Kırmızı Çembere sunulmuştur
2 Ağustos 2008
www.crimsoncircle.com – www.kirmizicember.org
Ve öyledir – ve öyleydi – dokuz inanılmaz yıl boyunca enerjilerimizi birleştirdik, Şaud dediğimiz bu güzel şeyi oluşturduk – sizin bilinciniz, sizin farkındalığınız, şu anda fiziksel bir beden içinde Dünya’da olmayanlarımızın bilinci ve farkındalığı ile kaynaşıp birleşti. Ben Tobias, Adamus Saint Germain, Kuthumi Lal Singh, Kuan Yin’in o güzel enerjisi, Oama, ve liste uzayıp gidiyor. Biz tek tek her birinizle ve hepinizle, Yeni Enerji’nin öğretmenleri ve ilham kaynağı olan sizlerle, Bayraklar olasınız, örnekler ve meşaleyi taşıyanlar olasınız diye çalışıyoruz, yalnızca kendiniz için değil, yalnızca aileleriniz için değil, hatta yalnızca insanlık için de değil, ama spiritüel aileleriniz ve meleksel alemlerdeki tüm varlıklar için.
Bu, bu yeni ve sizinle birlikte gerçekleştireceğim son dizinin ilk Şaud’u. Benim buna derin bir nefes almam gerekiyor. Geçen dokuz yılda ne konular irdeledik, İnternet sitenizdeki Şaud kütüphanesi ne çok bilgi içeriyor, ama bunlar sadece orada bulunmuyor. Bakın, bunlar şu anda Yeni Dünya’da, eski Dünya’nın yeni varoluşuna tekâmülünü barındıran o kütüphanede, okunan en popüler şeylerin arasında. Evet, meleksel alemlerden hiç Dünya’ya gelmemiş çok, birçok varlık, iki ay önce, iki yıl önce oluşturduğumuz materyalleri inceliyor, insanların yolculuğuna bir göz atıyorlar. İnanılmaz, inanılmaz yaratımlar.
Böylece, biz On Dizisi’nin enerjilerini devreye sokarken, derin bir nefes alın. On Dizisi. Belki Diziler bundan sonra da devam eder. Belki değişir, başka bir biçim alır. Teknolojinizin bilincinizle birlikte nasıl değiştiği (göz önüne alınırsa), bir yıl sonra neler olacağını kim söyleyebilir ki? Kendinizi nasıl dönüştürdüğünüz ve gerçekte kim olduğunuza geri dönmeniz (göz önüne alınırsa), bir yıla kadar bunun nasıl bir görüntü alacağını kim söyleyebilir? Ama zamanın bir sonraki yılı için benim olduğunuzu biliyorum! (izleyiciler güler, Tobias kıkırdar)
Konuşacak çok şeyimiz olacak, ama bu sonraki Dizide biraz farklı dönüşler ve dönemeçler olduğunu göreceksiniz. Hmm, buna derin bir nefes almam gerekiyor.
Böyle bir Şaud’da birlikte olduğumuzdan bu yana birkaç ay geçti. Hepinizin bir ay tatil yaptığını duydumsa da, değil, hiç değil. Siz farklı bir çalışma gerçekleştiriyorsunuz ve biz sizinle daha yoğun çalıştık. Artık kuşkularının, ürkeklik ve kaygı hislerinin ötesine geçebilen Şambraların olması beni çok mutlu ediyor, üstelik bizimle de daha sık konuşuyorsunuz. Gerçi hâlâ bazen zor olabiliyor ama kafanızın sizi engellemesine izin veriyorsunuz. Bazen kendi sesinizi bizimkinden ayırt etmede sıkıntı çekiyorsunuz, ve benim size buna ilişkin öğüdüm, bu seslerin aynı olduğunu anımsamanızdır. Onları bu kadar belirgin bir biçimde ayırmaya çalışmaktan vazgeçin. Ruhunuzun sesiyle insan sesinizin gelmesine izin verirseniz, ve bizim de onunla birlikte gelmemize izin verirseniz, duyacağınız ses bu olur, ve zihninizle anlayacağınız bir dilde de olmayabilir. Hisler olabilir, vizyonlar, bilişler olabilir, ama siz şimdi kendinizi buna açmaya izin veriyorsunuz.
Biz Meşgûldük
Bu son iki ay bazı yoğun çalışmalardan geçtik. Bunu, sabah uyandığınızda bilirsiniz. Başka bir şey yaptığınızı bilirsiniz. Aylak aylak oturmamışsınızdır. Şunu da eklemek ilginç olacak; geceleri uykuya daldığınızda bir tür komaya girmediğinizi bilimsel açıdan ya da uygulama düzeyi dediğiniz açıdan hâlâ anlayamıyorlar. Siz bir beyin ölümü yaşamıyorsunuz. Beynin bir süre gevşemesine izin veriyorsunuz, ama inanılmaz deneyimlere giriyorsunuz, hatırlasanız da hatırlamasanız da giriyorsunuz.
Şimdi, içine girmekte olduğunuz bu sürecin bir anahtarı da anımsamaktır – gece yolculuklarınızdan geri geldiğinizde, öğretmekten ya da yeni bir Dünya enerjilerinin yaratılmasına yardım etmekten geri geldiğinizde – neler yaptığınızı şimdi hatırlamak. Bu, gerçekte kim olduğunuzla ilgili çok şey anımsamanızın yollarını ve koridorlarını açacaktır.
Anımsamak, geceleri uykuya dalmadan önce kendinize izin vermekle ilgilidir, sabahları uyanmaya başladığınızda kendinize izin vermekle ilgilidir. Bu sanki uzay mekiğiyle uzaya çıkmış da birçok farklı boyuta gitmişsiniz gibidir, ve sabah fiziksel gerçekliğinize geri geldiğinizde, o beyniniz çalışmaya başlamadan, dün yapamayıp da bugün bitirmeyi düşündüğünüz şeylerin o uzun listesini düşünmeye başlamadan önce, bir durun. Tüm bedeninizi, her bir parçanızı hissedin, ve gece hallerinizde neler yaptığınızı anımsamanıza izin verin.
Yeni Dünya’ya gidiyorsunuz, birçoğunuz. Bazılarınız yoğun bir biçimde kendi veçheleriyle çalışıyor, buradaki gerçekliğinizde bir insan olarak o güvenli alanı yaratmaya, o veçheleri yeniden karşılamaya, buyur etmeye çalışıyor. Bazılarınız şu anda rüya halinizde Gaia’nın özgürleşmesinde muazzam çalışmalar gerçekleştiriyor. Sözünü ettiğimiz gibi, Dünya’nın bu varlığı yavaş yavaş gidiyor. Ha, artık yeter dediği için değil, üzgün olduğu için değil, ama zamanı geldiği için. İnsanların Dünya için, kendileri için, ruhları için sorumluluk almalarının tam zamanıdır, ve birçoğunuz Gaia’nın bu geçişinde yoğun bir biçimde çalıştınız.
Bazılarınız, bildiğiniz gibi, geceleri potansiyellerin ya da enerjilerin fiziksel olmayan düzeylerinde bilinci teşvik etmeye yardımcı oldunuz. Biliyor musunuz, şu anda yeni biçimler, Yeni Enerji, insanlığın yeni yüzü (suratı) üzerinde çalışan bilim adamları ve tıp araştırmacıları ve müzisyenler ve her türlü kategoriden insanlar var. Onlar beş yıl ve 25 yıl içinde yerine oturacak teknolojileri geliştirmeye çalışıyorlar. Kanser araştırmaları gibi şeylerde yeni atılımlar söz konusu, ki bunlar gerçekten sadece birkaç adım uzakta. Kanseri geçici olarak durduran bir hap değil de, onu iyileştirme potansiyeline sahip olan bir şey.
Yakıt enerjisi; dünyada çok şey olup bitiyor – çok faaliyetler var. Evet, bir kısmı – nasıl desek – dolarların peşinde olanlar tarafından teşvik ediliyor. Yakıt fiatlarının, petrol fiatlarının çıktığını görüyorlar ve alternatif enerji kaynakları geliştirerek oyuna dahil olmayı planlıyorlar. Ama, kendini temiz enerjiye, nispeten serbest/özgür enerjiye ve Dünya’yı bir bütün olarak bir sonraki çağa taşıyacak enerjiye derin bir bilinçlilikle kendini adayan insanlar da var.
Sizler bilince ilham verenler olarak ortaya çıktınız. Bu, formülünü geliştirmeniz gerektiği anlamına gelmiyor. Bu beş aşağı beş yukarı uygulamayla ilgili, metodik bir şeydir. Ama ilhama sahip olmanız gerekiyor. Vizyona sahip olmanız gerekiyor.
Birçoğunuz geceleri dışa açılıyorsunuz, dünyanın farklı bölgelerine gidiyorsunuz, mikroskoplarıyla çalışan, laboratuvarlarda çalışan, ve normalde araştırma alanlarına girmeyecek şeyleri test edip araştıranlara yeni bilincin ve yeni ilhamın enerjisini götürüyorsunuz. Bu araştırmacıların ve bilim adamlarının bazısı çok sinirleniyor, çünkü icat etmek ve yaratmak için kutunun içinde çalışmaya kalkıyorlar. Oysa sizin geceleri gerçekleştirdiğiniz çalışma, yeni yanıtlar için standartların dışına çıkmaları konusunda onlara tam anlamıyla ilham veriyor.
Ve yine anımsayın ki, yanıtlara sahip olmak zorunda değilsiniz. Dünya üzerindeki yakıt ve enerji durumunun yanıtı – kitle bilincindedir. İnsan kitle bilincinin bu potansiyelindedir, ve ilham olduğunda, ve kalbin arzusu olduğunda, ve bilinç düzeyi uygun olduğunda, işte o zaman yanıt bu mucitlerden ya da bilim adamlarından biri vasıtasıyla yolunu bulur. Dünyada kullanılmak üzere onu pratik metodik yöntemlere indirgeyen onlardır. Ama insanların içindeki bilinci ateşleyecek kıvılcım için, bilinci teşvik eden, ona ilham veren kişilere gerek vardır. Ve birçoğunuzun şu anda yaptığı budur.
Ve şimdi buna derin bir nefes alalım.
Son iki aydır sizinle çok yoğun çalışmalar gerçekleştirdik, şimdiye kadar olduğundan çok daha kişisel çalışmalar ve artık sizinle ilgili olmayan çalışmalar. Biliyorsunuz, işlemden geçirmelerinize, sorunlarınızın üzerinden geçmeye, kendinizi-gerçekleştirmenize dokuz yıl harcadık, uzun, çok uzun bir reenkarnasyon döngüsündeki bir başka yaşamı yaşayan herhangi bir insan olmadığınızı anımsamanıza yardım ettik. Siz tesadüfen burada değilsiniz. Siz – nasıl desek – bozuk bir şeyi tamir etmek için burada değilsiniz. Buradasınız, çünkü bunu seçtiniz.
Zamanımızın büyük bir bölümünü içinizdeki sorunları, ki bunlar tüm insanların özündedir, anlamanıza yardımcı olmak için harcadık. Öz-sevgiyle ilgili şeyleri, kendinize kabul vermeyle ilgili şeyleri anlamanıza yardım ettik; enerjiyi nasıl hissedeceğinizi anlamanıza yardım ettik; şu seksüel enerji virüsünün dramından ve döngüsünden nasıl çıkacağınızı anlamanıza yardım ettik; zihinsel zamanın ötesine geçerek tanrısal zekânın zamanına nasıl varacağınızı anlamanıza yardım ettik. Bu süreç ve işlemlerden şahsen geçmek ve enerjileri anlamak, bazı fizik kurallarını anlamak ve bunun sizi her türlü farklı açıdan nasıl etkilediğini anlamak, burada bulunma nedeninizi oluşturan çalışmayı gerçekleştirmenizi sağlayacak araç-gereçleri, bilgiyi ve bilgeliği verir size.
Bu, 2012 ya da 2033 yılına kadar beklemekle ilgili değildir. Şu an burada olma nedeniniz, bunun hemen şimdi meydana gelmesindendir. Bu tam şu anda olmaktadır. Bunu Dünya’ya gelmeden önce biliyordunuz – en azından, bu yaşamda neler olacağının potansiyellerini biliyordunuz. Milenyum dolaylarında Dünya’nın devam edip etmeyeceğine ilişkin bir ölçümün yapılacağı noktaya geleceğimizi biliyordunuz. Bu yüzden “zamanın sonu” senaryoları bu kadar ilgi çekip dramlara neden oldu, çünkü böyle bir potansiyel vardı. Ama siz onun içinden geçip gittiniz.
Birçoğunuz 2000 yılından sonra bazı sorunlardan geçtiniz. Kendinizi bir tür zamanın-sonu senaryosuna hazırlamıştınız, bir geçiş işçisi olacaktınız – fiziksel bedenden fiziksel olmayan alemlere yapılan geçiş – Dünya üzerindeki büyük değişim zamanında geçiş yapanlara yardım edecek, Atlantis zamanlarını ve onun son günlerini yeniden ziyaret edecektiniz. Ama bu olmadı ve aslında kalbinizde bunun olmasını hiç istemediniz. Dünya’nın geri kalan insanları da istemedi. Bilinç ilerlemekten yanaydı, yeni çağa geçmekten yana, ki biz bunu gerçekleştirdik.
Birçoğunuz, 2000 yılını izleyen yıllarda bir boşluk hissi yaşadınız. Şimdi ne yapmanız gerekiyordu? Dünya dönmeye devam ediyordu, insanlar yapacakları şeyleri yapmayı sürdürüyordu. Bir parçanız şöyle dedi, “Eh, belki de burada olmam gerekmiyor. Belki o işareti geçtik, o gereksinmeyi geçtik. Kurtarma ve acil durum ekibine ihtiyaç olmadı, ona çağrı gelmedi.” Birçoğunuz bir çöküş yaşadı, “Peki ne yapmam gerek? Burada olmama bile gerek var mı ki? Belki de geri dönmeliyim.” “Ama Tobias, öbür tarafta seninle ve Adamus ile ve Kuthumi ile birlikte daha çok yardımım dokunmaz mı? Bazı Şambraların gittiğini, geri döndüğünü görüyorum. Onlar o kulübede seninle birlikte keyif çatıyorlar” dediğiniz zamanlarda sizinle kaç kez konuştum. Biz bazı konuşmalar yaptık, ve biliyorsunuz, size daha önce de söylediğim gibi, buraya geri dönmeniz her zaman için hoş karşılanır, tabii benim yanıma taşınmaya kalkmadığınız sürece. (bazı gülüşmeler) Buraya geri dönmeniz her zaman için hoş karşılanır, ama biz konuşmalarımızı yaptık ve ben sizden bir an için durmanızı istedim.
Özellikle de üç yıl önce birçok Şambra ile belli bir noktaya geldik. Dedim ki, “Biz burada öyle bir noktaya geldik ki, insanlık bilinci çok hızlanarak o eski lineer yolunu artık izlemez oldu ve bir kuantum sıçraması gerçekleştiriyor.” Ve birçoğunuz da, “Ha evet, tabi ya, bunu daha önce de duymuştum” dediniz. (Tobias kıkırdar) Birçoğunuz, kuantum sıçramasının ne anlama geldiğini anlamadınız. Ben size, “Vizyonunuza bakın” dedim. Her biriniz bir vizyonerdir. Bir anlamda, içinizde kristal bir kürenin olduğu da söylenebilir. O kristal küreye bakıp potansiyelleri görebilirsiniz. Işte bazılarınızın bu nedenle kafası karışıyor, çünkü yalnızca tek bir şey görmeyi bekliyorsunuz, ama öyle olmayacaktır. Potansiyelleri göreceksiniz.
Ve ben sizden geleceğin potansiyellerine bakan bu içsel kristale bakmanızı istedim ve şunu sordum, “Ne gördün?” Dediniz ki bana, “Dünya üzerinde değişimler, büyük değişimler görüyorum, heyecan verici değişimler. Salıvermeler görüyorum. Insanların aslında gerçekten kendilerine kabul vermeye başladığını görüyorum. Başka ülkeleri kabul etmeye başlayan ülkeler görüyorum. Üzerinde yaşadıkları bu gezegeni kabul etmeye başlayan insanlar görüyorum. Büyük, çok büyük değişimler görüyorum.” Çoğunuz bana bunu söylediniz. Ama bu değişimlerden geçerken belli oranlarda bir kargaşa, yeniden-organize olmaları ya da yeniden-yapılanmaları gördüğünüzü de söylediniz.
Kendi kristal kürenize bakarken, korku içinde, büyük korku içindeki insanları görebiliyordunuz. Feryat eden, ruhsal olarak kaybolmuş insanlar vardı. Başka bir insanın şefkatine ihtiyaç duyan insanlar vardı – bir meleğinkine değil, enkarne olmamış bir varlığınkine değil, ama başka bir insanın şefkatine. Bu muazzam vizyon vasıtasıyla kaybolmuş ve kafası karışmış kişilerin de olabileceğini, ve bundan sonra ne olacağını bilmek isteyebileceklerini de gördünüz. Bu değişim zamanında aşırı uçlara kaçan bazı grupların olduğunu ve bazılarının da bu değişimden yararlanacağını – ya da yararlanmaya kalkacağını – gördünüz. Onlar bu yaklaşan değişimler sırasında kişisel hırslarıyla ve güce olan kişisel gereksinimleriyle yarar sağlamaya çalışacaklardı.
