Kuantum Sıçraması Kutlaması – Adamus Saint Germain

Kanallık, Geoffrey Hoppe

www.crimsoncircle.com – www.kirmizicember.org

Ben O Ben’im, muhteşem bir yükselmiş üstada dönüşen köle çocuk, Adamus Saint Germain. (Adamus, yoğun tezahürata ve alkışlara kollarını açarak karşılık verir) Kuthumi bunu kıskanıyor! (kahkahalar)

Şambra’nın sahneye koyduğu bu büyük kutlamada kelimeler yetersiz kalıyor. Başkalarının sessizlik olarak algılayabileceği, ama Yeni Enerjiyle çok dolu olan şey, herşeyi ifade ediyor. Şu birkaç gün boyunca yüzünüzden eksik olmayan gülümseme, herşeyi söylüyor. Sunum yapan ve konuşan insanlardan dökülen kelimeler, herşeyi söylüyor. Müzisyenlerden gelen sesler, tonlar, tüm mesajı iletiyor: İşte buradayız, bu Yeni Enerjide, bu yeni bilinçte – ve bu daha sadece başlangıç. Daha yeni başlıyor.

Şu an daha farkında bile olmadığınız dönüşümler, şimdiden içinizde meydana geldi. Dönüşümler, dünyanın her yanında meydana geliyor. Belki bugünün başlıklarında yer almadılar ama, gelecek günlerde alacaklar.

Yeni Enerji Potansiyelleri

Şu an dünyanın bir yerinde, bir laboratuvarda, bir teknisyen, bir bilimadamı, kendi başına çalışıyor, mikroskobuna bakıyor ve şimdiye kadar hiç görmediği bir şey görüyor. Onu anlamıyor. Zihni deli gibi çalışıp duruyor, gördüğünün miktarını saptamaya ve ölçmeye çalışıyor, ve onu anlaşılır kılacak bir şeyi geçmişte aramaya çalışıyor. Ama hiçbir şey işe yaramıyor ve sinirleniyor. Tedirgin. Kendinden emin değil. O hemen şu anda mikroskoba bakıyor ve siz ona katılabilirsiniz. Onun gördüğü ve şimdiye kadar hiç görülmemiş olan şey nedir? Dış alemlerden insanlığın bu alemine geçmiş bir Yeni Enerji partikülü. Ve o Yeni Enerji, insanlığın bir dolu umudunun ve özleminin ve hayalinin anahtarını elinde tutuyor.

Bir yerlerde, bunun gibi güzel güneşli bir günde, çayırın ortasında bir doktor oturuyor, kanserin zorlukları üzerine yıllardır, yıllardır, yıllardır çalışan bir doktor. Şu an insanlığın içinde böylesine yaygın olan bu hastalık onu yıldırmış. Çok sıkıntılı, çünkü kanser denen bu şeye sahip olan binlerce hasta gördü, ve bu (hastalık), onların ellerinden mutluluklarını ve sevinçlerini ve yaşamlarını aldı. Ve konuştuğumuz şu an, o, keder içinde ve yılgınlık içinde ve kaybettiği umutla, bırakıveriyor, salıveriyor. “Artık yeter” diyor.

Ve izin vermenin açılımıyla, hayal gücünde bir enerji akışı oluyor. Duru, berrak bir hale giriyor, tıpkı birçoğunuzun da önceleri yaşadığı hal gibi, ve o duru haldeyken, kanserin tam nedenini ve tedavisini hayal ediyor. Ve gelecek aylarda ve yıllarda, bu araştırmacı/doktor, dinlemeye hazır kişilerle rüyalarını ve hayallerini paylaşacak. Ve onlar da kendi araştırmalarına başlayacaklar ve kanser denen bu şeyin ne olduğunu anlamaya başlayacaklar.

Bir hastane odasında, hemen şu anda, bir anne bir çocuk doğurdu – kendi seçimiyle doğurduğu bir çocuğu. Ruhsal bir varlığın artık adsız olarak ya da rastgele Dünya’ya gelmesi değil de, annenin uzun süre önce kalbinde yaptığı bir seçimle gelmesi. Ve meydana gelmiş olan bir enerji değişimi yüzünden bu seçim şimdi bir gerçeklik halini alıyor, ve hemen şu anda, doktor çok değerli bir çocuğu doğurtuyor, o anneyle birlikte olmayı seçmiş olan bir çocuğu. Ve bu, bunların yalnızca rastlantısal olmadığı zamanların başlangıcını işaretliyor. Yani, sizin deyiminizle, kazara olması değil. Seçimle olması. Seçimle doğmak/doğurmak.

Başka alemlerin bir yerinde, Dünya alemlerinde değil, ama yakın Dünya’nın fiziksel olmayan alemlerinde, hemen şu an, yakın alemlerde kapana kısılmış halde, keder ve karanlık ve ıstırap içinde amaçsızca dolanan birçoğunuzun tanıdığı biri – birçoğunuzun tanıdığı birçokları – ansızın, onları Çiçekler Köprüsüne yönlendirmek üzere hep orada olmuş olan meleklerin yüzünü gördüler. Onları şimdiye kadar görememişlerdi. Bir şey değişti ve onların Dünya’ya olan bağlarını ve karmalarını ve kederlerini salıvermelerine ve şimdi Çiçekler Köprüsüne gitmelerine izin veren bir şey oldu. Bazılarınızın Dünya’yı terk eden tanıdıkları oldu, ve siz onların oyalandığını biliyordunuz ve hiç yardım edebilecekmiş gibi hissetmiyordunuz, ve şimdi onların varlığının çıkıp gittiğini hissediyorsunuz. Özgürleşmiş bir halde. Eski döngülerden özgürleşmiş halde.

