ŞAUD 6: “Ben’i Deneyimlemek”

KIRMIZI ÇEMBER MATERYALLERİ

Üstatlık/Yüksek Lisans Dizisi

ŞAUD 6: “Ben’i Deneyimlemek”

ADAMUS’un katılımıyla, Kanallık, Geoffrey Hoppe

Kırmızı Çembere sunulmuştur

6 Şubat 2010

www.crimsoncircle.com –   http://kirmizicember.org

Ben o Ben’im, yolun her adımında sizinle olan, Egemen/Mutlak Alan’dan Adamus.

(Adamus derin bir nefes alır) Birkaç dakikamızı sadece enerjinizi hissetmeye, sizin de benimkini hissetmenize ayıracağız. Ve, son zamanlarda sana… (Adamus’un az önce çalınan şarkıya göndermede bulunması izleyicileri güldürür) seni sevdiğimi söyledim mi, David?

Böylece bugün güzel bir müzikle başlıyoruz – yolun her adımında seninle. (müzisyen Ralph’e konuşur) Birlikte bir şarkı yaratmalıyız – “Yolun Her Adımı.” Olur mu? Anlaştık mı?

RALPH: Hadi yapalım.

ADAMUS: Tamam, hadi. (kahkahalar; Ralph (elektrikli) piyanoya bakar) Evet, gerçekten! (Adamus mırıldanır, kahkahalar ve alkışlar)

RALPH: (Ralph çalmaya ve söylemeye başlar) Yolun her adımında ben seninleyim; (Adamus kesmek üzere boğazını temizler) Yolun her adımı…

ADAMUS: Şarkıyı ben söyleyecektim. (yoğun kahkahalar)

Sen sporda ya da başka bir aktivitede ödül almış olabilirsin; ben Büyük Beyaz Kardeşlik’le birlikteydim. Ayağını denk al! (yoğun kahkahalar)

RALPH: Birkaç ölçü mırıldanabilir misin?

ADAMUS: Birkaç bara gittim, ama ben asla mırıldanmam! (çvr: müzik ölçüsünün İngilizcesi bar’dır. Adamus kelime oyunuyla espri yapıyor) Ve Ralph, hani senin (şu esprilerin ardından) gelen trampetin? Bom-tsss!

Hayır, gerçekten. Devam et  “Yolun Her Adımı.”

RALPH: Ettim ya!

ADAMUS. Hayır, hayır, hayır, hayır. Lütfen, lütfen, biraz eşlik eder misin?

RALPH: Peki…

LİNDA: Pardon, Ralph. (Ralph çalmaya başlar)

ADAMUS: Şimdi, mmm… mola. Biz başlamadan önce senin Cauldre ile yaptığın konuşmaya kulak misafiri oldum, ve sen dedin ki, “Umarım Adamus’un bugün (bizimle ilgili) gizli planları yoktur.” (yoğun kahkahalar) Hiçbir gizli planım yok, ama…

RALPH: Eyvah…

ADAMUS: Ah sevgili Ralph, bunu sen istedin. Böylece… (Adamus şarkı söylemeye başlar)

Yolun her adımında, günün her ânında… Ah Cauldre, yapabilirsin… (daha yüksek sesle söylemeye başlar)

Yolun her adımında! (yoğun alkış ve tezahürat)

Günün her ânında

Kendime aşığım. (kahkahalar ve alkışlar)

RALPH: (şarkıya devam ederek) O kendine aşık. (Adamus ve izleyicilerden kahkahalar yükselir) Yolun her adımında…

LİNDA: Sebebini şimdi anlıyorum, cidden, Geoff sahneye çıkmadan önce oldukça sinirliydi, ve nedenini de bilmiyordu. Ve şu son iki dakika, onun neden böyle sinirli olduğunu bana açıkça gösterdi! (yoğun kahkahalar)

ADAMUS: (güler) Ay, Cauldre’nın içine geri dönmem gerek. Tüm bu olan bitenler onu biraz şok etti. Bir yudum su alayım, biraz da nefes yapalım. Aslında, iş birliği yapmalıyız. Bu harika olurdu. (Adamus şarkıyı mırıldanmaya başlar)

Ah, böylece sevgili Şambra, işte buradayız, gerçekten de yolun her adımında sizinleyiz. Ve ben herhalde bu adımlar sırasında sizi gerçekten sevdiğimi de söyledim. Birbirimizle geçirdiğimiz zamanlar var. Biraz… ah, birbirimizle biraz zorluklar yaşıyoruz. Ve şu an biliyorum ki, bu, yaşamınızın şimdiye kadarki en ilginç zamanı. Bu, iyi anlamına gelmiyor, kötü anlamına da gelmiyor; yalnızca yaşamınızın şimdiye kadarki en ilginç zamanı.

Çünkü şu anda, işlemden geçirme (sürecinizin) en büyük bölümünden geçtiniz. Tüm o eski yaralar ve sorunlar – Tobias ile on yıl boyunca işlemden geçirdiniz – biz bunu büyük ölçüde bırakabiliriz. Hâlâ enerji kalıntıları var. Hâlâ acıtan yaralar var, ve hâlâ kendinizle ilgili sorunlarınız, ortaya çıkan şeyler var, ama biz bunu büyük ölçüde aştık.

Bazen, o baştan çıkarma sizi eski sorunlarınızın bazısına geri çekiyor. O baştan çıkarıcıdır. Bazen kurban olma enerjisine geri gitmek eğlencelidir, o “Şu anda ne yapmam gerektiğini bilemiyorum. Hiçbir fikrim yok, Adamus” enerjisine geri gitmek bazen gerçekten eğlencelidir. Ben bunu sık sık sizden duyuyorum. “Şeylerle nasıl başa çıkacağımı bilmiyorum.” Gerçekten mi? Yani, gerçekten mi? Bilmiyor musunuz? Yoksa bu sadece sizi geri çeken yanınız mı, çünkü sorumluluk almaktansa, böylesi bazen daha kolaydır. Bazen kim olduğunuzu kabul etmekten daha kolaydır. Bir yanınız o aydınlanmayı istiyor – gerçekten istiyor. Bir yanınız gerçekten Ben’i deneyimlemek istiyor. Ama… onu yeterince istemiyor olmalısınız, yoksa ona sahip olurdunuz. Doğru mu? Doğru.

Bazen, sevgili Şambra… ha, lütfen bunu bir saldırı olarak almayın, ama bazen spiritüel alkolikler gibisiniz. Bazen bir kadeh daha deyip duruyorsunuz, ve onun size neye mâl olduğunu biliyorsunuz. Tek bir kadeh için o eski spiritüel kıvırtmalarınızın bazısına, arayışa ve araştırmaya geri dönüyorsunuz. Oysa biliyorsunuz, artık bunların hepsinin gerçekten ötesine geçtiniz, ama şöyle diyen bir yanınız var, “Bir kadeh daha… o Eski Enerji’den, o ‘ben yaralıyım; ben sadece insanım; ben gerçekten yanıtı bilmiyorum ve şu anda ne yapmam gerektiğinden emin değilim, onun için de gurulara ve eski, eski kitaplara ve sınıflara güvenmem gerekiyor’dan bir kadeh daha – Ben’i deneyimlemenin dışında herşey.” Dışındaki herşey.

Ama yine de, şu anda zamanın geldiğini bilen bir yanınız da var. Doğrusu gerçekten zamanıdır. Ve biz bu yüzden böyle birarada oturuyoruz.

Aslında bugün söyleyecek çok şeyim yok (kahkahalar), ama söyleyeceğim.

LİNDA: Peki.

ADAMUS: Ama söyleyeceğim. (kahkahalar)

LİNDA: Acaba övgülerini esirgemeyip Geoffrey’nin…

ADAMUS: (keser) Bir dakikaya. (kahkahalar) Ama size ne söyleyeceğimi diyeceğim, ve sonra biraz konuşacağım ve birlikte eğleneceğiz, ve sonra size tekrar ne söylediğimi, bunun hemen şu anda neyle ilgili olduğunu söyleyeceğim. Bu sevgi ayında birlikte yaptığımız bu oturum, birlikte yarattığımız bu alan, tutkulu bir Yeni Enerji biçiminde Ben’i deneyimlemenize izin vermenizle ilgilidir.

Deneyim

Çizimler yapabilirim. Uzun uzadıya konuşabilir, dersler ve tartışmalar yapabiliriz, ama bu oturum, kendinize şimdi tutku dolu Ben deneyimini Yeni Enerji biçiminde vermenizle ilgilidir. Ve bu olacaktır, bazılarınız için belki bugün, belki bu gelecek ay içinde, ama olacaktır.

Şu anda – Kuthumi’nin ve Kırmızı Meclis’te bulunanların birçoğunun ve sizin ve online izleyen herkesin rehberliğiyle – biz Ben deneyimini yaratıyoruz.

Ben bazen bir deneyim yaşayacağınızı söylemek için kelimeler kullanmak zorunda kalmayı bile sevmiyorum, peki neyin deneyimi? Yeni Enerji, Ben, öz-farkındalık, öz-sevgi – ben zaman zaman  kelime kullanmaktan bile hoşlanmıyorum, ama o deneyime sahip olacaksınız. Bu yüzden burada toplandık.

Böylece, ben bir süre konuşacağım. Bu konuşmanın altından ve üstünden içeri gelmekte olan enerjiler akacak ve o deneyime ya da deneyimlere olanak sağlayacaklar, bugün ya da gelecek günlerde. Ve deneyim derin ve kişisel ve çok Yeni Enerji olacak. Ve bu sizin, uzun zamandır aradığınız şeyin bir tadına bakmanızı sağlayacak. Bu size, burada gerçekleştirdiğimiz şeyle ilgili bir ip ucu verecek. Bu size, bundan sonra gerçekleştireceğimiz herşeyle ilgili o küçük özü, o temeli verecek.

Son birkaç aydır sizlerle Yeni Enerjiyi konuşuyoruz. Ben bu tahtada, enerjinin ne olduğuna ilişkin bazı prensipleri verdim, ve biz aslında şimdi onun deneyimine giriyoruz. Ve şeyler biraz, sizin deyiminizle, çıldırabilir. Yaşantınızdaki şeyler değişim ve dönüşümlerden geçecek. (izleyicilerden mırıldanmalar yükselir)

Ah, görüyor musunuz, hemen “Aman Tanrım! Hayır! Yine mi değişim ve dönüşüm” diyorsunuz. Peki ya… ya o değişim ve dönüşümler şimdiye kadar içinden geçtiğiniz hiçbir şeye benzemeyecekse? Ya onlar travmatik değilse?  (izleyiciler tezahürat yapıp alkışlar) Ya onlar yaşamınızdaki diğer insanlarla çarpışmaları, ve bollukla ilgili dersleri ve kendi öz-değerinizle, ve meydan okumalarla ilgili sınavları gerektirmeyecekse? Ya deneyimleyeceğiniz şeyin ille de bu niteliklere sahip olması gerekmiyorsa?

