Şaud 6: Kendi Rehberin Kendinsin » kırmızıçember.org

Crimson Circle’de (Kırmızı Çemberde) sunulmuştur

TOBIAS: Ve öyledir, sevgili Shaumbra, yuvaya hoş geldiniz diyoruz! Kim olduğunuzun enerjisine geri gelen sizleri karşılıyoruz. Geri geldiğiniz ve çok kez birlikte yarattığımız bu alanda sizi karşılıyoruz. Hepimiz – insan biçiminde olup da Shaumbra olanlar ve perdenin bu yanında Shaumbra olanlar – biz biraraya geliyor ve birbirimizin keyfine varıyoruz şimdi.

Bu alana gelmek, Ben, Tobias’ı her zaman biraz etkiler ve duygulandırır. (kendi kendine güler) Solumak birkaç dakikamı alır! Soluduğum zaman, siz insanların yaptığı gibi oksijen çekmem içime. Daha çok, sizi gerçekten hissedebilmek için…sizi duyabilmek için…yanıbaşınızda oturup da birlikte olduğumuz bu değerli anların keyfine varabilmek için tüm duyularımı açarım. Gerçekten, yuvaya, bu harika yere, bu merkeze hoş geldiniz. (Eski toplantı yeri olan Coal Creek Center’e geri dönülmesinden söz etmektedir) Evet, biz daha önce de burada bulunduk ve (buranın) enerjilerine bayılıyoruz.

Biz enerjilerimizi her çevreye uyumlayabiliriz, ister bir Shaumbra toplantısında dışarıda oturalım, ya da bir otelin oldukça steril balo salonunda….bir evde…her hangi bir yerde oturalım….hepimiz enerjilerimizi uyumlayabiliriz.

Gerçekten, en yoksul ve negatif ve karanlık bölgelerden birinin ortasında bulunabilirsiniz. Sevgili dostlar, bunun sizi etkilemesine izin vermeyebilirsiniz. Çevreyi değiştirmek için ışık yaymak (yollamak) zorunda değilsiniz. Siz sadece onun içinde oturursunuz ve o değişir.

Bazı insanların çevrelerinde yarattığı şu “kalkanların” eğlenceli olduğunu düşünüyoruz. Siz, “Kendini ışıkla çevrele” diyorsunuz. Biz, “Duvarları alaşağı edin” diyoruz. Siz her hangi bir yerde olabilir ya da yaşayabilir ve sizi etkilememesini sağlayabilirsiniz. Şefkat, merhamet dediğimiz şey budur. Şefkat, diğer insanların yolculuğunu ve kendi yolculuğunu gerçekten anlamaktır. Şefkate sahipseniz, karanlıkların en karanlığında, en korkulu yerlerde oturabilirsiniz. Kalkanlar yaratmak zorunda değilsiniz (olmazsınız).

Siz Shaumbra, şimdi haklı aydınlatanlarsınız. Siz parlıyorsunuz. Siz ışık saçıyorsunuz. İster bilinçli olarak farkedin, ister farketmeyin, siz Yeni bir Enerji yayıyorsunuz. Bir manava gittiğiniz zaman, halka açık kalabalık bir yere gittiğiniz zaman, şu savunma duvarlarını örmek zorunda değilsiniz. Sadece an’da olmak durumundasınız.

Sizin negatif, karanlık, ya da dengesiz olarak nitelendireceğiniz her hangi bir enerji, gelip geçecektir. Bunların sizi etkilemesi gerekmez. Gelip geçerler. Koruma duvarlarını ördüğünüz zaman, bu, enerjilerin size gelmesini de engeller. Kendi çevrenize bir duvar örüyorsunuz. Kendinizi öyle koruyorsunuz ki, artık hissedemez ya da duyumsayamaz hale geliyorsunuz. Bu, kendi benliğinizi ve içindeki Tanrı’yı öğrenirken uygundu, evet, bu engelleri bir noktada siz yarattınız. Ama sevgili dostlar, bu şimdi Yeni bir Enerjidir.

