Crimson Circle’e (Kırmızı Çembere) sunulmuştur
Ve öyledir sevgili Şambra, Ben Tobias geri geliyorum (bazı gülüşmeler ve alkışlar). Gerçekten, bugün burada oturan ve buraya (İnternetten) bağlanan Şambra grubunun enerjisi çok güzel, çok yoğun. Siz o kadar hevesli, o kadar aç…. gerçekleştirmek üzere Dünya’ya geldiğiniz şeyi tamamlamaya o kadar istekli….enerjilerin ilerlemesine yardımcı olmaya o kadar isteklisiniz ki….hem kendi içinizde, hem de Yeni Enerji’deki yaşam denen şu şeye katılmak isteyen herkes için.
Ben Tobias, ve bugün gelen konuklar sizinle enerjileniyoruz. Sizi soluyoruz. Sizi bedenlemek istiyoruz. Size o denli yakın olalım ki – içinizde olalım ve dışınızda olalım – sizi bedenleyebilelim, bunu yapmamıza izin verir misiniz? Bugün daha da yakına gelmemize, iki ya da daha fazla olmamıza karşın bir gibi (tek varlık gibi) dans edebilecek kadar yakına gelmemize izin verir misiniz? Biz sizi bedenlemek istiyoruz, sizi varlığımızın içine almak istiyoruz.
Bedenlemenin gerçekte ne olduğunu biliyor musunuz, Şambra? O, Tüm Var Olan’ın duvarsız ya da engelsiz ya da yargısız olarak korkusuzca kabulüdür – KORKUSUZCA KABUL EDİLMESİDİR. O korkusuz kabuldür, tüm enerjilerin hissedilmesidir, herşeyin deneyimlenmesidir, kendi kimliğini ya da bütünlüğünü asla kaybetmeyeceğinin anlayışıdır. O oradadır. O süreklidir. Onu asla kaybedemezsiniz. O, Ruh tarafından size verilmiş olan bir armağandır. Her zaman ona sahiptiniz, ve her zaman da olacaksınız.
Evet, gerçekten, kim olduğunuzu sandığınızı zamanlar vardı, kasten, bilerek kimliğinizin kendiniz tarafından parçalandığı zamanlar vardı, kasten, bilerek başka bir varlık tarafından ve bir bakıma anlaşma gereği teslim alındığı zamanlar vardı. Şambra, kendinizin birlik enerjisi – sizin enerjiniz, o meleğin, sizin, ruhun o veçhesinin enerjisi – her zaman oradaydı ve orada olacaktır. O sizin için yaratıldı ve hep olacaktır. O asla sizden alınamaz. O asla yok edilemez. Hiç kimse onu asla sizden alamaz.
Oo, siz oyunu oynayabilirsiniz. Birinin bir süre enerjinizi çaldığını varsaydığınız, size sahip olduğunu, ya da bedeninizi başka bir ruhun kullandığını, ya da sizi teslim alan bunun gibi bir şeyi varsaydığınız bir öykü edinebilirsiniz. Ama bu öykü sadece kısa bir süre devam edebilir. Varlığınızın bütünlüğü daima varlığınızın bütünlüğüne geri döner. Hiçbir şey ona zarar veremez, onu çalamaz, ona sahip olamaz. O daima geri gelir Şambra.
Biz bu yüzden bedenlemenin korkusuz kabul olduğunu söylüyoruz. Siz kendinizi korkusuzca kabul edebilirsiniz. Siz varlığınızda herhangi bir şeyi korkusuzca bedenleyebilirsiniz. Sevgili dostumuz Kuthumi’nin geçen ay söylediği gibi, “O mikropları soluyabilirsiniz; onları korkusuzca kabul edebilirsiniz.” Kendinizle ilgili ve herkesle ilgili herşeyi korkusuzca kabul edebilirsiniz. Geçmişte yaptığınız herşeyi, bu yaşamda, geçmiş yaşamlarda yaptığınız herşeyi yargılamadan, korkmadan kabul edebilirsiniz, korkusuzca kabul edebilirsiniz.
Biliyor musunuz, bazılarınız geçmişteki bir veçhenizin – belki bir savaş tanrısının, ya da bir tür hırsızın, ya da caninin, bir tür dengesiz bir liderin – kendinize ait o veçhenizin geri gelip sizi bu yaşamda teslim almasından korktunuz. Siz kendi kendinizi zaptetmekten, hükmetmekten korktunuz, bu ilginç bir şey! (kahkahalar) Kuthumi belki bununla ilgili bir film yapabilir! (yoğun kahkahalar)
Siz kendi benliğiniz tarafından, yarattığınız veçheleriniz tarafından yenileceğinizden, alt-edileceğinizden korkuyorsunuz. Ama Kuthumi’nin dediğini anımsayın, “O şeyleri aslında yaratan sizsiniz – siz, siz, siz.” Varlığınız başka bir parçası başka bir yerde şu anda burada oturan sizden daha güçlü….ya da muhteşem….ya da muzaffer… ya da kuvvetli değildir, öyle bir parçanız yoktur. Şu anda burada oturan siz, bilinçli olarak anımsayabilirsiniz, ve bu yüzden de zaman zaman zayıf olduğunuzu düşünebilirsiniz.
Ama sevgili dostlar, SİZ güce ve çok güzel, enerjisel ve ruhsal bir yola sahipsiniz. Bunu SİZ yarattınız. Yaşamlardan geçen bu yolculuğun tümünü ve kendinizi hatırlama noktasına gelmeyi siz yarattınız. Siz bu denli güçlüsünüz. O zincirlerin bağlantılarını siz yarattınız.
Ve Yaratan olarak onları salabilirsiniz de. Biz sizin bazen koşturduğunuzu ve telaşlandığınızı ve bunu nasıl gerçekleştireceğinizi bilmeye çalıştığınızı görüyoruz. Formüller ve yöntemler ve teknikler geliştirmeye çalışıyorsunuz.
Hiçbir şey yapmak zorunda değilsiniz Şambra, KORKUSUZCA KABUL ETMEK’ten başka, çünkü bu öyküyü yaratan sizsiniz. Zincirleri ve bağlantıları yaratan sizsiniz. İçinde oturduğunuz bu realiteyi yaratan sizsiniz.
Bu yüzden, Yaratan, gelişmek için aynı zamanda bir yol da yaratmış olabileceğini düşünmüyor musun? Sıkışıp kalmamak için….zayıf olmamak için….özünün ve varlığının doğasını yok etmemek için. Onu siz yarattınız. Korkusuz kabul….bu olağanüstü birşeydir….kendinizin her bir parçasını, çevrenizdeki herşeyi korkusuzca kabul etmek.
Bu, onu sevmek zorunda olduğunuz anlamına gelmez Şambra. Burada bir fark var. Bazen, “Ben herşeyden hoşlanmak zorundayım ve herşeyi sevmek zorundayım” diye düşünüyorsunuz. Hayır, değilsiniz! Korkusuz kabul, aynı zamanda ayırt edebileceğiniz, “duyusal, sezgisel, sansürden geçiren” olabilirsiniz anlamına gelir. “Duyusal, sezgisel, sansürden geçiren” olmak, çevrenizdeki enerjilerin değerini belirlemenize izin verir.
Biz “yargılamak” sözcüğünden çekiniyoruz, çünkü bu sözcük geçmişte başınızı belaya soktu. Buna şöyle bakın. Algılıyorsunuz. Duyumsuyorsunuz. O algıladıklarınıza ya da duyumsadıklarınıza herhangi bir yargı yerleştirmiyorsunuz. Yanıbaşınızdaki insanın sizi şu anda deli gibi kızdırmasını korkusuzca kabul ediyorsunuz (kahkahalar). Sizin böyle, onların da öyle olduklarını korkusuzca kabul ediyorsunuz. Kabul budur….ve, onlar hakkında düşündüğünüz herşeye karşın onların da Tanrı olduğunu kabul etmektir.
Korkusuzca kabul etmek, içinde bulunduğun realitenin her bir parçasını içine almaktır. Kötü bir gün geçiriyorsan, bu, o günün “kötü bir gün” olduğunu korkusuzca kabul etmektir. (kahkahalar) O enerjiyi içinize getirin. Siz onu dışlamaya çalışıyorsunuz. Şöyle demeye çalışıyorsunuz, “Nedense kapıma kötü bir gün geldi. Ve ben onu orada istemedim, bu yüzden de kapıyı kapalı tutacağım.”
Sevgili dostlar, kapıyı açın, ve bırakın “kötü gün” içeriye girsin. Siz onu bir nedenden ötürü yarattınız. O aslında kötü bir gün değildir. O sadece ilerlemeniz için size meydan okuyan bir gündür. O olayları yaşamınıza siz çağırdınız. Belki de biraz gönül rahatlığı içindeydiniz. Belki de bir motivasyona ya da bir anlayış düzeyine ihtiyacınız vardı. Ama kapıyı sıkı sıkıya kilitli tutarsanız nasıl bilebilirsiniz ki? “Kötü günü” evinize sizin davet etmediğinizi nasıl bilebilirsiniz ki? Bir süre oturun ve onunla konuşun. Oturun ve nasıl hissettiğinizi hissedin.
Bedenlemek, belki de korktuğunuz bazı şeyleri korkusuzca kabul etmektir. O şeylerden korkusuzca korkun. Onları yaşamınıza alın. Tüm o şeylerin girmesine izin verin. Tekrarlıyoruz Şambra, bu, herşeyi sevmekle ilgili değildir. Bu, herşeyi kabul etmekle ve bu şeylerle ilgili ne hissettiğinizi kabul etmekle ilgilidir.
Şambra, bugün size çeşitli mesajlarla geliyoruz. Bugün size çok enerjiyle geliyoruz. Bugün size, sürekli değişimlerin olduğu bir zamanda geliyoruz.
Bunu geçenlerde Cauldre’nın sözünü ettiği seçimlerde gördük. Ve siz diyorsunuz ki, “Ama hiçbir değişiklik olmadı.” Ve biz diyoruz ki, “Ama bir değişiklik vardı.” Olmakta olan şeyler var. Sizi Eylül 2007’ye götürecek ve üzerinde çalıştığınız sürece bir göz atın. Daha önce söylediğimize bir bakın.
Eski yollara, biçimlere tutunan enerjisel güçler var, çünkü korkuyorlar. Onlar korku dolu, çünkü dışlandılar, çünkü onlar da bir enerji tutuyorlar. Evet, onlar da bir enerjinin bağlı tutulmasına yardımcı oluyorlar. Bunun çok, çok nedeni var, ama herşey olmakta olanla ilintilidir.
Şeyler ilerledikçe, teknoloji adımlarını sıklaştırdıkça, ve bilimdeki ve tıpdaki hamleler gitgide hızlandıkça….değişimlere karşı çıkacak, Eski yöntemlere geri gitmek isteyecek insanların olması şaşılası bir şey midir? Oo, biz burada sadece bu Amerika ülkesinden söz etmiyoruz. Bunu dünyanın her yanında görüyorsunuz.
Şu anda en gürültü seslerden bazıları yükseliyor. Onlar Eski biçimlere, yollara, yöntemlere tutunulsun diye, zamanda geri gidilsin diye vaazlar veriyorlar, ve hatta bunu talep ediyorlar, ve hatta terör estiriyorlar. Onlar değişimden korkuyorlar. Yeni bir şeyden korkuyorlar, özellikle de Kuthumi’nin geçen ay size sözünü ettiği şeyden.
Ama bir anlamda Şambra, bunun bile ötesine bakın. Onlar bir dengenin ya da bağın tutulmasına yardımcı oluyorlar, yani tüm bu değişim işlemi daha yumuşak ve daha zarif bir biçimde gerçekleştirilebilir. Onlar Eski’nin enerjisini tutuyorlar. Bu çok dengeli, çok harika bir enerji oranı yaratıyor. Bu sizi, bir anlamda o derin kuyuya inmekten alakoyuyor. Dünyayı bir tür denge ve kontrolde tutuyor. Bunların tümü mantıklıdır. Çevrenizde olan biteni korkusuzca kabul etmeye başladığınızda, herşeyin nasıl bir güzellikte ve mucize gibi iş gördüğünü anlamaya başlarsınız.
Böylece Şambra, biz sizden derin bir nefes almanızı ve korkusuzca kabul etmenizi rica ediyoruz, kendinizle ilgili herşeyi, çevrenizdeki dünyayla ilgili herşeyi korkusuzca kabul etmenizi. Onu varlığınıza getirin. Yutun. Hazmedin. Ve geçip gitmesine izin verin. İlerlemesine izin verin.
Geçenlerde İsrail’deki, benim memleketimdeki bir Şambra bize bir soru yöneltti. Biz tepkiyi bekliyorduk. Bu soruyu bu gruba getirmek istedik, çünkü o hepiniz için geçerlidir. Bu etkileyici bir soruydu. Ve tüm Şambra için bir yanıt talep ediyor. Bu yüzden, bu soru daha önce yanıtlanmadığı için Cauldre adına özür diliyoruz. Ama biz bugünü beklemek istedik.
Ve kadın şöyle yazıyor: Sevgili Tobias, son zamanlarda kanallık yapmaya başladım. Ama ben o korku seslerini almaya başladım, bu sesler bana yanlış şeyler söylüyor. Beni yanlış yönlendirmeye ve aldatmaya çalışan sesler alıyorum. Neyi yanlış yapıyorum Tobias? Kendimi diğer alemlere nasıl açabilirim? Kanallık denen şu şeye kendimi nasıl açarım?
Evet, tek kelimeyle diyebiliriz ki, “Katıl. Katıl, ortak ol.” Yaptığınız şudur – soruyu soran sevgili varlık ve Şambra olan birçoğunuz – siz kendinizi denklemden çıkartmaya çalışıyorsunuz. Oysa biz sizi denklemin içinde istiyoruz.
Cauldre şimdi burada oturmuş kanallık ederken başka bir yerde değil. O kendini tümüyle kanallığa katıyor, çünkü bunu ondan talep ediyoruz. Onun burada olmasını istiyoruz.
Ve biz sizin bu kanallığa dahil olmanızı istiyoruz. Enerjiniz burada. Bu yüzden bu sözcükler belki de geçen akşam ya da geçenlerde arabanızı kullanırken duymuşçasına tanıdık geliyor. Biz sizin katılmanızı, dahil olmanızı istiyoruz.
