Ders Oniki, Bölüm II: Birleşik Kanallık

Kryon Yaz-Ortası Işık Konferansında sunulmuştur

Not: Bu kanallık, 15 Temmuz 2001’de, Breckenridge, Colorado’da yapılan Kryon Yaz-Ortası Işık Konferansında sunulmuştur ve Yaratıcı Dizinin Onikinci Dersinin üçüncü bölümüdür. Bu konferansa, dünyanın her yanından gelen 450 ışık işçisi, sevgi, enerji ve Ruh’a hizmet etmenin ortak anlayışını paylaşmak üzere katılmıştır. Konferansın son gününün sabahında, Ronna Herman kanalıyla Başmelek Mikail, Geoffrey Hoppe kanalıyla Tobias ve Lee Carroll kanalıyla Kryon, bu tarihsel kanallık için, sahnede biraraya geldiler. Aşağıdaki metin, bu birleşik kanallığın Tobias’a ait bölümüdür. Başmelek Mikail, Tobias ve Kryon’u kapsayan, kanallığın bütününü içeren kaset için, lütfen bu metnin sonundaki bilgiye bakın.

TOBIAS: Sevgili dostlar, Kryon ve Başmelek Mikail – oh, bu Ben, Tobias için çok (önemli, heyecan verici) bir andır. Bu Cauldre (Geoffrey Hoppe) için de ilginçtir, çünkü kafasının içinde üç ses birden duymaktadır! (kahkahalar) O bunu oldukça ilginç bulmaktadır! Bu, kutsanmış ve kutsal bir andır.

Perdenin öbür yanında, sık sık yaptığımız gibi, kendi aramızda konuştuk. Biz oturup, sizler hakkında laflıyoruz! (kahkahalar) Biz, böyle biraraya geleceğimiz, tüm enerjilerimizin anda olduğu, “şimdi”de olduğu günü düşledik. Bizim bütün enerjilerimiz kesinlikle hep sizin çevrenizdedir, ama bu enerjileri bu şekilde, bu kutsal şekilde getirebilmek…..bunu şimdiye kadar gerçekleştirmek zor olmuştu.

Neden şimdi? Bu birleşme neden bugün? Bu, sizin gerçekleştirdiğiniz çalışmalar ve ulaştığınız bilinç sayesindedir. Bu bilinç, sizinle birleşmek için, enerjilerimizin tümünün aynı zamanda gelmesine izin vermektedir. Biz bunu yıllar önce yapsaydık, size çok fazla gelebilirdi. Hatta iki ya da üç yıl önce bile yapsaydık, size fazla gelecek ve belki de enerji sistemlerinizi zorlayacaktı.

Ama şu gerçekleştirdiğinize bir bakın! Çalışmalarınız sayesinde, hepimizin ve hepinizin bu anda ve burada olması mümkün olmuştur. Burada toplanan ruhlar, bizi çok duygulandırmaktadır. Bu bir dönüm noktası anıdır! Ve sözlerimizi mimleyin, burada gördüğünüz bu birleşme, bu odadaki bu birleşme……yeni enerjinizde bunu gittikçe daha fazla görmeye başlayacaksınız. Duvarların yıkıldığını göreceksiniz. Öğretmenlerin ve konuşmacıların, ve şifacıların ve yardımcıların birlikte çalışarak, tümün iyiliği için bilgilerini paylaştıklarını göreceksiniz. Bu anı ruhunuza mimleyin! Bu anı, insana ait takvimlerinizde işaretleyin, çünkü bu muhteşemdir. Bu özeldir!

(duygusal bir şekilde) Ben, Tobias, bunun olmasını uzun, çok uzun zamandır beklemekteydim. Bunu ifade etmek için sözcükler yetersizdir, onun için Başmelek Mikail’in, Kryon’un ve Benim bu zamanda size yolladığımız enerjiyi hissedin. Evet, bunu nefesinizle içinize çekin.

Oh, daha fazla bir şey söylememeyi isterdik, ama Cauldre, konuşmaya devam etmemiz gerektiğini söylemektedir! (kahkahalar)

Üç gece önce burada toplandığımızda (Ders Oniki, Bölüm 1 – soru&yanıtlar), burada çok keder vardı. Çok yük vardı. Bu odada, bu grupla yapılması gereken çok çalışma vardı. Enerjileriniz düşüktü. Düzeyiniz çok, çok düşüktü. Ve bu da çok uygundu. Biz, yenilenmek ve yeni bir güç kazanmak için sizin bu yere gelmeniz gerektiğini bilmekteydik.