Gerçekten, gelecek aylarda size söyleyeceğimiz belli şeyler, daha önce söylediklerimizle, ya da başka kanallardan duyduğunuz bilgilerle çelişiyormuş gibi görünecektir. Neden? Çünkü bu Yeni bir Enerjidir. O hızla değişmektedir. Siz değişmektesiniz. Bazılarınız şu anda bizim enerjimizi saptamaya çalışmaktadır. Şöyle diyorsunuz, “Birşeyler farklı gibi. Ben belki de doğru alanımda değilim. Belki de oturmadan önce törensel bir şey yapmalıydım.” Bazılarınız şöyle diyor olabilir, “Odayı tütsülemeyi unuttum, onun için eskisi gibi bağ kuramıyorum.” (kahkahalar)

Sevgili dostlar, bizimle geçmişte kurduğunuz gibi bir bağı şimdi kuramamanızın nedeni, değiştiğiniz içindir, ve biz değiştiğimiz içindir. Enerji şimdi farklı bir noktadadır. Buna alışmaya çalışın. Süregelen değişim ve dönüşümlere alışmaya çalışın. Eski yöntemlere geri dönmemeye çalışın. Eski yöntemleri (tarzları, biçimleri) onurlandırın. Bunlar size iyi hizmet etmiştir. Ama siz şimdi Yeni bir Enerjidesiniz.

Bugün getirdiğimiz enerji, farklı bir yerden gelmektedir. Kendi içinizde hassas bir radyo alıcısı olduğunu düşünün. Ve şimdi düğmeyi çevirin, tıpkı bir radyo istasyonunu ayarladığınız gibi. Onu daha yüksek bir frekansa ayarlayın. Siz daha yüksek bir bilinçte olduğunuz için, biz de şimdi farklı bir biçimde, bu daha yüksek frekansta gelebiliyoruz. “Geçen ay, ya da ondan önceki ay daha farklıydı…neler oluyor burada” dediğiniz zaman, ah, bir an durun. Bu daha yüksek frekansa gelip de bizimle birleşmek için kendinize izin verin.

Burada harika bir mecaz var. Biz bu salonda (Coal Creek Canyon), şöminesi, ve mutfağı, ve gıcırdayan ahşap yerleriyle bu harika merkezde daha önce bulunduk. Siz Kırmızı Çember toplantılarına burada başladınız ve sonra başka başka yerlere geçtiniz. Şimdi geri geldiniz. Ama bugün çoğunuzun farkettiği gibi, Eski bir yere geri geldiğinizde, orası farklı görünmekte ve hissedilmektedir. Size farklı gelmektedir, çünkü siz değiştiniz.

Bu mecazın çok uygun olduğunu önünüzdeki yıl göreceksiniz. Eski yerlere yeniden gideceksiniz, ama bu yerler farklı olacaktır. Eski bir yere geri gittiğiniz zaman, bir çalışma gerçekleştirmek amacıyla bu yerlere çağrıldığınız zaman, olup bitene dikkat edin, olanları farkedin.

Ah, Cauldre’nın (Geoffrey Hoppe) çok kaygılandığını biliyoruz. Bu salona geri gelmek, geriye atılan bir adım mı acaba diye kaygılandı. Sevgili dostlar, sevgili dostlar, bu bir evrimdir (tekamüldür). Bu bir devredir. Bu yıl hepiniz Eski yerlere geri gittiğinizi ya da Eski insanlarla karşılaştığınızı göreceksiniz. Ama bu farklı olacaktır…gerçekten.

Yeni bilincinizle, evet, değiştirmektesiniz. Enerjileri, hatta Eski’nin görünüşünü ve hissini değiştirmektesiniz. Böylece, şu ya da bu nedenden ötürü Eski’ye geri çağrıldığınızda, oranın aslında Eski olmayacağını anlayın. Yeni olacaktır. Birçok yönden Yeni olacaktır.

