva sevgisi, tüm perdelerden, filtrelerden, ve katmanlardan ışımaya başlamaktadır.

Oh, Meryem kaç zamandır buradadır. Ama sizin kalpleriniz, onu gereği gibi algılamak, gereği gibi anlamak için yeterince açık değildi. Ama şimdi, bu enerjiyi hissedebilirsiniz. Meryem, önümüzdeki yıl boyunca sürecek yeni dizimizde, Shaumbra ile birlikte yürümek için gelmektedir. Sorularınızı sormak için önde sıraya girdiğiniz zaman, sizinle olacaktır. (kendi kendine güler)

Oh, evet sevgili dostlar, artık kartlar yok. (çvr. soru&yanıt bölümünde, sorular kartlara yazılıp bir sepete atılıyordu, ve Linda onları rastgele çekip, Tobias’a okuyordu) Yanıtlayalım diye, sorularınızı artık kartlara yazmayacaksınız. (bazı izleyiciler söylenir) Onun yerine kalkacak ve kendi sesinizle soracaksınız. Biz sizinle konuşmak istiyoruz. Biz sizin öne çıkmanızı istiyoruz. Biz sizin, sorularınızı sormak için, ruhunuzun şarkısını söylemenizi istiyoruz. Ve şu anda Cauldre bize şöyle diyor, “Evet Tobias, ve yorumlarına ve bazen de istismarlarına muhatap olacağız.” (kahkahalar) Böylece, buna ….sıraya girmeye….sorularınızı sadece kendiniz için değil de, tüm Shaumbra adına sormaya, hazırlanmanızı rica ediyoruz.

Meryem enerjisinin dişil yanını tüm çevrenizde hissedeceksiniz. Doğum enerjisini hissedeceksiniz, çünkü siz yeni kimliğinizi DOĞURMAKTASINIZ. Bu, onun için Meryem’in sevgi dolu enerjisini kendine çekmektedir. Özellikle zor bir gün ve fırtınalı bir zaman geçirdiğinizde, onun kollarına gidebilirsiniz. Yüzünüzü, omuzuna dayayabilirsiniz. Birkaç gözyaşı dökebilirsiniz. Ve o, sizinle birlikte ağlayacaktır. Çocuğunu gerçekten seven bir anne gibi, sizi kucaklayacak ve sevecektir. İlişki budur. Tüm çevrenizdeki enerji budur.

Böylece, bugünün onur duyulan konuk koltuğunda, Meryem Ana enerjisini ağırlıyoruz. Oh, onun enerjisi bizimle olacaktır. Enerjisi bu dizi boyunca bizimle olacaktır. Başka konuklar ve başka ziyaretçiler de olacaktır. Ama o burada olacaktır. Onun sevgisini hissedebilmeniz için, açıklamalarımıza bir an ara vermemizi rica etmektedir.

Bunu nefesinizle içinize çekmek için, bir an durun, aile. Oh, bazılarınız bu enerjiyi çok iyi tanımaktadır.
(duraklama)
Size bir mesajı var. Bu mesajı, her biriniz yüreğinizde hissedin….evet.
(duraklama)
Basit, değil mi? Çok basit, çok sevgi dolu ve kim olduğunuzu çok kabullenici.
Şimdi, Ana enerjisinin uzun, çok uzun bir süre burada olacağını bilin.

Geçenlerde size berraklıktan söz ettik. Kendinizi açtıkça, daha çok berraklaşmaya başlarsınız. Tüm insan ve tanrısal duyularınız, daha yüksek bir farkındalığa gelir. Hisleriniz, şimdiye kadar olduğundan çok daha açık ve hassas olur.
Bazılarınız buna pek alışkın değildir. Bazılarınız, kalp, duygu, ruhsal-düzey hisleri dediğiniz şeye pek alışkın değildir. Oh, bazen top ateşine tutulmuş gibi hissedersiniz. Ortaya çıkan bu hisleri ve duyguları anlamamaktasınız. Bunlar sanki çift taraflı bir oyun oynamaktadır size…..iyi hisler ve kötü hisler……karman çorman rüyalar ve sevgi dolu rüyalar…..zor olan günler ve neşe içinde geçen günler. Her tür his, şu anda Shaumbra’da hüküm sürmektedir.

Cesaretiniz kırılmasın, sevgili dostlar. Gerçek hislerinizi gitgide daha çok deneyimledikçe, bunlara uyum sağlamayı da öğrenmeye başlayacaksınız. Bu hisler, şimdi yaptıkları gibi, sizi yere yıkmayacaktır. Şimdi içinden geçtiğiniz kadar duygusal çalkantılar olmayacaktır.

Hislendiğiniz zaman, bunların üstüne bir kapak oturtmaya kalkmayın. Açık kalın. Açık kalın. Size meydan okuyan ya da acı veren kısmı çabuk geçecektir. Siz bunlara tutunmayı seçmedikçe, çekip gideceklerdir. Bu duygularla karşılaştığınızda, o anda ve onlarla birlikte olun.

Oh, duygular ve hislerde o kadar Yeni Enerji var ki. Shaumbra’nın nasıl Yeni Enerji yarattığı hakkında daha önce konuşmuştuk – bu, Yuva dışındaki Yaratılış’ta daha önce hiç gerçekleştirilmemiştir. Ve, bu şimdi olmaktadır. Siz, Yeni Enerji yaratmaktasınız. Kendi varlığınızın içinde deneyimlediğiniz hislerde, tüm bu duygularda ve düşüncelerde, hatta zor olanlarında bile, bir Yeni Enerji tohumu vardır.

Geçenlerde size söyledik, yarattığınız Yeni Enerji, yeni evrenin….. bizim, İkinci Yaratılış dediğimiz evrenin modellerini oluşturmak üzere, evrendeki yolunu bulmaktadır. İçinizde meydana gelen şeylerin çoğu, tüm bu yerlere akmaktadır. Rüyalarınızda olsun, insan bedeninizi geride bırakarak (ölerek) olsun, bizim tarafa geldiğiniz zaman, yarattığınız şeyleri size göstereceğiz. Bunlar, evrendeki yeni ve kutsal resimlerdir, kutsal yaratılardır. Ne yarattığınızı size göstereceğiz.

Ama bu arada sevgili aile, şu anda deneyimlediğiniz duygularda, bir Yeni Enerji tohumu mevcuttur. O, uygun bir anda realitenize gelecektir. Ama o, oradadır. Yarattığınız Yeni Enerjiden…..yararlanabileceksiniz de. Bu içinizdeki Yeni Enerji, kendi bilgelik düzeyiniz ve kendinizi kabul etme düzeyiniz, hepsi birbiriyle doğrudan bağlantılıdır.

Başka bir deyişle, bu çok güçlü, ruhsal enerji, bilgeliğinizin dengede olduğunu hissedene kadar ve kendi tanrısal benliğinizi kabul edene kadar, filizlenmeyecek, realiteniz olmayacaktır. Ancak o zaman, bu tohum filizlenecektir. İçsel düzeylerde siz şöyle demektesiniz, “Bu, güçlü bir araç. Bu, şimdiye kadar taşıdığım her türlü kılıcın yerini almakta. Bu, şimdiye kadar sahip olduğum, tüm önceki inanç sistemlerimin yerini almakta. Ben gerçekten hazır olana dek, bu yeni tanrısal aracın ortaya çıkmasını istemiyorum.”

Ama bugün burada oturmuş size bakıyoruz Shaumbra – Kryon, Mikail, Metatron ve Meryem, ve Ben, Tobias size bakıyoruz. Siz bilgeliğe sahipsiniz. Siz anlayışlara sahipsiniz. Belki daha kendini-kabul’a sahip değilsiniz, ama bunu sadece siz gerçekleştirebilirsiniz. Bu, uygundur. Şimdi sizin için, bu Yeni Enerjiyi içinizden ortaya çıkartmak zamanıdır.
Yeni berraklığınızla şu anda deneyimlediğiniz şey, derinlemesine ve genişlemesine sizden akan hisler ve duygulardır. Oh, bazı günler duvara çarpmış gibi hissetmektesiniz. Bazı günlerde de, yüreğinizdeki sevgiyle tüm dünyayı sırtlayabileceğinizi hissetmektesiniz.

Son açıklamamızda değindiğimiz gibi, bu berraklığın, kendine has, meydan okuyucu anları da vardır. Diğer insanların oluşturduğu dış görünüşün ya da yalancı görünüşün ötesini görmeye başlayacaksınız. Biliyor musunuz, insanlar…..büyük duvarlar koymaktadır. Bazen, bizim bunların ötesini göremediğimizi biliyor musunuz? Bir insan, radarın dışında kalmayı seçerse eğer, öyle bir enerji alanı yaratır ki, hiç birimiz, meleklerin en güçlü olanları bile, bu alanın ötesini göremez. Eğer Tanrı’nın sizi görmesini istemezseniz, Tanrı göremez, çünkü Tanrı sizsiniz. Ve siz o anda kendi kendinizle bir saklambaç oyunu oynamış olursunuz! Anlıyor musunuz? (kahkahalar)

İnsanlar bu duvarları koymaktadır. Ama bu duvarları ve filtreleri iyi nedenlerden ötürü de koymaktadırlar. Bu, türlü titreşimlerde ve bilgilerde ve frekanslarda ve hislerde boğulmamak için konan bir tür koruyucudur.
Çoğunuz bunu deneyimlemiştir, büyük bir kalabalığa girersiniz, ve bazı insanların hissettiği şeyi farkedersiniz. Eğer bunu çok güçlü bir biçimde yayıyorlarsa….(örneğin) acı veren bir başağrısı çekiyorlarsa…..oh, o noktada güçlü bir yayın yaparlar! VE engelleri kaldırmışlardır, böylece bu başağrısı enerjisini, tüm çevrelerine iletmektedirler. Ve bunu ilk siz hissedersiniz, çünkü, Shaumbra, siz çok daha açıksınız.

Yeni berraklığınızda, bu tür şeyleri çok hızlı kapacaksınız. Bunları sahiplenmeyin. İçinize dönün. Bu hissi araştırın. Nereden geldiğini ona sorun. Neden orada olduğunu sorun. Onun sık sık şöyle dediğini duyacaksınız, “Ben sana ait değilim. Beni sahiplenmeye kalkma. Beni bırak. Ben sadece başka birinden yayılmaktayım ve sen bunu kendine çekmektesin.”

Siz, sevgili Shaumbra, güçlü alıcılar haline gelmektesiniz. Çevrenizdeki tüm şeyleri hissetmektesiniz. Berraklığınız açıldıkça, ilk önce his duyusunda açılır. Ve siz, diğer insanları hissedeceksiniz. Geri çekilmeyin. Yeniden kendi duvarlarınızı ve engellerinizi oluşturmayın. Sadece içinize dönün ve bunun nereden geldiğini anlayın. Sonra da onu salıverin, tıpkı elinize aldığınız bir kuşu saldığınız gibi. Onu özgür bırakın. Bırakın uçsun. Bırakın gitsin. O anda, bu deneyimden bir şey öğrenmiş olacaksınız, ve bu da, başka bir insanla yaşadığınız enerjisel deneyimdir. Birşey öğrenmiş olacaksınız içinizde. İçinizdeki bu Yeni Enerji tohumu, başka bir insanın titreşimine dokunmuş olacaktır. Dokunup bıraktığınız şu başağrısına ait enerji örneğini kullanalım. Bu başağrısına ait enerji, şimdi saf sevgi ve Ruh enerjisine dönüşmüş olarak bu insanlara, hazır OLDUKLARI uygun bir zamanda geri gelecektir.

Görüyor musunuz, tek bir dokunuşla nasıl öğrettiğinizi ve etkilediğinizi görüyor musunuz? Görüyor musunuz? Bu, o kadar basittir ki. Gerçi çok da sübtildir, ama siz o anda bir başka insana yardım etmiş olacaksınız. Siz, bu enerjiyi kullanmayı seçen insanların, kendi enerjilerini dönüştürmelerine yardımcı olmuş olacaksınız.

Bu örnekteki başağrısına ait enerji, bu dışarıya giden, kendi Yeni Enerjinizle bir an dokunduğunuz enerji….sonra dışarıya doğru akmaya ve başka insanlara doğru yayılmaya devam eder. Ama şimdi, kendi içinde yeni bir potansiyele de sahiptir. Bu artık sadece başağrısına ait bir titreşim değildir. O şimdi, sevgi, tanrısallık ve kendini-muktedir-kılma titreşimini de içermektedir. Siz bu Yeni Enerji paketini, onların enerjisine katmış olursunuz. Sıranın sonunda bulunan ve bu bilgiyi alan kişi, yani kalabalık bir alışveriş merkezinde dolanırken, birdenbire bu başağrısına ait enerjiyi alan başka bir insan, bu enerjinin içerdiği yeni potansiyele de şimdi sahip olur. Bu enerji iki unsur içerir: Asıl başağrısını ve şimdi bir de sizin tanrısallığınızı, sevginizi, ve yeni potansiyelinizi.

Yeni Enerji budur. Tanrısal İnsan’ın çalışma biçimi budur. Bu, şimdiden yapmakta olduğunuz bir şeydir, ama farkında değildiniz. İşte bu küçücük eylemle, hepiniz birer öğretmen olursunuz. Hepiniz, enerjiyi değiştiren kişilersiniz. Bu, harika bir şeydir. Biz bunun burada her an meydana geldiğini görmekteyiz. Sevgili dostlar, bu berraklık….oh, bu harika bir şeydir! Diğer insanların oluşturduğu dış görünümlerin ötesini göreceksiniz. Ama bunu yaptığınızda, oynadıkları oyunları gördüğünüzde, onlar size gelene kadar, onları değiştirmenin, ya da şifalandırmanın, sizin işiniz olmadığını anımsayın. Bazı şeyler göreceksiniz. Onların oynadığı büyük oyunları göreceksiniz. Yalanlar….ve hileler….ve istismarlar…ve çürümüşlük, fesatlık…..tüm bu şeyleri göreceksiniz.

Ve o anda soracaksınız, “Yapmam gereken nedir? Bu bireyi değiştirmeli miyim? Diğer insanları uyarmalı mıyım?” O anda yapmanız gereken hiçbir şey yoktur. Uygun olan herşey size gelecektir. O zaman, ona göre davranın. Bileceksiniz. Zamanı geldiğinde bileceksiniz. Belki hiç bir şey yapmanız gerekmeyecektir. Onlar belki hiç bir zaman size gelmeyecektir. Ama siz şimdi, olup bitenin farkında olduğunuz için, bu farkındalık, şeyleri değiştirme, ya da yüzeye çıkartma potansiyeline sahiptir. Son zamanlarda bunun tekrar tekrar olduğunu gördünüz.

