Rehberlerin Ayrılışı

Crimson Circle’de (Kırmızı Çember) sunuldu
Not: Bu mesaj, James ve Azaya Deuel’in Woodland Park, Colorado’daki evlerinde yapılan Crimson Circle toplantısında sunuldu. Deuel’lerin kırsal alandaki mülkleri, geniş bir ulusal ormanın sınırlarında. Yaklaşık 25 ışık işçisinin katıldığı güneşli bir yaz öğleden sonrasıydı. Celse, ortasında ateş yakılan bir çadırda yapıldı. Celse başlar başlamaz, gökyüzü karardı ve yakınlarda çakan şimşeklerin güçlü gürültüsü duyuldu.

TOBIAS:

Ve öyledir sevgili dostlar, bu kutsal enerjide toplanmış bulunuyoruz. Bu günün erken saatlerinde, bu mesajlara kanallık yapan dostumuz -biz ona Cauldre diyoruz (Geoffrey Hoppe) – enerjiyi hazırlamak ve bizi sizin alanınıza davet etmek üzere bu çadıra yalnız geldi. Biz ona gelmekte olan değişikliklerden bahsettik. Bunlar, sizi kalben etkileyecek değişiklikler ve Yerkürenizi etkileyecek değişiklikler. Yani göklerdeki gümbürtüleri duymanız bir rastlantı değil. Fırtınanın korkusunu hissetmeniz bir rastlantı değil dostlarım, çünkü bu uygundur. Bu gece korkular hakkında konuşmamız da uygundur. Kaosun ortasında, fırtınanın ortasında olmaktan konuşacağız. Ve etrafınızda tüm bunlar olmaktayken, dingin bir alanda (huzur içinde) kalmaktan konuşacağız. Tüm şeyler olması gerektiği gibidir. Veya daha önce de birçok kez söylediğimiz gibi, rastlantı yoktur.

Şimdi, bu grupla daha önce de yaptığımız gibi, sizi biraz değişik bir yere götürmek için sizden izin istiyoruz. Sözcükleri duyacaksınız. Fiziksel bedeninizin hala bu çemberde -bu kutsal çadırda- olduğunu bileceksiniz, ama izninizle, rehberleriniz ve Ruh ve aileniz sizi bu gece başka bir bilince götürecek. Yolculuğunuzu belki daha sonra hatırlayacaksınız, belki de hatırlamıyacaksınız. Ama bu daha berrak bir enerji iletişimine ve size olan sevgimizin daha iyi anlaşılmasına izin verecektir. Size, Gerçek Benliğinizle bir an için, bir yerde, olma olanağını verecektir. Böylece sizden, yüksek sesle veya içinizden vereceğiniz izinle, bize katılmanızı rica ediyoruz. Rehberinizin elini tutun ve Ruh’un elini tutun ve sizi başka bir yere götüreceğiz. Dostumuz Cauldre’nin bir an için sessiz olmasını rica ediyoruz.

(sesssizlik)

Şimdi, bu gece enerjileri dokuyan birçok varlık bu yere sizinle geliyorlar. Onlar, oluşturulmakta olan bu yeni alana geliyorlar ve bu dönüşümsel çalışma yapılmaktayken, ben Tobias, Cauldre kanalıyla konuşacağım. Enerjileri, Doktor olarak bilinen (Dr.Melanie Wolf) kişi kanalıyla hareket ettireceğim; ve ben bu gece gerçekten her biriniz kanalıyla konuşacağım.

Daha başından itibaren, Crimson Council’in (Crimson=fes rengi kırmızısı; Counsil=Meclis; çvr) ana teması, sizin için bu zamanda birçok değişikliğin olacağıydı. Kısa bir süre önce yeni bir enerjiye girdiniz. Bu sizin yeni bir alana geçmenize olanak sağlıyor. Bu gece sizinle paylaşmak ve anlatmak istediğimiz konu budur.

Şimdi, bu gece burada olan herkesten ricamız, doğanın varlığını korku duymadan kabul etmeniz; rehberlerinizin varlığını korkusuzca kabul etmeniz;

ve her şeyin üzerinde kendi meleğinizin -Gerçek Benliğinizin- varlığını korkusuzca kabul etmenizdir. Bu yerde, etrafınızdaki fırtınalardan korkmadan oturmanızı rica ediyoruz, çünkü bunlar, yaşamınızda olacaklar için sadece bir mecazdır. Yeryüzü sarsılsa ve gökyüzü tangırdasa da, siz buradaki dingin yerde oturun. Aydınlanmış insandır bunu yapabilen.

