Ders Dokuz: Siz Yeni Enerji Yaratmaktasınız

Crimson Circle’de (Kırmızı Çemberde) sunulmuştur

TOBIAS: Ve öyledir sevgili dostlar ve sevgili öğretmenler, Yeni Enerjinin bu çemberinde sizinle biraraya gelmekteyiz. Yeniden sizinle olabilmek bir mutluluk. Buradaki enerji sevecen ve şefkatli. Merhametle dolu ve yolculuğunuzun özüyle dolmakta.

Bazı kişiler bizim buraya gelmemizin, onları enerjiyle doldurduğunu düşünmektedir, oysa tam tersi geçerlidir. Sizinle birlikte burada olmak, BİZİ enerjiyle doldurmaktadır. Bizim – sizin dediğiniz gibi – tüm eterik varlığımızın tüyleri diken diken olmaktadır. (kahkahalar)

Tüm çevrenizde ve bu sahnenin üzerinde toplanan varlıkların renklerini görebilenler, sizin kutsal tapınağınıza gelen bizlerin parıltılarını her yerde görecektir. Kutsal bir tapınak….burada yarattığınız şey budur Shaumbra, öğretmenler. Bu şekilde toplandığınızda, Yeni Enerjinin tapınağını yaratmaktasınız. Kutsal alanınıza girmemize izin verdiniz. Kutsal tapınağınızın kapılarından girmemize izin verdiniz.

Size duyduğumuz onur yüzünden, ayakkabılarımızı çıkartmaktayız. Cauldre….ayaklardaki bu komik şeyleri pek sevmediğimiz için ayakkabısını çıkarttırttığımızı sanmaktadır. Ama, burada sizinle birlikte olmak ve ayakkabılarımızı çıkartmak, sizi onurlandırdığımızı göstermenin bir yoludur aynı zamanda. Bizi, Yeni Enerji tapınağına getirdiğiniz için size teşekkür ederiz.

Sevgili varlıklar, burada bulunmak ne büyük bir onurdur! Yaptıklarınızı görmek, ne büyük bir onurdur! Yeni Enerjiye giren ilk kişiler olmak küçümsenecek bir görev değildir. Biz bugün bundan söz edeceğiz. Yeni Enerjinin, gerçekte ne olduğundan konuşacağız. Ama, burada sizinle birlikte olmak, ne büyük bir onurdur!

Biz o kadar çok sevgi yaymaktayız ki. Onun sözcükler tarafından taşınmasına gerek yoktur. Size gönderdiğimiz şeyi hissediyor musunuz? Bu odada oturan sizler, Internet’iniz kanalıyla bağlanan sizler, burada yarattığınız şeyi hissediyor musunuz? Neler yaratmaktasınız!

Hernekadar Cauldre’nın resim çekilmesine izin verilmediği yolunda söylediklerini duyduysak da (kendi kendine güler), bir anlamda, sizin resminizi çektiğimizi söyleyebilirsiniz! Sizinle toplandığımızda, bir tür enerji resmi çekmekteyiz. Perdenin bizim yanında bunları duvarlara asarız. Biz bu grubun, Kırmızı Çemberin resimlerini sıraya dizeriz. Burada bulunan, ya da bunu okuyan her birinizin bireysel resimlerini sıraya diziyoruz. Sonra kıyaslıyoruz…..bir yıl geriye, ve iki yıl geriye bakıyoruz. İçinizde meydana gelmiş olan muhteşem değişimleri görüyoruz.

Siz de bu resimleri görebilirsiniz. Sadece isteyin. Biz sizi buraya, bütün bu enerjisel resimlerin asılı olduğu bu odaya getiririz. Sizi buraya geceleri rüyalarınızda, ya da hatta uyanıkken getireceğiz. Dualiteyi salmayı öğrendikçe, arabasız ya da uçaksız yolculuk etmeyi öğreneceksiniz. Ve siz de kendi resimlerinize ve kısacık birkaç yılda kaydettiğiniz ilerlemelere bir göz atabileceksiniz.

Oh, biliyor musunuz ki, yüzlerce ya da binlerce yaşamdan sonra, birkaç yıllık zaman, çok kısa bir süredir! Kısa bir sürede neler gerçekleştirdiğinize bakın!

Bu oda, bu ders için gelen davetli konukların, ve çevredeki çemberlerde izleyen…onurlandıran… ve birçok yaşam boyunca uzun, uzun ve zorlu bir yolu yürümüş olan küçük bir insan topluluğunun sevgisini hisseden varlıkların enerjisiyle dolmaktadır.

(duraklama)

Bir ay önce sizin “Evet” dediğinizi duyduk. Metatron size, “Sevgili varlıklar, hazır mısınız?” diye sorduğunda, ruhunuzun ve insan egonuzun ve bilincinizin “Evet” dediğini duyduk. “Sizi geri tutan şeylerden kendinizi özgürleştirmeye hazır mısınız?” diye sorduğumuzda duyduğumuz şey “Evet”tir.

“Evet”lerine kendi şartlarını ekleyen kişiler kesinlikle oldu! “Evet Ruh, ama bana şunu vermelisin!” Ve biliyor musunuz sevgili varlıklar, bu uygundur! Biz, Dünya üzerinde ihtiyacınız olan şeyleri bilmek istiyoruz. Ve bunu duymaya, kendi varlığınızın, kendi ruhunuzun da ihtiyacı vardır.

Siz birşeyler istemekten çekindiniz. Ruhun kovasının sınırlı olduğunu sandınız. Ruhun kabında sadece belirli miktarda bir çorbanın kaynadığını sandınız! Dünya üzerinde bulunan her insana yeteceğinden emin olmak istediniz. Biz sizi bunun için sevmekteyiz! Ama bu, dipsiz bir kuyu gibidir. Herkes için, ihtiyacından fazlası vardır.

Yolculuğunuzda ihtiyacınız olan şeyin ne olduğunu bize bildirmeniz önemlidir. Biz size bunları belki elle tutulur, maddesel bir ürün biçiminde iletemeyebiliriz. Ama bunları size enerjimizle ve sevgimizle iletebiliriz.

Bazı şeyleri istemeniz, bu zamanda neye ihtiyacınız olduğunu kendi ruhunuzun bilmesine yardımcı olacaktır. İstemekten çekinmeyin, korkmayın. Sevgili varlıklar, ihtiyacınız olan sevgi midir, ihtiyacınız olan merhamet, şefkat midir, bize bildirin. Ve şimdi bolluğa ihtiyacınız olduğunu kendinize bildirin.

Miktarına, ya da zamanına, ya da yerine bir kısıtlama koymayın. Sadece bu insanca şeylerin, bu duygusal şeylerin, bu Ruhsal şeylerin yaşamınıza girmesi için zamanın şimdi olduğu titreşimini yayın. Ve, bunlar size getirilecektir. Bu, Yeni Enerjinin fizik (kurallarından) biridir. (Şeyler) size gelecektir.

Ve Metatron, “Kim olduğunuzu göstermeye hazır mısınız? Varlığınızı ve tanrısallığınızı ifade etmeye hazır mısınız?” diye sorduğunda duyduğumuz şey, “Evet”tir. Metatron size, “Tanrısallığınızı ışımaya hazır mısınız?” diye sorduğunda duyduğumuz şey, “Evet”tir. Onu o gizli, saklı yerde tutmak değil, tersine, onu varlığınızın içinden ve tüm çevrenize ışımak.

“Gerçekte kim olduğunuzu bilmeye hazır mısınız?” diye size sorulduğunda duyduğumuz şey “Evet”tir – Shaumbra’dan koro halinde gelen evetler -, Sınırları olan bir insan ilüzyonu değil, Dünya üzerinde yaşam döngülerine kısılmış birinin ilüzyonu değil. Ama kendinizi Tanrı olarak bilmeye hazır mısınız?

Sizler Yuvayı uzun, çok uzun zaman önce terk ettiniz….. ama aslında o kadar da uzun bir zaman önce değil. Kral ve Kraliçe ile birlikte Krallıkta bulunan biri olarak, tahtı bir gün miras alacaktınız. Onu bir gün varlığınıza getirecektiniz. Onun için Metatron, “tahtı miras alacak (varlığın) sen olduğunu bilmeye hazır mısın?” diye sormuştur.

Burada, sizinle tartışmaya devam edeceğimiz ve ima edilen çok şey vardır. Ama sizin için, kendi hakkınıza sahip çıkarak Tanrı-benliğiniz olmak zamanıdır. Hala, Tüm Olan’la birlik içinde, ama şimdi ayrı bir kimlikle. “Kim olduğunuzu bilmeye hazır mısınız?”

“Gülün Meyvesini almaya hazır mısınız?” Ve duyduğumuz şey şuydu, “Evet ama, onun ne olduğuna dair biraz aklım karıştı!” (kahkahalar) Bu, kim olduğunuza, tanrısallığınıza sahip çıkmaktır. Bu, deneyimler daha yaşantınıza girmeden, tüm çözümleri yaratmış olduğunuzu bilmektir. Gülün Meyvesi, tanrısallığınızDIR.

Biz “Onu almaya hazır mısınız?” diye sorduğumuzda, Dünyanın her yerinden ve bireysel yüreklerinizden, “Evet, Metatron! Evet Ruh, ve evet Tobias! Biz hazırız! Bu kadar zorluklardan neden geçtiğimizi sanıyorsun? (kahkahalar) Bu soruları bize neden sormak ihtiyacı duyuyorsun? Biz sana tekrar tekrar söylemedik mi?” dediniz. Ama Metatron yeniden sordu, çünkü şimdi zaman çok uygundur.

Biz size sorduk, “Diğer insanlara kendi alanlarında olmak iznini verecek misiniz, ve onların da kendilerine ait bir yolculuk yaptığını anlayacak mısınız?” Uygun zamanda, onlar size gelecektir. Ama bu arada, onların kendi oyunlarını oynamasına izin vermek, sizin de yaptığınız gibi, ruhlarının gelişmesine, deneyimlemesine, ve büyümesine izin vermek önemlidir.

Sevgili varlıklar, size “Kendinizi sevmeye hazır mısınız?” diye sorduğumuzda, Dünyanın her yerinden, “Belki….belki” dendiğini duyduk. (kahkahalar) Sizin için yanıtlaması en zor olanı buydu, çünkü bu soru içinizin derinliğine işlemiştir. Bu soru gecelerce ve gecelerce ve gecelerce, değerliliğinizle ilgili sorunları ortaya çıkartmıştır.

“Kendinizi sevmeye hazır mısınız?” Rüyalarınızda ve hatta uyanıkken, geçmişte yaptığınız şeylerin anlık görüntülerini yakaladınız. İhanetler vardı, katletmeler, hastalıklar, gücün kötüye kullanılması ve fesatlıklar vardı. Siz tüm bu şeyleri dualite enerjisinde yarattınız. Ve sonra da bunun için kendinizi yargıladınız.

“Kendinizi sevmeye hazır mısınız şimdi sevgili varlıklar? Bütün bunların deneyimle ilgili olduğunu anlamaya hazır mısınız?” Borçlarınızı ödediniz! Borçlarınızı bir yaşamdan ötekine ödediniz. Deneyimlerin bilgeliğinden başka, geçmişin herhangi bir şeyine tutunmak için şimdi bir neden yoktur. Ruh ve Metatron ve hiç bir varlık yargılamaz. Onlar, günahın ne olduğunu bile bilmezler. Onlar, sizin karma dediğiniz şeyi bile bilmezler, çünkü karmayı kendinize siz yerleştirdiniz. “Kendinizi candan ve içten sevmeye hazır mısınız sevgili varlıklar?” diye soruyoruz bugün.

Kendini sevmenin yanlış bir şey olduğu, bunun narsistik (kendine hayran olmak) bir şey olduğu, sapıklık olduğu öğretildi size. Ama sevgili dostlar, bu yapabileceğiniz en kutsal şeydir! Kim olduğunuzun tümünü sevin ve bütün deneyimlerinizin sizi bu bilgelik anına getirdiğini anlayın.

Sevgili varlıklar, Metatron size bir de şunu sordu, “Dualite ilüzyonunu salmaya hazır mısınız? Yerine neyin geleceğini pek bilemeseniz de, bırakmaya hazır mısınız?” Ah, büyük bir meydan okuma! Çoğunuz şöyle dedi, “Bunu bırakmaya hazırım, ama onunla o kadar içiçeyim ki, orada olduğunu bile farketmiyorum.” “Dualite, kim olduğumla o denli içiçe ki, nasıl salınacağını bile bilmiyorum” dediniz. Yüreğinizden ve varlığınızdan gelen, ağzınızdan çıkan ve herkesin işiteceği gibi ifade edilen “evet”…. bu “evet”, dualitenin salınmasına yardımcı olan bir enerji oluşturmaktadır.