Rüya halinizdeki konuşmalarımızdan sonra size dedim ki – ve bu arada, ben şimdi bunu burada bulunan herkese söylüyorum – hepiniz bundan geçtiniz, belki biraz farklı versiyonlardan ama aynı şeyden geçtiniz. Ve ben size dedim ki, “Şimdi, kendi kristal kürenize baktınız ve Dünya’nın geleceğiyle ilgili potansiyelleri gördünüz. Şimdiye kadar olmuş en muhteşem değişimleri, Dünya üzerindeki en büyük değişimleri gördünüz. Peki şimdi ne olacak? Ne yapmak istiyorsunuz?” İşte siz o zaman şöyle dediniz, “Ben burada kalmak istiyorum. Değişimlere tanıklık etmek istiyorum. Değişimlerin bir parçası olmak istiyorum, ve ilham vermek için, öğretmek ve deneyimlemek için orada olmak istiyorum.”
Bu Şimdi Olmakta
Ve bu hemen şu anda oluyor. Üç ya da beş yıla kadar değil. Şu anda gözlerinizin hemen önünde meydana geliyor. Dünya değişiyor.
Yeni Enerji geliyor. Eski Enerji dönüşüyor ya da gidiyor. İnsanlar kendi krizlerini yaşıyorlar ama kendi salıvermelerinden de geçiyorlar. Zamanın şu son 10 ya da 20 ya da 30 yılında içinden geçtiğiniz her şey, kendinizi hazırlamakla ilgiliydi. Içinden geçtiğiniz şeyler, kendi yaşamınızdaki krizler, ve yaşamınızdaki yeni gerçekleştirmeler, şimdi dünyanın geri kalanının içinden geçeceği şeylerdir. Kızgınlık ya da depresif ya da özgür ve açık hissettiğiniz zamanlar, hayatınızın en büyük değişimleri diyebileceğiniz zamanlarda dayanıp dayanamayacağınızı merak etmeniz, şimdi dünyanın geri kalanının içinden geçtiği şeylerdir. Ve bu dünyanın üzerinde sizden daha iyi bir duruşa sahip olan kimse yok.
Siz korku içinde olmak ne demektir biliyorsunuz. Yaşamınızda bir dolu şeyi kaybetmenin nasıl bir şey olduğunu biliyorsunuz. Bedeninizin çok, çok hastalanıp da doktorların ne olduğunu anlamamasının, ve sonunda bunun kendi arınma sürecinizin bir parçası olduğunu keşfetmenin nasıl bir şey olduğunu biliyorsunuz. Zihninizin ötesine geçmek nasıl bir şeydir biliyorsunuz… aklınızın karmakarışık olması, ama sonra günün birinde o karmaşa ve mücadeleden özgürleşmek ne demektir biliyorsunuz. Kimse sizden daha hazırlıklı değil.
Derin bir nefes alalım. Bu şu anda olmaktadır.
Şimdi, bizim konuştuklarımız var. Dünyanızda bu aylık toplantılarımız da kesinlikle var, ama bizim tarafta – Şambra Hizmet Merkezi’nde, kulübede, bazen de öylece, önceden hazırlanmadan bizim yarattığımız küçük geçici bir boyutta – bir dolu toplantı yapıyoruz.
Bazılarınızda eski korkular geri geliyor. Atlantis korkuları, dünyanın sonu korkuları, şu karanlık bulutun gelmesinden korkmak, karanlık ya da kötü ya da negatif, uğursuz enerjilerin gelmesinden korkmak, bugünlerde kimseye güvenilemeyeceği korkusu. Politikaya, yeni savaş potansiyeline, ekonomiye, çevreye – liste uzayıp gidiyo – bakıp duruyorsunuz, ve bazılarınız bir gün daha nasıl dayanacağını merak ediyor. Artık haberlere de bakamaz oldunuz, çünkü hepsi kötü haber. Ama bir an için durun. Bu şu anda olmaktadır.
Eski sistemlere meydan okunuyor. Eski tarzlar, biçimler yok oluyor. Dünyada gördüklerinize bir bakın, ister bir kuruluş ya da hükümet ya da bireysel bir lider olsun, ister güce – ki güç çok önemli bir unsur – ve Eski Enerjiye inatla tutunanlar olsun, bunların içinde zamanda geri gitmeye çalışanlar dayanamayacaktır. Ha, bağırıp çağıracaklardır. Tekme tokat girişeceklerdir. Tehdit edeceklerdir. Çok, çok tehditler savuracaklardır. Ama Dünya’nın geri kalanı Yeni Enerjiye geçerken eski biçimlerinde kalmayı sürdüremeyeceklerdir – ve budur.
Şu anda durumdan yararlanmaya kalkanlar – haydi, petrol spekülatörleri, gayrimenkul ve ipotek spekülatörleri, borç spekülatörleri örneğini kullanalım – değişimlerden beslenecek tüm bu hamamböceklerinin durumu iyi olmayacaktır, çünkü Yeni Enerji ve yeni bilinç buna izin vermez.
Yeni Enerji güç kullanmaz, o nedenle bilincin bu türüne güç giremez. Eğer gücü ele geçirmek isteyen spiritüel bir liderse, geri tepecektir. Gücünü kullanmaya kalkan dini liderler; geri tepecektir. Ve bu alt kademelere kadar inecektir. Bu yeni çağda Yeni Enerji güçle ilgili değildir. O, bilinçle ve kabulle ve özgürlükle ilgilidir. Bu arada, güç varsa, özgürlük yoktur. Her ikisine birden sahip olamazsınız. Liderler bunu anladılar. Ülkeler bunu keşfettiler. Dünyanın geri kalanı bu konuda hâlâ biraz bihaber, ama o güce sahip olamazsınız.
Böylece, günün konusuyla devam edelim, lafı biraz uzatmak eğilimindeyim. Bu, bu yılın geri kalanında daha da beter olabilir, çünkü… (kahkahalar) az zaman kaldı, gerçekleştirecek birkaç Şaud kaldı. Aslında, beni geri çekip de “Tobias, bugün konuşacak belli şeylerimiz var” diyen Cauldre oldu.
Önce şundan söz edelim… karar vermeye çalışıyorum, önce yeni Dizinin adını mı paylaşayım, yoksa bugünün konuğunu mu içeriye alayım. (kahkahalar) Hmmmm. Hmmmm.
Bu noktada, Cauldre, bir an için geri gideceğim. Bu noktayı vurgulamak istiyorum. Güce sahipseniz, ya da güce sahip olmaya çalışıyorsanız… güç, kuvvet demektir. Güç, dualite enerjisinin pekişmesi, kuvvetlenmesi anlamına gelir, ve genellikle birileri pahasına olur, genellikle. Ama eğer güç için uğraşıyorsanız gerçek özgürlüğe sahip olamazsınız. Ancak geçici bir özgürlük yanılsamasına sahip olabilirsiniz, çünkü şöyle düşünürsünüz, “Dünyadaki tüm güce sahibim, onun için de istediğimi yapabilirim. Paranın tüm gücüne, kontrolün tüm gücüne sahibim, bu yüzden özgürlüğe de sahip olmalıyım.” Ama bu aslında bir hapishanedir. Özgürlüğün antitezidir, ve Yeni Enerji gerçekten özgürlükle ilgilidir – bilinç özgürlüğü. Bilinç oldukça hapsedildi, kilit altına alındı, ama o şimdi özgürlüğünün peşinde. O kendi kararlılığının, çözümünün peşinde.
Güç, bilincin olacağı bir yer değil. Gücü kabul etmeyecektir. Siz bunu dünyada tekrar tekrar göreceksiniz, özellikle de gelecek birkaç yıl içinde güç toplamaya ya da geçmişe geri dönmeye çalışanları göreceksiniz. Geçmişte özgürlük yoktur. Kesinlikle yoktur. Hatta sizin insan beyninizin bakış açısıyla bile, geçmişte özgürlük olduğuna dair düşüncenizi anlayamıyorum. Geçmiş tamamlanmış ve bitmiştir. Geri gitmeye çalışmak işe yaramaz. Böylece…
Günün Konukları
Şimdi konuklarımızı buyur edelim. Bugün bununla başlayalım. Başlamak için ne muhteşem bir yer. Derin bir nefes alın ve birçoğunuza bu çok açık gelecektir. Size bir ipucu vereyim – sevgili McMaster bunu takdir edecektir – 8-8-08. Bugünün konukları, Olimpiyatlarla ilgili olanların enerjisidir. Şimdi, bu önemlidir, sadece bu ay gerçekleşen bir etkinlik olduğu için değil, sadece yılın sekizinci ayının sekizinci gününde başladığı için değil, yalnızca bu yüzden değil. Ama bu kadar çok teknoloji daha önce hiç olmadığı için, televizyonlarınız, gazeteleriniz, Internetiniz ve tartışmalarınız aracılığıyla bir daha bu kadar çok insan dikkatini buna odaklamayacağı için. Tüm enerji Pekin denen yere ve Olimpiyatlara odaklanacak.
Dünyanın her yanından oraya gelen yarışmacılar olacak, ve siz bu kez, altını ve gümüşü ve madalyayı alanlarda farklı bir denge türü göreceksiniz. Dünya üzerinde şu anda enerjinin nasıl değiştiğine ilişkin çok ilginç bir örnek göreceksiniz. Enerji yeni bir dağılıma gidiyor. Artık o güç merkezlerinde tutulmuyor, yeni bir dağılıma gidiyor, ve bu, şu anda Dünya üzerinde olmakta olanların çok basit, ama çok da güzel bir örneği – yeni bir dağılım, yeni bir özgürlük, ve gücün salıverilmesi.
Böylece tüm enerjiler, dünyanın her yanında, en küçük ve en yoksul ülkelerle onların halklarından tutun da, bazı en büyük, en zengin ve en güçlü ülkelere kadar. Biz bunu sıkı sıkı ölçüyoruz. Ha, bunların hiçbiri tesadüf değildir, biz bunu yakından ölçüyor, tüm enerjinin o topraklarda, Dünya üzerindeki en fazla nüfusa sahip topraklarda tüm enerjinin nasıl odaklanmaya başladığını, en kapalı, belki de dışsal tarzları en az kabul eden bu ülkenin şimdi nasıl açıldığını izliyoruz. Ejderha uyanıyor.
Ama Ejderha uyanırken, nefesinden çıkan alev değildir. Yepyeni bir farkındalık, yepyeni bir anlayıştır. Ha, bu elbette birkaç yıl alacaktır. Biliyorum, bazılarınız bana şu anda “Tibet’e özgürlük!” diye bağırıyorsunuz ama, bu konuda da kısa duvarınızın arkasında durmanızı istiyorum. Orada aslında ne oluyor? Gerçekte ne oluyor? Kim aslında neye tutunmaya çalışıyor? Buna bir göz atmak çok, çok önemlidir.
Böylece tüm enerjiler – 8-8-08 – Çin’de, Olimpiyatlarda odaklanmaya başlıyor. Ha, bunlar savaşçı değiller. Atletler. Artık bombalar atmanız gerekmiyor. Dünya, çok küçük bir yer olduğunu anlamaya başlıyor. Hepiniz, birlikte aynı gezegeni paylaşıyorsunuz. Aynı kaygıları paylaşıyorsunuz. Bu Ejderha Ülkesi’ne yöneltilen muazzam odak, şeyleri sarsacak, şeyleri değiştirecek, ve ‘sarsacak’ derken iki anlamda demek istiyorum. Sarsacak, bazılarınızın dediği anlamda; ve ‘sarsacak’, benim dediğim anlamda. Bu ay, global ölçüde bilinçte çok önemli bir değişim yaratacak. Bu Çin ülkesinde başlayacak ama dünyanın her yanına yayılacak.
Bakın, bir yıldan daha az bir zaman önce, birlikte Kuantum Sıçraması denen olaydan geçtik. Bu bir bakıma dünya çapında çok sessiz geçen birkaç gün oldu. Bazılarınız omuzlarınızın üzerinden bakarak yabancı varlıkların iniş yapmasını (bazı gülüşmeler) ya da Dünya’nın parçalanmasını beklediniz. Oysa o çok sessiz bir gündü, ve biz size o zaman “Bu herhangi bir başka gün gibi olacak, ama bir başlangıçtır” dedik. Şimdi bunun tezahür ettiğini görüyorsunuz.
Güncel Değişimler
Bu Ağustos ayında muazzam bir bilinç değişimi olacak, ve ben bunu yalnızca tek bir güne bağlamak istemiyorum. Olimpiyatlar sırasında olabileceği gibi, daha çok Olimpiyatlardan hemen sonra olabilir. Bazı en eski enerjileri tutan ve ilerlemek konusunda en isteksiz olan bir ülkeye ve topluma global bir enerji ve odak akacak, ve o şimdi değişip dönüşecek. Şunu da söyleyeceğim, siz – Dünya’da – bazı, ah, özellikle de oldukça önemli düzeyde depremler deneyimleyeceksiniz. Ben yalnızca o küçük sarsıntılardan söz etmiyorum, ama bu kadar büyük bir bilinç değişimi, elektro-manyetikler dahil türlü şeyleri etkiler. Elleri için zaman ayırabilenleriniz Kuzey Kutbunun manyetik hareketlerini izlerse (kıkırdar), bazı değişimleri, bu ayın düzensiz değişimlerini görmek isteyebilir. Bu, yerçekimini değiştirir – yerçekimi kuvvetini değil, ama bir çekim faktörü vardır – bu büyüklükteki bir bilinç değişimi bunu da değiştirecektir.
Bu, sıralanmayı ya da – nasıl diyorsunuz – evet, Dünya gerçekliğine yakın olup da daha pek içine girmemiş potansiyellerin sıralanmasını değiştirecek. Bu, insanın uzanıp da tutabileceği mesafenin hemen dışında, potansiyelleri tutan bir balona benziyor, ve bu ay o sıradaki bazısı patlayacak, böylece o potansiyel aşağıya, Dünya’ya akabilecek.
Şimdi, lütfen hiç biriniz, lütfen, lütfen, lütfen, dışarı çıkıp da kapılar açmaya kalkmayın – özellikle bu ay. Eğer gerçekten bunu yapmak güdüsüne sahipseniz, başka bir ay yapın. Bu aya bunu bulaştırmayın. Kapılar, insan bilincine yanıt olarak doğallıkla açılır ve bu… Cauldre bizi bu noktada durduruyor, ama biz yine de devam edeceğiz! (kahkahalar) Çıkıp bir kapı açacağınızı düşünmek bencilliktir. İnsan bilincine karşılık olarak doğal yoldan açılacak bir şeyi neden ‘zorlamak’ ya da onu ‘dilemek/ona yalvarmak’ isteyesiniz ki? Daha hazır olmayan bir kapıyı neden açmaya çalışmak isteyesiniz ki? Onlar bilince karşılık doğal olarak açılır.
Bu ay, Dünya’yı başka alemlere bağlayan boyutlar-arası koridorlarda birçok değişim dönüşüm olacak, ve bu karşılıklı olacak. Dünyanın bazı farklı bölgelerinde geceleri gökyüzünde bazı ilginç aktiviteler olacak, çünkü açılıp kapanan ve yine açılıp kapanan ve düzensiz bir kalıpmış gibi görünecek bu kapılar ya da Dünya vorteksleri buna neden olacak. Ama bu, Dünya üzerinde bir insan olarak yaşanacak inanılmaz bir ay olacak – özellikle de, gerçekte neler olup bittiğinin farkındalığına sahip sizin gibiler için.
Bu, Çin ülkesine değişimler – büyük değişimler – getirecek. Çin, sanki parti sonrası bir içki sersemliği (akşamdan kalmışlık) yaşayacak, anlıyor musunuz, bu kadar hızlı açıldığı için, ve muazzam bir global enerji akışı da var, dünyanın her yanından insanlar, şimdiye kadar hiç olmadığı gibi Çin’e iniyor. Ve sadece bu da değil, televizyon izleyen ya da İnternete bağlanan ve birbiriyle yarışan insanları izleyen biri, her seferinde Çin’den görüntüler görecek, Çin artık kapılar ardında, kapalı, tecrit (izole) edilmiş olmayacak. Ve bu, bilinçte çok büyük bir değişime neden olacak.
Sonra, dediğim gibi, Çin sarhoş olacak. İnsanlar gidecek, dikkat dağılacak. Onlar derin bir nefes alıp, “Peki şimdi ne olacak? Şimdi ne olacak? Eski tarzlara/biçimlere geri dönebilir miyiz? İnsanlara İnterneti yasaklayabilir miyiz? Gerçekte işe yaramadığını kabul etmek istemediğimiz o eski Atlantis kökenli felsefenin toplumsal yaşama biçimine sahip olabilir miyiz? Kendimizi özgürlüğe açabilir miyiz?” diyecekler. Ben – beni yanlış anlamayın – ben demokrasi demedim. Ben, “gerçek özgürlük” dedim – kuruluşlarda, şirketlerde özgürlük, ruhda özgürlük.