Kanallığa katılmadığınız zaman, kendinizle Dünya arasında şu anki ruhsal denklemden geri çekilmeye çalıştığınızda, evet, gerçekten de gelecek olan sesler sizi aldatacaktır, çünkü siz kendinizi aldatıyor olacaksınız. Gelecek olan sesler sahte, yalan olacaktır, çünkü siz kendinize karşı sahte olacaksınız. Seni özellikle yanlış yönlendiren sesler gerçekte sana seni yansıtan seslerdir. Sen kim olduğuna dair kendini özellikle yanlış yönlendiriyorsundur.
Böylece, İsrail’de bulunan sevgili varlık – ve dünyanın her yanındaki sevgili varlıklar – yaşamınızın her veçhesinde buna şimdi katılmakla yükümlüsünüz. Eğer kanallık yapacaksanız, eğer bizimle konuşacaksanız, buna katılmak zorundasınız.
Yoldan çekilmeniz gerektiğini söyleyen bir Eski Enerji hissi…..anlayışı var, çünkü siz sadece küçük, minik bir insansınızdır….sadece önemsiz bir zerre, noktasınızdır….büyük adamların gelebilmesi için….o büyük ve yabancı zekâların gelebilmesi için….ya da o büyük başmeleklerin gelebilmesi için, geri çekilmek zorunda olan akılsız yaşam gücüsünüzdür. Sizin yoldan çekilmeniz gerekiyordu, böylece onlar belki – eğer zamanları varsa ve siz de yeterince değerliyseniz – bir olasılıkla…belki…belki….dünyanın geri kalanına iletilmek üzere size küçük, özel bir mesaj verirlerdi. Sizin anlayışınızla ilgili anlayışımız budur Şambra.
Şimdi enerji farklı. Ve biz sizden katılmanızı istiyoruz. Katılıp ortak olduğunuz zaman gerçek sesleri duyacaksınız. Eğer bir kanalsanız, kanallıkta aktif olun. Kendinizi geri çekmeye çalışmaktan vazgeçin. O kanallıkta kendinizi bedenleyin, tıpkı şu anda yaptığınız gibi.
Siz bu kanallıkta kendinizi bedenliyorsunuz. Cauldre ve Linda bu kanallıkta kendilerini bedenliyor. Olmasına izin veriyorlar.
Eğer bizim taraftan öğüt ve rehberlik isteyecek olursanız, ona katılmak durumundasınız. Onun içinize ve sizin kanalınızla gelmesine izin vermek durumundasınız. Kendinizi görünmez kılmaya, kenara çekilmeye çalışmaktan vazgeçin. Tanrısallığınızın enerjisi size başka türlü nasıl gelebilir sanıyorsunuz?
Bu yüzden geçenlerde bir gruba şunu söyledik, eğer evinizde değilseniz – ki o bedeninizdir, ve o bu realite ve bu bilinçtir – tanrısallığınız kapınıza geldiğinde eğer burada değilseniz, kapıyı açacak kimse olmayacaktır. Işıklar yanıyordur ama evde kimse yoktur.
Yaşantınızda tüm bu şeylere katılmak önemlidir. Bazen bize sorularla geliyorsunuz ve sonra kaçmak istiyorsunuz. Bazı yanıtlar bekliyorsunuz. Gelecek büyük bir sesi kafanızdan bekliyorsunuz. Bu, bu biçimde iş görmez. Siz aktif olarak onun bir parçasısınız.
Bazen, yaşamınızda yapmanız gereken bir sonraki şeyin ne olduğunu bilmek istiyorsunuz. Ve biz durup sizin bu kararı vermenizi bekliyoruz; sonra sizi destekliyoruz. Bazen anlamaya çalışıyorsunuz, “Nasıl olur da Ruh isteğimi yanıtlamaz. Beş yıl oldu. Ben, “ne yapmam gerek” diye sormuştum. Ve hâlâ yanıt alamadım.”
Yanıt geldiğinde evde değildiniz Şambra. Yanıt gelmeyi sürdürecektir. O tekrar tekrar çevrenizde döner durur. Ve o – nasıl desek – her geldiğinde yeni bir kılıkla gelir. Ama siz onu sık sık görmezden geliyorsunuz. Size geri gelip duran yanıtı görmezden geliyorsunuz. Gökyüzünden gelecek o büyük sesi bekleyip duruyorsunuz. O sizin içinizde, Şimdi anında olur.
Böylece, İsrail’deki sevgili varlık, soruyu sorduğun için teşekkür ederiz. Biz yanıtı buradaki herkes için vermek istedik. Her veçheye katılın. Biz o zaman gelebiliriz. Biz o zaman rehberlik edip yardımcı olabiliriz….ve o zaman sevebiliriz….ve size fıkralar anlatabiliriz…ve size öğüt verebiliriz, onun sadece bizim öğüdümüz olduğunu her zaman dikkate alarak.
Oo Şambra, şu anda bizi Dünya’da görmediğinizi anlamak zorundasınız, görüyor musunuz ki? Onu sizin gerçekleştirdiğiniz kadar iyi gerçekleştirebilir miydik bilmiyoruz….yani bu koşullarda, bir enerjiden ötekine giderken….bir yandan hâlâ Eski Enerji dünyasında yaşarken, bir yandan da Yeni Enerji’yi yaşamınızla bütünleştirmeye çalışırken….hatırlamayı isterken….hatırlamaya çalışırken… kim olduğunuzu anımsamayı isterken…ve neden burada olduğunuzu…ve kim olmuş olduğunuzu….ama öte yandan da kim olmuş olduğunuzu ve neden burada olduğunuzu hiç anımsamak istemezken. Yani Şambra, siz inanılmaz bir iş gerçekleştiriyorsunuz. Ve biz bunu sizin kadar iyi yapabileceğimizi hiç sanmadığımızı söylüyoruz.
Biz sizi izliyoruz. Biz sizden sonra geliyoruz. Biz sizin çocuklarınız ve torunlarınız ve onların çocukları oluyoruz. Biz sizin ayak izlerinizden gidiyoruz. Size rehberlik edebiliriz. Paylaşmaya yardımcı olabiliriz. Hatırlamanıza yardımcı olabiliriz. Sesiniz olmaya da yardımcı olabiliriz. Ama şimdi yaptığınız herşeye tümüyle katılmak size kalmış bir şeydir.
Son zamanlarda meleklere ve rehberlere ve diğer varlıklara sorular sorduğunuzda, tıpkı bütün eşyaların çekildiği büyük, bomboş bir oda gibi, hiçbir yanıt, hiçbir şey alamadığınızı farkettiniz mi? Bunun böyle olması, bizim onu SİZİN gerçekleştirmenizi istediğimizdendir. Biz sizin katılımınızı istiyoruz.
Bu sadece – nasıl desek – basit bir istektir. Bunun arkasında yatan bir fizik (kuralı) vardır. Bu fizik (kuralı), şimdilerde bütünleştirmeye başladığınız Yeni Enerji’de tümüyle mevcut olmanızı talep eder. Tanrısallığını sahiplenen nâmevcut biri olamazsınız. Yeni Enerji’de tümüyle mevcut ve katılımcı olmak zorundasınız. Biz o zaman gelebiliriz. O zaman gelebilir ve size hizmet edilmesini istediğiniz biçimde ve o hizmete ihtiyaç duyduğunuz biçimde hizmet edebiliriz.
Eski Enerji’de ara sıra bir peygamber gelirdi. Aslında peygamberlerin hepsi deliydi – bunu söylemek zorundayız. Gerçekten öyleydiler. Öyle olmak zorundaydılar. Biraz deli olmak zorundaydılar. Enerjileri ve mesajları getirebilmek için çok dengesiz olmak zorundaydılar. Ama sadece birkaçı.
Biz şimdi Yeni Enerji’ye geçerken – siz Yeni Enerji’ye geçerken – hepiniz peygambersiniz. Hepiniz, kendi haklarına sahip olan peygamberlersiniz. Biz ancak, siz bu Yeni Enerji’ye girdiğinizde ve realitenizdeki yaratılarınıza tümüyle katıldığınızda gelebiliriz. Biz bunu insanlarla daha önce gerçekleştiremezdik. Perde ya da engeller fazla güçlüydü.
Biliyor musunuz Şambra, perde her iki yana da yayılır. Biliyordunuz bunu, değil mi? Hayır, bilmiyordunuz (bazı gülüşmeler). Bizim aşağıya bakıp Dünya’da olan biten herşeyi gördüğümüzü sanıyordunuz. Bizim burada büyük bulutlarımızın üstünde oturup, sizin bizi göremediğiniz, ya da hissedemediğiniz, ya da duyamadığınız, izole olduğunuz yerden sizi izlediğimizi sanıyordunuz.
Şambra, perde her iki tarafa da yayılıyor. Bizim gelebilmemiz hem sizin, hem de bizim açımızdan karşılıklı bir katılımı talep ediyor. Bu yüzden eski peygamberlerin, o perdenin kalkması ya da dönüşmesine yardımcı olabilmek için az biraz deli olması gerektiğini söylüyoruz. Ve onlarla çalışmak için bizim de biraz deli olmamız gerekiyordu. Biz – nasıl desek – enerjimizi dengeden çıkartmak zorundaydık. Özellikle de modern çağınızın nebileri vasıtasıyla gelebilmek için, enerjilerimizi yeniden ayarlamak zorunda kalıyorduk.
Bakın, bizim tarafta her zaman – nasıl desek – Dünya enerjilerine fazla yaklaşma kaygısı vardır. Ya da, enkarne olmayı seçmiyoruz gerçi ama, yine de o kadar yakına çekiliyoruz ki, bir de bakıyorsunuz küçük bir bebek olmuşuz…ve ağlıyoruz (kahkahalar). Bu yüzden bizim tarafa bir tür – nasıl desek – bir yaşam sınırı çekiyoruz, ve birbirimizle öyle bir bağlantı kuruyoruz ki, insanlara en yakın olduğumuzda bile oraya çekilmeyelim.
Yabancı varlıklarla ilgili, UFO’larla ilgili daha önce de konuştuk. Ve onlar gerçekten de oralarda bir yerlerdedir. Gerçekten de – nasıl desek – başka boyutsal alemlerden gelen o varlıklar vardır. Onlar maddesel değildir. Onlar sizin gibi maddenin içine girmiş değildir. Ama onlar oradadır. Ya sizin bir veçhenizdirler, ya da ailenizin soyudurlar. Ve Dünya enerjilerine çok yaklaşırlarsa, içine çekileceklerini onlar da bilir. Daha önce bunu hiç gerçekleştirmemişken, bir enkarnasyondan ötekine geçmeye başlamak, bir yabancı varlık için cehennemdir…çok, çok zordur.
Yani Şambra, bu tümüyle katılmakla ilgilidir, burada olmakla, bizimle olmakla, takımınızın bir üyesi olmakla ilgilidir….artık sizin açınızdan nâmevcut bir liderlik söz konusu değildir.
Bugün toplantımıza birkaç harika enerji getiriyoruz. Bu, zamanın son birkaç gününde oluştu. Ve tüm bu şeylerin şimdi burada olmasının bir nedeni var. Bu harika bir zaman. Biz bugün kutlama yapacağız. Biz bugün hepbirlikte çok ilginç bir şey yapacağız.
Önce, son zamanlarda rüyalarınızda süzülen o veçheyi getiriyoruz. O, türlü farklılıklarda kişilikler ya da öyküler üstlenerek sizi ziyaret ediyordu. Ama o bir süredir rüyalarınıza girip çıkıyordu.
O nedir, neyi temsil ediyor; o sizin Atlantis’deki yaşamlarınızın en önemli ya da en güçlü veçhesidir. O en öne çıkan, en güçlü olan, belki de en çok eziyet çekmiş, ya da ikileme, anlaşmazlığa düşmüş olan veçhenizdir. Son zamanlarda çevrenizde dolanan odur. Bazılarınız onu arabanızın arka koltuğunda hissettiniz. Bazılarınız – nasıl desek – evinizin koridorunda hissettiniz. Bazılarınız, kendinizin bu veçhesiyle rüyalarınızda karşılaştınız.
Atlantisli veçheniz şimdi geri geliyor, özellikle de sizinle çalışmak için, bazı enerjileri hareket ettirmeniz için. Onun şimdi burada olma nedeni, Atlantis anılarının ve hislerinin şimdi hiç olmadığı kadar geri gelmesindendir. Biz Atlantis’de doruktaydık. Biz büyük bir değişim zamanındaydık. Biz önemli teknolojik gelişmeler zamanındaydık, gerçi o teknoloji şimdiki teknolojinizin yanına bile yaklaşamaz.
Atlantis’deki teknolojinin çok, çok farklı olduğunu söylemek zorundayız. Siz şimdiki toplumlarınızda elektriğe dayalı teknolojiler kullanıyorsunuz. Biz Atlantis’de bunlara sahip değildik. Onlar enerjisel teknolojilerdi, ama oldukça farklıydılar.
Atlantisli veçhelerinizin – neredeyse hepiniz onlara sahiptiniz – şimdi geri gelmeleri, değişim zamanı olmasındandır. Atlantis’e benzer bir dönemden geçilmektedir. Bir anlamda, Atlantis zamanlarının enerji döngülerine ya da spirallerine bakabilirsiniz. Ve sonra dönüp şimdiki zamanın enerji spirallerine bakabilirsiniz. Ve onlar ikiz gibi görünecektir. Çok, çok benzer görüneceklerdir. Onlar benzerdir, çünkü her iki yerde de işin içinde siz varsınız. Onlar benzerdir, çünkü her ikisi de enerjinin kuantum sıçramasını gerçekleştireceği zamanlara yaklaşıyordu. Onlar çok benzerdir, çünkü tanrısal enerjilerin Dünya’da gerçekten tezahür etmeye ve bedenlemeye başlayacağı zamana yaklaşıyorlardı. Benzerlikler çok, çok benzerdir.
Dinleyenlerin ya da okuyanların, ya da bugün burada bulunanların çoğu, Atlantis zamanındaki görünüşünüze bile çok benziyorsunuz. Belki derinizin rengi biraz farklıdır. Belki gözlerin rengi biraz farklıdır. Ama Şambra, Atlantis’deki o enkarnasyon sırasındaki görünüşünüze benziyorsunuz.