Siz hala yönlendiğiniz şeyin, bu Yeni Enerji denen şeyin ne olduğunu bilmemektesiniz. Bu bir sır, bir gizem gibidir. Anlaşılması zordur. Bu noktada anlaşılır değildir. Ama (zamanı) gelecektir. Bu derste bundan konuşacağız.

Metatron rüzgarlardan ve yangınlardan ve yağmurlardan ve Yerkürenin sallanmasından konuştuğunda, gerçekten gazetelerinizde okuyacağınız şeylerden söz etmekteydi. Ve size kendinizle ilgili bir mesaj iletmekteydi.

“Fiziksel bedeninize yayılacak yangınlara (ateşe) hazır mısınız?” Siz bu ateşin grip olduğunu sanabilirsiniz. Bunun, deri alerjisi olduğunu sanabilirsiniz. Bunun, ateş basması olduğunu sanabilirsiniz. Bunlar, içinizdeki temizlikten gelen yangınlardır, çünkü enerjisel varlığınızın derin, çok derin düzeylerinde şu anda çok sürtüşmeler meydana gelmektedir. Sürtüşme, sıcaklığa neden olur, bu da içsel yangınları oluşturur. Bu yangınlar içsel varlığı temizler ve eski yara izlerini temizler. Ormanlarınızda yıkılan ağaçlar vardır. Yerde bir enkaz oluştururlar. Kendi varlığınızda olan şey de, buna çok benzemektedir. Şimdi, temizlenmesi gereken şeyler vardır. İçsel yangınlar, bunların salınmasına yardımcı olmaktadır.

Ve ortaya çıkan depremler…. Metatron aynı zamanda ve kesinlikle içinizde ortaya çıkan sallantılardan ve gümbürtülerden, bedeninizdeki ağrı ve acılardan söz etmekteydi. DNA’nızın ta kendisi şu anda sizin tarafınızdan değiştirilmektedir. Biz gerçekten geceleri oradayız. Çevrede duruyor ve buna bir kalkan etkisi sağlıyoruz. Siz kendi DNA yapınızı, kendi moleküllerinizi, kendi atomik-düzeydeki varlığınızı değiştirmektesiniz. Siz, içinizden değişmektesiniz ve bu depremlere neden olacaktır.

Siz geçmişin enerjisel damgalarını dokularınızda, kemiklerinizde ve fiziksel bedenin her yerinde tutmaktasınız. Bu damgaların içerden salınabilmesi için bazen bir depremin olması gerekmektedir. Bu olduğu zaman, bize gelip de şunu demeyin, “Metatron ve Tobias, bu şeyleri bana neden yaptın? Bedenim neden ağrımakta?” Sevgili varlık, sen salıverdiğin için bu olmaktadır. Bu süreci ve işlemi anla ve onunla ak.

Ve gelen sular….sular…bunlar gözyaşlarıdır. Bunlar, yüreğinin gözyaşlarıdır. Çünkü gerçekten eski enerjiyi, uzun, çok uzun zamandır yuva dediğiniz bu dualite enerjisini terk etmekte bir hüzün, bir keder vardır. Yüreğinizin gözyaşları, geçmişin duygusal kalıntılarını yıkamaya yardımcı olur. Onlar, yeniye geçmenize izin vermek amacıyla gerçek anlamda eskiyi temizler.

Ah, ve rüzgarlar. İçerdeki rüzgarlar. İçerde rüzgarların olmasına hiç şaşmamalı, çünkü sevgili varlıklar, siz şu anda çok hızlı ilerlemektesiniz! Hiç 100 mil hızla giden bir arabadan başınızı dışarıya çıkarttınız mı? Şiddetli rüzgarı hissedebilirsiniz. Bu, şu anda yaptığınıza çok benzerdir. Siz Yeni Enerjiye o kadar hızlı girmektesiniz ki, bu içinizde bir tür rüzgara neden olmaktadır. Ve, rüzgarlar da temizler. Rüzgarlar da salıverir. Bazen rüzgarlar, tüm varlığınızdan geçen, yatıştıran ve rahatlatan, kadife bir fırça gibidir. Bazı zamanlarda da rüzgarlar, fırtınalar ya da hortumlar gibi kasıp kavurur.

Siz Yeni Enerji denen şeye girerken, bunların tümü meydana gelmektedir. Son toplantımızda Metatron’un sözünü ettiği şeylerin çoğu, sizinle ilgiliydi. Sizinle ilgiliydi.

Siz bu şeylerin, dışınızdaki dünyada meydana geldiğini de göreceksiniz. Sizin bilincinizi değiştirmeniz, diğerlerinin de değiştirmesine yardımcı olmaktadır. Diğer insanlarla yüzyüze gelmeden bütün gün masa başında otursanız bile, içinizdeki bilinç değişimi çevrenizdekileri etkilemektedir. Onlar, sizin geçtiğiniz işlemlere, süreçlere çok benzer süreçlerden geçmektedir. Onlarınki biraz daha kolay olacaktır, çünkü onların bundan geçmesine rehberlik edecek öğretmenleri olacaktır – yani sizler. Onlar uygun zamanda size gelecektir.

(duraklama)

Metatron enerjisi kesin olarak Dünya üzerindedir. Bunun olabilmesi zaman almıştır. Metatron’un enerjisini ayarlaması zaman almıştır ve bu enerjiyi sizin içinize çekebilmeniz (massedebilmeniz) zaman almıştır. Ama bu enerji kesin olarak buradadır şimdi. Elçilerin (aracıların) gönderilmesine gerek yoktur. Daha önce koyduğumuz filtreler ya da engeller yoktur. O buradadır.

Metatron, sevgili varlıklar, SİZDİR. Metatron, Yeni Enerjiye geçmekte olanların toplu (kollektif) enerjisidir. Kendi yansımanızı Metatron’da görebilirsiniz. O, kim olduğunuzun aydınlığıdır. O, tanrısallığınızdır. Kendini, “sizin Ruhsal sesiniz” olarak tanıtan Metatron, çok, birçok nedenden ötürü Dünya düzeyiyle bütünleşemeyen parçanızdır. Metatron, şimdiye kadar dualiteye gelemeyen tanrısal bilinçtir. Ve sizin, tanrısallığınızın bu Metatron enerjisi şimdi kesin olarak buraya ekilmiştir.

Bir ay önce size konuşmak, bu Metatron bilincini mutlu etmiştir. Onun bilinci size konuşmaya devam edecektir, ama (bu konuşanda) kendinizi farkedin. Metatron’un bu sesinde Shaumbra’yı farkedin. Metatron, sizinle çalışmaya devam edecektir.

Şimdi, gerçekten, bu ders için gelen özel bir konuk vardır. Son zamanlarda azar azar gelmekteydi, uygun olan zamana gelmekteydi. O bugün bir kutlama için gelmektedir ve Yeni Enerjiye götüren bir yolculuğun örneğini göstermek için gelmektedir.

Bugün buraya gelen varlık, son tartışmalarımızın bazılarına konuk olmuştur. Bu, Gautama’nın, Buda’nın, Siddhartha’nın enerjisidir. O, birçok adla bilinir, örneğin ‘Aydınlanmış Olan’ olarak – Buda sözcüğünün gerçek özü budur, “Aydınlanmış Olan”. Gautama buradadır, özellikle yılın bu zamanında, Mayıs ayında, sevgili Buda’nın Bo ağacı altında, aydınlanmasına ulaştığı zaman olduğu sanılan bu zamanda.

Biz Dünyanın Yeni Enerjisi hakkında konuşurken, Gautama bizimle birlikte olmak için bugün gelmektedir. Gautama’nın enerjisi aranızdadır. Bu akıcı, akıcı altın enerjinin dolanan, tüm renklerle parlayan, ama altın niteliklerle bezenmiş hareketini hissedin.

Biz Gautama’yı son toplantılarımızdan bazısına davet etmiştik. Biz onu gerçekten, gerçeği değiştirmek, gerçeği geliştirmek hakkında konuştuğumuz Salt Lake denen yerinize getirmiştik. Statik olan, tek olan bir gerçek yoktur. Gerçek, zamanın her anında ve bilincin her değişiminde tekamül etmekte (gelişmekte)dir.

Duvara astığımız resimlerinize bir bakın. Siz iki yıl önce gerçeği biliyordunuz. Şimdi bildiğiniz gerçek ise farklıdır. Geliştiniz, tekamül ettiniz, ve daha bilgesiniz.

Biz Gautama’yı Salt Lake denen bu yere (“Gerçek Nedir” başlıklı Tobias semineri (workshop), 30 Mart) gerçeğin tekamül ettiğini ve değiştiğini size bildirmek için getirmiştik. Bugünkü yaşantınız ve gerçeğiniz de değişecektir. Bir hafta ve bir gün önce, Gautama New York City’e, kendisi için yapılan tapınağa, ibadet yerine gelmişti. (Tobias semineri, 27 Nisan, WESAK festivali) Onun enerjisi, orada bulunan herkesle birlikte olmuştu.

Onun enerjisinin orada bulunması önemliydi, çünkü biz Siddhartha’nın ulaştığı bir gerçeklikten söz etmiştik. O zamanki yaşamında sahip olamadığı bir tatmindi bu. Gautama bunu anladı. Zihninde bunu bildi, ve varlığında bunun titreşimini hissetti. Ama bu bilinçte bulunması olanaksızdı, çünkü o günlerin enerjisi buna izin vermezdi. O bir hafta ve bir gün önce, Yaradılışın Boşluğuna, Yaradılışın Boşluğuna gitmekle ilgili mesajı iletmek için çok şeylerden geçmiş olan bu şehire geldi. Ve o bununla ilgili Ben, Tobias ve Cauldre kanalıyla daha konuşacaktır bugün.

Yükseliş Dizisinin Dokuzuncu Dersine devam etmeden önce sevgili dostlar, kısa bir ara vereceğiz. Sizden, nefes almanızı rica edeceğiz. Bu kutsal tapınağın enerjilerini ayarlayacağız.

(duraklama)

Gautama gülümsüyor, çünkü sizlerin de o yolu yürüdüğünü biliyor. Siz, gerçeği arayan, yanıtları içinde arayanlarsınız. Siz de tıpkı Buda gibi, yol üstündeki gerçeklerle yetinmemektesiniz. Siz durup da ayaklarınızdan kök salarak, “Gerçek bu. Daha ileriye gitmiyorum” dememektesiniz. Sizler de Budalarsınız…sizler Aydınlanmış Olanlarsınız.

Kısa bir öykü anlatacağım. (Tobias kendi kendine güler) Cauldre (Geoffrey Hoppe) gülüyor. Öykümün komik olduğunu düşünüyor. Ama gerçekten, ben Tobias olarak sürdürdüğüm yaşamımda Gautama’yla, kelimenin tam anlamıyla karşılaşmıştım. Tüccar Tobias olarak, kral için alışverişte bulunmak üzere uzak diyarlara yolculuk etmiştim. Yolculuklarımdan bazıları, kralın hoşlanacağının tersine, belki biraz uzun sürmüştü.

Ben, Gautama’nın öğretisini yaydığı bölgeye çekilmiştim. Onun, alışveriş yaptığım yerden çok uzak olmayan bir köyde olduğunu duymuştum, böylece onu dinlemeye gittim. O zamanlar oldukça genç bir adamdım. O ise ileri bir yaştaydı. Oturdum ve onu dinledim.

Ben kendi inançlarına bağlı, ama yine de hep arayış içinde, hep araştırma içinde olan bir Yahudiydim. Kendi inançlarıma sıkı sıkıya bağlı olmama karşın, başkalarının söylediğini duymayı da her zaman sevmiştim. O gün Gautama’yı duymam, ve yüzündeki dinginliği ve tüm çevresinde tanrısallığın varlığını görmem, düşünce tarzımı çok değiştirmişti.

Onu saatlerce dinledim, sonra da onunla bir anlık konuşmak mutluluğuna erdim. Ağzından çıkan fazla sözcük olmadı, ama yüreğinden akan çok enerji vardı. Ona sordum, “Sevgili Aydınlanmış Olan, Prens Buda, bana bulduğun gerçek hakkında konuş. Senin bildiğin ve benim de bilmem gereken nedir.”