Burada, bu yerde olmaktan sevinç duyuyoruz – ne sıcak enerjiler. Bu bar taburesini bile fazla umursamıyoruz. Onu rahat bile buluyoruz. (kahkahalar) Ayakta duracağımız zamanlar olacaktır. Size konuşurken ayakta duracağız. Hatta biraz sıraların arasında gezinmeyi isteyeceğimiz zamanlar da olacaktır. Şimdi tüm gönüllü çalışanların paniklediğini biliyoruz! (kahkahalar) “Of Tobias, başımıza ne işler açıyorsun – sıraların arasında gezinmekmiş!”

Ama bu insanların endişelerini yatıştırdıktan hemen sonra, gelip size dokunmak, konuşurken size dokunmak isteyeceğimiz bir zaman gelecektir. Konuşurken, gelip sizinle birlikte sandalyelerde oturmak istiyoruz. Lojistik çözümler bulunacaktır. (kahkahalar)

Şimdi farklı olmasının bir nedeni de, enerji ağındaki değişimlerdir. Enerji ağındaki son uyumlamalar da yapılmıştır. Bu size, kendi tanrısallığınızı tümüyle kabul etme, ve sahiplenme ve onunla bütünleşme yolunu açmaktadır. Bu son haftalarda meydana gelmiş olan değişimler vardır. Önünüzdeki yıl çok değişimler olacaktır.

Ama şimdi, çok candan bir dostumu buraya getirelim. Biz semavi “kulübemde” birlikte oturur ve uzun sohbetler ederiz. Biz, insan biçiminde bulunmuş olmanın neye benzediğinden söz ederiz. Evet, gerçekten, biz insana özgü sigarlarımızdan tüttürürüz. Böylece birbirimize rüşvet vermiş olur, öyküler paylaşırız. (kahkahalar)

Ben sizden, bugünün onur konuğuna ait enerjiyi hissetmenizi rica ediyorum. Onu, soluğunuzda hissedin. Onu, duyularınızda hissedin. Zihninizi sakinleştirin sevgili dostlar. Bu, yüreğinizden gelir. Bu enerjiyi kelimelere dökmeye bile çalışmayın. Onu sadece hissedin. O, mor renkle, mor ışınla gelmektedir. O hepinizle daha önce çalışmıştır. Onun enerjisi, geçmiş 20 ila 30 yılda hep çevrenizde var olmuştur. Ama mevcudiyeti şu son birkaç yılda çok güçlü olmamıştır. Şimdi, her zamankinden çok daha mevcut bir halde geri gelmektedir.

Gerçekten, onur konuğumuz St. Germain’dir. O benim ve sizin sevgili dostumuzdur. Biz, insanlardan söz ederek birlikte çok saatler geçirdik, çünkü o da bir insan olarak (dünyada) bulunmuştur. St. Germain simya üstadıdır ve değişim üstadıdır. St.Germain, Eski yöntemlere uymamış, daha çok şunu demiştir, “Burada, Dünya üzerinde daha iyi yöntemler, yollar vardır.” O, enerjilerle deneyler yapmış ve insan olarak Dünya’da bulunduğu süre boyunca simyasını uygulamıştır.

St.Germain Dünya’dayken kendi yükseliş sürecinden (işleminden) geçmiştir. Yaşamlar arasında nasıl gidip geleceğini ve birçok yaşamı nasıl birleştireceğini öğrenmiştir. Bir yaşamla diğeri arasındaki hatırlama engellerini nasıl aşacağını öğrenmiştir.

Sevgili, sevgili St.Germain geçmiş yıllarda ve özellikle de uyku halinizde, yolculuğunuzun önemli bir parçasını oluşturmuştur. Bir süre Dünya alemlerinin uzağında bulunmuş, sizlerle birlikte çalışarak Yeni Dünya’nın enerjilerini oluşturmuştur. O da bu zamana hazırlanmıştır, yeniden sizin yakınınızda yürüyebilmek için kendi enerjilerini hazırlamıştır.