Çoğunuz, “Neden” diye sordu, “bütün bunlar neden açığa çıkmakta?” Çünkü Dünya bilinci değişmiştir. Siz değiştiniz. Bu tür yozlaşmışlıkların ve dengesizliklerin yüzeye çıkması gerekmektedir. Bunun yüzeye çıkması gerekmektedir. Yüzeye çıktığında, dikkati üzerine çeker. İşte o zaman bir şey yapıp yapmamak, bunu duyan her bir insana, işin içinde olan şirketlere kalmış bir şeydir. Bazıları kaçacaktır. Bazıları itiraf edecektir. Bazıları da, baskıyı kaldıramadığı için, çökecektir.

Bu, olmaya devam edecektir. Manşetleri okuduğunuzda, bunun uygun olduğunu anlayın. Dünyanızın parçalanmadığını anlayın. Dengesiz ve uygunsuz olan şeyler, artık gizlenemeyecektir. Gelecek aylarda ve uzunca bir süre, iş dünyanızda bunların olduğunu göreceksiniz. Bunu hükümetinizde göreceksiniz, çünkü orada gizli tutulmuş çok şey vardır. Ve bunlar, günışığına çıkacaktır. Bunları özellikle de dini kurumlarınızda göreceksiniz. Dengede olmayan şeyler şimdi öne çıkacaktır. Bunlarla ilgili yeni bir berraklığa sahip olacaksınız.

Şimdi, geçenlerde, sorularınız hakkında da konuşmuştuk. Artık kendi sorularınızı, kendinizin yanıtlayacağı bir zamanın geldiğini söylemiştik. Biz, buna benzer oturumlarda sizinle konuşmaktan, doğrudan gözlerinize bakmaktan, sizinle birebir sohbet etmekten kesinlikle mutluluk duyacağız. Ama günlük yaşantınızda, soruları önce kendinize sormayı anımsayın. Sorunun yanıtı….yine bir sorudur. Bilmek istediğiniz şeyin yanıtı, bizden yine soru şeklinde gelecektir. “Sevgili Tobias, yolumun üstünde ne var” dediğinizde, “Orada ne olmasını istiyorsun?” diyeceğiz size. “Sevgili Tobias, eşimden ayrılmalı mıyım?” diye sorduğunuzda, “Eşinden ayrılmak istiyor musun?” diye yanıtlayacağız. “Ne yemem gerekir” dediğinizde, “Ne yiyeceğini bedenine sor” diyeceğiz.

Biz sizi dürteceğiz. İçinize dönesiniz diye zorlayacağız. Ve kesinlikle, sizinle konuşmaya devam edeceğiz. Soru ve yanıt bölümünde, size kendi sorularımızdan bazılarını soracağız. Ama aynı zamanda, sizinle hislerimizi de paylaşacağız.

Şimdi, birkaç yıl önce bu grupla ilk kez birlikte olduğumuzda…..oh, bu grup çok daha küçüktü! Çok daha küçüktü. Kırmızı Çember ve Shaumbra enerjisinin değişmek üzere olduğunu söylemiştik. Sadece Dünyanızdaki değil, aynı zamanda tüm evrendeki bu büyük değişim zamanından sizinle birlikte geçecektik.

Gelecek aylarda, tüm çevrenizde değişimler görmeye devam edeceksiniz. Şu anda büyük bir dengesizlik hüküm sürmektedir. Bunun en büyük nedenlerinden biri, yapılan enerji ağı uyumlamalarının tamamlanmak üzere olmasıdır. Bunun anlamı şudur, sizin, ya da herhangi başka birinin, gerçek tanrısallık enerjisine, şimdiye kadar olduğundan çok daha fazla ulaşabilir olmasıdır.

Bundan pek de hoşlanmayan insanlar vardır. Eski yöntemlere tutunmak isteyen insanlar vardır. Geçenlerde bunu haberlerinizde gördünüz – bir dini kuruluş olarak artık destek görmeyeceklerinden ve öğrencilerinin çekip gideceğinden korkan ve inanç sistemlerine tutunmaya devam etmek isteyen eski dinler. Bu dinlerin, değişen zamana ayak uydurmaması, ve kendi yandaşlarının ruhuna ve kalbine kulak kabartmaması, utanç vericidir.

Onlar, 1000, ve 2000, ve 5000 yıl öncesinden kalma bir şeye tutunmak istemektedir. Bunun Kutsal Yazı olduğunu ve değiştirilemez olduğunu söylemektedirler. Bu yazılar, hiç bu anlamda yazılmamıştır. O anda yazılmışlardır ve her yeni anda değiştirilebilirler. İnsan ruhu gelişmekte, tekamül etmektedir. Kitaplarınız neden tekamül etmesin ki? İnançlarınız…..anın bilinci neden değişmesin ki?

Size söylediğimiz şey şudur, sevgili dostlar, tüm bu dengesizlikleri çevrenizde görmeye devam edeceksiniz. Bu sizi altüst etmesin. Onlarla ilgili yeni bir berraklığa sahip olacaksınız, ama bu bile bazen korkuya neden olacaktır. Son zamanlarda bir çoğunuz bize, büyük bir huzursuzluk duyduğunuzu söylediniz. Siz – nasıl desek – öbür ayakkabının da yere düşeceğini hissetmektesiniz. Korkulan şeyin yakında olacağını hissetmektesiniz. Ve haklısınız. Haklısınız. Bunu hissetmektesiniz. Ama o zaman da, korkuya kapılmaktasınız. Hatta sizin bir anlamda şöyle dediğinizi bile duyduk, “Oh, bu hislerin hücumuna uğramamak için tüm bu kapıların kapanmasını tercih ederdim. Bundan pek hoşlanmadım.”

Gerçekten, bazı şeyler olacaktır, ve şeyler değişecektir. Ama size kendinizle ilgili tek bir şey söyleyebiliriz. Siz bir fırtınanın ortasında olabilir ve bundan etkilenmeyebilirsiniz. Birkaç yıl önce, ilk dizimize başladığımız bir Ağustos gününde, fırtınanın ortasındaki bir çadırın çevresinde otururken….fırtına kopmuştu….Yeryüzü sallanıyordu….gök gürlüyordu. Ve biz etkilenmemiştik. Bu bir simgeydi. Bu, yolculuğunuza bir benzetmeydi. Siz bir kargaşanın (kaosun) ortasında olabilir ve dengede ve tanrısal anda olabilirsiniz.

Tüm çevrenizde meydana gelen değişimi duyumsadığınızda, bu dramlara kapılmayın. Şeylerin değişmekte OLDUĞUNU anlayın. Dünyanın parçalanmadığını anlayın. Dünya kendini yenilemektedir. İnsanoğlu tekamül etmektedir. Tekamül, Yeninin gelebilmesi için Eskinin salınmasını talep eder. Böylece değişimler konusunda, sevgili dostlar, SİZİN için kendi tanrısallığına daha fazla sahip çıkmak zamanıdır. Biz üç yıldır bu koltukta, size kanallık ederek oturduk. Dinamikler şu şekilde iş gördü. Siz odada toplandınız. Niyetiniz, burada bulunmak ve enerjiyi paylaşmaktı, kendi enerjinizi paylaşmak ve aynı zamanda bizim sevgimizi hissetmekti. Ve biz buraya oturduğumuzda, bir anlamda, Shaumbra’nın titreşimini toplayıp, onu kendi realitemize, perdenin öte yanındaki kendi bilincimize getirdik. Sonra da onu, Cauldre kanalıyla size geri aktardık. Bu bilgiyi size aktarmak için çok düzeylerden ve çok yöntemlerden geçtik.

Artık bu rolü oynamamıza gerek kalmadı. Artık, titreşimi dağıtan varlıklar olmak zorunda değiliz. Onun için bu Tanrısal İnsan Dizisinde, bizim kenarda durmamız çok uygun olacaktır.

Kanallığın, doğrudan kendi aranızda meydana gelecek bir değiş-tokuş olmasını istiyoruz. Her zaman olduğu gibi enerjinizi bu Çembere koymanızı, ve sonra onu bir grup olarak toplamanızı, birleştirmenizi rica ediyoruz, ve sonra da bu enerji, Cauldre kanalıyla size geri gelecektir. Bu yöntemle, aracıyı kaldırmış olacaksınız. Kendinizi duyacaksınız. Ve bu harika bir koro olacaktır!

Biz perdenin bu yanında, bu yönteme “Shoud – Şaud” deriz. “Shoud – Şaud”. Shout (bağırmak) değil – biz bağırmayız! (kahkahalar) Şaud, “shou-doe-wah” titreşimidir. Bu, bizim burada kullandığımız titreşimsel söylemdir. Bir anlamda, sizin kullandığınız “gölge” ya da “yansıma” sözcüklerinin bir türevidir. Yaptığınız şey budur.

Şaud’da, bir grup insana, yine bir insan kanallık etmektedir. Bir insan, herkesin titreşimini biraraya getirmektedir. Bu, tek bir insandan ifade bulurken – bu durumda Cauldre’dan – tüm titreşimlerinizin bir korosunu oluşturur. Bu, bir grup insanın şarkı söylemesi gibidir. Aslında tek bir ses duyarsınız. Ama dinlerseniz, birçok bireysel sesin aynı sözcüğü söylediğini ve aynı zamanda aynı sesi çıkardığını anlarsınız. Cauldre bugün Şaud’u ifade ederken, bu sadece kendi sesi olmayacaktır. Siz kendi sesinizin, kendi ruhunuzun korosunu duyuyor olacaksınız.

Bu, geçmişte bizim yaptığımızdan biraz farklı olacaktır. Cauldre….şimdi biraz gergin. (kahkahalar) Ama bu daha basit ve daha temiz bir yöntemdir. Ve Şaud sırasında aynı zamanda hepimizi de kesinlikle duyuyor olacaksınız. Bir bireyin, yanınızda oturan bir bireyin frekansına ayarlanabilirsiniz. Metatron’un, ya da Ben, Tobias’ın, ya da Meryem’in, ya da Kryon’un frekansına ayarlanabilirsiniz. Ya da toplu (kollektif) sesi, söylenmekte olan toplu şarkıyı dinleyebilirsiniz.

Artık, sizinle birlikte dersler yapmak uygun değildir. Geçmiş dizilerdeki derslerin amacı, sizin kulvarda kalmanızı, yolu izlemenizi sağlamaktı. Artık buna gerek kalmamıştır. Onun için, bu yeni Tanrısal İnsan Dizisinde, bunlara ders dememenizi tercih ederiz.

Bunlar Şaud’lardır. Bunlar, toplanan Tanrısal İnsanların ifadeleridir. Bunu kendi başınıza da gerçekleştirebilirsiniz. Dünyanın her yerindeki Shaumbra gruplarıyla, “yerel çemberinizde” biraraya gelebilirsiniz. Birlikte oturabilirsiniz. Ve bir süre sohbet edip kaynaştıktan sonra, herkes adına Şaud’u gerçekleştirecek, herkes adına ifade edecek bir insanı seçebilirsiniz. Sonra da verdiğiniz sesin neye benzediğini, grubunuzun sesinin neye benzediğini duyabilirsiniz.

Perdenin bu yanında bulunan bizler, yanıtları bilmiyoruz. Bazen, sizinkinden daha farklı bir bakış açısına sahibiz, ama yanıtları bilmiyoruz. Onun için, bize yanıtları söylemenizin zamanıdır. Şaud yöntemiyle kendinizi yansıtma zamanıdır. Bizimle konuşun. Bize bildiğiniz şeyleri söyleyin. Bize deneyimlediğiniz şeyleri söyleyin.

Ve, bu şeyleri belgeleyin. Bu şeyleri hepiniz belgeleyin, çünkü diğer insanlar sizi izleyecektir. Onlar, Yeni Enerjide yürümenin, başka bir Tanrısal İnsan grubuyla oturup da, birlikte kalbin şarkısını söylemenin nasıl bir şey olduğunu bilmek isteyeceklerdir. Yolculuğunuzun o anında neler deneyimlemekteydiniz? Bunlar, yolculukları sırasında diğer insanlara yardımcı olacaktır. Şaud anındaki anahtar titreşim, anahtar his neydi?

Böylece sevgili dostlar, bugün bazı şeyleri biraz farklı yapacağız. Ama başlamadan önce, çok kısa bir öykü anlatmak istiyoruz. Bu öyküde yedi tane çiftçi yok! (kahkahalar)

Onda kısmen kendinizi, kısmen de çevrenizde bulunan diğer kişileri bulacağınız bir insan var. Biz ona Mark diyeceğiz, gerçi erkek ya da kadın olması farketmeyecektir. Ama biz yine de ona Mark diyeceğiz. O, kesinlikle Shaumbra’ydı. Çoğunuzun yaptığı gibi, kitaplar okumuş ve kurslara gitmişti. Yolunda ilerlerken, yolculuğunun gitgide zorlaştığını gördü. Ruh’a, ve Tobias’a, ve Kırmızı Meclis’ten olan varlıklara seslendi. Ve şöyle dedi, “Neden her geçen gün, yol daha da zorluyormuş gibi geliyor? Neden her geçen gün, bir ayağımı ötekinin önüne atmak beni daha da zorluyor? Öyle zamanlar var ki, yatıp dinlenmek ve uyumak istiyorum. Bu yolculuğun yoğunluğundan geçemiyeceğimi düşündüğüm günler oluyor. Çekildiğimi hissediyorum. Bu yoğun sisi yarıp geçemeyecekmişim gibi hissediyorum.”

Sevgili dostumuz Mark, yolculuğu sırasında yanlış bir şey yapıp yapmadığını sorgulamaya başladı. Bizi doğru duyup duymadığını, ya da dersi izlemesi gerektiği gibi izleyip izlemediğini sorgulamaktaydı. Böylece geri gidip, tüm dersleri yeniden okudu. Oh, ilk seferinde öğrenmediği çok şey öğrendi.