Buda kahkahalarla gülmeye başladı. Şöyle dedi, “Benim gerçeği bulduğumu da nereden çıkartıyorsun?” Yanıtladım, “Sevgili Buda, çünkü onlar senin Aydınlanmış Olan olduğunu söylüyorlar. Sana Bilge Olan deniyor.”

Yine güldü ve şöyle dedi, “Gerçek her zaman tekamül etmektedir. Onu hiç bir zaman bulamazsın. Onunla halleşirken sadece belirli enerjileri farkedersin. Gerçeği bulduğunu düşündüğün an, devam etmek, ilerlemek zamanıdır. Bir sonraki gerçek düzeyini aramak zamanıdır.” “Benim, aynı yerde kalmaktan tatmin olmadan, bildiğim herşeyi öğretmeden, bir köyden ötekine giden bu yolları yürümeye neden devam ettiğimi sanıyorsun?” dedi.

“Ama” dedi, “her bireye, tanrısallığın içerde olduğunu, aydınlanmanın içerde olduğunu öğretiyorum. Onlar bunu hiç bir zaman başka bir insanda ya da başka bir yerde bulamayacaktır.” Ve Gautama’nın üstüne bir hüzün çöktü. Şöyle dedi, “Biliyor musun sevgili Tobias, benim mesajım budur, ama o kadar az kişi bunu duymaya gönüllü ki? Onlar mucizeler görmek istiyor.” Şöyle demeye devam etti, “Ben birkaç mucize gösterebilirim. Bunlar bir anlamda hiledir, belki de mucizedir. Ama bunu yapmamayı seçiyorum, çünkü enerjinin buna odaklanmasını istemiyorum. Onlar mucizeler peşinde ve tanrısallığın içlerinde olduğunu da duymak istemiyorlar. Bir kurtarıcı istiyorlar. Ben onlar için bunu olamam, onun için de genişlemiş gerçeğimi aramaya devam ediyorum. Ben sadece, tanrısallığın içerde olduğu mesajının bazı kulaklara ulaşmasını umud edebilirim.”

O yaşamımda karşılaştığım Gautama’nın bana muazzam bir etkisi oldu. Gautama’nın bugün bizimle olmasının, sizinle enerjisel olarak birlikte olmasının, ve aynı zamanda kim olduğunuzla ilgili bazı şeyleri açıklamasının benim için ne büyük bir mutluluk olduğunu hayal edebiliyor musunuz?

Gautama hanedana bir prens olarak doğmuştu. Bu size birşeyler söylemelidir….bir kral ve kraliçenin çocuğu olarak hanedana doğan bir prens olduğu gerçeği. Ve bir gün tahtı miras alacaktı. Bu öyküde tesadüf yoktur!

Ana-babası ve ailesi, onda farklı bir şeylerin olduğunu biliyordu. Bu size tanıdık geliyor mu sevgili dostlar? Onlar onu aydınlanma yolundan, zorlu yolculuğu izlemesinden alakoymaya çalıştılar. Onu çeşitli biçimlerde şımarttılar. İnsan olmak yolculuğunun zorluklarını ve meydan okumalarını görmesine izin vermeden, ona birçok biçimde kalkanlar oluşturdular. Ama, kim olduğunu anlamak amacıyla dışarıyı keşfetmek isteyen birşey, onu sürekli içinde huzursuz ediyordu. Bu size tanıdık geliyor mu Shaumbra?

Böylece Gautama, çevresindekileri tatmin etmeye çalıştı. Çok erken bir yaşta, daha sadece onaltı yaşındayken evlendi. Evlendi, çünkü ondan beklenen buydu. Bu, başkalarının ona yüklediği bir enerjiydi. Birkaç yıl içinde, o ve eşi dünyaya bir çocuk getirdiler.

Ve o ne yaptı? O ne yaptı? Gitti. Yaşam onu düş kırıklığına uğratmıştı. İçinde yaşadığı hanedanlık dünyasını reddetti. Oh, bugün yaşamış olsaydı, manşetleri düşünebiliyor musunuz? “Baba Aileyi Terk Ediyor!” ya da “Bencil Bir Yolculuk İçin Prens Ailesini Terk Ediyor.”

Ama Gautama kendi gerçeğini ve kendi tanrısallığını aramak zorundaydı. Hanedan ailesini terketti ve fakirlik yemini etti. Bu size tanıdık geliyor mu sevgili dostlar? Cinsel ilişkide bulunmama yemini etti. Kılık kıyafetini değiştirdi ve kimliğini değiştirdi sevgili Shaumbra.

Gautama bedeninin ve insanlığının uygun olmadığını sanıyordu. Onlar onu geri tutmakta ve gerçekte kim olduğunu bilmekten alakoymaktaydı. Böylece, onu beslememekle ya da ona bakmamakla, bedenini ihmal etti. Yüreğinin şarkısını izlemektense, kendini reddetmeye çalıştı. Ve bunu, gerçeği aramak uğruna yaptı. Bu size tanıdık geliyor mu sevgili Shaumbra?

Tüm bildiği kişilerle olan ilişkilerini terketti. Yol üstünde birçok fiziksel ve duygusal zorluklara katlandı. Ve bir öğretmenle, büyük ve bilge bir öğretmenle çalışmaya gitti. Tüm varlığını boşaltırsa, kim olduğunu bileceğini düşünerek, “hiç-birşey” sanatını öğrendi, sevgili varlıklar. Bu salıverme üstatı ile zorlu ve uzun bir eğitimden geçti.

Gautama şimdi, yaptığı şeyin aslında reddetmenin bir başka düzeyi olduğunu söylemek için burada bulunmaktadır. Zihninin çalışma yeteneğini ve ona girip çıkan titreşimlere ve enerjilere sahip olmayı reddediyordu. Eğitimi sırasında, zihnin nasıl engelleneceği ve enerji akışının nasıl durdurulacağı öğretilmişti ona. Bunu bedenine de uyguladı. Bedenine sevgiyi yasakladı.

Gerçekten, bunu yapmakla çok şey öğrendi. Acının çok da eğlenceli olmadığını öğrendi! Zihin ve beden, reddetmenin o derin düzeylerindeyken, farklı yolculukların yapılabileceğini öğrendi. (çvr. uyuşturu kullanırken yapılan “yolculuk” türleri gibi) Ama, bu farklı yolculukların yaşamayı ya da gerçeği temel almadığını öğrendi. Onlar da ilüzyondu. Sevginin özünü, Ruh’un özünü ve gerçeğin özünü ona sağlamadılar.

Gautama bu derin reddetme düzeyiyle oynarken….beslenmediği için saçları dökülürken….ve ayak tırnakları gerçekten düşerken….”eğlendi”. Bedenini sevmiyordu. Onu reddediyordu. Ve kemikleri kırılganlaştığında, bu reddetmeyle ilgili, bu “hiç-birşey”le ilgili daha fazla şeyler öğrendi.

Bir gün, Gautama’nın iç sesi, aradığının bu olmadığını farketti. Bu, “işin” sadece bir yönüydü. Böylece (bulunduğu yeri) terk ederek yola devam etti. Derin düzeylerde gerçekleştirdiği meditasyonlarına devam etti. Törenlerine devam etti. Tüm o kutsal alıştırmalarına devam etti. Bunlar bir anlamda onu dürtmeye yarıyordu. Bunlar, dip noktaları yaratıyordu. Oh gerçekten, Gautama depresyona giriyordu ve korku ve endişelere sahipti. Ama aslında yaptığı şey, onu sonunda aydınlanmanın yeni bir düzeyine getirecek dip noktasını yaratmaktı.

Yolunun üzerinde, başka bir öğretmenden (söz edildiğini) duydu. Bu yeni ve bilge kişinin öğretileri ona gerçek ve derin gibi geldi. Böylece, ikinci bir üstat tarafından eğitilmeye gitti. İkinci üstat ona algılamamak sanatını öğretti. Herşeyin sadece ilüzyon olduğu sanatını öğretti.

Gautama bu eğitimi, zihnin bu oyununu, hiçbir algıya, anlayışa sahip olmamayı, birşeylerle ilgili hiç bir ilüzyona sahip olmamayı, herşeyi salıvermeyi sevdi. Bu bir anlamda, daha önce eğitimini gördüğü reddetmenin, karşı teziydi. Ama kısa zamanda “algılamama”nın, reddetmenin sadece başka bir biçimi olduğunu öğrendi. Herşeye ilüzyon denmesi ve hiç bir şeyin (şimdiye) geri getirilmemesi, deneyimlediğiniz “şimdi”nin reddedilmesi……bu, reddetmenin sadece başka bir biçimidir. Bu tanıdık geliyor mu, Shaumbra?

Gautama gerçekten aradığı yanıtı ve gerçeği bulamadan, derin kederler içinde ikinci okulu terketti. Bir noktada, yaşadığı bu reddetmelerin, engellerin ve “şimdi”de yaşamamanın…gerçek olmadığını farketti. Bedenini, ihtiyaç duyduğu enerjiyle beslemek amacıyla yeniden yemeye başladı. Biraz bolluk olan bir yaşantıya geri döndü. Bolluğa sahip olmamanın sadece acıya neden olduğunu farketti.

Bu yeni bilgelikle, anlayış….enerji….bolluk…bedeni besleme…..zihinde akışa izin verme dengesine sahip oldu. Aile olanlarla ve dostları olmuş olanlarla yeniden ilişki kurarak, “şimdi” dünyasına geri geldi.

Gautama’nın size bugün söylemekte olduğu şeyleri anlıyor musunuz sevgili dostlar? Reddetme yüzünden acı ve acı çekmelere katlandıktan sonra, o yaşamının en büyük aydınlanmasına ulaştı. Ağacın altında otururken, Gautama gerçekten, kendini insan olarak ifade eden Ruh olduğunu….ama gerçekten Ruh olduğunu farketti.

Bunu kendi düzeylerinin derinliklerinde anladığında, diğer insanlar da bunu onun yüzünde ve görünüşünde gördüler. Onu izlemeye başladılar. Onun sahip olduğu şeye sahip olmak istediler. İzleyenlere tekrar tekrar şunu söyledi, “O içinizdedir. Gerçekten, ben size deneyimimin bilgeliğini sunabilirim, ama yolculuğunuz size aittir.” İzlenmekten pek hoşlanmadı, ama insanlar onu izledi, onlar izledi.

Şimdi, Aydınlanmış Olan hakkında çok kitaplar yazıldı. Onun onuruna çok tapınaklar inşa edildi. Dünyanın her yerinde, insanlar onun yolculuğunu ve öğrendiği şeyleri konuşmaktadır. O bugün, size tek bir şey söylemek için burada bulunmaktadır : bu aydınlanma denen şeyi, bu tanrısal anlayış denen şeyi….yaşamında bütünüyle kavramış değildi. Ama bu, (şimdiki) yaşantınız sırasında sizin ulaşabileceğiniz bir şeydir Shaumbra. Bununla ne demek istediğimizi açıklayacağız.

Bir dakika için enerjilerden, bunların nasıl işlediğinden, ve dualiteden söz edelim. Bir dakika için zirvelerden ve diplerden söz edelim. Sonra da, içine girmeye başladığınız Dünyanın Yeni Enerjisi hakkında konuşalım. Bu dizinin kalan derslerinde size Yeni Enerjiden ve çevrenizde gerçekten meydana gelmekte olan şeylerden söz edeceğiz.

Dualite sizin için, kendinize bakmak, aynadaki karşıta bakmak yöntemiydi. Siz sadece Bir olan bir yerden, Bir’den, Krallıktan geldiniz. Yuvayı terk ettiğinizde, İlk Çemberi terk ettiğinizde sevgili dostlar, dualitenin ilk enerjileri gelmeye başladı. Bu, aynada ilk kez kendinize bakabildiğinizde oldu. Dualite – iki karşıttır. Çifte gerçektir.

Bu, ilk kez kendinize ait bir kimlik edindiğinizde böyle oldu. O zamana kadar, sadece birlik içinde Krallıkta yaşayan varlıklardınız. Şimdi ise, kendi kimliğinizi geliştirmeye başlıyordunuz. Prens olarak, Jack olarak edindiğiniz bu kimlik, sudaki taşlar gibiydi. Taşlardan yakınlarda söz ettik. Bu kimlik, taşlar gibiydi. Suyun akışını engelliyordu.