St.Germain’in enerjileri bir süre uzak kalmıştır. Enerji ağının tamamlandığı bu zamanda o geri gelmektedir. Kendi tanrısallığınıza gerçek biçimde sahip çıkabileceğiniz bu zamanda geri gelmektedir. O şimdi, kendi yolculuğunun anısına burada bulunduğuna çok sevinerek, hepinizle birlikte burada olmasına çok sevinerek gelmektedir. Bu grubu ziyaret etmek üzere bu yıl çok kez gelecektir. Sizi doğrudan da ziyaret edecektir. Enerjisi, artık uyku halinizde değil de, epey uyanık olduğunuz zamanlarda doğrudan size gelecektir.

Böylece, St.Germain hissini özümsemeniz için bir an durmanızı rica ediyoruz. Bazılarınız renkler görebilir. Bazılarınız, bedeninde bir şeyler duyumsayabilir. Bazılarınız için bu, sadece bir biliş olabilir. Ama bunu anımsayın, çünkü St.Germain size, siz uyanıkken geleceğini söylemektedir. Bazı zorluklardan geçerken, sizi cesaretlendirmek için yanınızda olacaktır. Size, tüm çözümlerin şimdiden elinizde olduğunu hatırlatacaktır.

St.Germain enerjisinin bugün burada, bizimle olması, bizim için büyük bir zevktir.

İnsanlığın gidişatını bu yıl nasıl gördüğümüzden söz edelim bir dakika. Bunlar kehanet değildir. Önceden bildirmek değildir. Sözünü ettiğimiz şeyler, kendi bakış açımızdan gördüğümüz şeylerdir. Sizinle paylaşmak isteyişimizin nedeni, dünyanın içinden geçtiği şeyleri anlamanızı sağlamak içindir, bu şeylerle olan ilişkinizi anlamanızı sağlamak içindir, bu şeylerin sizi fazla etkilememesini sağlamak içindir.

Enerji ağının son uyumlamaları ve tüm insanların muktedir hale gelme potansiyeli, dualitenin eski enerjisi için bir meydan okuma yaratmaktadır. İnsanlar, muktedir olma potansiyeline sahip olduklarını belki bilinçli olarak farkında değildir. Ama dünyanın her yanındaki insanlar bir şeyler hissetmektedir. Bu bazen rahatsız etmektedir. Bu, sürekli kapının vurulduğunu duymak ama bunu kabul etmemek gibi bir şeydir.

Siz, bizim neden söz ettiğimizi biliyorsunuz. Çoğunuz, uyanışınızdan önce bu deneyimi yaşadınız. Bu bir huzursuzluk hissidir, dingin olmama hissidir, bir şeylerin olacağı, ama ne olacağını bilmeme hissidir. Bu, sizin uyanış işleminizin bir parçasıydı. Bu, sizi uyanmaya çağıran Cebrail’in borusuydu.

İbadet etmeseler de ya da ruhsal (spiritüel) olmasalar da, dünyanın her yerindeki insanlar bunu şimdi hissetmektedir. Bir şeyin değiştiğini hissetmektedirler. Bu his, bu sıkıntı şu anda dualite enerjilerini arttırmaktadır. Ve önünüzdeki birkaç yıl bunu yapmaya devam edecektir. Dualite artacaktır.

Siz bunun bir parçası olmak zorunda değilsiniz. Siz, bundan etkilenmek zorunda değilsiniz. Ama bunu diğer insanlarda göreceksiniz. Daha önce size,Yeni Enerji’ye girmek için kendi yükselişinizin zorlu ve meydan okuyucu işleminden geçtiğinizi söylediğimizde, bundan söz ettik. Ama siz araçlara sahiptiniz ve birbirinize sahiptiniz.

Şimdi bu işlemden geçmekte olan yepyeni bir insan dalgası vardır. Onlar, sizin sahip olduğunuz ruhsal anlayışa ya da geçmişe sahip değildir. Ve kesinlikle onlara rehberlik edecek başka Shaumbra’lara sahip değildirler. En azından sizinle, öğretmenlerle bağlantı kurana kadar.