Ama, hala huzursuzdu. Hala içindeki soru yanıtlanmamıştı. Neden bu kadar zordu? Hem en derin ruhsal düzeyinde, hem de fiziksel düzeyinde neden bu kadar yorgun düşüyordu? “Neden” diye soruyordu, “bu yolculuk bu kadar zor?” Mark zaman zaman öfkeleniyordu. Kırmızı Meclis’tekilere sövüyordu. Ruh’a sövüyordu. Bunun daha kolay bir yolculuk olması gerektiğini düşünüyordu. Daha fazla sorusunu yanıtlamak ve onun adına daha fazla şeyler yapmak için, yanında olmamız gerektiğini düşünüyordu.

Açmazlarının ve çelişkilerinin ve bezginliğinin, dikkatini dağıttığını görüyordu. Kendisiyle ilgili biraz düş kırıklığına uğramıştı, ve kendisiyle ilgili yaşadığı bu düş kırıklığı yüzünden, çevresindeki insanlarla, ve hatta Kırmızı Çemberle ilgili düş kırıklığına uğramıştı. Kendini, sevgili dostlar, UFO sınıflarına gizlice savuşur buldu! (kahkahalar) Kendini, komplolar üzerine kurulmuş seminerlere gider buldu. Kendini, yanıtları bulmak amacıyla, rehberlere geri dönmeyi öğreten sınıflara gider buldu. Ayağının kaydığını biliyordu. (kahkahalar)

İçsel düzeyde, bunun doğrusu olmadığını hissediyordu, ama dışsal düzeyde, sevgili dostumuz Mark, daha önceden çok alışık olduğu bu eski enerjiye, bu dualite enerjisine girdi. Bunlara yönelmesi, ona enerjisel bir destek sağlıyordu. Aynı zamanda da ilgisi başka bir yöne çekilmiş oluyordu, ve o bunun değerini farkındaydı.

Kendi tanrısallığını düşünmektense, uzaylıların komploları hakkında düşünmek, çok daha eğlenceliydi. Hükümete, ve İlluminati’ye (çvr. tek bir dünya devleti kurmak ve böylece gücü elinde tutmak peşinde olan gruba verilen ad) ve tüm diğerlerine, onlara mal edilen komplolar için kızmak, uçaklardan boşaltılan kimyasallardan kaygı duymak, çok daha eğlenceliydi. Bunların tümünü düşünmek ve dualiteye yakalanmak, Tanrısal İnsan yolunu gitmekten çok daha kolaydı. Ama Mark alttan alta, bunun uzun vadeli bir yanıt olmadığını biliyordu. Bu, ilgisini başka bir tarafa yöneltmek ve oyalanmaktı.

Şimdi, Mark geçenlerde ağlayarak, bıkkın, kızgın, kendini çok yargılar, bulunduğu noktayı hiç kabullenemez bir halde, yere çöktü. Ve bize seslendi, ve şöyle dedi, “Tobias ve Ruh, ve tüm diğer varlıklar, bilmem gereken şey nedir? Şu anda bilmem gereken şey nedir?”

Şimdi, hepinizin bildiği gibi, biz ona yanıt vermedik. (kahkahalar) Biz ona, içine bakmasını söyledik. Ve Mark geri seslenip, şöyle dedi, “Ben içime nasıl bakacağımı bilmiyorum! Ben, sıra içe-bakmaya gelince, başarısız biriyim! O kadar farklı sesler duyuyorum ki, hangisine inanacağımı ya da güveneceğimi bile bilemiyorum!”

Biz ona şöyle dedik, “Gerçeğinin öne çıkmasını talep et. (O zaman) diğer sesler yok olacaktır. Gerçek sesin öne çıkacak ve diğerleri çekip gidecektir. Kendi tanrısal benliğinin sesini duymak istediğini söyle kendine. Diğer sesler gitmek zorunda kalacaktır. Sahte sesler yok olacaktır. Tanrısal ses öne çıkacaktır.”

Şimdi, iyi ki Mark çok yorgun ve çok açıktı, böylece Gerçeğinin ortaya çıkmasına izin verebildi. Bazen Shaumbra, Gerçeğin, gerçekten ortaya çıkmasına izin verebilmek amacıyla zihninizi bir kenara koyabilmek için çok yorgun ve çok bıkkın olmanız gerekiyor. Mark, yeterince yorgundu.

Bizim duyduğumuz, ve bugün sizinle paylaşmamızı istediği şey, oldukça basitti. Duyduğu ses şuydu, “Dünya seni bırakmak istemiyor. Onun için bu kadar zor bir dönem geçiriyorsun. Çevrendeki dünya, seni bırakmak istemiyor. Sana tutunuyor. Ailen ve arkadaşların….zaman zaman seninle mücadele etseler de, seni seviyorlar. Seni seviyorlar, ve uzaklaştığını hissedebiliyorlar. ‘Geçmiş yaşam veçhelerin’…..oh sevgili varlık, sana konuştuğumuzu biliyorsun değil mi….geçmiş yaşam veçhelerin, senin ilerlemeye devam ettiğini biliyor. Onları özgür bıraktığını biliyorlar. Ve korkmuş haldeler. Senin onları terk edeceğin, gitmelerine ve kendi yaratıları ve kendi kimlikleri olmalarına izin vereceğin düşüncesi, onların ödünü patlatıyor. Onun için de, tutunmaya devam ediyorlar.”

Evet Shaumbra, siz geçmiş yaşamlarınızı salıverdiniz. Ama onlar sizi bırakmamış olabilir. Ne söylediğimizi anlıyor musunuz?

İş yerinizde, uzaklaştığınızı hissedebilen kişiler var. Biliyor musunuz, bu “geride bırakılmış” kitaplar, bir çelişki yaratmaktadır. Onlar şimdi, bizim konuştuğumuz şeylerden farklı şeyler söylemektedir. Siz, kutsal bir uzay gemisinin içine çekilmeyeceksiniz. Uzaktaki bir gezegene götürülmeyeceksiniz. Siz tam burada, Dünya’da kalacaksınız. Olan biten budur. Bir köşede yığılmış giysiler bulmayacaksınız. (kahkahalar) Ama bu kitapların özündeki mesaj doğrudur. Geride bırakıldığını düşünen kişiler vardır.

Siz, Shaumbra, Tanrısal İnsan olma yolculuğundasınız. Eski’ye ait herşeyi kesip atmaktasınız, böylece Yeni’ye gidebileceksiniz. Çevrenizdeki diğer insanlar, bundan hoşlanmamaktadır. Onlar, sizin kalmanızı istemektedir. Sizi seviyorlar. Sizin keyfinizi çıkartıyorlar.

Birçok durumda, hem iyi anlamda, hem de kötü anlamda, onların güçlenmelerini sağlamaktasınız. Bazıları, bu bir geçmiş yaşam veçhesi de olsa, yaşamlarında güçlendirici bir etken olarak size ihtiyaç duymaktadır. Onları güçlendirerek, kendi sorunlarıyla çekip gitmelerini olası kılmaktasınız. Bazılarına da inanılmaz yardımlar yapmaktasınız. Sevginiz, ışığınız, merhametiniz, yaşamlarının önemli bir parçasıdır. Enerjisel olarak tüm bu – nasıl desek – “yapışanlar”, tüm çevrenizde bulunmaktadır. (kahkahalar) Size yapışmaktadırlar. Sizi bırakmak istememektedirler.

Öyleyse, Mark bu yolun bu kadar zor olduğunu neden düşünüyor? Çünkü başkaları ona tutunuyordu, onu geri tutuyordu, onu aşağıya bastırıyordu. Bu, onun önünde durup da, ilerlemesini engelleyen bir güç değildi. Bunun, Yeni Enerjinin yoğun bir sisi olduğunu düşünüyordu….ağır, şerbet gibi, içinden geçmesi zor. Onu geri tutan şeyin bu olduğunu sanıyordu. Oysa değildi. Onu bırakmak istemeyen, geçmişin enerjisiydi, Eski’nin enerjisiydi, hatta Şimdi’nin enerjisiydi. Kendi çocuklarınız sizi bırakmak istememektedir. Sizi bırakırlarsa, hala orada olacağınızı, hatta şimdiye kadar olduğunuzdan çok daha fazla onlar için var olacağınızı, anlayamamaktadırlar. Onlar sizin gittiğinizi, başka bir yere gittiğinizi sanıp, korkmaktadırlar. Bilincinizin değişip, kapıdan çıkıp gittiğini sanıp, korkmaktadırlar. Ama bunlar, korku düzeyinden (üretilen şeylerdir). Bunlar, anlamamaktan dolayı (üretilen şeylerdir).

Siz değişmektesiniz. Siz, bu realiteyi terk etmektesiniz. Ama ne kadar terk ederseniz, o kadar var olacaksınız. Eski yöntemleri ne kadar terk ederseniz, hizmet ve sevgi sunmak amacıyla da, o kadar (insanların) yanında olacaksınız. Bunu, çok yakında anlamaya başlayacaklardır. Hatta bazıları anlamaya başladı bile. Kocalarınız ve karılarınız, çocuklarınız ve onların çocukları, çevrenizde bulunan herkes, sizi bırakmak istememektedir. Zorluk bundan kaynaklanmaktadır. Onun için, sevgili dostumuz Mark bıkkın bir biçimde yere yığılmıştı. Onun için, yükselmek, yükseliş yolu zordur. Peki, bununla ilgili ne yapmalı? Eh, ne yapılacağını biz Mark’a sorduk, çünkü bu deneyimden geçen oydu. Bunun nasıl bir şey olduğunu biliyordu.

Söylediği şey basit ve derindi. “Onlarla konuşun. İnsan biçiminde konuşun onlarla. Tanrısal biçimde konuşun onlarla. Tanrısal bir İnsanın, ortaya çıkmakta olan Tanrısal bir İnsana konuştuğu gibi konuşun. Bir insanın, başka bir insana….kahve içerken….lokantada yemek yerken….konuştuğu gibi basit bir biçimde konuşun. Şu anda içinden geçtiğiniz süreci onlara açıklamayın. Bunun akılcı olma ihtimali vardır, ve anlamayacaklardır. Sadece gülümseyin onlara. Kim olduğunuzun güvencesini verin onlara. Her zaman sevgiyle yanlarında olacağınız güvencesini verin onlara. Kendi yumuşak ve sevecen halinizle, şimdiye dek olmadığı kadar, burada olacağınız güvencesini verin onlara.”

Olmakta olan budur, Shaumbra. Dünya sizi bırakmak istememektedir. Dünya, giderseniz, şimdiye dek olduğundan çok daha güçlü, daha meleksi, ve daha sevecen bir şekilde geri geleceğinizi farkedememektedir.

Şimdi, oh (Tobias derin bir iç çeker), sevgili dostlar, burada olmak cesaret ister. Burada, bu Çemberde olmak, ya da internetten bunu dinlemek, ya da bu sözleri okumak, büyük cesaret ister. Burada olduğunuz için sizi alkışlamaktayız. Kendine bakmak cesaret ister. Ve şimdi, yapmak üzere olduğumuz şey budur. Herhangi bir şeyin beklentisi içinde olmayın, ama herşeye açık olun. Kulaklarınızla duyacağınız sesin ötesini dinleyin, ve tüm Shaumbra’nın sesini dinleyin.

Enerjileri ayarlamak için bir dakikanızı alacağız. Ve sonra, siz kendinizi duyacaksınız. Kendi ruhunuzun şarkısını duyacaksınız. Birlikte gerçekleştireceğimiz bu ilk Şaud’u tamamladıktan sonra, Ben, Tobias, özetlemek ve açıklamak için geri geleceğim. Sevgili dostlar, şimdi ne yapacağınızı biliyorsunuz. Tanrısallığınızı nefesinizle içinize çekin ve bir aile olarak kaynaşın. Bir dakikaya kadar SİZ geleceksiniz.

(duraklama)

Cauldre, Shaumbra’ya kanallık etmeye başlar:

Biz Shaumbra’yız. Biz tek sesiz ve biz çok sesiz. Biz şimdi, kendimize konuşmak için geliyoruz. Biz, herkese konuşmak için geliyoruz. Biz bir aile ve bir grup olarak geliyoruz. Biz enerjinin bu şekilde birleşmesinin, alışık olduğumuzdan farklı olduğunu görüyoruz. Tobias enerjilerinin konuşmuyor olması, bize garip geliyor. Ama biz, tanrısallığımızı kabul ediyoruz. Tanrısal İnsan olduğumuzu kabul ediyoruz, onun için de, kendi Ruhsal sesimizi duyduğumuz bu an’a hazırlıklıyız.

Shaumbra olarak ve Tanrısal İnsan olarak, sahip olduğumuz bir dizi yeni nitelik olduğunu anlıyoruz. Hepimiz için ortaya çıkmakta olan yeni bir titreşimin olduğunu anlıyoruz. Shaumbra olarak, önce hissetmeyi, sonra düşünmeyi, toplu halde öğreniyoruz.

Biz yanıtların ve kendi tanrısallığımızın, hislerimizle ve duygularımızla ortaya çıktığını öğreniyoruz. Biz Shaumbra, önce düşünmeye, sonra da hislerimiz hakkında düşünmeye alışıktık. Tanrısal hislerimizin ortaya çıkmasını öğreniyoruz, sonra da düşüncelerimizin ya da akılcı yöntemlerimizin, duygularımıza rehberlik etmesine, hissettiğimiz şeylerin ifade edilmesinde yardımcı olmasına izin veriyoruz. Biz Shaumbra, herşeyi zihnimizle algılamak üzere eğitilmiştik, ve şimdi, bunları hislerimizle, ve duygularımızla, ve duyarlılığımızla algılamayı öğreniyoruz. Önce tanrısallığımızla algılamayı, ve sonra duygularımızı düşünmeyi öğreniyoruz.

Biz Shaumbra, Tanrısal İnsanlar olarak, bolluğun yaşantımıza girmesine izin vermeyi öğreniyoruz. Biz birçok eski kimlikten geçtik, ama bolluğu kendimizden hep uzak tuttuk. O derin, içsel yolculuğu gerçekleştirebilmek için, bolluğa karşı koyduk. Ama biz, Shaumbra, bolluğun sadece, Tüm Olan’ın bize yansıttığı sevginin bir ifadesi olduğunu öğreniyoruz.

Bolluğun, yolculuğumuzun önemli bir enerjisi olduğunu öğreniyoruz. Ruhsal varlıklar olabilmek amacıyla, çok azla yetinmemiz gerektiği kavramını, bu eski kavramı bırakmayı, bir grup olarak öğreniyoruz. Biz Shaumbra, bolluk kavramının, yaşantımız ve yolculuğumuzun önemli bir parçası olmasını, şimdi kucaklıyoruz.