Krallıktaki enerjiler tekil bir akış içindeydi. Şimdi ise, yeni kimliğiniz, tanrısal enerji akışındaki taşlar gibiydi. Suya bir taş yerleştirdiğinizde, çalkantı oluşturur. Akışı engeller. Suyun bir bölümü üzerinden aşar. Suyun başka bir bölümü kenardan akar ve kayanın öbür ucunda girdaplar oluşur. Bir anlamda, dualite budur. Krallığın dışındaki kimlik duyunuz, enerjilerin akışı üzerinde oturan bir taş gibidir. Bunların tümü uygundur, hepsi uygundur. Bu, sevgili Prens ve Prenses, gerçekte kim olduğunuzun yeni anlayışını geliştirmeye yardımcı olmaktadır.

Dualite enerjileri, bir anlamda, taştan sonra oluşan dalgalar gibidir. Dalgaların zirvesi ve dibi, inişi ve çıkışı vardır. Dualite, bir enerji dalgası gibidir. Bunun nasıl çizildiğini – aşağı yukarı, inip çıkan bir enerji dalgasını gördünüz.

Ateş Duvarını geçtiğinizde, – bunu tartışmak isteyecek kişilerin olduğunu biliyoruz – ama sizinle birlikte gelen kısıtlı bir enerji vardı. Yuvayı terk ettiğinizde, (birlikte) terk eden kısıtlı bir enerji vardı. Şimdi, bu kısıtlı miktar uçsuz bucaksızdır! İnsan olarak, enerjiyi tüketeceğinizden korkmanıza gerek yoktur. Ama İlk Çemberin dışındaki herşey kısıtlı bir enerji içermektedir.

Zamanla, hatta siz daha Dünyaya gelmeden önce, dualite enerjileri birbirini tamamlamaya başladı. Işık olan karanlığı tamamladı. Sol, sağı tamamladı. Erkek, dişiyi tamamladı. Ve bir anlamda, onlar birlikte dans etti. Bazı zamanlarda da, enerjilerin değişme biçimi olarak, enerjiler birbiriyle çarpıştı, ama yeni enerji hiç yaratılmadı. Gerçi bu dualite enerjileri, kendi ışık/karanlık dengelerini değiştirirdi ama, kendi içlerindeki enerji miktarı hiç değişmezdi. Dualite, sadece birbirine karşıt olan iki enerjidir. Bunlar bazen biraraya gelir, bazen rolleri değişir, ve bazen de bu enerjiler yeni bir sima, yeni bir maske edinir. Ama enerjinin toplamı, ya da miktarı hiç değişmez.

Şimdi, yaşamınızın yüksek ve alçak (noktaları) vardır. Bunlar, ortaya çıkan dualite dalgalarıdır. Siz bunları çok farklı düzeylerde deneyimlersiniz. Siz zirveleri ve dipleri duygusal ve fiziksel ve hatta spiritüel olarak deneyimlersiniz. İnsan olarak, siz diplerden çıkmaya ve sadece zirveleri deneyimlemeye çalışırsınız.

Dipler uygundur. Yaşamınızda geriye bir bakın. En büyük içgörülere, en büyük anlayışlara ulaşmanız, dipte bulunduğunuz ve yaşamınızın en meydan okuyan zamanlarında olmadı mı? Ama siz aynı zamanda da o dipten çıkıp gitmek için muazzam bir istek duydunuz hep! (kahkahalar) Dipten çıkmak için mümkün olan herşeyi yapmaya hazırdınız! Dipteyken, halinizden hiç memnun değildiniz.

Reddetme döneminden geçerken, Gautama da değildi. Dibe vurma hallerinin en dibindeydi, hem fiziksel, hem de zihinsel olarak. Ama bu yine de devam etmesi için ona enerji ve motivasyon sağlamıştır.

Dualitede, dip noktalar – nasıl desek – sizi yükseklere taşıyacak bir etki yapar. Diplerdeyken kazandığınız bilgelik ve aydınlanmayı güçlendirdiğinizde, zirvede bulunduğunuz dönemler oluşur. Burada yeni bilgeliği daha elle tutulur ve berrak bir hale getirirsiniz.

Ama sevgili Shaumbra, zirveye çıktığınızda ne olur biliyor musunuz? Yine iniş-çıkışlı başka bir deneyimin peşine düşersiniz! Böylece, yeniden dibe dalmak için kendinize izin verirsiniz. Bunu yaptığınızı görüyor musunuz? İlerlemeye devam etmek için, dipler size bilgelik potansiyelini kazandırır, motivasyon kazandırır. Sonra da bunları zirvelerinize getirir, ve bir anlamda, bir sonraki iniş-çıkışlı maceranıza dalmadan, bunları demirlersiniz. Dualitenin işleme biçimi böyleydi – inişler ve çıkışlarla.

Diplerden kaçınmaya çalışmak çok zarar veren bir şeydir. Biz onun için, şimdi’de yaşamanın üstünü örten şu psikiyatri ilaçlarının aleyhinde konuşmuştuk. Ah, dipler! Onlar o kadar değerliydiler ki. Onlar yolculuğunuzun çok önemli bir bölümüydü, ve Gautama’nın yolculuğunun çok önemli bir bölümüydü. Dualitenin işleme biçimi budur. Çoğunuzun bu diplerden korktuğunu biliyoruz. Diplerden nefret ediyorsunuz. Bunlara girmek istemiyorsunuz. Yolunda gitmeyen birşeylerin olduğunu düşünüyorsunuz, oysa bunlar dualitenin doğal bir parçasıdır. Yükselen ve alçalan dalgalar sizi yolunuzun bu noktasına getirdi.

Şimdi, dalgalar hiç bir zaman Yeni Enerji yaratmamıştır. Onlar sadece, zaten orada olan enerjiye yeni anlayışlar yüklemiştir. Şimdi ise, Yeni Enerjiye girdiğinizde, Metatron’un sözünü ettiği zaman gelmektedir. Siz ona şimdi girmektesiniz. O artık, inişi çıkışı olan bir dalga gibi değildir.

Yeni Enerjiyi betimlemek (izah etmek) zordur. Gerçekten, bugün konuştuğumuz sözcükler bile, sonraki açıklamalarda tekamül edecek, gelişecektir. Eski enerji, inişli çıkışlı, tek bir yöne giden doğrusal bir dalga gibiydi. Yeni Enerji, yanında giden başka bir dalgayı (eski dalgaya) katmak gibidir. Bu dalga, dualite dalgasıyla karışır – bir dalga hala inip çıkarken, yeni dalga da sağa ve sola yayılarak, yanında gider. Bu dalgalar birbirini keser.

Şimdi, biz bununla ilgili daha çok tartışmalar yapacağız. Ama, dualitenin yok edilmediği ya da reddedilmediği söylenmelidir. Dualite genişlemektedir. Siz “2”den “4”e geçmektesiniz. Yeni Enerjide dört dalga modeli olduğunu göreceksiniz, yukarı ve aşağı, ve aynı zamanda yanlara. Bunlar birbiriyle karışmakta ve birbirini kesmektedir. Bu, diplerin algılanma biçimini değiştirir, çünkü hemen yanında akan, yeni ve dengeleyici bir dalga daha vardır. Yeni Enerji budur. Hala dualitenin özünü içerir, ama yepyeni bir boyuta sahiptir.

Biz birhafta ve bir gün önce, Yükselişin Boşluğu’ndan söz ettik. Biz bu enerjiyi, Dünya Ticaret Merkezinden arta kalan büyük bir boşluğun olduğu New York City’de ektik. Bu yapılar dualiteyi simgelemekteydi. Oh, ve biz bir yıldan daha az bir zaman önce size konuştuk. Biz, duvarların gümbür gümbür yıkılacağını söyledik. Biz bunu hem sözlük anlamında (gerçek), hem de mecazi anlamda söyledik. Ve gerçekten, o iki yapı tarafından simgelenen dualite duvarları, gümbür gümbür yıkıldı.

Şimdi, biz bir yıldan daha az bir zaman önce bunun belli bir yer olacağını bilmiyorduk. Ama bunun olması için enerjilerin hazır olduğunu biliyorduk. Başka yapılar da söz konusu olabilirdi. Kurumlar olabilirdi. Hükümetler olabilirdi. Bir anlamda, siz insanlar Özgürlük Heykelinin, özgürlük simgesinin yanıbaşındaki bu dualite simgesini seçtiniz. Özgürlük enerjilerinin, dualite enerjilerinin salınmasına yardımcı olduğunu düşünmüyor musunuz?

Şimdi, bu yapıların gümbür gümbür yıkılması ve enkazın kaldırılması, bir boşluk oluşturmuştur. Orada koca bir delikten başka bir şey yoktur. Ve, yeni bir inşaat yapma zamanı değildir. Boşluğu, olduğu yerde bırakın. Oh, oraya bir anıt, bir park koymak kesinlikle uygun olabilirdi. Ancak bir süreliğine, bir süreliğine orayı boş bırakmak en iyisidir.

Bu, yaşamınıza nasıl tekabül etmektedir? Bu, Yeni Enerjiye nasıl tekabül etmektedir, ve bugünkü konuğumuz Gautama’ya nasıl tekabül etmektedir? Çok basit. Yeni Enerjiye geçerken, ve yaşamınızda deneyimler ortaya çıkarken, ve yaşamınızda sorular ve meydan okumalar ortaya çıkarken, kısa bir süre için Boşluğa gidin. Zihninizde size çok baskı yapan bir soru olduğunda, bize sormayın. Kendiniz boşluğu doldurmaya bile çalışmayın.

Oh, insanlarda öyle bir eğilim var ki. Birşeyi salıvermeye hazır olduğunuzda, daha salıvermeden yeninin yanıtını istersiniz. Yeni Enerjide bu böyle iş görmez. Boşluğa gidin. Biz “boşluk” diyoruz, çünkü bir süreliğine sadece olmasına izin verilir.

Yaşamınızdaki bir durumu ele alın. Bu belki bir işle ilgilidir. İşiniz belki ayaklarınızın altından çekilip alınmıştır. Onun yerine hemen bir başkasını koyma eğilimi vardır. Onun yerini doldurmak isteyen, güçlü ve insanca bir eğilim vardır. Faturaların biriktiğini görürsünüz ve çek defterinizdeki paranın azaldığını görürsünüz. Avaz avaz bağırır ve şöyle dersiniz, “Yeni bir işe ihtiyacım var.”

Ama bunu söyleceğinize boşluğa, Yükselişin Boşluğu’na gidin. Yaşantınızda sorunlar var – biz bunların birçoğunu yakınlarda bollukla ilgili yaptığınız seminerde gördük. (Yüksek Öğrenim Dizisi) (çvr. Geoffrey Hoppe, Ateş Duvarından geçerken oluşan travmalar, bolluk vs ile ilgili seminerler düzenlemektedir, Tobias’ın sözünü ettiği, bu seminerlerden (workshoplardan) biridir.) Cauldre’dan, bir sessizlik, bir sükunet alanında olmaktan, yanıtlar için Ruh’a soru sormamaktan söz etmesini rica etmiştik. Ve kendiniz için bir yanıt uydurmaya çalışmamanızı (rica etmiştik). Onun yerine, kısa bir süre için boşluğa gidin.

Bu, elinizdeki sorunu ya da soruyu bir süreliğine kenara koymaktır. Neden? Çünkü onun yerine başka bir şeyi koymaya çalışırsanız, onu o anda çözmeye çalışırsanız, dualite zihniyle çözmeye çalışacaksınız. Eski enerjide çözmeye çalışacaksınız. Bu meydan okuma ya da soru herneyse, onu bir kenara koyun.

Olan şey şudur, Yeni Enerjide var olan kendi tanrısallığınız, yeniden çözümler üretecektir. Bu, Metatron’un sözünü ettiği, zaten orada bulunan çözümdür. Ama bu çözüm Yeni Enerjidedir, Eskide değil. Ve bunu sizin içinizden ve sizin kanalınızla ortaya çıkartması için tanrısallığınıza izin vermektedir. İşte o zaman “Haa!” diyeceğiniz ana sahip olacaksınız, o bilişe, sözünü ettiğimiz o “Ah”a, sözünü ettiğimiz o aydınlanmaya.

Ama şu Yükseliş Boşluğunun kısa süresi, Eskiyi bıraktığınız, Eskiyi salıverdiğiniz ve yerine de başka bir şeyi daha koymadığınız bu süre söz konusudur. Bu, cehennem değildir. Karanlık değildir. Dualitenin dip noktası değildir. Bu sadece, tanrısal bir an için onu bir kenara, boşluğa koymaktır.