Görüyor musunuz, ben “değişim” dediğim zaman ve “yaşamınızda uyumlanmalar” dediğim zaman, ne yapmak istiyorsunuz? Rahatlığa geri dönmek (istiyorsunuz), ki bu da Eski Enerjidir, ki bu da içinden çıkmaya çalıştığınız şeydir. Siz ondan çıkmaya çok çalıştınız. Bu belki de yaşamınızda şimdiye kadar değişimlerin negatif, kötü, zorlu ya da sizin deyiminizle “boktan” (kahkahalar) olduğu yanılsamasıyla yaşadığınız içindir. Ama, biliyorsunuz, bazı sınıflarda öğrettiğimiz gibi, bu sadece enerjidir. Sadece enerji. Bunu nasıl yorumladığınız önemliydi. Herhangi bir şeyi – kötü ya da negatif güç diyeceğiniz şeyleri – alabilir ve onu size hizmet etmesi için saf enerjiye dönüştürebilirsiniz. Onun artık kötü olması gerekmez, artık zorlu olması gerekmez, hele bir ders olması kesinlikle gerekmez.

Böylece, deneyimden geçeceksiniz. Bu, hayatınızdaki şeyleri değiştirecek – bazılarınız için çok, çok derinden, çok derinden – ve bunun acıtması da gerekmiyor. İnsanlığınızı törpülemesi gerekmiyor. Duygusal açıdan ıstıraplı olması gerekmiyor.

Böylece, hazırsanız, biz oraya gideceğiz. Biz oraya gideceğiz. Başınızı sallıyorsunuz, “Evet” diyorsunuz… soru almadığımı da fark ettiniz, bilerek almıyorum (güler), çünkü çoğu kez o yanıtlar sizin içinizde, ve soru ve yanıtlar can sıkıcı olacaktı. Er ya da geç ona geri geleceğiz, ama neredeyse, gerçekten doğru giden şeylere göz atmak yerine, yanlış gidenler üzerinde durmak eğilimindeydiniz. Böylece bunların hepsi, biz şimdi Yeni Enerji deneyimine hazırız demenin bir yoludur.

Derin bir nefes alın ve oraya doğru gitmeye başlayalım. Ve bu, düşünebileceğiniz şeylerin hiçbirine benzemez.

Ve evet, gerçekten de, Esa’lı Linda, yorumunu yanıtlayacak olursak, bugün burada ne kadar da iyi görünen bir grup var. Kuthumi hepinizle çok gurur duyardı – duyuyor -, çok, çok güzel görünüyorsunuz.

Özel Bir Şambra

Ve ben bu noktada bizim için bir iyilik yapmanı isteyeceğim, Kay (izleyiciler arasındaki bir kadına hitap eder). Lütfen benimle gelir misin? Eşyalarını da buraya getir (Adamus Kay’in eşyalarını toplar), ve ben senin (Linda’nın) su (şişelerinden) birini onun için alıyorum – ikisini de onun için alacağım – ve lütfen, gelir misin. (Adamus Kay’i ön sırada boş olan iki sandalyeye götürür)

İşte. Ralph ya da David’i seçmek durumundasın. (Kay, David’in yanına oturur) David. Peki. Tamam. Dikkatin bende olsun…

Şimdi Hildegard bu sandalyede bize katılacak. (Adamus, Kay’in boş bıraktığı sandalyeye Hildegard’ın bir resmini koyar. Bu, Hildegard’ın genellikle her Şaud’da oturduğu sandalyeydi, ama o, kısa bir hastalık sürecinin ardından, 14 saat önce (öte tarafa) geçişini gerçekleştirdi)

LİNDA: Aa, çok teşekkür ederiz. (izleyicilerden alkışlar yükselir)

ADAMUS: Ve o, hemen toplantı öncesi çok kasıtlı olarak öteye geçmeyi seçti. Burada olmak istiyordu ve fiziksel bedeniyle burada olamayacaktı. O, burada olmak istiyordu, onun için de öteye geçmesine, enerjisinin bugün bizimle olmasına izin verdi. Ve teşekkür ederiz, Kay.

Biliyor musunuz, bir Şambra’nın şimdilerde öteye geçip de öbür tarafa gelmesi şaşılası bir şey oluyor. Bunu, Hildegard’ın güzel örneğinde görüyorsunuz. O, ertelemedi. Tutunmadı. Uzun ve üzücü bir hastalığı olmadı. Çabucak oluverdi. Kendiyle öylesine rahattı ve huzurluydu ki – hâlâ öyle – bırakıverebildi. Ölüm süreciyle mücadele etmesi gerekmedi. Yaşamındaki tüm ayrıntıları nasıl halledeceğini bile bilmesi gerekmedi, çünkü bunların kendi kendine hallolacağını biliyor. Fiziksel bedende olup da bunu bilmek ve buna güvenmek harika olmaz mıydı?

Böylece, Hildegard çok kolayca öteye geçti. Ve benden tek tek her birinizle paylaşmamı istediği mesaj şu; ölüm güzel bir işlem/prosedür. Siz ölümden çok korkuyorsunuz, çünkü bu, olduğunuzu sandığınız kişiyi bırakmak, kimliği salıvermektir, ama bir anlamda da onu bırakmazsınız. Öbür tarafa geçiş, Hildegard’ın da bildiği gibi, kesinlikle güzel olabilir. Üzücü olması gerekmiyor. Korkutucu olması gerekmiyor. Istıraplı olması gerekmiyor. Hildegard aslında tam olarak Ölüm Rüya Yürüyüşü’nde konuştuğumuz şeyi gerçekleştirdi – seçimi yapmak, salıvermek ve bırakmak.

Ve enerjisel olarak bugün hemen burada bizimle birlikte oturan, hâlâ fiziksel bedeniyle ve insanca halleriyle çok bağlantıda olan Hildegard – çünkü gideli daha sadece birkaç saat oldu – ölüm işleminin aslında çok güzel, inanılmaz bir dönüşüm, inanılmaz bir enerji simyası olduğunu gördü. Ve daha önce de defalarca söylediğim gibi, doğum çok daha zordur. Bebekler bu yüzden ağlıyor. Doğum, birçok durumda unutmak anlamına geliyor – buraya neden geldiğini unutmak. Doğum, önünde uzun bir hayat uzanıyor demektir. Doğum, daha önce yaşadığın birçok şeyi yeniden tekrarlamak anlamına geliyor. Doğum, çoğu kez aceleyle seçtiğin biyolojik bir aileye katlanmak anlamına geliyor. (kahkahalar) Doğum, toplumun bulunduğu düzeye yetişmek anlamına geliyor. Yani ölüm aslında çok daha kolaydır. Ölüm aslında çok daha kolaydır, ve bunu farkettiğiniz zaman, hayatınızın geri kalanı çok daha dinamik olabilir.

İnsanların ölümle ilgili endişelere ve ondan kaçınmaya ne kadar zaman harcadığını farkediyor musunuz? Bu olacak, öyle ya da böyle. Ölümden korktuğunuz için tükettiğiniz enerji miktarı ve aldığınız kararlara (bir bakın) – oysa gerçekte ölüm güzel bir işlemdir.

Ölümün anlaşılması, hâlâ buradayken, burada olmayı seçtiğiniz sürece, Dünya’da çok daha iyi yaşamanıza yardımcı olacaktır. Ölümün anlaşılması, bu tür korkulardan bazısının salınmasını sağlayacak, ve yaşamanıza izin verecektir, gerçekliğinizi yaratmanıza izin verecektir.

Böylece bugün Hildegard, bunun güzel bir geçiş olduğunu herkese bildirmek için geliyor. Fiziksel bedenini terk eder etmez kendini güzel olacağını, neşe dolu olacağını bildiği öbür tarafta buldu, Tobias, Kuthumi, ve ben tarafından karşılandı. Pişmanlık yoktu, istenmeyen ihtiyaçlar ya da arzular yoktu, çünkü (burayı) terk ettiğinde hepsini salıverdi.

Böylece şimdi, ilginç, Hildegard ve şu anda geçiş sürecinde olan bazı başka Şambralar, sizinle çalışmak üzere buradalar. Birçoğunuz onu tanıyordunuz. Birçoğunuz onu kişisel olarak tanıyordunuz, ve o sizinle çalışmak için burada – bir rehber olarak değil, bir guru olarak değil, ama bizler gibi sizinle çalışmak için burada – yolun her adımında.

Bu, gerek sizin için gerekse bizim için inanılmaz bir zaman, çünkü şu an, Dünya üzerinde Yeni Enerjinin ilk gerçekleşmesidir. Hemen burada. Buna birazdan değineceğim, ama önce birkaç yorumda bulunayım.

Farkında Olun

Ben sizden şık giyinmenizi istemiştim. Ben sizden, Pazar günü bir köy pazarına ya da bit pazarına gider gibi giyinmemenizi istemiştim, ve siz çok başarılısınız. Bunu takdir ediyorum. Peki bunu sizden neden istedim?

Ve bu arada, hepinize kısacık bir yorumda bulunayım. Şimdi, gerçi şık giyindiniz ama, Pazar günü bit pazarına gidiyormuş gibi görünmeseniz bile, bu kez kiliseye gidiyormuşunuz gibi görünüyorsunuz. (kahkahalar ve Adamus güler) Ve, sevgili Şambra, buna bayıldım, ve bu deneyimin amacını bir dakikaya kadar açıklayacağım, ama sizi yüreklendireceğim şeylerden biri de farkında olmanızdır.

Bakın, sık sık, örneğin bir şey yediğiniz zaman… onu bilinçsizce yiyorsunuz. Oturuyor ve yemeği kepçeliyorsunuz. Biz şimdi bunu değiştireceğiz. Bu, bilinçli olarak farkında olmakla ilgili olacak.

Ben sizden bugün şık olmanızı, bilinçli olarak farkında olmanızı istedim. Çoğu kez üniformanızı – diğer herkesin giydiklerini – üzerinize geçiriveriyorsunuz. Onu üzerinize geçiriyorsunuz ve farkında bile değilsiniz, belki iyi bir gününüzde onun şişko giysileriniz ya da sıska giysileriniz (olduğunu farkediyorsunuz). (bazı gülüşmeler) Ama giyinme tarzınızla bile bedeninizin farkında olmak, önem kazanacak.

Farkındalık. Bir gün içinde ne çok düşüncenin ve eylemin ve seçimin gerçekten farkında olmadığınızı, aslında (ne kadar) bilinçsiz olduğunuzu görüyor musunuz – sen değil, Tom (Tom, “Teşekkür ederim” der) ama birine yaslanmam gerekiyordu (Adamus Tom’a yaslanır) – ne yediğinizin, ne dediğinizin, nasıl tepki verdiğinizi düşünmediğinizin gerçekten farkında değilsiniz. Yeni Enerjinin bu deneyimlerine başlamak için, farkında olmak gerekiyor. Böylece ben bu konuda dır dır edip duracağım, ve Hildegard da bunu yapacak, ve Kuthumi de, farkında olmak.