Şimdi, bu gecenin öğretileriyle devam etmeden önce, bu zamanın son enerji birleşmesini gerçekleştireceğiz.

Size dokunmak, sizinle yeniden birleşmek için öne çıkmayı seçen birisi var. Bu Gerçek Benliğinizi, Tanrısal Benliğinizi, realitenize kabul etmek için bir an sessiz olun. Bu Varlık sizinle olmak için derin bir arzu duyuyor, çünkü bilinçli olarak birbirinize bağlı olduğunuz zamandan bu yana binlerce yıl geçti. Kucaklaşmanın gerçekleşmesine izin verin. Birleşmenin gerçekleşmesine izin verin. Sadece sevgiyi hissedin. Benlikten Benliğe. Bir’den Bir’e. Ruh’tan Ruha.

(sessizlik)

Şimdi, bu gece buradaki her biriniz özel bir zamanda, özel bir yerdesiniz. Birkaç dakikalığına, daha önce nerede olduğunuz, kim olduğunuz ve bundan sonra ne olacağı hakkında konuşacağız. Her birinizin yürekten bildiği gibi, siz gerçekten, üç boyutlu insan kılığına bürünmüş muhteşem bir meleksiniz. Ama gerçekten muhteşem bir meleksiniz. Bu muhteşem melek, sizinle yeniden birleşmek için yukarıdan gelmeyecek. Gecenin birinde bir zafer arabasında gelmeyecek. Bu muhteşem melek içinizden ortaya çıkacak, ve siz onun her zaman orada olduğunu bileceksiniz.

Sizler, her biriniz, evrende işçilerdiniz. Sadece bu evren ya da bilinçte değil, ama bu evreni çevreleyen daha birçoğunda. Siz birçok boyutlar, bir çok yerlerdeydiniz ve çok şey deneyimlediniz. Bu başka yerlerde her biriniz kesinlikle birlikte çalıştınız. Bunu lineer bir biçimde açıklamak zor, onun için bunu dairesel olarak düşünün. Geçirdiğiniz birçok deneyim, şu anda bile vuku bulmakta. Bu sadece Dünya üzerinde geçirdiğiniz yaşamlarınızla ilgili değil. Büründüğünüz birçok, birçok kimlik ve bulunduğunuz birçok yerle ilgili.

Ve böylece Ruh’un enerji dengelerini anladığı bir zaman geldi, çünkü evrendeki mücadele ve savaşlar uzun ve çokça olmuştu. Ve tüm taraflar yorulmuştu. Doğal bir çözüm yok gibi görünüyordu, böylece bu Yerküre yaratıldı. Enerjiler ve enerji kalıpları bu yere yerleştirildi ve dualite denilen muhteşem şey güçlendirildi. Ondan sonra da en büyük meleklere çağrıda bulunuldu. Bunlar en çok deneyime sahip olmuş ve en çok şeye dayanmış olanlardı. Onlar, bizim İlk Yaradılış’ın son deneyimi dediğimiz şey için bu yere geldiler.

Ve dostlarım, bu melekler sizlersiniz, ve bu Yerküreyi paylaştığınız diğer insanlardır. Siz buraya geldiniz ve (çoğunuz) bu dünyada birçok, birçok hayat yaşadınız. Ama tarihiniz, soyunuz evrende epey uzağa gidiyor. Yaradılışın tümüne gidiyor. Bu dünya üzerinde geçirdiğiniz zaman, bir göz açıp kapama kadardı. Perdenin ardında kim olduğunuzu bilmeden, hatta büyük üstatlar size söylemek üzere geldiklerinde, onlara inanmayarak yaşadınız. Geceleri melekler göründüğünde, onların sözlerine inanmadınız. Dualite, perde o kadar güçlüydü ki, her biriniz bir yaşamdan ötekine dünyaya dönmeyi seçip durdunuz. Siz sonunda tüm yaradılışın -Bir’in tümünün- yararlanacağı bir şey için döndünüz.