Şu anda, Dünya’nın bir yerinde, hemen şimdi, iki lider var, uzun süredir – çok, çok uzun süredir – birbiriyle savaşan, ve yalnızca kendi ülkelerinde değil, ama dünyanın her yanında kedere ve karanlığa neden olmuş ülkelerin iki lideri var. Ve bu iki lider aynı zamanda, çünkü ikisi de meleksel aileleri ile bağlantıdalar, aynı zamanda, savaşla ilerlenemeyeceğini fark ediyorlar. Savaşla, hiçbir şeyi yenemeyeceklerini, elde edemeyeceklerini fark ediyorlar. Mermilerle ve roketlerle ve bıçaklarla ve bombalarla yalnızca kendilerini yok ettiklerini fark ediyorlar. Kendilerini sadece bir tür hapis ve esaret içinde tuttuklarını fark ediyorlar.

Ve bu iki lider hemen şu anda kafalarını kaşıyıp, bu düşüncenin de nereden geldiğine şaşıyorlar. (O düşünceyi) hissediyorlar. Onu yalnızca düşünmüyor, biliyorlar da. Uyumun ve barışın resmini görebiliyorlar. Ve şu an, her iki lider de kendi kendine şöyle düşünüyor, “İyi de, bunu yönetimimdekilerle paylaşırsam bir korkak gibi görünür müyüm? Düşmanımı çağırıp da, ‘Sevgili Tanrı, seni ve tüm insanlarını sevmeyi unuttum’ desem, zayıf mı görünürüm?” Ve o dünya liderleri, her ikisi de, konuştuğumuz şu anda bunu düşüyorlar derin derin, çünkü şefkatin ve sevginin ve herkesi ve tek tek her bir insanı onurlandırmanın değerini anlıyorlar.

Dünyanın bir yerinde şu anda bir bilim-kadını bilgisayar ekranında çalışıyor. Dünya’daki enerji krizi dediğiniz şeye bir yanıt bulmaya çalışıyor – ve bu, güvendiğiniz ve eksilmekte olan yakıt rezerviyle ilgili kriz. O bunu biliyor. Sera Etkisi denen şey hakkında tartışması gerekmiyor. Yirmi ve otuz yıla kadar Dünya’daki petrol rezervlerinin ne olacağını gösteren istatistiklerle boğuşması gerekmiyor. Tükendiğini biliyor. Bu sorun üzerinde epeydir çalışıyordu, yılgın bir halde, üstelik bir umut olmadığını, o da biliyor.

Ama bizim burada oturduğumuz şu anda, bilgisayar ekranında bir şey sanki yanıp sönüyor, daha önce hiç fark etmediği bir şey. Yanıt, tüm bu zaman boyunca, hemen önünde duruyormuş. Ansızın, insanlığın yakıt ihtiyacını karşılayacak Dünya’nın su potansiyelini fark ediyor. Şu an fark ediyor. Gülüyor, bunun gerçek olamayacağını söylüyor. Bu kadar basit miymiş. Gerçek olamazmış. Ve gelecek saatlerde ve günlerde, modellerinin ve rakkamlarının üzerinden yeniden geçecek. Sinir olacak, çünkü onu anlamak için hâlâ Eski Enerji formüllerini kullanıyor olacak, ama tohum da ekilmiş olacak. Yanıtın orada oduğunu ve yeniden geri geleceğini biliyor. Bu yanıtın pratiğe dökülmesi, Dünya üzerindeki insanların motorlarını, arabalarını çalıştırmak, evlerini aydınlatmak için bu yeni kaynağı bulmaları yıllar alabilir, ama o yanıt hemen şu anda orada.

Dünyanın bir yerinde bir psikolog var şu anda, psikologların hep olabildiği gibi, epey bunalımda. (bazı gülüşmeler) Pardon. Çünkü onlar insanlığın karanlık yanıyla uğraşıyorlar. Karmaşıklıkla uğraşıyorlar ve bu onlara geri akıyor. Bunu hissediyorlar ve bu psikolog da umudunu kaybetmiş, Dünya üzerindeki bu durumlardan bazısını tedavi etmenin tek yolunun belki de, hastalarına, onları sakinleştirecek ilaç vermek olduğunu düşünüyor. Psikolog, bu işi bırakmayı düşünüyordu.

Ama hemen şu an, daldığı hayal aleminde, psikoloğa bir şey oluyor. Yanıtın ne olduğunu fark ediyor. “Ama bu kadar da basit olabilir mi?” diyor. Ofisindeki raflarda sıralanan kitaplara bakıyor. İnsanlığın doğası ve akılsal dengesiyle ilgili çok eğitimli yazarlar tarafından kaleme alınmış yüzlerce ve yüzlerce kitap. Şu anda ona gelen yanıt bu kadar basit – öylesine basit – olabilir ve kendilerini yeniden dengelemeyi seçen insanlara yararı dokunabilir mi?