Burada olan şey sevgili dostlar, bir mucizedir. Bu bir mucizedir. Siz onu kenara koymakla, Gülün Meyvesinin tanrısal çözümü ortaya çıkarmasına izin vermiş olursunuz. Bunun olmasına izin verdiğinizde, değerli bir şey, tatmin edici bir şey meydana gelir. Bu, Gautama’nın bile kendi yaşamı sırasında farkedemediği bir şeydir. Çözümü tanrısallığınızın bulmasına izin verdiğinizde, yeni enerji yaratılmış olur. Yeni enerji.

Daha önce, Yuvayı, Krallığı terk ettiğinizde, kısıtlı bir enerjinin sizinle birlikte geldiğini söylemiştik. Şimdiye kadar İlk Çemberin dışında hiç yeni enerji yaratılmamıştır. Siz bu var olan enerji temelini yenilerde değiştirdiniz ve dönüştürdünüz. Ve İkinci Çemberde herşeyin bir çözümsüzlük noktasına geldiğini söylediğimizi hatırlıyor musunuz? Bir noktada, evren enerjileri bir durma noktasına gelmişti. Dualite artık kendini ifade edemez hale gelmişti.

Kırmızı Çember Okulu’nda – Cauldre bizi düzeltiyor – Yoğun Seminerinde (Kırmızı Çember Yoğun Seminer 1 : Çemberin Dışında) biz bundan söz ediyoruz. Enerjinin artık ilerleyemediği zaman, “yıldız savaşları” dönemiydi. Bir kördüğüm oluşmuştu. Herşey durmuştu. Kördüğüme bir çözüm getirmek amacıyla Başmelekler Mertebesinin yaratılması bu döneme denk gelir. Meydana gelen enerjisel kördüğüme çözüm bulmak amacıyla Dünya yaratılmıştı.

Geceleri yıldızlara baktığınız zaman, geçmişinize bakmaktasınız. Bilim adamları evreni araştırmak için yeni ve gelişmiş teleskopları kullandığında da sizin geçmişinize bakmaktadır. Onlar sizin geride bıraktığınıza, yarattığınız şeylere bakmaktadır. Olan budur.

Daha önce de söylediğimiz gibi, teknoloji bilinci izlemektedir. Bilinciniz yükselmektedir. Bireysel bilincinizde kuantum sıçrayışı noktasına geldiniz. Onun için, uzayın bu son ve hayranlık uyandırıcı resimlerinin (Hubble teleskopunun kullanılmasıyla) size şimdi geri gelmesi şaşılacak bir şey midir?

Ve bilim adamlarınızın çok yakında göreceği ve şimdiye kadar spekülasyonu yapılan herşeyi allak bullak edecek şeyin ne olduğunu biliyor musunuz? Ve bu gerçekten de dünya dinlerinizin çoğunun öğrettiği şeyleri allak bullak edecektir. Onlar, evrenin sonu olduğunu göreceklerdir! Evren tarihinin bir noktasında, tüm enerjilerin durmuş olduğunu göreceklerdir.

Bunu nasıl yorumlayacaklarını bilemeyeceklerdir. Evrende bu kadar çok enerji varken, herşeyin bir noktada nasıl durmuş olduğunu anlamayacaklardır. Oysa farkedemedikleri şey, geçmişteki bir şeyi gördükleridir. Ama bu tümüyle, tartışılacak başka bir konudur.

Yükselişin Boşluğuna gittiğiniz zaman, eski enerjiyi ya da dualiteyi devreye sokmamış olursunuz. Çözümleri, dualite zihniyle aramaz olursunuz. Bu sessiz alana girersiniz. Sorunlarınıza üzülmez, kızmazsınız. Gülün Meyvesinin çözümü ortaya çıkarmasına izin verirsiniz. Bu gerçekten, yeni enerjinin yaratıldığı andır. Ve bu daha önce hiç gerçekleştirilmemiştir.

Şimdi, bu yeni enerji, anında farkedebileceğiniz bir biçimde değildir. Ellerinizden ve ayaklarınızdan akacak bir biçimde değildir. Tüketebileceğiniz bir biçimde değildir. Ama, bu yeni enerjidir. Ve bunun sonuçları her yerde olacaktır. Biz bu dizinin sonraki iki dersinde bundan söz edeceğiz.

Yükseliş Dizisinin Dokuzuncu Dersi – SİZ YENİ ENERJİ YARATMAKTASINIZ. Onu, yerine Eski Enerji bilinciyle birşey koymaya kalkmadan, dualiteyi salmakla yaratmaktasınız. İçinizden gelen bir çözüm bulmanız, Yeni Enerjiyi yaratır. Bu daha önce hiç gerçekleştirilmemiştir. Bunun sonuçları….….bilince, Dünyaya ve bireyler olarak size (yansıyacak) sonuçları muazzamdır.

Önünüzdeki 30 gün için ev ödeviniz, Yükselişin Boşluğuna, artık Eski Enerjide olmadığınız bu alana gitmektir. Bu alana gidin. Başlarda çok korkutucu gelecektir, ama bunu aşacaksınız. Çözüm, içerden gelecektir. Ve sesin, kendi sesiniz olduğunu anlayacaksınız. Bu ses bilgelik ve aydınlanmayla çevrelenmiş olacaktır.

Gautama bugün burada olmaktan çok mutludur. Bu, onun aydınlandığı sanılan zamana işaret eden aydır. Ama o başını sallayıp şöyle demektedir, “Ben Dünyanın o zamanına ve o bilincine göre aydınlanmıştım. Ama Dünya bilincinin bütünü yüzünden, tanrısallığın bu gerçek alanına girememiştim. Ben Yeni Bir Enerji yaratamamıştım.” “Gerçekten de, yolculuğumla ilgili çok şey öğrenmiştim,” demektedir “ama gerçek aydınlanmayı farkedememiştim, çünkü Dünya bilinci o zamanlar buna hazır değildi.”

Gautama, sizin girebileceğiniz yükseliş enerjisine girememiştir. Farkettiği birçok harika şey olmuştur. Ama Yükselişin Boşluğuna girememiştir, çünkü bu mevcut değildi.

Şimdi, Gautama’yı bugün özellikle getirmemizin nedeni, burada önemli bir şeyin altını çizmek istediğimizdendir. Meditasyon, şimdiye kadar, yolculuğunuzun çok önemli bir parçasını oluşturmuştur. Ve biz yakınlarda, onu salıvermenizi rica etmiştik. Meditasyon size çok iyi hizmet etmiştir. Buda’ya da kesinlikle iyi hizmet etmiştir. Ama meditasyonda, zihni ve bedeni tıkamaya (bloke etmeye) çalıştığınız bir reddetme biçimi vardır.

Yeni Enerjide, hatta Yeni Enerjinin Boşluğunda bile tıkanma, blokaj yoktur. Tüm enerjiler varlığınızdan geçer gelir. Irmak yeniden akmaya başlar. Kimlik, ırmakla kaynaşmakta, birleşmektedir şimdi. Suyun içindeki taş olmak zorunda değildir. Sizden akar gider. Bu, aldığınız nefes gibidir. İçeri akar ve dışarı akar.

Sizden, meditasyonu salıvermenizi rica etmiştik. Bunun yerine başka bir alıştırma koymaya kalkışmayın. Bu zamanda onun yerine başka hiç bir şey koymaya kalkışmayın. Boşluk, meditasyon değildir. Boşluk, zihni temizlemeye çalışmak değildir. Tanrısallığınızın, çözümü ve ifadeyi içinizden çıkartmasını, boşluk sağlamaktadır.

Eğer her zaman mücadele eder ve zorlar ve törenler düzenlemeye çalışırsanız, dua etmeye ve meditasyon yapmaya çalışırsanız, tanrısallığınız ortaya çıkmak şansını elde edemez, çünkü onun yerini başka bir şeyle dolduruyor olursunuz. Boşluk olduğunda, tanrısallık ortaya çıkabilir. Eski enerjinin yerine, yeni bir şey koymaya çalışmayın.

New York’da yıkılan yapıların yerine yenilerini koymaya çalışmayın. Bu zamanda bu gerçekleştirilmek istenmektedir, çünkü onlar bir şeyin üstünü örtmek istemektedir. Onlar (o yeri) çabucak doldurmak istemektedir.

Boşluk rahatsızlık verir. Orada hiç bir şey yoktur. Dualite içinde olan insanlar, her zaman bir yerde bir şeylerin olmasını istemişlerdir, her zaman doldurmak, her zaman yerine (başka) bir şey koymak istemişlerdir. Bir süreliğine, Yükselişin Boşluğunda bulunun.

O zaman tanrısallığınız, Tanrı-benliğiniz coşkuyla içinizden çıkabilir. Bunu yaptığı zaman da, dualite zihniyle sahip olmanız mümkün olmayan içgörülere ve anlayışlara sahip olacaksınız. Farkındalıklara sahip olacaksınız, ve beklediğinizin ötesinde meydana gelen şeyler olacaktır, çünkü siz dualite zihniyle beklemektesiniz.

Bu çok farklı olacaktır. Bundan daha fazlasını açıklayamayız. Bu, kendinizin sahip olacağı bir deneyimdir. Biz onun için rehberlerinizi salıvermenizi rica etmiştik. Biz onun için kristalleri ve enerjinizde yer tutan tüm diğer donanımlarınızı salıvermenizi rica etmiştik. Bırakın onları. Yükselişin Boşluğunda bulunun. Tanrısal Benliğiniz ancak o zaman ortaya çıkabilecektir. Ve tekrarlıyoruz, bu olacağını sandığınız HİÇBİRŞEYE benzemeyecektir.

Yükseliş Dizisinin Dokuzuncu Dersi : siz Yeni Enerji yaratmaktaSINIZ. Siz bu Yeni Enerji sözcüğünün sadece Yeni Çağ yerine konan bir söz olduğunu sandınız! Öyle değildir. Yeni Enerji yeni bir fiziktir ve o şimdi olmaya başlamaktadır. Biz Yeni Enerjiden söz ederken, BUNU YARATAN SİZSİNİZ.

Cauldre şimdi bizi azarlamakta ve lafın uzadığını söylemektedir. Gerçekten, gerçekten de uzadı. Yükselişin Boşluğunda bulunmanın nasıl bir şey olduğu anlayışını, tanrısallığın ortaya çıktığı bilişini, yeni bir enerjinin geldiği bilişini aceleye getirmek istemedik. Bu şimdi olmaktadır. Bu olağanüstüdür. Bu binlerce yıl sonra olmaktadır. Bu şimdi olmaktadır. Ve siz bazen yolculuğunuzun neden zorlu olduğuna mı şaşmaktasınız?

Gautama, o zamanki yolculuğunun onun için de zor olduğunu, ama sizinkiyle kıyaslanamayacağını söylemektedir. Dualite dalgaları, bu iniş ve çıkışlar daha yayılmış bir haldeydi. Ve Buda olarak yaşadığı yaşamında, bunlar şimdiki kadar yüksek ya da alçak değildi. Sizinkiler şimdi çok sıkıştırılmış bir haldedir. Dalgalar çok hızlı gelmektedir. Yüksek yükseklikler ve alçak alçaklıklar vardır. Bunlar şimdiye kadar olduğundan çok daha hızlı bir biçimde taklalar atıp, yön değiştirmektedir. Bu size gerçekten bir meydan okuma yaratmıştır. Gerçekten!

Gautama’nın yolculuk öyküleri anlattığını da belirtiriz. O günlerde hepimiz yolculuk öyküleri anlatmıştık. Bazı şeyleri bu şekilde açıklamıştık. Aydınlanmaları bu şekilde ifade etmiştik. Ve gerçekten, Siddhartha’nın bile dört farkındalığı…ve dört aydınlanması olmuş….ve yol üstünde dört insana rastlamıştır. Bunu yapan sadece Ben, Tobias değilim! (birkaç kahkaha)

“Dört” rakkamının bir önemi vardır. O Yeni Enerjidir. Ve, yolda olan Shaumbra’nın her öyküsünün bir önemi vardır. Shaumbra gerçeği (bulmak için) yolculuğa çıktığı zaman, SİZE üstat diyen varlıklar size eşlik eder. Bunlar Yeshua, ve Metatron, ve Gautama ve tüm diğer adları taşırlar. Çünkü siz hiç bir zaman yalnız değilsiniz. Biz sizi candan sevmekteyiz.

Ve öyledir!