O gece biz göz yaşları döktük, çünkü biz Bir ile olan bağımızı bilmemenin nasıl bir şey olacağını hayal bile edemiyorduk. Bu gerçekten en büyük acıdır. Bu gerçekten de kiliselerinizin asıl günah dedikleri şeydir. Ama bu bir günah değildir. Bu üstlendiğiniz bir şereftir. Siz gerçekte kim olduğunuzu unutmayı kabul ettiniz.

Dostlarım, bu gece her birinize bakıyoruz. Ve siz hala anlamıyorsunuz……bu kavramı hala aklileştirmeye çalışıyorsunuz……ancak bunun nasıl bir şey olduğunu yüreğinizde hissetmeniz lazım. Ama o gün yakında gelecek.

Şimdi Dünya üzerindeki yolunuza gelince…. biraz bunun hakkında konuşalım. Burada bir şeyi açıklığa kavuşturmamız gerekiyor, çünkü insanlar ve özellikle de ışık işçileri bu konuda endişeleniyorlar. Bu gece söyleyeceğimiz şeyler bizim gerçeğimiz ve Ruh’un gerçeği olarak verilmekte. Hiçbir şekilde birini daha iyi ya da daha kötü yapmak değil amaç, çünkü sizin de bildiğiniz gibi, her şey Bir. Ama biz size seçtiğiniz özel bir yoldan söz edecek ve sizi bir meydan okuma ile karşı karşıya bırakacağız .

Bu dünyaya gelen tüm meleklerin arasında, gerçekten özel olan bir grup vardı. Bu grup ailedir. Bu sizsiniz ve bu zamanda bu gezegende bulunan diğer sekiz milyon ışık işçisi. Her birinizin, diğer insanlardan farklı olan nitelikleriniz var. Her biriniz gerçekten farklı olan belli enerji nitelikleri ile geldiniz. Eğer kendi yollarınızın ve diğer ışık işçilerinin yollarının izini sürerseniz, geçmiş yaşamlarda dinlerle çok ilgili olduğunuzu görürsünüz. Ve geçmiş yaşamlarda spiritüel arayışlarla ilgili olduğunuzu. Ve enerji çalışmalarıyla ilgili olduğunuzu.

Şimdi, dünyayı sizinle paylaşan, hala sizinle bir olan diğer insanların da başka özgün enerji nitelikleri var. Ama bu gece sizinkinden sözedeceğiz. Her biriniz buraya, büyük miktarlarda ışığı taşıma ve tutma yeteneğiyle geldiniz. Bu ışık sizden saklıydı ama belli bir dengeyi korumak üzere yerkürenin enerji-ağına ve yerkürenin üstündeki enerji-ağına bağlıydı. Sizin ve diğer ışık işçilerinin içindeki bu kristal ışık, gerekli olan bir ışık dengesini ve sizin üçüncü boyutunuzla daha yüksek boyutlar arasındaki bağlantıyı sağladı. Ve siz bu enerjileri iyi taşıdınız, bilinçli olarak bunları taşıdığınızı bilmeseniz bile.

Dünya tarihinin uygun bir zamanında bu enerji niteliklerinin, bu sıvı ışığın, açıkça ifşa edileceği sizin tarafınızdan ve Ruh tarafından biliniyordu. Daha biz söylemeden her birinizin bildiği gibi bu zaman şimdi üzerimizde. İşte bu yüzden, bu zamanda, iç yaşamınızda bu kadar zorlandığınızı hissediyorsunuz. Bundan dolayı endişe ve beklenti içindesiniz. Dostlarım, herbirinizin yolunuzda yürümeye devam etmek için her gün verdiğiniz sözü duyuyoruz. Çünkü bu zamanda buraya neden geldiğinizi içinizin derinliklerinde biliyorsunuz.

Dünya dediğiniz bu yer bir değişimden geçiyor, siz bunu gayet iyi farkındasınız. Çevrenizdeki diğer kişiler olan bitenlere karşı bu kadar duyarlı olmayabilir, ama siz gerçekten biliyorsunuz. Siz, bir anlamda, bir tünelden geçmektesiniz. Bu bir boyutlar tüneli, bir zaman ve uzay tüneli, bir enerji dönüşümü tüneli. Öncelikle sizin doğanızı değiştirecek bir şeyden geçmektesiniz. Sonra başkalarının, ve sonra tüm Dünya’nın, ve ardından tüm evreninizin değişimine yardımcı olacaksınız.