Tanrısal İnsanlar olarak, yolculuğumuzun yeni bir bölümüne başlıyoruz. Tüm kaynakların emrimizde olması gerektiğini farkediyoruz. Bolluk olmadan, başkalarına öğretmen olmanın zor olduğunu öğreniyoruz. Yükseliş sürecinden geçmek zor. Onun için, biz Shaumbra, yaşantımıza bolluğu sokuyor ve kabul ediyoruz.

Biz Shaumbra, başkalarının düşündüğü ya da söylediğine kanmayıp, kendimize karşı dürüst olmayı öğreniyoruz. Ama, kendi gerçeğimizi öğreniyoruz. Öncelikle kendimize karşı dürüst olmayı öğreniyoruz. Öncelikle başkalarına vermeyi (ilke edindiğimiz) çok yaşamdan ve çok deneyimlerden geçtik. Ama kendi gerçeğimizi öğrendik. Bu bizi özgürleştirecektir. Çevremizdeki şeyler çok zorlaştığında, kendi gerçeğimiz, dengemizi korumamızı sağlayacaktır. Öncelikle kendi gerçeğimizde olduğumuzda ancak, başkalarına karşı dürüst olabiliriz.

Öncelikle kendi gerçeğinde olmanın, bencillik olmadığını öğreniyoruz. Gerçi zaman zaman bu bizi hala etkilemektedir. Hala, her dakika vermek zorunda olduğumuzu düşünüyoruz. Ama, biz Shaumbra, önce kendimizi tamamlamayı öğreniyoruz, böylece diğer insanlar için çok daha güçlü olacağız.

Biz Shaumbra, yaşantımıza sevgiyi kabul etmeyi öğreniyoruz. Biz, başkalarını seven, ama bize gelecek sevgiye karşı koymak için elinden geleni yapan varlıklarız. Bunu, kendimizi açarken ve daha duyarlı hale gelirken, çeşitli nedenlerden ötürü yaptık. Yaşantımızda, diğer insanların koşullu sevgisine sahip olmak zordu, onun için kendimizi buna kapattık. Biz bir de şöyle düşündük, “Derin ve içsel bir biçimde Ruh’u arayan bizler, buna değer (layık) değiliz.” Başkalarının sevgisine değer olduğumuzu düşünmedik, onun için de kendimizi buna kapattık.

Bu bir anlamda, içimizin daha da derinine, ve daha derinine, ve daha derinine gitmemizi sağladı. Şimdi, başkalarından gelecek sevginin çok tatmin edici olduğunu, yaşamın bir parçası olduğunu, paylaşmanın bir parçası olduğunu, ve birliğin bir parçası olduğunu, içimizden öğrenmeye ve kabul etmeye başladık. Biz Shaumbra, koşullar içerse bile, sevgiyi koşulsuz olarak kabul etmeyi öğreniyoruz. Çünkü başka insanlardan gelen sevginin içerdiği koşullar, biz kendimizi bu sevgiye koşulsuz olarak açarsak, bizi etkilemeyecektir.

Biz Shaumbra, yolculuk yapanlarız. Biz yeni deneyimlere doğru yol alırız. Öylece oturmak bizi tatmin etmez. Ayaklarımız hep hareket halindedir. Her zaman yeni bir deneyim söz konusudur. Her zaman yeni bir anlayış söz konusudur. Her zaman yeni bir gün söz konusudur. Çünkü, Yuva’nın dışındaki kimliğimizi bildiğimizden beri, uzaklara ve enginlere yolculuk eden, bizler olduk. Bu Yeni Enerjiye yolculuk eden ilk varlıklarız. Ve, günler bazen zorlu ya da garip geçse de, biz yolculuk edenler olduğumuzu kabul ediyoruz. Yeni realitelerin yaratanları ve kaşifleri olduğumuzu kabul ediyoruz.

Biz Shaumbra, bilincimizin gerçekten çok değerli olduğunu anlıyoruz. Bilincimizi alıp da, onu bir olasılığa ya da potansiyele yerleştirmemiz, yeni realitemizi oluşturuyor. Bilincimiz, Ruhumuz’dur. O, Tüm Olan’la bir olmamızdır. Bilincimiz, olmuş olduğumuz herşeyin, ve gerçekleştirdiğimiz herşeyin toplamıdır. O, bilgeliğimizdir. O, yüreğimizdir. O, ruhumuzdur. O, bedenimizin içinde değildir. Bilincimiz, kim olduğumuzun bütünüdür. Onu bir potansiyele ya da olasılığa yerleştirdiğimizde, nötr olan enerjiyi, yeni bir realiteye dönüştürürüz. Bilincimiz bir olasılıkla kaynaşır ve yeni bir realite halini alır. Bu formül sayesinde, Yaratıcılar olduğumuzu anlarız.

Biz Shaumbra, yaratılarımızın sorumluluğunu üstleniyoruz. Bunun için başkalarını suçlamıyoruz. Bunu yaratanın biz olduğunu biliyoruz. Biz, kim olduğumuzun sorumluluğunu üstleniyoruz. Tanrısallığımıza sahip çıkıyoruz.

Biz Shaumbra, kendi sorularımızı yanıtlıyoruz, sonra çevremizdekilere dönüp bakıyoruz…Tobias’a…Meryem’e…diğer varlıklara. Bazen onay istiyoruz. Bazen, sadece yüzlerindeki ifadeyi görmek için bakıyoruz. Ama kendi sorularımızı, öncelikle biz yanıtlıyoruz. İçimize dönüyoruz, çünkü yanıtlar orada yatıyor. Biz Shaumbra, kendi çözümlerimize sahibiz.

Biz Shaumbra, tüm veçheleri kucaklıyoruz. Işığın ve karanlığın ve nötr olanın, bir amaca hizmet ettiğini anlıyoruz. İster aydınlık, ister karanlık olarak yargılayalım, geçmişte yaptığımız herşeyi kucaklıyoruz. Yol üstünde karşılaştığımız diğer insanların herşeyini kucaklıyoruz. Onlardan bazılarının, eski rolleri, eski karmaları oynadığını anlıyoruz. Onları kucaklıyoruz. Onları yargılamıyoruz. Onların, yolculuğun neresinde olduğunu anlıyoruz. Karanlığın, hem ışığa hizmet ettiğini, hem de yeni deneyim yarattığını anlıyoruz. Tüm unsurları kucaklıyoruz… ışık, karanlık, nötr, ve arada kalan herşeyi. Çünkü enerjinin bu bütünlüğü içinde, gerçek Tanrısal İnsanlar olduğumuzu biliyoruz.

Biz Shaumbra, kendi iş şartlarımızı kendimiz yaratıyoruz. Biz bu yaşama, ruhsal düzeydeki bazı kontratlarımızı tamamlamak üzere geldik. Aynı fiziksel bedenin içindeki yeni yaşantımızda, kendi iş şartlarımızı kendimiz yazıyoruz. Biz geleceğin, her anını, ve her gününü, ve her potansiyelini yaratıyoruz. Eski kontratlara artık sahip olmadığımızı biliyoruz. Karmaya artık sahip olmadığımızı biliyoruz. Ne yaratmak istediğimiz, bize kalmış bir şeydir, bunu biliyoruz. Biz kendi iş şartlarımızı yazıyoruz.

Biz Shaumbra, Eski ve Yeni dünyalar arasında gidip geliyoruz. Her ikisinde de mevcutuz. Eski Enerjiyi anlıyoruz. Her gün onun içinde yaşıyoruz. Ama yine de, arkamızdan gelecekler için ana ve yan yolların yaratılmasını sağlayarak, Yeni Enerjiye doğru yolculuk ediyoruz. Biz Shaumbra, aynı anda bu iki dünyada da hokkabazlık ediyoruz. Ve bunun zor olduğunu biliyoruz. Meydan okuyucu olduğunu biliyoruz. Ama bunu biz seçtik.

Biz Shaumbra, burada olmayı seçtik. Biz buraya konulmadık. Biz buraya gönderilmedik. Biz buraya sürgüne yollanmadık. Biz Shaumbra, bu yaşamın bu zamanında, burada kalmayı seçtik. Bu bizim kendi Tanrısal İrademizdir. Burada kalmayı, kendi Özgür İrademizle seçtik. Biz Shaumbra, bunun sorumluluğunu üstleniyoruz. Bu büyük değişim ve büyük dönüşüm zamanında, burada kalmayı biz seçtik.

Biz Shaumbra, öğretmenleriz. Biz burada olmayı ve yolculuğumuza devam etmeyi, başkalarına yardımcı olmak için seçtik. İstesek, çoğumuzun şu anda burada bulunmak zorunda olmadığını biliyoruz. Yüreğin dersleri ve ruhun dersleri tamamlanmış halde. Biz, arkamızdan geleceklerin öğretmeni olmak üzere burada bulunmayı seçtik. Öğretinin, sadece apaçık görünen şekillerde değil, türlü yollardan ve türlü biçimlerde olacağını biliyoruz. Biz, öğretmen olmayı seçtik. Biz, araştırmacı olmayı seçtik. Biz, Yaratan olmayı seçtik.

Bugünün armağanı… Bugünkü Şaud’un özü, ifadedir. İfadedir. Shaumbra olarak, kim olduğumuzu her açıdan ifade etmek zamanı olduğunu biliyoruz. Gerdiğimiz perdenin arkasından çıkmak zamanı olduğunu biliyoruz.

Biz, kim olduğumuzdan ve kim olacağımızdan korktuk. Kendi tanrısallığımızla ilgili biraz gönülsüz davrandık. Kim olduğumuz ve nereye gittiğimiz hakkında, kendi içimizde akılcı bir süreçten geçtik. Ama şimdi, düşünmeden önce kendi içimizde “tanrısallaşmaya” başladığımızdan….ve şimdi, düşünmek yerine tanrısallaşmaya başladığımızdan…ifade etmek zamanının geldiğini biliyoruz. Gerçek benliğimizin ortaya çıkmasına izin vermek zamanı olduğunu biliyoruz. Oluşturduğumuz duvarların ve perdelerin arkasından çıkmak zamanı olduğunu biliyoruz. Hepimiz bundan çok ürküyoruz. Hepimiz bunu deniyoruz. Dünyanın bize nasıl bir tepki vereceğinden emin değiliz. Kendimizi ifade ederken, yine kendimize karşı nasıl bir tepki vereceğimizden de emin değiliz. Ama kendimize, kim olduğumuzun tümünü ifade etmemiz gerektiğini, söylemek zamanı olduğunu biliyoruz.

Her birimiz bunu kendine has ve güçlü bir biçimde gerçekleştirecektir. Her birimiz an’da olacaktır. Artık saklanmayacağız. Ortaya çıkacağız. Tanrısallığımızın, kendini her açıdan ifade etmesine izin vereceğiz…işimizde…ilişkilerimizde…sanatımızda….kitaplarımızda…şarkılarımızda….ve şiirlerimizde…insanlara gülümsediğimizde.

Diğer insanlara gülümsemekten kendimizi alakoyduğumuzu biliyor musunuz? Kucaklamaktan kendimizi alakoyduk. Enerjimizin dışarı çıkmasına izin vermedik. Shaumbra olarak, an’da kendini ifade etmenin kutsal ve tanrısal bir şey olduğunu, şimdi kendimize söylüyoruz. Kendimizi, ifade etmek ve olduğumuz tümü olmak için yüreklendiriyoruz.

Bugün, kendimize vereceğimiz mesaj budur. Kuralları biliyoruz. Eski kuralların yazılmasına yardımcı olduk. Eski Enerji dünyasında, hala içinde yaşadığımız dünyada, herşeyin nasıl yapıldığını biliyoruz. Kuralların neden olduğunu biliyoruz. Onları nasıl izleyeceğimizi biliyoruz. Ama, başkalarını incitmeden bu kuralları nasıl aşacağımızı da biliyoruz. Tanrısallığımızı ifade edebilmek için, Tanrı-benliğimizi en kutsal ve sevinç dolu biçimde ifade edebilmek için, kuralları nasıl aşacağımızı biliyoruz.

Böylece bugün kendimize bunu sunuyoruz, ifadeyle ilgili bu basit Şaud’u. Biz dışarı çıkıp, kim olduğumuzun tümünü, olduğumuz tümü olacağız. Artık yüzümüzün arkasına saklanmayacağız. Artık yüreğimizdeki sevginin ardına saklanmayacağız. Tanrısallığımızı ifade edeceğiz. Biz, Yeni Enerji’deki Tanrısal İnsanlar olacağız.

Ve bu, ilk Şaud’umuzun sonudur. Ve gerçekten, tüm çevremizdeki balkonlardan kahkahalar ve alkışlar geliyor. Ve biz Shaumbra olarak, bugün burada toplanan tüm meleklerden gelen bu alkışları kabul ediyoruz.

(duraklama)

Tobias geri gelir:

Ve öyledir sevgili dostlar, siz, Shaumbra, ilk Şaud’unuzu tamamladınız. Bunun gerçekleşmesine izin verdiğiniz için, kendinizi alkışlamanızı rica ediyoruz. ( alkışlar) Ve siz şöyle demektesiniz, “Bu o kadar da önemsenecek bir şey değil. Bunu gerçekleştirmek kolaydı. Tek yapmam gereken şey, burada oturmak ve kendimin ortaya çıkmasına izin vermekti!” Ve olan da kesinlikle buydu.

Ama bu önemsenecek bir şeydi, çünkü siz kendinizi açtınız. Siz, çevrenizdekilere, Çemberde bulunan herkese hem kendinizden, hem de enerjinizden verdiniz. Yolunuza çıkacak herkese, açık bir biçimde kendinizden verdiniz. Biraz önce gerçekleştirdiğiniz şey, sevgili varlıklar, Tanrısallığınızı ve yüreğinizi açmak ve enerjinin dışarı çıkmasına izin vermekti.

Bunun içinde yer alacağı kitap okunduğunda….bundan 10 yıl sonra okunsa bile, hatta 15, ve 20, ve daha fazla yıl sonra….o andaki enerjiniz…o anda açtığınız yüreğiniz hissedilecektir. Ve okuyanlar sevinecektir. Onlar, burada bulunmak cesaretini göstermenizin, bu yolculuğa devam etmek, ve şimdi bir de kendinizi ifade etmek cesaretini göstermenizin, önemsenecek bir şey olduğunu düşüneceklerdir.

