Şaud 8: Güç İllüzyonu II

Tanrısal İnsan Dizisi – 01 Mart 2003

Crimson Circle’de (Kırmızı Çemberde) sunulmuştur

TOBIAS: Ve öyledir, sevgili dostlar ve Shaumbra, bu kutsal alanda, bu kutsal zamanımız için enerjilerimizi birleştirmekteyiz. Ben, Tobias, son toplantımızdan beri geri gelip, aileyle birlikte olduğum bu zamanın keyfine varmayı bekliyordum. Ben, sizinle birlikte olmayı bekliyordum, Şaud’da sizi duymayı bekliyordum.

Şaudlarınızda çok derin bilgeliklere kanallık ediyorsunuz sevgili dostlar, perdenin bu yanında inceleyip araştırdığımız bilgeliklere. Kim olduğunuzun çok derin, ancak basit yeni anlayışlarına geliyorsunuz. Anlayışlara yüreğinizden ulaşıyorsunuz, aklınızdan değil.

Oo, din ve ruhsallıkla ilgili zihinden (akıl yoluyla) yazılmış o kadar çok kitap var ki. Ama, sevgili Shaumbra, sizler hislerinizle ifade ediyorsunuz. Gelecek aylarda ve yıllarda bunu daha çok anlayacaksınız. Ama gördüğümüz fark budur. Uzun ve ayrıntılı, sıraya dizilmiş kurallar yok. Öğrenilmesi (araştırıp incelenmesi) gereken ağır maddeler yok. Shaumbra, siz bunu o kadar basit, o kadar derin, ve o kadar bilgece tutuyorsunuz ki.

Bir ay önceki toplantımızda, gücün bir yansıma (illüzyon) olduğunu söylediğinizde….bu bir anlamda, kuantum oranlarında gerçekleştirilen bir hamleydi. Çoğunuz, Cauldre (Geoffrey Hoppe) dahil, bunun anlamını hâlâ fark edemiyorsunuz. Ama bu, Yeni Enerjinin temel malzemesi ve esas (öz) malzemesidir. Bunlar, bazı alanları ya da zamanı doldurmak için sadece dile getirdiğiniz sözler değildi. Bu, yeni bilinçtir.

Onun için hepimiz, perdenin bu yanında bulunan melekler, sizinle olmak, sizi dinlemek, hissetmek, anı sizinle paylaşmak için koşarak geliyoruz. Bunu şimdi gerçekleştirelim. Anı paylaşalım. Başlayalım Shaumbra, dünyanın her yanında. Tek ve basit bir nefeste biraraya gelelim. Bunun tanrısallığınıza dokunmasına izin verin. Cesur olmak için kendinize izin verin.

Hepimiz sessizlik içinde bu anda olmak ve bunu hissetmek için kendimize izin verelim. Bugün (Internetten yapılan yayını) dinlemekte olan hepinize…bilgisayarınızda bir bozukluk yok. Biz bitirdikten sonra olabilir ama (kahkahalar), ama şimdi bir an için, anda olarak tüm Shaumbrayla birlikte hissetmek için, kendinize izin verin.

(duraklama)

Birlikte olunan bu anda çok şey paylaşılabilinir. Çok hisler ortaya çıkmaktadır. (Benliğinizin) çok yanları açılmaktadır. Evet kesinlikle, anda olmak, tümüyle merkezlenmiş bir halde Şimdi’de olmak ve hissetmek, cesur ve gözüpek bir insan melek olmayı gerektirir. Kendini bir kez daha hislerine açmak, gözüpek ve cesur bir insanı gerektirir. Özün olduğu yer burasıdır. Gerçek bilginin olduğu yer burasıdır. Tanrısallığın parlayarak ortaya çıkacağı yer burasıdır.

Sizi hissetmekten alakoyan katmanları, ve katmanları, ve katmanları soyduğunuzu görüyoruz. Bu katmanlar sizi, kim olduğunuz gerçeğini anlamaktan alakoymuştur. Evet gerçekten, kendini bu kadar açmak, gözüpek ve cesur bir insanı gerektirir.

Geçen ayki toplantımızda, gücün bir yanılsama olduğunu kabul ettiniz. Onun için sevgili dostlar, kendinizi açtığınız zaman, hissetmek için kendinize yeniden izin verdiğiniz zaman, birinin alanınıza ya da enerjinize gireceğinden korkmanıza gerek yoktur. Bakın, siz kendinizi çok kapadınız. Başka bir varlık sizi kontrol edemesin, tüketemesin, enerjinizi çalamasın, zihninizi, aklınızı kontrol edemesin, yaşamınızı kontrol edemesin ya da bir şekilde sizi köleleştiremesin diye şu engelleri oluşturdunuz.

Hepiniz bunlardan geçtiniz. Siz köle ve köle sahibi oldunuz, sadece bu Dünya’daki yaşamlarınızda değil, daha insan bile olmadan önce de. Birisinin gücünüzü almasının nasıl bir şey olduğunu hissettiniz. Başka birinin yaşamı üzerinde güç sahibi olmanın nasıl bir şey olduğunu hissettiniz. Bunu yaptığınız için de, kendinizi kapadınız. Kendi hislerinizi, kendinizden sakladınız.

Şimdi, gücün bir yanılsama olduğunu farkediyorsunuz. Sadece enerji vardır, nasıl isterseniz öyle oynayabileceğiniz, ne yaratmak isterseniz yaratabileceğiniz bir enerji. Ama güç bir illüzyondu; onun için de, asla bir başkasını gerçekte köleleştiremezsiniz. Onları gerçekte asla ele geçiremezsiniz. Ve hiç kimse sizi kontrol edemez.

Sevgili dostlar, şu anki mevcut bilgelik ve anlayış düzeyinizde, siz istemedikçe, sizi kontrol edebilecek ya da ele geçirebilecek güçler yoktur. Böylece bu, gözüpek ve cesur olmak için uygun bir zamandır. Hislerinizi açın ve hiç bir şeyin giremeyeceğini bilin…hiç bir şeyin. Hiç bir şey sizi içine çekemez, işgal edemez.

Bu gerçekten yaşanacak, gerçekten yaşanacak Yeni Enerji zamanıdır.

Şimdi birlikte bir nefes daha alalım. Siz bunu yaparken, biz de alanınızın daha yakınına ve hatta hislerinizin daha yakınına akarak geleceğiz. Sizden, hepimizi hissetmenizi rica ediyoruz…evet, kesinlikle, bugün gelen özel konuğumuzu da. (kahkahalar, çünkü kanallıktan önce Cauldre, bugünün konuğunun kim olabileceğiyle ilgili Shaumbra’ya takılmıştı – ve şimdi de Tobias takılmaktadır) Evet, bununla ilgili çok merak söz konusudur! Konuğumuzu birkaç dakikaya kadar tanıtacağız.

Çoğunuz bu konuğu tanıyorsunuz. Bu varlıkla birçok biçimde birlikte çalıştınız. Yaşamlarınız bu varlıktan çok, çok yönlerden etkilenmiştir. Muhteşem bir varlık!

Ama sevgili konuğumuzu tanıtmadan önce…o aynı zamanda benim iyi bir dostumdur…evet, gerçekten, benim bu tarafta birçok iyi dostum vardır. (kahkahalar) ….Beni (araç) plakada gören kişiye söylüyorum….arabada olan ben değildim! Cauldre’ya gelince, senin her zaman komik olduğunu düşünmüyorum, ama bugün, bugün biraz komikti. (yoğun kahkahalar, Tobias Cauldre’nin önceki konuşmasına değiniyor. Cauldre kanallıktan önceki konuşmasında Tobias’a takılmış ve hem Tobias’a, hem de izleyicilere, Tobias’ın bütün yolu kaplayarak, büyük bir araçla nasıl hız yaptığını düşleyebildiğini söylemişti…) Ama sana şunu da bildirelim sevgili dost, plakayı gördüğün arabada, böyle bir plaka mevcut değildir. O arabada – sizin deyiminizle – normal harflerle yazılmış normal bir plaka vardı.

Ama sen hissediyordun. Yüreğin açıktı. Ben senin yanında oturuyordum. Biz konuşuyorduk. Ve, önüne baktığında ne gördün, “Tobias” yazılı bir plaka, Tobias arabada gidiyordu…evet, gerçekten…seninle birlikte arabadaydı.

Sevgili dostlar, içinde bulunduğunuz bu çağ hakkında, içine girdiğiniz şu Yeni Enerji hakkında ve Eskiyle Yeni arasındaki şu sözde dualite hakkında bir dakika konuşalım. Dinlerinizle ilgili bir dakika konuşalım. Bununla ilgili daha önce de konuştuk. Konuğumuzu tanıtmadan önce, bugün bununla ilgili tekrar konuşmak istiyoruz.

Dünyanızın dinleri şu anda büyük bir içsel kargaşadan geçiyor. Çok değişimlerden geçiyorlar. Ancak, Eski’ye tutunan parçalar var. Onlar değişimi istemiyor. Değişimden korkuyorlar. Her şeyden öte, şöyle düşünüyorlar – düşünmek sözünü anımsayın – Tanrı’nın, Eski yollarını değiştirmelerini istemediğini düşünüyorlar, onun için de, değişmek zamanı olduğunu onlara gösteren her şeye karşın, umutsuzca tutunmaya devam ediyorlar.

Ayinlere katılanların sayısı düşüyor. Ama yine de nedenini anlayamıyorlar. Sayıların neden azaldığını bilmek amacıyla araştırmalar ve büyük toplantılar yapıyorlar. Çoğu zaman da suçu insanlığa atıyorlar, suçu insanların ruhsallıklarını kaybettiği durumuna atıyorlar.

Bu, bizim tarafta komik bulunuyor. Buna gülüyoruz. İnsanlar ruhsallıklarını kaybetmiyorlar. Onlar, şimdiye kadar olduğundan daha fazla ruhsallığa sahipler. Daha fazla uyanış meydana gelmekte bu gezegende, yaşamlarınız sırasında bir kuantum sıçrayışıyla sonuçlanacak bir bilinç uyanışı… büyük değişimler ülkelere yayılıyor.

Dinleriniz Eski’ye tutunuyor. Var olmaya devam etmenin yollarını bulmaya çalışıyorlar. Gelecek yıllarda, bunların hem gerçek, hem de mecazi duvarlarının yıkıldığını göreceksiniz. Birçoğu için duvarlar içerden yıkılacaktır. Kiliselerdeki (dini kuruluşlardaki) büyük kargaşayı, dünyanın her yerinde görmeye devam edeceksiniz.

Şu anda yapılan savaşların temelinde din yatıyor. Ekonomi değil. Petrol değil. Bu, dinle ilgilidir. Eski bir karma sahneleniyor burada. Hıristiyanlıkla İslam arasında anlaşmazlıklar var. Tüm kiliseler arasında anlaşmazlıklar var. Bu şimdi doruğa tırmanıyor. Ve bu o kadar uygundur ki. O kadar uygundur ki.

Sevgili dostlar, şimdi burada, Dünya’da olmanızın ve Shaumbra olmanızın nedeni budur. Evet, bakın….bu kiliseleri yaratan sizlerdiniz. Yeni Düşünce’yi çok uzun zaman önce yaratan sizlerdiniz. Dinlerin yapılanmasına siz yardımcı oldunuz.

Bir noktada ruhunuzda, bırakmak, ve yeni bir gerçeğe ve yeni bir anlayışa gelmek için kendinize izin vermek zamanı olduğunu bildiniz. Tanrısal sözün, insanca amaçlar uğruna nasıl çarpıtıldığını, ve ters anlamlar yüklendiğini, ve değiştirildiğini gördünüz. Ve bu sizi üzdü. Hâlâ da özünüzde üzmektedir. Böylece birçoğunuz sadece dini düzenlerden değil, yaşamdan da uzaklaştınız. Neden söz ettiğimi biliyorsunuz.

Son enkarnasyonlarınızda geri geldiniz, ama kendi başınıza yalnız yaşamlar sürdünüz. Yarattığınız şey ve kiliselerin ne hale geldiği sizi hayal kırıklığına uğrattı, savaşlar, merhamet ve sevgi eksikliği hayal kırıklığına neden oldu. Kiliselerin yarattığı, çıkıp da dünyayı fethetmeye çalışan enerjiler sizi hayal kırıklığına uğrattı. Birçoğunuz geçmiş yaşamlarda din uğruna yapılan çok, çok, çok savaşlardan birine katıldınız ve sadece hıristiyanların haçlı seferlerine değil, islami cihatlara ve daha birçok dinlerin cihatlarına.