Atlantisli veçhe, o güçlü veçhe, bu değişimlerden geçmenize yardımcı olmak için şimdi geliyor, o zamanlar olduğu gibi bir yıkımın olmayacağı güvencesini vermek için geliyor, Atlantis zamanının o çöküşünün bir hata olmadığından sizi emin kılmak için geliyor. O çöküş taciz yüzünden olmadı. Eğer bir neden söz konusuysa, o da şeylerin FAZLA hızlı hareket etmesinden kaynaklanan, başka alanlardaki dengesizliklerdendi. Gaia’da bir dengesizlik vardı. O zamanlar Gaia’ya yeterince önem verilmemişti.
Herşey birlikte hareket etmek zorundadır. Atlantis zamanında topluluğun bir bölümü, eskiyle olan bağın ya da dengenin tutulmasına yardımcı olacak enerjiye sahip değildi. İçine girdiğiniz zaman, hassas bir dönemdir. Eski ile Yeni’nin dengesi önemlidir.
Atlantis enerjisinin o veçhesinin şimdi gelme nedenlerinden biri de, onun – nasıl desek – belki de en travmatik, en bunalan, içinizdeki şifaya en çok ihtiyaç duyan veçheniz olmasındandır. Ve o şimdi bunu almak üzere geliyor. O şimdi iyi olduğunuzu bilmek için geri geliyor….güvenli bir alanı seçtiğinizi…Dünya’nın yok edilmeyi ya da yıkımı seçmediğini….şimdiki değişimlerin, onlarla başa çıkabileceğiniz biçimde oluşturulduğunu bilmek için geri geliyor.
Atlantis’in o veçhesi bugün, birlikte bulunduğumuz bu kutsal alanda size katılıp…size hizmet etmek için….size yardımcı olmak için…ve aynı zamanda bu değişimden…birkaç yıla kadar gerçekleşecek şu kuantum sıçrayışından geçmek için…. sizinle birlikte geçmek için geri geliyor. O enerji artık ayrı olmak istemiyor, artık sizin tarafınızdan nefret edilmek ya da tiksinilmek istemiyor. O enerji, eskiden olduğu gibi artık sizi korkutan bir enerji olmak istemiyor. Çocukken gördüğünüz bazı kâbuslar, en büyük korkularınızın bazıları, bu Atlantis enerjisi yeniden sizinle bütünleşmek istediğinde ortaya çıktı.
O şimdi size katılmak için, içinizde bedenlenilmek için, varlığınızda korkusuzca kabul görmek için geri geliyor. Bu Atlantis enerjisinin size getirebileceği çok şey var. O SİZİN deneyiminizdir. O, öğrendiğiniz ve geliştirdiğiniz araçlardır. O sizdir. Onu tümüyle bedenlemek üzere şimdi geri getirmek zamanıdır….Atlantis’in korkusuzca kabul edilmesi….bir kez daha Yeni Enerji’ye girmenin korkusuz kabulü.
Bugünün Atlantis enerjileriyle birlikte, sevgili konuğumuz, sevgili dostumuz Oama da geliyor. Gerçekten, Oama’nın enerjileri çok mevcuttu, özellikle de ilk okulu (ilk dersleri) için. Oama’nın enerjilerinin çok mevcut olması, şu anda Yeni Enerji’ye doğru gerçekleştirilen tüm bu hareketlerin çok kuvvet….çok açıklık….çok dolaysızlık…ve çok gerçeklik….kendiniz için sahip olmak zorunda olduğunuz açıklığı….kim olduğunuzla ilgili gerçekliği talep etmesindendir. Bu enerjiye çok ihtiyaç vardır, ve Oama bugün geliyor.
Oama, Atlantis’de de bir savaşçıydı. Oama – nasıl desek – o zamanlar meydana gelen bazı olaylar yüzünden çok zor, çok zor zamanlar geçirdi. O, tapınaklarda çalışan bir grubun liderlerinden biriydi, enerji dengeleriyle çalışan, tüm insanlarla enerji-paylaşımında çalışan bir grubun liderlerinden biriydi.
Atlantis inişe geçtiğinde, savaşmak için silahlanan ilk kişilerden biriydi. Ve savaş meydanlarında gördüğü….kendi savaşçılarında gördüğü…kendi ailesi ve sevdiklerinde gördüğü….onda derin bir kızgınlığa…derin içsel yaralara neden oldu. Ve geri gelmeye yemin etti, bir savaşçı olarak geri gelip ona zarar vermiş olan herkesi ya da ailesini yok etmeye yemin etti. Ve o yemin ona yapışıp kaldı.
Ve geri geldi de…gerçekten, Hindistan olarak bilinen topraklara geldi. Ama o bir savaşçıydı. Ve öcünü aldı. Ama bu ona gerçek huzuru vermedi. Ona gerçek birleşmeyi sağlamadı. Atlantis’in yaralarını sarmak, onun çok, çok uzun bir zamanını aldı. Böylece o şimdi tarihinizin bu çok önemli noktasında, sizin de bundan geçmenize yardımcı olmak için, etmiş olabileceğiniz bazı yeminleri salmanıza yardımcı olmak için, tutunmuş olabileceğiniz enerjileri salmanıza yardımcı olmak için geri geliyor.
Böylece Şambra, bugün sizlere tutunduğunuz enerjiler hakkında konuşmak istiyoruz. Birlikte olduğumuz bu zaman süresince neye tutunduğunuzu gerçekten hissetmenizi rica ediyoruz. Enerji tutucuları olmakla övünüyorsunuz. Enerji tutmak istiyorsunuz. Bunun sizin hizmetiniz olduğuna inanıyorsunuz. Bu, hatırlayamayacağınız kadar uzun bir süre hizmetiniz oldu.
Burada bulunanların çoğu Atlantis enerjilerini tutuyor, Atlantis’in geri dönüşü için, bir anlamda, belki de Atlantis’in korunması için. Siz Atlantis enerjilerini varlığınızın tüm dokusunda tutuyorsunuz. Onu bedeninizde ve kesinlikle zihninizde tutuyorsunuz. Sizi çevreleyen enerji alanınızda tutuyorsunuz.
Burada bulunan ve enerji alanları ile enerji ağlarını anlamada uzman olan kişiler var. Biz sizin birlikte çalıştığınız kişilere daha yakından bakmanızı istiyoruz, ve onların tutundukları enerjileri nasıl içlerine ördüklerini göreceksiniz. Eğer öncelikle çalıştığınız enerji ağı çerçevesinin ötesine bakarsanız, bunları göreceksiniz. Onları oraya sakladılar. Onları oraya ördüler, bu yüzden de bazen görmek zordur. Ama eğer kendinizi açarsanız, göreceksiniz.
Bazılarınız Lemurya’dan kalma enerjileri tutuyor. Onları, o yumuşak enerjinin yeniden geri geleceği, o sevgi dolu enerjinin Dünya’ya geri geleceği bir zamanın umuduyla tutuyorsunuz. Sizi uyarıyoruz, Lemurya çok güzeldi, ama fiziksel bir bedene uyum sağlamayı öğrenmek, başka insanlara uyum sağlamayı öğrenmek de zordu. Ama siz bu Lemurya enerjisini tutuyorsunuz. Lemuryanın geri gelmesini bekliyorsunuz. Sevgili dostlar, o otobüs burada durmuyor (bazı gülüşmeler).
Birçoğunuz Arthur devrinin enerjilerini tutuyorsunuz…Kral Arthur ve Camelot ve Merlin. Onu, sihir yeniden geri gelsin diye tutuyorsunuz. Sihirle ilgili geçenlerde Slovenya ülkesinde konuştuk. Sihirin ne olduğunu tam olarak açıkladık. Merlin enerjilerini getirdik. Camelot’la ilgili konuştuk. Bunların tümünün günlük yaşantınızla nasıl bütünleştirilebileceğinden söz ettik. Sihirin, insanların kabul ettiği bir inanç sisteminden başka bir şey olmadığı gerçeğinden söz ettik. Ve Cauldre bu noktada, o konuşmamızla ilgili teybin yakında hazır olacağını söylüyor.
Sevgili Şambra, bazılarınız Yerli Amerikalılar, Kızılderililer dediğinizin enerjilerini tutuyorsunuz. Bu mistik grup adına, Gaia’ya yönelmiş, toprağı anlayan, gökleri anlayan bu insanlar adına enerjiler tutuyorsunuz. Ve siz onlar adına enerjiler tutuyorsunuz.
Şambra, bazılarınız iş yeriniz için enerjiler tutuyorsunuz. Evet, siz enerji tutanlarsınız. Oo, siz….siz muhasebeci olduğunuzu sanıyorsunuz….belki de bir işçi olduğunuzu düşünüyorsunuz. Ama o şirket için, o insan grubu için enerji tutan olduğunuzu biliyorsunuz – hep bildiniz. Bazen kızıyorsunuz. Bazen, “Benim enerjiyi tuttuğumu bilselerdi (kahkahalar), bana böyle davranmazlardı” diye düşünüyorsunuz. Patronunuzun odasına gidip, “Ama ben burada enerjiyi tutuyorum (yoğun kahkahalar). Ben olmasaydım burası paramparça olurdu” demek istiyorsunuz. Ve büyük bir olasılıkla da haklısınız. Ama patronunuzun pek anlayacağını sanmıyoruz.
Bazılarınız tacize uğramış ve hırpalanmış kadınlar için, kendi içlerindeki İsis enerjisi tecavüze uğramış kadınlar için enerjiler tutuyorsunuz. Onların o enerjiyi tutmasına, kendi alanlarını ve dengelerini tutmalarına yardımcı oluyorsunuz. Bu mükemmel bir çalışmadır. Siz onların derin, derin bir uçuruma yuvarlanmamasına yardımcı oluyorsunuz….ve bunu biliyorsunuz. Uçurumun kenarından düşmelerini engelliyorsunuz. Bu enerjiyi tutuyorsunuz, çünkü siz de tecavüze uğramıştınız. İsis enerjiniz derinlemesine yara almıştı. Çoğunu çalışarak halledebildiniz. Ve şimdi, taciz edilmiş ve yaralanmış ve incitilmiş dişil enerji için enerjiyi tutan biri oluyorsunuz.
Şu anda bizi dinleyenlerin içinde, eski Mısır enerjilerini tutanlar var. Bunu biliyorsunuz; hissediyorsunuz. O eski topraklardan, o eski kültürden, güzel kültürden gelen bir şey gördüğünüzde içiniz onunla rezonansa giriyor. Ağlamak istiyorsunuz. Uygun zamanı bekleyerek, belki de onun geri gelmesini bekleyerek, bu ya da şu şekilde yaşamınıza girmesini bekleyerek tutuyordunuz o enerjiyi.
Burada bulunan bazıları Gaia enerjisini tutuyor. Siz gerçekten Yerküre için enerji tutuyorsunuz. Oo, Gaia için enerji tutmayı unuttuğumuz Atlantis dönemini anımsıyorsunuz, değil mi. Ve o bize bunu hatırlatmıştı. Yani siz Yerküre için bir enerji tutuyorsunuz, bir denge tutuyorsunuz, Gaia’nın sevilmesini ve onurlandırılmasını ve sayılmasını sağlıyorsunuz, toprakların ve suların ve göklerin mümkün olduğunca saf ve temiz kalmasını sağlıyorsunuz, ve siz bunun için enerji tutuyorsunuz.
Burada bulunan bazıları müziksel titreşimler için enerji tutuyor, öyle değil mi? Siz bu enerjiyi – sadece kendiniz için değil – ama buna giren….bu müziksel enerjiyle yaratan diğer insanlar için de tutuyorsunuz….çünkü müziğin şifa yeteneklerine sahip olduğunu….öykü-anlatma yeteneklerine….sevgi-oluşturma yeteneklerine sahip olduğunu biliyorsunuz. Bu yüzden de müzik için bir enerji tutuyorsunuz.
Bazılarınız şifa, bazılarınız da sevgi için bir enerji tutuyorsunuz. Bugün birçoğunuz aileleriniz için enerjiler tutuyorsunuz, öyle değil mi, oğullarınız ve kızlarınız ve kocalarınız, burada olan ya da göçmüş olan ana-babanız için. Onların enerjisini tutuyorsunuz, çünkü şu anda kendi başlarına bunu gerçekleştiremeyeceklerini düşünüyorsunuz, çünkü çok sevecensiniz ve çok verici.
Siz öylesine hizmet (dürtüsüyle, arzusuyla) dolusunuz ki. “Sevgili Ruh, ben her yoldan hizmet edeceğim” diyorsunuz çevrenizdekiler için enerji tutarken. Onlar hasta olduklarında enerjilerini tutuyorsunuz. Fazladan sevgiye, fazladan desteğe ihtiyaçları olduğunda enerjilerini tutuyorsunuz. Oo evet, bunu açıkça görüyoruz sizde. Siz ailelerinizin enerjisini tutuyorsunuz, öyle değil mi?
Bazılarınız belli ülkeler için enerjiler tutuyorsunuz. Şu anda, şu anda dinleyenlerin büyük bir bölümü İsrail için bir enerji tutuyor – bunu biliyorum, çünkü hemen yanıbaşınızda oturuyorum – öyle değil mi? Merak ediyorsunuz, “Şimdi ne olacak?” diye. Evet, Yasser (Arafat) yoldan çekilince, ne olacak şimdi? Siz kendi enerjinizi tutuyorsunuz, ve o da kendininkini mezarda tutacak. Ve bunu biliyorsunuz, ve şu anki tartışmalar da bununla ilgili. Onlar ve kendisi de, enerjisini toprakta tutmasını istiyor.
Bunu gerçekleştirdiğinizi biliyorsunuz. Ölüyorsunuz ve sonra enerjinizin bir bölümünü toprakta tutuyorsunuz. Bir parçanız buraya, bizim tarafa geliyor; inandığınız bir şey için, sevdiğiniz ve ilgilendiğiniz bir şey için enerji tutan bir parçanız da orada kalıyor.
Şambra, bugün….enerji tutanlar, bugün….HEPİNİZ KOVULDUNUZ! (yoğun kahkahalar ve alkışlar) Hayır, bu programla bizim bir ilgimiz yoktu. Ama bugün, hepiniz kovuldunuz. Bugün, bunu bırakmak zamanıdır. Biz sizin Enerjiyi Hareket Ettirenler olabilmeniz için enerji tutmayı bırakmanızı istiyoruz….bu çok daha iyi, çok daha iyi.