Ne yiyorsunuz? Bu, yemenin iyi ya da kötü olmasıyla ilgili değil. Yediğinizin farkında mısınız? Bazen değilsiniz! Bazen, öngörülmüş saatte oturup yiyorsunuz. Bu, Yeni Enerjiyi, bedeninizle bu yoldan bütünlenmede çok zorlayacaktır.

Nasıl giyindiğinizin, nasıl göründüğünüzün, kendinizi nasıl sevdiğinizin, kendinize nasıl baktığınızın farkında olun. Nefes alışınızın farkında olun. Bunu söylediğim için üzgünüm ama, birçoğunuz şimdi farkında olmadan nefes alıyor. Aandrah, doğru mu?

AANDRAH: Evet.

ADAMUS: Evet. Evet. Nefes yapıyorsunuz ama bunu yeni bir meditasyon haline getirdiniz. Onu yaptığınızı bile artık bilmiyorsunuz. Biri size bunu yapmanızı söyledi, siz de şimdi öylece nefes alıyor ve diyorsunuz ki, “Tamam, on dakikalığına nefes almam gerekiyor.” Tek bir nefes alırsanız – tek bir nefes – ve bu farkındalıkla doluysa (Adamus uzun, derin bir nefes alır), işte ihtiyacınız olan tek şey budur. İhtiyacınız olan tek şey. Bir saat boyunca bilinçsizce nefes alabilir, hareketleri ve eylemleri gerçekleştirebilirsiniz, ama pek de işinize yaramayabilir.

Şeylerin farkında olun, diğer insanlarla nasıl iletişim kurduğunuzun. Farkediyorsunuz, bazen ağzınız durmak bilmiyor… beyniniz, zihniniz ve ağzınız arasında komik bir bağlantı var, ve durmak bilmiyor. Bir an durun. Diğerleriyle nasıl iletişim kuruyorsunuz? Bu öncelikle kalpten olmalı. Öncelikle özünüzden olmalı, sonra kelimeler buna uyumlanarak akmalı. Ama, biliyorsunuz, çoğu kez buradan, kafadan geliyor, ağızdan çıkıyor ve olan oluyor.

Arabayı nasıl kullandığınızın farkında olun. Şimdi, ben herşeyi düşünün demiyorum. Düşünmekle farkında olmak arasında bir fark vardır – ince bir fark olsa da, bir fark vardır. Ben, kendinizi yargılayın ya da eleştirin demiyorum – hiç demiyorum – ama farkında olun.

Şu anda beni nasıl dinliyorsunuz? Diyorsunuz ki, “Eh, bilmiyorum, hep dinlediğim gibi. Burada oturuyor ve dinliyorum.” Ah, bir an farkında olun. Nereden dinliyorsunuz? Onu nasıl dinliyorsunuz? Yalnızca o küçük düzeyde mi dinliyorsunuz, kulaklarınıza girsin diye mi, bir şeyin içinize sinmesini umarak mı, bundan bir şeyler çıkartabileceğinizi umarak mı? Yoksa kalbinizle mi dinliyorsunuz, tüm varlığınızla mı, tutkuyla mı?

Farkında olmaya başlayın. Ben bu yüzden şık giyinmenizi istedim.

Şimdi, şık giyinin derken – ben kravat takın ya da ceket giyin demedim, ama sanırım Cauldre’nın şık giyinmekten anladığı buydu. Bu arada, bundan sonra da şık giyinmenizi isterdim, öyle ya da böyle – seçiminiz buysa. Elbette, bu Şambra; kuralları nasıl olsa çiğneyeceksiniz. (kahkahalar) Şık giyinin. Bazılarınız sanki kiliseye gider gibi giyiniyor, ki kesinlikle gitmiyorsunuz.

Şık giyinin. Bu ne anlama geliyor? Ha, Cadılar Bayramı’na giyiniyorsunuz. Kostümler giyiyorsunuz.

LİNDA: Ne istediğine dikkat et. (kahkahalar)

ADAMUS: Başka çağlara ait giysileri giymeye ne dersiniz. Evet!

LİNDA: Dikkat et.

ADAMUS: Gelecekten bir varlık gibi giyinmek. Bir sokak kadını gibi giyinmek. (izleyiciler sızlanır) Ve hanımlar için – bu erkekler içindi (yoğun kahkahalar) – hanımlar için, ne istiyorsanız. Ama biliyorsunuz, bundan daha önce söz ettik, o eski alışkanlıklardan çıkmak. Eski alışkanlıklardan çıkmak ve biraz da rol yapmak. Rol yapmak. Ben, sizinle birlikteyken rol yapıyorum. Tanrı aşkına, bunun gerçek ben olduğunu mu sanıyorsunuz? (Adamus güler)

ŞAMBRA: Evet.

ADAMUS: Evet, evet, kısmen öyle. Ama rollerimde esnek olmama izin veriyorum. Şambra’ya hitap ettiğim zaman, başkalarına hitap ettiğimden farklı hitap ediyorum. Ama size kişisel olarak hitap ettiğim zaman, şimdi yaptığımdan faklı oluyor, anlıyor musunuz. O nedenle, arada bir şık giyinmek, eski üniformalardan, eski rollerden çıkmak, geri kalan hepinize inanılmaz bir mesaj verecektir. Istediğiniz herhangi bir şey olabilirsiniz. Istediğiniz herhangi bir şey. Bununla eğlenin.

LİNDA: Gerçekten mi?

ADAMUS: Kesinlikle. Kesinlikle, ve bu başlarda belki biraz garip hissetmenize neden olacak, çünkü belli tarzlarda giyinmeniz gerektiğini düşünüyorsunuz. Diyorsunuz ki, “Bugün Kırmızı Çember’e gidiyorum, bir kot ve kazak giyeceğim. Böyle giyinmeliyim.”  İstediğiniz gibi giyinin.

LİNDA: Gerçekten.

ADAMUS: Rol yapın. Kesinlikle.

EDITH (izleyicilerden bir hanım): Çıplak olabilir misin?

ADAMUS: Hah, ben çıplak olabilirim. Cauldre’nın olmak isteyip istemeyeceğini bilmiyorum, ama… (Adamus güler) Ve, sevgili Edith, senin şık giyinmen bizi mutlu ederdi – soyunman değil, şık giyinmen.

Böylece, sevgili Şambra, bununla nereye varmak istiyoruz? Dediğim gibi, burada sadece zamanı işaretliyoruz. Yani o deneyim enerjisini buraya getirin.

LİNDA: John, bu kaydediliyor mu?

ADAMUS: Böylece, farkındalık. Farkındalık… kendinizi nasıl seviyorsunuz? Eh, herhalde aslında sevmiyorsunuz. Az çok kendinize bakıyorsunuz. Bir bakıcı gibi, ama kendinizi nasıl seviyorsunuz? Farkında olun. Kendiniz için ne yapıyorsunuz? Kendinizi beslemek ve sevmek için ne yapıyorsunuz?

Hiç sabahları kalkıp da aynaya gidip, “Seni seviyorum, koşulsuzca” diyor musunuz? Hayır. Hissedeceğiniz şey… eh, evet, siz. Ama çoğunuz bunu yaptığı için kendini biraz garip hissedecektir. Geri geldiğine sevindim (Deb’e hitap eder). Çoğunuz bunu yaparken biraz garip hissedecektir. Size bunun narsisizm olduğu söylendi. Ama garip olan şudur, yani aynaya bakıp da “Seni seviyorum, koşulsuzca” diyememek.

Çevrenizdeki dünyanın farkında olmaya başlayın. Şimdiye kadar bundan kaçındınız, belki de böylesi en iyisiydi. Bir dolu şeyi salıverme sürecinden geçmeniz gerekiyordu, ama kendinizi dünyaya kapattınız. Siz… eh, siz aslında dünyanın ve üzerinde meydana gelenlerin çok önemli bir parçası olmaya başlıyorsunuz ve olmaya da devam edeceksiniz.

Yalnızca dram dolu başlıkları okumak değil de, gerçekten olan bitenin farkında olmaya başlayın. Haiti’de neler oluyor? Yıkım, diyorsunuz, ama gerçekte olan nedir?

ŞAMBRA: Enerji değişimleri.

ADAMUS: Enerji değişimleri, kesinlikle, ve uzun süredir gömülü olan Eski Enerji ortaya çıkıyor, ve bu dünyanın her yanında meydana gelecek.

Şu anda Haiti’de – olanlar, dünyanın fazlasıyla dikkatini oraya odaklamasına neden oldu. Orada çokca Eski Enerji – karanlık enerji – sorunları vardı, ve bu yüzeye çıkıyor. Dünyanın dikkatini çekiyor. Insanlık bilincinin dikkatini çok güzel bir biçimde çekiyor. Ama gerçekten, bilincinizin girip de daha başka neler olup bittiğini farketmesine izin verin.

Eski Enerjinin salınması, evet. Tobias’ın geçen yıl sözünü ettiği değişken hava koşulları, işte oluyor. Hava koşullarının gerçek değişimleri geçen yıl başladı, manyetik ağlardan, gerek fiziksel gerekse fiziksel-olmayan manyetik ağlardan tutun da, yer çekimi etkilerinin, kutupların değişmesine kadar; ve şimdi, gerçekten ilginç hava durumlarının tezahür ettiğini görüyorsunuz, ve bu sürecek. Bu, “kötü” anlamına gelmiyor, şeylerin yıkılması gerektiği anlamına gelmiyor.

Bu hafta sonu Washington’daki kar yağışı belki de rekor düzeydeydi. Washington için ne güzel bir şey. Neden? Çünkü bu bir an için herşeyi durduruyor. Durduruyor. Herşeyi kapatıyor, ve dünyada durması gereken tek bir yer varsa, o da Washington’dur. (izleyicilerden tezahürat ve alkışlar yükselir) Ve bu politik bir söylem değildir; enerjisel bir söylemdir.

Olan şu, insanlar bir döngüye, bir çılgınlığa giriyor. Bunu kendi kişisel hayatınızdan biliyorsunuz. Duramıyorsunuz. Nasıl duracağınızı bilmiyorsunuz. Kaç kez, özellikle de şu son yıllarda, yaşamınıza sizi durduran bir olayı davet ettiniz – araba kazası gibi, hastalık, bazı travmalar, işinizi kaybetmek gibi – çünkü nasıl duracağınızı bilmiyordunuz. Bir kalıbın içinde sıkışıp kalmıştınız. Duramaya çalıştınız, ama olmadı. Onun için de bazen dışardan bir olay çağırıyorsunuz. Bazen bir dünya ya da bir ülke, kar fırtınası gibi bir olayı çağırır. Ve herşey durur.

Bir kar fırtınası güzeldir, çok saftır. Bir an için herşeyin üstünü örtüverir. İnsanların yavaşlamasına, düşünmesine, o çılgınlıktan çıkmasına neden olur. Şu anda doğu kıyılarında aslında çok ilginç enerji şeyleri oluyor.

O bölgenin bir değişimi nasıl davet ettiğini görün, ama bunun bir deprem ya da kasırga olması gerekmiyor. Değişim, güzel yollardan gelebilir, ve sizin yaşamınıza da bu şekilde gelebilir. Küçük bir kar fırtınası ya da deprem, bu gerçekten size kalmış bir şey.