Siz, candan sevdiğiniz kiliseleri, yapılanmasına yardımcı olduğunuz o kiliseleri terk ettiniz. Sonra inzivaya çekildiniz. Kim olduğunuzu unutmaya çalıştınız. Yaratmaya çalıştığınız şeyin sonucunu gördünüz. Ve bunu pek sevmediniz. Böylece saklandınız. Yalnız bir yolculuğa çıktınız….burada bulunan bazılarınız çok, çok yaşamlar boyunca…onlarca yaşam boyunca…yalnız…uzak bir yolculuğa çıktı.

Varlığınızın içinden o güce ve anlayışa sahip olduğunuzu biliyordunuz. Çok şeyi etkileyebileceğinizi biliyordunuz, ama yine de saklandınız. Dışarı çıkmak için kendinize izin vermediniz. Gözüpek değildiniz. Cesur değildiniz. Gizlendiniz.

Ama aynı zamanda, dışarı çıkacağınız, tanrısallığınızı ifade edeceğiniz, diğer insanlar için öğretmen ve rehber olacağınız zamanın geleceğini de ruhsal düzeyinizde biliyordunuz, ama Eski tarzda değil, eski kiliselerle değil. Öncüler ve yol açanlar olacaktınız.

Bu, sizin bu yaşamınızda çok meydan okumalarla karşılaşmanıza neden olmuştur. Bunun, yükseleceğiniz ve benliğinizle birleşeceğiniz bir yaşam olacağını biliyordunuz.

Sevgili dostlar, Dünya üstünde kurulan Shaumbra Üniversitesi fikrine baktığınız zaman, bu sizi korkutuyor. Hatırlıyorsunuz. Şunu diyorsunuz, “Ama ben bu kiliselerin yaratılmasına yardımcı oldum. Bak ne hale getirdiler.” Sevgili dostlar, bu Eski’ydi, ve bir amaca hizmet etti. Kiliseler, insanlığı uyanan tanrısallıklarının yoluna soktu.

Daha önce de sözünü ettiğimiz gibi, Başmelek Cebrail borusunu, yeniden geri gelmeniz için…öğretmenler olmanız için….öne çıkmanız için…bir din değil, bir bilinç yaratmanız için çaldı. Çağrı yapıldı, yaşamın nasıl yaşanacağıyla ilgili uzun uzadıya belgelerin ve kitapların olması için değil, tersine, sadece kendi tanrısallığınızı aydınlatmanız, onu yaşamınıza getirmeniz için. Bir Tanrısal İnsan olarak Şimdi’de olmak, diğerlerine göstermenin en iyi örneği, en iyi yoludur.

Onlar size gelecektir. Geleceklerdir, uzun senaryoları ezberlemek için değil, uzun kurallar listesini izlemeye çalışmak için değil. Onlar, tanrısallığınızın pırıltısını hissetmek ve sonra da kendininkine açılmak için size geleceklerdir. Burada, Dünya üstünde tanrısal bir insan olmanın mümkün olduğunu görmek için size geleceklerdir.

Böylece biz size bugün, tüm kiliselerinizde çok değişimler görmeye devam edeceğinizi söylüyoruz. Kiliseler her zamankinden çok, haklı olduklarını, yolun, onların sahip olduğu yol olduğunu beyan edeceklerdir. Eski yollara tutunacaklardır. Sonra duvarları yıkılacaktır.

Şimdi burada olmanın sizin için neden bu kadar önemli olduğunu görüyor musunuz sevgili Shaumbra? Kiliselerin duvarları yıkıldığı zaman insanlar nereye gidecek? Kime yönelecekler? Hayal kırıklığına uğramış olacaklar, tıpkı sizin uğradığınız gibi. Aydınlanmayı kendi içinde bulmuş birinin rehberliğine ihtiyaç duyacaklar. Bir kitapta değil, kurallarda değil, kendi içinde (bulmuş birine).

Bunun için buradasınız. Biz bunun için şu anda kendi yaşamınızda gözüpek ve cesur olmanızı istiyoruz. Her nerede saklanıyorsanız, ortaya çıkın, ortaya çıkın sevgili Shaumbra! (kahkahalar) Biz sizi kendi yaşamınızda öne çıkmanız için cesaretlendirmeye devam edeceğiz. Hâlâ saklandığınızı biliyoruz. Hâlâ biraz ürkek olduğunuzu biliyoruz. Ama şimdi öne çıkmak zamanıdır.

Bunu da söyledikten sonra, bugünün konuğunu getirmek istiyoruz. Sevgili dostlar, enerjiyi hissetmenizi rica ediyoruz. Bu enerji birçoğunuz için çok tanıdıktır. Konuğumuz, konuğumuz hepinizi çok candan sevmektedir. (Tobias konuğun kim olduğunu açıklamayı geciktirdikçe izleyiciler güler)

Konuğumuz….(Tobias izleyicilere sataşmayı sürdürdükçe kahkahalar yoğunlaşır) insan biçiminde yürümüş ve birkaç farklı durumla ün kazanmış bir varlıktır. Konuğumuz, yanan çalının önünde durmuş ve Tanrı sözlerini duymuştur. Konuğumuz bir gün bir dağın tepesinde durmuş ve göklerin açıldığını hissetmiş ve dünyayı değiştiren ve hâlâ dünyayı etkileyen bir biçimde esinlenmiştir. Konuğumuz halkına bir mesaj getirmiştir.

Biz, Moşe – Musa’yı davet etmek istiyoruz. O bugün ziyarete geliyor. Sizinle olmak için geliyor. Ve evet, şu anda birinizin zihninden sorduğu soruya yanıt olarak, o filmi beğenmişti. Charleton Heston’un oynadığı rolü beğenmişti. (yoğun kahkahalar) İnsanlar en garip soruları soruyorlar, özellikle de böyle zamanlarda! (kahkahalar)

Musa enerjisi, şimdi bizimle olmak üzere geliyor. Evet, o insan olmuştu. Bunun nasıl bir şey olduğunu bilir. O, halkını kölelikten kurtarmıştır, çok yıkık bir haldeyken onları özgürleştirmiştir. Onlar zapt edilmişti. O zamanın büyük hükümdarları olan Mısırlılara köleydiler.

Ana-babası onu saklayıp ve sonra da asil bir aileye vermemiş olsaydı, Musa çocukken öldürülmüş olacaktı. Yahudi olduğunu bilmeden büyüdü. Soyunun Yahudi olduğunu, ve kendisinin kurtarılıp korunduğunu sonraki yıllarda öğrendi. Bu deneyim, ellerini Tanrı’ya uzatıp, onu kurtardığı için teşekkür etmesine neden oldu.

İnsan olduğu yaşamı sırasında Musa çok şeylerden geçti, çoğunuzun geçmişte ya da belki bu yaşamda yaşadığına benzer deneyimlerden geçti. Eğitildi. O zamanki toplumun yüksek rütbe ve düzenlerine dahildi.

Bir gün, Musa bir muhafızın bir yahudiyi ölesiye dövdüğünü gördü. Buna karşılık olarak muhafızı öldürdü. Öfkesi ve kendi halkına duyduğu sevgi öne çıktı. Bu olaydan sonra, çoğunuzun geçmişinizden saklanması, geçmişten saklanması gibi, gidip çok, çok yıllar saklandı.

Ama o yaşamında Musa Ruh’la ve kendi tanrısallığıyla öylesine güçlü bir bağlantı kurmuştu ki, büsbütün saklanamadı, tıpkı sizin büsbütün saklanamadığınız gibi. Tanrısallığınızdan ve kim olduğunuzdan saklanamazsınız. Böylece bir gün, yanan çalının önünde Musa tekrar mesaj aldı, yapılacak işi olduğu, halkını kölelikten çekip çıkartması mesajını.

Sevgili dostlar, Moşe – Musa – kekemeydi. Kekeliyordu. Ve, “Sevgili Tanrı, ben nasıl lider olabilirim ki? Kekelersem, halkımı esaretten nasıl çıkartabilirim?” dedi.

İşi olduğunu, misyonu olduğunu bildiği şeyden kaçmaya çalışıyordu. Böylece Ruh gerçekten Cebrail ve Mikail aracılığıyla çalışarak, onun kendisi adına konuşma fikrini tohumladı, çünkü özünde o hâlâ öne çıkmaya korkuyordu, hâlâ gözüpek ve cesur olmaya korkuyordu.

Sevgili Shaumbra, Musa’nın size söylediğini anlıyor musunuz?

Musa bir noktada Sina Dağı’nın tepesine çıktı. Meditasyon ve dualarında Ruh’tan, halkına nasıl rehberlik edeceği ve yol göstereceği anlayışını sağlamasını istedi. İşte On Emir orada verilmiştir. Bir anlamda, bunların emir olmadığını söyleyebilirsiniz.

Bunlar Tanrı’dan gelen sorumluluklardı….Musa’ya verilen sorumluluklardı…onun halkına verilen sorumluluklardı…ve Dünya’daki tüm insanlara verilen sorumluluklardı.

Yaratılmasına yardımcı olduğunuz kiliselerin bunları nasıl emirlere dönüştürdüğü ilginçtir. Tanrı neden emir versin ki? Tanrı sorumluluk verir. Ruh size sorumluluklar verir. Bunlar hakkında birkaç dakikaya konuşacağız.

Böylece sevgili dostlar, Musa halkının esaretten kurtulmasına yardımcı oldu. Onları uzun, uzun bir çöl yolculuğundan geçirdi, ki bu harika bir mecazdır… ve kısmen de gerçektir. Onları uzun, uzun bir çöl yolculuğundan, kendi arınmalarından, ruhlarının karanlık gecesinden geçirdi. Bütün bir ırka rehberlik etti. Musa ve Yahudilerin o zamanki bilinci sonradan yeni İsrail devletini yarattı. Ve öykünün geri kalanının çoğunu biliyorsunuz.

Musa, o zamanlar insanlar için yeni prensiplerin yaratılmasına yardımcı oldu. Onların daha iyi bir ahlaksal yaşantıyı olduğu kadar, daha iyi bir ruhsal yaşantıyı da nasıl yaşayacaklarını anlamalarına yardımcı oldu. O zamanlar gerek duyulan kuralların, kişinin toplum içindeki yerini, aile içindeki yerini, ve Tanrı’yla olan yerini anlamasına yardımcı olacak kuralların yaratılmasını sağladı. Yepyeni bir ulusa umut verdi.

Sözleri hâlâ bütün dünyada büyük etkiye sahiptir, özellikle de Hıristiyanlar ve Yahudiler’de. Musa’nın neredeyse 4.000 yıl önce başlattığı şey, dünyanızda hâlâ güçlü bir etkiye sahiptir. Musa, insanların, insanlıklarıyla bütünleştirmek amacıyla tanrısallıklarını dışsal alemlerden Dünya’ya getirmeye başlamalarını sağlayan Mesih Çağı’nın gelmesine yardımcı oldu. Musa bunu teşvik eden, bunu yerine getiren, yürüten varlıktır ve birçoğunuzla çalışmıştır.

Evet, çoğunuz Musa’yla birlikte yürüdünüz. Oo, siz onun zorlu ve yaşlı bir yönetici olduğunu düşündünüz. Ve öyleydi de. Sertti o zamanlar. Öyle olmak zorundaydı. Size ve diğerlerine, tanrısallığınıza giden yolu göstermeye çalışıyordu. Bu o zamanlar çok zordu. Bilinç, şimdi olduğundan çok farklıydı.

Uzun ve oldukça meydan okuyucu, ama çok da tatminkar ve ödüllendirici bir yaşam sürdükten sonra, Musa Dünya’yı terk etti. Olmaya başlayan şeyi, toprakları silip süpüren değişimleri gördü. Ama bir dengesizliğin de olduğunu gördü. Köle muamelesi gören….köle olarak sahip çıkılan…hiç bir umudu olmayan…hiç bir rehberliğe sahip olmayan başka bir insan grubunun olduğunu gördü. Bu insanların, kendi grupları için farklı bir mesaja ihtiyaçları vardı.

Böylece sevgili Musa geri geldi. Sevgili Musa Dünya’ya geri geldi, başka bir meydan okumayı kabul ederek, yeniden gözüpek ve cesur bir biçimde, Dünya’ya Muhammed olarak geri geldi.

Musa ve Muhammed…aynı…aynı varlık. Son toplantımızda, “Kırmızı Çember konuğu olarak Muhammed ne zaman gelecek?” sorusu sorulmuştu. Biz o zaman gülmek zorunda kaldık, çünkü bu ziyaretten haberimiz vardı. Ve size o zaman, küçük bir sürprizimizin olduğunu söylemiştik.