Evet, enerjiyi tutanlara ihtiyaç ve talep vardır. Ve sizin işinizi devralmak için gelmeye hazır, bekleyen bir grup var. Onlar belki bilinçli olarak bunu bilmiyorlar. Belki sadece bir heyecan ve tutku hissediyorlar. Yeni bir şey sarıyor onları. Evet, onlar enerji tutabilir. Bir denge tutabilir. Gelmek için bekliyorlar. Sizin bırakmanızı bekliyorlar. Beraberinizde tıpkı cebinizdeki taşlar gibi taşıdığınız Eski Enerjileri bırakmanızı bekliyorlar. Onlar sizin ilerlemenizi bekliyorlardı.
Peki, Enerjiyi Hareket Ettiren’le enerjiyi tutan arasındaki fark nedir? Çok…çok! Ve bu, yaşantınızda bazı değişimler talep eder. Geçen ay Kuthumi’yi getirmemizin nedeni, sizi değişimlere, daha fazla değişimlere hazırlamak içindi.
Böylece Şambra, Enerjiyi Hareket Ettiren, enerjiyi varlığında tümüyle bedenleyen….korkusuzca enerjiyi varlığına kabul edendir….onu artık kendi dışında tutmayandır….artık engellere sahip olmayandır….ve enerjiyi içine alıp sonra da kendinden akıp gitmesine izin verendir. Enerjiyi Hareket Ettiren biri, enerjilerin kendi realitesine gelmesine izin veren biridir, sadece fiziksel bedene değil, tüm bilincinize, ve sonra da, bir anlamda – sözcüklerle ifade etmek zor geliyor – ama ona bir nimet bahşettiğinizi söyleyebilirsiniz.
Bedenlenmiş enerjiye bir nimet bahşediyorsunuz. Onu tanrısal fırçanızla boyuyorsunuz. Onu tanrısal dudaklarınızla öpüyorsunuz. Ona Yeni Enerji’nin bir kıvılcımını ekliyorsunuz. Ve sonra, onu kullanmak isteyen herkes ve herşey için bir potansiyel olarak akıp gitmesine izin veriyorsunuz.
Enerji böyle iş görür. Enerji böyle hareket eder. Tanrısallığa katılan kişi tarafından tümüyle bedenlenilmesi gerekir. Onun kendi varlığınızdan geçip gitmesine izin verirsiniz. Bırakın yeniden dışarıya aksın. Bu Dünya’nın üçüncü boyutunda Yeni Enerji ve tanrısallık şimdi bu biçimde tezahür ettirilir ve gerçekleştirilir.
Şu anda Şambra, Enerjiyi Hareket Ettiren bir grup yok. Eski Enerji duruşuna göre enerjiyi değiştirenler var. Onlar sadece enerjileri ileri geri değiştirip dururlar. Bazılarını tanıyabilirsiniz. Bazılarını farkedebilirsiniz.
Ama biz burada Enerjiyi Hareket Ettirenlerden söz ediyoruz. Enerjiyi Hareket Ettiren kişi, tümüyle bedenleyen ve tümüyle katılan, onlara gelen herşeyi, içindeki herşeyi ve onlardan geçip giden herşeyi kutsayan kişidir. Ve bunu yaptıkları zaman, Yeni Enerji ve tanrısallığın nimetlerini de ona eklerler. Bu sadece enerjinin bir bölümünü ileri geri değiştirip durmak değildir. Bu, bir enerjiyi kutsamaktır. Bu, o kutsamanın Yeni Enerji, yeni dinamikler, yeni içgörüler dediğimiz şeylerin tüm veçhelerini getirmesine izin verir.
Böylece Şambra, bugün size, yeni bir pozisyonu kabul etmenizi rica etmek için geliyoruz. Bu mecaza bir bakmanızı da rica ediyoruz. Bazen bir işten gerçekten kovulduğunuzda, ya da yaşamınızda birşeyler değiştiğinde, panikliyorsunuz. Neyi yanlış yaptığınızı merak ediyorsunuz. Bundan sonra ne yapacağınızı merak ediyorsunuz. Siz aslında sadece, kendinizin bir düzeyinde, daha büyük ve yeni ve size daha çok hizmet edecek bir şeyin yaşamınıza girebilmesi için Eski bir şeyi bırakıyorsunuz. Bazen, işler sizin istediğiniz gibi gelişmediğinde ödünüz patlıyor. Bazen, yaşantınızdaki şeyleri bırakmanız gerektiğinde ödünüz patlıyor. Bunların tümü, Yeni’ye yer açmanın bir yoludur.
Bir enerji tutucu gerçekten hassas ve harika ve güzel bir enerji dengesinin tutulmasına yardımcı olur. Biz gerçekten Atlantis zamanlarını unutamayız ya da görmezden gelemeyiz. Biz gerçekten, dünyanın farklı yerlerine gittiğinizde Afrikalı-Amerikalı ya da Afrika enerjilerini tutanlarınızın enerjilerini unutmak istemedik. Sizin, dünyanın, o önemli unsuru unutmasını istemedik.
Enerji tutucular, herşeyi ilerletmede, herşeyi birleştirmede çok önemli bir rol oynadılar. Bu harika bir işti. Ve hizmetinizden ötürü çok onurlandırılıyorsunuz. Çok şeye katlandınız. Bazılarınız, tuttuğunuz enerjileri korumak adına yaşamında çok, çok acılardan ve meydan okumalardan geçti.
Bazılarınız yok yere tuttu enerjileri. Siz bunu aileleriniz ya da arkadaşlarınız ya da sevdikleriniz için yapmaya çalıştınız, ve biraz da, bunu kendilerinin yapabileceğini düşünmediğiniz için, biraz da, onları çok sevdiğinizden, yüklerini biraz üstlenmek için yaptınız. Ama şimdi bunu yapamayacağınızı biliyorsunuz. Her ruh, her varlık, kendini kabul etmek zorundadır. Onlar kendilerini kabul etmek zorundadır. Siz onların yükünü kendi omuzlarınızda taşıyamazsınız. Bunun onlara sonunda hiçbir yararı olmayacaktır.
Böylece Şambra, neden söz ettiğimi biliyorsunuz. Biz birlikte bir süredir bundan konuşuyorduk, tuttuğunuz Eski Enerjileri bırakmanın nasıl bir şey olacağından konuşuyorduk. Burada bir an için durun ve hangi enerjileri tuttuğunuzu….varlığınızda taşıdığınızı…dizlerinizin bazen neden kötülediğini nasıl merak ettiğinizi….bedeninizin neden ağrıdığını nasıl merak ettiğinizi….belki de neden kafanızın karıştığını nasıl merak ettiğinizi…..kendi kimliğinizi, kendi varlığınızı bulmada neden zorlandığınızı hissedin ve bunlar hakkında düşünün. Şambra, siz diğer enerjileri çok taşıdınız, tuttunuz. Bu yüzden gerçek sizi keşfetmek zor oldu.
Bir an için durun ve geçmiş yaşam enerjilerini hissedin. Bazılarınız geçmiş yaşamlarında gerçek askerler, denizcilerdiniz. Siz hâlâ ordunuzun enerjilerini…ya da şirketinizin…ya da geminizin enerjilerini beraberinizde taşıyorsunuz, öyle değil mi….onun unutulmasını istemiyorsunuz…kaybolmasını istemiyorsunuz….onun çağdaş bilincin enerji denkleminin bir parçası olmasını istiyorsunuz….bu yüzden de onu beraberinizde taşıyorsunuz.
Oo, ve bir de Şambra, herşeyden de çok, hepinizin taşıdığı çarmıhlardan biri de Yeshua’nın çarmıhıdır….Yeshua enerjisinin tutulması…2000 yıl öncesinin….onu sıkı sıkıya tutuyorsunuz…derinden tutuyorsunuz…ve ıstırap çekerek tutuyorsunuz…onu öylesine yeminlerle tutuyorsunuz ki….asla bırakmayacağınıza dair, kaybolmasına asla izin vermeyeceğinize dair ettiğiniz yeminlerle tutuyorsunuz. Eh Şambra, kaybolmadı. Şu an Dünya üzerinde pek mevcut. Onu her yerde görebilirsiniz. Dünyanın her yanındaki kiliselerde yapılandı….sizin enerjiniz. Tanrısal tohumu Dünya’ya getirmek için Yashua’nın gerçekleştirdiği çalışma ve sizin çalışmanız kaybolmadı; yok olmadı.
Şimdi artık bırakabilirsiniz. Şimdi bırakabilirsiniz. Birçoğunuz erken dönem katolik kiliselerini, erken dönem hıristiyan kiliselerini yaratmada aracı oldu. Ve siz enerjiyi tuttunuz. Bu yaşamda bile, hem kiliselere karşı bir kızgınlık, hem de kiliseye karşı bir eğilim ve sevgi hissettiniz. Hangisinin daha güçlü olduğundan emin değildiniz, çünkü hâlâ enerjiyi tutuyordunuz, ama belki de nasıl sonuçlandığından hayal kırıklığı içindeydiniz. O enerjiyi tutmaya devam edebilmek için kilisenin yenilenmesini umut ettiniz.
Onu bırakmak zamanıdır. Başkaları var. Oo, onlar belki de sizin yaptığınız kadar mükemmel bir iş çıkartmayacaklar (bazı gülüşmeler), ama bunu yapacak çok kişi olacak. Belki de on tanesi sizin birinize tekabül edecek (yoğun kahkahalar). Ama sevgili Şambra, siz enerjiyi yerleştirdiniz. İşi tanımladınız. Bu enerjiyi besleyen siz oldunuz. Ve şimdi onu bırakmak, devretmek zamanıdır.
Onlar devreye girmek istiyorlar. Gerçekten. Dolanıp merak ediyorlar. Onlar, etrafta hedefi olmadan dolandığını gördüğünüz insanlardır, yaşamlarıyla ne yapacaklarını bilmeye çalışıyorlar, bundan sonra ne olacağını merak ediyorlar. Onlar, sizin bunu devretmenizi bekliyorlar.
Şimdi, sizin kendinizi suçlu hissedeceğinizi biliyoruz (yoğun kahkahalar). Hizmette bulunmadığınızı düşüneceğinizi biliyoruz. Siz evet, gerçekten, gevşediğinizi, bu büyük sorumluluğu bıraktığınızı, ve bunu yaparsanız, dünyanın belki de dikiş yerlerinden atacağını düşünüyorsunuz (yoğun kahkahalar). Şambra, bunun için yeterli çalışma ve yeterli hazırlık yapılmıştır; enerjiyi devretmenizle dünya dikiş yerlerinden atmayacaktır. Siz bu sorumluluğu devrettiğinizde, bunu nasıl devralacağını öğrenmiş, deneyim sahibi başka kişiler devreye girecektir.
Asıl soru şimdi şu olmalı, “Enerjiyi Hareket Ettiren biri olarak ne yaparım? Buradan nereye giderim? Ne yaparım?” Bunu bir sonraki Şambra toplantımızda konuşacağız. Biz şimdi kendinize, kendinizin her bir veçhesine “enerjiyi artık tutmamak pekâladır” demek için bu fırsatı kullanmanızı rica ediyoruz. Bu, onu asla ziyaret edemeyeceksiniz anlamına gelmez. Bu, onu hissetmeyeceğiniz ve istediğinizde gündeme getirmeyeceğiniz anlamına gelmez. Bu sadece, onun yükünü artık taşımak zorunda değilsiniz demektir.
Siz yeni ve farklı şeylere ilerliyorsunuz. Eğer o enerjiyi özlerseniz – örneğin Eski Rusyanın enerjisini özlerseniz – oo, o geri gidip ziyaret edebilmeniz için hep orada olacaktır. Eğer kilisenin erken dönemlerinin yer tutucusu olmanın enerjilerini özlerseniz, her an geri gidip onu ziyaret edebilirsiniz. Eğer aileleriniz için tuttuğunuz enerjileri özlerseniz, her zaman geri gidip onu yeniden hissedebilirsiniz. Bu sadece, şimdi daha özgür olduğunuz anlamına gelir. Bu sadece, kendinizi şimdi gerçek bir “hareket ettiren”, gerçek bir “hareket ettiren” (varlık) olmaya açabilirsiniz demektir.
Gelecek günlerde bazılarınız kendini biraz boş hissedebilir. Ve bu pekâladır. Boş olmanın nasıl bir şey olduğunu hissedin. Enerjiyi tutmuş olmanın nasıl bir şey olduğunu hissedin. Tüm o enerjileri başka şeyler için tutmuş olmak nasıl bir şeydir, bunu hissetmek için hayal gücünüzün devreye girmesine izin verin.
Bazılarınız biraz bencil hissedebilir. Yükünüzü taşımak zorunda olduğunuzu hissedebilirsiniz. Bunda size düşen payı gerçekleştirmek zorundaymış gibi hissedebilirsiniz. Ama sevgili dostlar, gittiğimiz yerde, payınıza düşenden fazlası olacaktır. Orada yapılacak işler olacak. Siz insanlığa ve Ruha yepYeni bir biçimde hizmet edeceksiniz.
Hazır olduğunuzda – ne zaman olursa – kendinize izin verin. Tutmuş olduğunuz o enerjileri bırakmak için kendinize izin verin. Neyi tuttuğunuzu kendi ruhunuzda gözden geçirin. Onu sevin. Onu sevin. Asla bunu yapmak zorunda bırakılmadınız. Siz seçtiniz bunu. Ve şimdi bırakın gitsin. Devredin. Âsayı devredin Şambra. Âsayı devredin.
Bekleyen başkaları var. Enerjiyi Hareket Ettiren sizler, buradan gittiğiniz yerde o varlıklar – Oama, Kuthumi, St.Germain, ve Ben, ve tüm diğerleri – biz orada sizinle birlikte olacağız. Biz orada bazı gerçek deneyimlemeler gerçekleştireceğiz. Asla yalnız olmadığınızı hatırlayın.
Ve öyledir!