Bundan sonra Çin’de ortaya çıkacak şeylerden biri… bu şimdiden ortaya çıkıyor, ama farklı düzeylerde, ve ben size o yüzden kapıları işe bulaştırmayın dedim, çünkü spiritüellik Çin’de ortaya çıkıyor, özellikle de zamanın son dokuz yılında. Daha içeri girmiş değil. Çevresinde dolanıp duruyor, kanatlarını açmış, gelmeyi bekliyor. Çin, kendi doğası gereği çok spiritüel, ama dindar olmayan bir kültürdür. Onun kökleri çok, çok, çok gerilere dayanıyor – spiritüel ailelerde kökleri var, Atlantis ve Lemurya’da kökleri var. Ama bu silindi. Eh, siz bunu anlarsınız. Çünkü siz de bunun içinden geçtiniz. Siz de, “Ben hiçbir şeye inanmıyorum”lardan geçtiniz. Reddetmelerinizden geçtiniz. Saf gerçeklik odağından geçtiniz. “Bir şeyi göremiyorsan, mevcut değildir.” Bu, diğer alemlerde bir dönüşüme izin verir ve Çin’de de olan budur.
Bu kapılar yeniden açıldıkça ve yeni potansiyeller sel gibi aktıkça – bu kelimenin de altını çizin, bu ay için bu kelime ilginç olacaktır – sel gibi geri aktıkça, spiritüelliğe yönelen yeni bir ilgiyi de yoğun olarak beraberinde getirecektir, ve bu, eskiyle yeni arasında bir çatışmaya neden olacaktır. Eski, spiritüellik korkusuyla kaçacaktır. Ki bu, en başından Ejderhayı yaratan şeydir. Ejderha’nın aslında tanrısal enerjinin koruyucusu ya da bekçisi olması öngörülmüştü. Ama bu enerji o kültürün çok, birçok insanı tarafından kötüye kullanılıp suistimal edildiğinde, Ejderha şimdi bilinen haline, ateş-püsküren bir canavara dönüştü. Bu da bir kapanmaya, bu ülkenin gerçek spiritüel doğasında bir engele neden oldu. Ama Ejderha değişiyor. Ağzından ateş çıkmayacak, ama kalbinden kabul çıkacak.
Bu, harika bir değişimdir, inanılmaz bir değişimdir, ve ille de kolay yollardan gelmeyecektir.
Ona direnen ve karşı koyanlar olacak. Ve Saint Germain’in sözünü ettiği gibi, içsel bir içsavaş potansiyeli de var. Sanırım içsavaşlar zaten içsel oluyor! (güler) Böyle bir potansiyel var, ve Saint Germain’in yine söylediği gibi, önünüzdeki üç ila beş yıl için, “Diğer ülkeler, karışmayın. Bırakın kendileri halletsin. Karışmayın.” Oportünist (fırsatçı) olanlar, zayıflıktan ve çatışmalardan ve anlaşmazlıktan yararlananlar, size bir uyarı – karışmayın. Bunun, kolay para kazanmanın bir yolu olacağını düşünmeyin, çünkü çok güzel ama çok zor bir enerjiye fazlasıyla dolanırsınız.
Böylece Şambra, bu şu anda hemen gözünüzün önünde dünyanın her yanında olmaktadır, ve bu ay Çin’e odaklanan tüm dikkatlerle olmaktadır.
Büyük Resim
Bu olayların olduğunu gördükçe, hepinizin şimdi geride durma alışkanlığını edinmesini istiyorum, “Büyük resim nedir?” Ekonomide olan bitenin büyük resmi nedir? Dramlara kapılmak kolaydır. Bazen şaşırıyorum, konuştuğumuz onca şeyden sonra hâlâ dramlara kapılıyorsunuz. Bir parçanız hâlâ buna bayılıyor. Bir parçanız dram döngüsüne geri dönüp bir an için, dramla dolu olduğunuzda, kendini çok haklı ve çok canlı hissediyor. Ama sonra çöküyorsunuz. Çukura giriyorsunuz. Bize sesleniyorsunuz – “Hey, Tobias! Saint Germain!” Ha, birçoğunuz çukurdayken Saint Germain’i çağırmıyor, ama (kahkahalar) geri kalanımızdan bazısını çağırıyorsunuz.
Yapıyorsunuz bunu. İyi olduğunuz zamanlarda, yaşamınızdaki herşey güzelken Saint Germain’e sesleniyorsunuz, “Saint Germain, sen benim dostumsun, haydi gel; evet ya, çetin de olabiliriz.” Çukurdayken kimi çağırıyorsunuz? (izleyicilerden biri “hayalet avcılarını” der, Tobias güler) Tobias’ı. Kuan Yin’i. Bazılarınız hâlâ İsa’yı çağırıyor. Bu yanlış olduğu için değil, ama zavallı İsa. Onun omuzlarında yeterince yük taşıdığını düşünmüyor musunuz? Yani zavallı adam. Hem o sadece 33 yıl burada bulundu ve siz hâlâ onu çağırıyorsunuz. Artık bunun üstesinden gelin. Hey Allah’ım. Ben size, Kauai’ye gittiğimiz zaman İsa hakkında bazı öyküler anlatacağım – İsa’yla olan kişisel deneyimler. Kapıları kilitlemek durumunda kalacaksınız, dışardan kimse gelip de duymasın diye, anlıyor musunuz.
Böylece bu ay muazzam değişimler göreceksiniz. Odak – bunların hiçbiri tesadüf değil, Olimpiyatların yapılması, dünyada şimdiye kadar olduğundan çok daha fazla insanın olması – ve insanlar bu kısa zaman içinde farkına varacaklar, ve bu da değişimlere neden olacak.
Liderlikte Değişimler
Para piyasalarındaki değişim sürecek. Paniklemeyin. Dünya sona yaklaşmıyor. Şiltenize para koymayın – tabii onun üzerinde uyumaktan hoşlanıyorsanız ayrı, ama o üzerinde uyunacak iyi bir enerji değildir. Dünya şu anda kendi inanılmaz dönüşümlerinden geçiyor ve siz de bunun tam ortasınız. Ha, – gerçi bu gerçekten çok global – ama Birleşik Devletler’de yaşayanlarınız, şimdiye kadar gerçekleşmiş en etkileyici seçim süreçlerinden birine bakmaktasınız. Ben biraz paylaşayım… bunu yeniden kontrol etmem gerekiyor, eğer biz…
Şimdi, bazı ilginç adaylarınız var. (kahkahalar, Tobias güler) Bazı ilginç konular gündemde. Çok korku var, aslında bazısı çok, çok yüzeyin altında. Deccalle, sahte mesihle ilgili bazı derin korkular, global komplolarla ilgili derin korkular ve bu tür şeylerin tümü.
Biliyor musunuz ki… Cauldre bu bilgiyi yeniden kontrol ediyor, ama Barack Obama bir önceki enkarnasyonda kimdi biliyor musunuz? Ben size soracağım, birkaç da ipucu vereceğim. Birleşik Devletler’in onaltıncı başkanı, İllinois’den geldi, parlemento üyesiydi, en büyük amaçlardan biri için mücadele etti – yalnızca Amerika için değil, ama Dünya için. Abraham Lincoln’ün resmini Barack Obama’nınkinin yanına koyun. Bakın, işte orada! Baracak’a sadece küçük bir sakal ekleyin, derisinin rengini biraz değiştirin – anladınız. İşte bu. Abraham Lincoln, Barack Obama olarak geri geliyor, yalnızca bu ülkenin değil, ama dünyanın yeni bir düzeye taşınmasına yardımcı olmak için.
Abraham Lincoln’ün kendi zamanında yaşadığı zorlukları ve meydan okumaları tahmin edebiliyor musunuz? Ona karşı mücadele edenler, onu tehdit edenler? Ha evet, senaryolar hâlâ biraz benzer – suikast potansiyeli – ama öyle olması gerekmiyor, değil mi? Gerekmiyor. Böyle bir dramla ya da krizle sonuçlanması gerekmiyor. Bakın, dram ve korku işte burada devreye giriyor. Oysa öyle olması gerekmiyor. Bu varlık geri geliyor – ve bu yalnızca Barack ya da Abraham ile ilgili değil; bilinçle ilgili – bu varlık geri geliyor ama vizyonerlerle kuşatılmış olarak, şu anda enerjiyi Dünya’ya geri getiren bilinç işçileriyle kuşatılmış olarak, ama bu enerji bu kez Birleşik Devletler’de bir içsavaşa neden olsun diye değil. Bu kez, global bir uyumlanma, yeni bir vizyon olsun diye, ve buna kızanlar olacak.
Barrack’ı suçlayacaklar. Onu, başka ülkelerle anlaşma yapmakla suçlayacaklar, Amerika’yı satmakla, vatansever olmamakla, Deccal olmakla ve Müslüman olmakla, ve başka herşeyle suçlayacaklar. Ama bu varlık birlik getirmek için, denge getirmek için geri geliyor. Ha, ve bu kişi, bu arada, çok, çok spiritüel biri. Abraham/Barack hemen şimdi bu salona girebilir ve burada oturabilir ve konuştuğumuz herşeyi anlayabilir ve kendini huzur içinde hissedebilirdi, çünkü onda da bu Şambra niteliği var.
Şimdi, ben herhangi bir adayı desteklemiyorum. Ben… (kahkahalar, Tobias kıkırdar. Linda, “Tabi tabi!” der) Desteklemiyorum… başka bir aday var mı? Kim? (yoğun kahkahalar) Ama bu da bir tesadüf değil, bilinç desteğine ve şebeke (bir ağ) desteğine sahip bir aday – ha, bazıları onun deneyimsizliğinden söz ediyor, ama bir şebekeyle birlikte geliyor – bilinç işçilerinden oluşan bir şebekeyle. Ama öbür aday, eh, bazen çok açık görülüyor. Eski Enerji, hem gerçek hem de mecazi anlamda; gerçi iyi bir adam ama dinamikler iş başında.
Bir adayın, enerji ve sevgiyle – Yeni Enerji ve yeni sevgiyle – kuşatılmış olmasının, ve diğer adayın, pek dinamik ya da heyecanlı olmama rolü oynamasının, odağın burada olmasının, önceden ayarlandığını düşünmüyor musunuz hiç? Bunun yaratılmasına sizin vizyonunuzun yardımcı olduğunu düşünmüyor musunuz? (izleyicilerden biri “vaay” der) Vaay, doğru. Vaay, inanılmaz. Bu 2012’de olmuyor, beklemeyin, yoksa partiyi kaçıracaksınız! Bu, hemen şu anda oluyor. Korkuya kapılmayın. Bu dengesizliğe düşmeyin. Bu şaşırtıcı bir şeydir, ve evet, değişim ve dönüşümler ve bu tür şeylerin hepsi olacak. Dramlara kapılmayın. Neden burada olduğunuzu anımsayın.
Geri Dönüş
Yeni dizimiz… yeni dizimiz. Ben bu noktada biraz duygusallaşıyorum. Ve Cauldre’ya da günün erken saatlerinde şunu söyledim; bu yıl kendimi fazla tutmayacağım (çekinmeyeceğim). (Tobias güler) Paylaşmak ve söylemek istediğim şeyler var, ve hepimiz bu noktaya kadar geldik, yakında size katılmak üzere geri geliyorum. Ağzımızdaki baklayı çıkartacağız. Bunlardan geçeceğiz. Bu noktaya kadar gelenleriniz, sizler – nasıl desek – neredeyse herşeye katlanabilirsiniz, (kahkahalar) o nedenle buna girişeceğiz.
Bu diziye – bu başlığı kendim yarattım – “Geri Dönüş Dizisi” diyeceğiz. Geri Dönüş. Ben geri dönüyorum. Şu son birkaç aydır boş zamanlarımda Sam enerjisinde çok zaman geçirdim, insan olmanın, fiziksel bedende yaşamanın nasıl bir şey olduğunu yeniden hissettim. Ben Dünya’ya dönüyorum. Bu bir seçimdir. Bir arzudur. Bunu, dünyayı kurtarmak için yapmıyorum. Yapıyorum, çünkü yapabiliyorum. Bunu, oynayacak büyük ve muhteşem bir rolüm olduğu için de yapmıyorum. Yapıyorum, çünkü buna bayılıyorum. Dünya’yı yeniden arşınlamak istiyorum. Sizlerle olmak istiyorum. Fiziksel biçime geri dönmenin neye benzediğini bilmek istiyorum.
Ama geri dönenlerin hepsi bu değil. Siz geri dönüyorsunuz. Siz, gerçekte kim olduğunuza geri dönüyorsunuz. Tanrısallığınız uykusundan ortaya çıkıyor. Başka bir alemdeki güvenli alanından ortaya çıkıyor. Ve bu yaşamda size geri dönüyor.
Düşündüğünüz gibi değil. O, muhteşem ve herşeye kadir bir melek değil. Bir yıldırım çakması değil. O çok basit, çok saf ve çok ince (süptil)dir. Ansızın gelip de yaşamınızı kolaylaştırmaz. Size bir milyon dolar vermez. Daha iyi görünmenizi sağlamaz. Yüzünüzdeki kırışıklıkları yok etmez. Üzgünüm. (izleyicilerden biri, “Aa harika!” der) Biliyorum. (kahkahalar) Dizine yardımcı olabilir ama bir doktor herhalde daha iyisini yapabilir. Tanrısallık, size katılmak için, size geri dönmek için, sadece sizi sevmek için geri geliyor. Başka bir şey isteyebilir miydiniz? Sadece sizi sevmek için.
Tanrısallığınız, bu en değerli ve en değişken zamanlarda, Dünya üzerinde olma deneyimini paylaşmak üzere geri geliyor. Çünkü, biliyor musunuz, sevgili varlıklar, bu, Dünya’daki son yaşamınız olabilir. Bana gizlice sokularak bir ya da iki yaşamınız daha olabilir, ama bu sonuncusu da olabilir, ve tanrısallığınız bu deneyimi istiyor. İkinci elden değil, enkarnasyonlarınız aracılığıyla değil, veçheleriniz aracılığıyla değil. Sizinle olmak için, bu yaşamı paylaşmak için geri gelmek istiyor. Artık izole olmayı gereksinmiyor. Korunması gerekmiyor. O geri dönüyor – bütünlüğe geri dönüyor.
Buna “Geri Dönüş Dizisi” diyorum, çünkü ruhunuzun parçaları ve bölümleri, yaratıları da geri dönüyor. Ben onlara veçheleriniz diyorum – bir geçmiş yaşam burada ve bir geçmiş yaşam orada, yaralı, üzgün, kırık bir veçhe, bizim “gri veçheler” dediğimiz – onlar geri dönüyor. Birçoğunuzun bu yüzden çok güçlü deneyimleri oldu, kesinlikle yalnız olmadığınızı hissettiniz, çünkü bu veçheler geri dönüyor. Karanlık veçheleriniz, geri gelmeyi en çok onlar istedi ama kendilerini güvende hissetmediler ya da sevildiklerini hissetmediler, onlar geri geliyor. Herşey geri dönüyor, anlıyor musunuz.
Herşey geri dönüyor, ve döndüğünde, artık eski biçimlere ya da tarzlara geri gitmeyecektir. Bu enerjiler geri dönüp de size geri geldiğinde, herşey tekamül eder. Spiral halinde gerçek Yeni Enerji’ye girer, artık parçalardan ve bölümlerden oluşmuyordur, artık tüm parçaların toplamı değildir, ama hepsinden daha büyük, daha muhteşemdir. Artık eril/dişil veçheler gibi, ya da aydınlık ve karanlık veçheler gibi dualitik kavramlarla tanımlanmaz, ve bölünme ya da ayrılık ihtiyacının ötesine geçer.
Herşey geri dönüyor, size geri geliyor. Öylesine inanılmaz ve güzel – sanırım siz burada sorumluluk kelimesini kullanırdınız. Ama bu sorumluluk değildir. Bu bir deneyimdir. Bu, herşeyin – veçhelerinizin, tanrısallığınızın, tamamınızın – ona geri döndüğü kişi olmak fırsatıdır. Ayrıca bu yıl hatırlamanızın da geri döndüğünü göreceksiniz. İlle de gerçekler ve rakkamlar ve insan adları gibi şeyler değil, çünkü bunlar aslında yok olacak. Ama siz neden buraya geldiğinizi, gerçekte kim olduğunuzu hatırlamaya başlayacaksınız.
Bu tarafta ve sizin tarafta belirli bir – nasıl desek – belli bir düşünce okulu var, hatırlamamak üzerine, bir noktaya kadar. Kim olduğunu anımsamamak, geçmişini anımsamamak. Bakın, eğer geçmiş yaşamlarınızın hepsini birden hatırlayacak olsaydınız, büyük bir binanın tepesinden atlardınız. Bu çok, çok zordur, çünkü onca deneyimle bunalırsınız, başa çıkması zordur. Ama onlar şimdi bu Yeni Enerjide geri dönebiliyorlar ve beraberlerinde yaralı, kırık ya da karanlık enerjilerini taşımak zorunda değiller. Yeni bir biçimde geri dönebiliyorlar.
Buna “Geri Dönüş Dizisi” diyorum, çünkü Dünya üzerindeki enerjiler de geri dönüyor. Gaia giderken, Dünya’nın kendisine tanrısallığın enerjileri geri geliyor. Dünya’nın tanrısallığı ve her birinizin tanrısallığı, Dünya ile oynayacağınız rolde geri dönüyor.
Bilinç, Dünya’nın ilk elden neden yaratıldığına ilişkin Dünya’nın çekirdek bilincindeki bilinç, geri dönüyor.
Meleksel aileler, uyanıyorlar, ve binlerce ve binlerce yıldır var olmamış bir enerji hareketine geri dönüyorlar.
Şu anda herşey geri dönüyor.