Musa, İslam’ı kurmak için Muhammed olarak geri geldi. Teslimiyet, salıverme, bırakma olan İslam’ı. Arabistan halkının, salınması gereken eski bir karmaları vardı. Onlara, kendi ruhlarının hapishanesinden çıkmaları için rehberlik edecek birine ihtiyaçları vardı.

Musa ve Muhammed, toplumda muazzam bir etkiye sahip olmuşlardır. Onun için, onun şu anda bu dualiteyi gördüğü zaman, Hıristiyanlık’la, Yahudilik ve İslam arasındaki bu anlaşmazlıkları, çekişmeleri gördüğü zaman, ne hissettiğini bir hayal edin. Şimdi, siz onun bu olaylardan üzüntü duyduğunu sanacaksınız. Ama sevgili dostlar, o insanlara büyük, büyük bir şefkat, bir merhamet beslemektedir.

Musa ve Muhammed, şu anda dünyada olup biteni anlamaktadır. İnsanlığın, büyük bir değişim zamanı içinde olduğunu anlamaktadır. O zamanlar uygun olan dinlerin, şimdi pek de uygun olmadığını anlamaktadır.

Musa bugün, gerçekleştirdiğiniz çalışma için sizi cesaretlendirmek üzere buraya geliyor. O, sevgili dostlar, sizi yanan çalıda durmanız ve Tanrı sözlerini içinizde duymanız için cesaretlendiriyor. O sizi şu anda yaptığınız gibi, dağın tepesinde oturmanız için – Sina Dağı değil, Coal Creek Canyon’da (kahkahalar, çvr: Colorado’da toplantının yapıldığı yer) – Ruh’un size olan sorumluluğunu ve sizin Ruh’a olan sorumluluğunuzu anlamanız için cesaretlendiriyor.

O şimdi buraya gözüpek ve cesur olmanızı rica etmek için geliyor, tıpkı onun da olduğu gibi. Kekeme olan, sözcükleri ağzından bile çıkartamayan, ama dünyayı değiştirmek için yüreğini izleyen Musa. Muhammed olarak geri gelip, başka bir grubun esaretten kurtulması için yol gösteren, bilincin yükselmesine yardımcı olan, bu grubun kendi geçmişlerinden kurtulmasına yardımcı olan Musa.

Böylece bugün burada, Musa – Muhammed – ile zamanımızı paylaşmak, bu Şimdi anında olmak büyük bir mutluluktur.

Bu Musa/Muhammed enerjisini solumanızı ve bu enerjinin sizinle olmasına, size gülümsemesine, ve gerçekleştirdiğiniz çalışma için size teşekkür etmesine izin vermenizi rica ediyoruz. O empati ve şefkat dolu, çünkü kendi gerçeğine tutunarak birkaç kez sizin yerinizde oldu, yeni topraklara girdi, eski sistemleri yıktı.

Musa dedi ki….(duraklama) sevgili dostlar, o bize şimdi On Emir’in, biraz çarpıtılmasına karşın, çünkü onlar gerçekten aslında on sorumluluktu, uygun olduğunu söylüyor. Ama Musa bize, eğer şimdi Yeni Enerji için bir şey yazması gerekseydi…şu anda Shaumbra ile çalışması gerekseydi, bunun yeni bir sorumluluklar dizisi olacağını söylüyor. Yeni Enerji sorumlulukları olarak Musa/Muhammed’in yazacağı şey şudur:

Öncelikle ve her şeyden çok, sevgili dostlar, Musa şunu diyor, “Sen de Tanrı’sın. Sen de Tanrı’sın.” Bunu onurlandırın. Kabul edin. Buna aşık olun. Tanrı’yı içinizde hissedin. Siz de Tanrı’sınız.

Musa/Muhammed’in söylediği ikinci şey, Tanrı’yla, içinizde olan Tanrı’yla, her şeyin içinde olan Tanrı’yla Şimdiki anda olun. Bunu hissetmek için kendinize izin verin. Bu alanda olun. Bir noktada, Sebt Günü’nü (çvr: Sabbath, musevilerce Cumartesi, hıristiyanlarca Pazar, müslümanlar için Cuma olan kutsal dinlenme günü) onurlandırmanızı, bu tek günü onurlandırmanızı söylemiş olabilir. Oo, o zamanlar insanların durup, bir gün Ruh’u hissetmelerini sağlamak büyük bir meydan okumaydı. Şimdi ise, “Ruh’la, kendinizle an’da olun. Bunu hissedin” demektedir. Bunun için ayrı bir gün belirlemeniz gerekmiyor. Her an Ruhun sevgisi içinde olabilirsiniz.

Musa/Muhammed’in söylediği üçüncü şey, “Soyunuzu (neslinizi) onurlandırın. Atalarınızı onurlandırın. Geçmişinizi onurlandırın.” Bu noktaya gelebilmek için çok yaşamlardan ve enkarnasyonlardan geçtiniz. Bazen kim olmuş olduğunuzu bile kabul etmek istemiyorsunuz. Geçmiş yaşamlarınızı neden hatırlamadığınızı sanıyorsunuz? Çünkü bunları halının altına süpürüyorsunuz. Saklamaya çalışıyorsunuz. Gerçekleştirdiğiniz her şeyi onurlandırın, değersiz sandığınız, küçümsediğiniz yaşamları bile. Kendinizi ve geçmişinizi onurlandırın. Neredeyse 4.000 yıl önce Musa, “Ananı ve babanı onurlandır” dedi. Şimdi, “Soyunu onurlandır. Kim olmuş olduğunu onurlandır. Bugün kim olduğunu onurlandır, gerçekten” demektedir.

Moşe’nin söylediği dördüncü şey, “Sevgili dostlar, gerçeğinizde olun. Her zaman gerçeğinizde olun.” İnsanlar gerçeklerinden kaçınmaktadır. Evet, gerçekten, yalanlar söylüyorlar, çünkü gerçeklerini görmekten hoşlanmıyorlar. Şimdi, gerçeğinizde olun. Bu, içinizde yeni bir bilincin yükselmesini sağlayacaktır. Hissetmenizi sağlayacaktır. Tanrısallığınızın gerçek sözlerini anlamanıza ve hatta duymanıza yardımcı olacaktır.

Şimdi’nizde ve gerçeğinizde olduğunuz zaman sevgili dostlar, bu, ihtiyacınız olan her şeyi karşılayacaktır. Geçmişte kim olmuş olduğunuz gerçeğinden, ya da hatta bu yaşamdaki eylemlerden kaçınırsanız, gerçek çarpıtılmış olur. Bir anlamda, başkalaşmış bir halde yaşarsınız. Şimdi’nin dışına çıkarsınız. Gerçeğinizde olun. Kim olduğunuzla gurur duyun. Tüm eylemlerinizi kabul edin ve yaşamınızın sorumluluğunu alın. Gerçeğinizde olun, sevgili dostlar.

Moşe’nin söylediği beşinci şey, “Sizler yaratanlarsınız. Kendi yaşam bolluğunuzu yaratabilirsiniz. An’da ihtiyaç duyduğunuz her şeyin yaratıcısı sizsiniz. Tekrarlıyorum, sorumluluk alın.”

Eski günler olsaydı, “Başkasından çalma. Komşunun malına göz dikme” derdi. Ama şimdi, “Sen yaratansın. Her hangi birinin sahip olduğu şeye ihtiyacın yok. Kendin için yaratabilirsin…her şeyi…yaşamındaki her şeyi” demektedir. Bir başkasına bakıp da, onların yaşamını ve sahiplermiş gibi görünen güzel şeyleri kıskanmayın, çünkü onların içinden geçtiği meydan okumaları gerçekten anlamıyorsunuz. Kendi yaşamınızın yaratıcısı olun. Sorumluluk alın.

Ve son olarak Moşe şunu söylüyor, “Sevgili dostlar, yaşamı kutlayın. Yaşamı soluyun. Gözüpek ve cesur olun. Yaşamı hissedin.” Kendinize deyin ki, “Evet, ben yaşamı seçiyorum. Ben yaşamayı seçiyorum. Ben şu anda, kim olduğumun bütünüyle bilincinde, burada ne yaptığımın bütünüyle bilincinde bu Dünya gezegeninde olmayı seçiyorum.”

Böylece, Muhammed ve Musa’nın tabletlere sizin için şimdi yazacağı şey budur. Bu, oldukça basittir. Belki de bundan bir film yapılır! (kahkahalar)

Sevgili dostlar, Musa ve Muhammed enerjisi şu anda Dünya’ya çok güçlü bir biçimde geri gelmektedir. O bir süre burada olacaktır, özellikle de kiliselerinizin geçiş döneminde. O bir süre burada olacaktır.

Musa enerjisi burada olmaya devam edecektir – ve evet, şu anda soran kişiye yanıtımız – evet, gerçekten, o zamanlar mucize gibi görünen şeyler yaratılmıştı….Kızıl Deniz’in ayrılması, pek de mucize sayılmaz, ama o zamanlar öyle görünmüştü. Ve evet, merak edenlere – bu gece sizin için caddeleri açacaktır. (Bu yorum, kanallıktan sonra, yağan yoğun kar yüzünden kapanan yollardan evlerine dönmek zorunda olan Shaumbra için yapılmıştır) O sizin yanınızda oturacaktır. Yanınızda oturacak ve yolları açacaktır.

Şaud başlamadan önce bir kavram hakkında bir dakika konuşalım. Biz sizden bunu hissetmenizi rica ediyoruz. Zihninizi çok devreye sokmak isteyeceksiniz. Sizi şimdiden uyarıyoruz. Ve kendi kendimize gülüyoruz. Konuşacağımız şeyi HİSSETMENİZİ istiyoruz.

Biz bir dakika Genişlemiş (Gelişmiş, Büyümüş) Şimdi hakkında konuşacağız, Genişlemiş Şimdi’den ve bunun ne anlama geldiğinden, yaşamınızdaki etkilerinden, sadece Şimdi olan an’a göre farklılığından söz edeceğiz. Genişlemiş Şimdi; bunu hissetmenizi rica ediyoruz.

İnternetteki mesaj tahtanızda bununla ilgili çok tartışmaların olma potansiyeli var. Shaumbra burada söylediklerimizle ilgili çok ayrıntılı ve karmaşık tahlillere girdiğinde, gözüpek ve cesur olmanızı rica ediyoruz. Diğer kişilere, HİSLERİNE geri dönmelerini hatırlatın. Bu kavramı zihinselleştirmeye çalışmaktansa, hislerinizle çok daha fazlasını anlayacaksınız.

(duraklama)

Biz şu anda Genişlemiş Bir Şimdi’de oturuyoruz. Bu, tümüyle bizimle birlikte an’da olan sizi içeriyor. Ama bu ‘Şimdi’, genişlemiştir, çünkü bu sadece siz, sandalyelerde oturan ya da kanapede, ya da yerde uzanan insan değildir. Sizin sadece bu parçanız değildir.

Bakın, genişliyorsunuz. Enerji alanlarınızı, andaki başka şeyleri de kapsamak için açıyorsunuz. Siz, ölmüş eski birkaç Yahudi olmamıza rağmen (kahkahalar) Musa’yı ve Ben, Tobias’ı dahil ediyorsunuz. Bizi anınıza dahil ediyorsunuz.

Siz Genişlemiş Şimdi’de, bizi ziyaret etmek için başka boyutlara giderek bedeninizi ya da realitenizi terk etmek zorunda kalmazsınız. İnsanlığınızı ya da içinde olduğunuz anı yadsımazsınız. Ama enerjinizi açarsınız. Enerji alanınızı, bizi kapsayacak biçimde genişletirsiniz.

Enerji alanınızı genişlettikçe, geçmiş yaşamlarınızda olmuş olduğunuz tüm veçhelerinizi de kapsarsınız. Bu enerjinin tümünü Şimdi’nize dahil edersiniz. Biz şu anda burada oturuyoruz diye, çoğunuz kendini açmaktan korkmuyor. Siz, tanrısallığınızın ve Shaumbra ailesinin kutsal enerjisinde bulunuyorsunuz. Onun için de, geçmiş yaşamlarınızın tüm deneyimlerini kapsamak üzere açılabilirsiniz. Diğer alemleri kapsamak üzere açılabilirsiniz.

‘Genişlemiş Şimdi’ budur, çünkü siz bütünüyle mevcutsunuzdur. Demirleyici nokta sizsiniz. Odak noktası sizsiniz. Kaynak SİZSİNİZ.

Bakın, geçmişte, Şimdi anınızı ve bedeninizi terk etmeye çalışırdınız. Başka bir yere gidebilmek için, Şimdi anını yadsımaya çalışırdınız. “Gerçeğinizde olun” dediği zaman, Moşe’nin sözünü ettiği şey budur. Gerçeğiniz, insan olduğunuzdur. Siz şimdi buradasınız. Gitmeye kalkmayın. Genişlemiş Şimdi budur.