Dualitenin bu yıl artmasıyla birlikte, savaş potansiyelinin yükseldiğini göreceksiniz. Bu, bir bölgede soğur gibi olunca, bir başka bölgede ortaya çıkacaktır. Bir süredir barış içinde olan dünyanın bazı bölgeleri, anlaşmazlığa düşecektir. Bakın bu, sizin içinden geçtiğiniz şeylere çok benzemektedir. Temizlenmek isteyen Eski Enerjiler vardır, onun için de kabul edilmek ve dönüştürülmek üzere yüzeye çıkacaklardır.

Onun için size, sevgili Shaumbra, barış için dua etmek uygun değildir diyoruz. KENDİ dinginliğiniz içinde olmak ve bunu dünyaya yaymak uygundur. Ama biliyor musunuz, kaçınılmaz olan anlaşmazlıklar vardır, birbiriyle halleşmek zorunda olan Eski Enerjiler vardır.

Irak’ta savaş söylentileri var, ve bunun dünyanın her yerinde yarattığı gürültüyü görüyorsunuz. Yoğun bir savaş tehdidi mevcuttur. Öyle güçler var ki…..savaş isteyen güçler mevcuttur. Başka insanlar da barış için savaşmaktadır.

Bu şeylerin soğumasını, yatışmasını sağlayacak son dakika anlaşmalarının yapıldığını görüyoruz. Ama sevgili dostlar, anlaşmazlık enerjileri hemen yeniden ortaya çıkacaktır. Orta-Doğuda ortaya çıkmazlarsa, dünyanın başka bir yerinde ortaya çıkacaklardır. Anlaşmazlıkların alevlendiğini ve sonra yatıştığını, alevlendiğini ve sonra yine yatıştığını göreceksiniz. Anlaşmazlıkların bazıları savaşla sonuçlanabilir. Böyle olmak zorunda değildir. Bu anlaşmazlıklar açıklıkla ve gerçeğin kendisiyle çözümlenebilir. Bunun nasıl bir şey olduğunu siz biliyorsunuz. Siz bu anlaşmazlıkları, mücadeleleri kendi içinizde yaşadınız. Siz bir anlamda, dünyada olup bitenin mikrokozmosusunuz. Bu çekişmeler içinizden yüzeye çıktı. Bazen bunları geri ittiniz ya da görmezden geldiniz. Sorunlarınızdan kaçtığınızı gördük! (kahkahalar) Kendi içinizdeki durumla yüzleşmek istemediniz. Ama er ya da geç içsel anlaşmazlıklarınızla yüzleşmek durumunda kaldınız. Er ya da geç kedinizle halleşmek zorunda kaldınız.

Bu çok ilginç bir yıl olacaktır. Dünyadaki mali durumun, geçen seneki gibi olmasını bekleyin. Yine dalgalanmalar, yine iniş çıkışlar….borsada oynamak için iyi bir zaman değildir. Borsa için tüyo isteyenlere – iyi bir zaman değil. (kahkahalar) Bizden tüyo isteyenleriniz çok….çok fazla! (yoğun kahkahalar) Eğer Ben, Tobias ya da St.Germain şu anda Dünya’da olsaydık, bu, uzak duracağımız bir kumar olurdu.

İş dünyasında son zamanlarda gördüğünüz olaylar – yani büyük şirketlerin en büyüklerinin batması – bu da olmaya devam edecektir. Sadece Birleşik Devletler’de değil, dünyanın her yanında olmaya devam edecektir. Bu şirketler bir anlamda o kadar büyümektedirki, kendi enerjileriyle başa çıkamaz hale gelmektedirler. Bir anlamda, daha küçük parçalara bölünebilmek için, kendi seçimleriyle hızla çökmektedirler.

Bakın, uygun olan belirli bir enerji miktarı vardır, bu ister bir ülkede olsun, ister bir şirkette, ya da her hangi başka bir şeyde. Fazla büyüdüğü zaman, daha küçük parçalara bölünmek zorundadır. Bazen küçük parçalar, bütüne göre daha etkili olabilir.