Şu anda dünyada olan bitenin farkında olun. Şimdi, ben başlıklarla ve tartışmalarla ilgili siyasete bulaşın demiyorum, ama değişimleri ve dönüşümleri (farkında olun). Nedeni de, sizin tam anlamıyla ilk Yeni Enerji niteliklerinin devreye sokulmasına yardımcı olmanızdır. Siz, bilinçte değişimler olmasına yardım ediyorsunuz, ki bu da herkes için yeni potansiyelleri doğuruyor. Yani, şu anda dünyada olan bitenin farkında olmaya başlamak zamanıdır.

Teknoloji, bazılarınızın kendini rahat hissetmediği bir alan. Bilimi ya da bilgisayar programlamalarını ya da teknolojinin matematiğini bilmek zorunda değilsiniz, ama bir an için enerjiyi anlayın.

Bilinç Değişimleri

Bilinçte birkaç büyük değişim gerçekleşti, bir tanesi 2.Dünya Savaşı’ndan hemen sonra – bu büyük bir bilinç değişimiydi – ve bunu teknolojideki değişimler izledi. 60’ların başında başka bir değişim daha oldu – devasa bir bilinç değişimi – ki bu da yine teknolojik ilerlemelerin kapısını açtı.

60’ların sonları ve 70’lerin başında yeni teknolojinin patlaması bağlamında neler olduğuna bakın. Bazen onun size ulaşması biraz zaman alır, ama önce bilinç gelir ve arkasından teknoloji ve bilim ve iş dünyası ve hükümet gibi şeyler gelir.

Yıllara yayılan daha küçük bilinç değişimleri oldu, biraz burada, biraz şurada. Bildiğiniz gibi, 2001’de büyük bir değişim oldu. O noktada teknolojiden çok, değerler ve ahlak anlayışı etkilendi, hatta, 2001’deki bilinç değişiminin şimdi finansın ve hükümetin, bir dereceye kadar da dinin pratik değişimine yol açtığını söyleyecek kadar ileri gideceğim.Böylece o olay, o zaman meydana gelen bilinç değişimi, şimdi tezahür ediyor, ve siz bunu dünyadaki finans piyasaları gibi şeylerde gördünüz, ve dahasını da dünyadaki hükümet değişikliklerinde göreceksiniz.

2007’de bir değişim daha oldu. Dünyadaki çoğu insan onu farketmedi, ama oldu ve oldukça da büyüktü. Ve bir fırtına olarak gelmesi de gerekmedi. İçeri buyur edilen bir davet olarak geldi. Ona Kuantum Sıçraması dendi, ve çoğunuz ona katıldınız. Ve bu, inanılmaz yeni teknolojilerin gelmesi için kapıyı açtı. Birçoğu hâlâ, deyim yerindeyse, masa üstünde duruyor. Daha uygulanmadı ya da gerçekleştirilmedi.

Ama 2007’de bilinçte meydana gelen değişimler, sonunda Yeni Enerji çözümlerine yol açacak, dini ahlak sorunlarının bazısını aşabilirsek, inanılmaz tıbbi çözümlere yol açacak – ben kök hücre gibi şeylerden söz ediyorum – özellikle de şu ara insanların karşı karşıya kaldığı yakıt, enerji gibi büyük sorunlarda muazzam açılımlara yol açacak. Sizin Yeni Enerjiyi getiren enerji işçileri olmanız ve dünyanın devasa, devasa bir enerji kriziyle karşı karşıya olması şaşırtıcı değil mi? Bu krizden fazla söz edilmiyor. Ben bir komplo olduğunu söylemiyorum, ama insanlar, dünyanın giderek daha fazla yakıt tükettiği ve kaynakların bir çoğunu kullanarak bitirdiği gerçeğini ele almak istemiyor.

Şimdi, evet, aşağılarda hâlâ epeyce (petrol vs) var. Ama farkındalığınız şöyle diyecektir, “Eh, bir 10.000 yıl daha yetecek kadar fosil yakıtı, petrol falan olsa bile, bir yandan çevremizi de kirletmiş olmuyor muyuz? Gaia’nın bize devrettiği ve Dünya denen bu armağana zarar vermiyor muyuz?”  Yani, bir dolu kaynak olsa bile sağduyu diyor ki, “Ama (bu kaynakları) şimdi kullandığımız oranlarda kullanmayı sürdürürsek, kendimize hava durumları, çevre gibi sorunlar yaratmaya devam edeceğiz.”

Bazı parlak yakıt atılımları, teknolojik atılımlar, hemen köşebaşında duruyor – bu yıl, gelecek yıl – parlak şeyler… ve hayır, sevgili dostlar, güneş ve rüzgar değil. Onlar, bana göre, dikkatin başka tarafa çekilmesidir. Dikkatin başka tarafa çekilmesi. Çok, çok ilkel.

Saf enerji, çok ulaşılır olan inanılmaz bir enerji var. Soğuk füzyon. Bir girişim oldu, soğuk füzyonla ilgili bir laboratuvar deneyi yapıldı. Çok başarılıydı, ama eşini yapamadılar, kopyalayamadılar.

Hmmmm. Hmmmm.

Şimdi, şöyle diyen kişiler var, “İyi güzel, ama bu yüzden bu aslında hiç olmadı ve hepsi sadece bir reklam kampanyasıydı.”  Kesinlikle hayır. Birkaç yıl önce ortaya çıkan bu soğuk füzyon deneyi aslında başarılı oldu. Nükleer (enerjide) olduğundan farklı olarak herhangi bir olumsuz yan ürün yaratmadan enerji üretti. Herhangi bir olumsuz yan ürün yaratmadan.

Kopyalanamadı. Tekrarlanamadı çünkü…? – ama siz bunun yanıtını biliyorsunuz.

ŞAMBRA: O, Yeni Enerjidir.

ADAMUS: O, Yeni Enerjidir! (Adamus o Şambra’ya bir öpücük verir; izleyiciler güler) Evet.

Onlar aslında – onlar bilmiyorlar, onun için bu bilgiyi onlara aktarın – ama araştırmacılar sanki Yeni Enerjinin gelişmiş bir parçasını buraya getirebildiler. Başka bir deyişle, bu tam Yeni Enerji değildi ama onun bir gölgesi gibiydi. Aslında zaman ve mekânı aşarak ona ulaştılar ve soğuk füzyonu yarattılar. Bu, size doğru ilerleyen çok, birçok kaynaktan yalnızca biridir.

Teknolojinin farkında olun. Şimdi dikkatinizi buna çekiyorum çünkü – ortaya çıkmak üzere olan teknolojik, tıbbi çözümler var. Laboratuvarda bunlar üzerinde çalışılıyor, ama küçük bir unsuru gözden kaçırıyorlar. Doğru yoldalar ama daha tam ulaşamadılar. Bilinç biraz daha genişleyene kadar da, eksik olan o unsuru ya da sinir eden o öbür küçük öğeyi bulamayacaklar. Teknoloji, bilim, hep bilinci izler.

Pekâla sevgili Şambra, siz burada otururken, biz Yeni Enerjideki kişisel gerçekliğinizde bilincinizi genişletmek üzere birlikte çalışırken, neler oluyor? Eh, bu, diğer herkes için, bu sorunların bazısını – hastalık sorunlarını, yakıt enerjisi sorunlarını, küresel çevre sorunlarını – çözmeye uğraşanlar için potansiyelleri oluşturuyor. Ben (gezegenin, çevrenin) ısındığını ya da soğuduğunu söylemiyorum, ama yeni çözümlere ihtiyaç var. Sizin kendinizle, bu Şambra grubuyla gerçekleştirdiğiniz çalışmalar bir etkiye sahip oluyor, bir fark yaratıyor. Ve ben bu yüzden sizlerle böyle çalışmaktan mutlu oluyorum.

Farkında Olun

Böylece, şu ara küresel finans durumunda neler oluyor farkında olun. Paniklemeyin. Onunla ilgili komplolara girmeyin. Bir yerlere para saklamaya başlamayın. Yeraltı barınakları inşa etmeyin – Ramtha’nın size ne dediği umurumda değil. (kahkahalar) O size bunları çok farklı bir nedenden ötürü söylüyor, sevgili Şambra, ki Cauldre şimdi buna girmememi istiyor. Ben de girmeyeceğim.

Yani küresel ekonomik durum şu ara çok ilginç. Zenginlik yeniden dengeleniyor ya da yeniden dağılıyor. Ama o hâlâ çok Eski Enerji olan bir niteliğe sahip – “sadece bu kadar var” (diyen). Bu, inanılan büyük bir yanılsama. Satılan büyük bir yanılsama – “burada yalnızca bu kadar var.”  Oysa öyle değil. Dünya kadar bolluk var, ama herkes böyle hissetseydi, eh, o zaman kontrol olamazdı. O yüzden, yeniden-dağılımın farkında olun.

Piyasalar tümüyle çökecek diye kaygılanmayın. Bu, korkudur. Koşup bir tomar altın satın almayın, çünkü altın piyasasının şu anda aşırı manipüle edildiğini ve altın satın almanın çok cazip hale geldiğini göreceksiniz.

ŞAMBRA: Bana bakma.

ADAMUS: Hayır, sen altın satıyorsun.

ŞAMBRA: Ben satıyorum! (kahkahalar)

ADAMUS: Yastığınızın altına altın koymayı ya da mal varlığınızı altına çevirmeyi istemek çok cazip gelebilir. Hayır, bu… bu, manipüle ediliyor. Muazzam bir manipülasyon kaynağı.

Dinlerde neler oluyor farkında olun. Şu anda, Hıristiyan ve Müslüman dünyalar arasındaki bu inanılmaz tartışmaları ya da meydan okumaları görüyorsunuz. Bunun var olduğunun farkında olun, ve neden var olduğunu, gerçekte neler olduğunu anlamaya başlayın. Gerçekte neler oluyor? Ben şu anda buna girmeyeceğim, ama daha sonra bunu ele alacağız.

Ve seçimlerinizin nereden geldiğinin farkında olun. Seçimlerinizin nereden geldiğinin farkında olun. Çoğu seçim, duygulardan gelir. Şimdi, siz, seçimlerinizin akılsal olduğunu düşünmekten hoşlanıyorsunuz. Değiller. Akılsal bazda doğrulanıyor ya da haklı gösteriliyorlar, ama onlar duygusaldır. Yaptığınız her seçimin yüzde 99.9’unun duygusal olduğunu söyleyecek kadar ileri gideceğim. Bir araba satın alacağınız zaman bile diyorsunuz ki, “Ama ben onu tasarruflu yakıt harcadığı için alıyorum. İyi bir fiat verdikleri için alıyorum.”  Siz arabayı, hızlı olduğu için alıyorsunuzdur. Ama, hayır, hayır, hayır, hayır, hayır. Bunu sadece doğruluyorsunuz. Bunu, duygusal düzeyde doğruluyorsunuz. Siz o arabaya aşık olmuşsunuzdur. Onu bir nedenden ötürü sevmişsinizdir.