İki gün önce bu odada birlikte oturduğumuzda (Ders Oniki, Bölüm 2 – 13 Temmuz 2001), enerjiler sağa ve sola uçuşuyordu. Siz hızla salıvermekteydiniz. Bu odada biraz kargaşa hakimdi! Ve burası çok, çok sıcaktı. Siz bunun havalandırma sisteminizden kaynaklandığını söylediniz, ama havalandırmanın bozulmasına kim neden oldu? Bu sizdiniz! Biz bu dipnotu burada otel idaresi için koymaktayız. Bu son günlerde bu odadaki bunca enerjiyle, aylarca sürebilecek su ve elektrik arızalarına hazırlıklı olmalılar! (kahkahalar) Ve bunun suçunu da size atmakta zorlanacaklardır! (kahkahalar)

İki gün önce siz salıverirken, yeniyi içinize kabul ederken, bizim, perdenin bu yanında olan hepimizin, sizin bu işleminize yardımcı olmak için gelmesine izin verirken, enerjiler her yöne doğru dağılmaktaydı. Bu sabahki enerjiye bir bakın, sevgili dostlar. Bu sabahın enerjisini hissedin. Farklıdır. Artık yorgunluk yoktur. Artık keder ve yalnızlık yoktur. Karmaşık değildir, farklı yönlere dağılmamaktadır. Bunu kendi içinizde hissedin. Bir tamamlanmışlık duygusu, sevgi ve güç enerjisi hakimdir. Bu geçtiğimiz birkaç günde, siz harika bir çalışma, harika bir çalışma gerçekleştirdiniz. Kendinize ait, Tanrısal Benliğinize ait bu enerjiyi, dağdan inerken beraberinizde götürebileceksiniz. Ve onu artık kullanmaya başlayabildiğinizi göreceksiniz. O size hizmet edecektir. Bunu anımsayın!

Bu gün için çok hazırlık yapılmıştır. Burada bulunmak için yolculuk edecek ve toplanacak insan meleklerin olacağını bildiğimizden, sizin zamanınıza göre biz aylardır bunun üzerinde çalışmaktaydık, böylece biz çok çalışmalar yaptık. Perdenin arkasında olup bitenler hakkında size küçük bir fikir verelim……..koşucularınız dediğimiz varlıklar, enerjileri getirip götürmekle çok meşguldüler. Onlar, sizin titreşimsel ihtiyaçlarınızı karşılamaktaydı. Sizin daha buraya gelmeden önceki haftalar ve aylardaki yaşamınızda, koşucular dönüşümler gerçekleştirmekteydi. Bu dönüşümleri hissettiğinizi biliyoruz. İşinizde, ilişkilerinizde ve duygularınızda dönüşümler deneyimlediğinizi biliyoruz. İleri geri giden çok şey vardı. Ve koşucularınız, melek koşucularınız çok, çok çalışmalar gerçekleştirmiştir.

Bu zamanlarda Kryon, değişen bilincinize karşılık gelecek çok enerji ağı uyumlamaları yapmıştır. Başmelek Mikail, geceleri sizinle rüyalarınızda çalışmakla, buraya gelme zamanınız yaklaştığı için, son dakika hazırlıklarının yapılmasına yardımcı olmakla meşguldü. Onun için buraya gelmeden önceki haftalarda ve aylarda hissettiğiniz şeyleri hissettiniz. Onun için biz sizin buraya yorgun ve tükenmiş bir halde geleceğinizi biliyorduk, çünkü siz büyük bir olaya, bugünkü olaya hazırlanmaktaydınız.

Şimdi, biz bugün size bir grup olarak gelmekteyiz. Ve tıpkı siz insanlar gibi, biz de sizin için ne giyeceğimizi düşündük! (kahkahalar) Özel titreşimler ve özel renkler kuşandığımızı söylemeliyiz. Ama biliyor musunuz, biz de bu onurlandırılmış melek grubuna geleceğimiz için heyecanlıydık! Oh, Mikail, hangi parlak mavisini kuşanacağını düşünüyordu. Şimdi gözlerinizle, zihninizin gözüyle, ya da yüreğinizden bir bakın. Getirdiğimiz renklere bir bakın. Bugün sizin için nasıl giyindiğimize, sizi nasıl onurlandırdığımıza bir bakın. Mikail’i parlayan, nabız gibi atan, titreşen bir elektrik mavisiyle çevrelenmiş halde göreceksiniz. Alevlerin sıçradığını, sıçrayıp burada bulunan her birinize dokunduğunu görebilirsiniz.