Daha önceki konuşmalarımızda kiliselerden söz ettik. Onlar da kendi parçalanmalarından geçmeye devam edecektir. Bu yıl kiliselerde daha fazla çekişme, mücadele olacaktır. Bu çekişmelerin sonucu olarak ve aynı zamanda bazı liderlerin – nasıl desek – bu büyük bilinç değişiminden geçme gücüne sahip olmamalarının sonucu olarak, başlıca kiliselerin bazılarında büyük liderlik değişimleri olacaktır.

Kiliselerinizde büyük değişimler olacaktır. Bunu gördüğünüzde korkmayın. Bunların tümünün uygun olduğunu anlayın. Biz epey bir süre önce bundan söz ettik ve duvarların yıkılacağını söyledik. Bu, dönüşümün bir parçasıdır.

St. Germain enerjilerin değişimi hakkında çok şey bilir, ve bazen öyle bir yapılanma olur ki, şeylerin farklı bir biçimde, Yeni bir biçimde yeniden yapılanabilmesi için duvarların yıkılması gerektiğini bilir.

Sevgili dostlar, bu yıl dünyanızda meydana gelecek çok şey vardır. Bilimsel ve teknolojik büyük ilerlemeler kaydedilecektir, son yıllarda gördüğünüzden çok daha fazlası. İlginçtir, bir alan – iş alanı ve kiliseler, ve politika – büyük dönüşümlerden, büyük değişimlerden geçerken, birçok duvar yıkılırken….öte yandan bilim ve teknoloji büyük sıçramalarla ilerleyecektir.

İnsanlara yıllarca dert olan tıbbi sorunlarla ilgili yeni hamleler duyacaksınız. Doktorlarınız ve bilim adamlarınız yeni anlayışlar sunacaktır. Gerekli araştırmaların ve belgelemelerin sonuçlanması biraz zaman alacaktır, ama buluşlar kapıdadır. Buluşları gazetelerinizde okuduğunuz zaman şunu soracaksınız, “Bu nasıl geliştirilebildi? Yanıt bu kadar basitken, tüm bu yıllar boyunca nasıl gözden kaçırıldı?” Biz bunun, sizin ve bu ruhsal yoldaki diğer insanların gerçekleştirdiği çalışmalar sayesinde olduğunu söylüyoruz.

Size daha önce de söyledik – bu artık sizinle ilgili değildir. Siz tüm bu işlemlerden içinizde geçmektesiniz. Siz bilincinizi değiştirmektesiniz. Siz, gezegenin bilincini yükseltmektesiniz.

Bilinci yükselttiğinizde ne olur? Dışarıya doğru genişler! Siz tüm dünyaya yeni bir bilinç düzeyini ışımaktasınız. Sonra da, bilim adamlarınız, mühendisleriniz, tüm liderleriniz işlerini görmeye başladığında, sizin bilincinizdeki değişim, onların yeni anlayışlara gelmesini, yeni buluşlar gerçekleştirmesini sağlayacaktır.

Büyük kaşiflerden biri, Thomas Edison dediğiniz kişi, kendini, biraz da bilmeden, çok yüksek bir titreşim ve enerjiyi tutan varlıklarla çevreledi. Buluşlarını ve araştırmalarını gerçekleştirirken, gerçekten o varlıkların yüksek bilinçlerinden çekip çıkartarak, başka türlü sahip olamayacağı anlayışlara ve farkındalıklara erişti.

Bilim ve teknolojide bu büyük ilerlemeleri bu yıl duyduğunuz zaman, gerçekleştirdiğiniz çalışmadan ötürü kendinize teşekkür edin. Siz titreşimi değiştiriyorsunuz, ve başka insanların çalışmalarını yeni ve farklı bir biçimde gerçekleştirmesini sağlıyorsunuz. Dünya üzerindeki etkinizi görüyor musunuz?

Hazır bilimden söz ederken sevgili dostlar, bir dakika da insan klonlanması hakkında konuşalım. Şu anda olup bitene dikkat etmenizi istiyoruz. Bununla ilgili çok açık fikirli olmanızı istiyoruz, çünkü sizin ya da başkalarının düşündüğü gibi olmak zorunda değildir. Ruhsal arayış içinde olan bir grup insanın (Raelian’lar), teknoloji ve bilimi, ruhsal (spiritüel) ustalıkla birleştirebilmelerini ilginç buluyor musunuz?