Genişlemiş Şimdi, Yeni Enerji’dir. Bu, Yeni Enerji fiziğinin bir parçasıdır. Bütünüyle mevcut olabilir ama yine de diğer her şeyi kapsayabilirsiniz. Başka birinin sizi tüketeceğinden ya da kontrol edeceğinden korkmadığınız zaman, işte o zaman enerji alanınızı açabilir ve Genişlemiş Şimdi’de olabilirsiniz.

Genişlemiş Şimdi’de olduğunuz zaman, bilinciniz çok-boyutlu düzeylere genişler. Enerjiniz sadece üç-boyutlu dünyanıza değil, şimdi diğer boyutlara da geçerek genişler. Çok-boyutlu katmanlara, bizim, atomlardaki “alanlar arası alan” dediğimiz yere girersiniz. Alanlar arasındaki alan, bu çok-boyutlu katmanlara girdiğiniz yerdir.

Anlamanıza yardımcı olmak için size kısa bir örnek vereceğiz. Büyük, çok büyük bir göl düşünün. Göl güzel ve dağlarla çevrili. Göl çok güzel ve çok sakin. Cam gibi.

Gölün bir tarafındaki limandan teknenizle açılıyorsunuz. Düz bir çizgide, öbür taraftaki kumsala doğru yol alıyorsunuz. Ama bu, göremediğiniz bir kumsal. Onun orada olduğunu var sayıyorsunuz.

Cam gibi suyun üstünde hız yapıyorsunuz. Geriye baktığınızda, dümen suyunu görüyorsunuz. Teknenin hareketiyle yaratılmış olan dalgalar görüyorsunuz.

Bu mecazda arkanızda kalan dalgalar, geçmiş yaşamlarınızdaki tüm deneyimler gibidir. Bir şey yarattınız. Hareket yarattınız, bu, bu örnekteki dalgalara tekabül eder. Dalgalar, kendilerine ait bir yaşam ve enerji üstlenir.

Tıpkı geçmiş yaşam enerjilerinizin, kendi kimliklerini üstlenmeleri gibi. Onlar sizin gibi yaratanlar değildir. Ama geçmiş yaşamlarınız yaşamaya devam eder. Bununla ilgili daha önce konuştuk. Siz onları bıraktığınız zaman, kozmik düzeylere giderler ve kendilerine ait bir yaşam sürerler. Teknenin gerisindeki dalgalar, geçmişinizin tüm deneyimleri ve tüm enerjisidir.

Şimdi, şu anda içinde bulunduğunuz Genişlemiş Şimdi’ye gittiğiniz zaman, tekne durur. Tekne durur, ama dalgalar devam eder. Onların kendilerine ait bir yaşamı vardır. Geri gelir ve tekneyle kesişirler. Geri gelirler. Dalgalar geri gelir ve tekneyle kesişir.

Genişlemiş Şimdi’de, sadece gölün yüzeyinde değil, aynı zamanda gölün tüm derinliklerindesinizdir. Sadece yüzeyde olan bir tekne değil, aynı zamanda aşağılarda olan bir denizaltı gibisinizdir. Bakın, siz çok doğrusal bir yaşam sürdüğünüzü düşünürken, başka düzeylerde meydana gelen çok şey vardı.

Göl çok, çok derindir. Yarattığınız şey, sadece yüzeyde görünen dalgadan çok daha fazlasıdır. Siz evrendeki her şeyi değiştiriyordunuz. Siz sadece yüzeyi gördünüz. Sadece dalgaları gördünüz. Kumsalı ya da suyun yüzeyinin altında olanı hiç görmediniz.

İçinde oturduğunuz Genişlemiş Şimdi’de, gölün tüm derinliklerine, yüzeydeki dalgalarda yaratılmış olan tüm deneyimlere girebilirsiniz. Bunların tümü size geri gelir. Artık teknenizle gölün karşı kıyısına gitmenize gerek kalmadı.

Her şey size gelir….her şey. Genişlemiş Şimdi, geçmişin tüm enerjilerini, yapmış olduğunuz tüm boyutlar-arası çalışmaları kapsar. Bu şimdi size geri gelmektedir. Size geri gelmektedir.

Çok şey fark edeceksiniz. ‘Çok Kişilik Sendromu’ (Kişilik Bozuklukları) dediğiniz şu şeyleri anlayacaksınız. Bunların, kendi veçheleriniz olduğunu anlayacaksınız. Siz, “sızan-kanamalar” deneyimliyordunuz.

Bir çoğunuz şimdi ‘Çok Kişilik Sendromu’ gibi şeyler deneyimliyor. Aklınıza ne olduğunu anlamaya çalışıyorsunuz. Hisler geliyor. Geçmişten, kendinizin çok-boyutlu veçhelerinden vizyonlar ve görüntüler geliyor. Bunlar geçip geliyor. Bunda bir gariplik yok. Genişlemiş Şimdi anında demirlenmiş bir halde bulunun, ve bunların tümünü anlayacaksınız.

Başınızı kaşımanıza neden olacak şeyler meydana gelecektir, örneğin gördüğünüz bir araba plakasına şaşıracaksınız, ya da korkunç bir araba kazasına uğrayacağınızı sandığınız an, kendinizi yolun öbür tarafında, trafik akışının doğru yönünde ve tümüyle güven içinde bulmanıza şaşacaksınız. O “kaybolmuş” anlarda neler olup bittiğini anlamaya çalıştınız. Bunu yapan melekler değildi. Sizdiniz. Genişlemiş An’da olup, farklı bir potansiyel seçen sizdiniz.

Biz bundan sonraki birkaç Shaumbra toplantısında, Genişlemiş Şimdi, kapsamaları ve yaşamınızı nasıl etkilediği hakkında konuşacağız. Ayrıntılara daha çok gireceğiz.

Bu arada, bazılarınızın şimdiden küçük notlar alarak bunu anlamaya çalıştığınızı biliyoruz. Sevgili dostlar, bunu hissedin. Sadece hissedin. Genişlemiş An’da olun. Gerçekten, her şey size gelir. Her şey size gelir. Bu, Yeni Enerji fiziğidir.

Şimdi sevgili Shaumbra, Şaud zamanıdır. Tüm enerjilerinizi biraraya getirme zamanıdır. Tek ses olarak konuşmak zamanıdır. Moşe ve benim, geriye yaslanarak sizi dinleme zamanıdır…burada oturup, sözlerinizi dinlemek…sevginizin yayıldığını hissetmek zamanıdır.

Enerjileri değiştirmek için bir dakikanızı alacağız. Ve bundan sonra duyacağınız şey, kendiniz olacaksınız.

Ve, sevgili dostlar, başlamadan önce….cesur olun. Kendinizi açın. Şaud’a enerjinizi katın.

(duraklama, Cauldre, Şaud eden Shaumbra’ya kanallık etmeye hazırlanır)

Şaud : Biz Shaumbra’yız. Biz bir aileyiz. Biz dünyanın ve evrenin her yerinde aileyiz. Biz bugün tek bir ses ve çok sesiz.

Musa, ve Muhammed ve Tobias ile burada olmak bize sevinç ve neşe veriyor. Yüreğimizden ve hislerimizden konuşmak bize çok sevinç veriyor. Yeni Enerji biçimlerini (yöntemlerini) ifade etmek sevinç veriyor.

Geçen ay Şaud’da toplandığımız zaman, güç yanılsaması (illüzyonu), ve aslında güç diye bir şeyin olmadığı gerçeğinden söz ettik. Gerçekten, sadece enerji var. Biz enerjiyle çalışıyoruz. Biz enerjiyle yaratıyoruz.

Bu yeni anlayış sayesinde, Genişlemiş An’ımızda, realitemizde, aydınlık ve karanlığın olmadığını biliyoruz. Birbirine karşı çalışan güçler yok. Şimdi, unsurlar birbiri için birlikte çalışıyor.

Bu içgörüyle şifa bulabiliriz. Kendi fiziksel bedenimizi dengeleyebiliriz. Eğer içimizde hastalıklar varsa, bunlar şimdi bizi şifalandırmaya çalışan unsurlarla, bağışıklık güçlerimizle, biyolojimizin tamir etmeye çalışan parçalarıyla çalışabilir.

Şimdi içimizde sürekli savaşan iki güç yok. Sadece bir tane var. Onların tümü ortaklık içinde birlikte çalışıyor. Onların tümü bizi Yeni Enerji’de dengede tutmak için birlikte çalışıyor.

Başka insanlardan mikrop ya da hastalık kapacağız diye endişelenmemize gerek yok. Soğuk algınlığı ve gribin kol gezdiği bir işyerinde olabilir ve bu mikropların bizi alt edeceğinden korkmayabiliriz. Kendimizi açabilir ve tüm enerjilerin realitemize, yaşamımıza, hatta bedenlerimize girmesine izin verebiliriz, çünkü bunlar bir kez bedenimize girdi mi, tüm enerjiler birlikte çalışır. Bunlar, yepyeni bir denge için Yeni Enerji’de biraraya gelir.

Bir gribin gücü, ya da kendini iyileştirecek bir bedenin gücü yok. Bu bir yanılsamaydı. Şimdi her şey birlik içinde biraraya geliyor. Genişlemiş An’da biz kendimizi yenileriz. Biz Shaumbra olarak, savaşmak zorunda olmadığımızı farkediyoruz. Karanlık enerjiler, hastalık enerjileri, sağlıksız enerjiler olarak nitelendirdiğimiz şeylerle savaşmak zorunda değiliz, çünkü bunlar bir yanılsamaydı.

Dengesiz duygularla, karanlık duygularla ilgili endişelenmemize gerek yok, çünkü şimdi tüm duygularımız birlikte çalışıyor. Geçmişte hep şeytanlarımızla, kendi karanlığımızla savaştık. Bu uygundu, çünkü bize, yolculuğumuza devam edecek enerjiyi sağlıyordu.

Ama şimdi, güç yanılsamasını salmakla, ışık ve karanlıkla ilgili yargıyı salmakla, bu şeylerin tümü birlikte çalışabilir. Biz yaratan olabilir ve realitemizi seçebiliriz, ve tüm enerjiler seçimlerimizi destekler.

İnsanlardan gelecek negatif titreşimler bizi etkileyecek diye endişelenmemize gerek yok. Bu negatif hisler, başka insanlardan gelen bu negatif veçheler, enerji alanımıza girebilir. Ama kendimizi kötü hissettirmek zorunda değiller. Bu sadece enerji ve bizi besleyebilir. Dengede olabiliriz. Kızgın ya da depresif olan büyük insan gruplarının ortasındayken bile şefkat ve sevgi dolu olabiliriz.

Güç yanılsamasını salmakla, yaratanlar olarak yaptığımız seçimleri destekleyecek yepyeni bir enerji düzeyini açıyoruz. Varlığımıza her hangi bir enerjiyi getirebiliriz. Bir dönüşüm meydana gelir. Her şeyi biraraya getirerek tanrı kimliğimizi destekleyen bir işlem oluşur.

Hep yaptığımız gibi, karanlıkla savaşmak, sadece karanlığa güç kattı. Işığı yok etmeye çalışan karanlık, sadece ışığa güç ve umut kattı.

Biz şimdi enerjiyle ilgili yargıları salıyoruz. Güç yanılsamasını salıyoruz, böylece bunların tümü birlikte çalışabilecek.

Kendimizi şifalandırmak amacıyla, her şeye açılıyoruz. Bedenlerimizi şifalandırmak için, tüm enerjilerin yeniden birleşmesine izin veriyoruz. Bir anlamda, şu antibiyotiklere ihtiyacımız kalmadığını söyleyebilirsiniz. Negatifleri temizlemeye çalışan tüm bu şeylere ihtiyacımız yok. Gelen tüm enerjileri kabul ve takdir ediyoruz.

St. Germain’le gerçekleştirdiğimiz çalışmayla, dönüştüren kişiler haline geliyoruz. Enerjileri değiştiren kişiler oluyoruz. Işık ve karanlık unsurlarına yüklenmiş eski kavramları salıyoruz, böylece her ikisi de uygun oluyor. Her ikisi de, yaratıcı olan bizler için çalışıyor.

Dünyayı, kendi içimizden bu şekilde değiştiriyoruz. Biz dünyayı, enerjileri yeniden birleştirmekle ve uygunluğunu kabul etmekle değiştiriyoruz. Kendi yaşamlarımızı, tüm geçmiş veçhelerimizin sorumluluğunu alarak değiştiriyoruz. Bedenimiz şimdi hasta olsa bile sorumluluk alıyor, ve bunu şifaya dönüştürmek üzere kendimize izin veriyoruz. Duygulardaki her türlü dengesizlik için sorumluluk alıyoruz.