Oh Mikail! Ben, Tobias, insanken, tıpkı şimdi size yaptığı gibi, her fırsatta gelip de bana yardım eden, yardımcı olan Mikail’di. Biz gülüyoruz, çünkü siz onu “erkek” olarak algılıyorsunuz. Kitaplarınız onu böyle sıralıyor. Biliyor musunuz, biz bazen ona “Michelle” diyoruz, çünkü o hem erkek, hem de dişi enerjidir. (kahkahalar) Bununla aklınızın karışmasını istemiyoruz. Onun için Mikail sözlerini bu dünyaya ulaştıracak bu kadar büyük ve muhteşem bir kadını (Ronna Herman) seçmiştir.

Sizin için de sık sık yaptığı gibi, Tobit olarak anıldığım yaşamım sırasında enerjisiyle beni destekleyen Mikail’di……..o, enerjisini, yolculuğa yardımcı olmak için koydu (Tobit’in Kitabı), ve kesinlikle, köpeği seçen de oydu. O harika yolculuğumuzda, gerçeğin enerjisini taşıyan, kılıcın enerjisini taşıyan bir köpeği.

(duygusal bir biçimde) Son yaşamımda ben demirlerin arkasındayken, hapisteyken, Dünya üzerindeki son yaşamımda bana gelen Mikail’di. Mikail, enerjisini bir kuşa yerleştirdi. Kuş, hücremdeki pencerenin dışında her sabah oturur ve bana cıvıldardı. Ve başlangıçta ben bundan pek de hoşlanmadım, çünkü kuşlarla bazı kötü deneyimlerim olmuştu. (kahkahalar) Mikail her sabah gelir, bana cıvıldar, şarkılar söylerdi; bana, gerçeğin içimde olduğunu söylerdi, yalnız olmadığımı söylerdi, bana güvence verirdi, güç ve enerji verirdi. Ve ben başlarda, kederime ve öfkeme tecavüz eden bu kuşa karşı koyduysam da, kısa zamanda onun şarkılarından yayılan sevgi titreşiminin varlığıma girmesine izin vermeyi öğrendim. Ve biz bir sabahtan ötekine oturur, konuşur ve paylaşırdık.

(çok duygusal bir biçimde) Sonra bir sabah, gitmek zamanı olduğunu farkettim. Mikail, öbür tarafta bana ihtiyaç olduğunu söylemişti. Eğer bunu seçersem, Dünyaya artık fiziksel bir beden içinde gelmeyecektim. Mikail’e ve Kryon’a yardımcı olmak üzere, her birinizle yaptıkları çalışmalara yardımcı olmak için, perdenin onun bulunduğu yanına geçecektim. Bu, Yeshua ben Joseph’in Dünya üzerinde görülmesinden kısa bir süre önceydi. Dünya üzerindeki en büyük ve en muhteşem meleklerin, önlerindeki 2000 yıllık yolculuğu sırasında, onlara yol gösterip, yardımcı olacak takımın bir üyesi olmam için perdenin öbür yanına çağrılmam, 2000 yıldan biraz daha fazla bir zaman önceydi. O zamandan beri de, bir fiziksel bedenle Dünyaya geri dönmedim. Ben bu harika varlıklarla birlikte çalışmaktaydım. Sevgili varlıklar, ben 2000 yıldır bu anı beklemekteydim. Bu muazzam bir şeydir.

Şimdi Kryon’un bugünkü giyim-kuşamı………o, parlak bakır ve altınlar, harika ve titreşen metalikleri kuşandı. Ben bugün Kryon’un çok kez renk değiştirdiğini izledim. Şimdi bunu görüp göremediğinize, gözlerinizle bir bakın, ya da bunu görüp göremediğinize yüreğinizle bir bakın. Burada oturan Kryon’un……kendini “manyetik üstat” olarak tanımlayan Kryon’un renklerini ve titreşimlerini nefesinizle içinize çekin. Sevgili dostlar, bunun, bir konser piyanistinin, kendini “piyano akortçusu” olarak tanımlamasına benzediğini farkettiniz mi?