Kırmızı Meclis’in varlıklarından Tobias, Golden, Colorado’da yaşamakta olan Geoffrey Hoppe tarafından sunulmaktadır. Tobit’in mukaddes kitabında bulunan Tobias’ın öyküsü, Crimson Circle sitesinde bulunmaktadır.
www.crimsoncircle.com. Tobias materyelleri, bedelsiz olarak dünyanın her tarafında bulunan ışık işçileri ve Shaumbra’ya, Ağustos 1999 tarihinden beri sunulmaktadır. Bu tarih Tobias’ın, insanlığın yıkım potansiyelini aşıp, Yeni Enerjiye girdiğini söylediği tarihtir.

Crimson Circle, Yeni Enerjiye geçiş yapacak ilk insan (kılığındaki) meleklerden oluşan global bir ağdır. Bu kişiler, yükseliş halinin sevinç ve zorluklarını deneyimlerken, diğer insanların da yolculuğuna, paylaşım, ilgi ve yol göstererek yardımcı olmaktadır. Crimson Circle’in sitesine her ay 40.000’in üzerinde ziyaretçi, son materyelleri okumak ve kendi deneyimlerini tartışmak amacıyla girmektedir.

Crimson Circle her ay Denver, Colorado’da, Tobias’ın, Geoffrey Hoppe kanalıyla son bilgileri sunduğu yerde biraraya gelmektedir. Tobias, kendisinin ve Crimson Council’ın (Kırmızı Meclisin) diğer semavi varlıklarının, aslında insanoğlunun kanallığını yapmakta olduğunu bildirmektedir. Tobias’a göre, onlar bizim enerjilerimizi okumakta ve biz içimizde deneyimlerken, dışardan da bakabilmemiz için, kendi bilgilerimizi bize geri tercüme etmektedirler. Crimson Circle toplantıları herkese açıktır, ama LCV takdir edilir. Katılımı gerektiren hiç bir şey ve ödenmesi gereken bir aidat yoktur. Crimson Circle, dünya çapındaki Shaumbra’nın açık sevgisi ve bağışları yoluyla bolluğu kabul etmektedir.

Crimson Circle’ın en yüksek amacı, insan melekler ve öğretmenler olarak, içsel spiritüel uyanış yolunu yürümekte olan kişilere hizmet etmektir. Bu hıristiyanlıkla ilgili bir misyon değildir. Tersine, içsel ışık, merhamet ve ilgi bulabilmeleri amacıyla, insanları senin kapına getirecektir. Kılıçlar Köprüsü’ndeki yolculuğuna başlayan bu kendine has ve değerli insan sana geldiğinde, o anda ne yapman ve öğretmen gerektiğini bileceksin.
Eğer bunu okumaktaysan ve gerçek olduğunu ve bir bağın olduğunu hissediyorsan, sen gerçekten Shaumbra’sın. Sen insan (kılığında) bir öğretmen ve bir rehbersin. İçindeki tanrısallık tohumunun bu anda ve gelecek tüm zamanlar için çiçek açmasına izin ver. Hiç bir zaman yalnız değilsin, çünkü tüm dünyada bir ailen ve çevrendeki semavi boyutlarda melekler vardır.
Bu metni lütfen ticari amaç olmaksızın ve bedelsiz olarak dağıtın.

Lütfen bu bilgiyi, dipnotlar dahil bütünüyle kullanın. Tüm diğer kullanımlar, Geoffrey Hoppe, Golden Colorado’dan alınacak yazılı onayı gerektirir. Telif hakkı 2001, Geoffrey Hoppe, P.O.Box 7328, Golden, CO 80403.e-posta: tobias@crimsoncircle.com. Tüm haklar mahfuzdur.

Sorular ve Yanıtlar

Yükseliş Dizisi – 05 Mayıs 2002
Ders Dokuz: Siz Yeni Enerji Yaratmaktasınız

Crimson Circle’de (Kırmızı Çemberde) sunulmuştur

Tobias: Ve öyledir sevgili dostlar, kutsal tapınağınızın enerjisine geri gelmekteyiz. Yeni Enerji, varlığınızın kendisinden ortaya çıkarak, sızmaya başlamıştır. Soru ve yanıtlar bölümümüze geçerken çalan bu şarkı (Over the Rainbow) çok uygundur, çünkü daha önce de sözünü ettiğimiz gibi, siz Yuva’ya gitmemektesiniz. Gitmemektesiniz.

Siz Yuva’yı çok uzun bir süre önce kim olduğunuzu keşfetmek, İlk Çemberdeyken bilinemeyecek bir gerçeği keşfetmek için muazzam bir yolculuğa çıkmak üzere terk ettiniz. Yolculuk çok ilginç olmuş ve birçok deneyim içermiştir. Yeniden Yuva’da olmak isteğine, bu yolculuğu bırakıp geldiğiniz yere geri dönmek arzusuna sahip olduğunuzu biliyoruz. Ama, Gautama’nın (Buda’nın) da kendi uzun yolculuğu sırasında anladığı gibi, siz hiç Yuva’ya dönmemektesiniz. Yuva’ya geri dönemezsiniz, çünkü siz yeni bir bilinç düzeyindesiniz ve bu bilinçle Yuva’ya dönmek pratik değildir.

Yuva size gelecektir. Size ulaşmak için Yuva genişlemektedir. Şu anda olmakta olan şey budur. Metatron’un temsil ettiği Yuva enerjisi Dünya’ya gelmektedir, size gelmektedir. Siz bir tamamlanma noktasına gelmektesiniz, bir yolculuğun sonuna değil. Gautama bile yolculuğun devam ettiğini anlamıştır. Yolculuk devam ediyordu. Gerçek tekamül etmektedir.

Siz bir sonraki döngüye geçmeden önce, bir tamamlanma, bir sona erme noktasına gelmektesiniz. Tamamlanma, sonu olan bir kaynaktan, aslında dualitenin iki enerjisinin sadece görünüşünü ve görüntüsünü değiştirdiğiniz bu dualite oyunundan çıkarak, Yeni Enerji yaratmaktadır. Şimdiki yeni kimliğiniz ve bilişinizle, Yeni Enerjilerin yaratılmasını mümkün kılmaktasınız, ve aynı zamanda da Yuva’nın size gelmesini mümkün kılmaktasınız.

Biz Yeni Enerji hakkında bugün çok konuştuk. Belki de kendi kendinize şöyle düşünmektesiniz, “Bunun bugün benimle ne ilgisi var? Bu, benim bugünkü yaşantımı nasıl düzeltir?” Bu Yeni Enerjinin sonuçları çok geniştir. Çok geniş kapsamlıdır. Bu, şu kapıdan çıktığınız anda sizi etkileyecek bir şey olmak zorunda değildir. Ama önünüzdeki günlerde ve anlarda sizi etkileyecektir. Zaten içinizde olan çözümün, bu boşlukta size gelmesine izin verirseniz, etkileyecektir.

İnsanlar, zorlamak, ve bir şeyin yerine başka bir şeyi koymak, ve mücadele etmek ve tutunmak eğilimine sahiptirler. Bu, dualitenin yöntemiydi. İnsanlar “boşluğu” sevmez. Onlar bu yerde rahatsız olurlar. Sözünü ettiğimiz şey, karanlık değildir. Hatta bir vakum bile değildir. Boşluk, bir hiçliktir, bir duraksamadır. O, sessizliktir.

Bu Yükseliş Boşluğuna gittiğinizde, içinizden bir şey yükselecektir. Aradığınız çözümün güvencesi, bir başka insanda bulunamaz. Aradığınız çözüm belki de, olduğunu sandığınız şey değildir. Onun için biz, sizden beklentilerinizi (agendaları) salıvermenizi rica etmiştik. Beklentilerinizi saldığınız zaman, sonucun ne olacağına dair önyargılarınız, kısıtlamalarınız ya da fikriniz olmaz. Beklentiyi bırakmak, bir anlamda sonuçla ilgili beklentisiz olmak, boşlukta olmaktır. Yeni Enerjideki sonuçlar, dualitede olduğundan çok daha muazzamdır.

Shaumbra, çoğunuz dualiteyi daha kolay ya da daha iyi bir hale getirmeye çalıştınız. Burada olmanızın nedeni bu değildir. Siz yeni ve gelişmiş bir dualiteyi yaratmak için burada değilsiniz! (kahkahalar) Siz, Yeni Enerjinin yaratılması için burada bulunmaktasınız. Siz, dualitenin aşılarak bu yeni bilince geçeceğiniz anda olmak için burada bulunmaktasınız. Oraya ulaşmak demek, eskiyi salıvermek demektir, bu duraksama yerinde bulunmak, yeninin farkındalıklarına gelmek demektir.

Yeni Enerjide, yaşantınızda süptil değişiklikler olacaktır. Örneğin, Cauldre’nın bugün anladığı gibi, Yeni Enerjide zaman sapmıştır. Zaman, dualitede deneyimlediğiniz gibi doğrusal (lineer) değildir. Zaman algınız oldukça değişecektir. Bu bir anlamda iyidir, çünkü böylelikle zamanın yeni yanlarını ve onunla çalışabileceğiniz yeni yolları öğrenebilirsiniz. Belirli bir zamanda işte olmak zorunluluğu gibi zamana bağlı yaşantısı olan kişiler için bu bir anlamda zor olacaktır. Bununla başa çıkmanın daha zor olduğunu göreceksiniz, çünkü şimdiye kadar sahip olduğunuz zaman algılaması, artık mevcut olmayacaktır.

Uzayla da durum aynıdır. Uzay farklı görünecektir. Şimdiye kadar klostrofobisi olmayan kişiler, Yeni Enerjide kısa bir süreliğine dar yerlerde bulunmaktan korkacaktır. Bu küçük yerlerde bulunmaktan (şu anda) korkan kişilere ise, belki de bu yerler o kadar küçük görünmeyecektir. Uzay da değişecektir. Zaman… uzay… derinlik değişecektir.

Çevrenizdeki dualite ögelerinin birçoğu değişecektir. Şeyler bu kadar doğrusal (lineer) olmayacaktır. Siz bir doğru üzerinde gitmeye alışmışken, şeyler sanki girdap gibi hareket ediyor görünecektir. Doğrusal (lineer) bir varolma biçimi yaratan bağları salıvermektesiniz. Siz şimdi, herhangi bir yönle kısıtlanmamış olan, herhangi bir aşamayla kısıtlanmamış olan, spiral biçimindeki bir varoluşa doğru gitmektesiniz.

Eski dualite enerjileri gitmektedir. Biz, Yeni Enerjinin bazı yanlarını sizinle paylaşmak için burada bulunmaktayız. Oh, biz gelecek aylar boyunca sizinle bunun üzerinde kesinlikle çalışıyor olacağız.

Ve şimdi, bunu da söyledikten sonra, sorularınızı yanıtlamak bizi mutlu edecektir.

SORU: Tobias, yedi mühürü nasıl ortadan kaldıracağımızı lütfen açıkla.

TOBIAS: Onları güç ya da baskıyla ortadan kaldırmazsınız. Siz onları salıverirsiniz. Onları salıverirsiniz. Son toplantımızda Metatron’un da söylediği gibi, onların hepsi birlikte açılır. Onlar birlikte açılır. Kendinizi, elinizde bir çekiçle bu mühürleri kırmaya çalışırken imgelemeyin! Bu kesinlikle onların şimdiye kadar olduğundan çok daha fazla sıkışmasına neden olacaktır. İlle de (bir şey yapmak istiyorsanız), daha önce de sözünü ettiğimiz gibi, sadece kendinizi sevin. Siz basit bir biçimde, geçmişinizin yeni anlayışlarına, yeni bilgeliklere gelmektesiniz. Kendinizi yargılamak ve değersiz olduğunuzu düşünmek yerine, yolunuzda karşılaştığınız herşeyin bir amacı olduğu bilişine gelmektesiniz. Onun için Buda bugün gelmektedir, sizinle birlikte oturmak için, kendi yolunun enerjisini ki o da uzun ve zorluydu, paylaşmak için.

Bu yedi mühür, Yükseliş Boşluğuna girdiğinizde, bu daha-yaratılacak-olan “şimdi”ye girdiğinizde, bu daha-yaratılacak-olan bilince girdiğinizde ve onun içinde oturduğunuzda açılır. Mühürler ancak o zaman açılır. (kendi kendine güler) Kıyının temiz olduğunu o zaman bilirler. Siz onlara dualite bilinciyle engel olmamaktasınızdır. Bu Yükseliş Boşluğuna geldiğinizde, aslında bu mühürlerin o kadar da sıkı sıkıya mühürlenmiş olmadığını anlayacaksınız. Ama suyun içinde bulunan bir nesnenin karşılaştığı basınç gibi, onların üzerinde de, açılmalarını engelleyen bir basınç vardı. Siz çevrenizdeki dualiteyi salıverdiğinizde, basınç da ortadan kalkmış olur. Artık, mühürleri yerinde tutacak dualite ögesi ortadan kalkmış olur.