Gelen Yeni Enerji

Dünyanın her yanında, şu anda, küçük bilinç kıvılcımları, bu sorunlar ya da problemler üzerinde çalışan insanlara küçük melekler gibi aşağıya süzülüyor. Onların bilincine süzülüyor, daha yalnızca birkaç gün önce yokmuş gibi görünen ama varlığını şimdi belli eden o potansiyel baloncuğuna. Yeni Enerji tohumları, yeni bilinç tohumları ekildi. Bunun kanıtını gelecek günlerde ve haftalarda ve yıllarda göreceksiniz.

Tobias’ın geçen gece söylediği gibi, belki dünyadaki başka hiç kimse 18 Eylül’de olanları anlamadı. Kimse ilk Eski Enerji treninin istasyona girdiğini ve sonra bir grup insanın Kuantum Sıçraması Ekspresi’ne bindiğini görmedi, ama bu oldu. Şu anda dünyanın her yanında değişiklikler – ve değişikliklerin de tüm potansiyelleri – meydana gelmekte. Bir kuantum sıçraması, yeni bir bilinç buradadır.

Ha, eğer bunu hemen hissetmediyseniz, bunun olmasını istemeyen güçlerin, dualite güçlerinin varlığına dikkatinizi çekelim – ve biz bunlara aydınlık ya da karanlık demeyelim, sadece Eski Enerji diyelim. Birkaç yıldır hepinizin ve her birinizin üzerinde sürekli bir baskı, sürekli enerjinin yaylım ateşi vardı. Ve bu, şu son birkaç aydır baskısını ve momentumunu arttırdı. Biliyorsunuz, birçoğunuz buraya gelirken zorluklarla karşılaştınız. Kendi kendinize dediniz ki, “Ruh bana ne söylemeye çalışıyor? Belki de orada olmamam gerekiyor.” Bu yalnızca değişim direnciydi – Eski Enerjinin direnci. Zamanının geldiğini bilen Eski Enerji direnci, tıpkı herhangi bir başka enerji gibi ölmek istemiyor. Ama yine tıpkı herhangi bir başka enerji gibi, yeni bir biçimde hep yeniden doğar.

Bu etkinliğin üzerinde muazzam bir baskı, direnç vardı, ama yine de yapıldı. Ve bir an için gözlerinizi kapatıp da derin bir nefes alırsanız, başka alemlerden akan, o alemlerden buraya, bir sorunu, bir sorusu, bir problemi olan herbirinize akan; dünyaya barış getirmeye çalışanlara akan; enerji kriziyle ilgili soruları çözmeye çalışanlara akan; bedeni ve zihni şifalandırmaya çalışanlara akan, yeni bilincin bu kıvılcımlarının tümünü görebilir ya da hissedebilir ya da sezebilirsiniz.

Yeni bilincin bu kıvılcımları, çok, birçok yıldır, hatta belki de yaşamlar boyu rahip ve rahibe ve haham olmuş, Tanrı’yla ve kendisinin Tanrı’yla olan ilişkisinde sorunlar yaşayan kişilere yayılıyor. Bunalımda olup bozulmuş kişilere, dini topluluklarda fazlasıyla doğurgan olan seksüel enerji virüsü tarafından etkilenmiş kişilere yayılıyor. Yeni Enerji bilincinin kıvılcımları onlara akıyor, şu anda onları kuşatıp kucaklıyor, ve yeni bir Tanrı anlayışına sahip olmayı seçecek olurlarsa, yaşamlarında çalışmak üzere hazır ve elverişli hale geliyor. Dünya üzerinde bir güç kaynağını korumak zorunda olmayan bir Tanrı. Dünya’daki erkekler ve kadınlar tarafından manipüle edilmeyen bir Tanrı. Felsefe olmayan bir Tanrı. Kontrol olmayan bir Tanrı. Ve herşeyden de çok, Dünya yüzeyinde yürüyen insanlardan ayrı ve uzaklaşmış bir Tanrı değil de, Dünya yüzeyinde yürüyen insanın KENDİSİ olan bir Tanrı.

Şimdi derin bir nefes alın, ve bir yıla ya da beş yıla kadar göreceğiniz, insan yaşamını daha kolay ve daha verimli hale getirecek yazılım programları üzerinde çalışan kişilere yayılan Yeni Enerji bilinç kıvılcımlarını hissetmek için kendinize izin verin. Ekinlere, ağaçlara, bitkilere yayılan Yeni Enerji kıvılcımları. Şimdiye kadar onlarla, Dünya üzerindeki bu enerjilerin dengesini korumaya yardımcı olan devalar ve doğa unsurları ilgilendi. Ve şimdi bu periler, devalar, doğa unsurları, Dünya’dan özgürleşmeye başlayabilirler. Yaptıkları işi bırakabilirler, çünkü şimdi aracılar olmadan doğrudan Gaia ile çalışan ve yeni bilinç denen şey var. Ve, bal-arıları da aynı zamanda gidecekler.

Derin bir nefes alın, ve ha, tıpkı benim kristal hapisanem gibi kapana kısılmış hayal gücünüzü de açın, ve hayal gücünüzle akan, şu anda dünyanın her yanına akan ve zaman içinde Dünya’nın manyetikleri gibi şeyleri tam anlamıyla değiştirecek olan Yeni Enerji bilinç kıvılcımlarını hissedin. Dünya’nın çekim gücü kendini yeni bilince uyumlayacak.