Ne yiyeceğinizi seçmeye çalıştığınızda bile, seçiminiz duygulara dayanıyor, onu mantığınızla doğruluyor ya da haklı çıkartıyorsunuz. Seçimlerinizin gerçekten farkında olmaya başlayın.

Bir seçim yapmadan önce, bir an durun. Zihninizden çıkın, bir an durun. Bu seçim nereden geliyor? Seçimler, korkudan kaynaklanır, seçimler, baştan çıkarmalardan kaynaklanır, ve seçimler, bazen, bir sevinç, gerçek sevinç, coşku alanından yapılır. Onlar bu etkenlerden kaynaklanır.

Ben, yaklaşık yarısının korkudan kaynaklandığını söyleyeceğim. Başka bir deyişle, yaşamınızda bir seçim yapıyorsunuz, çünkü başka bir şeyden korkuyorsunuz. Bir şeyden uzaklaşıyor ve başka bir şey seçiyorsunuz ki, korkuyla yüzleşmek zorunda kalmayın. Bu, çok iyi bir yaşama biçimi değildir.

Birçok seçiminiz baştan çıkarmadan kaynaklanıyor. Bir kurban olma gibi şeylere ayartılıyorsunuz. Aslında, güzel bir gün geçirmeye, ama buna değer olmadığınızı hissetmeye ayartılıyor ve kötü bir gün yaratıyorsunuz. Başka insanların dramları sizi çok, çok kolayca baştan çıkartıyor. Buna çok kolayca kapılıyorsunuz. Kendi veçheleriniz, sizi manipüle eden parçalarınız gibi şeyler sizi baştan çıkartıyor. Duyduğunuz o sesler, bazen o garip dürtüler, devreye giriyor ve seçim yapmanıza yardım ediyor, ya da seçimlerinizi etkiliyor.

Bazı seçimler aslında sevinç, coşku ya da mutluluğa dayanıyor, ama bunlar yeterince değiller. O nedenle, seçimlerinizin nereden geldiğine bakmaya ve hissetmeye başlayın.

Seçimler, bir egemenlik, bağımsızlık alanından, bir farkındalık alanından, ve onu istediğiniz için gelmeli. Onu siz seçersiniz. Böylece, bu Yeni Enerji deneyimini yaşamınıza sokarken, farkındalık, anahtar bir etmen olacaktır. Farkındalık. Farkında olmanızı isteyerek sizi deli edebilirim.

Siz bir bilinç varlığısınız, ve bir bilinç varlığının farkındalık olması gerekir, ama o farkındalık ve bilinç kutulanmış halde ve kapatılmış ve tecrit edilmiş halde. Ben şimdi bunu, farkındalık içinde olmayı yeniden ortaya çıkartacağım.

Ne İstiyorsunuz?

Böylece, geçen ay toplandığımızda size sordum, ne istiyorsunuz? Ne istiyorsunuz? Şimdi bununla devam edelim.

Pekâla, David, ne istiyorsun?

DAVID: Gerçek benliğimi derinden hissetmek ve deneyimlemek.

ADAMUS: Peki. Ben öyle ya da böyle herhangi bir yorumda bulunmayacağım. Evet. Ve, Edith, istediğin nedir?

EDITH: Ben, istediğim şeyi tam olarak nasıl yaratacağımı bilmek istiyorum.

ADAMUS: Harika. Teşekkür ederiz. Pete’e geçir.

PETE: Benimle karşılaşan her insanın değer verildiğini ve kabul edildiğini hissetmesi.

ADAMUS: Değer verilmesi ve kabul edilmesi. Harika.

PETE: Ve bunu hissetmeyenlere de iyilik diliyorum.

ADAMUS (güler): Ve Laura’ya geçelim.

LAURA: Ben oynamak istiyorum. Ben hep oynamak istiyorum.

ADAMUS: İyi. Ve Jane.

JANE: Ben tutkumda olmak ve buraya ne yapmak için geldiysem onu yapmak istiyorum.

ADAMUS: Mükemmel, teşekkür ederiz. Leslie.

LESLIE: Eğlence.

ADAMUS: Eğlence mi?

LESLIE: Bunun geri kalanında sadece eğlence istiyorum.

ADAMUS: Harika. Mary?

MARY: Ben yaratıcılığımı, şimdi olduğundan daha fazla açmak istiyorum. Suzy?

LİNDA: Suzy Schemel mi!?

SUZY: Ben yeni deneyimler toplamayı – bunu sürdürmeyi isterdim.

ADAMUS: Mükemmel.

SUZY: Teşekkür ederim.

ADAMUS: Ve sonra elbette Dave.

LİNDA: Dave Schemel.

DAVE: Yargısızca deneyimlemek ve genişlemek.

ADAMUS: Mükemmel. Katherine?

KATHERINE: Her kimsem sevinç içinde o olmak ve yaratmak ve sevmek ve dans etmek ve olmak istiyorum.

ADAMUS: Mükemmel. Alane?

ALANE: Ben bir dolu eğlenceli şeyi deneyimlemek ve gezmek ve bunu da türlü türlü farklı insanlarla deneyimlemek istiyorum.

ADAMUS: Holly?

HOLLY: Sanırım ben, herşeyden çok, birlik içindeki birliği deneyimlemek istiyorum.

ADAMUS: Kathleen, sana geçen ay sordum ve sen aslında dedin ki, “yaşamın coşkulu ifadesi. Genişlemek ve ifade etmek.”

KATHLEEN: Evet.

ADAMUS: Gerçekten. Ve ben öyle etkilendim ki, “BNİ” dedim.

KATHLEEN: Bu ne için.

ADAMUS: Bu, nereden geliyor? (kahkahalar)

KATHLEEN: Bu nereden mi geliyor?

ADAMUS: Evet. Nereden geliyor, çünkü çok yaklaşmıştı. Oraya varmak üzeresin, çok yaklaştın. Peki bu ay ne seçiyorsun?

KATHLEEN: Aynı şeyi.

ADAMUS: Aynı şeyi, mükemmel.

KATHLEEN: Ben sadece her neredeysem, her neysem onun keyfini çıkarmak istiyorum.

ADAMUS: Mükemmel. Peki, harika, teşekkür ederiz.

KATHLEEN: Bir şey değil.

ADAMUS: Böylece şimdi soruyu sordum, ne istiyorsunuz? Üstüste iki ay boyunca. İlginç yanıtlar. İlle de gerçek yanıtlar değil ama ilginç yanıtlar, çünkü, sevgili Şambra, herşeyden önce, onu gerçekten isteseydiniz, dediğim gibi, sahip olurdunuz. Gerçekten isteseydiniz. Yani bu isteklerin ve arzuların birçoğu zihinden geliyor. Gerçek isteklerinizin birçoğu insanca ihtiyaçlarınızın karşılanması ve gözetilmesine yönelik.

Şu anda gerçekten istediğiniz şey, benim bir taşı alıp da altına çevirmem. Bundan gerçekten hoşlanırdınız. (izleyiciler “Evet!” der) Ve işte bu, baştan çıkarmadır. Dikkatinizi dağıtırdı. Kesinlikle dikkatinizi dağıtırdı, ve siz yaşamınızın geri kalanını, bunu nasıl yaptığımı anlamaya çalışmakla geçirirdiniz.

LİNDA: Ama insanlar bilmek istiyor, bu o kadar kötü bir şey mi?

ADAMUS: Kötü değil – dikkat dağıtıcı, ve burada olmayı seçmenizin nedeni bu değil.

İsteklerinize geri dönelim. Ve bugün burada yaptığımız tartışmanın temeli şu, siz aslında ne istediğinizi bilmiyorsunuz. Gerçekten bilmiyorsunuz. Bazı laflar ediyorsunuz ve bu sizi iyi hissettiriyor, ama paylaşanlar bile, onların ne anlama geldiğini bilmiyorlar. En büyük sorunumuz – yolun her adımında yaptığımız gibi sizinle birebir çalışırken yaşadığım en büyük sorun – ne istediğinizi bilmemenizdir. Bilmiyorsunuz. Hiçbir fikriniz yok, üstelik bu her gün de değişiyor!

Hayatınızı, ne istediğinizi anlamaya çalışmakla geçiriyorsunuz. Bir gün bunu; öteki gün şunu. Sonra da depresyona giriyorsunuz ve kızıyorsunuz ve sinir oluyorsunuz, çünkü ne istediğinizi bilmiyorsunuz.

İstemeniz gerektiğini düşündüğünüz şey sizi yoldan çıkarıyor. Siz… (Adamus iç geçirir) kendinizi bir dolu tuzağa düşürüyor, monoton ve sıkıcı bir yaşam tarzına mahkum ediyorsunuz, çünkü bir gün “şunu” istiyorsunuz, ertesi gün “bunu.” Bir gün önceliğinizin insanca ihtiyaçlar olduğunu düşünüyorsunuz – yaşamınızda bazı şeyler istiyorsunuz – ertesi gün bunlar ruhsal ihtiyaçlar oluveriyor. Ne istediğinizi bilmiyorsunuz.

Ve iyi haber şu ki, tam olarak olmanız gereken yerdesiniz. Tam olarak olmanız gereken yerde! (izleyiciler tezahürat yapıp alkışlar) Peki bu ne anlama geliyor? Mükemmel bir soru. Herşeyden önce, şimdi derin bir nefes alıp “Tanrı’ya şükür” diyelim. (izleyiciler, “Tanrı’ya şükür” der) Kendinize teşekkür edin. Ne istediğinizi bilmemekle – tam olarak olmanız gereken yerdesiniz.

Bu bir açmaz gibi görünebilir ve gerçekten güzel bir günü berbat edebilir (kahkahalar), ama kesinlikle uygundur. Neden? Çünkü siz bir metamorfozdan geçtiniz, yalnızca bir insan olmanın, kendinizi yalnızca insan olarak algılamanın dönüşümünden geçtiniz; başkaları tarafından sevilmek ve kabul edilmek ihtiyacı, para gibi şeylerin cebinizde olması ihtiyacı, sofrada yemek, size bir derece saygı kazandıran bir iş ihtiyacı, fiziksel sağlık gibi şeylere ihtiyaç duymak – (bu gibi şeyleri) temel alan eski insan ihtiyaçlarının düzleminden geçtiniz. Kendinizle en azından bir derece rahat olmayı gereksiniyorsunuz. Fazla değil, sadece bir derece. Kendinizle rahat olmanın genel düzeyi şu kadarcık (Adamus parmaklarıyla 2.5 cm’lik bir mesafe gösterir). Oysa siz kendinizle tümüyle rahat olmalısınız, kendinizle tamamen rahat olmalısınız.

Böylece bu muazzam değişimden geçtiniz – artık yalnızca insanca gereksinimleri olan bir insan değilsiniz, şimdi tanrısallığın, içinizdeki Tanrı’nın çıkmasına izin veriyorsunuz. O, oradan bir yerlerden çıkmıyor. O, içinizden çıkıyor.