Kryon, siz Yuvayı terk ettiğinizden beri, Ateş Duvarını geçtiğinizden beri sizinle birlikte olmuştur; değişen ve yükselen bilincinize yanıt vermiş, yaydığınız enerjileri, yaydığınız sevgiyi toplamış ve bunların uygun bir biçimde evrenin, Dünyanızın, yeni yaratılışın planında ve yapılanmasında kullanmıştır. Kryon bu sabah bana, en büyük kederinin, özlemini duyduğu en büyük şeyin, bir biçim üstlenerek, gerçek anlamda bir insan olamayışından kaynaklandığını söylemiştir. Onun yapması gereken bir işi vardı. İnsan olması uygun değildi. Sizin deneyimlediğiniz şeyleri deneyimlemeyi arzulamaktadır. Sahip olduğunuz her düşünceden, ve gerçekten, her eylemden gelen muazzam sevgiyi görmektedir. Bugün, “Bir gün, zamanlama doğru olduğunda, görevlerimi bitirdiğimde, bir insan melek olmanın sevincini deneyimlemek isterdim” demiştir. Bu, dokunaklı bir andı.

Sevgili dostlar, şimdi Mikail ve Kryon ve Tobias size baktığında……ne gördüğümüzü size söyleyelim. Bu sabah sizin neler giyindiğinizi nasıl gördüğümüzü söyleyelim. Biz, bu son üç günde bile, değişmiş olan bir enerji görmekteyiz. Ama şimdi iki katman görmekteyiz. Kesinlikle hepinizin çevresinde olduğunu gördüğümüz bir dış katman vardır. Bu parlamaktadır. Rengini değiştirmektedir. Altınlar ve beyazlar ve gümüşler ve arada da çok renkler parlamaktadır. Hemen çevrenizde olan, sizin aura dediğiniz alanda olan bir katman vardır. Biz şimdi ona “tanrısal alan” diyoruz. Bu hemen çevrenizdedir. İlk çemberin dışına çıktığınız ilk andan beri, tüm zamanlar boyunca beraberinizde taşıdığınız bu tanrısal tohum…..o uyanırken, çevrenizdeki alanı doldurmaktadır. Bu alanı biliyor musunuz……hemen çevrenizde olan biraz yumurta şekline benzeyen bu biçimi? Bu alan, rehberlerinizin bulunduğu yerdi. Bu, onların doldurduğu alandı. Burası uzun zamandır –uzun gibi gelen bir süre boştu. Şimdi dolmaktadır. Aydınlanmaktadır. Yayılmaktadır. Üç gece önce burada oturduğumuz zamanla, şimdi arasında muazzam bir fark görmekteyiz.

Sevgili dostlar, bu sizin tanrısallığınızdır. Bu sizin doğuştan sahip olduğunuz hakkınızdır. Doğmakta olan, sizin özünüzdür. O şimdi kendini, hemen çevrenizdeki boyutta göstermektedir. Sizin işiniz, sizin göreviniz, onu şimdi doğrudan insan “şimdi”nize, insan realitenize getirmektir. O, şimdi içinde bulunduğunuz realitenin çok az dışındadır. İçeriye alınmayı beklemektedir. Ve bunu nasıl gerçekleştirirsiniz? Sadece nefes alın! Tanrısallığınızı nefesinizle içinize çekin. Bunu yaptığınızda, o hemen çevrenizdeki yumurta biçiminin içinde olan enerjiyi alır ve “şimdi”nize demirler. Tanrısallığınızı nefesinizle içinize çekin, ve o, hücreleri, molekülleri, DNA’yı, insan realitenizdeki bütün bölümleri dolduracaktır. Bu bu kadar basittir. Bu uzun, uzun, uzun yolculuğunuzdan sonra, bu artık onu nefesinizle “şimdi”nize çekmek kadar basittir.

Şimdi, onun demirlenmesi biraz zaman alacaktır. Siz nefes aldıkça, o içinizde, realitenizde bir yer bulmaya pek alışık değildir, onun için nefesinizle çalışmaya devam edin. Bunu basit tutun. Beklentisiz yapın. Sadece tanrısallığı nefesinizle içinize çekin. Bolluğu nefesinizle içinize çekin. Biyolojik sağlığı nefesinizle içinize çekin. Dengeli ilişkileri nefesinizle içinize çekin. Kendi değerinizin bilincini nefesinizle içinize çekin. Kendi değerinizin bilincini nefesinizle içinize çekin. Kendi değerinizin bilincini nefesinizle içinize çekin. Bunu yaptıkça, kuşandığınız dış katmanı birleştirirsiniz. Onu, “şimdi”nizle birleştirirsiniz. Ego dediğiniz şeyle Gerçek Benliğiniz arasında yeni bir birlikteliğe sahipsiniz. Birliktelik içinizde başlar, sevgili dostlar. Bu dünyanın, bu yerkürenin birlikteliği, sizinle başlar. O sizinle başlar. O şu anda başlamaktadır. Siz, –harika, harika bir şey olan- egoyu birleştiren, birlik içinde bir insan melek olmaya başladıkça, egonuzu tanrısal enerjinizle birleştirmiş olacaksınız. Siz birlik içinde bulunan bir insan melek haline gelmiş olacaksınız. Ve bunu olduğunuzda da, en zor durumlara girebilir ve oraya birlik enerjisini getirebilirsiniz. Ve bu enerjiyi, nefes alarak bu yerlere ve durumlara demirleyeceksiniz. Bu bu kadar basittir. Bunu fazla karmaşık bir hale getirmeyin.