Bu, öncekinden farklı olacak, çünkü şeyler Yuva’ya ya da Şimdi’ye geri döndüğü zaman, güven içinde geri geldikleri zaman, beraberlerinde yara bereleri getirmezler, ama bilgeliği ve kabulü geri getirirler. Ben bu nedenle bu diziye “Geri Dönüş” adını koydum.
Kontrol Listesi
Kısaca birkaç noktaya değinelim… gülmem geliyor, çünkü böyle toplanmaya başladığımız ilk günleri hatırlıyorum, enerjiyi hareket ettirmek ne kadar da zordu. Öyle çok direnç vardı ki, ve çok, çok zordu, oysa şimdi bu enerjiyi ne kadar da hızlı, çarçabuk akıtabiliyoruz. Gerçekten, sizler enerji Üstatları oluyorsunuz.
Ben her birinizle kısa bir kontrol listesinin üzerinden geçmek istiyorum – sizin kontrol listenizden. Bu şu anda oluyor, şimdiye kadar Dünya üzerinde olan en büyük değişimler. Zamanın sonu değil, tersine, zamanın başlangıcı. Değişimler zordur, o nedenle ben her birinizle bir kontrol listesinin üstünden geçmek istiyorum. Size sormuştum, bunu son zamanlarda düşündünüz mü? Haydi sırayla gidelim.
Herşeyden önce, fiziksellik – düzenli olarak bedeninizi besliyor musunuz? Bedeniniz, şöyle diyeyim, en düşük dalgaboyunu alıyor, en düşük bilinç enerjisini, ve bunu da hissediyor. Siz bunu kemiklerinizde ve derinizde hissediyorsunuz. Sindirim sisteminizde hissediyorsunuz. Zamanın şu son aylarında birçoğunuzda fiziksel birşeyler ortaya çıktı ve siz bunların ne olduğunu merak ediyorsunuz. Nedeni, fizikselin, çevrenizdeki dünyada olan biten değişimlerin enerjilerini içine alması, emmesidir, bu sizinle ilgili değil. O size ait değildir. Ama beden onu içine alır. Depolar, taa ki siz kendi tapınağınızın Üstadı olup da “Artık buna ihtiyacım yok” diyene kadar.
Onu, nefesle salabilirsiniz. Onu, hafif, aşırı olmayan egzersizle salabilirsiniz. Ve ben bunun altını çiziyorum, çünkü geçmişte bazılarınız bu egzersizler sırasında aşırıya kaçmak zorunda kaldınız, ve bu, bedeninizin istediği bir şey değildir. Hafif egzersizler. İyi, sağlıklı, nefes almanızı sağlayan enerji hareketleri ve akışı. Sıvılar içmek, şu anda bedeniniz için özellikle önem taşıyor. O enerjilerin birçoğunun atılmasına yardımcı olur. Siz bir anlamda mıknatıs gibisiniz. Bu enerjileri kendinize çekiyor, içinize alıyorsunuz, ve sonra onlar bedeninizde yerleşik hale geliyor. Ama yerleşmeleri gerekmiyor.
Böylece, nefes almak ve bedeninizin beslenmesi. Beslenme nedir? Masaj olmak. Bu iyidir. Ama yalnızca masaj değil, bu, kendiniz için bir şey yapmakla ilgilidir.
Gerçekten sevdiğiniz şeyleri yemek. Beden ağrılarınızın ve ıstırap çekmelerinizin bir nedeni de, o garip perhizlere girmenizdir, ve aslında onlardan hoşlanmıyorsunuz da. Bedeniniz onlardan hoşlanmıyor. Peki neden yapıyorsunuz ki? Bedeninize hoşlandığı bir şey verin. Yemeğe fazlasıyla düşkünsünüz diye kaygılanmaktan ya da daha önceden sahip olduğunuz o garip şeyler için kaygılanmaktan vazgeçin. Bedeniniz kendini nasıl temizleyeceğini bilir, tabii ona izin verirseniz. Yani bedeninizi besleyin. Onu, hoşlandığınız ve onun da hoşlandığı bir şeyle besleyin.
Bedeninizle suyun içinde başlayın, bir banyoda ya da bir okyanusta ya da bir gölde – bir su bedeninde – özellikle de tuz ekleyin ya da belki zaten tuzludur. Doğal tuz, detoksa yardımcı olur. Bunlar size ait toksinler değildir, onun için sahiplenmeyin. Onları kendinizde tutmayın. Beslemeyin. Siz onları sadece çevrenizdeki dünyadan alıyorsunuz, üstelik bu daha da yoğunlaşacak, Dünya’daki değişimler yüzünden. Böylece kontrol listenizde, fiziksel bedeni besleyip beslemediğinizden emin olun. Ondan hoşlanmamayı bırakın. Başka bir şeye benzemesini ya da başka bir şey gibi görünmesini arzulamaktan vazgeçin. Onu besleyin. Tam olarak neyse o şekilde kabul edin.
Biliyorum, bazılarınız, uzun zamandır istediğiniz o yemeği yiyeceksiniz. Bu gece kendinizi dışarı atacaksınız. “Tobias bana izin verdi.” Kesinlikle! Bedeniniz, cipslerle falan nasıl başa çıkacağını bilir. (kahkahalar, Tobias kıkırdar) Ah, birinizi yakaladım! Bedeniniz sıcak çukulatalı dondurmayla nasıl başa çıkacağını bilir. Gerçekten bilir, ve ona yettiği zaman sizi haberdar edecektir.
Tüm o tıbbi şeylere inanıyorsunuz, ve biliyor musunuz, söylemem gerekir ki, bu noktada biraz açık sözlü olacağım. Diyeceğim ki – ben Saint Germain’den gelecek bir rakkam bekliyorum, o rakkamlara bayılır – diyeceğim ki, bedeninizle ilgili size söylenen şeylerin yüzde 83’ü, bilirsiniz işte, kolesterolden tutun da, trombositlere ve kabinize ve yağlara ve bu tür şeylerin geri kalanına kadar, size bir ürün satmak amacını güder. Bunlara bağlı olmayan bir ürün var mı ki? Ürünler bir kuruluşla birleşse bile ya da bir yaşam tarzını empoze etse bile. Bu sizin bedeniniz. Hayalini kurduğunuz o çukulatalı pastayla nasıl başa çıkacağını bilir. (kahkahalar) Herneyse onunla başa çıkmayı bilir.
Bedeninizi besleyin. Ona ihtiyacınız olacak, kesinlikle ihtiyacınız olacak. Ve ben hemen kontrol listenizdeki bir sonraki konuya atlayacağım, çünkü bununla yakından ilgili – bolluk. Önünüzdeki birkaç yılda bolluğa ihtiyacınız olacak. Ona ihtiyacınız olacak. Onu isteyeceksiniz. Dışarısı zaman zaman zorlayıcı, haşin olacak. Bu bir değişim dönüşüm dünyası olacak. Bolluk sizin için kuştüyü bir yastık gibi olacak. Başınızı kuştüyü yastığa koymak varken, neden bir kayanın üstünde uyumalı ki.
Eğer hâlâ geçmiş yaşamlardaki yeminlerle ilgili sorunlarınız varsa, hâlâ başkasının parası var da sizin yok diye kızıyorsanız, şu andan başlayarak bunun üstesinden gelin. Biz bu konuda konuşmayı bitirdik. Bitirdik… kesinlikle Saint Germain geldi. (izleyiciler ve Tobias’dan kahkahalar) Benim bu konuda oldukça etkisiz ve zayıf olduğumu söylüyor!
Şambra, yaşamınızın her alanında bolluğu kabul edin – para, dostlar, kaynaklar, araç-gereçler, psişik yetenekler, sağlık, sevgi – herşey. Buna ihtiyacınız olacak. Dışarısı zaman zaman zorlayıcı olacak. Deliye dönüp çılgınca şeyler yapan insanlar olacak. Yılan gibi yerde sürünen korku enerjisi olacak, ve o sizi kendine çekmeye ve baştan çıkarmaya çalışacak. Ona inanmayın. Size ait değildir.
Bolluk, şeylerin dengelenmesine yardım edecek, başka bir şeye değil. Bu, zengin olmakla ilgili değildir. Kontrol listeniz için herhangi bir şey söyleyebilseydim, o da dengeyle ilgili olurdu. Bolluk konusunda dengeden çıkmış haldesiniz, birçoğunuz. Ve diyorsunuz ki, “Ama ben nasıl bolluk yaratılacağını bilmiyorum.” Eh, o zaman bilemezsiniz! Şöyle demeye ne dersiniz, “Ben bolluğu kabul ediyorum.” Nokta. Salıverin. Bir daha da üstünde düşünmeyin. Ama bunu söylediğiniz zaman, gerçek anlamda (hissederek) söyleyin. Değişmez gerçeklerle ilgili kaygılanmaktan vazgeçin. Bolluk size en garip, bambaşka ve en iyi yollardan gelecektir. Eğer onu yazıp çizip planlamaya çalışırsanız ve dönüp dolaşıp bu tür şeyler yapmaya kalkarsanız, onu kaçıracaksınız. Bolluk yaşamınızın bir parçası olabilir. sadece kabul edin. Nokta. Ona eğer’ler, ve’ler, ama’lar ya da “nasıl yapılacağını bilmiyorum”lar gibi şeyler yüklemeyin. Ona ihtiyacınız olacak.
Kontrol listesindeki bir sonraki konuya geçelim – zihinsel denge. Bu önemli bir nokta, zihinsel denge. Değişimin alçak titreşimli enerjilerinin bazısı bedeninizi etkilerken, değişim ve bilincin bazı çok yüksek enerjileri de zihninizi etkiliyor. Zihniniz, onları kabul etmenin ve size meydan okumanın ilginç bir Eski Enerjisine sahip. Siz şu anda Çin’deki enerjileri topluyorsunuz, Hindistan’daki enerjileri, dünyanın açlık ve yoksulluk çeken bölgelerinin enerjilerini. Siz bunları, tıpkı gelen radyo dalgalarını toplayan bir radyo gibi topluyorsunuz.
Ama siz komik bir şey yapıyorsunuz. Bunu üstleniyorsunuz. Ona kendi markanızı ya da kendi damganızı vuruyor ve zihninizde onunla oynuyorsunuz. Uzun zaman önce zihniniz bunu yapmak üzere tasarlanmıştı, ama artık bunu bırakın. Bırakın.
Dışsal enerjilerin sürekli bombardımanına maruz kalacaksınız, ve zihniniz bazılarını toplayacaktır – bedeniniz de diğerlerini toplayacaktır – salıverin onları. Bırakın gelip geçsinler. O enerji sizinmiş gibi, o enerjiyle bir şey yapmanız gerekiyormuş gibi düşünmek ya da davranmak, neredeyse, insanların oynadığı ve Şambra’nın oynadığı bencil, ben-merkezci bir oyundur. Onları içinize alıyor ve kendinizi zihninizde çılgına döndürüyorsunuz. Bırakın bunu. Ha, bazen de bırakmak konusunda kendinizi suçlu hissediyorsunuz. Hissetmeyin. Siz sadece çevrenizdeki dünyada olan bitenleri hissediyorsunuz.
Siz çok belirli bir çalışmayı gerçekleştirmek için buradasınız – ve kendi seçiminizle – ve o şu anda olmaktadır. Siz zihinsel ikileme ve dengesizliğe yakalandınız, ve bu, işleri çok, çok zorlaştıracaktır. Peki ne yapacaksınız? Derin bir nefes alın. Size ait olan yegâne şeyler, sizin seçtiklerinizdir. Eğer sürekli bu diyalogu, sürekli o gevezeliği, sürekli o dengesizliği hissediyorsanız, sorun kendinize, “Ben buna neden tutunuyorum?”
Bazılarınızın depresyonla ilgili sorunları oldu. Onlar size ait değil. Bir parçanız bununla oynamaya bayılıyor. Size bir oyuncak sunuyor. Onun yerine, gidin ve bir şey satın alın – elinizde sıktığınız o şeylerden birini, hani sinirleri yatıştıran enerji toplarından; kendinizi oyalamak için David McMaster’in geliştireceği o yeni oyunu satın alın. Bazen bu tür şeyleri, sadece kendinizi meşgul tutmak için aklınıza getiriyorsunuz. Sanki duygusal ve zihinsel bir çapraz bulmaca oynuyorsunuz, ama bunlar çok karmaşıktır. Size ait değillerdir.
Zihniniz, zihinsel şeyler yapmaktan hoşlanıyor. Zihinsel şeyler, birşeyler inşa etmek, bilgisayarda çalışmak, kitap okumak gibi şeyler olabilir. Bunu ara sıra yapmasına izin verin, ama artık zihninizi, hislerin ve duyguların ve değişimlerin enerjilerini boşalttığınız bir yer olarak kullanmayın. Zihninizi bunlardan temizleyin.
Şimdi kontrol listesine devam edelim. Burada bir etken (faktör) olacak, içinden geçeceğiniz bir zaman sapması etkeni. Bunun sizi yoldan çıkarmasına izin vermeyin. Ben uzun uzadıya bunun fiziksel kurallarına girmek istemiyorum, ki siz de girmemi istemezsiniz, ama zamana hep lineer olarak baktınız. Oysa değildir. Lineer olduğu yanılsamasına sahiptir. Ama bu yanılsama bu aralar oldukça değişmekte ve siz bunu zaman zaman hissedeceksiniz, panik yaratmaya çalışmıyorum, zaman açısından şeylerin çıldırmaya başladığını hissedeceksiniz. Siz zamanı, kendinizi bu gerçeklikte topraklamak için kullanıyorsunuz, ama o değiştiği için, kendinizi hiç topraklanamıyormuş gibi hissedeceksiniz. Zamanı, çapanız olarak kullanıyorsunuz, onun için ben sizden kontrol listenizdeki bu çapayı bırakmanızı isteyeceğim. Çapanızın zaman olması gerekmiyor, ve eğer ona tutunmaya çalışırsanız, çok, çok zor olacaktır. Kendinizi hep rahatsız hissedeceksiniz – panik yok. (kahkahalar)
Çapa, ve bu belki de iyi bir kelime bile değil, ama temel, Şimdi ânıdır. Şimdi ânı, herhangi bir zamandan, herhangi bir saatten, başka herşeyden bağımsızdır. Zamanın yerine Şimdi’yi koyabilirsiniz. Bu, sizin için herşeyi muazzam bir biçimde, muazzam bir biçimde daha dengeli hale getirecektir.
Kontrol listesine devam – yaratıcılık. Yaratıcılık öylesine önemli ki, ve ben bunu söylediğim zaman, bazılarınız ezilip büzülüyorsunuz, çünkü yaratıcı olduğunuzu düşünmüyorsunuz. Salıverin bunu. Bir yaratan için yaratıcı olmak önemlidir. Bu doğal bir haldir. Şu an sizin için yaratıcı bir şeyler yapmak çok önemlidir, her ne olursa. Bu, bir best seller kitap yazmanız gerektiği ya da bir You Tube videosu ya da benzer şeyler yapmanız gerektiği anlamına gelmiyor. Sizin için yaratıcı olan nedir?
Kendinizde yaratıcı bir gayrete izin verirseniz, bu, içinizde farklı bir enerji türünü harekete geçirir. Zihni dengede tutar, anlıyor musunuz, çünkü aktif olarak yaratıcı olmadığınız zaman, zihniniz dengesizliğe düşmek eğilimi gösterir. Yaratıcı şeyler yapın – birşeyler inşa edin, birşeyler yazın, birşeyler boyayın, şarkı söyleyin, her neyse onu yapın – ama kontrol listenizde şu anda düzenli bir biçimde yaratıcı bir gayrete sahip olmak, çok, çok önemlidir. Onları kendiniz için gerçekleştirin, başkaları için değil, kendiniz için. Hareket eden ve genişleyen bir şey yaratın – bu şimdilerde çok önemli bir enerjidir.
Ben şimdi Şambra’ya müzikle ilgili yaratıcı bir meydan okumada bulunacağım. Şunu görmek isterdim… isterdim ki – burada Cauldre ile konuşuyorum ve o tabii ki onunla böyle konuşmamdan hoşlanmıyor – ama ben Şambra’nın, birinin, ya da birilerinin Geri Dönüş Şarkısı’nı yazmasını istiyorum. Geri Dönüş Şarkısı’nı. Kendinize geri dönmekle ilgili, yuvaya geri dönmekle ilgili güzel bir şarkı. Bu bir Şambra şarkısı olacak. Dünyanın her yanındaki Şambra’nın kendi Geri Dönüş Şarkısı’nı göndermesini ve onun son günümde – 19 Temmuz’da – çalınmasını çok isterdim. Evet, Şambra kollektif olarak birini seçsin. Onun çalınmasını çok isterdim. Böylece, yaratıcı olun. Bir şey yapın.
Kontrol listesinde sonraki konu – bu biraz çelişkili. Bazılarınız var ki, çok fazla çalışarak kendini meşgul ediyor ya da dikkatini dağıtıyor. Çalışıyor ve çalışıyor ve çalışıyor ve çalışıyorsunuz, ve bu yalnızca kim olduğunuzdan kaçmak için bir bahanedir. Çalışma zamanı vardır ve yaşama zamanı vardır. O insanca sıradan işlerinizi yapma zamanı vardır ve sadece yaşama zamanı vardır. Şimdi, gerçek bir Üstat, her ikisini birleştirir. Artık iş değildir. Artık dikkatin dağılması değildir, ama ne yaparsanız yapın, sürekli bir muzaffer keşif söz konusudur.