Siz insanla tanrısal olanın bütünleşmesine şu anda izin veriyorsunuz – bu artık bir felsefe değil, yalnızca edilen sözler değil, ayda bir kez gittiğiniz ve sonra dünyanıza geri döndüğünüzde hepsini tümüyle unuttuğunuz bir çalışma grubu değil – ama aslında buna gerçekten izin vermek. Aslında bunu gerçekten gerçekleştirmek.

Bu yüzden, bu geçiş, bu bütünlenme sürecinde/işleminde, istediğinizi sandığınız herşey bulanıklaşacak ve kafanızı karıştıracaktır. Önem verdiğiniz hiçbir şeyden artık emin değilsiniz. Geleceğe ilişkin herhangi bir hedefin ya da amacın birdenbire anlamı kalmadı. Tutkunuz olduğunu sandığınız şey ansızın heyecanını kaybetti. Istediğinizi sandığınız şeyi artık isteyip istemediğinizi bile bilmiyorsunuz. Sözünü edebilirsiniz. Oldukça güzel bir şeyle ortaya çıkabilirsiniz, ama yarına kalmadan değişecektir. Bu, yarın kesinlikle değişecektir – ve bu iyi bir şeydir. Gerçekten öyledir. Sorun sizde değil. O arzunun – istediğiniz o şeyin – her gün değişmesinde bir sorun yok. Ki değişmeli de. Değişmeli.

Şu ara içinden geçtiğiniz döngüde kesinlikle değişmeli. O yüzden, lütfen kendinizi sevin. Şu ara muazzam miktarlarda enerji, muazzam miktarlarda yaratıcılık geliyor, o yüzden farklı farklı düzeylerden esinleniyorsunuz, ve bir yandan da hâlâ insan düzeyinizdeki istekler ve ihtiyaçlar devreye giriyor, ve bunların tümü büyük bir keşmekeş içinde biraraya geliyor. Büyük bir kaos içinde. Ama kaosla, kargaşayla ilgili daha önce söylediğim şeyi biliyorsunuz. Bu aslında kaos ya da kargaşa değildir. Bu yalnızca ona bir tezgâhtan, bir dokuma tezgâhının altından bakarsanız kaos gibi görünür. Karmaşa gibi görünür. Ama ona yukardan bakacak olursanız, o çok güzel bir dokumadır.

Aslında şu anda yaşamınızda bir kargaşa yok. Bir geçiş, bir dönüşüm var, yaşamınızda şu anda bir simya meydana geliyor. Muazzam miktarda bir simya. Hâlâ bir şekilde nasıl idare ettiğinizi görüyor musunuz? Başka bir deyişle, yıkılmadınız. Düşüp parçalanacağınızı düşünüyorsunuz. Her an paramparça olacakmış gibi hissediyorsunuz. Geceleri yatağa girip, “Tanrı’ya şükür bugün yanıp kül olmadım” diyorsunuz. (kahkahalar) “Tanrı’ya şükür ki hayatta kaldım, belki yarın yıkılırım, ama en azından bu geceyi atlattım.”

Yıkılmayacaksınız. Paramparça olmayacaksınız. Yalnızca öyle olacakmışınız gibi hissediyorsunuz. Yıkılmayacaksınız. Çevrenizde olan biten şu enerjiler var. Gerçekliğinizin temelini oluşturan herşey kesinlikle değişiyor. Çoğu insan bunlardan nasıl geçiyor biliyorsunuz, bir hedefleri ya da planları ya da arzuları var. Bu onları A noktasından B’ye getiriyor ve onlar oraya varıyorlar, biraz rahatlamış bir halde, ve sonra bir sonraki planı yapıyorlar, B noktasından C’ye. Bu ilginç bir olgudur, ve ben bir dakikaya kadar bu konuda konuşacağım, ama – buraya gelme nedenimi oluşturan şeyi zaten söylemiş olmama rağmen – onlar bir adımdan ötekine ve sonra ötekine varmak amacıyla hedefi ya da isteği kullanıyorlar. Ve bu da, sizin kendi yaşamınızdan nasıl geçtiğinize çok benziyor.

Örneğin gençken, okulu bitirmek gibi bir hedefiniz vardı. Sonra, bir kariyer ve aile sahibi olma hedefiniz vardı. Birbiri ardına hedefleriniz vardı. Şu anda da bir hedefiniz var – o her neyse, belki de bu kanallığın sonuna kadar dayanabilmektir (kahkahalar) “Lütfen Tanrım!” – ama hayat işte böyleydi.

Şimdi bir an için geri çekilin. Bu, oldukça kısıtlı bir yaşama biçimi değil mi? Ve az çok da korkutucu bir yaşama tarzı değil mi? Ve bir şekilde de hiç doyurucu olmayan bir yaşama tarzı değil mi? Siz ölene kadar. Eh, bu oldukça garip bir hedef – öleceğin noktaya kadar dayan. Ölene kadar hayatta kal. (bazı gülüşmeler)

İşte çoğu insan böyle yaşıyor, ve siz de bu şekilde yaşadınız, onun için fazla gülmeyin. (Adamus kıkırdar) Düne kadar böyle yaşadınız. Ve sonra bugün, bunu farklı gerçekleştiriyoruz.

Ben onun için “Ne istiyorsunuz?” diye soruyorum, ortalığı biraz karıştırmak için, düşünmenizi sağlamak için. Ve size şunu söyleyeyim, grubun önünde ne istediğinizi söylediğiniz zaman – yoo, bu hiç de gerçekten istediğiniz şey değil. Hiç değil. Onu istediğinizi sanıyorsunuz, ama aslında istemiyorsunuz – söylediğiniz her neyse, ne olduğu umurumda değil. Ne istediğinizi bilmiyorsunuz.

Böylece, bu güzel enerjide bir an kalalım ve olmasına izin verelim.

(duraklama)

Ne istediğini bilmemek.

Tanımlamaktan çıkmak.

Hedeften çıkmak.

Belki Eski Enerji arzularından çıkmak.

Eski beklentilerden çıkmak, çünkü bunların hepsi şimdi değişecek. Hepsi değişecek.

Tutku

Bunların hepsine değinmemin nedeni, bunun önemli olmasının nedeni, sevgili Şambra, öncelikle, artık ne istediğinizi bilmek zorunda olmadığınızı bilmeniz ve biraz rahatlamanızı sağlamanızdır. Bu, garip bir yaşama biçimi olacak, ama bunun yaşamanıza gerçekten izin verdiğini göreceksiniz.

Bu, birçok tartışmaya, bir dolu akılcı tartışmalara konu olacak. “Evet, ne istediğimi pekâla biliyorum” diyen birçok insan olacak, ama ben onlara da meydan okuyorum. Hayır, gerçekten bilmiyorsunuz, ve bir süreliğine bu konuda huzurlu olabilir misiniz?

Er ya da geç bir anlayışa varacaksınız – bugün değil. Gerçek istekleri aşan bir şeyin anlayışına geleceksiniz. Uzun zamandır ilk kez öylesine derin, öylesine anlamlı bir tutkuya sahip olacaksınız ki, gerçekliğinizi nasıl yarattığınızı anlamanızı, gerçekte kim olduğunuzu anlamanızı sağlayacak. Ama bu, düşündüğünüz gibi bir istek olmayacak. Siz kendi içinizde – daha iyi bir kelime olmadığı için – gerçek bir tutku (noktasına) geleceksiniz. Ve ben bir meşguliyetten ya da hobiden ya da buna benzer herhangi bir şeyden söz etmiyorum, ama kendinizle ilgili bir tutkuyu kastediyorum; kendinize duyduğunuz aşktan, yoğun ve ifade edici bir aşktan söz ediyorum.

Ve o noktada artık ne yaptığınız ya da yapmadığınız farketmez. Sahip olacağınız öylesi bir ruhsal tutkuyla, bu gerçekten farketmeyecektir. Artık farketmek zorunda olmayacaktır; yalnızca olacaktır.

Şimdi, görüyorsunuz ki burada biraz zihinsel olabilen kelimeler kullanmak zorunda kalıyorum, yoksa (bu söylediklerim) gizemli bir hal alır, ama ben sizlerle olmakta olanları ve olacak olanları paylaşıyorum. İsteklerin ötesine geçerek tutkuya (girmek).

Tutku, kelimeler yetersiz kaldığından – tutkuyu nasıl ifade edersiniz? – o, Ben’in gerçek anlayışıdır. İnsan düzeyinde gerçekleştirdiklerinizin gerçek parlaklığına şimdi tanrısal düzeyi de getirmek.

Yeni Enerji

Bunların hepsine değinmemin nedeni, başka bir şey daha olacağı içindir. Bazılarınız şu son aylarda bunu şimdiden deneyimliyor, ve bu, çok önemli bir nokta. Siz, Yeni Enerji denen şu şeyi yaşamınıza davet ettiniz. Tanrısallığı yaşamınıza davet ettiniz. Önceki çizimlerde gördüğünüz gibi, Eski Enerji, Yuva’ya geri dönme tutkusundan yaratılmıştı. Bütün enerjileri bu yaratmıştı, ve bu enerji bilinciniz tarafından gerçekliği yaratmak , tezahür ettirmek için kullanıldı.

Yeni Enerji şimdi Yuva’nın size gelmesi gibi geliyor, Tanrı’nın, sizin size geri gelmesi. Yeni Enerji budur. O, titreşimsel değildir, ki bunu çok kez duydunuz. O, genişleyicidir, aynı anda her yöne. Eski Enerji’ye benzemez ya da onun gibi davranmaz ya da hissedilmez, ve sizin bir yanınız onun öyle olmasını istiyor. Onu Eski Enerji kavramlarıyla tanımlamak istiyorsunuz. Onun sadece daha büyük, daha güzel Eski Enerji olduğunu düşünüyorsunuz. Değildir. Tümüyle farklıdır.

O Yeni Enerji, insanla tanrısallığın nihayet bütünleşmesinin bir yan ürünüdür. Onu yaratan budur. Hatta bu, meleksel alemlerde bulunanlar için bile yenidir, onlar izliyor ve gözlemliyorlar. Onlar çok mahrem, çok özel bir biçimde sizin farkındalar, çünkü Dünya’daki insanlar nasıl yol alıyorsa, tüm yaratı da öyle yol alıyor. Bu nedenle, bunun nasıl çalıştığını görmek onları fazlasıyla ilgilendiriyor.

Şu ara yaşantınızda olanlar, şeylerin biraz düzensiz, biraz yolunu şaşırmış olmasının nedeni – aslında dürüst olalım, gerçekten yolunu şaşırmış olması – şu ara şeylerin gerçekten tepetaklak olmasının nedeni şudur: Yeni Enerji geldi.

O sizin yaratınızdır, ama, böyle de denebilir, farklı bir alemden, tümüyle farklı bir temelden geliyor, ve burada, Dünya’daki yaşamınızla bütünleşmek üzere geliyor. O şimdi sizi keşfe çıktı. Duygularınızı keşfediyor, çünkü bütünleşme sürecinde/işleminde sizin nereden geldiğinizi ve nelerden oluştuğunuzu anlamak zorunda. Yaşamınıza nasıl gireceğini bilmek istiyor. Sizinle mücadele etmek istemiyor. Yaşantınızın bir parçası haline nasıl geleceğini bilmek istiyor. O, ezelden beri aradığınız tanrısal enerji, ve o burada. Ve o, “Senin şu duygusal yanın nasıl iş görüyor?” demek için geliyor. Ve onun için de hemen girip sizi araştırıyor.