Ve zihnimizdeki karşıt güçlerin, birlik içinde biraraya gelmesine izin veriyoruz, biri, diğerini köleleştirerek ya da yok ederek değil, uyum içinde çalışarak, yeni bir dansta kaynaşarak, ışık ve karanlık biraraya gelerek, ve Yeni Bir Enerji, üçüncü bir enerji yaratarak.

Güç sadece bir yanılsamaydı. Sadece enerji var.

Biz Shaumbra’yız. Biz yolculuk edenleriz. Biz yaratanlarız.

Ve öyledir.

(duraklama, Cauldre, Tobias’ın dönüşüne hazırlanır)

Tobias: Şimdi, Ben, Tobias ve Musa, geri geliyoruz. Evet, bazı ilginç toplantılarımız oluyor. Bu yaşamda bir gün Yeshua ile, diğer bir gün Musa ile, ve buraya getirdiğimiz tüm diğer varlıklarla birlikte oturduğunuzu göreceğiniz, herhalde hiç aklınıza gelmemiştir. Ama sevgili dostlar, siz bu enerjileri kendinize çekiyorsunuz. Gerçekleştirdiğiniz çalışmayla, meleklerin ilgisini çekiyorsunuz.

Size tekrar tekrar söylüyoruz, ve tekrar tekrar söylemeye de devam edeceğiz – biz onur duyuyoruz. Sizler muhteşem varlıklarsınız. Gölün yüzeyinin altını görmüyorsunuz. Gerçekleştirdiğiniz şeyin aslını görmüyorsunuz. Arkanıza bakıp, “Ama yarattığım tek şey, dalgalar!” demek eğilimine sahipsiniz. (kahkahalar)

Gerçekleştirdiğiniz şey, insan bilincinin dokumasını değiştirmiştir. Evrensel bilincin dokumasını da değiştirdiniz. Onun için sizinle sevgimizi paylaşmaktan, size melekleri ve Üstatları getirmekten, her zaman onur duyuyoruz. Biz sizi Yeni Enerji’nin gerçek Üstatları olarak onurlandırıyoruz.

Gerçekten, yaşamlarınızda cesur olmanızı rica ediyoruz. Ortaya çıkın sevgili Shaumbra. Oynamak için ortaya çıkın. Yaratmak için ortaya çıkın. Tüm diğer insanlar için ışık sütunları olmak üzere ortaya çıkın.

Sizi candan seviyoruz. Ve, sizinle olmaya devam edeceğiz.

Shaumbra, evrendeki en büyük melekler sizi izliyor. Onlar, bu inanılmaz yolculukta sizi seviyor ve destekliyor. Hiç bir zaman yalnız değilsiniz.

Ve öyledir!

Kırmızı Meclis’in varlıklarından Tobias, Golden, Colorado’da yaşamakta olan Geoffrey Hoppe tarafından sunulmaktadır. Tobit’in mukaddes kitabında bulunan Tobias’ın öyküsü, Crimson Circle sitesinde bulunmaktadır.
www.crimsoncircle.com. Tobias materyelleri, bedelsiz olarak dünyanın her tarafında bulunan ışık işçileri ve Shaumbra’ya, Ağustos 1999 tarihinden beri sunulmaktadır. Bu tarih Tobias’ın, insanlığın yıkım potansiyelini aşıp, Yeni Enerjiye girdiğini söylediği tarihtir.
Crimson Circle, Yeni Enerjiye geçiş yapacak ilk insan (kılığındaki) meleklerden oluşan global bir ağdır. Bu kişiler, yükseliş halinin sevinç ve zorluklarını deneyimlerken, diğer insanların da yolculuğuna, paylaşım, ilgi ve yol göstererek yardımcı olmaktadır. Crimson Circle’in sitesine her ay 40.000’in üzerinde ziyaretçi, son materyelleri okumak ve kendi deneyimlerini tartışmak amacıyla girmektedir.
Crimson Circle her ay Denver, Colorado’da, Tobias’ın, Geoffrey Hoppe kanalıyla son bilgileri sunduğu yerde biraraya gelmektedir. Tobias, kendisinin ve Crimson Council’ın (Kırmızı Meclisin) diğer semavi varlıklarının, aslında insanoğlunun kanallığını yapmakta olduğunu bildirmektedir. Tobias’a göre, onlar bizim enerjilerimizi okumakta ve biz içimizde deneyimlerken, dışardan da bakabilmemiz için, kendi bilgilerimizi bize geri tercüme etmektedirler. Crimson Circle toplantıları herkese açıktır, ama LCV takdir edilir. Katılımı gerektiren hiç bir şey ve ödenmesi gereken bir aidat yoktur. Crimson Circle, dünya çapındaki Shaumbra’nın açık sevgisi ve bağışları yoluyla bolluğu kabul etmektedir.
Crimson Circle’ın en yüksek amacı, insan melekler ve öğretmenler olarak, içsel spiritüel uyanış yolunu yürümekte olan kişilere hizmet etmektir. Bu hıristiyanlıkla ilgili bir misyon değildir. Tersine, içsel ışık, merhamet ve ilgi bulabilmeleri amacıyla, insanları senin kapına getirecektir. Kılıçlar Köprüsü’ndeki yolculuğuna başlayan bu kendine has ve değerli insan sana geldiğinde, o anda ne yapman ve öğretmen gerektiğini bileceksin.
Eğer bunu okumaktaysan ve gerçek olduğunu ve bir bağın olduğunu hissediyorsan, sen gerçekten Shaumbra’sın. Sen insan (kılığında) bir öğretmen ve bir rehbersin. İçindeki tanrısallık tohumunun bu anda ve gelecek tüm zamanlar için çiçek açmasına izin ver. Hiç bir zaman yalnız değilsin, çünkü tüm dünyada bir ailen ve çevrendeki semavi boyutlarda melekler vardır.
Bu metni lütfen ticari amaç olmaksızın ve bedelsiz olarak dağıtın.
Lütfen bu bilgiyi, dipnotlar dahil bütünüyle kullanın. Tüm diğer kullanımlar, Geoffrey Hoppe, Golden Colorado’dan alınacak yazılı onayı gerektirir. Telif hakkı 2001, Geoffrey Hoppe, P.O.Box 7328, Golden, CO 80403.e-posta: tobias@crimsoncircle.com. Tüm haklar mahfuzdur.

Sorular ve Yanıtlar

Tanrısal İnsan Dizisi – 01 Mart 2003
Shoud 8: Güç İllüzyonu II

Crimson Circle’de (Kırmızı Çemberde) sunulmuştur

TOBIAS: Ve öyledir sevgili dostlar, bugünün enerjisine, bu Shaumbra toplantısına, ve bu Yeni Enerji’ye girme zamanına devam ediyoruz.

Bugün burada bulunmak, bu alanı sizinle paylaşmak, Musa için büyük bir onurdur. O, kendi zamanında her yönüyle, yeni yolları yaratan, yeni anlayışları yaratan, o zamanlar ihtiyaç duyulan yeni kuralları yaratan bir öncüydü. Sizin bu zamanda bu kurallara ihtiyacınız yoktur…tek kural, yüreğini izlemektir, hislerini izlemektir, kendi tanrısallığına güvenmektir.

Sevgili Musa’nın kendi halkına aşılamaya çalıştığı şeylerden biri de, onların Ruh’la birleşmesiydi, ve bunun gerçekleştirilmesi binlerce yıl almıştır. Bu, sizin, Shaumbra’nın yaşamında şimdi gerçekleştirdiği bir şeydir. Siz Ruh’la birleşiyorsunuz, kendi tanrısallığınızla birleşiyorsunuz.

Musa’nın yaşadığı günlerde, “Sen de Tanrı’sın” fikri o kadar yabancıydı ki, bu sözlerin ağıza alınması bile düşünülemezdi, çünkü buna bir son verecek güçler – evet, gerçekten, güçler vardı. Tanrısal olduğun, burada kutsal bir yolculuk yaptığın fikri, tartışılamazdı bile.

Böylece, Musa tarafından verilen emirlerin çoğu, sizin şu anda gördüğünüz şeylerin görüntü ve hissini veriyordu….”ana ve babanı onurlandır”, “öldürme”, “çalma”, “komşunun mallarına göz dikme”. Ama dağın tepesinde Musa’ya gelen, aslında meleklerin onunla olduğuna dair Ruh’un sorumluluğu (vaadi), ve güvencesiydi.

O gün dağın tepesinde duyduğu, Tüm Olan’dan gelen ve bir amaç ve bir anlam olduğunun vaadiydi. Evrende bir enerji hareketi vardı. Ruh’un, her zaman orada olacağına dair bir vaat (bir sorumluluk, bir taahhüt) vardı.

Dağın tepesinde Musa’ya verilen vaat, gerçekten ölümün olmadığı, sadece bir geçişin söz konusu olduğuydu. Sadece değişim vardır. Sadece yeni deneyim vardır.

Musa’ya verilmiş olan, Ruh’un her zaman tüm melekleri seveceği vaadiydi. Musa’ya verilen vaat, Ruh’un bir gün her birinize geleceğidir, kaybolmadığınızdır, terkedilmediğinizdir. Gerçekleştirdiğiniz çalışma için, Ruh’un sizi onurlandıracağı vaadi vardı.

Ruh’un bir gün, siz insan biçimi içindeyken, Tanrısal An’dayken, içinizden doğacağı vaadi vardı. Ruh’un desteklemek ve sevmek ve onurlandırmak için orada olacağı vaadi vardı.

Musa’ya verilmiş olan gerçek vaatler bunlardır. Ve sonradan, insanların anlayabileceği biçimde yorumlanmışlardı, emir olarak yorumlanmışlardı.

Şimdi, Ruh’un Musa’ya olan vaatlerin (sorumlulukların) enerjisini HİSSETMEK için kendinize izin verin. Ruh’un vaatlerini hissedin. Oo, siz hislerden söz ediyorsunuz. Sizi açacak ve yüreğinize dokunacak bir şeyden söz ediyorsunuz. O gün Musa’ya verilen şeyin gerçek enerjisini, Ruh’un, her zaman sizinle olacağına dair vaadini hissedin.

Biz onun için tekrar tekrar, “Hiç bir zaman yalnız değilsiniz” diyoruz. Ruh, sizinle birlikte ve içinizde olmak sorumluluğunu üstlenmiş ve vaadetmiştir.

Sevgili dostlar, bu Şaud’da güç yansımasının yeni bir veçhesi hakkında konuştunuz. Bu, içinizde kontrolü elinde tutmak için, birinin, diğerine üstün gelmek için savaşan iki gücün olduğu yanılsamasıydı. Bugünkü Şaud’da ifade ettiğiniz gibi, bu savaşa gerek yoktur.

Kendinizi nasıl şifalandırırsınız? Enerjilerin birlikte çalışmasına izin vererek. Bakın sevgili dostlar, tüm bu enerjilerin ortak bir amacı vardır. Tümü, ruhsal gerçekleşmenin, tanrısal gerçekleşmenin peşindedir. Kendinize güvenin ve biyolojinizdeki, zihninizdeki, duygularınızdaki ve ruhunuzdaki her şeyin, tanrısal gerçekleşme peşinde olduğu bilin.

Bir an için bırakın. Bırakın. Müslüman halka Musa/Muhammed’in söylemeye çalıştığı budur. İslam’ın anlamı, “bırakmak” ve “teslim olmak”tır. Bırakın. Bu o zamanlar, insanlar duyabilsin, ve anlayabilsin, ve kendi varlıklarında kabul edebilsin diye, farklı bir biçimde sunulmak zorundaydı. Binlerce yıl önce söylenen mesajların çoğu, bugün de çok geçerlidir, ve binlerce yıl önce olduğundan çok daha fazla farkındalığınızın ve bilincinizin bir parçasıdır.

Tüm bu enerjilerin birlikte çalıştığını bilmek için, kendi tanrısallığınıza güvenin. Sadece ışık olabileceğinize…sadece karanlık olabileceğinize…bu ikisinin birleşemeyeceğine dair dualite bilincini bırakın, salın. Bedeninizin nasıl şifalandığını izleyin. Zihninizin yeni bir dengeye nasıl geldiğini izleyin. Nasıl tanrısallaştığınızı ve yaratan haline geldiğinizi izleyin. Kendinize güvenin.