Ben birçoklarınızın kendini işe nasıl gömdüğünü gördüm. Yalnızca dikkatinizi dağıtıyorsunuz. Yalnızca kaçıyorsunuz. Siz – nasıl desek – göğsünüzü yumrukluyorsunuz. Herkese ne kadar çok çalıştığınızdan söz ediyorsunuz. Pöfff, beni kandıramazsınız ya da Saint Germain’i! Biz sizin neler yaptığınızı biliyoruz. Siz bu konuda kendinizi haklı çıkartıyorsunuz. Şimdi, kendinize zaman ayırın. Kendinize zaman ayırın, oynamak için zaman ayırın. Yapmadığınız, yapmak istediğiniz bir şey yapın. Sadece yapın, ve yaşamaktan kaçınmak için işi bahane olarak kullanmaktan vazgeçin.
Diğer yarınız ise, tam tersi, tembelsiniz! (kahkahalar) Bu yüzden ben bunun çelişkili olduğunu söyledim. O La-Z-Boys koltuklarınızda oturuyorsunuz. Kuzey Amerika’nın dışında bulunanlar için, bu o çirkin geriye yatan koltuktur. La-Z-Boys koltuğunuzda oturuyor ve kendinize sinirleniyorsunuz. Öylesine tembelleşiyorsunuz ki. Bazı şeyler yapmayı düşünüyorsunuz ama koltuktan da kalkamıyorsunuz. Bunu yaptığınız zaman, zihinselleşiyorsunuz, felsefe yapmaya başlıyorsunuz, ve başka insanları yargılama eğilimine giriyorsunuz, çünkü yargılarınızı onlara, becerilerine yönlendirmek, sizin büyük şişko bir koltukta oturmanızı ve hiçbir şey yapmamanızı haklı kılıyor. Böylece duygusal mermilerinizi onlara yağdırıp duruyorsunuz, ama aslında onu kendiniz yapmaktan korkuyorsunuz. Oradan çıkın ve bir şey yapın. O koltuktan kalkın ya da biz o koltuğun kırılmasını sağlamak zorunda kalacağız. Vidaları gevşetir ve birkaç şey daha yaparız.
Zaman şimdidir. Beş yıl sonrası değil. Zaman şimdidir. Bu şu anda olmaktadır, ve siz bunu o büyük çirkin koltuktan takdir edemezsiniz. Bir şey yapın. Şeylerle ilgili şikayet etmekten vazgeçin. Başkalarını eleştirmekten vazgeçin. Oradan çıkın ve bir şey yapın. Bu, enerjileri harekete geçirir. Bu, sizi zihninizden çıkartır. Bu, sizin yeniden yaşamanızı sağlar.
Kontrol listesinin sonraki konusu – büyük resim. Her zaman, şimdilerde her zaman, hep geride durun. Büyük resime bakın. Büyük resmi kısa duvarın arkasına alın. Neler oluyor? Derin bir nefes alın ve büyük resime bakın. Neler oluyor? Ayrıntılara ve korkulara yakalanmak çoğu kez kolay olur. Şu anda Dünya’da neler oluyor? Enerjiye neler oluyor?
Bu çok kolaydır. Oysa siz aklınıza başvuruyor ve bunu karmaşık hale getiriyorsunuz, ama neler oluyor? Bu gerçektir. Siz Eski Enerjiden, fosil yakıtından çıkıyor ve Yeni’ye giriyorsunuz. Politikada neler oluyor? Büyük resim – dünyanın değiştiğidir. Artık yalnızlık, tecrit yok. Artık güce hükmeden birkaç ülke söz konusu değil. Gücü bırakmak söz konusu. Dünya’da cenneti yaratmak söz konusu, ama oraya varmak bazen cehennem gibi gelir. (Tobias güler)
Hep büyük resime bakın, özellikle de dramların etkilediğini hissettiğinizde, gelip de sizi ele geçirdiğinde, dünyaya neler oluyor diye şaştığınızda – “Dünya parçalanıyor mu?” – dediğinizde, büyük resim zamanıdır. Ben Şambra’yı, teknolojiniz aracılığıyla birbirinizle büyük resmi paylaşmak konusunda yüreklendireceğim. Forumlarınızla İnternet’e girin ve emrinize amade olan diğer araçlarınızı kullanın. Büyük resim hakkındaki görüşünüzü, bir şeyin neden olduğunu paylaşın. Bunu hep basit tutun. Hep gündemsiz, beklentisiz olun. Hep suçlamadan yapın.
Bu, Dünya’da yaşamak için inanılmaz bir zamandır. Seçimle burada olmak için inanılmaz bir zaman. Birçok insan ille de bilinçli bir seçimle burada değil, onlar kendilerini yine burada buluverdiler. Kendilerini ansızın yine fiziksel bir bedenin içinde buldular. Siz bu durumda değilsiniz. Siz burada olmayı seçtiniz. Elinizi kaldırdınız, öne çıktınız, dediniz ki, “Ben bu değişim zamanında Dünya’da olmak istiyorum. Ben bilinci teşvik etmek, ona ilham vermek istiyorum.”
Kontrol listesindeki sonraki ve şimdilik son konu – bir öğretmen oluyor musunuz? Bu, bir sınıfın önünde durmak anlamına gelmiyor. Bir kitap yazmak anlamına gelmiyor. Hele dini vaazlar vermek ya da birilerini kendi tarafına çekmek anlamına hiç gelmiyor. Ama bir Bayrak ve diğer insanlara bir örnek misiniz?
Herşeyden çok bunu yapmak istemiştiniz: Dünya’ya bu zamanda bir örnek, bir Bayrak olmak için geri gelmek. Bunu yapabilirsiniz, her günün her ânında, bedeninizde olarak, kendi gerçeğinizi yaşayarak, kendinizi severek. İşte öğretmen budur.
İster sizi konuşmanız için sahneye davet etsinler, ister İnternette bir blog oluşturun, ister o Bayraklık enerjisini markete gittiğinizde taşıyın, ister ailelerinizle halleşirken; buraya bunun için geldiniz. Dramlara kapılmak için değil, bir yaşamı boşa harcamak için değil, kafanızda takılı kalmak için değil.
Siz buraya bir öğretmen olarak, ilham verenler olarak geldiniz, ve zaman şimdidir. Beş yıl ya da dört yıl ya da üç yıl sonrası değil. Bu, şu anda olmaktadır. Gelecek ay gerçekten bunun örneklerini göreceksiniz.
Ve öyledir.
Kırmızı Meclis’in varlıklarından Tobias, Golden, Colorado’da yaşamakta olan Geoffrey Hoppe, kısaca “Cauldre” tarafından sunulmaktadır. Tobit’in mukaddes kitabında bulunan Tobias’ın öyküsü, Crimson Circle sitesinde bulunmaktadır.
www.crimsoncircle.com. Tobias materyelleri, bedelsiz olarak dünyanın her tarafında bulunan ışık işçileri ve Shaumbra’ya, Ağustos 1999 tarihinden beri sunulmaktadır. Bu tarih Tobias’ın, insanlığın yıkım potansiyelini aşıp, Yeni Enerjiye girdiğini söylediği tarihtir.
Kırmızı Çember, Yeni Enerjiye geçiş yapacak ilk insan (kılığındaki) meleklerden oluşan küresel bir ağdır. Bu kişiler, yükseliş halinin sevinç ve zorluklarını deneyimlerken, diğer insanların da yolculuğuna, paylaşım, ilgi ve yol göstererek yardımcı olmaktadır. Crimson Circle’in sitesine her ay 50.000’in üzerinde ziyaretçi, son materyelleri okumak ve kendi deneyimlerini tartışmak amacıyla girmektedir.
Kırmızı Çember her ay Denver, Colorado’da, Tobias’ın, Geoffrey Hoppe kanalıyla son bilgileri sunduğu yerde biraraya gelmektedir. Tobias, kendisinin ve Crimson Council’ın (Kırmızı Meclisin) diğer semavi varlıklarının, aslında insanoğlunun kanallığını yapmakta olduğunu bildirmektedir. Tobias’a göre, onlar bizim enerjilerimizi okumakta ve biz içimizde deneyimlerken, dışardan da bakabilmemiz için, kendi bilgilerimizi bize geri tercüme etmektedirler. Kırmızı Çember toplantıları herkese açıktır, ama LCV takdir edilir. Katılımı gerektiren hiç bir şey ve ödenmesi gereken bir aidat yoktur. Kırmızı Çember bolluğunu, dünya çapındaki Shaumbra’nın açık sevgisi ve bağışlarıyla sürdürür.
Kırmızı Çemberin en yüksek amacı, insan melekler ve öğretmenler olarak, içsel spiritüel uyanış yolunu yürümekte olan kişilere hizmet etmektir. Bu hıristiyanlıkla ilgili bir misyon değildir. Tersine, içsel ışık, merhamet ve ilgi bulabilmeleri amacıyla, insanları senin kapına getirecektir. Kılıçlar Köprüsü’ndeki yolculuğuna başlayan bu kendine has ve değerli insan sana geldiğinde, o anda ne yapman ve öğretmen gerektiğini bileceksin. Eğer bunu okumaktaysan ve gerçek olduğunu ve bir bağın olduğunu hissediyorsan, sen gerçekten Shaumbra’sın. Sen insan (kılığında) bir öğretmen ve bir rehbersin. İçindeki tanrısallık tohumunun bu anda ve gelecek tüm zamanlar için çiçek açmasına izin ver. Hiç bir zaman yalnız değilsin, çünkü tüm dünyada bir ailen ve çevrendeki semavi boyutlarda melekler vardır.
Bu metni lütfen ticari amaç olmaksızın ve bedelsiz olarak dağıtın.
Lütfen bu bilgiyi, dipnotlar dahil bütünüyle kullanın. Tüm diğer kullanımlar, Geoffrey Hoppe, Golden Colorado’dan alınacak yazılı onayı gerektirir. Telif hakkı 2001, Geoffrey Hoppe, P.O.Box 7328, Golden, CO 80403.e-posta: tobias@crimsoncircle.com. Tüm haklar mahfuzdur.
Sorular ve Yanıtlar
Kırmızı Çembere sunulmuştur
2 Ağustos 2008
www.crimsoncircle.com – www.kirmizicember.org
Ve böylece, Geri Dönüş Dizisi’nde soru ve yanıt zamanı. Ama başlamadan önce kısa bir dipnot – bugünün kontrol listesine eklenmek üzere. Birçoğunuz neden bu kadar çabuk kızdığınızı/hırçınlaştığınızı/alınganlaştığınızı merak ediyordunuz. (kahkahalar) Gerçi bazılarınız bunun için başka bir kelime de kullanıyor ama biz bunu nötr tutacağız. Dünya üzerinde, gerek fiziksel Dünya’da gerekse Dünya bilincinde meydana gelen değişimleri hissettiğiniz açıktır.
Değişimler zor olabilir, özellikle de direnç varsa ve genelde direnç var. Böylece siz bunu kendi içinizde hissediyorsunuz. Neden bu kadar sinirli olduğunuza şaştığınız günler var. Neden bu kadar huysuz ve birlikte olması zor bir insan oluyorsunuz? Üstelik sadece kendi kendinizeyken, (kahkahalar) başka insanlarla birlikte değilken bile! Bu, o psikolojik oyunlardan birini oynamak isteyeceğiniz ve kendinizi küçük klişe sözlerle yatıştıracağınız ya da bir şeyler yapacağınız sorunlardan biri değil, ancak derin nefesler alabilir, kısa duvarın arkasında durabilir ve bunun size ait olmadığını fark edebilirsiniz. Siz bunu içinizin derinliklerinde hissediyorsunuz ama o size ait değildir.
Derin bir nefes alın. İnsanların – ülkelerin ve Dünya’nın ve hatta hayvan aleminin – büyük bir değişimden geçtiğini anımsayın. Şu anda Dünya’yı tamamen terk eden türler var. Onlar bir tür enerji tutucularıydı. Onlar, yeni türlere, sizin deyiminizle, yeni hayvan biçimlerine ve bitki biçimlerine yolu açmak amacıyla gidiyorlar. Yani bu ille de insanların yaptığı bir yanlış yüzünden tehlikede olan türlerle ilgili değildir. Sadece gitmeyi seçenler var. Onlar, geldikleri yere geri dönmek istiyorlar, ve herşeyden de çok, yeniye yer açmak istiyorlar.
Böylece, sevgili hırçın Şambra, sorulara geçeceğiz.
LİNDA: Eh, bunu gündeme getirmen komik.
TOBIAS: Hiç de komik değil! (kahkahalar)
LİNDA: Biliyorum. Neyse, ben sahneye geri dönerken, sevgili bir Şambra dost, onun adını söylemem gerekir mi bilmiyorum – Louise! (kahkahalar) Louise bana, senin geçmişte Abraham Lincoln için ruhu-olmayan bir varlık dediğini hatırlattı. Peki bu ne şimdi?
TOBIAS: Evet, çok doğru. Abraham Lincoln denen varlığı yaratan bir enerji vardı ve bunun arkasındaki varlıklar, Barack Obama denen varlığı da yaratıyorlar. Yani bu…
LİNDA: Hmmmm…
TOBIAS: Biz bunun üzerinde uzun uzadıya konuşabilirdik.
LİNDA: Hmmmm…
TOBIAS: O, ruhu-olmayan bir varlıktır. Arkasında bir dolu enerji mevcut. Biz ayrıca, çok önemli ve uygun bir zamanda Dünya’ya kollektif bir bilinç olarak geri gelen Assisi’li St. Francis ve Yeshua ve diğerleri gibi şeylerden de söz ettik. Böylece siz bunu bir kez daha yaşamınız sırasında görüyor, deneyimliyorsunuz. Ve bil bakalım bu enerjinin arkasında kim yatıyor?
LİNDA: Saint Germain. (Tobias güler) Buna eklemek istediğin başka bir şey var mı? Yani bu şimdi Barack Obama’nın ruhu-olmayan bir varlık olduğu anlamına mı geliyor? Kayıtlara bu söyleminle geçmek istemezsin herhalde…
TOBIAS: Bunun böyle kaydedilmesini istemeyiz. Bu Abraham Lincoln bilinci, birçok başka bilinçle destekleniyor. Şaud sırasında şunu söylediğimi anlayacaksın; bu sadece Barack’la ilgili değil, ama bu varlığı destekleyen ya da aslında yaratan enerjilerle ilgili, ama Abraham Lincoln’la da çok güçlü bir referans noktasına sahip.
LİNDA: Teşekkür ederim.
TOBIAS: Yani sanırım şöyle diyebilirim, açıkça görünenin ötesine bakın, gerçekte neler olup bittiğine bakın. Bu varlığı yaratanın bir bilinç olması, işte büyük resim bu. Yani o aslında daha çok bir kollektif gibi.
LİNDA: Çok güzel, teşekkür ederim.
TOBIAS: Gülmem geliyor. Burada sırada bekleyen bu zavallı insanlar (çvr. soru sormayı bekleyenleri kastediyor) – ve siz zaten size vereceğim yanıtı biliyorsunuz, onun için neden beklediğinizi bilmiyorum – ama… (izleyicilerden ve Tobias’dan kahkahalar yükselir) İçinde yaşadığınız bu zamanlar olağanüstü, ve bu varlığın, bu Barack Obama varlığının nasıl yaratıldığına bakacak olursanız – ve ben şimdi bunun arkasında yatan belli enerjilere girmek istemiyorum, bunu belki bir sonraki Şaud’umuzda yaparız – ama bu tür bir grup kabulü, bir grup enerjisi yüzünden, bundan hoşlanmayan gruplar da var. Şimdi bu oldukça ilginç bir hal alabilir, yalnızca insan aleminde değil, diğer alemlerde de.
LİNDA: Vaay. Teşekkür ederim.
TOBIAS: Aslında, Abraham Lincoln ile olan bağlantıyı duyurmamın uygu olup olmadığını, birlikte çalıştığım varlıklara danışmam gerekti, çünkü bu öbür taraftaki bazı enerjileri tedirgin ediyor.
LİNDA: Teşekkür ederim.
TOBIAS: Gerçekten. Sorular.
1.ŞAMBRA’NIN SORUSU (mikrofona gelen bir kadın): Pekâla. Öncelikle, Namaste, Tobias. Ben buraya ilk kez geldiğimi sanıyordum, ama burada oturmuş seni dinlerken, seni sinsi herif, son on yıldır beni izlediğini fark ettim.
TOBIAS: Biri birini izliyordu, kim, bilmiyorum.
1.ŞAMBRA: Ya evet, ve bugün beraberimde götüreceğim en güçlü kelimeler şunlardı, “korkulacak hiçbir şey yok, ilham verme zamanı.”
TOBIAS: Kesinlikle doğru.
1.ŞAMBRA: Ve iki – veçhe diyecektim ama, fark ettim ki bu kelimeden uzak dursam iyi olacak, çünkü bu konuda çok net olduğumdan emin değilim – ama hayatımın iki alanı var ki, başkalarına ilham verebilmek için benim ilhama ihtiyacım var. İlki, senin sözünü ettiğin uyku hali. Yaşantım boyunca uyku halindeyken gezinip durdum, ve senin de sözünü ettiğin gibi (bedenime) geri girmede zorlanıyorum ve (yaşantımı) sürdürmek üzere kalktığımda, kendimi hiç dinlenmiş hissetmiyorum. Bu konuyu biraz aydınlatabiir misin diye merak ediyordum.