Yeni Enerji Değişimleri

Yerçekimi denen bu şeyin şeyleri yerli yerinde tuttuğunu ama fiziksel bedeninize bu kadar zarar vermediğini hayal edebilir misiniz? Bu olacak. Yerçekiminin kendisi değişecek. Bu, birdenbire nesnelerin havada süzülmeye başlayacağı anlamına gelmiyor (bazı gülüşmeler), bu, Dünya’nın yerçekimi ve elektromanyetiği denen şeyle kendinizi yeni bir biçimde uyumlayacağınız/bütünleştireceğiniz anlamına geliyor.

Başlıkları izleyin, haberleri izleyin. Bazılarınız bunları izlemekten vazgeçti ama şimdi geri dönün. İzleyin. Satır aralarını okuyun. Olanı biteni izleyin. Bilim dergilerini, günlük gazeteleri, hatta bazı dedikodu sayfalarını okuyun, çünkü hergün, şu anda Dünya’ya gelmekte olan değişimlerin kanıtlarını göreceksiniz. Sabırsız olmayın. Değişim, kendi çok uygun zamanında meydana gelir. Ama değişimler olacaktır.

Sizler, her biriniz, Dünya’daki değişimlerin neler olacağının canlı örneklerisiniz. Bilincinizdeki değişimle ve oraya varmak için gösterdiğiniz çabalarla. Dünya da aynı şeylerin çoğundan geçecek, çünkü değişim, kendi doğası gereği, şimdiye kadar zor oldu. Değişime direnecek güçler, gruplar, hükümetler, şirketler olacak, çünkü değişim, eski tarzları, yolları, biçimleri bırakmak anlamına geliyor. Güçten ya da paradan vazgeçmek anlamına geliyor. Komforu bırakmak anlamına geliyor. O nedenle de, bazıları değişimlere direnecektir.

Hayal edebilir misiniz, bu yeni Enerji kaynakları… ki türlü kaynaklar olacak. Su olacak. Bir tür, sizin kabaca ışık enerjisi diyeceğiniz ama güneşten gelmeyen bir enerji olacak. Oyun alanına giren bir çekim enerjisi olacak. Bu Yeni Enerji kaynakları Araştırma & Geliştirme bölümlerinden çıkıp da insan bilincinin şebekesine ulaştığında, değişimler de talep edecektir. Bitkileri yeni yollardan yetiştirmek, insanların yapma/gerçekleştirme biçimlerini değiştirmek, dağıtım yöntemlerini değiştirmek ve herşeyden de çok, Dünya üzerindeki güç ve para dengesini değiştirmek ki, birkaç yerde varolmak yerine, daha eşit dağılabilsin. Başlıkları okurken, anlaşmazlıkları, tutunmaya çalışan tarafları okuduğunuzda, şaşırmayın. Ama bu Yeni Enerjide tutunamayacaklar. Tutunamayacaklar.

Yeni Enerji şu anda hareket ediyor. Doğrudan “Ben” bilincine karşılık gelen bir bilince sahip. Ben Saint Germain değil, ama bir dakikaya kadar hakkında konuşacağımız “Ben”. O nedenle, hareket etmeyi sürdürecek, akmayı sürdürecek, ve dünyanın her yanındaki insanlar, şu basit kelimeleri duymak durumunda kalacaklar, “İş görüyor”. İş görüyor.

Bakın, birçok insanda dramlara girmek ve paniklemek eğilimi olacak, çünkü değişim olmaya başladığı an, birçokları daha da sıkı tutunur. Ve ne kadar sıkı tutunurlarsa, değişim de onlardan o kadar çok şey koparmak zorunda kalır. Kızacak çok insan olacak, dünyanın sonunun geldiğini söyleyecek çok insan olacak, oysa bu yalnızca bir başlangıç. Yeni bilinç dediğimiz şeyle başa çıkamayacak ve şimdilerde Dünya’yı terk edip öbür tarafa geçmeyi seçecek, ama bunun insanlık için yeni bir çağ olduğu anlayışıyla yenilenmiş ve tazelenmiş bir halde geri dönecek çok insan olacak.

Ha, ve bu sadece insanlık için değil. Diğer alemler için de yeni bir çağ, yeni bir dönem. Bakın, Dünya nasıl gidiyorsa, cennetler de öyle gidiyor. Geçen gün Kuantum Sıçraması gününe vardığımızda, yalnızca Taos, New Mexico’daki ve dünyanın başka seçim noktalarında bu etkinliği, eşi benzeri görülmemiş bu tarihi etkinliği kutlayan bir Şambra grubu yoktu. Başka alemlerde dans edip kutlama yapan, sevinç içinde bayram yapan, onları çok uzun zamandır tutsak eden, bağlı kılan enerjilerden özgürleşen melekler vardı.

Spiritüel ailelerinizde – asıl ailelerinizde, köksel ailelerinizde – bir değişim gerçekleşti, çünkü onlar bu Kuantum Sıçraması’nı hissettiler. Onlar bir süredir bir aile üyesini – sizi – kaybettiklerini hissediyorlardı. Enerji çıkmazı, enerji kördüğümü denen şeyle çalışmak için Dünya’ya gelen sizi. Bu koridordan geçip de Kuantum Sıçramasının Yeni Enerjisine girdiğinizde, bunu hissettiler. Sanki onlarla iletişim yeniden kurulmuştu ve sizin başardığınızı bildiler ve onlar da sevinç içinde bayram ettiler.