İçinizdeki her şeyin tanrısal gerçekleşme peşinde olduğunu bilin. Bazen bedeninizdeki işlemleri zihninizle kontrol etmeye çalışıyorsunuz. Zihniniz, bedeninize ne yapması gerektiğini söylemezse, onun yanlış bir yöne sapacağını sanıyorsunuz. Size karşı çalışacağını sanıyorsunuz.

Kendi zihninizi geri tutuyorsunuz. Zihninizdeki bazı dolapları açmaya korkuyorsunuz. İskeletlerden korkuyorsunuz. Bunlar sadece geçmiş deneyimlerdi. Sahip olduğunuz, karanlığın en karanlık deneyimleri bile tanrısal gerçekleşme için çalışıyordu. Bunlar size yeni anlayışlar, yeni anlamlar ve sonuçta yeni enerjiler vermeye çalışıyordu.

Kendinize bütünüyle (kesinlikle) güvenebilir misiniz? Varlığınızın özündeki tanrısallığınıza güvenebilir misiniz? Biz sizden bazı dinlerin yarattığı bir Tanrı’ya, cennette oturan, yargılayıcı, uzun beyaz sakallı bir Tanrı’ya güvenmenizi istemiyoruz. Biz sizden bilmediğiniz ve kendinizi özdeşleştiremediğiniz bir Tanrı’ya güvenmenizi istemiyoruz. Bu aptalca olurdu.

Biz sizden gözüpek ve cesur olmanızı rica ediyoruz. Kendinize ve tanrısallığınıza güvenin. Her veçhenizin, her geçmiş yaşam ve her çok-boyutlu veçhenizin her zaman tanrısal gerçekleşmeye doğru ilerlediğine güvenin. Tanrısal gerçekleşme şimdi, Genişlemiş An’da olduğunuz zaman gelir. Artık teknenin, gölün üzerinde hız yapmasına gerek yoktur.

Bedeninizi yenileyebilecek kadar, (kendi yaşamınıza) bolluğu getirebilecek kadar kesin güvenebiliyor musunuz kendinize? Kendinize bu kadar derin güven duyabiliyor musunuz?

Bugün Musa, bugün Muhammed, yeni çağın, Yeni Enerji’nin çağrısını yapmak için, gerçekleştirdiğiniz çalışma için sizi onaylamak ve devam etmenizi rica etmek için geliyor. Burada, Dünya’da kalın. Çalışmanıza devam edin. Öğretmenler olun. Eski kutunun içinden çıkın. Kendinize güvenin.

Bunu da söyledikten sonra, sorularınızı yanıtlamaktan mutluluk duyacağız.

1.SHAUMBRA’NIN SORUSU: Ben sevinç ve neşe hissetmiyorum, arada bir belki sadece birkaç dakika. Gelip giden duygularla dalgalanıyormuş gibi hissediyorum. Ve yalnız hissediyorum. İki oğlum var, biri 10, diğeri 8 yaşında, ve onların da mücadele ettiğini hissediyorum. Bu yıl, sanki geçen yıldan da daha zor. Bana ve oğullarıma neler olup bittiğini anlamama yardımcı olabilir misin?

TOBIAS: Gerçekten, sen ve oğulların Shaumbra’dır! (Tobias sanki soruyu yanıtlamışcasına duraklar, izleyiciler güler)

Sen çok zorlu bir yolculuğu kabul ettin. Sen bu yaşamını, yükselişini gerçekleştireceğin bir yaşam olarak kullanmayı kabul ettin. Gölün karşı kıyısına gitmeyi, dalgalar yaratmayı, yeni yaşamlar yaratmayı, yeni deneyimler yaratmayı durdurmayı kabul ettin. Bunların tümünü bu yaşamda birleştirmeyi seçtin. Bu zordur. Bu – nasıl desek – yüreksizlikten değildir. Shaumbra – onlar dayanıklıdır, çetindir. Sevgili dostlar, sevgili dostlar, bu zor bir yolculuktur. Öyledir.

Bu bir anlamda, 40 yıl çölde kalan Musa ve halkının bilinç haline benziyor. Onlar, yerleşebilecekleri bir yer ararken, tanrısallıklarını 40 yıl taşıdılar. Bunun bir bölümü gerçekten olmuştur. Ama bu bir mecazdı.

Sen ve dünyanın her yanındaki Shaumbra, o kadar benzer şeylerden geçiyorsunuz ki. Siz zor olan bir değişim işleminden, sürecinden geçiyorsunuz. Eski’den Yeni’ye geçiyorsunuz.

Yaşamında sevinç nasıl yaratabilirsin? Gerçekleştirdiğin şeylere bak. Bunu hissetmek için kendine izin ver. Şimdi’de otur. An’da otur. Bunu hissetmek için kendine izin ver. Gelecektir, ufak ufak ama gelecektir. Yeniden doğmanı sağlayan…bu kez farklı olmanı…bu kez tanrısal olmanı sağlayan bir ölüm işleminden geçiyorsun.

Özel olarak sana, şu anda arayışın için fazla çaba harcadığını (söylüyoruz). Fazla çaba harcıyorsun. Bunu görüyoruz. Zihninde mücadele var. Şeylerin neden planladığın biçimde olmadığını anlamaya çalışıyorsun. Ama, planların eskiydi.

Bu Yeni’dir. An’da otur. Nefes al. Bunlar basit araçlardır. Basit araçlar. Birçok Shaumbra’nın “Hayır, bu kadar kolay olamaz. Bunu denemeyeceğim bile, çünkü kulağa fazla kolay geliyor” diye düşündüğünü biliyoruz. Ama öyledir. Bunlar, kendi kendinize verdiğiniz araçlardır.

Değişim, dönüşüm işleminden geçtikçe, sevinç ve neşe bulacaksın. Sevinci hissedeceksin. Bu, geçmişteki gibi, boş bir sevinç olmayacaktır. Bu, şefkat ve merhametle dolu, ve sevgiyle ve gerçek anlayışla dolu, yeni bir sevinç olacaktır.

2.SHAUMBRA’NIN SORUSU: Kendimizi korumak için kilo alan hepimiz adına soruyorum…Yeni Enerji şimdi artık burada olduğuna göre, bunu kilo vermek ve daha sağlıklı olmak için kullanabilirim diye düşündüm. Ama işe yaramıyor, onun için de önerini istiyorum.

TOBIAS: Sana şaka yollu, “Git çukulata ye!” diyoruz. (yoğun kahkahalar)

2.SHAUMBRA: Öyle yapıyorum! Sorun da bu zaten! (kahkahalar)

TOBIAS: Kilo, birçoğunuz için sorun olmuştur. Söylediğin gibi bu bir korunma olmuştur. Ama şimdi bunu bırakabilirsin. Bedenine, artık seni korumak zorunda olmadığını söyleyebilirsin. Bunu şimdi salabilirsin.

İçinde hâlâ bununla ilgili bir korku var. Bunu bırakacak olursan, çok daha duyarlı olacağını düşünüyorsun. Oo evet, öyle de olacaksın. Duyarlı olacaksın, ama yeni hislere duyarlı, başka insanlara duyarlı, tüm bu şeylere duyarlı olacaksın. Ama bunun seni etkilemesi gerekmez. Seni teslim alması gerekmez.

Bırakmak zamanı olduğunu bedenine söyle. Teslim olmak zamanıdır. Nasıl desek, Musa’nın diyeceği gibi – kendi bedeninizin İslam zamanıdır, size hizmet etmeyen şeyleri bırakmak zamanıdır.

Yiyecekleri yemeden önce, kendi enerjini onlara koy. Uygun dengenin ne olduğunu an-be-an anlayacaksın. Sana her zaman tam olarak ne yiyeceğini söyleyen şu yazılı dietlere (perhizlere) ihtiyacın yok. Bu, gün-be-gün, an-be-andır.

Bazı günler bedeninin şekere çok ihtiyacı olacaktır. Bazı günler yüksek proteine ihtiyacı olacaktır. O sana söyleyecektir. Bunu hissedeceksin. O gerçekten manavdan biraz karışık…biraz karmakarışık alışveriş edecektir. (kahkahalar) Ama bunun yolu budur.

Tekrarlıyoruz, basit araçlara sığındığımızı biliyoruz, ama onlar etkilidir. Nefes al. Biyolojine ve bedenine nefes al. Nefesin aşağıya kadar indiğini hisset. Bedenine, bırakabileceğini söyle. Tüm hücrelerine ve dokularına işlemiş, “Koru. Koru. Depola. Depola. Gelecekte zor zamanlar olabilir, onun için yiyecek depolamalıyız. Kendimizi korumalıyız” diyen öyle bir hafıza var ki.

Bu, savaşmaya hazırlanan bir ordu gibidir. Depolamakta ve duvarlar örmektedir. Hepinizin yaptığı şey budur. Kendinize “savaş yok” deyin. Kendinize “şimdi bırakabilirsin” deyin. Bunu soluyun. Bunu soluyun ve hissedin. Gittiğini göreceksiniz. Gittiğini göreceksiniz. Bedeniniz bunu her şeyden çok bırakmak istiyor.

Shaumbra’nın, bizim sihirli bir diet vermemizi istediğini biliyoruz. (kahkahalar) Ama sihir nefes almakta ve an’dadır. Bedeniniz kendini güvende hissettiği zaman…bedeniniz bırakacaktır. Eğer fazlalıkları bırakmıyorsa, hâlâ depolayıp sizin adınıza koruyorsa, içinize dönün ve neye tutunduğunu sorun. Ve neden tutunduğunu sorun. Size ilginç bazı şeyler söyleyebilir.

Bedeniniz, kendini nasıl ayarlayacağını bilir. Bu, güvendir. Bu, güvendir. Eğer bırakırsanız, o kendini ayarlamasını bilir. Ama her zaman ileride zor zamanların olacağını düşünürseniz, her zaman yaşamın katı olduğunu düşünürseniz, her zaman diğerlerine duyarlı olacağınızı düşünürseniz…o da sizin adınıza en iyi şeyi yapacaktır. Depolayacak ve koruyacaktır.

Kendini aç ve nefes al. Tanrısallığını solu. Kilo da gidecektir.

3.SHAUMBRA’NIN SORUSU: Tobias bizim için lütfen, Eski Enerji karması ve koni biçimindeki yedi çakrayla, Yeni Enerji ve karmasızlık ve birleşmiş bir alan arasındaki farkı açıklar mısın? Uyanmakta olan insanlarla çalışırken bunda bir fark var mı? Birleşmiş alan, her şeyle birleşmiş tek bir büyük çakra anlamına mı geliyor? Teşekkür ederim.

TOBIAS: Gerçekten, Eski Enerji’de yedi fiziksel çakra ve beş de eterik çakra vardı. Bunlar o zamanlar uygundu. Bu çakralar, siz Yeni Enerji’ye girdikçe birleşmektedir. Benliğinizin parçalarını artık ayırmak zorunda değilsiniz.

Bir insan, gerçek uyanış sürecine girdiği zaman, bu enerjilerde bir değişim meydana gelir. Bu çok fiziksel rahatsızlıklara neden olabilir – bedendeki ağrı ve acıların bir nedeni de budur. Bu enerji merkezleri bir olmak üzere birleşirken, bu içinden geçilmesi biraz zor bir zamandır.

Enerjiyle çalışan sizler, şifacı olan sizler, hâlâ bağımsız bir çakra sistemine sahip olan insanla, birleşmiş bir çakra sistemine sahip olan insan arasındaki farkı gözlemleyin. Onlar için kullanacağınız şifa metotları çok farklı olacaktır.

Siz şimdi kendinizin bütününü birleştirmektesiniz. Geçmiş yaşamlarınızı bütünleştirmektesiniz. Her şeyi şu anki yaşamınızda bütünleştirmektesiniz. Siz, ruhunuzun bütünü için bu yaşamınızın “yükselişe aday” olmasını seçtiniz. (kahkahalar) (çvr: Tobias yine yeni deyimler yaratıyor, gülüşmeler onun için) Siz tüm geçmiş deneyimlerinizi birleştirmektesiniz.

Her bir yaşamınız, geçmişte bağımsız ve ayrıydı ve aralarında çok az bağlantı vardı. Bu, çakralarınızla da böyleydi – bağımsız, ayrı. Şimdi, sevgili dostlar, bunlar kaynaşıp birleşmektedir. Bu, Yeni Enerji’dir – bunların kaynaşarak birleşmesi.

Bu tek birleşmiş çakrayla çalışmak şifacılar için, enerjiyle çalışanlar için çok daha kolaydır. Bunu hissetmek için kendinize sadece izin verin.