O sizindir. Bu, yabancı varlıkların (uzaylıların) yaptığı bir araştırma değildir; onlar farklıdır. Bu, izinsiz olarak dışardan gelip de zorla araştırma yapan bir enerji değildir. Ama, bunu söylememize rağmen, hâlâ bütün bunları nasıl tanımlayacağını ya da anlayacağını bilemeyenler var, böylece onlar uzaylılarla karşılaştıklarını görecekler rüyalarında, ya da belki böyle düşünecekler. Olasılık şu ki – eğer bu bir Şambra grubuysa – olasılık şu ki, bu bir uzaylılarla karşılaşma olmayacaktır. Bu, “David, devam etmeni sağlayan nedir?” diyen Yeni Enerjidir.

Bu arada, devam etmenizi sağlayan, devam etmenizi sağladığını düşündüğünüz şey değildir. Duygulardır. Arzulardır. Bu veçhelerdir. Hislerdir. Seçimlerinizin, öyle olduğunu düşünmekten hoşlansanız bile, akılsal olmadığını söylediğimi hatırlayın. Akılsal değildirler. Duygusaldırlar. Böylece Yeni Enerji içinize giriyor ve o seçimleri yapmanıza neyin sebep olduğuna bakmaya ve bunu hissetmeye başlıyor. Şu anda, sizin geçmiş yaşamlarınıza giriyor, onları araştırıyor, çünkü bu sizin bir parçanız. Sizi meydana getiren şey.

Böylece, bu Yeni Enerji Dünya’ya geliyor. Eh, önünüzdeki tabağa düşmüyor. İçinize giriyor. Onu hissedeceksiniz. Her bir parçanızı araştırıyor. Zihninizin nasıl çalıştığını anlayacak. Şu anda mantık işleminize giriyor. Mantık nasıl çalışır? Fiziksel bedene giriyor. Bazılarınız son zamanlarda tepkiler yaşadınız – “Bedenime neler oluyor?” – çünkü onun oraya girdiğini hissediyorsunuz. O, şu anda her bir parçanıza giriyor.

Bunun, meydana gelmekte olan evlilik ve bütünlenme işleminin bir parçası olduğunu da söyleyebilirsiniz, bu nedenle de yönünüzü şaşırmış gibi hissetmenize neden oluyor. Ve bu Yeni Enerji özellikle duyarlı bir noktaya çarptığında – bir anıya, hâlâ çok, çok hassas olan bir yaraya – bunu hissedeceksiniz. Bu hisler ansızın yüzeye çıkacak ve diyeceksiniz ki, “Peki bu şimdi durup dururken neden ortaya çıktı?” Bugüne kadar şöyle diyecektiniz, “Tanrı bana nasıl bir ders vermeye çalışıyor? Ruh bana ne söylemeye çalışıyor?” Hiçbir şey. Hiçbir şey. Bu, yaşamınıza giren Yeni Enerjiye verilen bir tepkidir – fffttt! – o, kim olduğunuzu anlamak istiyor; siz ilerlerken sizinle nasıl çalışacağını anlamak istiyor. O bütünleşmek istiyor. Zorla ele geçirmek isteyen güçler yok. O… eh, o sizdir. O, sizinle birlikte olmak üzere gelen yeni sizdir. Ne kadar şaşırtıcı.

Ama o siz olmasına rağmen, hiç bu gerçeklikte bulunmadı. Onun için de şimdi keşfe çıkacak, ve belki sizin bile kendinizle ilgili bilmediğiniz bazı şeyleri keşfetmenize neden olacak. O şu anda burada.

Kontrolü Bırakın ve Güvenin

Sizden ricam, sevgili dostlar, şimdiye kadar olduğundan çok daha fazla, kendinize kesinlikle güvenmek zamanıdır. Bir şeyler olduğunda – yeni şeyler – kendinizi geri çekmek gibi bir eğilime sahipsiniz. Eğer bir şeyi tümüyle akılsal yollardan anlamazsanız, onu anlayana kadar ona direniyor ya da onu kontrol etmeye çalışıyorsunuz. Bu, hiçbir yoldan kontrol edilemeyecektir. Ve bu da (sizi) zorlayacaktır.

İnsanlar kontrole bayılıyor. Biliyor musunuz, insanlar dışsal ortamlarını kontrol etmeyi seviyorlar çünkü böylece sanki içsel ortamlarının pekâla olduğunu hissetmek istiyorlar. Oysa değildir. Değildir. Dışsal ortamın ya da çevrenin kontrol edilmesi dikkatin dağıtılmasıdır ya da kendini-aldatmaktır. Herşeyi kontrol edebiliyorsanız, burada, içerdeki herşeyin yolunda gidiyor olması gerekir diye düşünüyorsunuz. Bunu bir an için bırakalım.

Siz tanrısallığı içinize davet ettiniz ve o geldi. Siz Yeni Enerjiyi içinize davet ettiniz ve o geldi. Onu kontrol etmeyebilir misiniz?  Ha, siz evet diyorsunuz, ama onun meydan okumalarıyla karşı karşıya kalacaksınız, özellikle de bu ay. Ama az önce meydan okumalarla ya da zorluklarla ilgili ne dedik? Kötü olması gerekmiyor. Değişim ve zorluklar… göreceksiniz ki – bir örnek olarak uykuyu kullanalım – uykunuzun çok huzursuz olduğunu göreceksiniz. (bazı gülüşmeler)

ŞAMBRA: Gerçekten de!

ADAMUS: Ve rüyalarınız – bu Yeni Enerji şu an rüyalarınızın hemen içine girecek. Ben bu yüzden sizden günlük tutmanızı istedim. O şimdi (rüyalarınıza) katılıyor. Rüya halinde neler olduğunu bilmek istiyor. Neler oluyor? Ve rüyalarınız değişecek bu arada – rüyalarınızın yoğunluğu, rüyalarınızın rengi, rüyalarınızın anlamı. Rüyalarınızı anlamak amacıyla artık eski rüya simgelerini kullanmayın. Kendinizi gerçekten karmakarışık edersiniz.  Ben şimdi rüyalara girmek istemiyorum, ama o yaşamınızın her bir parçasına giriyor, ve bazı günler zaman zaman fiziksel olarak ilişkiniz kesilmiş, sanki zaman-mekân süreklisinde işlevsel olamıyormuş gibi hissetmenize neden olacak, ama istediğiniz bu değil miydi? (kahkahalar) Zamanın ve mekânın ötesine geçmek istemiyor muydunuz?

Siz şu anda zorlanacaksınız, çünkü bu sizi rahatlık alanınızdan çıkartacak. Ama gerçekten istediğiniz bu değil mi? Hayır, ne istediğinizi bilmiyorsunuz! (Adamus güler) Ve bu iyi. Böylece, ne istediğinizi bilmiyorsunuz ve herşey değişiyor. Bu kulağa berbat geliyor, öyle değil mi?

ŞAMBRA: Evet.

ADAMUS: Oysa değildir. Güzeldir. Kesinlikle güzeldir – eğer kendinize güveniyorsanız. Burada kendinizle uğraşıyorsunuz – tanrısallığınızla, tanrı-benliğinizle, hep birliğe geri getirmek istediğiniz o parçanızla. O nedenle, kontrolü kesinlikle bırakmak zamanıdır.

Aa, ve diyorsunuz ki, “Ama kontrolü elden bırakırsam, o zaman dünyadaki tüm dışsal güçler… Ben incinebilir, savunmasız halde olacağım ve onların hepsi bana saldıracak. Ve beni sürekli manipüle eden insanlar şimdi gerçekten üzerime atılacak, çünkü savunmamı indirmiş olacağım. Ve hastalık ve mikroplar içeri girecek ve ben hastalanacağım, çünkü şu enerjisel duvarı kullanıyorum ve hastalıkların girmesine izin vermiyorum.”

Yani tüm bu savunmaları indireceksiniz, ve çok garip hissedeceksiniz, gerçekten, çok savunmasız, ve işte güven noktası ve enerjisel simya noktası budur. Şu… taşları altına (dönüştürmek)  – kendinize güvendiğinizde, tüm savunmalarınızı indirdiğinizde, yaşamınızda olup da sizi sürekli manipüle eden kişiyle ilgili kaygılanmadığınızda meydana gelen şu anki enerjisel simyanın yanında bu hiç kalır. İnsanlar sizi manipüle edemediği zaman, gidip bir başkasını bulurlar. Ama siz gerçekten kendinize güvendiğinizde ve bu Yeni Enerjinin girmesine izin verdiğinizde, insanların manipülasyonuyla ilgili artık kaygılanmak zorunda olmadığınızı göreceksiniz.

Siz oyundan çıkıyor olacaksınız, ama oyun yine de baştan çıkarıcı olacaktır. Eski bir yaşama tarzından çıkıyor olacaksınız, ama yine de bir yanınız o eski tarza geri dönmek isteyecektir. Böylece, bir kez daha, “Ben ne istiyorum – eski tarzı mı, yoksa yeni tarzı mı?” bilmecesinde sıkışıp kalacaksınız. Ve ben size yanıtı hemen şimdi verebilirim – her birinden biraz isteyeceksiniz. Ve bu da herhalde bunu gerçekleştirmenin en iyi yolu değildir. Siz, bir ayağınız Eski Enerjide, öbür ayağınız Yeni’de olsun isteyeceksiniz. Belli kontrolleri, yaşamınızda belli kalıpları ve döngüleri, ve insanları ve dramları ve başka şeyleri tutmanın güvencesini isteyeceksiniz. Bunu isteyeceksiniz, çünkü rahattır.

Ama bu Yeni Enerjiyi gerçekten isteyen bir parçanız da var. Ha, o da aslında baştan çıkarıcıdır, sadece düşüncesi bile. “Ben bir Yeni Enerji insanıyım. (Adamus’un caka satarak yürümesi ve komik bir şive kullanması kahkahalara neden olur) Hiçbir şey hakkında kaygılanmam gerekmiyor. Ben senden daha iyiyim, çünkü ben Yeni Enerjiyim.”

LİNDA: O şive de neydi?

ADAMUS: Cauldre’nın şivesiydi.

Böylece, her ikisini de isteyen bir parçanız var, ve garip bir şekilde şu anda her ikisine de sahip değilsiniz. Bu ‘iki arada bir derede’ halinde aslında ikisine de sahip değilsiniz. Eski’yle pek bağlantıda değilsiniz. Yeni’yle de pek bütünleşmediniz. Peki neredesiniz? Kaosta, karmaşıklık içinde! Ne istediğinizi ya da kim olduğunuzu bilmediğiniz bir kaos içinde. Ve bu, sevgili Şambra, güzeldir. Öyledir aslında. Tam olarak bulunmanız gereken yerdir.