Kapana kısılı boyutlar vardı, kendi içine çöken ve o boyutlarda bulunan tüm meleksel varlıklarla birlikte çöken boyutlar vardı. Ve birkaç gün önce, Kuantum Sıçraması ânında, enerji yeniden hareket etmeye başladı. Ve o an, alemlerin bir yerlerinde, yeniden özgürleşen meleksel varlıklar oldu.

Bu, eşi benzeri görülmemiş bir şeydir. Hatta bunun boyutlarını/oranını şu an hayal etmesi bile zor. Ama başladı. Bu, zorlanmış türden bir etkinlik değil. Bu, dünyaya akan potansiyellerdir. Şimdiye kadar, hiçbir zaman, erişilebilir olmayan, ama şimdi varolan potansiyeller. Ama şu an Dünya üzerinde, potansiyelleri kabul eden, değişimi ve insanlığın yeni çağını kabul eden ve yeterince yüksek bir bilince sahip olan insanlar var, o nedenle de değişim şimdi etkili olacaktır.

Böylece Şambra, sizler cesur olanlarsınız. Sizler, öncülersiniz. Kendine – ister son yaşamda, ister on ya da yüz yaşam önce – bir söz veren, şöyle bir söz veren kişilersiniz, “Kuantum Sıçramasında burada olacağım. Dünya’da bu yeni bilinç kıvılcımını oluşturmak için burada olacağım. Sonra da, kısa duvarın arkasında olmak için, dramlara ve çatışmalara katılmadan, ve daha çok insanlığı kaplayan bu değişimlerin tadına varıp kutlamak için burada, Dünya’da olacağım.”

“Ben”

Bugün kişisel olarak söylecek birkaç şeyim var. Değişimler burada. Bunu anlayın. Artık onları umudetmek zorunda değilsiniz. Artık onları hayal etmek zorunda değilsiniz. Onlar burada.

Ama bu birçokları için değişime ve gerginliğe neden olacak. Dramlara kapılmayın. Komplolara kapılmayın. Dünyanın sonu senaryolarına kapılmayın, çünkü siz daha iyisini biliyorsunuz. Bu başlangıçtır. İnsanlar sizin peşinize düşecekler, bilincin liderleri olun diye, bu ister yazdığınız kitaplar yoluyla, ister kurduğunuz şirketler, açtığınız danışmanlık ve şifa merkezleri yoluyla olsun, onlar sizin peşinize düşecekler. Sizi dramların içine çekmeye çalışacakları halde, sizin dramlara kapılmanızı yine de istemiyorlar. Sizin Eski Enerjiye yakalanmanızı istemiyorlar. Ondan çıkmalarına yardımcı olmanızı istiyorlar.

İçinde bulunduğunuz bu Yeni Enerjide, bu yeni bilinçte “Ben” muazzam bir önem kazanıyor. Kuthumi dün bundan söz etti. Başlangıçta, Tobias’ın İlk Çember dediği yuvada, “Ben” bilinci mevcuttu. Bu, “Ben” bilinciydi. Ortalara doğru, özellikle de Dünya’daki zamanlarınızda bu, “Biz” bilinci haline geldi – gruplar, aileler, ülkeler, şirketler, kurumlar. Çevrenize bir bakın. Herşey gruplarla ilgili – kiliseler, birlikler/cemiyetler, gruplar. Herşey, “Biz”in – kolektifin, birlikteliğin – keşfiyle ilgiliydi, çünkü ancak bu yoldan sonunda bir sonraki çağa gelebilecektiniz. Ki bu çağ, sizin az önce girdiğiniz çağ, “Ben” çağıdır. O, sizdir.

Kuthumi dün sözünü etti, “Eksik olan ne?” Sen. Eksik olan ne? Kendi yaşamının içindeki insan. Eksik olan ne? “Biz” bilincinin içindeki “Sen”in kutsal önemi. Size, Kendinle ilgili değil de Tüm hakkında düşünmeniz öğretildi. Bu, meleklerin ve insanların eğitiminin bir parçasıydı. Kendin hakkında iyi konuşmanın, önce kendini düşünmenin, herşeyin merkezine öncelikle ve önemle kendini koymanın uygun olmadığı öğretildi.

Ama şimdi siz, Tanrı’nın çocukları olmaktan, Tanrı’nın yetişkinleri olmaya geçiyorsunuz. Ve yetişkin bir Tanrı olarak, “Ben”in kutsal önemini anlıyorsunuz. “Ben” olmadan, şeyler değişmez ve dönüşmez. “Ben” olmadan keşiflere ve ilerlemelere sahip olmazsınız. “Ben” olmadan, en yüksek hayallerinizi tezahür ettirmeye yardım edecek, sizinle birlikte yaratmak üzere gelen Eski ve Yeni Enerji kaynaklarına sahip olmazsınız.

Siz, “Ben” çağına giriyorsunuz, ve bu çağda kendine bakmak, kendini hissetmek, kendini bilmek, kendini merkeze koymak, önem kazanıyor. Çünkü herşeyin merkezinde olduğunuz zaman – buna boşluk da dahil – bu yeni fiziğin, boşluktan başka bir şey değilmiş gibi görünebilecek bu yeni fiziğin merkezinde olduğunuz zaman, kendinizi oraya koyduğunuz an, yaratı meydana gelir.