Siz kendinize bu ilk Şaud’da, kendinizi ifade etmek, açmak, kim olduğunuzu olmak zamanının geldiğini söylediniz. Siz kendi dualitenizde, Yeni Enerji dualitenizde yaşamaktasınız. Ve bu, tanrısal benliğinizin ortaya çıkmasına izin vermediğiniz için böyle olmaktadır. Bugün kendinize “Artık yeter” dediniz. “Kendimi ifade etmemin zamanı geldi. Yücelmemin zamanı geldi” dediniz.

Ne yapacağınızı belki bilmiyorsunuz. Ve biz, kafanızın içinde çakanları görebiliyoruz, “Ama, ama, ama, ama, yapmam gereken nedir? Ama, ama, ama…” (kahkahalar) Tanrısal benliğinizden, içsel benliğinizden (ortaya) çıkacaksınız. Yapmanız gereken tek şey, hareketi başlatmaktır. Ondan sonra herşey, bilişler, anlayışlar, yerli yerine oturacaktır. İfade etmeye başladığınızda, sanki içinizde bir ateş tutuşturulmuş gibi olacaktır.

Kendinize söylediğiniz şeyi hatırlayın. Önce aklınıza, zihninize gitmeyin. Bazılarınız buna meydan okuyacaktır. Bazılarınız Cauldre’ya çok kızacaktır, ve o da bunun için sizi suçlayacaktır. Bazıları, “Hayır, önce düşünmen gerek” diyecektir, çünkü nesiller boyu zihne çok odaklanılmıştır. Siz aklı ön sıraya koymaktasınız. O harika bir şeydir, ama yanıbaşında gelen yeni bir şey vardır. Ve buna tanrısallık denmektedir.

Tanrısallık, ruhsal zekadır. Sadece insancıl bir duygusallık değildir. Öyle havadan sudan bir şey değildir. Bu bir zekadır, ama kendine ait bir “ruhsal bölümü” vardır. Evet, sizden, lütfen, ruhsal bir IQ testi YAPTIRMAMANIZI rica ediyoruz. Bu pek iyi bir şey olmazdı. (kahkahalar) Biz sizin şu insana ait IQ testlerinizi pek önemsemiyoruz. O sadece kendinizin çok küçük bir bölümünü, zekanızı değerlendirmenin bir yoludur.

Aklınız harikadır. Çok kullanışlıdır. Ama önce tanrısallığınızla algılayın. ONDAN SONRA, aklın, zihnin ve düşünme yöntemlerinin, bunu nesnel dünyanızda eyleme sokmasına izin verin. Bu size biraz oyun oynayacaktır, biraz hüner gerektirecektir. Akıllı olanlar, yani – nasıl desek – iyi notlar alıp, iyi ortalamalar tutturmuş olanlar…. bunun size çok meydan okuduğunu göreceksiniz. (İyi notlara, ortalamalara) pek odaklanmamış olanlarınız… bunu gerçekleştirmek size biraz daha kolay gelecektir. Ama, hayalini bile kuramayacağınız yeni anlayışlara ve yeni aydınlanmalara ulaşacaksınız.

Sevgili dostlar, kendimizi ifade etmeliyiz, dediniz kendinize. Böylece, gidip bunu gerçekleştirmenizi rica ediyoruz. Tanrısal İnsanlar olarak kendinize bazı vasıflar da yüklediniz, öğretmen ve araştırmacılar olduğunuzu, bolluğa izin verdiğinizi, kendi sorularınızı yine kendinizin yanıtladığını, tüm veçheleri kucakladığınızı…Kendinize bir liste hazırladınız. Diğer insanlar bunu okuyacak ve Tanrısal İnsan’ın ne anlama geldiğini anlayacaktır.

Bu, sevindirici bir toplantı oldu. SİZ önde dururken sorularınızı yanıtlamak ve biraz da sizinle konuşmak için, bir dakikaya kadar geri geleceğiz. Geri geldiğimizde, kendinizi mikrofonla ifade etmeye davet ediyoruz.

Sizler, zor bir yolculuğu yürümüş olan Tanrısal İnsanlarsınız. Ama tüm bu zaman boyunca, hiç yalnız olmadınız. Biz her zaman sizin yanınızdaydık. Sizi candan seviyoruz, ve birkaç dakikaya kadar geri geleceğiz.

Ve öyledir!

(alkışlar)

Kırmızı Meclis’in varlıklarından Tobias, Golden, Colorado’da yaşamakta olan Geoffrey Hoppe tarafından sunulmaktadır. Tobit’in mukaddes kitabında bulunan Tobias’ın öyküsü, Crimson Circle sitesinde bulunmaktadır.
www.crimsoncircle.com. Tobias materyelleri, bedelsiz olarak dünyanın her tarafında bulunan ışık işçileri ve Shaumbra’ya, Ağustos 1999 tarihinden beri sunulmaktadır. Bu tarih Tobias’ın, insanlığın yıkım potansiyelini aşıp, Yeni Enerjiye girdiğini söylediği tarihtir.
Crimson Circle, Yeni Enerjiye geçiş yapacak ilk insan (kılığındaki) meleklerden oluşan global bir ağdır. Bu kişiler, yükseliş halinin sevinç ve zorluklarını deneyimlerken, diğer insanların da yolculuğuna, paylaşım, ilgi ve yol göstererek yardımcı olmaktadır. Crimson Circle’in sitesine her ay 40.000’in üzerinde ziyaretçi, son materyelleri okumak ve kendi deneyimlerini tartışmak amacıyla girmektedir.
Crimson Circle her ay Denver, Colorado’da, Tobias’ın, Geoffrey Hoppe kanalıyla son bilgileri sunduğu yerde biraraya gelmektedir. Tobias, kendisinin ve Crimson Council’ın (Kırmızı Meclisin) diğer semavi varlıklarının, aslında insanoğlunun kanallığını yapmakta olduğunu bildirmektedir. Tobias’a göre, onlar bizim enerjilerimizi okumakta ve biz içimizde deneyimlerken, dışardan da bakabilmemiz için, kendi bilgilerimizi bize geri tercüme etmektedirler. Crimson Circle toplantıları herkese açıktır, ama LCV takdir edilir. Katılımı gerektiren hiç bir şey ve ödenmesi gereken bir aidat yoktur. Crimson Circle, dünya çapındaki Shaumbra’nın açık sevgisi ve bağışları yoluyla bolluğu kabul etmektedir.
Crimson Circle’ın en yüksek amacı, insan melekler ve öğretmenler olarak, içsel spiritüel uyanış yolunu yürümekte olan kişilere hizmet etmektir. Bu hıristiyanlıkla ilgili bir misyon değildir. Tersine, içsel ışık, merhamet ve ilgi bulabilmeleri amacıyla, insanları senin kapına getirecektir. Kılıçlar Köprüsü’ndeki yolculuğuna başlayan bu kendine has ve değerli insan sana geldiğinde, o anda ne yapman ve öğretmen gerektiğini bileceksin.
Eğer bunu okumaktaysan ve gerçek olduğunu ve bir bağın olduğunu hissediyorsan, sen gerçekten Shaumbra’sın. Sen insan (kılığında) bir öğretmen ve bir rehbersin. İçindeki tanrısallık tohumunun bu anda ve gelecek tüm zamanlar için çiçek açmasına izin ver. Hiç bir zaman yalnız değilsin, çünkü tüm dünyada bir ailen ve çevrendeki semavi boyutlarda melekler vardır.
Bu metni lütfen ticari amaç olmaksızın ve bedelsiz olarak dağıtın.
Lütfen bu bilgiyi, dipnotlar dahil bütünüyle kullanın. Tüm diğer kullanımlar, Geoffrey Hoppe, Golden Colorado’dan alınacak yazılı onayı gerektirir. Telif hakkı 2001, Geoffrey Hoppe, P.O.Box 7328, Golden, CO 80403.e-posta: tobias@crimsoncircle.com. Tüm haklar mahfuzdur.

Sorular Ve Yanıtlar

Tanrısal İnsan Dizisi – 03 Ağustos 2002
İlk Shoud (Şaud): İfade

Crimson Circle’de (Kırmızı Çemberde) sunulmuştur

TOBIAS: Ve öyledir, sevgili dostlar, bu Tanrısal İnsan grubuyla birlikte olduğumuz bugünü, kendi tarih kitaplarımıza işaretliyoruz. Perdenin bu yanında epeydir konuşuyorduk; Şaud enerjisinin gerçekten meydana gelebileceği gün hakkında konuşuyorduk, ve yardımcı tekerlek rolünü üstlenmiş bizler olmadan, insanların tek tek, kendi insan benliklerine kanallık edebileceği gün hakkında konuşuyorduk. Şu yardımcı tekerlekleri çıkartıp, uçmanızı sağlamaktan konuşuyorduk.

İlginçtir, bugün kendinize ne hakkında konuşacağınızı biz bile bilmiyorduk! (kahkahalar) Onun için, biz de en az sizin kadar merakla izledik ve dinledik. Tanrısal İnsan niteliklerini tanımlamayı seçmeniz, ilginçtir. “İfade” hakkında konuşmanız, kim olduğunuza açılma zamanının geldiğini ve mümkün olan her açıdan kendinize sadık kalma zamanının geldiğini kendinize anlatmanız, ilginçtir.

Şimdi, bildiğiniz gibi, Meryem Ana enerjisi çok güçlü bir biçimde sizinle birliktedir bugün. Siz bu enerjiyi önceden de bilirdiniz, ama onu çok farklı bir biçimde bilirdiniz. Birçoklarınız, geçmişte Meryem’le bağlantı kurmuştur. Onun, yanınızda yürüdüğünü hissetmişinizdir. Bazılarınız ona kanallık etmiştir. Meryem’le bağlantı kurmayı sevdiğiniz zamanlardan biri de, uykuya dalmadan hemen önceydi. Ona dualarınızı ettiniz, ama herşeyin ötesinde, onunla yüreğinizden konuştunuz.

Bunların tümünü, hatta düşünmeden ezbere söylediğiniz duaları bile duyduğunu, bilmenizi istiyor. Ve ruhunuzun şarkısını da duymuştur. Meryem şimdi sizinle birlikte yürümek için gelmektedir. Ama bu farklı bir enerjidir. Eğer onunla, eskisi kadar güçlü bir bağlantı kuramadığınızı hissediyor ve nedenini merak ediyorsanız, Meryem Ana’yı bildiğiniz ve size öğretilmiş olan, Eski Enerjideki yerinde arıyor olmanızdandır.

O şimdi size yeni bir saflıkla, yeni bir sevgiyle, yeni bir besleme tarzıyla gelmektedir. O, bu uzun, kendi tanrısallığınızı doğurmak işleminden geçmenize yardımcı olmak için gelmektedir. Bugün bu odayı dolduran ve hala burada var olan bu muhteşem sevgiyi belki hissedebildiniz. O buradadır. Ve burada olmaya devam edecektir. Sizden, onunla bağlantı kurmak ve onu bilmek için kullandığınız eski yöntemleri bırakmanızı, ve şu yeni alana gitmenizi rica etmektedir.

Şimdi, bunu da söyledikten sonra, sorularınızı yanıtlamaya geçelim. Öne gelmenizi ve sorularınızı sorarken, kendi ruhunuzun şarkısını söylemenizi istiyoruz. Biz, öne geldiğiniz zaman sizinle birleşeceğiz, ve tüm Shaumbra, harika bir biçimde sizinle birleşecektir. Evet, sorular başlasın.
(Not: Daha önceki toplantılarda, izleyicilerden gelen sorular kartlara yazılır ve Tobias’a okunurdu. Tobias bundan böyle, soru soracak kişinin öndeki mikrofona gelmesini ve kendi sorusunu kendisinin sormasını istemiştir.)

1. SHAUMBRA’nın SORUSU: Merhaba Tobias, bunu yaptığıma inanamıyorum!

TOBIAS: Ama BİZ inanabiliyoruz. (kahkahalar)

1. SHAUMBRA: Başka bir insanla karşılaştığımız zaman, meydana gelen şu enerji alış-verişiyle ilgili söylediğin şeyi biraz daha açıklayabilir misin lütfen? Bir süre önce böyle bir şey yaşadım ve hala üstesinden gelebilmiş değilim. Lütfen, bununla ilgili biraz daha konuşabilir misin?

TOBIAS: Gerçekten, tanrısallığınız içinizde çiçek açtıkça, bunun enerjisel etkisi diğer insanlara iletilmektedir. Siz, bir yandan da, elektromanyetik varlıklarsınız. Frekans ve titreşim kalıpları yayarsınız. Şimdi, siz gerçekten başka bir insanın titreşimini alıp, kendi titreşim paketinizi ona ekleyebilirsiniz. Bu enerji yayılarak yoluna devam ederken, ve asıl (orijinal) titreşim başka insanlara ulaşırken, buna şimdi yeni bir enerji eklenmiştir…senin enerjin. Bu potansiyel bir enerjidir. Bunu nasıl kullanacağı, kullanmak isteyip istemeyeceği, diğer insanlara, yani alıcılara kalmış bir şeydir. Senin yaptığın, bir anlamda, sana gelen ve senden geçen tüm düşüncelere, duygulara ve hislere, tanrısal bir ışık akıtmaktır. Sen şimdi başka şeyleri etkilemektesin! Bu titreşim ya da düşüncelere bir (anlam) yüklememektesin. Bunlara sadece yeni bir potansiyel eklemektesin.

Başağrısı örneğine geri gidelim. Sen bu insanın başağrısını geçirmeye çalışmıyorsun. Sen, onlardan yayılan bu başağrısı titreşimini değiştirmeye çalışmıyorsun. Ama senin kendi enerjin, onların asıl enerjisine, başka bir paket eklemektedir. Bu, doğal olarak meydana gelen bir işlemdir. Bunu düşünmek zorunda değilsin. Bu sadece böyledir. Etrafta dolanıp, havada uçuşan frekansları toplamaya çalışıp (kahkahalar), bunlara kendi titreşimini yamamana gerek yoktur. Bu, doğal bir işlemdir.