SORU: Sevgili Tobias, ve sevgili Gautama, yıllardır budist tarzı meditasyonu öğreten biri olarak, çoğu insanın kendisiyle başbaşa zaman geçirmeden, başka bir deyişle, meditasyon yapmadan boşluğu ya da izin verme alanını nasıl deneyimleyebileceğini anlamıyorum. Bir de, daha önce hiç var olmamış bir Yeni Enerjiyi şimdi nasıl ve neden yarattığımızı da pek anlayamıyorum. Teşekkür ederim.

TOBIAS: Bizim bakış açımıza göre ve bizim tarafa geçiş yapanlara da söylüyoruz bunu, beklenti içinde meditasyonda oturan o kadar çok insan vardı ki. Zihni temizlemeye çalışan çok kişi vardı. Ve bildiğiniz gibi, bu pek de işe yaramamıştır. Engelleri diktiğiniz ve enerji dalgalarının gelmesine mani olduğunuz, reddetme zamanlarıydı bunlar. Sonuç olarak, siz meditasyon denilen bu şeyle çok mücadele ettiniz.

Bazı insanlar da meditasyonu, “şimdi”yi yaşamanın reddetme biçimi olarak kullandılar. Onlar meditasyonu, dualiteden, insanlıklarından ve çevrelerindeki yaşamdan kaçmak için kullandılar. Yükseliş halinde bulunmak demek, anda bulunmak demektir. Eğer andaysanız, meditasyon yapmaya gerçekten gerek yoktur. Meditasyon YAPMAYA ihtiyacınız yoktur. Siz yürüyen, yaşayan, soluk alan bir meditasyon OLURSUNUZ.

Şimdi, meditasyondan öğrendiğiniz şeylerden biri de, kendinizi yeniden enerjiyle doldurmak ve yenilenmek için yalnız olacağınız bir alana ihtiyacınız olduğu idi. Ama şimdi uzun yürüyüşler yapanlar….sessiz bir alan bulanlar ve özellikle de araba kullanırken….bu kişiler, bunun, eski meditasyon biçimlerinden çok daha tatmin edici olduğunu bilmektedirler.

Biz meditasyonun yanlış olduğunu söylemiyoruz, çünkü bu onu yargılamak olurdu. Biz sizin meditasyon noktasının ötesine geçtiğinizi söylemekteyiz. Gautama meditasyon yaparak çok, çok zaman geçirmiştir, zihni temizlemeye çok, çok zaman harcamıştır, ama o bile bunun nihai gerçek olmadığını farketmiştir. Değildi.

Boşluk farklıdır. Boşluk, durumu bir an için bir kenara koymaktır. Başka bir şeyle yerini doldurmaya kalkışmamaktır. Biz sizin İkiz Kuleler örneğini kullandık. Eski enerji gümbür gümbür yıkıldı. Onun yerine başka bir şey koymak zamanı değildir. Yaşamınızdaki şeyler değişmektedir. Belki de ilişkiler gibi, ya da iş gibi, ya da hatta bir süreliğine sağlık gibi şeyler enerjisel olarak sizden alınmaktadır. Dışarı çıkıp da, bunların yerine başka bir şeyi koyma, bunları tamir etme, düzeltme eğilimi vardır.

Hastalandığınızda, onu hemen düzeltmek istiyorsunuz. Yükseliş Boşluğunda olun. Bedeninizde geçici bir dengesizliğin olabileceğini bilin. Tanrısal varlığınızın, tıbbınıza göre çok daha muazzam bir çözüm sağlayacağını bilin. Ama insanlar, siz herşeyin yerine başka bir şeyi anında koymak istiyorsunuz. Meditasyonu sizden aldığımız için, onun yerine başka bir şey koymak istiyorsunuz. Törenlerinizin yerine başka bir şey koymak istiyorsunuz. Bu bir “hiçlik” zamanıdır, hiçbir baskının ya da mücadelenin olmadığı bir zaman. (Bu zamanda bir şeyin yerine, başka bir şeyi) koymaya çalışmazsınız. Korkmaz ve paniklemezsiniz. Bu tanrısal bir andır. Yanıtlar bu anda ortaya çıkar. Eğer zihninizde mücadele ettiğinizi, varlığınızda mücadele ettiğinizi farkederseniz, büyük bir olasılıkla doğru yönde gitmiyorsunuz demektir. Hala dualiteyle mücadele ediyorsunuz demektir.

Tekrarlıyoruz, önünüzdeki ay boyunca bunu denemenizi rica ediyoruz. Bir şeyi farkedeceksiniz – yaşamınızdan çıkıp giden şeyin yerini doldurmak arzusunun anında ortaya çıktığını farkedeceksiniz. İkiz Kulelerin görüntüsünü anımsayın. Hatta bugün orada hiç bir şeyin, hiç bir şeyin olmadığı görüntüsünü televizyonda gördüğünüzü anımsayın. Onların yerine gerçekten bir şey koymak istiyorsunuz, ama bunu yaparsanız, o zaman bunu dualitede var olan bir bilinçle yapmış olacaksınız. Bunu yapacağınıza, Boşluğa gidin. O zaman, bir sonraki adımları anlayacaksınız.

Yeni Enerjiyle ilgili açıklamalarımız, enerjileri anlamaya çalışarak kendi aranızda yapacağınız birçok tartışmaya neden olacaktır Buna analitik bir biçimde yaklaşarak, enerjinin nasıl çalıştığını değerlendirmeye çalışacak ve tartışacak kişiler olacaktır. Büyük bilim adamlarınızdan biri bile (Albert Einstein) enerjinin yaratılamayacağı ve yok edilemeyeceği sonucuna varmıştı – o zamanda varılan parlak bir sonuçtu bu. Ve yıllar öncesi için uygundu bu.

Daha sonra sözünü edeceğimiz ve enerjinin yeni denklemini açıklayan yeni bir denklem vardır. Bu denklem, yeni enerjinin nasıl yaratılabileceği ile ilgili bir teori sunacaktır. Başlangıçta bu bir teori olacaktır. Ama bildiğiniz gibi, teknoloji (bu teoriyi) izleyecektir. Eğer bilincin yeni bir enerjisini yaratmaktaysanız, yakında, çok yakında, bunu pratik dünyanızda da nasıl yaratacağını anlayacak kişiler olacaktır.

SORU: “Enoch Anahtarları” (kitabında), yükseliş işlemi için “sıfır noktası”na ihtiyaç duyulduğu yazar. Dünya bu noktaya geldi mi? Eğer gelmediyse, geleceği zaman aşağı yukarı ne zamandır ve bizim üzerimizdeki etkisi ne olacaktır?

TOBIAS: Yolculuğunuz sırasında Shaumbra olarak sizlerin içinden geçtiği birçok “sıfır noktası” olmuştur. Bunların çoğunu hatırlamaktasınız. Bunlar aynı zamanda, buhran dönemleri olarak ortaya çıkmıştır. Bu Enoch Anahtarları’nda sözü edilen şey, ille de Yükseliş Boşluğu değildir. Benzerdir ama aynı enerjiden değildir. Bu kitabın farklı bir zamanda ve bilinçte yazıldığı anımsanmalıdır. Bu kitap dualitenin anlaşılmasına yönlenmiştir. Ve incildeki yazıların daha derinden anlaşılmasını sağlamaktadır. Ve o zamanlar, insanların Yeni Enerjiye girmesi mümkün değildi, onun için de bir kitabın, (Yeni Enerjinin) ne olduğunu tam olarak anlatması mümkün değildi.

Şimdi, yol üstünde yükselişe götüren “sıfırlar” vardır. Ama bunlar daha çok, “hiç-birşey” hakkında, “hiç-birşey” ve “hiç-birşey” yapmamak hakkında konuştuğumuz oturumlarda sözü edilen dönemler gibidir. Bunlar, eylemlerin durması gereken, kendinizi yeniden enerjiyle doldurabileceğiniz dönemlerdir. Ama bu, sözünü ettiğimiz Yükseliş Boşluğundan oldukça farklıdır. Bu, içine girdiğiniz bu dönemden ve bilinçten çok farklıdır. Burada bir şeyin yerini doldurmaya ya da onu yeniden yapılandırmaya çalışmazsınız, ama buna rağmen tanrısal yanıtınızın ortaya çıkmasına izin verirsiniz.

SORU: Lütfen biraz daha Gülün Meyvesi ve nasıl tezahür ettiği hakkında konuş. Teşekkür ederim.

TOBIAS: Gülün Meyvesi, tanrısal soyunuzdur. Bugün açıkladığımız boşlukta oturduğunuz zaman, gerçek anlamda ortaya çıkar ve tezahür eder. O, daha ortaya çıkartılmamış çözümdür. O, nötr ya da
uyku halinde olan potansiyel bir çözümdür. Ama o herzaman orada olmuştur. O, aradığınız tüm yanıtlardır, ama uygun zamana kadar farkındalıklara erişmeniz mümkün değildi. Biz bir anlamda, kendiniz için yanıtları zaten yolunuza gömdüğünüzü, daha önce söylemiştik. Daha oraya gelmeden, tüm potansiyel yanıtları zaten yaratmıştınız. Gülün Meyvesi budur. O sizin tanrısallığınızDIR. Yuva’dan beraberinizde getirdiğiniz Tanrı parçanızDIR. Ruh’un özüyle kaynaşmış, bireysel kimliğinizdir.

Şimdi bu, yanıtların şimdiden gerçekleştirildiği anlamına gelmemektedir. Bu, çözüm enerjisinin orada olduğu anlamına gelmektedir. Yine de, insan biçimi içinde yaşayan, “şimdi”de yaşayan sizlerin, çözümü gerçekleştirmeniz gerekmektedir. Bu da, varlığınızın tüm düzeyleriyle buna katılmanızı ister sizden. Tanrısal bilinciniz, şimdi açılmakta olan yedi mühürün arkasında bulunmaktaydı. Gülün Meyvesi, farkedilmemiş, ama her zaman orada olmuş olan çözümdür. Gülün Meyvesi, çözümün kesin yol haritasını ve yönlerini içermez, ama çözümün gerçekleştirilmesi için gerekli olan tüm enerjiyi içerir.

SORU: Sevgili Tobias, (bana gelen) vahiylerimi bir kenara itmeden önce, bana, beni çok heyecanlandıran, kararsızlığa düşüren ama yine de heyecanlandıran bir vahiy fikri verildi. Benim bilmek istediğim, bunun hala uygun olup olmadığıdır ve sadece kendim için değil – hernekadar kendim için de uygun olup olmadığını bilmek istesem de – başkaları için de, daha fazla vahiyler ve bu tür şeyleri ortaya çıkartmak fikrine ve isteğine sahip olan ya da olacak olan diğer insanlar için de. Biz bunları ortaya çıkartırsak, kenara konacak daha fazla araçlar mı ortaya çıkartmış olacağız? Bütün bu araçlarımla “şimdi”me getirildiğimi bilmiyordum. Bunlara ihtiyacım vardı. Bunlara hala ihtiyaç var mıdır ve uygun mudur? Teşekkür ederim.

TOBIAS: Kesinlikle, bunları bir kenara koymak zamanıdır. Kendi sorunun arkasında yatan enerjiye bir bak. Bir anlam ve yön eksikliği mevcuttur. Soruyu yazarken, varlığının en derin düzeylerinde yatan yanıtın içsel anlayışı da vardır. Bunları bırakmak zamanıdır. Onurlandır onları, ama salıver aynı zamanda. Sevgili dostlar, Shaumbra’nın en büyük meydan okumalarından biri de, birçok şeyi, size candan gelden çok şeyi salmanızı istemiş olmamızdır. Bazı kişilerin geceleri hala yastığının altında bazı şeyler tuttuğunu biliyoruz. (kahkahalar) Kitapları belki, belki de teknikleri. Ama kesinlikle kristalleri. Bunlar başınızı acıtmıyor mu? (kahkahalar) Bunların tümünü salıvermek zamanıdır, onurlandırmak ve bırakmak zamanıdır.