Siz şu anda bir tür boş ama enerji dolu bir odada oturuyorsunuz. Hiçbir şey yokmuş gibi görünüyor, oysa herşey var. Bu “Ben” ânında kendinizi buraya koyduğunuz an, herşey olmaya başlar.

Biz şimdi “Ben” çağındayız ve bazı eski, çok eski ipnotik inançları ortaya dökmek zamanı, ve bu herşeyden daha önemli. “Kendinden vazgeç, herkese hizmette bulun, cennetteki yerini kazanmak için diğer herkes için herşeyi yap.” Biz bunların ötesine geçtik. Bu artık sizinle ilgilidir. Kendi gerçekliğinizin merkezine kendinizi koyun.

Bu, Yo-ham, Ben, Tanrı mevcudiyetinin enerjisidir, yalnızca anda ya da Şimdi’de değil, ama gerçeklikte, alanda, bilinçte de. Ben Ben’im mevcudiyetiniz, Kendisinin bu bilinçli varoluşta, bu bilinçli anda varolmasına izin verdiğinde, herşey olabilir. Başkalarının mucize dediği şeyler, işte burada meydana gelir. Ama siz, mucize diye bir şeyin olmadığını anlayacaksınız. Herşey, mevcut bilinçli anda, “Ben” ile ilgilidir. Ben Ben’im.

Size Ait Olmayanı Salıvermek

Şambra, sizi bir şey gerçekleştirmeye davet ediyorum. Bu biraz zor olabilir, biraz meydan okuyabilir, ama çok ödüllendiricidir. Bugün bu salonu terk etmeden önce, gerçekten, sizi… “Ben” olmaya, kendi “Ben” bilinciniz olmaya davet ediyorum. Peki bu şimdi ne anlama geliyor? Bu, uzun süredir sevdiğiniz bir şeyi, size, göremediğiniz ya da fark edemediğiniz kadar yakın olup da kişiselleşmiş bir şeyi salıvermeniz anlamına geliyor. Ama ben şimdi bu inanılmaz Üstatlardan oluşan gruba bakıyorum ve zamanı gelmiş bir şey görüyorum. Onu bırakmak zamanıdır.

Sizler, sevginiz yüzünden ve hizmet (anlayışınız) yüzünden, insanlık konularını derinliklerinizde, bedenlerinizde ve zihinlerinizde ve günlük yaşamınızda taşıdınız. Siz, başkalarının dramlarını oynadınız, başkalarının sorunlarını. Onları çözümlemeye çalıştınız. Onlara hizmet etmek ve onları desteklemek adına sorunlarını halletmeye çalıştınız, ve bu bir dereceye kadar yardımcı oldu.

Ama içinde bulunduğumuz bu “Ben” enerjisinde, bunu salıvermek zamanıdır. O hastalık sizin değil. Kafanızdaki o çelişki size ait değil. O keder sizin değil. O bunalım sizin değil. Bolluk yoksunluğu size ait değildir – oysa siz öyle olduğunu söylüyorsunuz. Onun size ait olduğunu, bir tür ceza, bir tür dengesizlik, bir tür kusur olduğunu söylüyorsunuz – ki değildir. Siz, onu anlayabilmek ve ona şefkat gösterebilmek adına insan ıstırabının elbiselerini giydiniz. Tüm bu bilinç evrimi sürecinde destek ya da yardım verebilmek amacıyla, büyük bir üstat melek olarak bu sorunları üstlendiniz ve bunlara tümüyle aşina olmaya çalıştınız. Ama bunlar size ait değildir.

Peki bunu nasıl salıverirsiniz? Şu geçtiğimiz günlerde bunu bir kez, iki kez, dört kez duydunuz – şimdi, şu an bir seçim yapın. Buna tutunmayı sürdürmekle kimseye – sevdiklerinize, düşmanlarınıza, insanlığa, yunuslara, ağaçlara ya da her türlü başka bir şeye – hizmet etmiyorsunuz. Bunun seçimini daha önceleri yapmıştınız, şimdiyse bu seçimi geçersiz kılabilirsiniz.

Bunu bir kez daha tekrarlayayım. Siz, hizmet anlayışı ve sevgi içinde, insanların sorunlarını halledebilmelerine yardımcı olmak adına, insanlığın sorunlarını üstlenmeyi seçtiniz. Bunu siz seçtiniz. Bunu, hizmetiniz olarak, tutkunuz olarak seçtiniz, ve şimdi bu seçimi geçersiz kılabilirsiniz. Hepsini. Yalnızca birazını değil, yalnızca “yeterince” olanını değil, ama tümünü. Bunu artık bırakabilirsiniz, çünkü artık insanlığa o rolde ya da o kapasitede hizmet etmiyorsunuz.

Meleksel ailenizin sorunlarını üstlenmekle onlara hizmet etmiyorsunuz. İnsanlığın zorluklarını üstlenerek artık Tanrı’ya hizmet etmiyorsunuz. Yeter, yeter demektir. Yeni Enerjinin öncüleri olarak açık, berrak, net olmanız ve (herşeyi) kolay yoldan yapmanız için size çağrıda bulunuluyor. Bırakın gitsin. Bunlar size ait değil.

Şimdi, bana direniyorsunuz! Ben bunu sizden çekip çıkarmaya çalışıyorum, siz de geri çekmeye çalışıyorsunuz – ve bu mücadeleyi kim kazanacak? (gülüşmeler, ve izleyiciler “Ben” diye yanıtlar) Ben.