Öte yandan, sen kendin bir iletkensin. Kendine ait bu titreşime yüklediğin bir şey vardır. Yüklediğin şey, nötr bir halde ya da uykudadır, ama insanlar isterlerse ve gereksinim duyarlarsa, bundan yararlanabilirler. Sen bir anlamda – nasıl desek – bir ışık yaymaktasın, ama bu ışık, bunu kullanmak istedikleri ve kullanmayı seçtikleri bir bilince sahip olana dek, diğer insanlar tarafından algılanmayacaktır. Sen bir ışık yaymaktasın, ama onlar, hazır olana dek, bunu göremeyeceklerdir. Böylece, burada yine bilinçli olarak yapman gereken bir şey yoktur. Sen sadece kendi evriminin öyle bir noktasında bulunmaktasın ki, çevrendeki şeyleri, eğer onlar bunu seçerse, etkileyebileceksin.

2. SHAUMBRA’nın SORUSU: Tobias, bu yolda acı ve acı çekmenin oynadığı rolü açıklayabilir misin, yani şu başağrısı enerjisinden o başağrısını almamak anlamında, bunu en aza nasıl indirgeyebileceğimizi? (kahkahalar)

TOBIAS: Acı ve acı çekmenin oynadığı rol doğrudan dualiteyle bağlantılıdır. Bu, kendiniz için öngördüğünüz pozitifle negatif dengesinin bir parçasıdır. Acı, harika bir şey olabilir. Size çok şey öğretir. Yaşamdan geçmenize rehberlik eder. Acılarınız olmasa, ve duygusal acılar çekmeseydiniz, deneyimlerin derinliğine sahip olamazdınız.

Şimdi, birçok insan, acıyı yok etmeye ve acı çekmeyi de yok etmeye çalışmaktadır. Yapmaya çalıştıkları şey, onun üstünü örtmektir. Onu, ezmeye çalışmaktadırlar. Bazıları bunu, pek onaylamadığımızı söylediğimiz uyuşturucu ilaçlarla (psikiyatrik ilaçlarla) yapmaya çalışmaktadır. (Bu yolla) acı düzeyini gerçekten büyük ölçüde azaltabilirsiniz, ama deneyim düzeyinizi de büyük ölçüde azaltırsınız. Acı sadece, içinizde bir sürtüşmeye, bir tepkiye neden olduğu zaman acı verir.

Acı size geldiği zaman, ister fiziksel, ister duygusal olsun, ondan kaçmaya, ya da onu ezmeye çalışmayın. Bir kez daha tekrarlıyoruz, sizi neden ziyaret ettiğini bu enerjiye sorun. Size bir şey söyleyecektir. Size, değerli bir aydınlanma ve anlayış sağlayacaktır.

Şimdi, biz acının, ya da sizin deyiminizle “diplerin”, doğal döngünün önemli bir parçası olduğunu da söyledik. Bu duygusal depresyon dönemleri, ya da fiziksel hastalıklar, ya da rahatsızlıklar, aydınlanmanın bir sonraki yeni düzeyine geçmeniz için bir momentum ve enerji sağlarlar. Yolunuzun belirli bir noktasına ulaştığınız zaman, acılar ve acı çekmeler, sizi önceden etkilediği gibi etkilemeyecektir. Varlığınız, daha az tepki verecek, daha az karşı koyacaktır. Bugünkü Şaud’da kendinize söylediğiniz gibi, siz aydınlık ve karanlık, tüm yanları kabul etmektesiniz. Tüm yanları kabul ettiğiniz zaman, üzerinize çullanacak bir acıyı çağıracak içsel bir sürtüşme olmayacaktır. Bu, acısız olacağınız anlamına gelmemektedir, ama yeni bir hisse neden olacaktır. Ve bu, o kadar acı vermeyecektir! (kahkahalar) Bu bir anlamda sadece, size gelen ve yolunuzda yararlanabileceğiniz farklı bir enerji formu olacaktır.

Bir de, bazı şeyleri daha iyi anladıkça, bu kadar acı çekmeyeceksiniz. Fiziksel bedeninizi yeniden nasıl dengeleyeceğinizi bileceksiniz. Duygularınızı yeniden nasıl dengeleyeceğinizi bileceksiniz. Ama acının ve acı çekmenin, öğrenme deneyiminin bir parçası olduğunu bilin.

Acı, size geçmişte iyi hizmet etmiştir. Yolunuzun şimdi bulunduğunuz yerinde, acıya eskisi kadar ihtiyaç duymayacağınızı bilin. Acıyı ve acı çekmeyi seçmek zorunda değilsiniz, tıpkı yoksulluğu seçmek zorunda olmadığınız gibi, ve sevgi eksikliğini de seçmek zorunda değildiniz. Onun için, acıyı saklamaya çalışmayın. Onu ezmeye çalışmayın. Ama bunun, artık eskisi kadar ihtiyaç duyduğunuz bir şey olmadığını da anlayın.

3. SHAUMBRA’nın SORUSU: Tobias, daha Shaumbra olmayan insanlarla, yaptıklarımız hakkında nasıl konuşabileceğimize dair bazı önerilerde bulunabilir misin?

TOBIAS: Şimdi sana bir soru yöneltmenin tam zamanıdır. (kahkahalar) Biz seni bekliyorduk. (yoğun kahkahalar) Söyle bize sevgili Shaumbra, başkalarına yüreğinle ve ruhunla nasıl konuşacağını hepimize söyle.

(soruyu soran kişi uzun süre duraklar)

TOBIAS: Biz bekleriz. (kahkahalar)

3.SHAUMBRA: Aman Allah’ım……Peki. Yolda gelirken bunu düşünmüştüm…..

TOBIAS: Fazla düşünme.

3.SHAUMBRA: (gülerek) Düşünme mi?

TOBIAS: Tanrısallığından yola çık. Diyelim ki, bir insan sana geliyor ve şöyle diyor, “Senin neyin var? Senin neyin var? Ben bir şeyler hissediyorum.” Ne söyleyeceksin onlara?

3.SHAUMBRA: Yeni Enerjide nasıl yaşanacağını öğrendiğim bir yolda olduğumu, ve bunun “zarar vermeyen” bir sevgi enerjisi olduğunu. Bunun değişen bir dünya olduğunu ve böyle olduğunun anlaşılacağını. Ve bu yeni tarzda yaşamayı öğrenmeme yardımcı olacak insanlarla birlikte öğrendiğimi ve birlikte olduğumu.

TOBIAS: Hadi, onlara yüreğinle konuş, zihninle değil. (kahkahalar) Çekip gittiler bile, kafalarında soru işaretleriyle…..(kahkahalar)

3.SHAUMBRA: Onun için önerilerini istedim!

TOBIAS: Bizim önerimiz……ve burada biraz takılmak fırsatı verdiğin için sana teşekkür ediyoruz.

3.SHAUMBRA: Ben teşekkür ederim SANA….sanırım.

TOBIAS: Bu, tüm Shaumbra için iyi bir derstir. Ve sen burada çok önemli bir noktaya değindin. Uzun cümlelerle, ve anlamadıkları büyük laflarla ve deyimlerle konuştuğunda, insanlar başlarını kaşıyarak uzaklaşacaklardır. Oysa Shaumbra’nın söylediği şudur, “Yüreğimde olan şey, sende de var. Bu, ortaya çıkabilir. Bu gerçi bazen zorlu bir yolculuktur ama sende de mevcuttur. Ve bunu nasıl ortaya çıkartacağını bilmek için hazır olduğunda, bana gel. Kapıma gel. Sorularını sor bana. Ama sen sorana kadar, soruları senin adına yanıtlayamam ben. Sen bana soruyu sorana dek, sana yanıtlar veremem. Sana öğüt veremem. Bir dizi kurallar veremem. Ama, tüm sorularını yanıtlamaktan mutluluk duyarım.”

Belki senin ne söylediğini anlamaya çalışarak çekip gideceklerdir (kahkahalar), ama sen onlarla bir bağlantı kurmuş olacaksın, çünkü kendi tanrısallığından, onlarınkine konuşmuş olacaksın. Kurulan bir bağ olacaktır. Ve onlar bir pırıltıyla uzaklaşacaktır. Daha sonra geri gelmeleri ve soru sormaya başlamaları olasılığı oldukça yüksektir. Ve bu olduğunda, yüreğinle konuş.

Onlara bir dizi kurallar ve uygulamalar verme. Shaumbra hakkında konuşma. Yeni Enerji hakkında konuşma. Onlar Yeni Enerjinin ne olduğunu bilmezler. Eski Enerjiyi bile daha tam anlamamaktadırlar! Ama öğretmen olarak bunun, yolculukları sırasında attıkları ilk adım olduğunu bileceksin. Uyanmaya başladığın o anda, birisinin gelip de sana ne söylemesini istedin? Sana, 20 kitap okuman gerektiğini, ve tüm o kurslara gitmen gerektiğini söylemesini mi istedin? Hayır. Hayır. Birisinin sana sevildiğini söylemesini, ve herşeyden öte, anlaşıldığını söylemesini istedin. Bunu basite indirgeyin Shaumbra. (kahkahalar) Basite indirgeyin.

4. SHAUMBRA’nın SORUSU: Selam Tobias. Son zamanlarda yaptığım şu yolculukta, aradığım berraklığa, yakında sahip olup olamayacağımı merak ediyordum.

TOBIAS: Biz de SANA soruyoruz (kahkahalar), bu berraklığa sahip olmayı ne kadar istiyorsun?

4.SHAUMBRA: Derinden, samimi olarak, tümüyle.

TOBIAS: Hiçbir şartın olmadan mı?

4.SHAUMBRA: Evet.

TOBIAS: O zaman, öyle olsun! Kendine bu armağanı ver. Onu yüreğinde tut ve bırak ortaya çıksın. Çıkacaktır. Buna hazır olduğunu kendi kendine söylediğini, duymak ihtiyacındaydın. Kim olduğunun tümünü olmakla ilgili, Tanrısal bir İnsan olmakla ilgili korkularından geçip gitmeye istekli olduğunu kendi kendine söylediğini, duymak ihtiyacındaydın. Öyle olsun! Bugün bu odadan yeni bir berraklığa sahip olarak çık, çünkü bunu hakettin. Sana teşekkür ederiz!

5.SHAUMBRA’nın SORUSU: Tobias, karım ve ben yaşantımızda bu hafta büyük bir değişiklik yaptık. Bununla ilgili bir korkumuz yok. Benim sorum şu. Sen Kırmızı Çemberin dünya üzerindeki Yerel Çemberlerine dokundun. Her hafta, birçok insan yazılmakta (üye olmakta) bize. O evleri doldurmak zorundayız. Bizim yararlandığımız şeylerden, onların da yararlanabilmesi için, bazı Shaumbra’ları dürtebilir misin? Çünkü şu anda yaptığımız şeyden duyduğumuz rahatsızlık bundan ötürüdür. Teşekkür ederim.

TOBIAS: Onları dürtmek, sevgili dostum, senin görevindir. (kahkahalar) Onun için bu pozisyona gelmek üzere gönüllü oldun. Onun için bunu gerçekleştirmek ve nasıl yapılacağını bilmek yeteneğini geliştirdin. Ama senden tek bir ricamız var. Bununla uğraşırken, kalıbın dışına çıkarak düşün. Kalıbı çok iyi anladın. Bunu geçmişte uyguladın. Kalıbın tanımlanmasını sağladın geçmişte. Şimdi, bunun dışına çık. Bugünkü Şaud’da, kendine kuralları anladığını söyledin ve bunu duydun. Bu kuralların yazılmasına yardımcı oldun. Şimdi, bunların dışına çık. Burada da aynı şey söz konusudur. Yerel Çemberlerde, gerçek ifadeye ihtiyaç vardır. Herkes eski kuralları izlemeye çalışmaktadır, ne zaman biraraya geleceklerinde, hangi konuları ele alacaklarında, ne yapacaklarında bile. Ve, doğrusunu istersen, çoğu insan sıkılmaktadır. Çoğu kimse, yeni bir şeyin peşindedir. Onun için, hem onları, hem de kendini, kalıbın dışında düşünmek için yüreklendir.

Burada verebileceğimiz bir örnek var. Birlikte Şaud yapmalarını sağla. Toplu (kollektif) benliklerini biraraya getirmelerini sağla. Her toplantıda, grup adına Şaud’u gerçekleştirecek kişinin değişmesini sağla. Burada, meydana gelen ilginç bir dinamik vardır. Bir insanın, benim gibi, dışardan bir varlığa kanallık etmesi farklı bir şeydir. Bu çok farklı bir şeydir. Grubunuzda bulunan kişilerle kanallık ettiğiniz zaman, Şaud’u gerçekleştirdiğiniz zaman, kendi gerçeğinizde olmak zorundasınız. Shaumbra, Shaumbra’ya kanallık ettiği zaman, gerçeğin içinde olmak zorundasınız.

Dışsal varlıklara kanallık ettiği zaman, ilginç yorumlar getiren insanlar vardır. Sahip oldukları ağır filtreler, görüntüyü çarpıtmaktadır bazen. Bunun çok sık olduğunu gördük. Başmeleklerden herhangi birine kanallık edebilirsiniz ve izleyicileri oluşturan insanlar, bilgiyi doğru yorumlayıp yorumlamadığınızı bilemezler bile, bunu bilemezler. Örneğin, Mikail’e kanallık etmeye niyetlenip de, dünyaya bağlı kalmış, aşağı düzeylerden, bedensiz bir varlıkla iletişim kurduğunuzu bilemezler. Eğer kendi içlerinden, gerçek bir biçimde bağlantı kurmadılarsa, nasıl bilebilirler ki?

Ama Şaud meydana geldiğinde, kimseyi kandıramazsınız. Çünkü siz onlar hakkında, onlar adına ve onlarla birlikte konuşuyor olacaksınız. Onun için, gruplarınızı bu tür şeyleri gerçekleştirmek için cesaretlendirin. Ve bir de, birlikte eğlenmek için cesaretlendirin.

Hepinizin planladığı şu “dinlenme molası”nı almak fikri bizi sevindiriyor. Evet, hepiniz iki günlük bir boykota, ve bir tür “ruhsal uzaklaşma”ya gidiyorsunuz. (kahkahalar) Ve biz bunu alkışlıyoruz! (yoğun kahkahalar) Ve sonra sevgili dostum, gruplarına fikirlerini sor. Onlara sor. Ve, “Peki ama biz ne yapacağımızı bilmiyoruz. Yerel Çemberlerimizle ne yapacağımızdan pek emin değiliz” dediklerinde, yanıt için, içlerine dönmelerini iste. Çünkü yanıt gerçekten oradadır. Sen biraz zorlu bir görev seçmişsin, ama ruhunun güçlü olduğunu ve senin bununla başa çıkabileceğini biliyoruz.