Kırmızı Meclis’in varlıklarından Tobias, Golden, Colorado’da yaşamakta olan Geoffrey Hoppe tarafından sunulmaktadır. Tobit’in mukaddes kitabında bulunan Tobias’ın öyküsü, Crimson Circle sitesinde bulunmaktadır.
www.crimsoncircle.com. Tobias materyelleri, bedelsiz olarak dünyanın her tarafında bulunan ışık işçileri ve Shaumbra’ya, Ağustos 1999 tarihinden beri sunulmaktadır. Bu tarih Tobias’ın, insanlığın yıkım potansiyelini aşıp, Yeni Enerjiye girdiğini söylediği tarihtir.
Crimson Circle, Yeni Enerjiye geçiş yapacak ilk insan (kılığındaki) meleklerden oluşan global bir ağdır. Bu kişiler, yükseliş halinin sevinç ve zorluklarını deneyimlerken, diğer insanların da yolculuğuna, paylaşım, ilgi ve yol göstererek yardımcı olmaktadır. Crimson Circle’in sitesine her ay 40.000’in üzerinde ziyaretçi, son materyelleri okumak ve kendi deneyimlerini tartışmak amacıyla girmektedir.
Crimson Circle her ay Denver, Colorado’da, Tobias’ın, Geoffrey Hoppe kanalıyla son bilgileri sunduğu yerde biraraya gelmektedir. Tobias, kendisinin ve Crimson Council’ın (Kırmızı Meclisin) diğer semavi varlıklarının, aslında insanoğlunun kanallığını yapmakta olduğunu bildirmektedir. Tobias’a göre, onlar bizim enerjilerimizi okumakta ve biz içimizde deneyimlerken, dışardan da bakabilmemiz için, kendi bilgilerimizi bize geri tercüme etmektedirler. Crimson Circle toplantıları herkese açıktır, ama LCV takdir edilir. Katılımı gerektiren hiç bir şey ve ödenmesi gereken bir aidat yoktur. Crimson Circle, dünya çapındaki Shaumbra’nın açık sevgisi ve bağışları yoluyla bolluğu kabul etmektedir.
Crimson Circle’ın en yüksek amacı, insan melekler ve öğretmenler olarak, içsel spiritüel uyanış yolunu yürümekte olan kişilere hizmet etmektir. Bu hıristiyanlıkla ilgili bir misyon değildir. Tersine, içsel ışık, merhamet ve ilgi bulabilmeleri amacıyla, insanları senin kapına getirecektir. Kılıçlar Köprüsü’ndeki yolculuğuna başlayan bu kendine has ve değerli insan sana geldiğinde, o anda ne yapman ve öğretmen gerektiğini bileceksin.
Eğer bunu okumaktaysan ve gerçek olduğunu ve bir bağın olduğunu hissediyorsan, sen gerçekten Shaumbra’sın. Sen insan (kılığında) bir öğretmen ve bir rehbersin. İçindeki tanrısallık tohumunun bu anda ve gelecek tüm zamanlar için çiçek açmasına izin ver. Hiç bir zaman yalnız değilsin, çünkü tüm dünyada bir ailen ve çevrendeki semavi boyutlarda melekler vardır.
Bu metni lütfen ticari amaç olmaksızın ve bedelsiz olarak dağıtın.
Lütfen bu bilgiyi, dipnotlar dahil bütünüyle kullanın. Tüm diğer kullanımlar, Geoffrey Hoppe, Golden Colorado’dan alınacak yazılı onayı gerektirir. Telif hakkı 2001, Geoffrey Hoppe, P.O.Box 7328, Golden, CO 80403.e-posta: tobias@crimsoncircle.com. Tüm haklar mahfuzdur.
Sorular ve Yanıtlar
Crimson Circle’e (Kırmızı Çembere) sunulmuştur
Ve öyledir sevgili Şambra, bu toplantının enerjisine, bu değişim zamanının enerjisine geri geliyoruz. Biz bazılarınızın şimdiden – nasıl desek – enerjiyi tutma ve enerjiyi hareket ettirme konusunu sorguladığını biliyoruz, çünkü siz enerji tutmada usta oldunuz ve bu işi seviyorsunuz (bazı gülüşmeler). Bu size yakın ve sevecen geliyor. Bu sizin hücrelerinizde. Sizin bilincinizde. Bu gerçekten sizin bir parçanız halinde.
Bu, Benliğinizin bir parçanızı bırakmak gibi, çok uzun zamandır sahip olduğunuz ve çok iyi yaptığınız bir işi bırakmak gibi. Bu yüzden, “Belki de enerji tutmanın zor olan bazı bölümlerini bırakabilirim (kahkahalar), ama gerçekten gücümü harcadığım bazı bölümlerini de tutacağım. Ve (bir yandan da) biraz enerji hareket ettireceğim” diyen bir enerji parçanızın olduğunu biliyoruz.
Ama sizinle paylaşmak zorundayız ki Şambra – her ikisini de yapmak zordur. Tutmanın ve hareket ettirmenin enerjisel özellikleri tümüyle farklıdır. Bu, elinizde bir taş tutup, sonra da onu cebinize koyup beraberinizde taşımak gibidir, oysa Enerjiyi Hareket Ettiren taşı atacak ve yeni eylemlerin olmasını sağlayacaktır, başkaları için bir fark yaratsın diye o taşın doğru zamanda, doğru yerde uygun olarak atılmasını sağlayacaktır. Yani aynı zamanda hem taşı tutmak, hem de onu atmak zordur (kahkahalar).
Yani, eğer şu anda aklınızdan ve kalbinizden geçen buysa, bir süre buna nefes almanızı rica ediyoruz. Eski işinizi hemen bırakmak zorunda değilsiniz. Biz sizden bir süre bununla solumanızı ve şimdi neden bir Enerji Hareket Ettiren olmak isteyebileceğinize bakmanızı rica ediyoruz.
Şu anda gezegende Enerjiyi Hareket Ettirenlere çok ihtiyaç olduğunu size söylüyoruz. Bu çok yeni bir pozisyon türüdür. Bu, yaşantınızda sürekli değişimlerin olmasını içerecektir. Ama enerjinin ne olduğunun ve nasıl iş gördüğünün ve bu yeni zamanlarda sizin için nasıl iş görebileceğinin yepyeni bir anlayışını içerecektir. Bugün çok soruların olduğunu biliyoruz, bu yüzden Ben Tobias – ve belki de konukların bazıları – onları yanıtlamaya başlamaktan mutlu olacağız.
1.ŞAMBRA’NIN SORUSU (İnternetten, Linda okur): Tobias, benim sorum babamla ilgili. Bugün dünyanın her yanında unutkanlık için kullanılan ilaç, insanlar için kötü müdür? Ve bir Şambra olarak bu durum için yapabileceğim en iyi şey nedir?
TOBIAS: Gerçekten, biz burada geçişte olan kişilerin daha fazla hatırlamasına ve akılsal, zihinsel melekelerini tutmasına yardımcı olabilmek için ilaçlardan söz ediyoruz. Bunu, keskin bir farkındalığa sahip olmalarına yardımcı olmak için yapıyoruz. Bu – nasıl desek – zor bir soru, çünkü yaşlı olup da ya da bir geçiş zamanından geçiyor olup da, son âna kadar mümkün olduğunca aklı başında ve mevcut kalmak isteyenler var. Ama onlar, kendilerinin bir veçhesinin akılsal melekelere olan tutunmayı bıraktığını anlamak durumundadır, böylece gidip, öte tarafa geçmenin nasıl bir şey olduğunu keşfedebileceklerdir.
Şimdi, bu bazı ilginç soruların ortaya çıkmasına neden oluyor. İnsan bedenini terk edip de bizim tarafa geçtiğinizde ve perdenin bizim yanına geldiğinizde, olacak olanlar belirlenmiş bir kritere sahip değildir. Çok çeşitlemeler söz konusudur. Bu tümüyle, inanç sisteminizle bedenlemeyi seçtiğiniz şeyin bileşkesine bağlıdır.
Bizim tarafa gelebilir ve kendi yaratılarınız için verilecek bir davette onurlandırılan bir konuk olmak üzere büyük bir kutlama ya da ziyafeti seçebilirsiniz. Bizim tarafa geri gelip de, belki kurtarılmayı, yargılanmayı bekleyen bazı dinsel inançlarınıza tutunmayı seçebilirsiniz. Ve biz de sizinle birlikte beklemekten mutlu oluruz. Ve siz uzun, çok uzun bir zaman bekler durursunuz (kahkahalar).
Birçoğunuz Şambra, bizim tarafa geldiğinizde – nasıl desek – buraya geri gelecek ve biraz zaman geçirmeyi seçeceksiniz. Yaşamınızın bir dolu deneyimine bir göz atıp, o rolleri birçok farklı boyutsal düzeylerde oynamayı ya da yeniden oynamayı seçeceksiniz. Bazı Şambra’nın şimdiden yaptığı gibi buraya geri gelmeyi seçecek ve farklı potansiyeller seçseydiniz neler olacağını görebilmek için farklı potansiyeller seçeceksiniz. Ama buraya geri geldiğinizde önceden belirlenmiş kalıplar yoktur.
Peki – nasıl desek – uyanmamış bir insan geçiş işlemine başladığında ve ölmek üzere olduğunu farketmeye başladığında, gidip farklı olasılıkların tümünü araştırmaya başlar. Onlar dinsel ve ruhsal doğayı araştırmaya başlar. Ölümü araştırmaya başlar. Bir anlamda, bedenlerini terk ettiklerinde nereye inmek istediklerini belirlemek için bizim tarafı incelerler.
Böylece burada sözünü ettiğin ilaçları almak, aklı ve ruhu gidip bu incelemeyi gerçekleştirmekten yoksun bırakır. Ama öte yandan da onları daha farkında, dünyanızda daha fonksiyonel tutar. Yani, onlar bir seçim yapmak durumundadır.
Ve sana burada hatırlatmak zorundayız ki, onlar adına seçimi ailelerin yapması uygun değildir. Çoğu kez aileler, geçişte olan bu kişiler – nasıl desek – kendilerine daha bir bakabilecek durumda olsun ve iletişim kurabilecek düzeyde ve bunun gibi şeyler olsun diye onlara ilaç vermek isterler ve ilaç almalarını talep ederler. Ama zihni, aklı salıvermenin, ölüm meydana gelmeden önce aklın gitmesine izin vermenin önemli bir yanı olduğunu da anlamalısın. Biz, insanların psikolojik doğasını ve psiko-spiritüel doğasını değiştiren herhangi bir ilacın avukatlığını özellikle yapmıyoruz, çünkü öyle ya da böyle bedeli ödenmek zorundadır. Teşekkür ederiz.
LİNDA: Bune ek olarak, İsrail’deki grup çalışmamız için şimdilerde herhangi bir önerin var mı?
TOBIAS: Gerçekten, gerçekten, gerçekten….şu anda hitap edebileceğimiz herhangi bir gruptan daha çok, en çok sizin için, enerji tutmada bu denli kökleşmiş ve buna bu denli gömülmüş olan sizler için bunu bırakmak zamanıdır. Biz bunu size İsrail’deyken söylemiştik. Enerjiyi Hareket Ettirenler olmak zamanıdır. (Böylelikle) hem kendiniz için, hem de tüm Ortadoğu bölgesi için daha fazlasını yapmış olursunuz. Enerjiyi Hareket Ettiren olmak için kendinize izin verirseniz, Dünya’nın ruhsallığı için daha fazla bir şey yapmış olursunuz. Biz yakında gelip hepinizi ziyaret edeceğiz, önce Ruh olarak, sonra da fiziksel olarak. Ve, tutunduğunuz enerjileri bırakmakla ne denli iyi bir iş yapıp yapmadığınıza bakacağız. Siz kendinizi neredeyse bundan alakoyamıyorsunuz. Bu yüzden Ben Tobias – ve Oama – size yardım etmek için geleceğiz (kahkahalar).
2.ŞAMBRA’NIN SORUSU (mikrofona gelen bir kadın): Namaskar….ben bir soruyla gelmiyorum. Ben aslında bir davet için geliyorum. Ve biz, Şubatta Klimanjaro dağının tepesine korkusuzca tırmanacak sekiz kişiyiz. Ve ben kendim ve takımımın geri kalanı adına, bizimle birlikte dağın tepesine gelmen ve bu tırmanışa tümüyle katılman için seni davet etmek için burada bulunuyorum – benim yardıma ihtiyacım var. Biz gelecek yılın Şubat sonu gibi orada olacağız. Bu geziyi neredeyse bir yıldır planlıyoruz. Ve sanki Klimanjaro dağına tırmanmanın çok güçlü bir yönü var gibi. Ve tasarladığımız bu küçük geziye katılmayı seçen insanlar için de güçlü bir yönü var gibi. Bu yüzden, lütfen gel. Ben gerçekten senin benimle birlikte orada olmanı istiyorum.
TOBIAS: Gerçekten, ve bu davet tüm Şambra için geçerli olmalı. Bildiğin gibi, Ben Tobias ve diğerleri, tırmanışını gerçekleştirirken senin yanında süzülüyor olacağım. Ama bu – nasıl desek – tırmanmaktan öte bir şeydir. Bu ruhsal bir mecazdır ve – nasıl desek – senin de dediğin gibi, katılım türünden bir şeydir. Klimanjaro kendi yapısı içinde, kendi taşları içinde Dünya için, insanlık için –bizim potansiyel diyeceğimiz – şeyleri barındırıyor. Ve bu potansiyeller ortaya çıkmaya başlamaya hazır. Ve biz burada – nasıl desek – göz kırparak eklemek durumundayız; bu potansiyellerin Dünya’ya salınmasının başlayabilmesi için, bu enerjiyi hissedecek ve onu sarmalayan Gaia enerjisini hissedebilecek Enerjiyi Hareket Ettiren kişilere ihtiyaç vardır. Siz burada kapılar açmıyorsunuz, ve siz buna benzer bir şey yapmıyorsunuz. Ama yaptığınız şudur, bir enerji hareketinin spiralini başlatmaya yardımcı oluyorsunuz. Ve evet, sizinle birlikte olsunlar diye tüm Şambra’yı davet etmelisin.
3.ŞAMBRA’NIN SORUSU (İnternetten, Linda okur): Sevgili Tobias, ben bir psikosomatik hastalıklar hastanesinde çalışıyorum. Orada çoğu yeme-bozukluğuna sahip olan ve kollarını ya da bacaklarını keserek kendilerine zarar veren kadın hastaların gitgide çoğaldığını görüyorum. Lütfen bana söyle – bu durumun nedenleriyle ilgili fikrin nedir, ve bu insanların tedavisini nasıl geliştirebiliriz? Teşekkür ederim ve en iyi dileklerle.