4.SHAUMBRA’NIN SORUSU: Tobias, yeniden yaşamıma girdiğin için o kadar müteşekkirim ki. Benim sorum şu – Tanrısallığı aklımla anlamaya çalışıyorum, biliyorum. Sorum şu – biz bütünleşmeye çalışıyoruz. Tanrısallığımız içimizde. O, milyonlarca ve trilyonlarca yıldır, bir kozanın içinde içimizdeydi. Ve biz şimdi bütünleşiyor, ve uyanıyor, ve tanrısallığımıza sahip çıkıyoruz. Perdenin öbür yanında olduğumuz zaman…benim sorum şu – biz oradayken tanrısallığımız zaten uyanmış bir halde mi? Bizim bir parçamız mı? Ve geri geldiğimiz zaman, bunları hep yeniden gerçekleştirmek zorunda mı kalıyoruz, yani o yine kozaya giriyor, ve sonra (öte tarafa gidince) yine uyanıyor mu? Demek istiyorum ki….senin tanrısallığın, sen oradayken, olduğun yerdeyken uyanık mı? (kahkahalar)

TOBIAS: Sorundan mutluluk duyduk. Bu çok karmaşık soruya basit bir açıklama sunacağız.

Perdenin bizim yanına geldiğiniz zaman, hayır, tanrısallığınız otomatik olarak bizim koza dediğimiz şeyden çıkıp, sizinle olmaz.

Ben, Tobias ya da hatta Musa, sadece perdenin bu yanındayız diye gerçekten tanrısallığımızın tamamına erişmiş değiliz. Onun için gerçekleştirdiğiniz çalışmayı onurlandırıyoruz.

Siz bütünleştikçe, benliğinizin tanrısal-parçasının realitenize ve anınıza gelmesine izin verdikçe, onun doğmasına izin vermiş olursunuz, kozadan çıkmasına izin vermiş olursunuz. Onun dışarıya çıkabilmesi için güvenli bir çevre yaratmış olursunuz. Bu aynı zamanda, bizim tanrısallığımıza olan erişebilirliğimizi de etkiler ve değiştirir.

Daha önce de söylediğimiz gibi, ilk giden sizlersiniz. Öncelikle siz bütünleşiyorsunuz. Bunu gerçekleştirdiğiniz zaman, Yuva’yı kendinize getirdiğiniz zaman, bu tüm evreni değiştirir. Evrenleri değiştirir.

Şimdi bu zor bir durum, çünkü çoğunuz, bizim tarafta tanrısallığına ulaşamayacağına göre bütün bunların ne yararı var diye düşünebilir. (kahkahalar) Burada, perdenin bizim yanında – hissedebileceğiniz gibi, çünkü siz çok kez burada bulundunuz – biz farklı bir anlayışa sahibiz. Biz genel bir bakış açısına (şeyleri tepeden görebilme yetisine) sahibiz. Biz genişlemiş hislere ve sezgilere sahibiz. Bu bakış açısı yüzünden genişlemiş bilgiye ve bilgeliğe sahibiz. Ama yine de, tüm melekler, tanrısallığımızın ortaya çıkmasına izin verilmesi doğrultusunda çalışmaktadır.

Tanrısallıkla zeka arasında bir fark vardır. Hatta tanrısallıkla bilgi ya da bilgelik arasında bir fark vardır. Bunu anlatması çok zor. Ama tanrısallık çok özel olan bir şeydir, ve her birinizin olduğunu sandığı şey hiç değildir. Bazen onu çok alışılmadık yerlerde arıyorsunuz. Ama o içinizden çıkmaya hazırdır.

Temel olarak anlamanızı istiyoruz ki, tanrısallığınızı getirmek için gerçekleştirdiğiniz şey, hepimiz için Yuva’yı getirmektir. Size (sana) teşekkür ediyoruz.

5.SHAUMBRA’NIN SORUSU: Benim bir toplum fobim var. Genellikle başka insanların yanında yiyip içmekten korkuyorum. Böyle durumlarda genellikle çok stres yapıyor ve geriliyorum. Ve titreyeceğimden, titreşeceğimden, ya da sarsılacağımdan korkuyorum….ingilizce sözcüğü tam olarak bilmiyorum. Ne yapabilirim?

TOBIAS: Bugünün açıklamalarında daha önce söylediğimiz gibi. Birçoğunuz, çok uzun süre saklandı.

Sen gerçekten birçok yaşamda kendini toplumdan geri çektin. Şimdi bu yaşamında topluma geri geliyorsun ve “kişisel” fonksiyonları toplum içinde sergilemeye alışık değilsin. Sen geçmişte bir de, yeme içmeyle ilgili çok sıkı kuralları olan gruplarla birlikteydin. Böylece, bunların tümü işin içine giriyor ve sen, toplum fobisi dediğin şeyle karşı karşıya kalıyorsun.

Bunu nasıl salacaksın? (Tobias duraklar) Biz burada biraz birbirimize danışıyoruz. Kendi tanrısallığımızdan ve seninle çalışan varlıklardan aldığımız yanıta göre, “Böyle durumlarda kendine meydan okuma. Kendini böyle durumlara sokma.” Yalnız yemek yemekten çok yararlanan bir yanın var. Evet, bu zor olabilir, özellikle de arkadaşların ve aileyle. Ama gerçekten bununla yetin. Kendine fazla eziyet ediyorsun.

Uygun bir zamanda kendini çok daha rahat hissedeceksin. Bu arada, kendinin bu yanını kabul et. Kendini onurlandır. Bunun, sorunu doğrudan yanıtlamadığını biliyoruz. Ama sevgili varlık, şimdilik bunu kabul et. Bunun nedenleri var.

6.SHAUMBRA’NIN SORUSU: Tobias, benim kan bağışı ve trombosit bağışıyla ilgili bir sorum var. Bunu yaptığım zaman, doğal olarak kan alınıyor, bir makinede işlemden geçiriliyor, ve sonra bedenime geri veriliyor. Ve, bağışlar arasında makinenin yeterince temizlendiğinden emin olmayan ve endişelenen bir arkadaşım var. Bir tür hastalık, ya da temizlenmemiş bir şeyi kapma olasılığı var. Onun için, ikinci bir görüşe ihtiyacım var. (kahkahalar)

TOBIAS: Üçüncü bir görüş alalım. Sen ne hissediyorsun bununla ilgili olarak?

6.SHAUMBRA: Bana bunu soracağını biliyordum! Onun için de arkadaşım adına sordum. Ben kan bağışlamanın, hayatımın armağanı olduğunu hissediyorum. Ve onun için de endişelenmiyorum. Ama ikinci bir görüşe ihtiyacım var…üçüncü, dördüncü, ya da beşinci bir görüşe.

TOBIAS: Bugünkü Şaud’da da söylendiği gibi, mikroplar bile, negatif enerji ya da hastalık olarak tanımlanan şeyler bile işlenebilir, birleştirilebilinir. Bu hastalıklar bile tanrısal gerçekleşme peşindedir. Onlar bunu gerçekleştirmen için sana ve herkese yardımcı oluyor. Yani sonuç olarak endişelenmene gerek yok.

Sonuç olarak hepiniz her şeyi dönüştürebilirsiniz. Şimdi, biz çıkıp da size sözünü ettiğimiz şeyi kanıtlamak için kahramanlık taslamanızı önermiyoruz. Biz sizden sadece, bunu sizi etkilemeyecek bir duruma getirmenizi, arkadaşlarınızı ve diğer insaları etkilemeyecek bir duruma getirmenizi rica ediyoruz.

Genel olarak bunun gerçekten iyi bir şey olduğunu söylüyoruz. Bu, bu noktada sağlıklı bir şeydir.

7.SHAUMBRA’NIN SORUSU: Tobias, mesajlarını seviyorum. Sözlerini okurken ve enerjine karşılık verirken kendimi evimde hissediyorum. Muazzam bir sevgi hissediyorum. Ve, şimdiden yükseldiğimi biliyorum. Altın meleğin senin tarafında bulundum ve kendi kendime “Evet, öğretmen olarak geri gideceğim” dediğimi duydum. Ve bu gerçekten kendimi çok iyi hissetmeme neden oldu. Ama kocamla olan ilişkimde yükselmiş olan hiç bir şey yok. Ben bu ilişkiyi bırakmaya çalışıyorum ama işe yaramıyor. Sanırım yeterli cesaretim ya da yeterli sabrım yok. Şu acıyı hissediyorum, ama o çevremde olduğu zaman sevgide olamıyorum. Lütfen, durumumla ilgili bir şey söyleyebilir misin?

TOBIAS: Gerçekten, ilişkinize karışmış olan çok Eski Enerjiler var. Sen bunu zaten farkettin. Zaten anladın. Bir de buna ek olarak, korku var. Eşini terk edersen, yalnız olacağına dair bir korku var, başka bir insanın enerjisi çevrende olmayacak korkusu var.

Altta yatan bu derin korkuna bir bakmanı ve bu ilişkide yolunu açacak bir değişiklik yapmayı seçersen, asla yalnız olmadığını farketmeni rica ediyoruz. Bu değişiklik yeni kapılar açar. Yaşamına, çok uygun olacak başka insanların girmesine izin verir.

Şimdi, Cauldre böyle öğütler vermemizden hoşlanmaz. Ama sevgili varlık, sen ve eşin, ilerlemek zamanı olduğunu biliyorsunuz. Bunu içsel düzeylerde biliyorsun. Bu ilişkiyi bırakmak zamanıdır. Kendi korkunla yüzleşmek zamanıdır. Ve, yaşamına girmek için bekleyen, ama değişiklikler yapılana kadar da giremeyecek olan insanlar var. Yalnız olmadığını hatırla.

8.SHAUMBRA’NIN SORUSU: Tobias, bana biraz korkutucu gelen, çünkü Shaumbra Üniversitesi kadar büyük olan bir vizyonum var. Bu yeni bir kilise türü ya da kiliseler ağı. Ve ben senin bakış açını almak istiyorum.

TOBIAS: Biz senin bakış açını rica ediyoruz! (kahkahalar)

8.SHAUMBRA: Benim vizyonum, senin sözünü ettiğin yeni sevgi anlayışına adanmış bir kilise….

TOBIAS: Peki ama yüreğinde bununla ilgili ne HİSSEDİYORSUN? Nasıl HİSSEDİYORSUN? Bize buradan konuşuyorsun. (Tobias, Cauldre’nın başına işaret eder)

8.SHAUMBRA: Heyecanlı hissediyorum. Tutkulu hissediyorum.

TOBIAS: Ve kendini neden tutkundan alakoyasın?

8.SHAUMBRA: Çünkü kilise çok….şimdilerde sonu gelen kiliseleri başlatanların bir parçası olduğumu biliyorum. Ve sanırım yeni bir şey yaratıp, bunun kötüye kullanılacağı ya da….yanlış olduğunu görmek korkusu var.

TOBIAS: Bugün biraz önce eski kilise duvarlarının yıkılacağı hakkında konuştuk. Bunun gelecek yıllarda ne kadar yaygın ve etkili olacağından söz ettik. İbadet edecekleri bir yere sahip olmayacak çok, çok insan olacak. Gelip Ben, Tobias’ı görmekten rahatsızlık duyacak çok insan olacak, Shaumbra’nın gerçekleştirdiği şeyin yeniliğinden rahatsızlık duyacak çok insan olacak.

Bizim hissettiğimiz – ki bu senin de hissettiğin şey – yine de kilise denen, kapıları olan bir yere ihtiyaç duyulacağıdır. Eski Enerjilerin Yeni’ye geçebilmesini sağlayacak yerlere yine de ihtiyaç olacaktır.

Hissettiğin şey çok uygundur. Çok doğrudur. Ama sen yine de kendini yeterince önemsemiyorsun. Seninle oturan, seninle çalışan, bu tutkunu ateşleyen melekler var. Onun için, bu vizyonda kal. Onu kabul et. Yeni anlayışlar gelecektir sana. Hâlâ biraz eski hislerle yeni anlayışlar, eski vizyonlarla yenileri arasında kalıyorsun. Bunlar hâlâ içinde gidip geliyor. Onun için bir süre bununla ol. Bunu (vizyonu) solu. Nasıl bir yer, hatta bununla en iyi hizmet ne tür insana verilir, bunlarla ilgili yeni anlayışlara geleceksin. Ama gerçekten, yüreğini izle. Doğru yerdesin. Yüreğini izle.

9.SHAUMBRA’NIN SORUSU: Crimson Circle’in İnternet mesaj tahtasında Shaumbra arasında ‘çok kişilik sendromu’ tanısından nihayet çok söz edildi. “Nihayet” diyorum, çünkü uzun zamandır, bu tanıyla ilgili kendi deneyimlerim için daha ruhsal bir bakış açısı edinmeye çalışıyordum. Ve mesaj tahtası sayesinde, bunda yalnız olmadığımı görüyorum. Kendi içimde bazı yanıtlar bulmaya başladım. Ancak, ekleyebileceğin bir şey varsa, kesinlikle çok makbule geçecektir.