Şambra, siz bunu ihtiyacınız yokken üstlendiniz, ama başkalarına hizmette bulunmak adına üstlendiniz. Sizler, birini kurtarmak amacıyla en derin, en karanlık cehennem enerjisine giren biri gibisiniz, ve büyük iş çıkardınız, harika bir iş. İnsanlığın acılarını omuzladığınız için hepiniz A+ (en yüksek not) alacaksınız.

Ama hatırlamıyor musunuz? Mezun oldunuz. Mezun oldunuz. Artık ona tutunmak zorunda değilsiniz. Açık, berrak, net olmanız gerekiyor. Liderler olmanız gerekiyor. Karmaşıklık ve kuşku ve ipnoz gibi şeyleri bırakmanız gerekiyor. Hastalıkları bırakmanız gerekiyor. Bunlar size ait değil. Onları hemen şimdi bu salonda bırakıverin gitsinler. Bırakın o enerji gitsin. Gerçekten, onlara tutunmakla artık kimseye yardımcı olmuyorsunuz.

Bilinci teşvik eden biri mi olmak istiyorsunuz? Kelebeğe dönüşen tırtıl mı olmak istiyorsunuz? Şimdi gerçekleştirin bunu. Tüm Var Olan’a hizmet etmek amacıyla sürüyle hastalığı ve sürüyle sorunu beraberinizde taşıyıp durmak zorunda değilsiniz.

“Ben” Dünya’yı Değiştirir

Şimdi, bu Yeni Enerjide gerçekleştirebileceğiniz en büyük şey, “Ben”dir. Kendinizi, o saf Tanrı Benliğinizi, hemen şimdi bilinçli varoluşunuza yerleştirin. Bu, bu dünyayı değiştirecektir. Bu, bir başkasına, ya da belki size, bir yeni enerji kaynağı yaratmada yardım edecektir. Bu, doktorun kanser tedavisini keşfetmesine yardım edecektir. Bu, bir müzisyenin, şifalanma seçimini yapan insanlarda şifalar yaratacak şarkıların içine Yeni Enerjiyi nasıl öreceğini anlamasını sağlayacaktır. Bu, bizim bu Dünya üzerindeki Eski Enerji şeytanları dediğimiz şeylerin – grup bilinci şeytanlarının – içinde bulundukları kapandan kurtulmalarına yardım edecektir. Bu, şu anda, kendi “Ben” benliğinizde olmakla ilgilidir.

Belki kulağa biraz bencilce geliyor. Belki, çekip gitmiş de bir yerlerde kendi adanızda yaşıyormuşsunuz gibi geliyor. Ama derin bir nefes alın ve “Ben”in sevgisini ve şefkatini hissedin.

“Ben” yeni bir fizik yaratır.

“Ben” benliği, şifa enerjisi yaratır.

“Ben” benliği, başka insanları kendi yolculuklarında ilerlemelerine teşvik eder.

“Ben” benliği, Dünyanın her yanında ve tüm meleksel alemlerde değişim ve dönüşümlerin olmasına izin verir.

Sizin “Ben…”Ben”… olmanız, herşeyi değiştirir. Ailelerinizin, şirketlerinizin, ülkelerinizin ve tüm diğer şeylerin yüklerini üstlenme gerekliliğini salıverip de, şu anda “Ben” – Yo-ham – olmak için kendinize izin verdiğinizde, işte bu, Yeni Enerjinin tüm dünyaya ışımasına izin verecektir.

Ve öyle bir hale getirecektir ki, değişimin çok zor olması gerekmeyecek, yumuşak ve kolay olabilecektir. Dünyanın her yanında araştırmacıları ve bilim adamlarını ve sanatçıları ve diğerlerini esinlendirecek, teşvik edecek bilinçli bir yansıma ya da yankı yaratacaktır. Farkı “Ben” yaratır. “Ben” o Ben’im.

Bu, her bir ve tek tek tüm bireysel “Siz”ler için önemli bir an. Bu, Yo-ham, Ben Tanrıyım ânı. “Ben buradayım. Bütün ve tamamım. Bir seçim yapabilirim.”

Bunun Dünya üzerindeki etkisini izleyin ve hissedin. Bu sizin sevinciniz, coşkunuz olacak. Tutkunuz olacak. Dünyanın her yanındaki Şambra ile paylaşabileceğiniz bir şey olacak. Bu burada başladı ve şimdi yayıldı ve şu anda da yayılmakta.

Dünyanın bir yerinde yeni bir şarkı yazıldı.

Dünyanın bir yerinde, yıllardır bunalımda olan birisi az önce bu yeni sabaha uyandı, ve bu sabah o eski, karanlık kederin neden varolmadığına şaşıyor. Acaba birkaç saatliğine saklanıyor mu? Geri gelecek mi? Yoksa yaşamlarına Yeni Enerjinin bir kıvılcımı girdiği için o bunalımları yok mu olacak?

Şu anda dünyanın bir yerinde tekerlekli sandalyesinde oturan yaşlı biri, bırakabileceğini fark ettiği bir an yaşıyor. Ölme korkusu salıverildi ve artık öbür tarafa yolculuk edebilir.

Dünyanın bir yerinde hemen şu anda yeni bir buluş gerçekleştirildi. Bu buluş doğdu, ve gelecek yıllarda, emek teri dediğiniz şeyi azaltacak – belki de tümüyle yok edecek – bir alet olarak bu dünyadaki yerini alacak.