Evet, elbette, onlar daha iyi bir araştırma (PR) yapabilirlerdi, biliyoruz! Ama bunun gerisinde bile bir plan mevcuttur. Bunun gelecek haftalarda ve aylarda açığa çıktığını göreceksiniz. Bu teknolojiyi geliştirmek, başı çeken bir insana, normal insanların uç noktada dediği birine ihtiyaç duymuştur. Raelien’ler (Raelians), gerçekten dış alemlerle bağlantı kurmaktadır. Onlar gerçekten yabancı varlıklarla bağlantı kurmaktadır. Onların daha kabul etmediği şey ise, yabancı varlıkların, aslında kendi geçmişleri olduğudur. Onlar gerçekten yıldız tohumuyla çalışmaktadır. Onlar gerçekten deneylerinde çok ilginç enerjilerle çalışmaktadır.

Sevgili dostlar, engelleri yıkmak, çok açık fikirli olmayı gerektirir. Bu insanlara belki biraz dengesiz gözüyle bakılmaktadır, ama bir sonraki düzeye çıkmanın bedeli budur. Sıçrayış, ruh ile bilimin birleşmesiyle gerçekleştirilmiştir. Bu insanların bilimsel çevrelerde ve medyada küçük düşürüleceğini ve onlarla alay edileceğini şimdiden söyleyebiliriz.

Onların geliştirdiği şey, daha sadece başlangıçtır. Onlar temel konularda, DNA’nızdan daha basit düzeylerdeki anlayışlara sahiptirler. Bunu, akıllarının genişlemesine izin vererek ve sonra da bunu pratiğe uygulamakla gerçekleştirmişlerdir. Onlar bunu, kendilerini yüksek titreşimlerle çevreleyerek, ve aynı zamanda sizin titreşiminizle de bağlantı kurarak gerçekleştirmişlerdir.

Bilimsel çevreler bu insanlarla alay edecektir. Bilimsel çevreler onları küçük düşürmek zorundadır, çünkü bunu kendileri keşfetmemiştir. (kahkahalar) Ama sahnenin gerisinde bulunan bazı bilim adamları, Raelian’ların gerçekleştirdiği bu çalışmanın, gözden kaçacak kadar basit olan bu çalışmanın değerini anlayacaktır.

Bir de felsefi açıdan klonlama hakkında konuşalım. Çok tartışmaların olduğunu biliyoruz. Tartışma ve mücadeleler olmaya devam edecektir. Buna karşı çıkacak olanlar, sevgili dostlarımızdır, yani geleneksel dini liderlerdir. (kahkahalar) Onlar sizin Tanrı olduğunuza inanmamaktadır. Kürsüde dururlar ve sizin Tanrı olduğunuza inanmazlar. Bilimle ruhun birleşmesine, ve muazzam şeyler yaratabileceğiniz gerçeğine inanmazlar.

Klonlamayla ilgili dünyada olup bitenler, Yeni Dünya’da da yoğun olarak üzerinde çalışılacak bir şeydir. Bakın, temel (prensip) basittir. Siz, bedeniniz değilsiniz. Siz, Ruhsunuz. Eski fiziksel bedeninizi terk etmeyi seçerseniz, kendinizi klonlayabilirsiniz. Bütün o travmatik doğum sürecinden geçmek zorunda kalmadan, bir yaşamdan ötekine geçebilirsiniz. Eğer bu Dünya’da kalmak isterseniz, buraya dönmek için o uzun ve oldukça acılı devreden geçmek zorunda kalmazsınız. Yeni bir bedene giriverirsiniz.