6.SHAUMBRA’nın SORUSU: Merhaba Tobias. Sana ya da başka birisine sormaktansa, artık kendi yanıtlarımıza sahip olmak hakkında söylediklerinle ilgili bir sorum var. Bir zaman önce, tam bir sorum olduğunda ve sormaya yöneldiğimde, ve yanıtı zaten bildiğimi gördüğümde, rehberlerim de bana hemen hemen aynı şeyi söyledi. Ben kendimi terk edilmiş hissettim. Çok dürüst söyleyeyim, ben o etkileşimi özlüyorum, ve o bağı, o güveni de özlüyorum. Bu, geçen yaz oldu. Ve ben hala o özlem içindeyim. Bu rehberlerle bağ kurmanın bir sonraki düzeyi diye bir şey var mıdır?

TOBIAS: Gerçekten de vardır. Bağ kurmanın bir sonraki düzeyi, bize konuştuğun ama soru sormadığın düzeydir. Sizinle konuşmaya bayılıyoruz, ama sanki insanlar bize geldiğinde hep soru soruyorlar, sorular, sorular, sorular. (kahkahalar) Gelip de şöyle demiyorlar, “Bugün nasılsın? Nasıl gidiyor oralarda? (yoğun kahkahalar) Nasıl hissediyorsun?” Hayır, bizimle sohbet edip, sevinçlerini ya da belki günün zorluklarını paylaşmıyorlar. Sorularla geliyorlar. Ve bazen kafamıza vurmak zorunda kalıyoruz. (Tobias, Cauldre’nın kafasına vururken, izleyiciler de kahkahalarla güler)

Bir sonraki düzey, alışık olduğun şu soru/yanıt düzeyinden çok daha iyidir. Bu bir sonraki düzey, bizim gerçekten seninle konuşmaya başlayabildiğimiz, sana düşüncelerimizi, hislerimizi söyleyebildiğimiz, seninle yolculuğun hakkında konuşabildiğimiz bir düzeydir. Bir sonraki düzeyimiz, SİZİN, BİZE öğretmeye başladığınız düzeydir. Bizim beklediğimiz şey budur. Biz SİZİ beklemekteyiz, hepimize öğretmeniz için. Bu büyük bir sorumluluktur. Gerçekten öyledir. Sen bizleri sanki idealize ettin. Ve onun için kendini terkedilmiş hissettin. Onun için kendini zaman zaman yalnız hissetmektesin, çünkü biz orada olmak istemiyoruz. Biz bu rolü üstlenmek istemiyoruz. BİZ, SİZİ izliyoruz (takip ediyoruz). Size göre farklı bir bakış açısına ve farklı bir bütünü-görme açısına sahibiz. Ama BİZ, SİZİ izliyoruz. Onun için sadece konuşun bizimle diyoruz. Sosyalleşin. Bir Café’de oturmuş da, arkadaşlarınızla sohbet ediyormuş gibi konuşun. Bizi tümüyle yeni bir biçimde duyacaksınız. Ve evet, günün konularını tartışacağız sizinle, tıpkı masada oturup da arkadaşlarınızla yaptığınız gibi. Ve evet, kendine has ve farklı bir bakış açısı sunacağız size.

Ama çoğunuzdan geri çekilmek zorundaydık, çünkü bize o kadar bağımlı bir hale gelmiştiniz ki. Sürekli gücünüzü başkalarına verirseniz, tanrısallığınız kendini ifade edemez. Bunu bu gece ya da yarın bir deneyin. Bizimle sadece konuşmaya çalışın. Bizimle gülmeye çalışın. Bize güzel, komik bir fıkra anlatın. (kahkahalar) Bunu severiz. Hepinizin denemek isteyebileceği bir şeyi daha severiz…araba kullanırken, avaz avaz ve biraz da geri zekalı gibi hissederek söylediğiniz şarkıları, sizinle birlikte söylemeyi severiz. “Amma da kulağa hoş geliyor!” diye düşünürsünüz. Hoş geliyor, çünkü biz sizinle birlikte söylüyoruz! (yoğun kahkahalar) Şarkı söylediğinizde, gerçekten kalbinizi açarsınız. Siz ifade ediyor olursunuz, tıpkı bugün Şaud’da kendinize söylediğiniz gibi. Böylece, biz size katılacağız. Biraz eğleneceğiz. Birlikte neşeli anlar yaşayacağız.

Yaptığınız herşeyin belgelendiğini, toplandığını anlayın. Bilgi, perdenin bizim tarafında toplanmaktadır. Düşünebileceğinizden çok daha fazla ve hiç insan biçimi üstlenmemiş varlıklar vardır, hiç insan biçimi üstlenmemiş, ve fiziksel varlığı deneyimlemek isteyen çok, çok varlık vardır. Onlar, sizin belgelerinizi incelemektedir. Hepinizin gerçekleştirdiği şeylere bakmaktadırlar. Lider pozisyonunda olan sizlersiniz. Sadece konuşun bizimle. Bunu yapmanıza bayılırız.

7.SHAUMBRA’nın SORUSU: Selam Tobias. Bu benim Kırmızı Çembere ilk gelişim. Son bir kaç yıldır, bazıları zor, bazıları sevinçli, bir dolu değişim hissettim yaşamımda. Danışman olan bir arkadaşım bu değişimleri, Yeni Enerjiye yükseldiğimi düşündüğünü söyleyerek açıkladı, ya da açıklamaya çalıştı, ama tam olarak anladığımı söyleyemem. Arkadaşlarım ve ailem ise, bir tür orta-yaş krizinden geçtiğimi söylüyorlar. (kahkahalar) Bunlar aynı şeyler mi, yani Yeni Enerjiye yükselmek ve orta-yaş krizi? (yoğun kahkahalar) Yoksa farklı şeyler mi? Ben her ikisinden de mi geçiyorum? Ve birini ötekinden ayırmanın bir yolu var mıdır?

TOBIAS: Biz şimdi soruyu sana geri soracağız. Bir çeşit kriz mi yaşamaktasın şu anda? Bir içsel kriz mi yaşamaktasın şu anda?

7.SHAUMBRA: Evet.

TOBIAS: Şimdi, yaşadığın bu şeylerin tümünü bir orta-yaş krizine, menapoza, değişimlere, bu şeylerin hepsine yakıştırmak kolaydır. Ama çevrene bir bak. Dünyanın tamamı çok, birçok değişimden geçmektedir şu anda. Dünyanın tamamı, bir orta-yaş krizinden ve menapozdan aynı anda geçiyor olamaz, değil mi. (kahkahalar) Biz bir anlamda sözünü ettiğin bu şeyleri, bu tanrısal bütünleşme sürecini başka bir şeylere yormaya çalışmanızı, sende ve Shaumbra’da gördük. Biz şunu görüyoruz….Cauldre, söyleyeceğimiz şeyden pek hoşlanmadı ama anlaşmamızı biliyor. (kahkahalar) Bize, (Şaud yoluyla) başka bir kanal bulduğunu bildiriyor. (yoğun kahkahalar)

Danışmanlarınız, psikologlarınız, ve psikiyatrlarınız, içinden geçtiğiniz şeyi anlamıyorlar. Ama onlar, kendilerince akıllı olmak zorundalar. Onlara ödediğiniz dolarlara karşılık vermek zorundalar. Ve yaşadığınız şeye bir etiket bulmak zorundalar. Böylece kafalarını kaşıyarak ve anlamaya çalışarak, telaşla kitaplarına el atıyorlar. Ve sayfaları tek tek çevirerek, belirtilerin listesine bakıyorlar. Ve sana uyduğunu düşündükleri bir şey buluyorlar. Ve sen gidip de koltuğa oturduğunda, ya da kanapeye uzandığında, senin bir orta-yaş krizinden geçtiğini söylüyorlar, hem de şimdiye kadar gördüklerinin en zor olanından! (kahkahalar) Ve bu geçene kadar, her hafta gelmek zorunda olduğunu söylüyorlar. (yoğun kahkahalar) Eline bir kağıt parçası tutuşturup, eczaneye gitmeni söylüyorlar. Kendini çok daha iyi hissedeceğini de. Sonra da sen çıkınca, arkandan kapıyı kapıyorlar ve tükenmiş bir halde koltuklarına yığılıp kalıyorlar, ve neye uğradıklarına şaşıyorlar.

Onları yerinden uğratan, bir krizden geçmekte olan insan kılığındaki bir melektir. Ama bu tanrısal bir krizdir, orta-yaş krizi, fiziksel bir kriz, ya da duygusal bir kriz değil. Bu, onların anlamadığı bir şeydir, ve raflarında da bunu açıklayan bir kitap yoktur. Daha yoktur. Bu kitaplar, sevgili varlıklar, sizin tarafınızdan yazılacaktır. Ve belki de geleneksel psikologlar ve psikiyatrlar tarafından kullanılmayacaklardır. Ama siz kim olduğunuzun ve rolünüzün sorumluluğunu bir kez aldınız mı, kriz yaşayan kişiler, eski yöntemleri öğrenmiş insanların ofis kapılarına dayanmayacaklar, garip ve biraz da esrarengiz bir şekilde, size doğru yollarını bulacaklardır.

Hayır sevgili dost, sen bir orta-yaş krizinden geçmiyorsun. Gidip de o üstü açılan, kırmızı spor arabayı almadın. (kahkahalar) Senin ruhsal bir krizden, ruhsal bir meydan okumadan geçtiğini söyleyebiliriz. Ve sen çok iyi gidiyorsun. Soru için sana teşekkür ederiz. Yaşadığın şeyden dolayı sana merhamet duyuyoruz.

8.SHAUMBRA’nın SORUSU: Tobias bize, kendi ifademizi bilmek istediğimizi söylediğin zaman, kalbim öylesine dolup taştı ki. Ve ben kendime hakim oldum ve sonunda da geçti. Ve kendi kendime, “Aman iyi. Geçti” diye düşündüm. Ama sonra, herkesin kollektifi girdi ruhuma, ve ben Shaumbra’nın, ailenin bu büyük sevgisini ifade etmek zorundayım. Ve ben ruhumun derinliğinden ve burada bulunan herkesin ruhunun derinliğinden diyorum ki, sizlerle ailenin sevgisi içinde birleşiyoruz. Ve, Kırmızı Çemberin bir parçası olduğum hissi, geçenlerde onaylandı. Ve bu, yaşamımda şimdiye kadar hissettiğim en büyük kutsamaydı. Teşekkür ederim.

TOBIAS: Teşekkür ederiz. Ve kendini ifade ettiğin için teşekkür ederiz, ve bize konuştuğun için teşekkür ederiz. Ve herşeyin ötesinde, gerçekleştirdiğin çalışma için sana teşekkür ederiz. Bunun zor ve meydan okuyucu olduğunu biliyoruz. Kendinden çok şey vermektesin.

9.SHAUMBRA’nın SORUSU: Ee, Tobias, perdenin senin yanında işler nasıl gidiyor bu ara? (yoğun kahkaha ve alkışlar)

TOBIAS: (gülerek) Onlarca melek şu anda yıkıldı! (yoğun kahkahalar) Bugünü görecekleri hiç akıllarına gelmezdi! Onları yeniden canlandırmak için, semavi şifacıları çağırmak zorunda kalacağız! (kahkahalar)

Burası çok yoğun. (kahkahalar) Sizin tarafınızdan, bizim tarafa (ölerek) geçiş yapanlar geldiklerinde, buranın ne kadar yoğun olduğuna şaşıyorlar. Her yerde bir hareket var. Her yerde bir gürültü, bir patırtı var. Bir gevezeliktir, ve bir konuşmadır, ve bir harekettir, ve bir planlamadır gidiyor. Biz yetişmeye çalışıyoruz…..ve yorgunuz. Ama değişen bilincinize karşılık vermeye çalışıyoruz, ve zaman zaman buna yetişmekte zorlanıyoruz. Siz o kadar hızlı değişiyor ve o kadar çok şey salıveriyorsunuz ki. Biliyor musunuz, bir şey salıverdiğiniz zaman, her seferinde, bizim tarafta MUAZZAM iş olur. (yoğun kahkahalar) Şimdi Cauldre bana, eski Yahudi kimliğimin ortaya çıktığını söylüyor şu anda! Çalışmaktan bir deri, bir kemik kaldık burada! (kahkahalar)

İster bu yaşamda olsun, ister bir başkasında, geçmişteki bir olay hakkındaki bilincinizi değiştirdiğiniz zaman, meydana gelmiş olan olaylar dizisini değiştirmezsiniz. Sadece, onları çevreleyen aydınlanmayı değiştirmiş olursunuz. 15 yaşam önceki, eski bir korkuyu salmaya karar verdiğinizde, biz bu işlemin bir parçası olmak zorundayız. Biz, 15 yaşam öncesine gitmek zorundayız. Enerjilerin değişmesini sağlamak amacıyla, koca bir takımı oraya geri yollamak zorundayız. (kahkahalar)

Bunu yapmak bize mutluluk verir, çünkü bu BİZİM işimizdir. Biz bunun için buradayız. Ama bunun bu kadar çok çalışma ve bu kadar çok eylem gerektireceğini hiç farketmemişiz. Gerçi bunun keyfine varıyoruz ama, açık konuşmak gerekirse Cauldre…..Shaumbra’nın soluklanmak için durması ve haftasonunda bir Dinlenme Molası almasıyla ilgili şaka yaptığımızı mı sandın? Bunu yaptığınız için biz ferahladık! (yoğun kahkahalar) Bu şaka falan değil! Bizim, sizin gibi tarihi belirlenmiş bir tatilimiz ve haftasonlarımız yoktur. Onun için, bu (mola) bizi mutlu etmiştir.

Bizim tarafta işler nasıl gidiyor? Sözü Metatron’a bırakacağız, o şöyle demektedir, “Daha iyisini düşünemezdik bile! Bu hepimiz için meydan okuyucu ve zor. Ama bunu düşünemezdik bile. Dünyanın yıkım potansiyeli ile ilgili senaryoların olduğunu biliyorsunuz tabi, ve biz bundan sizinle birlikte geçmek zorunda kalmak istemedik. Bizim şimdi gerçekleştirdiğimiz şey, içine girdiğiniz Yeni Enerjiyi yapılandırmaktır. Biz, gelecek nesiller için yapılandırmaktayız Yeni Enerjiyi, ve sadece insan nesilleri için değil, yaratmaya yardımcı olduğunuz Yeni Enerjide yaşayacak ruhsal (spiritüel) varlıkların nesilleri için de.”
Yorumuna ve sorularına çok teşekkür ediyoruz.