TOBIAS: Gerçekten. Bu – biz bunu basitleştireceğiz – bu bir seçim meselesidir, bilinçli bir seçim; kendine, bu veçhene – aslında bu, geceleri çıkıp giden ve öğreten veçhen – kendi işini görmesine izin verirken, fiziksel bedenine ve zihnine de gerçekten dinlenmeleri ve yenilenmeleri için izin verebilirsin. Bu konuda bu kadar tekil ya da tek tip olman gerekmiyor, her ikisi aynı anda yapılabilir. Bu şaşırtıcı, çünkü sen aslında bir seçime sahipsin, ama bu seçimi kendine ifade etmen gerekiyor.
1.ŞAMBRA: Bu bana dualite gibi geliyor.
TOBIAS: Dualite değil, bu çoklu-görevlerde bulunabilmek ya da çok-boyutlu olmaktır, ve hepiniz şunu göreceksiniz; bir yandan fiziksel bedene ve zihninize güzel bir gece uykusu çekmesine izin verirken, bir yandan da geceleri başka maceralara atılma seçimini yaptığınızda, beden daha iyi bir uykuya dalacaktır. Oysa şu anda olan şudur, fiziksel beden-zihinle ruh arasında hâlâ fazla bir ilişki ya da bağ var, ve ruh geceleri hâlâ çok sıkı yularlarla bağlı kalıyor, ve bu hem fiziksel bedeni hem de ruhu tüketiyor. Böylece sen gerçekten başarabileceğin şeyleri gerçekleştiremiyorsun.
1.ŞAMBRA: Teşekkür ederim. Ve diğer sorum da – ve ben çocuklara hizmet için bu gezegende bulunduğuma inanıyorum – ben bir öğretmenim, ve çocuklarla, eğitim gören öğretmenlere öğretiyorum. Çocuklara, onları her zaman bu açıdan görmesem de, özürlü olmak diyeceğim şeylerin olduğunu öğretiyorum, ve arada bir de nasıl ulaşabileceğimi bilemediğim çocuklar oluyor. Ve başka öğretmenler bu çocukları siliveriyorlar, oysa ben bir şeyler bulmaya kararlıyım ya da sanırım onları vazgeçmemek konusunda teşvik ediyorum. Bu çocukların bir dolusu bu kadar küçük bir yaşta vazgeçiyorlar, çünkü birçok insan onlardan vazgeçiyor.
TOBIAS: Evet, ve aslında fiziksel ya da zihinsel ya da başka başka zorluklara sahip olanlarla çalışırken ya da halleşirken (göz önünde bulundurulacak) en öncelikli – en öncelikli şey – yardım edenin ya da öğretmenin tümüyle şefkat hissetmesidir. Eğer belirli bir fiziksel sakatlığı olan bir çocukla uğraşıyorsan, onlara verebileceğin en kötü şey, kederdir. Bir tür fiziksel bir dengesizlik, zihinsel bir dengesizlik seçtiklerine ve bunun da çok belirli bir nedeni olduğuna şefkat duymak ve kabul vermek; ve onların içindeki bu şeyi onurlandır. Kendi Namaste’nden onurlandır, insandan insana onurlandırmak yerine (çvr: Namaste’nin anlamında olduğu gibi) içindeki Tanrı, onların içindeki Tanrı’yı onurlandırsın. Her zaman onların seçimlerine katılmayabilirsin, ve herhangi bir dengeye geri gelmenin gerekmediği daha yüksek bir bilinç seçimi olduğunu anlayabilirsin. Ama içinden geçtikleri şey için onları onurlandır.
Onlar, tıpkı bir köpeğin korkuyu ya da sevgiyi duyumsaması gibi, (senin onları onurlandırdığını) duyumsayacaklardır. Eğer şefkatten yola çıkarsan, herşeyden önce, onları onurlandırman, onları şaşırtacaktır. Ve hatta sonunda yüksek sesle “Ben gerçekten geldiğiniz bu biçimi, seçtiğiniz bu biçimi, onurlandırıyorum. Peki şimdi buradan nereye gitmek istiyorsun?” diyebilirsin. Bu, onların içinde derin bir fark yaratacaktır. Böylece, uygulayıcı, şifacı, öğretmen olan hepinize sesleniyorum – önce şefkat.
1.ŞAMBRA: Teşekkür ederim.
TOBIAS: Biz teşekkür ederiz, ve mükemmel bir çalışma. Çevrende çok, çok iyi bir takım var. Bunlar ruhsal rehber değil, ama öbür tarafta olup da bu tür çalışmalarda uzmanlaşmış ve seni dengede tutmaya yardımcı olan varlıklar, çünkü bildiğin gibi, birlikte çalıştığın bu kişilerin enerjilerine kayıvermek çok kolaydır.
2.ŞAMBRA’NIN SORUSU (İnternetten, Linda okur): Tiroidim 20 yıldan fazla bir zamandır dengeden çıkmış durumda. Çok travmatik bir olaydan sonra çalışmasını durdurdu. Ben yakınlarda akupunktur ve Çin tıbbı yapmaya başladım. Bu, bedenimi besliyor mu? Tiroidimin uyanmasına yardımcı olacak mı? Ve en önemlisi, o anda travmatize olan veçhem hakkında konuşabilir misin.
TOBIAS: Gerçekten. Veçhen travmatize olmuş, bu da fiziksel bir rahatsızlık olarak ortaya çıkıyor. Kişisel olarak, şu anda akupunktur ve Çin tıbbını bırakmanı öneririz, çünkü bunu bir bahane olarak kullanıyorsun. Onu gerçek bir beslenme olarak kullanmak yerine, sen sadece, dediğimiz gibi, onu şımartıyor ya da kötüye kullanıyorsun. Diyorsun ki, “Zavallı yaralı veçhe.” O veçheni, kendi kırılmışlığını ya da yaralarını geride bırakarak sana geri dönmeye davet et, bir bütün olarak sana geri gelsin. O senin bir seçim yapmanı istiyor. Böylece benim sana sorum, bu travmanın üstesinden gelmeye hazır mısın? Onu pohpohlamayı ve kendini pohpohlamayı sürdürecek misin? Teşekkür ederiz.
LİNDA: Peki ya son bölüm?
TOBIAS: Sanırım tamamını yanıtladım.
LİNDA: Yanıtlamadın. Diyor ki, “ve en önemlisi, o anda travmatize olan veçhem hakkında yorumda bulunabilir misin?”
TOBIAS: Kesinlikle. Kendi güvenli alanında kal. Onu yeniden yuvaya buyur et. Ben bunun tüm ayrıntılarına, neden yaralandığına ve senin buna neden sebep olduğuna girecek olursam, bu onu daha da büyütür. Bir veçhe, güvende olduğu zaman yuvaya döner, ve sen tüm bu dramlara ve diğer herşeye tutunursan, o yuvaya dönmeyecektir. O nedenle, güvenli bir alanda ol. Tüm parçalarını yuvaya buyur et.
Sanırım yaptım. (kıkırdar)
LİNDA: Eh şimdi daha iyisini yaptın. (izleyiciler ve Tobias güler) Bu önemli, söylediğin iyi oldu. Teşekkür ederim.
TOBIAS: Saint Germain omuzlarından uzanmış okuyor.
LİNDA: (gülerek) Herhalde. (pbbtt gibi sesler çıkartır) Yok, onu seviyorum. Biliyorsun. Devam et.
3.ŞAMBRA’NIN SORUSU (mikrofona gelen bir adam): Selam, ben Marcus, ve burada olmaktan onur duyuyorum. Daha özgün olmak amacıyla burada hepinizin önünde duruyorum. Ve yaşantımda, daha özgün olmak adına engeller koyduğumu görüyorum, ve kendimi hayal ürünü dediğim umutlar içinde buluyorum. Kendimi, kabulle savaşırken, sürmeyen, geçici olan şeylerle mücadele ederken buluyorum, ve huzursuz olduğumu görüyorum. Yani ben sadece destek arıyorum, bilgelik. Sizinle şunu da paylaşayım; özgünleştikçe, bilirsiniz işte, işten kovuldum. Herkese şefkat duyamıyorum. Seçiyorum, bilirsiniz. Evlenmek istiyorum, ama sanki ortadaysanız ya da narsistseniz, lütfen (telefon) numaramı almayın (gibi bir şey oluyor)! Böylece ben her seferinde azar azar öğreniyorum. (kahkahalar)
LİNDA: Sorun ne?
3.ŞAMBRA: Özgünlük.
TOBIAS: Özgünlük. Özgünlük harika bir şeydir, ama kendi içinde bir tuzak da olabilir, çünkü sen bir anlamda hep değişen ve hep evrimleşen gerçeği aramaya çalışıyorsundur. Kendi özgünlüğünde zihinsel bir odağa sahipsin. Onu yalnızca kendin için bir özgürlüğe dönüştürmek yerine, bir projeye dönüştürmüşsün. Özgünlük bulmaya çalışıyorsun ama, bulduğun şey, bu noktada özgün-olmayan herşey. Bu konuda fazla çabalıyorsun. Sen zaten özgün olma arzunu ifade ettin, şimdi yalnızca özgün yaşa ve lütfen buradan çık (başını gösterir) – zihninden çık.
3.ŞAMBRA: Eh, sadece hislerimi hissetmek bile sürekliliği olan bir proje. Ben sessizliği ve huzurluluğu ve işlevsel olmayan bir pasifliğe sahip olan o inanılmaz ‘gerekli âna kadar konuşmama’yı merak ediyorum. Ve uygun yerde net bir biçimde, çok kararlı, çok doğru konuşanlara hayranım…
TOBIAS: Gayet iyi gidiyorsun, teşekkür ederiz.
LİNDA: Sorun ne?
TOBIAS: Bunu senin yerine ben yanıtlayayım.
3.ŞAMBRA: Teşekkür ederim.
TOBIAS: Tüm şu özgünlük meselesi güzel bir şey, kendine verdiğin güzel bir şey. Şimdi onun üzerinde düşünmekten vazgeç, onun üzerinde çalışmaktan vazgeç ve yalnızca yaşa. Bu, bu kadar basittir.
Şimdi biliyorum, sen bu konuda daha konuşmak isteyeceksin, çünkü bu kendine verdiğin harika bir proje. Ama özgün olmak bir proje değildir. O sadece olur. Yöntemlerin ve zihnin tuzağına o kadar düşüyorsun ki, yaşamayı unutuyorsun. Bu nedenle, nefes almayı sürdür. Nefes aldığın zaman onun tuzaklarına yakalanmazsın, anlıyor musun. Sen özgünlüğü bir tuzağa dönüştürmüşsün, tıpkı birçok insanın spiritüelliği tuzağa dönüştürmesi gibi. Gidip Tanrı’yı aramaya karar veriyorlar, arıyorlar da arıyorlar da arıyorlar da arıyorlar. Bu bir oyun haline geliyor. Bilge olan, Tanrı’nın hep orada ve herşeyde, her eylemde, her düşüncede, her histe olduğunu anlar – o zaten oradadır.
3.ŞAMBRA: Tamam.
TOBIAS: Kapiş? (anladın mı?)
3.ŞAMBRA: Evet, teşekkür ederim. Ve hepimizle, benim kör olduğum ve hepimize yardımcı olabilecek, görmediğimiz herhangi bir şeyi paylaş.
LİNDA: Kör değiliz.
TOBIAS: Analiz, kişiyi körleştirecek en büyük şeydir, ve onları kapana kıstıracaktır. Bu nedenle, senden şunu isteyeceğim, bugün buradan giderken, bunların hepsini kapıda bırak. Başka biri senin arkandan temizlik yapacaktır, ama onları bırakıver! Özgünlük projeni geride bırak ve kapıdan çıkıp giderken sadece özgün ol.
3.ŞAMBRA: Anladım.
TOBIAS: Anladın mı. Hayır, anlamadın, ama… (kahkahalar ve Tobias kıkırdar) Bir ya da iki aya geri gel.
3.ŞAMBRA: Geleceğim.
TOBIAS: Evet, geleceksin.
4.ŞAMBRA’NIN SORUSU (İnternetten, Linda okur): Felaket bir ipotekte (mortgage) sıkışıp kalmış görünüyorum. Faizler yeniden düzenlendi ve gülünç oranlara yükseldi. Görünürde benim için ve aynı durumla karşı karşıya olan aileler için bir rahatlama var mı? Gelmekte olan yeni Enerji bilinci tüm bu ikâmetgah sanayini nasıl etkileyecek? Ben burada kişisel ayrıntılara girmeyeceğim, ama tünelin sonunda bir ışık olup olmadığını bilmek istiyorum. Teşekkür ederim.
TOBIAS: Biz bu konuda uzun, çok uzun bir oturum yapabilirdik, ve ben bunu burada çok az ve öz olarak yanıtlamaya çalışacağım. Bu, enerji akışıyla, özellikle de finansal düzeydeki enerji akışıyla, ve muazzam bir enerjinin dışarıya akabilmesini sağlayan bazı vanaların açılmasıyla ilgilidir. Ama bu vanaların açılması bir anlamda biraz yapaydı. Belli bir kişisel sorumluluktan yoksundu. O nedenle şimdi elinizde bir salgın var, ve bu gerçekten evinizi vuruyor çünkü çok yakın ve çok kişisel. Tekrarlıyoruz, olan bitenin büyük resmine bakacak olursan, muazzam bir para akışı var, muazzam bir tahliye, ama bu, yaşamla ve evle ilgili enerjisel alanı da vuruyor. Böylece bunların tümü bu programa bağlanıyor.
Sen bu trene bindin, kitle bilinciyle birlikte bu programa girdin, ve meydana gelen ve ayrıca dünya çapındaki finans sistemini yeniden biçimlendirmeye yardım eden bu ipotek ya da mortgage salgınının enerjisini hissetmek, sana önemli geldi. Bu nedenle, bunun seninle ilgili olmadığını hatırla, hatta bu Kuzey Amerika’da olan bitenlerle de ilgili değil; bu, dünyadaki herşeyi yeniden biçimlendiriyor. Sen bir düzeyde, empati ve anlayış duyabilmek amacıyla bunu kişisel olarak üstlenmeye karar verdin. Şimdi bunu bırakmak zamanıdır. Hatırla, bu seninle ilgili değil. Senin parasal durumlarla ya da buna benzer şeylerle baş edebilme yeteneğinin olmamasıyla ilgili değil. Sen bu enerjinin derinlerine daldın. Aynı kolaylıkla geri çıkabilirsin. Öğrenmen gerekeni öğrendin.
Şimdi diyorsun ki, “Peki ama ne yapmalıyım?” Geri dur. Geri dur. Neler olup bittiğini izle. Bekle – senin kendi durumun için – beklenmeyeni bekle. Bu sürecin/işlemin bir parçası olduğun için kendine teşekkür et, çünkü bu gerçekten değişmektedir, ve gelecek birkaç yıl içinde dünyanın global durumunu değiştirecektir. Dünya reformlar istiyor, yalnızca ipotek ya da mortgage alanında ya da yalnızca Birleşik Devletler’de değil, ama dünya çapında. Dünya çapındaki bankacılık sistemi çok kaba ve çok Eski Enerji ve yalnızca birkaç kişi gücü elinde tutuyordu, çoğunluk değil. Dünya artık buna katlanamaz. Değişmek zorunda. Burada kesin bir şey söylemiyoruz, yalnızca şunu diyoruz, bazıları buna direnecektir ve global değerlerle ilgili komploların söz konusu olduğunu söyleyeceklerdir. Ama global finansın artık yalnızca birkaç noktada tutulmamasının ve gerçek değerini bulmasının zamanı gelmedi mi? Teşekkür ederiz. Dediğim, bu seninle ilgili değildir.
LİNDA: Ben kısa bir açıklamada bulunmak istiyorum. Ben Saint Germain’e şaka yollu takılıyor ve sataşıyorum, ama o, benim onu sevdiğimi biliyor, bunun sadece şakalaşmak olduğunu biliyor, ve o da bana sataşıyor. Biliyor, değil mi?
TOBIAS: Elbette.
LİNDA: Tamam, insanların bunu bildiğinden emin olmak istedim.
TOBIAS: Elbette.
LİNDA: Teşekkür ederim.
TOBIAS: Aslında demin senden korktuğunu söyledi. (yoğun kahkahalar) O, senin kim olduğunu biliyor.
5.ŞAMBRA’NIN SORUSU (mikrofona gelen bir adam): Tobias, ben üç ay önce buraya gelmiştim. 18 yıldır spiritüel bir gruba dahil olduğumu ve bu gruptan çıkmaya karar verdiğimi paylaşmıştım. Şimdilerde, grubun liderine birlikte satın aldığımız evle ilgili dava açtım ve hak talep ediyorum. Sen, bunun benim ruhsal yaşam dersim olduğunu söylemiştin. Lider John ve grubun dokunaçlarının benim derinliklerime işlediğini, ve kontrol edilmenin bana büyük bir huzur ve sevgi sağladığını, kontrolü kabul etmeye programlandığımı söylemiştin. Anahtar, kontrolü elden bırakmaktı. Senin mesajından sonra, gereksinime dayanan ne kadar çok eril ilişkilere sahip olduğumu fark ettim. Bu, büyük bir farkındalıktı, ve ben babamın sevgisini kazanmaya çalışmaktan vazgeçtim. Sevgi gereksinimine dayalı bu sevgiyi asla kendi dışımda bulamayacağım. Ben sevgiyi yalnızca kendi yüksek benliğim ve Tanrı aracılığıyla deneyimleyebilir ve ancak ondan sonra, bunu kötüye kullanmayacak ya da istismar etmeyecek kişilere verebilirim. Sevgi almaya çalışmaktan vazgeçip koşulsuz sevgi vereceğim, ve benim şifam bu olacak.