Bu grup, burada olan aile, bu gezegen üzerindeki ışık işçileri aileniz gerçekten bunlardan geçecek olan ilkler arasında. Bu öncelikle ve önemle içinizdeki korkunun dönüşmesini içeriyor. Ve siz bunu yaptıkça, korkuların içinden geçtikçe, tüm enerjileri dönüştürüyor ve onları sevgi enerjisine çeviriyorsunuz. Bu enerji, daha önce İkinci Yaradılış dediğimiz şeyin tohumlarının atılmasında kullanılacak. Burada yaptığınız çok etkileyici bir çalışma, hemde kim olduğunuzu bilmeden!

Herbirinizin karşılacağı en büyük meydan okuma korkular olacak. Bu korkular önünüzde ve içinizde ortaya çıkıverecek. Bunların içinden sadece dans ederek geçmenizi rica ediyoruz. Bu gece fırtına yaklaşırken ve içinizdeki korku yükselirken ve başka bir yere başımı soksam mı acaba diye düşünürken bile korkunun içinden geçebildiniz. Onun sadece bir illüzyon olduğunu biliyordunuz. Onu dönüştürebileceğinizi biliyordunuz. Güvenli bir yerde olduğunuzu biliyordunuz.

Bu korkular yaşamınıza girmeye devam edecek. Onlar, bileklerinizden sizi aşağı çeken ağırlıklar gibi olacaklar. Zaman zaman kesinlikle geçilemez duvarlar gibi görünecekler. Ama dostlarım böyle bir şey olduğunda sadece kim olduğunuzu hatırlayın. Sadece şu sözcükleri hatırlayın:”Ben Ben’im, Ben tüm Ben’im, Ben tüm Ben’im ve tüm Olan’ım. Ben Bir’im.”

Bu enerjiyi alın sevgili dostlar ve yaşamınıza giren korkuların içinden geçin. Bunların içinden çabuk geçin, çünkü eğer durursanız, beklerseniz veya geciktirirseniz, korkular hızla büyüyecektir. Bir taş büyüklüğünde olan korku, önce bir kayanın büyüklüğüne ve sonrada dağ büyüklüğüne dönüşecektir. Korkularınızın içinden çabuk geçin. Kim olduğunuzu hatırlayın.

Bu yaşamda uzun bir yolda yürüdünüz. Birçok duygusal meydan okumalara dayandınız. Bu bir ışık işçisinin imzasıydı.

Bir yaşamdan ötekine birçok zorluklara dayandınız. Zor ama ödüllendirici ve güzel bir yolda yürüdünüz, çok renkli bir yolda. Şimdi zor bir noktaya geldiniz. Bütün bu günler, bütün bu yaşamlar boyunca, bildiğiniz gibi, size rehberlik edildi.

Melekler vardı. Çevrenizde rehberler vardı. Evet, onlar değiştiler ama çevrenizde her zaman bir grup vardı.

Geçmiş aylarda ve yıllarda öğrendiğiniz gibi, bu rehberler işi sizin yerinize yapamazlardı ama kulağınıza sevgi ve cesaret sözcükleri fısıldayabilirlerdi. Vazgeçmeyi düşündüğünüzde sizi rahatlatabilirlerdi. Geceleri size gelip, sizin için ağlayabilirlerdi ve bu göz yaşları bazı zorlukları ve acıları yıkardı. Etrafınızda daima başkaları vardı, çünkü sizin aileniz ve en iyi dostunuz olmak bizim işimizdi.

Şimdi yolda öyle bir yere geldik ki, burada bir uçurum var. Uçurumun üstünde bir köprü yok sevgili dostlar. Derin bir boğaz var sadece. Uçurumun karşı tarafını göremiyorsunuz çünkü onu saran bir sis var. Atlamanız gereken mesafenin ne kadar olduğunu bilmiyorsunuz. Özellikle de neden sizden atlamanız istendiğini bile bilmiyorsunuz.