(dalga geçerek) Biz şimdi bazılarınızın buna bir şeyler katmak istediğini görüyoruz! (kahkahalar) Bunu zorlaştırmayın! Başkalarına öğretirken, bunu basite indirgemek isteyeceksiniz. Biz size bunu hep hatırlatacağız. Birlik içinde bulunan bir insan melek, Ortadoğunuz gibi baskı ve kargaşa ve savaş olan bir yere gidebilir ve oraya birlik enerjisini götürebilir. Dünyanızın, toprakların değiştiği ve püskürdüğü yerlerine giderek bu birlik ve dengenin yeni enerjisini götürebilirsiniz. İş yerinize gidebilir ve tek bir söz bile etmeden ya da herhangi bir şey yapmadan, bir birlik ve denge enerjisini yayabilirsiniz. Size meydan okuyan, kendi biyolojik ailenize gidebilir ve birliği sağlayabilirsiniz. O buradadır. O şimdidedir. Siz olan Ruh’la yeni ilişkiniz, şimdi erişilir bir haldedir. Şüpheye düşecek olursanız, sadece nefes alın, ve sahip olduğu etkiyi görün.

Mikail’in söylediği gibi, yapılacak çok işiniz vardır. Şimdi hiç, hiç,hiç olmadığı kadar size ihtiyacımız vardır. Beraberinde alevler içindeki Gerçeğin Kılıcı’nı taşıyan kişilere ihtiyacımız vardır. Bu dünyaya tanrısal melekler olarak açılmanıza ihtiyacımız vardır. Bu enerjiyi gittiğiniz yere götürün. Neden hepinizi toplayıp da aynı yerde yaşamanızı sağlamıyoruz sanıyorsunuz? Bu, herşeyden önce, bir dengesizlik yaratırdı. Siz elektrik sistemlerini patlatırdınız. Ama bizim size dünyanın her yanında, meydan okumaların ve zorlukların olduğu yerlerde ihtiyacımız vardır. Ohio gibi yerlerde size ihtiyacımız vardır! (kahkahalar) Toprağın dönüşümden geçtiği, California gibi yerlerde size ihtiyacımız vardır. İnsanca meydan okumaların ve kargaşanın hüküm sürdüğü Ortadoğu gibi yerlerde size ihtiyacımız vardır. Siz tanrısallığınızı içinizde bütünleştirdikçe, onun “şimdi”nize gelmesine izin verdikçe, size dünyanın her yerinde ihtiyacımız vardır.

Bundan sonra olacak şey şudur, yüksek bir sesle bir yere vurulduğunu duyacaksınız. Birisi, kapınızı çalıyor olacak. Onlar size, “Neden burada olduğumu bilmiyorum. Senin kim olduğunu bilmiyorum ama buraya yönlendirildim. Garip bir şekilde arabam evinin önünde bozuldu. Bilmem gereken ne var sende?” diyeceklerdir. Ve sevgili dostlar, tanrısallığın öğretmeni olarak gerçekleştireceğiniz çalışmanın yeni düzeyi böyle başlayacaktır. Ve kapıyı açıp da önünüzde üzgün ve aklı karışmış ve yalnız, güçsüz bir insan gördüğünüzde, nefes alın. Tanrısallığınızı nefesinizle içinize çekin ve çalışmanızın başladığını bilin.

Hepinizi ölçüsüz sevmekteyiz. Ve şu anda, Kryon ve Başmelek Mikail ve Ben, Tobias…..muhteşem bir şekilde size sevgimizi ve enerjimizi ve renklerimizi yansıtmaktayız. Sizi derinden sevmekteyiz. Ve şimdi bu sevgi asasını Kryon’a devretmekteyiz.

Ve öyledir.

Leave a Reply