Şimdi, çoğunuz için bu ürünler ve programlar….bunlar geçiminizi sağlayan şeylerdi. Başkalarına öğrettiğiniz şeylerdir. Ve bunları bırakırsanız eğer, yaşamınızı nasıl kazanacağınız korkusu mevcuttur. Yaşamınızı nasıl kazanacaktınız? Onun için çevrenize bakınıyor ve ne yapıyorsunuz? Onun yerine başka bir şey koymak istiyorsunuz. Hatta Tobias ve Gautama’nın size yeni bir araç vermesini istiyorsunuz, öyle değil mi? Bıraktığınız şeyin yerini doldurmak istemiyor musunuz? Ve bugünün bütün açıklamalarında, vurguladığımız nokta işte budur.

Başka bir şey VARDIR. Size ne olduğunu söyleyemeyeceğiz, çünkü biz bile bilmiyoruz. Ama bu Yeni Enerjide olan bir şeydir. Bu vahiylerden, ya da tutunduğunuz diğer şeylerin herhangi birinden çok daha muazzam bir çözüm ve tatmindir. Dualite kalıntılarına tutunarak Yeni Enerjiye giremezsiniz. Eğer bir şeyi aradan geçirebileceğinizi, kaçırabileceğinizi sanıyorsanız (kahkahalar), uygun olmadığını size söyleyecek biri kapıda duracaktır. (kahkahalar) Güvenlik kameralarınızın güçlü olduğunu düşünüyorsunuz! Ama bir de Yeni Enerji (taşıtına) binmeye kalkın…bizim çok daha güçlü kameralarımız vardır!

Zor olduğunu biliyoruz. Eskiyi bırakmak konusunu düşündükçe, çoğunuzun içinde yükselen paniği hissedebiliyoruz. Ancak bu sadece sizinle ilgili olan bir şeydir. Başkalarına öğretilmesi uygun olan şeyler hala vardır. Ve yaptığınız uygulamalar ya da uyguladığınız metotlar için size geliyorlarsa…hala kapınızı çalıyorlarsa, o zaman onu öğretmek uygundur. Ama SİZİN için, yepyeni bir bölgeye, bugün sözünü ettiğimiz Yeni Enerjiye girmek zamanıdır.

Sevgili varlıklar, bugün sahip olduğunuz zihinle, Yeni Enerjinin muhteşemliğini, sevgisini, bütünlüğünü hayal etmeniz bile mümkün değildir. Onun için, anlamaya çalışmayın. Anlamaya çalışmayın. Yükselişin Boşluğuna gelin. Yanıt, içinizden yükselecektir. Bu, Gülün MeyvesiDİR.

Oh sevgili varlıklar, bazılarınız az sayıda şeylerle, yaşamınızda bu deneyimden geçmiştir. Ve böyle bir zamanda ne yaparsınız? Şöyle dersiniz, “Ah, bunu hayal bile edemezdim. Geçmişe neden o kadar sıkı tutundum ki? Neden o kadar sıkı tutundum? Neden kendime güvenmedim? Neden salıvermek için ve tanrısallığımın orada, benim içimde olacağını bilmek konusunda kendime güvenmedim?”

SORU: Tobias, 19 Mayıs bize ne getirecek?

TOBIAS: Aslında hiçbirşey. (kahkahalar) Yıldızlarınıza bakıyor ve büyük olaylar bekliyorsunuz. Bundan hala bıkmadınız mı? (Beklediğiniz şeyler) meydana gelmiyor! Bu, zihni ya da ilgiyi başka bir yöne çekmektir. Uygun değildir. Siz sürekli, bir şeyin yerine başka bir şeyi koymaya çalışıyorsunuz. 19 Mayıs’ta Boşluğa gidin ve göklere bakmayı da bırakın!

SORU: Tobias, gezegende bulunan kadınların statüleriyle ilgili bir görüş sunabilir misin? O kadar çok eşitsizlik söz konusu gibi görünüyor ki, ve birçok durumda, kadınlar seks objesi olarak görülmekte. Gelecekte bir dengenin oluşacağını hissediyorum. Yorumun nedir? Teşekkür ederim.

TOBIAS: Sevgili varlıklar, dengenin şimdi oluşmakta olduğunu söylemek bizi mutlu etmektedir. Dünya üzerindeki kadınların kapsamlı bilincini okuduğumuzda ve bir yıl önce bunun sözünü ettiğimiz zamanla kıyasladığımızda, değişim gerçekleşmişTİR. Meydan okuyan durumlarınızdan bazıları, kadınların rolüne yeni bir odak yerleştirmiştir. Ve Shaumbra olarak sizin bilinciniz, eril enerjide kökleşmiş bu kurumları kesinlikle değiştirmiştir. Bir yıldan daha az bir zaman önce sizinle konuştuğumuzdan bu yana olan şeylere bir bakın. Değişikliklere ve manşetlere bir bakın.

Bu, değişmeye devam edecektir, çünkü erkek ve dişi arasında bir denge olmak zorundadır. Ve her iki taraf, her iki taraf için bir saygının olması gerekmektedir. Hepiniz eril ve dişil ögeleri içermektesiniz, hepiniz. Eski eril enerjinizi, sadece dişil bir enerjiyle değiştiremezsiniz. Bunun dengede olması gerekir. Bilincinizin eril kısmına da saygısız davranmayın ya da onurlandırmamazlık etmeyin. Ama, dişil kısmının da ortaya çıkmasına izin verin. Göreceksiniz.

Dişi enerjinin Dünya üzerinde yeni bir dengesini göreceksiniz. Özellikle de çevrenizdeki insanlarda göreceksiniz bunu. Bu insanlar kadınsa, eril yanlarını, erkekse, dişil yanlarını nasıl bütünleştirdiklerine hayret edeceksiniz. “Gay (homoseksüel)” dediğiniz kişilere yeni bir hoşgörüyle bakılacaktır. Onlar, eril ve dişil enerjinin çok daha iyi bir dengesini getirmiş kişilerdir. Onlar, meydan okumaların olacağını bilen, onlara günahkar denileceğini bilen, sapık denileceğini bilen kişilerdir. Onlar eril ve dişilin daha yüksek düzeydeki dengesini getirirken, bunu biliyorlardı. Bu, hem eril, hem de dişille bütünleşilebileceğini dünyaya göstermenin bir biçimiydi.

Bu enerjinin tümü, dualitenin açıldığını, değiştiğini, dönüştüğünü ve 4 rakkamında Yeni Enerjiyi yarattığını gösterir işarettir. Özellikle dişil enerjiyi bütünleştirmek amacıyla zorluklara katlanmış bu insanlara teşekkür edin. Bunu içselleştirebilmek için bilinç düzeyinde çok çalışmış olan bu insanlara teşekkür edin. Çevrenizdeki dünyada olup bitenlere bir bakın. Her iki enerjiye de, hem eril, hem dişile yepyeni bir saygı ve anlayış söz konusudur.

Ama bu değişimler olmaktayken, dualite aşağıya çekilmekteyken, dengesiz eril-dişil enerji yeni ve kutsal bir dengeye geri gelmekteyken, son kez karşı koyan enerjilerin de olduğunu anımsayın. Bunlar değişmek istememektedir. Metatron’un sözünü ettiği bu şeyleri, sizi belki sarsacak, belki dengeden çıkartacak bu şeyleri haberlerde göreceksiniz. Ama bu sadece, tutunmaya çalışan, tutunmaya çalışan Eski Enerjilerdir.

Sevgili varlıklar, bugün burada çok kapsamlı konuştuk. Ve gelecek derslerde Yeni Enerji hakkında konuşmaya devam edeceğiz. Bu tapınağınızdan çıkıp da, söylediklerimizi unutarak dualiteye geri dönmemenizi rica ediyoruz. Bu aracı, Yükseliş Boşluğunu kullanın. Onu kullanın. Yeni anlayışlara gelin. Birşeylerin yerini hemen doldurmak zorunda olmadığınızı bilin. Bu, zaman zaman korkutucu gelebilir, çünkü içinizdeki dualite, bu boşalan yere birşeylerin konmasını isteyerek bağırıp çağırabilir. Ama bu yükseliş enerjisinde, yanıtlar gelecektir size, daha önce hayalini bile kuramayacağınız çözümler, tatminler, birşeyleri yeni biçimlerde gerçekleştirmeler ve düşünmeler gelecektir size. Bununla çalışın sevgili dostlar.

Bugün burada sizinle birlikte olabilmek bize mutluluk ve sevinç vermiştir. Ve biz sizinle rüyalarınızda ve aynı zamanda günlük yaşamınızda çalışıyor olacağız. Sizi candan sevmekteyiz. Gautama şimdi size eğilmektedir. O gerçekten çok duygusallaşmaktadır. Gerçek aydınlanmış kişileri görmektedir. Kendisinin hiç giremediği yeni bilince, sizin girdiğinizi görmektedir. Buda sizi gerçekten onurlandırmaktadır.

Ve öyledir!

Kırmızı Meclis’in varlıklarından Tobias, Golden, Colorado’da yaşamakta olan Geoffrey Hoppe tarafından sunulmaktadır. Tobit’in mukaddes kitabında bulunan Tobias’ın öyküsü, Crimson Circle sitesinde bulunmaktadır.
www.crimsoncircle.com. Tobias materyelleri, bedelsiz olarak dünyanın her tarafında bulunan ışık işçileri ve Shaumbra’ya, Ağustos 1999 tarihinden beri sunulmaktadır. Bu tarih Tobias’ın, insanlığın yıkım potansiyelini aşıp, Yeni Enerjiye girdiğini söylediği tarihtir.

Crimson Circle, Yeni Enerjiye geçiş yapacak ilk insan (kılığındaki) meleklerden oluşan global bir ağdır. Bu kişiler, yükseliş halinin sevinç ve zorluklarını deneyimlerken, diğer insanların da yolculuğuna, paylaşım, ilgi ve yol göstererek yardımcı olmaktadır. Crimson Circle’in sitesine her ay 40.000’in üzerinde ziyaretçi, son materyelleri okumak ve kendi deneyimlerini tartışmak amacıyla girmektedir.

Crimson Circle her ay Denver, Colorado’da, Tobias’ın, Geoffrey Hoppe kanalıyla son bilgileri sunduğu yerde biraraya gelmektedir. Tobias, kendisinin ve Crimson Council’ın (Kırmızı Meclisin) diğer semavi varlıklarının, aslında insanoğlunun kanallığını yapmakta olduğunu bildirmektedir. Tobias’a göre, onlar bizim enerjilerimizi okumakta ve biz içimizde deneyimlerken, dışardan da bakabilmemiz için, kendi bilgilerimizi bize geri tercüme etmektedirler. Crimson Circle toplantıları herkese açıktır, ama LCV takdir edilir. Katılımı gerektiren hiç bir şey ve ödenmesi gereken bir aidat yoktur. Crimson Circle, dünya çapındaki Shaumbra’nın açık sevgisi ve bağışları yoluyla bolluğu kabul etmektedir.

Crimson Circle’ın en yüksek amacı, insan melekler ve öğretmenler olarak, içsel spiritüel uyanış yolunu yürümekte olan kişilere hizmet etmektir. Bu hıristiyanlıkla ilgili bir misyon değildir. Tersine, içsel ışık, merhamet ve ilgi bulabilmeleri amacıyla, insanları senin kapına getirecektir. Kılıçlar Köprüsü’ndeki yolculuğuna başlayan bu kendine has ve değerli insan sana geldiğinde, o anda ne yapman ve öğretmen gerektiğini bileceksin.

Eğer bunu okumaktaysan ve gerçek olduğunu ve bir bağın olduğunu hissediyorsan, sen gerçekten Shaumbra’sın. Sen insan (kılığında) bir öğretmen ve bir rehbersin. İçindeki tanrısallık tohumunun bu anda ve gelecek tüm zamanlar için çiçek açmasına izin ver. Hiç bir zaman yalnız değilsin, çünkü tüm dünyada bir ailen ve çevrendeki semavi boyutlarda melekler vardır.
Bu metni lütfen ticari amaç olmaksızın ve bedelsiz olarak dağıtın.
Lütfen bu bilgiyi, dipnotlar dahil bütünüyle kullanın. Tüm diğer kullanımlar, Geoffrey Hoppe, Golden Colorado’dan alınacak yazılı onayı gerektirir.
Telif hakkı 2001, Geoffrey Hoppe, P.O.Box 7328, Golden, CO 80403.
e-posta: tobias@crimsoncircle.com. Tüm haklar mahfuzdur.

Leave a Reply