Ve yolunuzun bu noktasında size “hoşçakalın” dememizin zamanı geldi. Size rehberlik veya arkadaşlık edenlerin, yani bizim için, sizinle vedalaşma zamanı. Çünkü şimdi gitmekte olduğunuz yere biz gidemeyiz. Yaşamlar boyunca sizin rehberleriniz olmuş ve rehberlik etmiş olanlar, geceleri ziyaret ettiğiniz semavi aileniz, aileniz olan Kırmızı Meclis, sizinle gidemez. Ve bu iyi bir şeydir. Neden böyle olması gerektiğini – yolculuğun bu bölümünü neden yalnız yapmak zorunda olduğunuzu sorabilirsiniz. Aslında çok basit. Eğer bizim enerjimiz işe karışırsa, eğer bizim enerjimiz sizi çevrelerse, tanrısallığınızı bilmek, Tanrısal Benliğinizi tekrar bilmek sizin için mümkün olmayacaktır. Bu yüzden sizinle vedalaşıyoruz, en azından şimdilik, sizi kendi başınıza yolculuğunuza yolluyoruz. Her birinizin gerçek kimliğinizle tekrar birleşmenizin zamanı geldi.

Şimdi korkular yükseliyor! Uçurumun kenarında, onun ne kadar geniş olduğunu bilmeden, şimdi uçmayı bile bilmeden duruyorsunuz. Her biriniz için biraz ruh araştırması yapma, içinizden olduğunuz tüm varlığı çıkarma, karşınıza çıkabilecek en büyük korkularla yüzleşme ve bunların içinden geçme zamanı. Tüm zihinsel, mantıklı düşünceleriniz şimdi işe yaramayacak. Biz size gerçeği sunuyoruz. Daha öncede bu gruba ve başkalarına söylediğimiz gibi, bu eski kitaplığınıza gidip de uçurumu nasıl geçeceğinizi okuma zamanı değil, çünkü bu hiçbir zaman yazılmadı. Gidip de okuduğunuz eski sözcüklerin güvenliğini bulma zamanı değil. Bu rehberlerinizi çağırma zamanı değil. Çünkü bu zamanda çağırılmaya can atan daha büyük bir güç, daha büyük bir sevgi var.

Hepinizin yüzleşeceği en büyük sorun, güven. İnsanlar olarak, kendinize güvenme konusunda pek başarılı değildiniz. Zihninize güvenmeyi iyi öğrendiniz. Başınız dertte olduğunda, rehberlerinize ve Ruh’a güvendiniz. Ama daha önce size Benliğinize güvenmeniz konusunda, şimdi olduğu kadar çok meydan okunmadı. Dostlarım, bu zamanda Benliğinizden başka başvuracağınız kimse yok. Sihirli sözcükler yok. Bu gece birçoğu burada olan en büyük baş melekler bile, siz uçurumu geçerken yanınızda olamazlar. Bu, güven meselesidir. Meydan okuma, korkudur. Niyet ise tanrısallıktır.

Bu kutsanmış bir an. Hepinizin geçeceği kutsanmış bir zaman. Korkuların içinden cesurca geçerken bunu bilin. Tüm varlığınızı çağırırken, kalbinizden tanrısal bir insan olmayı seçerken bunu bilin. Zihninizin sizi 3-boyut içinde yönlendirmesine izin verin, ama sizi Yuva’ya götürmesi için yüreğinize izin verin.

Bu ilahi bir zaman. Gerçekten, etrafınızda fırtınalar olacak. Onlara aldırmayın. Onlara enerji vermeyin, çünkü verecek fazla enerjiniz olmayacak. Geçeceğiniz şeyler, tüm varlığınızın katılımını gerektirecek. Bu, keskin olabilmeniz için uykunuzu artırmanız gerektiği anlamına gelecek. Beslenebilmeniz için yediğiniz, içtiğiniz şeyleri dengelemeniz gerektiği anlamına gelecek. Ve dostlarım, bu her birinizin bu gece kağıtlara yazdığı gibi (daha önce yapılan bir serbest bırakma törenine atıfta bulunuluyor) sizi aşağı çeken şeyleri serbest bırakmanız anlamına gelecek. Ve bu gece, alevlerin sizi engelleyen o eski enerjileri alıp, onları sizi uçurumdan hızla geçirecek yeni enerjilere dönüşmesine izin verdiğinizde, büyük bir tören olacak.

Bu sürece bir zaman çerçevesi koymuyoruz. Bu her biriniz için çok yakın bir zamanda olacaktır. Siz buna hazırlanırken, bu süreç işlerken, Yerkürenizde birçok değişim göreceksiniz. Çünkü yerküre şimdi eski enerjileri serbest bırakmayı seçiyor.