Şimdilerde dava dilekçem için belgeleri topladım ve dava açıldı. Bir vakıf fonuna 20.000 $’ın üzerinde para ödedim ve iyi bir avukatım var. Sanığa yalnızca tahliye ve maddi tazminat davası değil, aynı zamanda dolandırıcılık, kötü niyet, kasıtlı ve ahlaksız emeller gibi kapsamlı bir dava açtım. Ayrıca karısını ve grubun bazı üyelerini de dava ettim. Olanlarla ilgili kendimi rahatlamış ve çok iyi hissediyorum. Bana verdiğin harika geri bildirimler için teşekkür ederim. Bana başka bir mesajın var mı?
TOBIAS: Gerçekten de. Kesinlikle, ve geri geldiğin için teşekkür ederiz. Ben şu hukuki duruma bir göz atıyorum da… sen buna aşırı odaklanmamışsın ama, ona yakalanayım deme. Bırak, o kendi yolunu çizsin ve senin bekleyebileceğinden çok daha iyi sonuçlanacak.
Ama asıl soruna, o gereksinime dayalı sevgiye ve sana geri gelen sevgiyle ilgili gündemlere, beklentilere sahip olmak konusuna geri gelelim, çünkü senin kendini sevme konusunda kendinle ilgili gündemlerin ve beklentilerin vardı. Onun için de aynını dışarda tezahür ettiriyordun. Ama bu muazzam enerji değişimine izin verdin ve ben, zaman zaman zor olduğunu, zaman zaman çok fiziksel olarak da zor olduğunu biliyorum. Şimdi burada Şambra’yla birlikte bir şey yapalım. Sevgiyi vermek kadar alıp kabul etmek de önemlidir, ve biz senin kalbinden, sevgiyi yaymak, ışımak istediğini duyuyoruz, ama hiç gündemsiz, hiç beklentisiz, sevgiyi kabul de edebilir misin? Onu açıkça ve özgürce sadece kabul et, onu kendine yaklaştırmama çabası göstermeden, onu manipüle etmeye çalışmadan.
Böylece ben senden şunu isteyeceğim, bir an için orada öylece dur, ve burada bulunan tüm Şambra’nın, dinlemekte olan tüm Şambra’nın, seni yalnızca sevmesine, koşulsuzca sevmesine izin ver, ve bunu kendi içine kabul et. Şambra seni tümüyle severken, bunu nefesinle içine al. Onlar seni sevmek için, seni tanımak zorunda bile değiller. Sevgi, yalnızca koşulsuz kabuldür. İçinde aradığın bu değil mi?
5.ŞAMBRA: Evet.
TOBIAS: Ve öyledir.
5.ŞAMBRA: Teşekkür ederim. (izleyiciler alkışlar)
6.ŞAMBRA’NIN SORUSU (İnternetten, Linda okur): Geçen gün, kafatasımın arkasında yukarıya doğru kocaman bir yumru hissettiğimde, biraz şaşırdım. Umarım bu yalnızca, Şambra’da meydana gelen fiziksel değişimler yüzünden beyindeki bir değişimden kaynaklanıyordur. Senin bu konudaki görüşünü almak harika olurdu, çok kaygılandığım için değil, ama çok yüreklendirici olurdu. Bellek kaybım öylesine büyük ki, ve bu benim için, olumlu değişimlerin meydana geldiği ve herşeyin buna değer olduğu konusunda gerçek bir kanıt olur. Umarım bu birçok Şambra’yı da ilgilendiren bir sorudur. Herşey için müteşekkirim.
TOBIAS: Gerçekten, ve ben burada Cauldre ile – ve herhalde Linda’yla – tıbbi yardım almak konusunda biraz tartışmak zorunda kalacağım. Böylece söze şöyle başlayacağım; Cauldre şunu dememi istiyor: Ben bir tıp doktoru değilim ve tıbbi yardım konusunda yetkili değilim, vs vs vs. (Tobias kelimeleri ağzında gevelerken kahkahalar yükselir)
Pekâla, bunu söyledikten sonra; burada salınmak istenen bir enerji var. Bedendeki, zihindeki ve ruhtaki enerjinin tümü akmayı gereksiniyor. Tıpkı suyun bir borudan akması gibi, bir ırmağın yatağında akması gibi, enerji de akmayı gereksiniyor. Ve herhangi biriniz, sıkışıp kalmış eski enerjiyi bilinçli olarak salıverme işleminden geçerken, özellikle de geri gidip veçhelerinizle halleşmeye başladığınızda, bu enerji yeniden açılır. Hareket etmeye başlar. Ama bazen, onu içerde tutmaya ve baskılamaya çalışan başka bir katman olur, özellikle de burada, çok zihinselleşmiş enerjiler söz konusu.
Yani tam anlamıyla şöyle bir şey olmuş; bazı enerjiler salıverilmiş ama, başının çok belirli bir yerinde kapana kısılmışlar. Sen bu enerjileri başka yollardan salıvermezsen, sana uzun vadeli sorunlar yaratacaklardır. Salıvermeyi, hepinizin bildiği gibi, nefesle gerçekleştirebilirsin. Bedenini, şimdiye kadar olduğundan daha fazla fiziksel olarak aktif kılarak gerçekleştirebilirsin, çünkü beden inanılmazdır. Toksinleri ve sıkışıp kalmış enerjileri nasıl işlemden geçireceğini ve salıvereceğini bilir. Ne yapacağını bilecektir. Ama bunu yapması için ona izin vermen gerekir ve o bazen de senin bilinçli fiziksel katılımını gereksinir. Yürümek ya da Tai Chi yapmak ya da bu tür şeyler içindeki enerjiyi hareket halinde tutar.
Böylece bu şeylerle çalış ve… bak, bu sıkışıp kalmış eski enerjilerin bazısı gözeneklerinden çıkabilir. Bağırsak sisteminden ve idrar yollarından salınabilir . Bazısı sanki buharlaşarak çıkar gider. Böylece, kafandaki bu sorun, bugünden sonra diyelim 14, 15 günden fazla sürecek olursa, orada gerçekten sıkışıp kalmış bir şey söz konusudur ve uzun vadeli bir hasara neden olmasın diye bir tıp uzmanını görmek isteyebilirsin. (Linda rahatlayarak iç geçirir, Tobias kıkırdar) Biz bu arada sana nefesi öneririz, fiziksel egzersizi ve bu tür sıkışmış enerjilerden nasıl geçileceğini bilen iyi bir uygulayıcıyla çalışmanı öneririz.
LİNDA: Pekâla, biz zamanımızı aştık, ama en az üç ya da dört soru daha var.
TOBIAS: Gerçekten de.
LİNDA: Eğer onlarla devam edecek olursak sen…
TOBIAS: Biz artık zamanın olmadığını söylemedik mi?
LİNDA: Aa ama Cauldre farklı bir fikre sahip. Biz… sadece anla ki, dört sorumuz daha var ve zamanımızı aştık.
TOBIAS: Gerçekten de, dört tane daha.
LİNDA: İyi, sağgörünü kullan. Teşekkür ederim. Bunu gerçekten takdir edeceğim.
7.ŞAMBRA’NIN SORUSU (mikrofona gelen bir kadın): Merhabalar, Tobias, ve bugünkü kanallıkta verdiğin bilgilere çok teşekkürler. Sana kısa bir sorum var; geçen ay yeni bir iş kurdum – bir Yeni Enerji işi, ve bu kesinlikle tutkumla ilgili – ve benim için söyleyebileceğin birkaç bilge şey var mı, bilmek istedim.
TOBIAS: Gerçekten, senin işine bir göz atıyoruz. (duraklama) Büyümenin olduğunu kesinlikle görebiliyoruz, ama bu süreç içerisinde biraz engellenmiş ya da hüsrana uğramış ya da sinirli hissedebileceğini söyleyebiliriz. Uğraşmak zorunda kalacağın gündelik Eski Enerji tarzları ya da yollarıyla bir hüsran ya da engellenmişlik noktasına gelebilir ve o noktada işinin genişlemesini durdurmaya neden olabilirsin. Eski Enerjinin bile hizmet etmek istediğini hatırlaman gerekecek, ve Eski Enerji bir engel oluştursa da – burada gördüğümüz belirli şeyler var; ilişkide olduğun başka biriyle ilgili, mal veren ya da satıcı gibi biri gelecek ve hukuki sorunlar olabilecek – ama anlaşmazlık ya da uyuşmazlık gibi görünen enerjilerin bile sana hizmet etmek istediğini anla. Böylece sen, Eski Enerji anlaşmazlıklarıyla çok Yeni Enerji olan yollardan başa çıkıp çıkamayacağını görebilmek için kendine böyle bir engel yarattın. Bu öyle büyük, önemli bir engel değil, ama birkaç şey görüyoruz. Teşekkür ederiz.
7.ŞAMBRA: Tamam. Teşekkür ederim.
8.ŞAMBRA’NIN SORUSU (mikrofona gelen bir adam): Selam. Son zamanlarda sabahın 3’ünde sık sık uyanıyorum, sanırım son bir aydır…
LİNDA: Kulübümüze hoşgeldin! (yoğun kahkahalar)
8.ŞAMBRA: … ve bana bir korku hissi ya da gelecek korkusu basıyor. Bütün bunların neyle ilgili olduğunu bana söyleyebilir misin diye merak ediyordum.
TOBIAS: Gerçekten. Linda’nın dediği gibi, dünyanıza hoşgeldin, hepiniz! Kesinlikle. Olan şu – bu aslında çok iyi bir soru – sen rüya halinde çekip gidiyorsun ve gerçekleştirilen türlü şeyler var, ki buna değindik, Yeni Dünya’da eğitim verme çalışmaları gibi. Ama bunu yaparken… Yeni Dünya’da, eski Dünya’da olan bitenlerle ilgili bir hisse sahip oluyorsun, ve bazı korkuları hissedebiliyorsun ve çok da değişimler oluyor. Bu, türlü şeyleri, Atlantis türünden bir senaryoyu ve ayrıca dünyanın sonuyla ilgili eski dinsel programlanmaları da tetikleyecektir. Ayrıca şu anda çok, çok, çok korkan bir dolu insan var. Onların – nasıl diyorsunuz – ayaklarının altındaki halı çekildi. Onların tüm istikrar (stabilite) ve denge hislerinin ipleri çekildi, ve sen bunu hissediyorsun.
Önemli olan, şu anda Dünya üzerinde meydana gelen değişimlerin çok uygun olduğunu hatırlamaktır. Ve, diyelim, az önce erkekler tuvaletinde tartışılan… (Linda kıkırdar, bazı gülüşmeler) ve negatif ya da olumsuz olarak görünen bir şey… orada tartışılan konu – Çin’deki kirlilik ve birçok atletin orada yarışmaktan bile vazgeçtiği gerçeği – negatif değildir. Büyük resime bakın. Dünyanın dikkati Yerküre ve Gaia sorunlarına çekiliyor. Bu, Çin’de, ama aynı zamanda bilinçte, değişimler yapılmasına neden olacak. Böylece sen bunları toplayıp duruyorsun.
En önemli şey, bunun seninle ilgili olmadığıdır. Onlar gerçekten senin korkuların değil, tabii sen buna inanmadıkça. Sen ayrıca gerek Dünya’daki gerekse başka alemlerdeki grupları da duyumsuyorsun, onlar şu anda korku senaryolarıyla bilinci tam anlamıyla bambardıman ediyorlar, çünkü korku sayesinde gücü ellerinde tutmayı sürdürebilirler. Ve bu gruplar bile bile şu anda bilinci çok ağır korku bombardımanına tutuyorlar, ve bu korkuların çoğu dinsel korku türlerini ve geri gitmeyi temel alıyor. Onlar, geri gitmenin (belli tarzlara geri dönmenin) onların kurtuluşu olacağını, geri gitmekle güçlerini koruyacaklarını hissediyorlar.
Böylece evet, bu hislerle uyandığında, onları hissetmek için kendine izin ver. Tüm korkuları hisset, onlardan kaçma, ama sonra da, onların sana ait olmadığını anımsa. Sen birçok farklı katmanları ve düzlemleri hissediyorsun. O nedenle, birkaç güzel ve derin nefes al, uykuna geri dön ve maceralarına devam et.
8.ŞAMBRA: Sorumun ikinci bölümü şu; ben gerçek, gerçek tutkumun ne olduğunu bulmaya çalışıyorum. Bunu şimdilerde iş danışmanlığı yaparak gerçekleştiriyorum. İş piyasasının değiştiğini görüyorum. Gelecekle ilgili biraz korkularım olduğunu görüyorum. Sanırım bunu başka gruplardan falan aldım, pek kendimden değil. Ama ben gerçekten tutkumun ne olduğunu bulmaya çalışıyorum ve gerçekten tutkumun ne olduğunu ya da ne olabileceğini özellikle bilmek istiyorum ki, bu soruyu yüksek benliğime yöneltebileyim ve bir yanıt talep edebileyim.
TOBIAS: Gerçekten. Biz iki şey yapabiliriz – ya sorunu yanıtlamak amacıyla burada iki günümüzü geçiririz; (kahkahalar) ya da ben Tobias, sana, çok yakında çıkacağını anladığım yeni Tutku seminerimin bir kopyasını armağan edebilirim.
8.ŞAMBRA: Bunu kesinlikle satın alacağım. Yani bu sorun değil.
TOBIAS: Aa, ben onu sana armağan ediyorum. O senindir. (izleyicilerden alkış)
8.ŞAMBRA: Acaba biraz daha belirli bir yanıt istemek de mümkün mü?
TOBIAS: Bunu yapmak istemiyorum, çünkü senin bu armağanı dinlemeni ve sonra geri gelip bu sorunun hâlâ bir anlam ifade edip etmediğine bakmanı istiyorum.
8.ŞAMBRA: Senin için kalkıp Atlanta’dan buraya, Denver’e gelmek epey uzunca bir yolculuk…
TOBIAS: Gerçekten de. Biz çok yakında telefon bağlantıları talep edeceğiz, canlı, yani bu yolculuğu yapmak zorunda kalmayacaksın.
LİNDA: Aman ne iyi, lüt-feeen!
TOBIAS: (gülerek) Ya da sorunu sevgili Linda’ya gönder.
8.ŞAMBRA: Teşekkür ederim.
LİNDA: Seninle sonra konuşacağız. Canlı telefon bağlantılarıymış… (kahkahalar)
9.ŞAMBRA’NIN SORUSU (mikrofona gelen bir kadın): Merhaba. Diğerlerinin sorularını yanıtlarken sanırım benim soruma da değindin. Ama şu son yılda sanki kendimi geri tuttuğum bir dolu şeyi temizleyip salıverdim gibi hissediyorum, ve coşku içinde kendime değer vererek ilerlemeye hazırım. Ve bu sırada kocam sanki yokuş aşağı gidiyormuş gibi görünüyor ve bu bana ağır bir yükü beraberimde taşıyormuşum gibi geliyor. Ve işim, ki bir Eski Enerji sisteminde, giderek daha bunaltıcı hale geliyor. Ve ben gerçekten bunları gelişmemin bir sonraki aşaması için kullanmaya gönüllüyüm ama, bunu da onurlu bir biçimde gerçekleştirmek istiyorum.
LİNDA: Sorun ne, Cindy?
9.ŞAMBRA: Yani sorum, bununla en iyi biçimde nasıl çalışabileceğim hakkında bilgi.
TOBIAS: Gerçekten. Mükemmel bir soru, çünkü birçokları için de geçerli. Şimdi sen muazzam salıvermeler gerçekleştiriyorsun, ve salıverme, içerdeki gerçek Benliğin kabul edilmesi amacıyla yapılır. Eski sorunlar ya da konularla tıkanıksanız, tanrısallığınız için geri gelmek çok zordur. Böylece sen salıvermeler gerçekleştirdin, bu noktada birkaç şey olur. Bir tür sessiz bir zamandan geçersin. Bu çok uygundur. Yaşamının bu sessiz zamanında şeyler biraz yerine oturur, hatta biraz sıkılabilirsin de, ama bu seni birçok farklı düzeyde yeniden dengeye getirir. Ve salıverme sayesinde sadece kendinle olacağın bir sessizlik dönemin olur, yani çılgın bir kaostan sonra diğer yanların hemen geri dönmez.
Kendinle olacağın bu sessizlik zamanında bazı şeyler keşfedeceksin, oysa diğer enerjilerin ansızın devreye girseydi bunları keşfedemezdin. Bu sessizlik döneminde… bu sessizlik dönemi, önemli bir dönemdir.
Ama bu noktada garip bir şey olur. Sen salıvermeye başladıkça, enerji alanın, bilinç düzeyin de değişir, ve çevrendeki insanlar, özellikle de aile üyeleri ve iş arkadaşları, bunu duyumsarlar. Bunu akılsal düzeylerinde bilmezler, ama duyumsarlar, ve birşeyin değiştiğini hissederler. Eğer bir yanları göreceli olarak biraz aydınlanmamışsa, bir yanları panikler. Ve o zaman, taşıdığın bir yük olmak için senaryolar oluştururlar, anlıyor musun. Senin gitmeni istemiyorlar. Senin değişmeni istemiyorlar. Manipüle etmek için değil, ama onların yaşamındaki yerin ve oynadığın rol, onları çok rahat ettirdiği için, ve onlar bunu sürdürmek istiyorlar, ille de senin yararına olmasa bile. Böylece, bilinçsiz bir düzeyde çökmeye başlıyorlar. Karmaşaya neden olmaya başlıyorlar. Ve şeyler senin yaşamında değişmeye başlıyor.