TOBIAS: Gerçekten, bu ilginç bir çıkmazdır. Herşeyden önce, bunlar ‘bozukluk’ (düzensizlik, hastalık) değildir. Çok kişilik VARDIR. Her birinizin ve hepinizin parçaları vardır. Bunlar, şeyler deneyimlemek için çok-boyutluluğa giden sizin parçalarınızdır. Bunlar aynı zamanda geçmiş yaşamlarınızın da veçheleridir.

Yani sevgili dostlar, bunların tümü olup bitmektedir. Siz, hislerinizi açmaktasınız. Her şeyi bırakmaktasınız. Böylece sizin tüm bu diğer veçheleriniz şimdi bilincinize girmektedir. Bunlar sızan-kanamalardır. Sizinle birleşmek için gelmekteler. Kim olduklarını size göstermek için gelmekteler. Bunlar bozukluk ya da hastalık değildir!

Bu bazen anda yaşamaya oldukça meydan okur. Sizin bu veçhelerinizin tümü, dikkat çekmek ister. Bu, gelecek aylarda birçoğunuzun daha fazla hissedeceği, daha fazla deneyimleyeceği bir şeydir. Bu bir bozukluk değildir.

Bazı insanlar çok “parçalanmıştır”. Kendilerine ait çok bölümler ve parçalar evrenin her yanına, birçok yere dağılmıştır. Tüm bu enerjileri biraraya getirmek, ruhunuzun parçalarını toplamak zamanıdır.

Bunu nasıl gerçekleştirirsiniz? Bu basittir – tekrarlıyoruz, nefes almak ve Genişlemiş An’da olmakla. Size ait tüm bu parçalar, size geri gelecektir. Geri geldikleri zaman, size kendilerini tanıtmak isteyeceklerdir. Sizin adınıza davranacaklardır. Bunun sizi dengeden çıkartmasına izin vermeyin. Bu bölüm ve parçaların yeniden bütünlenmelerine sadece izin verin. Biz şimdi bundan söz ederken, özellikle Shaumbra hakkında konuşuyoruz.

Hâlâ Eski Enerjide olan insanlar çok-kişilik sendromunu deneyimlediğinde, bu çok kişiliklerle başa çıkmanın ve bunu tedavi etmenin, tümüyle farklı yolları vardır. Bazen, hâlâ Eski Enerji’de olan bir insanı, bu çok kişilik sendromu perişan edebilir.

Ama bizim burada sözünü ettiğimiz şeyler, Yeni Enerji’de olanlar için geçerlidir. Herşeyden çok, Şimdi’de olmak ve tüm parçalarınızın yeniden birleşmesine izin vermek zamanıdır.

Siz yükseliş adaylarısınız. Çok-boyutlu düzeylerden geçip gelen bu veçhelerinizin tümü size güvenmektedir. Onlar, tüm bu enerjileri bütünleştiren kişi olacağınıza güvenmektedir. Yeni Enerji’ye gireceğinize güvenmektedirler.

Bunu gerçekleştirmekle, birçoğuyla karşılaşacaksınız. Bunun, sadece size ait parçanız olduğunu anlayın. Onların bütünleşeceğini anlayın. Güvenli olduğunu hissettikleri zaman size geri geleceklerdir.

Kendiniz için bu yaşamda büyük bir sorumluluk taşıyorsunuz. Kendinize ait birçok yaşamın ve birçok veçhenin sorumluluğunu yükleniyorsunuz. Bu yaşamın neden bu kadar zor, neden yıpratıcı olduğunu merak ediyorsunuz. Çünkü inanılmaz bir rol üstlendiniz.

Gelecek mesajlarda Çok Kişilik Sendromuyla ilgili daha konuşacağız. Şimdi sorunu yanıtlamak üzere buna sadece bir dokunuyoruz. Ama bununla ilgili çok daha fazla açıklamalar olacaktır.

10.SHAUMBRA’NIN SORUSU: Merhaba Tobias, ben denizaşırı bir yerden geldim. Ve beni buraya getirdiği için kendime teşekkür etmek istiyorum. (kahkahalar) Bu akşam konuşulan her şey, benim sorumla ilgili. Ve bunu kısa ve öz tutmaya çalışacağım. Ben ülkemde (Güney Afrika), birbirini her düzeyde destekleyen ışık işçileri ve insanlarıyla çok ruhsal (spiritüel) olan bir ağın parçasıyım. Ama bunu deneyen her birimiz sanki son bir engelle karşılaştığımız noktaya ulaştık. Her zaman kendi realitemizi yarattığımız, bizim için çok açık. Ve kendimize, nereye doğru ilerlememiz gerektiğine dair dersler hazırlıyoruz. Ama birçoğumuz – tüm yüklerimizi ve şeylerimizi temizlememize karşın, ve bunlarla çalışmamıza ve bırakmamıza karşın – birdenbire son bir engelle, sürekli yaratmaya devam ettiğimiz muazzam bir engelle karşılaşıyoruz. Ben bunun anahtarını istiyorum. Ne yaptığımızı ve bunun ötesine nasıl geçebileceğimizi bilmek istiyorum, çünkü dersi farkediyoruz, ama bunu çözemiyoruz, çünkü ötesine geçemiyoruz. Bize yardım edebilir misin?

TOBIAS: Kesinlikle, ve danışmak için Musa enerjisine de baş vuruyoruz.

Shaumbra için son cephe, güvendir. Bu, kendine nihai güvenle ilgilidir.

Bu bir anlamda teslim olmak gibidir. Ama tanrısallığına teslim olmak. Kendi veçhelerinin tanrısal bir gerçekleşmeye doğru ilerlediğine tümüyle güvenmektir. Siz tanrısal gerçekleşmeye doğru ilerliyorsunuz. Buna karşı çıkan ya da bunu yenmeye çalışan bölümler ve parçalar yoktur.

Dünya üzerinde geçirdiğiniz bunca yaşamdan sonra, kendi Benliğine güvenmek zordur. Aslında hepinizin yarattığı dinlerin, size kendi benliğinize güvenmemeyi öğrettiğini söyleyebilirsiniz. Dinler size, bu ister bir kilise ya da kitap ya da kurtarıcı olsun, başka bir şeye güvenmeyi öğretti.

Son cephe güvenle ilgilidir. Hepiniz bununla yüzleşiyorsunuz. Bu sadece senin ülkendeki insanlarla böyle değildir. Bu tüm Shaumbra-ülkelerinde meydana gelmektedir. Bu deyimi sevdik! (kahkahalar) Bu, hepinizin deneyimlediği bir şeydir.

Şeylerin hâlâ neden pek sonuçlanmadığını merak ediyorsunuz. Hepiniz, “neredeyse vardım. Bunu hissedebiliyorum. O kadar yakında ki. Geçip gideceğimi hissediyorum. Ama tam olarak orada değilim” diye düşünüyorsunuz.

Bu, güvenle ilgilidir. Bu, tanrısallığınıza gerçekten güvenmekle ilgilidir. Salın, bırakın. Zihninizden gerçekleştirdiğiniz kontrolü bırakın. Salın ve tanrısallığınızın ortaya çıkmasına izin verin.

Bu, zor bir adımdır. Bu, kayalıktan atlayıp da destekleneceğine güvenmek gibidir, kayalıktan atladığında, uçmak için kendi kanatlarını kendinin geliştireceğine güvenmektir, ya da üstüne basacağın bir sonraki taşı kendinin koyacağına güvenmektir.

Bu, güvenle ilgilidir. Bu, anda olmakla ilgilidir. Zor ve meydan okuyan bir şeyden geçiyorsunuz. Kendinize ve tanrısallığınıza gerçekten güvenebilir misiniz?

Buraya gelmek için yaptığın yolculuğa teşekkür ediyoruz. Ve önünde daha yapacak çok yolculukların var.

(duraklama)

Böylece sevgili Shaumbra, birlikte olduğumuz zamanı sona erdiriyoruz. Yaşamlarınıza girebildiğimiz, enerjinize gerçekten yaklaşabildiğimiz bir başka günü sona erdiriyoruz.

Bugün burada çok şey tartışıldı. Bunu fazla düşünmeyin, daha çok içselleştirmeye bakın, hissedin. Hepinizin hazır olduğu çok şey söz konusudur. Ve şu son soruda söylediğimiz gibi, bu bir güven meselesidir, tüm çevrenizde hüküm süren katı ve maydan okuyucu bir dünyanın ışığında, kendine güvenmek meselesidir. Tanrısallığınıza gerçekten güvenebiliyor musunuz?

Aranızda oturan Musa’yla ve aranızda oturan Muhammed’le birlikte sevgili dostlar, size hatırlatıyoruz, gerçekleştirdiğiniz yolculuk için sizi seviyoruz. Ve, hiç bir zaman yalnız değilsiniz.

Ve öyledir!

Kırmızı Meclis’in varlıklarından Tobias, Golden, Colorado’da yaşamakta olan Geoffrey Hoppe tarafından sunulmaktadır. Tobit’in mukaddes kitabında bulunan Tobias’ın öyküsü, Crimson Circle sitesinde bulunmaktadır.
www.crimsoncircle.com. Tobias materyelleri, bedelsiz olarak dünyanın her tarafında bulunan ışık işçileri ve Shaumbra’ya, Ağustos 1999 tarihinden beri sunulmaktadır. Bu tarih Tobias’ın, insanlığın yıkım potansiyelini aşıp, Yeni Enerjiye girdiğini söylediği tarihtir.
Crimson Circle, Yeni Enerjiye geçiş yapacak ilk insan (kılığındaki) meleklerden oluşan global bir ağdır. Bu kişiler, yükseliş halinin sevinç ve zorluklarını deneyimlerken, diğer insanların da yolculuğuna, paylaşım, ilgi ve yol göstererek yardımcı olmaktadır. Crimson Circle’in sitesine her ay 40.000’in üzerinde ziyaretçi, son materyelleri okumak ve kendi deneyimlerini tartışmak amacıyla girmektedir.
Crimson Circle her ay Denver, Colorado’da, Tobias’ın, Geoffrey Hoppe kanalıyla son bilgileri sunduğu yerde biraraya gelmektedir. Tobias, kendisinin ve Crimson Council’ın (Kırmızı Meclisin) diğer semavi varlıklarının, aslında insanoğlunun kanallığını yapmakta olduğunu bildirmektedir. Tobias’a göre, onlar bizim enerjilerimizi okumakta ve biz içimizde deneyimlerken, dışardan da bakabilmemiz için, kendi bilgilerimizi bize geri tercüme etmektedirler. Crimson Circle toplantıları herkese açıktır, ama LCV takdir edilir. Katılımı gerektiren hiç bir şey ve ödenmesi gereken bir aidat yoktur. Crimson Circle, dünya çapındaki Shaumbra’nın açık sevgisi ve bağışları yoluyla bolluğu kabul etmektedir.
Crimson Circle’ın en yüksek amacı, insan melekler ve öğretmenler olarak, içsel spiritüel uyanış yolunu yürümekte olan kişilere hizmet etmektir. Bu hıristiyanlıkla ilgili bir misyon değildir. Tersine, içsel ışık, merhamet ve ilgi bulabilmeleri amacıyla, insanları senin kapına getirecektir. Kılıçlar Köprüsü’ndeki yolculuğuna başlayan bu kendine has ve değerli insan sana geldiğinde, o anda ne yapman ve öğretmen gerektiğini bileceksin.
Eğer bunu okumaktaysan ve gerçek olduğunu ve bir bağın olduğunu hissediyorsan, sen gerçekten Shaumbra’sın. Sen insan (kılığında) bir öğretmen ve bir rehbersin. İçindeki tanrısallık tohumunun bu anda ve gelecek tüm zamanlar için çiçek açmasına izin ver. Hiç bir zaman yalnız değilsin, çünkü tüm dünyada bir ailen ve çevrendeki semavi boyutlarda melekler vardır.
Bu metni lütfen ticari amaç olmaksızın ve bedelsiz olarak dağıtın.
Lütfen bu bilgiyi, dipnotlar dahil bütünüyle kullanın. Tüm diğer kullanımlar, Geoffrey Hoppe, Golden Colorado’dan alınacak yazılı onayı gerektirir. Telif hakkı 2001, Geoffrey Hoppe, P.O.Box 7328, Golden, CO 80403.e-posta: tobias@crimsoncircle.com. Tüm haklar mahfuzdur.