Dünyanızın başka bölgelerinde yerkürenin büyük gürültüleri olacak. Bu zamanda birçok insan fiziksel bedenini bırakmayı seçecek. Onlar ruhsal düzeylerinde uçurumu geçmeye hazır olmadıklarını biliyorlar. Ve onların dünyayı terk etmeleriyle oluşacak enerjiler dengesine ihtiyacınız olduğunu da biliyorlar. Onlar size, ihtiyacınız olan enerjileri sağlamak üzere, üçüncü-boyutunuzun dışında bir denge oluşturacaklar. Evet, onların, sizin ilerleyebilmeniz için yaşamlarını feda ettiklerini kesinlikle söyleyebilirsiniz. Onlar, sizin yapacağınız gibi, tanrısallığı getirmek için mücadelelerden geçmeye hazır olmadıklarını yüreklerinde biliyorlar.

Şimdi, bu gece büyük laflar ediyormuşuz gibi konuşuyoruz. Buradaki bazıları sonradan bu sözleri hatırlamayacaklar bile. Ama size tekrarlıyoruz, size sunduğumuz çok derin bir gerçektir.

Gelecek günlerde, etrafınızda korku enerjilerini hissettiğiniz zaman, içinden yürüyüp geçin. Onların içinden geçebileceğinizi bilin. Zihniniz size meydan okuyup da, sen kim olduğunu sanıyorsun dediğinde, Ruh ile bir olduğunuzu zihninize bildirin. Ve zihninize, bu dünyada çok güzel bir amaca hizmet ettiğini, ama yaşamınıza rehberlik etmediğini ve yönetmediğini hatırlatın.

Ve ondan sonra dostlarım, Benliğinize güvenmeyi öğrenin. Benliğinize en derin düzeylerden güvenmeyi öğrenin. Bize güvenmeyin. Rehberlerinize veya meleklerin en büyüğüne güvenmeyin, çünkü bu zamanda size yardım edemeyiz. Yolda yalnız başınıza yürüyorsunuz. En derin güveni ortaya çıkarmayı öğrenin. Güce ihtiyacınız olduğunda ettiğiniz dualar Tanrısal-Benliğinize yöneltilmeli.

Ve uyanıp da her şeyin ayaklarınızın altından çekildiğini hissedeceğiniz gün yakın. Bilin ki bu sadece bir korku ve bir his. Çünkü bu, etrafınızda olanların geri çekilmesi gereken bir zaman. Bu çok rahatsız edici bir duygu olabilir ama bu geceki konuşmamızı anımsayın.

Bu gece bu çemberde oturan insan ailenizin de bunlardan geçtiğini anımsayın. Birgün, rehberlerinizin, Kırmızı Ailenin sizinle tekrar birleşeceğini bilin. Ama siz o zaman, bu gece burada oturan insan-ruhundan farklı görünecek, farklı hissedecek ve farklı olacaksınız.

Herbirinizi yürekten seviyoruz. Ve hala, yapmış olduğunuz iş karşısında, başımızı hayret ve hayramlıkla sallıyoruz. Gerçekten, gerçek kimliğinizi unutmak en büyük özveri. Şimdi uyanma zamanı.

Ve öyledir.

Geoffrey Hoppe, Tobias’a kanallık etmektedir. P.O.Box 7392, Golden, CO, 80403, E-mail: Cauldre@aol.com

Crimson Circle her ay, sevgi, bilgi ve kahkaha paylaşmak üzere Denver, Colorado’da toplanmaktadır. Crimson Circle hakkında daha fazla bilgi için Michele Machale’e e-mail çekebilirsiniz, Mmachale@aol.com

Uzun saatler süren Tobias teybini yazıya döken Marcy Perrotto’ya sevgisi ve sabrı için özel teşekkürler.

Bu metni lütfen basılı veya elektronik olarak, ticari amaçlı olmaksızın parasız dağıtın.

Daha fazla bilgi için Crimson Circle’in sanal sitesini ziyaret edin; www.crimsoncircle.com

Crimson Circle’deki herkese özel teşekkürler, Lee Carroll, Jan Tober, Kryon, Dr.Melanie Wolf, Tobias ve Ruh’un sevgisine.

Telif hakkı, Y2000 Geoffrey A.Hoppe, Golden, CO USA. Tüm haklar mahfuzdur.

Leave a Reply