TOBIAS: Gerçekten de, bununla bağlantılı olan çok zor enerjiler söz konusudur. Ve – nasıl desek – bu, bedeni her türlü sevinçten yoksun bırakmakla ilgilidir. Bu, dişil enerjinin güzelliğinden ruhu yoksun bırakmakla ilgilidir. Ve bazıları bunu – nasıl desek – ince bir bedende olmanın sosyal baskılarına yükleyecektir. Ama altında yatan sorun daha çok, fiziksel bedenin güzelliğini bozacak yaralar açma noktasına gelecek kadar Benliğini yaşama sevincinden yoksun bırakmaktır. Nasıl desek – derin ve eski yaralar taşıyan kişiler vardır.
Ve bu kısa sürede onlarla nasıl başa çıkılacağına dair belirli bir yanıt vermek çok zordur. Ama bu – Şambra olan hepinizin bildiği gibi – kendini her yönüyle sevmekle ilgilidir. Ve bu, bu insanların çoğu için çok uzun ve zor bir yoldur. “Ben gerçekten tüm yanlarımı seviyorum. Ben gerçekten herşeyi bedenliyorum. Ve bunu şu anda seçiyorum. Yaşamımda olan biten herşeyi seçiyorum. Ve eğer ben bunu seçebiliyorsam, değiştirebilirim de” diyebilecek noktaya gelmiş, en zor zamanlardan geçmiş senin gibi ve diğer Şambralar gibi insanları görmek, onlar için çok önemlidir.
Ve biz şimdi sadece bu konunun üzerine cila çektiğimizi hissediyoruz. Bunun üzerinde çok ayrıntılı konuşabilirdik. Ama yaşantında içinden geçtiğin şeyler sayesinde, başka bir insanı kendini sevecek hale getirmenin neler gerektirdiğini anlayacak deneyimlere sahipsin. Yani, bununla başla. Ve biz seninle çalışmak için geleceğiz.
4.ŞAMBRA’NIN SORUSU (mikrofona gelen bir kadın): Bu şarkıdan sonra sorumu sormaya korkuyorum. Ama şu son günlerde, kendimin bir veçhesi olduğunu hissettiğim bir şey görüyorum. Ama o altın, sıvı bir kabarcık gibi bir şey. Ve ben sadece onu biraz anlamak istiyorum.
TOBIAS: Ve ne olduğunu düşünüyorsun? (kahkahalar)
4.ŞAMBRA: Benim bütünümle birleşmeye çalışan bir veçhem.
TOBIAS: Gerçekten de, gerçekten. Şu anda senin ve başka Şambaraların da deneyimlemeye başladığı ve diğer insanların deneyimlemediği ilginç bir şey oluyor. Ve bu da, olmakta olan bir birleşme, kaynaşma var, kendinin her bir parçasının içeriye girebilmesi için bir açılım var.
Siz insanların sözünü ettiği, “ruh-üstü” (oversoul) denilen bir şey var. Ruh-üstü, olmuş olduğunuz herşeyin tüm enerjilerinin bir toplamıdır. O, herşeyi kontrol eden o büyük melek değildir. Herşeyi kontrol eden o büyük meleğin SİZ olduğunu anlamak zorundasınız. Ruh-üstü, sizin toplamınızdır. Ve o, edindiği türlü deneyimler vasıtasıyla size hizmet etmek için geri gelmek istiyor. Ama yanıtları onda bulamazsınız, sadece mevcut olduğunu görürsünüz.
Bir de – nasıl desek – tanrısallığınız var. Tanrısallığınız, bizim saf öz dediğimiz şeydir. O tüm enerjilerin içinde en masum….ve en büyük….ve en muhteşem olanıdır. Ve o – nasıl desek – tüm insanlar, çoğu melekler….aslında çoğu melekler tarafından çok uzun zamandır mühürlü tutuluyordu. Meleklerin çoğu, tanrısallıkları ile birleşmek için Dünya’ya gelmek zorunda kalacaklar.
Yani sen kendinin veçhelerini görüyor ve hissediyorsun. Ve bu, onların gelmesini mümkün kılan büyük ve muhteşem bir zamandır. Ve özellikle senin için – ve her biriniz için – eğer bir şeyler görüyorsanız ve hissediyorsanız, ya da rüyanızda görüyorsanız, onun siz olduğunu, sizin parçalarınız olduğunu anlayın. Garip ve alışılmadık şeylerin rüyasını gördüğünüz zaman bunu bir varsayım olarak kullanın. Siz aslında kendinizin rüyasını görüyorsunuz. Çevrenizde bazı mevcudiyetler hissettiğinizde – az önce Atlantisli enerjilerden söz ettiğimizde olduğu gibi – onlar sizin veçhelerinizdir. O size gelir. Onların tümü şu anda size akıyor.
Yani senin algıların çok açık, bunun, senin bir parçan olduğunu bilecek kadar bilgesin. O değişecektir. Geri gidip onu yeniden yaratmak zor olacaktır, çünkü değişmeye ve tekâmül etmeye ve yeni biçimlerde seninle birlikte olmaya devam edecektir. Ve sana şunu söyleyeceğiz – sadece sana – aşık olmanın yepyeni bir tanımını bulacaksın ve onu anlayacaksın, çünkü bu, kendine aşık olmakla ilgili olacak. Bu güzel soru için teşekkür ederiz.
5.ŞAMBRA’NIN SORUSU (İnternetten, Linda okur): Eh, oy kullanan Amerikalıların yarısının düşünme biçimi beni oldukça hayal kırıklığına uğratıp canımı sıktı (yoğun kahkahalar).
TOBIAS: Cauldre, bunu soran Linda mı, yoksa o bir soruyu mu okuyor diye bilmek istiyor (yoğun kahkahalar ve alkışlar).
LİNDA: Ben bir soru okuyordum, ama eğer ruhumu hissedebilseydiniz, Enerjiyi Hareket Ettiren biri olarak bu uygun olurdu. (Şimdi soruya devam eder)….Oy kullanan Amerikalıların yarısı….sanırım onlara yalan söylenmesinden hoşlanıyorlar. D.C. bölgesinde (çvr: Washington D.C.- başkent) en son yaşarken – görüyor musunuz, ben değilmişim (Linda’dan gelen bir yorum) – 70’lerin başıydı ve Nixon istifa etmişti. Hey Allah’ım, başka bir ülkenin yurttaşlığını edinmeye hazırım. Sanki “Roma İmparatorluğu’nun çöküşünü” tekrarlıyormuşuz gibi hissediyorum. (kahkahalar) Kaçık ve muhalif imparatorumuz tarafından İtalya’ya çekilen barbarlar/teröristler akın akın oraya geldiğinde, orada mı olmak istedim? Belki bu soruyu bu haftasonu Tobias’a iletebilirsiniz. Bu, Roma İmparatorluğu’nun çöküşünü tekrarlayan A.B.D. mi? Teşekkürler ve kendinize iyi bakın. Pete.
TOBIAS: Gerçekten de, gerçekten….bildiğin gibi sen – nasıl desek – bu Roma İmparatorluğu’nun bir parçasıydın. Ve İtalya’ya ve o yörelere her zaman güçlü bir yakınlık duydun. Ve sen bu imparatorluğun şehvet ve hırs düşkünlüğünün ve belki de yaşamın keyfini bazı çok ilginç yollardan çıkartmanın bileşkesi yüzünden parçalanmasını izledin. Ve bu, o zamandan beri içinde bir ağırlık oluşturdu. Ve şimdi o Eski korku yüzeye çıkıyor.
Bu yaşadığın, bu Amerika ile gerçekten ilgili değildir. Bu hiç de onunla ilgili değildir. Ama, gücün kötüye kullanılmasıyla ilgili Eski korku hakkındadır. Sen tekrar tekrar Washington’daki bu güç merkezine geri gidip durdun. Romalılarla olan önceki deneyimlerin yüzünden ve güçle ilişkili olup bir enerjiyi tutmak istemen yüzünden (bazı gülüşmeler), kendini neredeyse engelleyemiyorsun.
Bu yüzden sana öncelikle şu enerji tutma işini bırakma zamanının geldiğini söylüyoruz. Enerjiyi tutmak için bunun tam merkezinde olmak zorunluluğunu hissetmen, hem senin için, hem de ailen için yıpratıcı, ve kendini oraya koymakla aslında kendini başka olasılıklardan ve yaşamındaki birçok sevinçten yoksun bırakıyorsun.
Şunu da söylemek gerekir, senden – hepinizden – olan bitene bir bakmanı rica ediyoruz. Bildiğin gibi, hükümetler ve politika sadece bilincin bir yansımasıdır. O sadece liderleriniz vasıtasıyla ortaya çıkan tüm insanlığın bilincidir, bu liderler ister diktatör olsun, ister seçilmiş. Bu yüzden, Amerika’nın şu anki bilincine bir bakmanı istiyoruz. Belki de ilerlemekle ilgili bir korku söz konusudur. Belki de, başkaları Yeni’ye girebilsin diye Eski Enerji’yi tutanların belirli bir düzeyde olması gerektiği, bir tür dengenin ya da bir tür sınırın olması gerektiği kaygısı vardır.
Yani, aşikâr olanın ötesine bakmanı rica ediyoruz. Bu sadece yalan söylemekle ilgili değildir, çünkü hangi partiden gelirlerse gelsinler, politikacıların tümünün bunu yaptığı bilinir. Onlar insanlara kendi duymak istediklerini söylerler. Bu yüzden politikaya girerler (kahkahalar). Onun için senden, gerçekte olan bitenin dinamiklerine bir bakmanı rica ediyoruz, ve bir de bu son seçimlerin, bir anlamda çok dengeli, son derece yakın olduğu gerçeğine de bir bakmanı istiyoruz.
Ve evet, daha eski bir enerjiyi tutanlar sanki şu anda pozisyonlarını tutmuş görünüyor. Ama tahmin edebileceğin gibi, pandül salındıkça gelecek iki ve dört yıl içinde büyük değişimlerin olduğunu göreceksin. Teşekkür ederiz.
6.ŞAMBRA’NIN SORUSU (mikrofona gelen bir kadın): Selam Tobias. Birkaç ay önce buraya taşındığımda, buralardan geçen Şambra’ya bende kalmaları için evimi açtım. Ben burada söz konusu olan enerjiyi anlamak istiyorum. Birçokları geldi, kimi birkaç saat, kimi de birkaç ay kaldı. Ben nelerin olup bittiğini bilmek istiyorum. O gelenler bir dolu şey deneyimliyor, ve özellikle de bu hafta sonu bende kalan bu belli grup.
TOBIAS: Sen şimdiden yanıtını bildiğin bir soru soruyorsun (bazı gülüşmeler). Böylece biz senin bizimle paylaşmanı rica ediyoruz – Şambra’yı çeken nedir? Onların bu yere gelmesine neden olan nedir?
6.ŞAMBRA: Ben enerjinin hareket etmesini sağladığım bir alan tuttuğumu hissediyorum.
TOBIAS: Ve, başka?
6.ŞAMBRA: Burası gelinecek güvenli bir yer. İnsanlar kabul görüyor.
TOBIAS: Başka bir şey var mı?
6.ŞAMBRA: Şu anda aklıma gelmeyen bir şey vardır belki.
TOBIAS: Sen – nasıl desek – biz bunun için Oama’nın gelmesini istemiyoruz (yoğun kahkahalar). Bazı melekler onu kollarından tutuyor (kahkahalar).
6.ŞAMBRA: O meleklere benim adıma teşekkür et.
TOBIAS: Sen nasıl – nasıl desek – sen bu insanlar geldiğinde ne hissediyorsun? Onlar o yere geldikleri zaman ne olduğunu hissediyorsun?
6.ŞAMBRA: Biz yeniden-bağlanıyoruz.
TOBIAS: Hayır, SEN nasıl hissediyorsun?
6.ŞAMBRA: Sevinç, neşe….sanki yeniden ailemle karşılaşıyormuşum gibi.
TOBIAS: Ve, nereden gelen ailen….
6.ŞAMBRA: Birçok zamanlardan.
TOBIAS: Peki onlarla nasıl bir ilgin var? Nedir – nasıl desek – yanıtı vermemeye çalışıyoruz. Peki ama onlarla olan ilişkin nedir?
6.ŞAMBRA: Bağlantıları tutan, bağlantıların olmasını sağlayan – diplomat pek doğru sözcük olmuyor burada – ama öyle biri diyebilirim.
TOBIAS: Belki de sana burada sözcüklerde yardımcı olabiliriz (yoğun kahkahalar).
6.ŞAMBRA: Teşekkür ederim.
TOBIAS: Buraya çekilenler, senin de bildiğin gibi daha önce de birlikte oldular. Ve sen bunu hissedebiliyorsun. Ve onlar da hissedebiliyor. Bu, Eski Enerjilerin yeniden tutuşturulmasıdır ve yeniden biraraya gelmektir. Siz birlikte çok, çok yaşamlar paylaştınız. Yaşamlarınız sürekli birbirini kesmiş görünüyor. Bunlardan bazılarında, özellikle de son yaşamlarda, sen onlar için bir öğretmen ve bir lider ve bir rehber oldun. Ama dediğin gibi, onlar için enerjiyi tutan kişi de oldun.
Ve şimdi hepiniz – nasıl desek – yeniden biraraya geliyor, bir şeylerin olduğunu biliyor, merak ediyor, ama pek de ne olduğundan emin olamıyorsunuz. Bu yüzden bir dolu soru var – neden buradayız….neden buraya çekildik…buradan sonra nereye gideceğiz….planımız ne olmalı? Ve, birçoğunuz da, bir planımız olmamalı diyor, ama yine de bir plan yok diye genel bir asabi hal yaşanıyor (kahkahalar).
Bir şeyler yapmak zorundaymışsın gibi hissediyorsun. Gerçekleştireceğin şeylerden bir bölümü, onlar adına tutmuş olduğun Eski Enerjilerin bir kısmını salmaktır. Bir bölümü de, öğretmen olarak sahip olduğun Eski Enerji rolünü bırakmaktır, böylece hepiniz eşit kişiler olarak birbirinizle çalışır hale gelirsiniz. Bu onları güçlendirir ve senin de, taşıdığın bazı şeylerden özgürleşmene yardımcı olur. Planlara gelince, herhangi bir plan olmak zorunda değildir. Eski Enerjilerin birçoğu, sadece bu bağlantıyı yeniden kurmakla dengeye gelecektir. Bazı insanlar çok kısa bir süre için (sana) çekilecektir. Ve bazıları da gelip gidecek, deyim yerindeyse kapıdan girip çıkacaktır.