Yolun her adımında sizinle olan, sizin desteklenmenize ve rehberliğinize yardımcı olan koca bir varlıklar ekibi var – meleksel varlıklar, insan varlıklar, yakınlarda insan olmuş varlıklar. Ansızın – ben Ralph’i seçiyorum çünkü benim onu seçmemi istemedi – kendinizi ansızın o müziği artık hiç umursamadığınız bir durumda bulursanız. Size hiçbir şey ifade etmedğinde, hepsi eski müzik gibi geldiğinde. Şu anda ona karşı belli bir tutku ve sevgi duyuyorsunuz ama, gidiverirse ne olur, umursamaz mısınız? Peki ruhsal yolculuğunuzu bile umursamazsanız, ne olur? Bu, kendinize en yakın ve candan tuttuğunuz şeydi ve benim de size bazen spiritüel alkolik dememin nedeniydi, çünkü ona ille de sahip olmanız gerekiyor.

Bunların hepsi gittiği zaman, artık hiçbir şey gerçek anlama sahip olmadığı zaman, doğru yerdesinizdir. (biri “Yaşasın!” der ve Adamus güler) Siz doğru yerdesinizdir ve bu uygundur, ve paniklemeyin. Sadece güvenin – kendinize, bana değil, başka herhangi birine değil – çünkü bu Yeni Enerji bunu bile araştırıyor. Hiçliği, boşluğu, arada-kalmayı, tümüyle kaybetme duygusunu – o bunu anlamaya çalışıyor. O sizi anlamaya çalışıyor. O sizdir. Bu pek de doğru değil – diyebilirsiniz, ama o, gelecekten gelip şu anda içinize giren sizdir. Ama o, zaman çizgisi anlamında gelecek değildir. O, olduğunuz tüm potansiyeller olarak sizdir ve şu anda size geliyor. Yalnızca ziyarete değil, içinize giriyor. İçinize giriyor. Ve olmakta olan budur.

Yeni Enerji Deneyimi

Böylece buna derin bir nefes alalım. Zamanın bu sonraki kısa döneminde – zaman kelimesinden hoşlanmıyorum – ama bu sonraki kısa dönemde, Yeni Enerji bilincinin bir deneyimini yaşayacaksınız. Bu sizi şaşırtacak. Nefesinizi kesecek – taa ki Aandrah’ı hatırlayıp da nefes alana kadar. Sizi öylesine kahredecek ki, şimdiye kadar şeyleri neden hep belli biçimlerde yaptığınıza şaşacaksınız. Sizi yeniden kendinizle aşk yaşamaya geri getirecek ve diğer herşey için de belli bir şefkat beslemenizi sağlayacak. Kendinizi ne kadar zorladığınızı anladığınızda, diğer herşeyle birlikte size de o doğal şefkati gösterecek.  Şöyle bir şey yaptıracak size – elinizi alnınıza vuracak – ve diyeceksiniz ki, “Adamus, bunu bize daha önce neden söylemedin?”  Ama söyledik.

Bu deneyimi yaşadığınız zaman, bu deneyimden kuşku duyma, bu deneyimi reddetme ve “Bu gerçekten bir Yeni Enerji, yeni bilinç deneyimi mi?” deme eğilimi olacaktır. Onu önemsememe eğilimi olacaktır. Bunu yapmayın. Kendinize onu yaşadığınız iznini verin. Kendinize onu yalnızca deneyimlediğiniz iznini verin.

Onu hemen kopyalamaya (aynını yeniden tekrar etmeye) çalışmak gibi bir eğilim de olacaktır. Yapmayın. Yapmayın, çünkü edineceğiniz sonraki deneyim, ilkinden çok farklı olacaktır. İlki, inanılmaz coşku, esin (ilham) niteliklerine sahip olabilir. Sonraki, huzur ve hoşnutluk ve kendinle bir olma niteliklerine sahip olabilir. Ondan sonraki ise tümüyle farklı niteliklere sahip olabilir.

Ve bu deneyimler devam ettikçe, daha sıklaşırlar, ve derinlikleri ya da yoğunlukları açısından arttıkça da, buna sadece izin verin. Kendinize güvenin ve bunun yaşamınızdaki bazı şeyleri çarpıcı biçimde değiştireceğini anlayın. Ve bu deneyimi yaşamazsanız – ki yaşayacaksınız – ama yaşamayacak olursanız, (bilin ki) bu bir yarış değil. O olacak. Biz bu nedenle buradayız – bu nedenle burada sizinle çalışıyoruz; bu nedenle Tobias gittikten sonra ben devraldım – Dünya’daki bu Yeni Enerjinin gerçekten bütünlenmesinde rehberlik etmeye başlamak için.

Biz yalnızca onunla ilgili konuşmayacağız. Biz onunla ilgili paylaşmaya başlayacağız, ama kavramsal olarak konuşmayacağız. Söylemek istediğim şeye dikkatinizi çekmek için bugün tahtaya hiçbir şey çiziktirmediğimi farkediyorsunuz – başka günlerde bunu (yine) yapacağım – ama bugün bunun bir deneyim olacağına dikkatinizi çekiyorum… bir deneyim olacak. Hazır mısınız? Yanıt vermeyin. (kahkahalar)

Zihinsel Dengesizlik

Bugün arta kalan birkaç dakikamızda ve enerjilerin dengelenmesini beklerken, ben biraz zihinsel dengesizlikten söz edeceğim. Bu, şu anda Dünya’daki en büyük sorunlardan biri – Dünya’da gerek tek tek kişilerde gerekse toplumlarda daha fazla zihinsel dengesizlik, ve şimdiye kadar olduğundan çok daha önemli bir zihinsel dengesizlik var. Biz, ilgilenen Şambra’yla birlikte bir çalışma yapacağız, ve sizin psikolojik dengesizlik diyeceğiniz şeyin üstesinden gelmenin gerçekten yeni yollarına bakacağız.

Şu anda zihinlerde fazlasıyla gerginlik var, ve ben burada ille de Şambra’dan söz etmiyorum. Sizinle ilgili konuşmuyorum. Ben nörotik ya da şizofren ya da psikotik olan, ya da onlara yapıştırılan diğer etiketlere sahip insanlardan söz ediyorum. Ancak, zihinsel kısıtlamalarla doğmuş olanlardan söz etmiyorum; bu farklı bir kategoridir. Ben, anlıyor musunuz, şu Şimdi ânı türünden şeyde delirmekten söz ediyorum.

Doğumda ya da ilk aylarda ya da ilk yıllarda meydana gelen zihinsel özürlülüğün ve zihinsel kısıtlamaların büyük bir bölümü aslında daha çok karmayla bağlantılıdır.

LİNDA: Otizm de bu kategoriye giriyor mu?

ADAMUS: Otizm biraz farklıdır. Biraz farklı, ama ilerleyen konuşmalarımızda onun ayrıntılara gireceğiz. Ama ben şu anda zihinsel hastalıktan söz etmek istedim, çünkü bazılarınız kendinize ya da başkaları size zihin… sen değil, sevgili varlık. (Garret’e hitap eder)

LİNDA: Yoo, ona bu tanı kondu!

ADAMUS: (güler) Ve bazen yaşamınızda büyük bir deneyimden ya da büyük bir dönüşümden geçerken, deliriyor musunuz diye merak etme eğilimi vardır, zihinsel dengesizlik. Tıp toplumunun bunu böyle etiketlemesi kolaydır, çünkü onların şu anda sizin içinizde neler olup bittiğine ilişkin hiçbir fikirleri, hiçbir anlayışları yok.

Şu anda Dünya’da bu dengesizliklerden geçen muazzam sayıda insan var. Birçoğuna ilaç veriliyor, ki bu çok geçici bir çözümdür, ama bildiğiniz gibi, birçokları da uzun vadede bu ilaçların, hiç ilaç almamakla kıyaslandığında, daha fazla zarar verdiğini biliyor. Bu ilaçlar daha fazla depresyona neden oluyor. Daha fazla intihara neden oluyor, çünkü doğal bir işlemi durduruyorlar.

Bir an için geri gidin ve düşünün; şu son on yılda, belki yaşamınızın yirmi yılında, kendinizle bütünleşirken ve yeniden birleşirken, o en zor, kendinizi eleştirdiğiniz, depresif – gerçek depresyon – zamanlardan geçmek nasıldı, ve bunların hepsi de içinizdeki tanrısallık uyandığı ve zihni son derece zorladığı için oldu. Zihin, kontrolü tutan, karmaşadan düzen sağlamaya çalışandır, ama bunu yapamıyordur. Kapasitesi dolmuştur, gerginlik içindedir, ve işte burada da uyanan, ama ne olup bittiğine ilişkin hiçbir fikri olmayan, üstelik şimdi bu zihinsel sorun tanısıyla etiketlenen insanlar var.

Şambra, bu şu anda Dünya üzerinde destansı oranlara ulaşıyor, ve er ya da geç bir şey olmak zorunda – ya enerji patlamasının salıverilmesi, ya da enerjinin bütünleştirilmesi. Tıpkı sizin yaptığınız gibi. Siz, zihinsel dengesizlik sorunu diyeceğiniz şeyin büyük bir bölümünden geçtiniz. Oysa bu hiç de (zihinsel dengesizlik) değildir. Bu bir bütünleştirme sorunudur. Siz bundan geçtiniz.

Böylece bu noktada, sizden tümüyle kendinize güvenmenizi istediğimde, bu aynı zamanda zihnin kontrolünü bırakmak, kendinizi yapılara ve sistemlere ve katı tanımlara sokma gerekliliğini salıvermek demektir. İçsel ve dışsal dünyalarınızı böyle kontrol etmek ihtiyacını aştığınızda, tümüyle Ben alanına geçtiğinizde, ki bu kendine güvenmektir, bilinciniz de etkilenir. O zaman bu aynı zamanda insanların zihinsel dengesizliklerle başa çıkma biçimini de değiştirecek, ve potansiyel olarak gelecekte yapıyor olabileceğiniz çalışmayı da etkileyecektir.

Sonuç

Böylece, zamanım doldu. Gevezeliği bırakacağım. Başta da söylediğim gibi, bugün söylenecek çok az şey vardı, çünkü tümü, şimdi deneyime gireceksiniz demekle ilgiliydi. Biz Yeni Enerjiyi olmaya, yaşamaya, solumaya ve deneyimlemeye başlıyoruz. O şimdi içinize emiliyor. Sadece bedeninize değil; her bir parçanıza – belleğinize, hayal etme yeteneğinize, geleceğinizdeki potansiyellere bakma yeteneğinize, geçmişinize gitme yeteneğinize. Şu anda kesinlikle içinize emiliyor. Onunla olun. Olan biteni anlayın.

Bir sonraki ay yeniden biraraya geldiğimizde, biraz farklı bir yerde olacağız.

Deneyiminizin keyfini çıkartın.

Böylece, sevgili Şambra, bildiğiniz gibi, tüm yaratımda herşey yolundadır. Sadece bazen bunu anlamak zordur.

Ve, bu yüzden, Ben Adamus’um.

Ve öyledir.