Bu yine, tekrarlıyoruz, iyi ve derin bir nefes almak ve şeylerin değişeceğini hatırlamak zamanıdır. Ilişkiler değişebilir. İşler değişecektir, bunu neredeyse garanti edebilirim. Bedenin bile kendi değişimlerinden geçiyor, ve bu bazen biraz rahatsızlık veriyor ve o biraz hantal hale geliyor, ama bunların hepsi sürecin/işlemin bir parçasıdır.
Sana yönlendireceğim soru şu: herşeyin, herşeyin olmasına izin verecek kadar kendine – kalbindekine, seçimine – güveniyor musun?
9.ŞAMBRA: Bu beni zorluyor, ama evet, şimdi güveniyorum. Buna güveniyorum.
TOBIAS: O noktaya geliyorsun.
9.ŞAMBRA: Sözünü ettiğin bu sessiz alanı koruyabileceğimi bilmek bana biraz zor geliyor…
TOBIAS: Sessiz alan, oldukça doğal olarak meydana gelecektir, ama sen o sessiz alanda olacaklara, o sessiz alanı yaratacak şeylere güvenebiliyor musun?
9.ŞAMBRA: Evet. Evet. Evet.
TOBIAS: Eh, biz biraz karşılıklı laflayacağız. (kahkahalar) Ve ben seni ayırmıyorum, bu tüm Şambra için geçerlidir. Tüm Şambra. Değişim ve dönüşüm – ki hepiniz bunu en sessiz ve en derin kısmınızdan seçtiniz – yalnızca içerde değil, ama dışarda da değişimlere neden olur. Ve bu bazen, herşey parçalanıyormuş gibi hissedilebilir, oysa aslında şeyler kendilerini yeniden çok güzel bir biçimde ve yeni yollardan yaratıyordur.
Böylece, senden isteyeceğim şey, kendine olan – bana değil, Saint Germain ya da herhangi bir başka varlığa değil – ama kendine olan güveninin düzeyine bakmandır. Bedeninin, kendini nasıl şifalandıracağını ve yenileyeceğini bildiğine güvenmek; zihninin, her zaman nasıl dengeye geri geleceğini bildiğine güvenmek; ruhunun, sen olduğuna, sana geri dönmeyi arzuladığına güvenmek; dışsal hiçbir şeyin sana müdahale edemeyeceğine, herşeyin senin içinde meydana geldiğine güvenmek. Böylece bu, yani ‘bu süreçten/işlemden geçmek için kendine güvenebiliyor musun’ konusu, muazzam bir meseledir.
9.ŞAMBRA: Çok teşekkür ederim.
TOBIAS: Biz teşekkür ederiz.
LİNDA: Tamam, saat 17.30’u geçti, ama ben üç soru daha almanı isterdim, hani kısa kısa. Tamam mı, bunu yapabilir misin? Bunu deneyebilir miyiz?
TOBIAS: Elbette.
LİNDA: Çünkü geç oldu, ama Geoff de iyi olacak değil mi? Pekâla.
10.ŞAMBRA’NIN SORUSU (mikrofona gelen bir kadın): Teşekkür ederim Tobias. Ben, Haziran ayında Güney Kore’de oluşan ve ilk kez Kore’de meydana gelen o tahıl tarlalarındaki görüntüleri (crop circles) sormak istiyorum. Yani ben bu tahıl tarlalarındaki görüntülerin dünyanın her yanında meydana geldiğini biliyorum, yalnızca İngiltere’de değil, ama bu zamanda dünyanın o bölgesinde oluşan bu görüntünün önemini bilmek istiyorum.
TOBIAS: İlginç, evet, çok kısa ve öz bir yanıt. Tahıl tarlalarındaki görüntüler – ve ben bunu çok basit kavramlarla ifade edeceğim – Başmelekler Düzeni’nden gelen enerjilerdir. Temelde, insan bilincinin bir tür yansımasıdır, ama aynı zamanda, tüm spiritüel aileleri temsil eden Başmelekler’in biraraya gelmesiyle oluşan Başmelekler Düzeni’nin enerjisel simgeleridir.
Bunlar kendi içlerinde bir güce sahip değillerdir, ama meydana gelmesi yine de olağanüstü bir olaydır. Bunlar, insalığa bir mesajdır. İnsanlar bunları tam anlamıyla deşifre etmesini bilsinler ya da bilmesinler, mesajın enerjisi yine de oradadır. Bu – nasıl desek, çok kısa ve öz düşünmeye çalışıyorum – bilinçte önemli bir ilerleme kaydedildiğinin simgesidir, ve sadece dünyanın o bölgesinde de değil. İngiltere’deki tahıl tarlaları görüntülerinin birçoğu, Arthur dönemi enerjilerinin, ki bunlar çok, çok gerçektir, dönüşmesiyle ilgiliydi, ve şimdi Güney Kore’de gördüğün – ki dünyanın birçok yerinde daha hiç keşfedilmemiş olanlar var – o bölgede kutsal ve tanrısal bir ruhsal enerjiye geri dönüşün simgesidir.
Ayrıca bu, dünyada hâlâ bir duvara sahip olan ender yerlerden biri olan Güney ve Kuzey’in yeniden birleşme potansiyeliyle de ilgilidir. Ama biz şimdi görüyoruz ki, Meksika ile B.D. arasında da bir duvar örülüyor (kahkahalar) ve ben Tobias, Saint Germain’in de desteğiyle, o duvar inecek! (yoğun kahkahalar ve alkışlar)
11.ŞAMBRA’NIN SORUSU (mikrofona gelen bir kadın): Benim sorumu da aldığın için teşekkür ederim. Kocam ve ben bir aile kuruyoruz, gelecek yıl bir çocuğumuz olacak, ve hayatlarımızı ve benim bedenimi bu geçişe en iyi şekilde nasıl hazırlarız?
TOBIAS: Sana Saint Germain’in Rüya Yürüyüşü Doğum kursunu armağan edeceğim. (alkışlar) Bu toplantının sonunda Linda’yı gör, ve hemen sana gönderilecektir, ama… (Tobias kıkırdar)
LİNDA: Güzel. (kıkırdar ve Tobias güler)
TOBIAS: (gülerek) Şimdi her ay yüzlerce insan sıraya girecek! Saint Germain bu kursunda, bunun gerek senin açından gerekse öbür taraftaki varlığın açısından bilinçli bir seçim olduğunun ayrıntılarına giriyor. Burada… buna ne kadar girmemi istiyorsun?
LİNDA: Sen ona zaten bir araç/donanım verdin. Keyfi yerinde olacaktır. (kıkırdar)
TOBIAS: Şu anda senin aracılığınla gelmeye hevesli dört varlık var – ve sen, bu arada, hepsini buraya getirmek zorunda değilsin. (kahkahalar) İki tanesi, önceki ailelerle, sizin atalardan kalma dediğiniz karmayla bağlantılı; iki tanesi de bağlantılı değil, ve onlar aslında kristaller, hiç Dünya’ya gelmemişler. Yani bu şimdi bilinçli bir seçimle ilgili. Hatta sen kursu almış ve başkalarıyla çalışmış Adoulas’lardan biriyle de çalışmak isteyebilirsin. Onlar, bilinçli seçim ve bağlantı kurmak gibi türlü şeyleri ele alıyorlar. Bak, süreç, bildiğin gibi, gebe kalmadan çok önce başlıyor, ve temiz bir bağlantı oluyor ve bu devam ediyor… bu çok kutsal olan bağ, bebeğin doğumundan sonra da sürüyor. Böylece, biz bunu harika bir biçimde görüyoruz, ve evet, sana bu Rüya Yürüyüşü Doğum (kursunu) armağan etmek istiyoruz.
11.ŞAMBRA: Teşekkür ederim.
TOBIAS: Ve ben şimdi bakıyorum da, biz konuşurken gelmek isteyenler arttı!
LİNDA: Ohoo! Haber yayıldı! (kahkahalar)
TOBIAS: Çok işin olacak!
LİNDA: Haber yayıldı! (yoğun kahkahalar)
TOBIAS: Haber yayıldı, “Hedef anne!” (yoğun kahkahalar)
LİNDA: Son soru.
TOBIAS: Gerçekten.
12.ŞAMBRA’NIN SORUSU (mikrofona gelen bir kadın): Aslında iki çok kısa sorum var. İlki, bedenimin bir dolu toksik metaller içerdiğini ve arınmayı gereksindiğini duyumsuyorum. İçimizde, bunu yalnızca su ve nefes yoluyla gerçekleştirecek kadar sihire sahip miyiz, yoksa bazı temizlikler yapmak ve uygulayıcılardan yardım almak mı gerekir?
TOBIAS: Yanıt her ikisi de olabilir. Bedeninin bu şeylerden nasıl arınacağını bildiği yollarla başla – hep bu yollarla başla. Sonra bedenin sana dışardan yardım almanın yararlı olabileceğini söyleyebilir, bunu sana konuşarak ya da gözle görünen farklı işaretler vererek bildirebilir. Ama her zaman, öncelikle kendin için sorumluluk almakla başla. Mükemmel bir soru.
Birçoğunuzda yalnızca ağır metaller değil, ama bazı kimyasallar ve başka toksinler de vardı, ve bedenleriniz bunları olabildiğince dengede tutabiliyordu, ama bedeniniz şimdi bunların birçoğundan kurtulmak isteyebilir. Ve bu konuda paniklemeyin, bedeniniz gerçekten nasıl uyum sağlayacağını bilir, ama bedeninizin bunları nasıl temizleyeceğini bildiğinin sorumluluğunu alarak başlayın. Şimdi, eğer kalıcı bir fiziksel sorununuz varsa, ve bu ortaya çıkıp duruyorsa, bu bazen de dışardan yardım almanın iyi olabileceği anlamına gelir. Ama bedeninin kendini bu şeylerden arındırmak istediğini de anla.
12.ŞAMBRA: Teşekkür ederim. İkinci sorum, ben gıda ve sağlık ve kilo sorunları üzerinde birçok insanla çalışıyorum, ve fazla kilolu olup da ilaç alan çok insan var, sorum şu, onlar bu noktada bedenlerine güvenebilirler mi, yoksa dengeden çıkmış haldeler mi?
TOBIAS: Aa hayır, onlar yalnızca bedenlerine güvenmemekle kalmıyorlar. Bu ciddi bir sorun. Onlar kendilerine güvenmiyorlar, bedenlerine güvenmiyorlar, sana güvenmiyorlar, kimseye güvenmiyorlar, o nedenle de çok yaralı veçhelere sahipler. Yani… sen hiç kariyerini değiştirmeyi düşündün mü? (yoğun kahkahalar) Gerçekten, ben senin ve diğer Şambraların – burada seçtiğim kelimelere dikkat etmem gerekiyor – ama…
LİNDA: Dikkat et.
TOBIAS: … Yeni Enerji psikolojisine girmelerini isterdim. Veçhelerle başa çıkmaya başlarsınız ve yaraları ve güvensizliğin nedenlerini anlamaya başlarsınız. Bu, psikolojik bir sorundur. Beslenmeye dayalı bir sorun değil. Onları kimyasallarla, ilaçlarla besleyebilir ve tüm bunlardan geçebilirsiniz, ama asıl soruna parmak basmamış olursunuz, ki bu da şu anlama gelir; kilolarını ya da bedenlerini istikrarlı hale getirmeye başlasalar bile, asıl sorun başka bir yerden ortaya çıkacaktır. Zihinsel bir durumla ortaya çıkacaktır, çok derin fiziksel bir durumla, hatta kanser potansiyeliyle ortaya çıkacaktır. O nedenle, hemen sorunun çekirdeğine, özüne in. Neden, neden güvensizler? Yol boyunca neler oldu? Böylece biz… ben bugün kötü bir televizyon spikeri gibi konuşuyorum, belgesel tarzında televizyon reklamı gibi, ama…
LİNDA: Gerçekten belgesel tarzındaki bir televizyon reklamı gibi. Evet, bu ilginç.
TOBIAS: Öyle, ama sana armağan olarak verebileceğim bir Aspektoloji kursum olsaydı, verirdim, ama yok. Böylece… (Tobias güler) Ama Aspektoloji gerçekten yaralı olan, ve ilk elden dengesizliğe neden olan veçheleri ele alır. Ama en başta ve öncelikle danışanlarının ilaçları bırakmasını sağla. Aslında bu sadece sorunun başka bir yerden çıkmasına neden olur ama çok daha uçucu ya da geçicidir.
12.ŞAMBRA: Ben onlara, bu veçhelere hitab eden içsel deneyimler yaşatıyorum. Bu uygun mudur?
TOBIAS: Uygundur, ama sen aslında… sen şu anda türlü şeyleri karıştırıyorsun, çeşit çeşit farklı malzemeler (yöntemler), ki bunlar… aslında onlarda daha da çok güvensizliğe neden oluyor. O nedenle, senin de çok berrak olduğun tek bir şeye odaklanabilsen, bu onlara da inanılmaz bir araç sağlar. Ve sen tıbbi ya da ruhsal ya da bu tür şeylerle uğraşmak zorunda kalmazsın. Onlarla, anlayacakları bir dilde konuşabilirsin.
12.ŞAMBRA: Teşekkür ederim.
TOBIAS: Biz teşekkür ederiz.
Böylece Şambra, yeni diziye ne inanılmaz bir giriş yaptık. Herşey geri dönüyor, ben dahil! (kahkahalar)
Ve öyledir.
Kırmızı Meclis’in varlıklarından Tobias, Golden, Colorado’da yaşamakta olan Geoffrey Hoppe, kısaca “Cauldre” tarafından sunulmaktadır. Tobit’in mukaddes kitabında bulunan Tobias’ın öyküsü, Crimson Circle sitesinde bulunmaktadır.
www.crimsoncircle.com. Tobias materyelleri, bedelsiz olarak dünyanın her tarafında bulunan ışık işçileri ve Shaumbra’ya, Ağustos 1999 tarihinden beri sunulmaktadır. Bu tarih Tobias’ın, insanlığın yıkım potansiyelini aşıp, Yeni Enerjiye girdiğini söylediği tarihtir.
Kırmızı Çember, Yeni Enerjiye geçiş yapacak ilk insan (kılığındaki) meleklerden oluşan küresel bir ağdır. Bu kişiler, yükseliş halinin sevinç ve zorluklarını deneyimlerken, diğer insanların da yolculuğuna, paylaşım, ilgi ve yol göstererek yardımcı olmaktadır. Crimson Circle’in sitesine her ay 50.000’in üzerinde ziyaretçi, son materyelleri okumak ve kendi deneyimlerini tartışmak amacıyla girmektedir.
Kırmızı Çember her ay Denver, Colorado’da, Tobias’ın, Geoffrey Hoppe kanalıyla son bilgileri sunduğu yerde biraraya gelmektedir. Tobias, kendisinin ve Crimson Council’ın (Kırmızı Meclisin) diğer semavi varlıklarının, aslında insanoğlunun kanallığını yapmakta olduğunu bildirmektedir. Tobias’a göre, onlar bizim enerjilerimizi okumakta ve biz içimizde deneyimlerken, dışardan da bakabilmemiz için, kendi bilgilerimizi bize geri tercüme etmektedirler. Kırmızı Çember toplantıları herkese açıktır, ama LCV takdir edilir. Katılımı gerektiren hiç bir şey ve ödenmesi gereken bir aidat yoktur. Kırmızı Çember bolluğunu, dünya çapındaki Shaumbra’nın açık sevgisi ve bağışlarıyla sürdürür.
Kırmızı Çemberin en yüksek amacı, insan melekler ve öğretmenler olarak, içsel spiritüel uyanış yolunu yürümekte olan kişilere hizmet etmektir. Bu hıristiyanlıkla ilgili bir misyon değildir. Tersine, içsel ışık, merhamet ve ilgi bulabilmeleri amacıyla, insanları senin kapına getirecektir. Kılıçlar Köprüsü’ndeki yolculuğuna başlayan bu kendine has ve değerli insan sana geldiğinde, o anda ne yapman ve öğretmen gerektiğini bileceksin. Eğer bunu okumaktaysan ve gerçek olduğunu ve bir bağın olduğunu hissediyorsan, sen gerçekten Shaumbra’sın. Sen insan (kılığında) bir öğretmen ve bir rehbersin. İçindeki tanrısallık tohumunun bu anda ve gelecek tüm zamanlar için çiçek açmasına izin ver. Hiç bir zaman yalnız değilsin, çünkü tüm dünyada bir ailen ve çevrendeki semavi boyutlarda melekler vardır.
Bu metni lütfen ticari amaç olmaksızın ve bedelsiz olarak dağıtın.
Lütfen bu bilgiyi, dipnotlar dahil bütünüyle kullanın. Tüm diğer kullanımlar, Geoffrey Hoppe, Golden Colorado’dan alınacak yazılı onayı gerektirir. Telif hakkı 2001, Geoffrey Hoppe, P.O.Box 7328, Golden, CO 80403.e-posta: tobias@crimsoncircle.com. Tüm haklar mahfuzdur.