Ama daha da önemli olan, bu soruyu sorduğun için; senin için Eski rolü bırakmak ve Yeni türden bir role adım atmak zamanıdır. Ve sen bunu gerçekleştiriyordun. Sen – nasıl desek – şeyleri salmayı ve Yeni sen’e ilerlemeyi çok hızlı öğreniyordun. Bunun meydan okuyucu ve zor olduğunu biliyoruz. Ama gelip de sende kalanlar, aynı zamanda bunu gerçekleştirmende sana destek de oluyorlar. Yani, insanların sende kalmasının, sana gelmesinin türlü nedenleri var. Ve bunların tümü tekâmül edecek, gelişecektir.
6.ŞAMBRA: Teşekkür ederim.
TOBIAS: Ben teşekkür ederim.
7.ŞAMBRA’NIN SORUSU (İnternetten, Linda okur): Tobias, işim olmadığı için kendimle çok zor anlar yaşıyorum. Bilime karşı güçlü bir tutkum olmasına rağmen sanki herşey buna karşı çıkıyor. Bazı anlarda perdenin o yanına gitmek istiyorum, ama sonra çok şey yaşadığımı farkediyorum. Sanki bazı anlar yaşamaya bayılıyorum, bazı anlarda da insan tarafım yorgun oluyor. Bu çok zor anlarla ilgili paylaşacağın bir şey var mı? Sana ve ışığın tüm varlıklarına ve perdenin o yanına teşekkür ediyorum.
TOBIAS: Gerçekten de, sen Şambra adına konuşuyorsun, bu zorluk ister bir işle, ya da sağlıkla, ya da ister kalmak mı gitmek mi istediğinizi bilemediğiniz birçok konuyla ilgili olsun, sen zor zamanlar yaşamakta olan birçok Şambra adına konuşuyorsun. Sen – nasıl desek – senin beklentilerin türlü biçimlerde çöktü ve umutların sanki ayaklarının altından çekildi. Ve tekrarlıyoruz, bunların tümü…. bu gerçek değişimin, tüm bu değişim işleminin bir parçasıdır. İnsani beklentilerin….çökmesine izin verdin ve – nasıl desek – planların ya da gaye ve umutların ayaklarının altından çekilmesine izin verdin. Sen içtenlikle ve gayretle yanıtların peşine düşüyorsun.
Ama bunu özellikle sana söylüyoruz – (şu anda) sana odaklanıyoruz – bunların tümü senin alanının içindedir. Ve sen bunu biliyorsun, sen ve ben konuştuğumuzda, ve ben sana bunu söylediğimde, “Evet, biliyorum, ama Tobias bunlar sadece sözcükler; ben daha yanıtları içimde göremiyorum” diyorsun. Bunun nedeni hâlâ zihninde mücadele ettiğin içindir. Sen hâlâ geçmişin Eski Enerjilerini tutuyorsun.
Bunlar manipüle edilmek ya da zorlanmak ya da başka herhangi bir şey yapılmak durumunda değildir. Yanıtların tümü hemen oradadır. Bunu açıklamak çok zor, ama onları yaşamına bir kabul edebilsen, bedenlemenin bu korkusuzca kabulünü, herşeyin gelmesine, yaşamına girmesine bir izin verebilsen. Ve sen, herhangi bir insan meleğin içinden geçebileceği en meydan okuyucu ve zor durumdan geçiyorsun. Biz buna “ruhun karanlık gecesi”, “Kılıçlar Köprüsü” dedik. Bu, kendini en yalnız hissettiğin zaman, oysa değilsin. Bu, zor, zor bir zaman. Bu böyle olmak zorunda değildir.
Bunu başka Şambra örneklerinde de görebilirsin – o zor zamanlardan geçen kişilerde – arayıştan vazgeçtiklerinde, ve – nasıl desek – kızgınlıktan vazgeçtiklerinde, ve yanıtları kendilerinin dışında aramaktan vazgeçtiklerinde, yanıtların öylece ortaya çıktığını söyleyeceklerdir sana….bunu görebileceksin. Ve bunların kulağa boş laf gibi geldiğini biliyoruz. Sen bunun nasıl bir şey olduğunu deneyimleyinceye kadar da bunlar kulağa yavan sözler gibi gelecektir. Deneyimlediğinde ancak anlayacaksın. Ve biz sana sorduğun soru için teşekkür ediyoruz. Ve senin, gerçekte kim olduğunu kabul etmenin bir yolunu bulacağını biliyoruz.
8.ŞAMBRA’NIN SORUSU (mikrofona gelen bir kadın): Merhabalar. Arkadaşım Betty’nin, Mattie adında olağanüstü bir oğlu var. Ve onun için çok kaygılanıyorlar, çünkü hâlâ konuşmaya başlamadı. Mattie hakkında konuşabilir misin ve belki de Betty’e biraz öğüt verebilir misin lütfen?
TOBIAS: Gerçekten de…. bunun enerjisine bir bakmamız gerekiyor. Burada sözünü ettiğin ‘çocuk’, bize söylendiğine göre, – nasıl desek, katogorize etmekten pek hoşlanmıyoruz – ama o, daha yeni olan enerjilerden bazılarını, daha kristalimsi enerjilerden bazılarını getirmekte. Ve bu çocuk, – nasıl desek – bu noktada bu enerjileri ifade eden değil de, içine çeken, masseden olmayı seçmiş, ve bu şekilde kalmakla daha çok iletişim kurmak arasında şimdilik bir seçim yapmış değil. Ama fazla kaygılanmamak gerekiyor, ve ….bize söylendiğine göre, bu sevgili varlığı konuşmaya zorlamamak çok önem taşıyor. Onlar nasıl yapılacağını çok iyi biliyorlar. Bu, bunu seçip seçmedikleriyle ilgili. Teşekkür ederiz.
8.ŞAMBRA: Teşekkür ederim.
9.ŞAMBRA’NIN SORUSU (mikrofona gelen bir adam): Merhaba Tobias, benim sorum – ve sorumun aslında iki bölümü var – şu, birkaç yıl önce beynimde kimyasal bir depresyon geliştirdim. Ve sanırım en büyük sorum….piyasalardaki ilaçlar ve yapılan reklamlarla dünyadaki birçok insan şimdilerde bundan muzdarip. Ve bu sadece Birleşik Devletler’de değil. Tüm dünyada böyle. Ve bununla ilgili bana söyleyebileceğin bir şey var mı, ve benim kişisel durumumla ilgili herhangi bir şey?
TOBIAS: Gerçekten, depresyon kimyasallardan kaynaklanmıyor, ama kimyasallar daha derin bir – nasıl desek – ruhsal, spiritüel dengesizliğin, ya da daha derin bir ruhsal düzeyden kaynaklanan depresyonun sonucudur. İlaçlar sadece ortaya çıkan belirtilerin hafifletilmesine ya da azaltılmasına yardımcı olan araçlardır. Depresyon çoğunlukla içsel varlıkta taşınan yüklerle ilgilidir….suçluluk yükleri…yanlış yaptıkları şeylerle ilgili yargı yükleri gibi. Bazen de bu depresyon – bugün sözünü ettiğimiz gibi – başkaları için fazlasıyla enerji tutmaktan kaynaklanır.
Senin kişisel durumunda bu….sen, bildiğin gibi, başka birçok insan için enerji tuttun. Onların sorunlarını içine alma eğilimi gösteriyorsun. Ve onların acılarını ve hislerini içine alma eğilimi gösteriyorsun. Ve sen bir anlamda, yeterli derecede enerjiyi kendi varlığına, kendi realitene getirmekten kendini yoksun bıraktın. Sen bir anlamda, “alandan” ya da tüm olanın kaynağından gelen enerjiyi kendinden kısıp başkaları için kullandın, ve kendine yeterince vermedin.
Böylece bu, senden gelecek sevgi için ağlayan, senden gelecek kabul için ağlayan, yüzünü depresyon olarak gösteren varlığının içsel parçasıdır ki, bu depresyon, bildiğin gibi, tüm varlığını sarıyor. Zihnini ve bedenini sarıyor. Tümüyle dikkatini çekiyor. O…depresyon….senin bir bölümün….neredeyse boğulan bir kişi gibi. Onun o kadar sevgiye ihtiyacı var ki ve o kadar dikkate alınmaya ihtiyacı var ki, seni boğacak, ya da öldürecek, ya da belki senin kendini öldürmene neden olacak, çünkü sana çok ihtiyacı var.
Bugünkü toplantımızda da söylediğimiz gibi, başkaları için tuttuğun tüm enerjileri salmak zamanıdır. Bilinçli olarak farkında olmasan da, şu enerji tutmanın tümünü salmak için kendine izin ver. Ve şu anda sana bakıyoruz – ve buna yardımcı olabilecek, enerjilerle çalışan bazı kişilerin salonda olduğunu biliyoruz – ama bunların bazısını bırakmak zorundasın. Ve bunlar çağlar boyu, yaşamlar boyu süren enerji tutmalar. Ve sen kendini sevgiden ve ilgiden yoksun bıraktın. Ve bunları kendine veresin diye benliğin şimdi bağırıp çağırıyor.
Yoğun olarak bedenini çalıştırmanı ve masaj yaptırmanı öneririz, özellikle de, eğer mümkünse Şambra’nın ya da bedenin hücrelerinde olan biteni gerçekten anlayan kişilerin yapacağı masajı. Bunu hemen yaptır ve yoğun olarak yaptır. Sık sık yaptır. Ve sen kendi kendine bunun için gerekli olan kaynaklara sahip olmadığını söyleyebilirsin, ama kendine sevgi armağanını bir kez vermeye başladığında, benliğinin sana bolluk armağanını verdiğini de göreceksin. Yani bu çok önemlidir, sadece senin için değil, ve kendin için bu soruyu sormana teşekkür ediyoruz, ama aynı zamanda bunu deneyimleyen, depresyonun bu sakatlayıcı etkilerini deneyimleyen birçok Şambra için de çok önemlidir. Ve senden, burada gerçekten olmakta olana bir bakmanı rica ediyoruz. Kendinden o kadar çok verdin ki, kendini sevmeyi unuttun. Teşekkür ederiz.
9.ŞAMBRA: Teşekkür ederim.
10.ŞAMBRA’NIN SORUSU (İnternetten, Linda okur): Mayan ve onun kadim bilimi Vaastu ve bunun Yeni Enerji’deki geçerliliği hakkındaki görüşlerini rica ediyorum. Gelecek Şaud’lardan birinde onun konuşması öngörülüyor mu?
TOBIAS: Gelecek Şaud’lardan birinde konuşması programımızda yok, ama onunla konuşabilir, kararı ona bırakabiliriz. Ve birçoğu – bu enerjiye de bir bakmamız gerekiyor. Sözünü ettiğin bu varlık – nasıl desek – şimdilerde müfredatını değiştiriyor ya da önceleri söylenmiş ya da yazılmış şeylerin bazısını düzeltiyor. Bu materyel 2007’den sonra farklı bir adla yeniden ortaya çıkacak. Ve – nasıl desek – o zamana kadar bu kaynaktan fazla bir bilgi gelmeyecek. Teşekkür ederiz.
11.ŞAMBRA’NIN SORUSU (mikrofona gelen bir adam): Selam Tobias, oralarda ne alemdesiniz (kahkahalar)?
TOBIAS: Şerefine kadeh kaldırıyoruz (yoğun kahkahalar).
11.ŞAMBRA: Açıklanmasını istediğim iki şey var. Birkaç yıldır, benim yanıp tutuştuğum bir proje oluşmakta. Ve bu bir tekne projesi, ve ben yerküre sularını elektrikli bir tekneyle aşacak sözde ilk kişi olacağım. Buna biraz ışık tutabilir misin…bir de enerji biçimine, çünkü bu yeni bir şey. Ve bununla ilgili New York’a bir gezim olacak.
TOBIAS: İlginç….bunun enerjisine bir bakıyoruz. Ve – nasıl desek – neler olacağını paylaşmaya çalışmak zor, çünkü biz senden bu deneyimi esirgemek istemiyoruz. Ama burada şunu söylüyoruz, bu projede olabilecek bazı gecikmeleri, proje gerçekleşmeyecek anlamına alma. Gecikmeler sadece bu projenin ihtiyacı olan enerjilerin ve kaynakların biraraya gelmesi için olacak….bir yıllık falan bir gecikme….aslında sana çok daha iyi hizmet edecek biçimde geri gelecek bir gecikme. Yani buna çok açık ol.
Ve biz burada senin seçtiğin ve seninle birlikte çalışanların seçtiği potansiyeli görüyoruz. Biz bunun başarılacağını görüyoruz. Ama – tekrarlıyoruz, biz sadece potansiyellere bakıyoruz – birlikte çalıştığın, ya da çalışmakta olduğun bazı kişiler, çeşitli nedenlerden ötürü bu projeyi terk edecekler. Ama bu iyi bir şey, çünkü bu, yeni insanların gelmesine yol açacak. Böylece bizim önerimiz, bunun üzerinde çalışılmasına devam edilmesi ve ışığın türlü farklı yollardan gelmesine izin verilmesidir.
11.ŞAMBRA: Teşekkür ederim.
TOBIAS: Gerçekten de.
LİNDA: Son soru, eğer seçimin buysa.
TOBIAS: Ayakta durup bekleyenlerden birkaç soru daha alalım.
12.ŞAMBRA’NIN SORUSU (mikrofona gelen bir kadın): Selam Tobias. Geçenlerde aldığım finansal bir kararla ilgili ve işlemin niyeti ve sonucu hakkında konuşabilir misin diye merak ediyordum.
TOBIAS: Nasıl desek – bunu sana geri yansıtmak zorundayız. Ve sana, neden ilk elden bu enerjiyi seçtiğini, ve niyetinin ne olduğunu, ve buna getireceğin potansiyellerinin ne olduğunu soracağız.