Dünyanın bir yerinde şu anda, insanlığın toplu bilincine bu yeni bilinç kıvılcımları girdi, ve çok yaygın, çok zor olan bir hastalık kendini şu anda tersyüz etti, ve birkaç yıla kadar varolmayı bırakıp gidecek.

Dünyanın bir yerinde şu anda, şu AIDS konusunda çalışan bir doktor, az önce esinlenip yeni bir yere bakmayı akıl etti, ve o, AIDS’e ilk elden neden olan şeyin yanıtını bulacak. Ve sonra bu esinden yola çıkan başka doktorlar da araştırma yapmaya başlayacak ve bu araştırmaları, AIDS’in tedavisi sizin yaşam sürecinizde bulunana kadar da sürdürecekler.

Dünyanın bir yerinde şu anda, bir akıl hastanesinde, kendi aklının hapisanesinde kapana kısılmış biri, en karanlığın karanlığı tarafından işkence görmüş birisi, hemen şimdi bir ışık gördü. Ve onlar bu ışığı izleyip de kendi varoluşlarının karanlığından çıktıklarında, yüzlerce yaşamdır bilmedikleri bir şeye girecekler. Sevinç denen bir şeye, kendini-sevmek denen bir şeye.

Ve Şambra, şu anda bir yerlerde, bir yerde, nerede olduğunu bilmiyorum, ama Ben Ben’im’in, Tanrı’nın, Ruh’un ve Tüm Var Olmuş Olan’ın özgün enerjisi, şu anda kutlama yapıyor.

(duygusal bir biçimde)

Ben Ben’im.

(yoğun alkışlar)

Kırmızı Meclis’in varlıklarından Tobias, Golden, Colorado’da yaşamakta olan Geoffrey Hoppe tarafından sunulmaktadır. Tobit’in mukaddes kitabında bulunan Tobias’ın öyküsü, Crimson Circle sitesinde bulunmaktadır.
www.crimsoncircle.com. Tobias materyelleri, bedelsiz olarak dünyanın her tarafında bulunan ışık işçileri ve Shaumbra’ya, Ağustos 1999 tarihinden beri sunulmaktadır. Bu tarih Tobias’ın, insanlığın yıkım potansiyelini aşıp, Yeni Enerjiye girdiğini söylediği tarihtir.
Kırmızı Çember, Yeni Enerjiye geçiş yapacak ilk insan (kılığındaki) meleklerden oluşan küresel bir ağdır. Bu kişiler, yükseliş halinin sevinç ve zorluklarını deneyimlerken, diğer insanların da yolculuğuna, paylaşım, ilgi ve yol göstererek yardımcı olmaktadır. Crimson Circle’in sitesine her ay 50.000’in üzerinde ziyaretçi, son materyelleri okumak ve kendi deneyimlerini tartışmak amacıyla girmektedir.
Kırmızı Çember her ay Denver, Colorado’da, Tobias’ın, Geoffrey Hoppe kanalıyla son bilgileri sunduğu yerde biraraya gelmektedir. Tobias, kendisinin ve Crimson Council’ın (Kırmızı Meclisin) diğer semavi varlıklarının, aslında insanoğlunun kanallığını yapmakta olduğunu bildirmektedir. Tobias’a göre, onlar bizim enerjilerimizi okumakta ve biz içimizde deneyimlerken, dışardan da bakabilmemiz için, kendi bilgilerimizi bize geri tercüme etmektedirler. Kırmızı Çember toplantıları herkese açıktır, ama LCV takdir edilir. Katılımı gerektiren hiç bir şey ve ödenmesi gereken bir aidat yoktur. Kırmızı Çember bolluğunu, dünya çapındaki Shaumbra’nın açık sevgisi ve bağışlarıyla sürdürür.
Kırmızı Çemberin en yüksek amacı, insan melekler ve öğretmenler olarak, içsel spiritüel uyanış yolunu yürümekte olan kişilere hizmet etmektir. Bu hıristiyanlıkla ilgili bir misyon değildir. Tersine, içsel ışık, merhamet ve ilgi bulabilmeleri amacıyla, insanları senin kapına getirecektir. Kılıçlar Köprüsü’ndeki yolculuğuna başlayan bu kendine has ve değerli insan sana geldiğinde, o anda ne yapman ve öğretmen gerektiğini bileceksin.
Eğer bunu okumaktaysan ve gerçek olduğunu ve bir bağın olduğunu hissediyorsan, sen gerçekten Shaumbra’sın. Sen insan (kılığında) bir öğretmen ve bir rehbersin. İçindeki tanrısallık tohumunun bu anda ve gelecek tüm zamanlar için çiçek açmasına izin ver. Hiç bir zaman yalnız değilsin, çünkü tüm dünyada bir ailen ve çevrendeki semavi boyutlarda melekler vardır.
Bu metni lütfen ticari amaç olmaksızın ve bedelsiz olarak dağıtın.
Lütfen bu bilgiyi, dipnotlar dahil bütünüyle kullanın. Tüm diğer kullanımlar, Geoffrey Hoppe, Golden Colorado’dan alınacak yazılı onayı gerektirir. Telif hakkı 2001, Geoffrey Hoppe, P.O.Box 7328, Golden, CO 80403.e-posta: tobias@crimsoncircle.com. Tüm haklar mahfuzdur.