10.SHAUMBRA’nın SORUSU: Teşekkür ederim Tobias. Soruyu tam ifade edebileceğimden emin değilim. Bugünkü mesajından sonra, yani bilinci bir potansiyele yerleştirmek, seçtiğin bir potansiyele yerleştirmekle ilgili söylediklerinden sonra, ilişkilerle ilgili epey berraklığa sahip oldum. Soru sorduğumuz zaman, “İstediğin nedir?” diye bize çok kez sordun. Bunu düşünmeye başladığım zaman karşılaştığım açmaz, sanırım şu, “Bu bir beklenti, bir gündem değil mi? Ben bir beklenti, bir gündem yaratmıyor muyum?” Ve benim seçtiğim potansiyel, başka insanlar üzerinde potansiyel etkilere sahip olacaksa, onların özgür iradelerine ya da her neyse, tecavüz etmiş olmuyor muyum? Bizim adımıza bununla ilgili konuşabilir misin? Teşekkür ederim.

TOBIAS: Gerçekten. Bizim tarafta biz buna “kafa saçmalığı” diyoruz. (kahkahalar) İnsanoğlu, “ama ya şöyleyse” ve “ama ya böyleyse”lere takılıp da, yaratıcılığının etkilerinden endişe duyarsa olur bu. Öncelikle bilinmelidir ki, beklenti ya da gündem, bir durumun önceden belirlenmiş bir sonuca ulaşmasıyla ilgili kendine sınırlar koymaktır. Bizim size gündemleri bırakın dememizdeki amaç, gündeminiz ya da beklentiniz olduğunda, bir kalıbın içinde kalmanızdandır.

Tanrısal insanlar olarak, mümkün olduğunu sandığınızdan çok daha fazlasını yaratabilirsiniz. Gündemi ya da beklentiyi bıraktığınız zaman, sınırlarınızı kaldırmış olursunuz. Olan biten budur, sınırların kaldırılması ve yeni ve dolu bir şeyin varlığınıza gelmesine izin verilmesi.

Diğerlerini etkilemeye gelince…sen gerçekten başkalarını etkilemektesin! Seçtiğin şey bu değil miydi…..ışığının, aydınlığının parlaması ve isterlerse, insanların bunu kullanması değil miydi? Burada oluşan ilginç bir fizik (kuralı) vardır, başka bir insanı bilinç düzeyinde etkilemek, fiziksel düzeyde değil, bilinç düzeyinde etkilemek, onlar istemedikçe çok zordur. Sen belirli bir yolu ya da belirli bir ifadeyi seçmiş olabilirsin, ama onlar istemedikçe, onları değiştiremeyeceğini anla.

Geçmişte yaptığınız şeyler yüzünden – nasıl desek – başkalarının fikrini, düşüncelerini ve inançlarını değiştirmek gibi şeyler yüzünden, birçok Shaumbra endişelenmektedir. Size daha önce de söyledik…dinlerin yaratılmasına yardımcı olan sizlersiniz. Diğer insanların (kendi kendine güler) beyninin yıkanmasını sağlayan sizlersiniz. Ve siz, bunu yeniden yapacaksınız diye endişeleniyorsunuz.

Ama Yeni Enerjide durum farklıdır. Siz, nötrleşmiş bir enerjiyi temel alarak çalışırsınız. Sizin enerjiniz, diğer insan onu kullanmayı seçene kadar, nötr bir halde kalır. Sonrası, onların sorumluluğundadır. Sizin değil.

Çok güzel sorular soruyorsun. Bunlar mükemmel endişelerdir. Ama bunların ötesine geç. Kendini ifade et. “Ama ya şöyleyse” gibi endişelerden korkma. “Ya birine acı verirsem? Ya kendime acı verirsem?” Güven kendine. Tanrısallığına güven. Bunun anahtarı budur…..kendine olan güveni ifade etmek. Soru için sana teşekkür ediyoruz.

11.SHAUMBRA’nın SORUSU: Sürekli hissettiğimiz, şu enerjilerin ters-yüz olması ve tüm çevrenin eriyip gitmesi nedir? Çoğumuzun yaşadığı bu şey neyle ilgilidir?

TOBIAS: Şu enerjilerin ters-yüz olması NEDİR, ve yaşadığınız bu eriyip gitmeler NELERDİR? Nedir bunlar? Söyle bize. (11.Shaumbra sıvışmaya kalkarken, izleyiciler güler. 11.Shaumbra, Tobias’ın sorusunu yanıtlamaya gönülsüzdür.)
TOBIAS: (bacak bacak üstüne atarak, arkasına yaslanır) Zaman, bizim tarafta pek belirleyici değildir. (yoğun kahkahalar)

11.SHAUMBRA: (mikrofona geri gelir) Düşünebileceğimizden çok daha hızlı değişmek.

TOBIAS: Bu doğrudur. Değişimler, bizim beklediğimizden de daha hızlıdır. Bu noktada değişimler çok, çok hızlı olmaktadır, bu bir anlamda, siz bunu seçtiğiniz için böyledir. Sizler, Shaumbra’nın tümü, hızla buradan geçmeyi seçmiştir. Onlarca, belki de yüzlerce yaşamı içerecek şeyi, siz tek bir yaşamda, birkaç kısa yılda temizlemeye ve değiştirmeye ve dönüştürmeye çalışmaktasınız.

Bizim “kuantum faktörü” dediğimiz şey söz konusudur. 2012 yılında tamamlanması beklenen global değişimleri hepiniz hissedebiliyorsunuz. Bunu kitaplarınızda okuyorsunuz. Bunu tartıştınız ve geldiğini biliyorsunuz. Biz size, 2012 yılına kenetli olmadığınızı da söyledik. Herhangi bir tarihle ilgili kutsal olan hiç bir şey yoktur.

Yol katetme hızını değiştirecek olan sizlersiniz. Siz, hızlanmayı seçtiniz. Ayağınızı gaz pedalına dayadınız ve gidebileceğiniz kadar hızlı gitmeye çalışıyorsunuz. Ama, sevgili Shaumbra, bir an için aşağıya bakın. Öbür ayak nerede? (kısa bir duraklama, ve izleyicilerin kahkahaları) Kendi sorunuzu, kendiniz yanıtladınız! Kendi ruhsal makinanıza fazla yüklenmektesiniz. Hızlı gitmeye çalışıyorsunuz ama, korkularınızla da bir ayağınızın frene basmasına neden oluyorsunuz. Bir ayak gaz pedalında, öbür ayak frende. Sorun yaratan budur.

Kendinize bugünkü Şaud’da, ifade etmeniz gerektiğini söylediniz. Bir ayak frene basarken, nasıl ifade edebilirsiniz ki? Tedbirlisiniz ve haklı olarak böyle davranıyorsunuz. Ama şu freni biraz bırakın. Yeni Enerjiye çok daha iyi bir geçiş yapabildiğinizi göreceksiniz.

Çevrenizdeki dünyada inişler ve çıkışlar, yükselişler ve alçalışlar olmaya devam edecektir. Sizin zamanınızla bir yıl kadar önce, borsanın sürekli inip çıkacağını söylemiştik. Biz geleceği gören kahinler değiliz, ancak şu anda şeylerin ileri-geri, yukarı-aşağı sallanacağını görebilmekteyiz. Bu doğal gidişattır. Bu bir anlamda, sizin tarafınızdan tasarlanmıştır, çünkü böylelikle momentum oluşmaktadır ve enerji oluşmaktadır. Her zaman yukarı doğru gitseydi, o zaman momentumu ya da yakıtı sağlayacak bir karşı enerji olmayacaktı. Böylece, siz yüksekleri ve alçakları deneyimlemektesiniz. Siz Shaumbra, buna alışmaktasınız. Çevrenizdeki dünya fırtınalardan geçse bile, siz dengeli bir alanda kalmayı öğrenmektesiniz.

Şimdi, şu “eriyip gitmelere” gelince. İçinden geçtiğiniz bu hızlı ve şiddetli ve yoğun işlem sırasında gerçekleştirdiğiniz şey, bir anlamda, eski nitelikleri, eski engelleri, çevrenizdeki eski bilinç biçimlerini, titreşimsel olarak eritip yok etmektir. Bu sisteminiz için, hem zihinsel, hem fiziksel, hem de ruhsal sisteminiz için çok yorucudur. Ama siz eski katmanları hızla eritip yok etmektesiniz. Siz, tünelin sonundaki ışığı algılamaya başlıyorsunuz. Ve hayır, bu bir tren değildir. Bu, sizin tanrısallığınızdır. Siz bunu algıladıkça, hızlanmak istiyorsunuz. Daha hızlı gitmek istiyorsunuz. Bunun yaklaştığını gerçekten hissetmeye başlıyorsunuz. Böylece, hala çevrenizde olan şu son katmanları…..onları hızla eritmeye ve hızla yakmaya çalışıyorsunuz. Olmakta olan budur.

Şimdi, bunlardan geçerken, onlarla mücadele etmeye kalkışmayın. Hepiniz için, tüm Shaumbra için, çok basit ve çok etkili bir öneride bulunacağız. Bu sıkıntılı ve eriyip gitme dediğiniz dönemleri hissettiğiniz zaman, banyoya girin. Banyoya girin. Alacağınız banyoda biraz deniz tuzu kullanın. Bunlar, eski enerjilerin çekilip alınmasında yararlı olur. Bu banyoların gerçekten buna yararı olur. Derin nefesler alın.

Ve sevgili dostlar, çukulata parçalı bisküviler yiyin! (kahkahalar) Bu şakanın arkasında, aslında fazlası yatmaktadır. Bu bisküvileri yemek iki şey sağlar. Hem kendinize zevk aldığınız bir şey vermiş olursunuz, hem de çukulatanın içinde, çok güçlü bir titreşim vardır. Çukulata, yükseliş belirtilerini yumuşatmaya yarar! (kahkahalar ve alkışlar)

Sevgili dostlar, bugün sizinle birlikte burada olmak, büyük mutluluktu. Kendinize kanallık ettiğinizi görmek, kendinizi bir grup olarak ifade ettiğinizi görmek, büyük mutluluktu. Söyledikleriniz, hem bizim tarafta, hem de sizin tarafta belgelenmiştir. Ve bu, sizi izleyenlerin kitapları haline gelecektir. Hiçbir zaman yalnız değilsiniz. Ve onlar da hiç yalnız olmayacaklardır.

Ve öyledir!

Kırmızı Meclis’in varlıklarından Tobias, Golden, Colorado’da yaşamakta olan Geoffrey Hoppe tarafından sunulmaktadır. Tobit’in mukaddes kitabında bulunan Tobias’ın öyküsü, Crimson Circle sitesinde bulunmaktadır.
www.crimsoncircle.com. Tobias materyelleri, bedelsiz olarak dünyanın her tarafında bulunan ışık işçileri ve Shaumbra’ya, Ağustos 1999 tarihinden beri sunulmaktadır. Bu tarih Tobias’ın, insanlığın yıkım potansiyelini aşıp, Yeni Enerjiye girdiğini söylediği tarihtir.

Crimson Circle, Yeni Enerjiye geçiş yapacak ilk insan (kılığındaki) meleklerden oluşan global bir ağdır. Bu kişiler, yükseliş halinin sevinç ve zorluklarını deneyimlerken, diğer insanların da yolculuğuna, paylaşım, ilgi ve yol göstererek yardımcı olmaktadır. Crimson Circle’in sitesine her ay 40.000’in üzerinde ziyaretçi, son materyelleri okumak ve kendi deneyimlerini tartışmak amacıyla girmektedir.

Crimson Circle her ay Denver, Colorado’da, Tobias’ın, Geoffrey Hoppe kanalıyla son bilgileri sunduğu yerde biraraya gelmektedir. Tobias, kendisinin ve Crimson Council’ın (Kırmızı Meclisin) diğer semavi varlıklarının, aslında insanoğlunun kanallığını yapmakta olduğunu bildirmektedir. Tobias’a göre, onlar bizim enerjilerimizi okumakta ve biz içimizde deneyimlerken, dışardan da bakabilmemiz için, kendi bilgilerimizi bize geri tercüme etmektedirler. Crimson Circle toplantıları herkese açıktır, ama LCV takdir edilir. Katılımı gerektiren hiç bir şey ve ödenmesi gereken bir aidat yoktur. Crimson Circle, dünya çapındaki Shaumbra’nın açık sevgisi ve bağışları yoluyla bolluğu kabul etmektedir.

Crimson Circle’ın en yüksek amacı, insan melekler ve öğretmenler olarak, içsel spiritüel uyanış yolunu yürümekte olan kişilere hizmet etmektir. Bu hıristiyanlıkla ilgili bir misyon değildir. Tersine, içsel ışık, merhamet ve ilgi bulabilmeleri amacıyla, insanları senin kapına getirecektir. Kılıçlar Köprüsü’ndeki yolculuğuna başlayan bu kendine has ve değerli insan sana geldiğinde, o anda ne yapman ve öğretmen gerektiğini bileceksin.

Eğer bunu okumaktaysan ve gerçek olduğunu ve bir bağın olduğunu hissediyorsan, sen gerçekten Shaumbra’sın. Sen insan (kılığında) bir öğretmen ve bir rehbersin. İçindeki tanrısallık tohumunun bu anda ve gelecek tüm zamanlar için çiçek açmasına izin ver. Hiç bir zaman yalnız değilsin, çünkü tüm dünyada bir ailen ve çevrendeki semavi boyutlarda melekler vardır.
Bu metni lütfen ticari amaç olmaksızın ve bedelsiz olarak dağıtın.
Lütfen bu bilgiyi, dipnotlar dahil bütünüyle kullanın. Tüm diğer kullanımlar, Geoffrey Hoppe, Golden Colorado’dan alınacak yazılı onayı gerektirir.
Telif hakkı 2001, Geoffrey Hoppe, P.O.Box 7328, Golden, CO 80403.
e-posta: tobias@crimsoncircle.com. Tüm haklar mahfuzdur.