12.ŞAMBRA: Niyetim….bu, bu alanda toplu bilincin dışına çıkabilmek için bir araç gibi geldi bana. Ve sonucuyla ilgili arzum da özgürlük.
TOBIAS: Gerçekten de…ve öyledir. Sen bunu seçtin. Ve bu şimdi, bunun tezahür etmesine izin vermekle ilgilidir. Biraz zamanını ve ilgini isteyecektir doğal olarak, ama bir anlamda, bunun doğmasına yardımcı olduğun söylenebilir, ve biz onun şimdi çiçek açmaya başladığını görüyoruz. Bu şu anda kendine saklayacağın bir şey. Başka bir deyişle, çıkıp da bunu paylaşmak, ya da şu anda öğretmek zamanı değil, ama nasıl bir ilerleme gösterdiğini izlemek zamanı. Aldığı farklı yönleri ve dönemeçleri izle. Bu onun nasıl iş gördüğünü gerçekten görebilmen için, kısa duvarın arkasında durman için iyi bir zaman. Ve sonra, sen bununla birlikte yol alırken, bazı düzeltmeler yapmak isteyeceksin. Ama onun mükemmel, olağanüstü bir potansiyele sahip olduğunu görüyoruz.
12.ŞAMBRA: Teşekkür ederim.
TOBIAS: Gerçekten.
13.ŞAMBRA’NIN SORUSU (mikrofona gelen bir kadın): Merhaba Tobias. Sanki hiç iyi bir uyku çekemiyorum. Çok uyduruk. Yorgunum! Yani, bunun için ne yapabilirim?
TOBIAS: Bu yine, birçok Şambra’nın yaşadığı bir şey. Ve, bunun türlü nedenleri var. Nedenlerden bazısı – nasıl desek – temel nedenlerden bazısı, biyolojik bedeninizin ve onun ritmlerinin ve hareketlerinin fazlasıyla Gaia’nın hareketleriyle ilintili olmasından kaynaklanıyor. Ve şimdiye kadar bedeniniz Gaia ile, ve gerçekten güneş ve ay ve tüm bu şeylerle olan bağlantısıyla uyur ve uyanık kalırdı.
Şimdi ise, içsel varlığınızı değiştirdiğiniz bir noktaya geliyorsunuz. Ve bunu gerçekleştirdikçe de, bir zamanlar Gaia ile biyolojik olarak kurduğunuz bağlantıyı artık kuramaz oluyorsunuz. Böylece bu, tüm uyku düzeninizi alt-üst ediyor ve çok, çok sinir bozucu olmasına neden oluyor.
Şambra bazen gün ortasında uyumanın daha iyi geldiğini görüyor. Eğer bir gündüz işine sahipsen, bunu yapmak çok zordur. Ama bazılarınız işte nasıl uyunacağının yolunu buluyor (kahkahalar). Birçoğunuz gece yarısı uyandığınızı görüyorsunuz. Ve yıllardır söylediğimiz gibi, dönüp durmak değil de kalkmak en iyisidir. Gecenin bir yarısı yataktan kalkmak zor olsa da, bu, günün en yaratıcı bölümü olabilir. Ve siz çok yaratıcı olduğunuzu göreceksiniz. Ve, bu sürede yeni fikirler ve projeler geliştirdiğinizi göreceksiniz.
İşin içine başka unsurlar da giriyor. Uyku düzeni, içine girdiğiniz rüya halleri yüzünden de bozuluyor, çünkü siz şu aralar çok başka başka enerjileri de kendinize çekiyorsunuz. Bugün değindiğimiz gibi, Atlantis enerjileri rüyalarda fazlasıyla mevcut, ve bu da zaman zaman epey korkuya, epey kedere neden oluyor. Ama bu enerjiler geri geliyor. Ve aynı zamanda Dünya-öncesi enerjilerin bazıları da şu anda ziyarete geliyor. Ve siz uzun, çok uzun zaman önce olmuş şeyleri de halletmeye çalışıyorsunuz. Böylece aslında bunların tümü, bir zamanlar günün en dingin, en huzurlu zamanı olan uyku zamanını mahvediyor.
Şambra’nın çok daha az uykuya ihtiyaç duyacağı, sizin deyiminizle – nasıl desek – “güç uykusu”na sahip olacağı bir noktaya sonunda geleceğini görüyoruz. Ve siz….çok kısa bir süreye tümünü sıkıştırabilirsiniz. Ve bedeniniz, şimdilerde yorgun olmasına karşın, daha önceleri yenilenmek ya da uyumak için ihtiyaç duyduğu zamanı pek gereksinmeyecektir. Tekrarlıyoruz, bu çok, çok hızlı gerçekleştirilebilir.
Yani, tüm bu yorgunluk hali geçecektir. Bedeninizi ve enerjinizin tümünü anlamak durumundasınız. Onlar uygun uyku miktarını kesinlikle biliyorlar. Ve buna ayak uydurmak zor gelebilir ama siz asla….yeterli uykuyu almamaktan ötürü ölmeyeceksiniz. Sadece bir süre rahatsız olacaksınız. Teşekkür ederiz.
14.ŞAMBRA’NIN SORUSU (mikrofona gelen bir adam): Benim iki sorum var. Biri, neden….ben bir süredir iş arıyorum. Ve ben, bilirsin işte, parası iyi bir iş istiyorum, karşılaştıklarım gibi değil yani. Yani böyle bir iş istiyorum. Ve bir de, ben İsrailliler ve Filistinliler için bir proje üzerinde çalışıyorum. Ve şunu bilmek istiyorum, ben enerjiyi tutuyor muyum, yoksa hareket mi ettiriyorum. Bu kadar.
TOBIAS: Peki, ikinci sorunun yanıtı….sürdürdüğün işlem, Enerjiyi Hareket Ettiren olarak değil de, enerjiyi tutan olarak gerçekleştirdiğin çalışmanın bir parçası. Ve onu şimdi bırakmanı öneriyoruz, zor gelse bile. Bolluğun yaşamına girmesine gelince, buna bir bakmanı rica ediyoruz. Ayrı gibi görünseler de soruların birbiriyle bağlantılı. Onlar doğrudan birbiriyle ilintili. Enerji tutmayı bir kez bıraktın mı, yeni bir bolluk sana akabilecektir. Ve çevrende dönüp duran şu iş – bu pek de iş sayılmaz – bu çalışma, son zamanlarda çevrende dönüp duran ama inişe geçemeyen bolluğun bu biçimi, şimdi artık inişe geçebilecektir. Anlıyor musun….bunlar birlikte iş görüyor. Teşekkür ederiz.
LİNDA: Sanırım bu son soru olacak. Ama seni saygılı olmaya davet ediyorum.
15.ŞAMBRA’NIN SORUSU (mikrofona gelen bir adam): Selamlar. Artık sorumun ne olduğundan emin değilim. Nerede oturduğum ve seçtiğim durum ve ona sahip olduğum gerçeği göz önüne alındığında – (çünkü) Ben de Tanrı’yım, buna sahip oldum – sanırım bu bir soru bile değil. Sanırım sadece olduğum yerde olmayı neden seçtiğime dair bir onay bekliyorum – ya da sen bana doğru soruları sormamda yardımcı olabilirsin.
TOBIAS: Bunu Ben Tobias’ın mı yanıtlamasını istersin….yoksa Oama’nın mı? (kahkahalar)
15.ŞAMBRA: Ben açığım.
TOBIAS: Biz bugün Oama’yı – nasıl desek – dinleyicilerle çalıştırdık. Geçen ay koltuğumdan yeterince feragat ettim. Peki, bu – nasıl desek – en iyisi bunu kendine sorman, ki bunu yaptığını da biliyoruz. Ama tüm bu durumların neden burada olduğunu kendine sormaya devam etmen en iyisidir.
Kendine sorduğunda, herşeye bir bak. Olan bitenin türlü yanlarına bir göz at. Ve beklentilerinin ne olduğuna bir bak. Ve ruhunun gerçek arzusunun şu anda ne olduğuna bir bak. Bu – üzerinde çalıştığın bu konunun tümü – sorduğun insanca soruların çok ötesine gidiyor, tümüyle ruhun arzusuyla ilgili.
Ve tekrarlıyoruz, biz – aslında istesek bile sana yanıtı vermeye iznimiz yok. Seni yanıtlamamıza SEN izin vermiyorsun, çünkü bir şans eseri olarak sen bunu içinde keşfedebilmek istiyorsun.
Aslında bizden yapmamızı istediğin şey, daha derin düzeylerde, insan düzeyinden daha derinlerde bir şey olduğunu farketmene yardımcı olmamız. Ruhunun arzusu, tutkun, durumları ve yeri, yaşamında olmakta olan tüm olayları oluşturdu. Ama o, senin tarafından saptanmak istiyor. O, benliğinin insan veçhesinin, ruh veçhesini saptamasını istiyor.
Böylece, sorunu hiç yanıtlamadığımızı biliyoruz. Ama sen bir anlamda bizden yanıtlamamamızı istedin. Sen bizden, soruyu nasıl soracağını anlamana yardımcı olmamızı istedin. Ve soru basit bir biçimde şu hale geliyor, “Tutkum nedir? Ruhumun arzusu nedir? Bunların tümü ne anlama geliyor?”
Bunu bir kez anladın mı, şu anda üzerinde bulunduğun rotayı değiştirecektir. Bu, daha derin ve içsel bir bakışı içerecektir, ama güç kullanmayarak ya da talepkâr olmayarak gerçekleştirilen bir içsel bakışı. Bu, zerafetle ve kolaylıkla gerçekleştirilir. Böylece, sorunu yanıtlamamamıza izin verdiğin için sana teşekkür ediyoruz (bazı gülüşmeler).
15.ŞAMBRA: Yanıtlamadığın için teşekkürler (yoğun kahkahalar).
TOBIAS: Böylece Şambra, toplantımızı sonlandırıyoruz. Ama size yakın olmaya devam edeceğiz, özellikle de şimdi ile bir sonraki toplantımız arasında. Enerjiyi tutan olmaktan, Enerjiyi Hareket Ettiren olmaya geçmek konusuna baktığınızda…çok uzun, çok uzun bir süredir yaptığınız bu işi bırakmak….bu yeni çalışma türüne başlayabilmeniz için o sorumluluğu ve yükü bırakmak….önünüzdeki birkaç hafta kendinize izin verip, hiçbir şeye aldırmadan rahat olmanızı, nasıl Enerjiyi Hareket Ettiren olacağınızı şimdiden anlamaya çalışmamanızı rica ediyoruz. Bunu bir sonraki konuşmamızda irdeleyeceğiz; ama bu zamanı, bir enerji tutucusu olma rolünü yumuşak bir biçimde bırakmak için, o âsayı sizden şimdi devralmaya hazır çok insan olduğunu anlamak için kullanın.
Ve öyledir!
Kırmızı Meclis’in varlıklarından Tobias, Golden, Colorado’da yaşamakta olan Geoffrey Hoppe tarafından sunulmaktadır. Tobit’in mukaddes kitabında bulunan Tobias’ın öyküsü, Crimson Circle sitesinde bulunmaktadır.
www.crimsoncircle.com. Tobias materyelleri, bedelsiz olarak dünyanın her tarafında bulunan ışık işçileri ve Shaumbra’ya, Ağustos 1999 tarihinden beri sunulmaktadır. Bu tarih Tobias’ın, insanlığın yıkım potansiyelini aşıp, Yeni Enerjiye girdiğini söylediği tarihtir.
Crimson Circle, Yeni Enerjiye geçiş yapacak ilk insan (kılığındaki) meleklerden oluşan global bir ağdır. Bu kişiler, yükseliş halinin sevinç ve zorluklarını deneyimlerken, diğer insanların da yolculuğuna, paylaşım, ilgi ve yol göstererek yardımcı olmaktadır. Crimson Circle’in sitesine her ay 40.000’in üzerinde ziyaretçi, son materyelleri okumak ve kendi deneyimlerini tartışmak amacıyla girmektedir.
Crimson Circle her ay Denver, Colorado’da, Tobias’ın, Geoffrey Hoppe kanalıyla son bilgileri sunduğu yerde biraraya gelmektedir. Tobias, kendisinin ve Crimson Council’ın (Kırmızı Meclisin) diğer semavi varlıklarının, aslında insanoğlunun kanallığını yapmakta olduğunu bildirmektedir. Tobias’a göre, onlar bizim enerjilerimizi okumakta ve biz içimizde deneyimlerken, dışardan da bakabilmemiz için, kendi bilgilerimizi bize geri tercüme etmektedirler. Crimson Circle toplantıları herkese açıktır, ama LCV takdir edilir. Katılımı gerektiren hiç bir şey ve ödenmesi gereken bir aidat yoktur. Crimson Circle, dünya çapındaki Shaumbra’nın açık sevgisi ve bağışları yoluyla bolluğu kabul etmektedir.
Crimson Circle’ın en yüksek amacı, insan melekler ve öğretmenler olarak, içsel spiritüel uyanış yolunu yürümekte olan kişilere hizmet etmektir. Bu hıristiyanlıkla ilgili bir misyon değildir. Tersine, içsel ışık, merhamet ve ilgi bulabilmeleri amacıyla, insanları senin kapına getirecektir. Kılıçlar Köprüsü’ndeki yolculuğuna başlayan bu kendine has ve değerli insan sana geldiğinde, o anda ne yapman ve öğretmen gerektiğini bileceksin.
Eğer bunu okumaktaysan ve gerçek olduğunu ve bir bağın olduğunu hissediyorsan, sen gerçekten Shaumbra’sın. Sen insan (kılığında) bir öğretmen ve bir rehbersin. İçindeki tanrısallık tohumunun bu anda ve gelecek tüm zamanlar için çiçek açmasına izin ver. Hiç bir zaman yalnız değilsin, çünkü tüm dünyada bir ailen ve çevrendeki semavi boyutlarda melekler vardır.
Bu metni lütfen ticari amaç olmaksızın ve bedelsiz olarak dağıtın.
Lütfen bu bilgiyi, dipnotlar dahil bütünüyle kullanın. Tüm diğer kullanımlar, Geoffrey Hoppe, Golden Colorado’dan alınacak yazılı onayı gerektirir. Telif hakkı 2001, Geoffrey Hoppe, P.O.Box 7328, Golden, CO 80403.e-posta: tobias@crimsoncircle.com. Tüm haklar mahfuzdur.