Sevgili dostlar, yanlış anlayan kimseler var. Siz, Ruh’u klonlamıyorsunuz. Siz sadece biyolojiyi klonluyorsunuz. Yaşamın sonsuz olduğunu anlamayan kişiler var. Fiziksel bedeninizi çok kolay değiştirebilirsiniz. Bu, olacaktır. Bu, olacaktır. Ama daha öğrenilecek çok şey var. Bu ilk klonlamalarda birçok eksik (kusur) var. Ama bu olacaktır. Olacaktır.

Biz Yeni Dünya’dan söz ettik ve biyolojiye girebilecek, sonra da ondan yine çıkabileceksiniz dedik. Bu burada, Dünya’da da mümkün olacaktır. Bunu görmek istemeyen güçlerle fikir ayrılıkları olacaktır. Onlar korkuyorlar. Bu, eski kitapları yeniden gözden geçirmek ve değiştirmek, ya da atmak anlamına geldiği için korkuyorlar. Bunu yapmak istemiyorlar. Böylesine korku içindeler.

Onun için Shaumbra, sizinle konuşmak için ve yeni öğretmenler olduğunuzu söylemek için bu kadar zaman harcadık. Öne çıkmanızın ve duyulmanızın zamanıdır.

Bu yıl ve gelecek yıllarda, tüm çevrenizde dualitenin arttığını görmeye devam edeceksiniz. Ama şimdi sevgili dostlar, SİZ yeni bir yerdesiniz. Ona yeni gözlerle bakabilirsiniz. Geçmişte olduğu gibi kargaşadan etkilenmek zorunda değilsiniz. Hala dualite oyununu oynayan bunca insanın olduğunu, oynamaktan keyif aldıkları bunca oyunun olduğunu farkederek, bir anlayış ve şefkat alanında bulunabilirsiniz. Bu artık sizinle ilgili değildir.

Eğer yanıtları hep dışarda ararsanız, size yanıtları verecek birini ya da bir şeyi hep bulmaya çalışırsanız, bu yıl sizin için zor olacaktır. Siz şimdi kendiniz için yeni bir çağa girdiniz. Artık mazeretler, bahaneler söz konusu değildir. Enerji ağı uyumlandı. Yıllardan beri yoğun bir işlemden geçtiniz. Artık bahaneler ve beklemek söz konusu değildir. O şimdi buradadır. Tanrısallığınız şimdi buradadır. O, sizin içinizdedir. O, çevrenizdedir. O, SİZDİR.

“Ama bekle. Bir sonraki şeyi bekle. 2012 yılını beklemek zorundasın. Bekleyecek bir 10 yılımız daha var” (kahkahalar) diyenleri gördükçe, biraz üzülüyoruz. Bazıları, 3 Mart 2003’ü beklemek zorunda olduğunuzu söylüyor….bazıları, gezegenlerin yeni bir dizilişini beklemek zorunda olduğunuzu söylüyor. Her zaman beklenecek bir şey var! Cauldre buna “ruhsal havuç” adını taktı.

Sevgili dostlar, sürekli beklemek yolunu izlemek isteyenler için bu uygundur. Bu uygundur. Bu yolu izleyecek çok kişi vardır, çünkü bir anlamda, bu insanlar şu anda bu sorumluluğu almak istemiyorlar. Gecikme için bir neden daha (bulmak) istiyorlar. Kaçınılmaz olanı ertelemek için takvimlerinde (işaretlenmiş) bir gün olsun istiyorlar. Ve kaçınılmaz olan….Tanrısal Olduğunuzdur. Siz de Tanrı’sınız.

Sevgili Shaumbra, siz farklısınız. Biz onun için buradayız. Onun için St. Germain şimdiye kadar olduğundan çok daha güçlü bir biçimde dünya alemlerine geri gelmektedir. Bir süredir uzaklardaydı. O şimdi, tanrısal olmaya ve tanrısallıklarını ifade etmeye hazır olanlarla çalışmak üzere geri gelmektedir. Mazeret, bahane yok. Artık enerji ağı değişiklikleri yok. Artık gezegenlerin uyumlanması yok. Artık, UFO’ların inmesini beklemek yok. (kahkahalar) Hiç bir şey. Hiç bir şey.

Siz ŞİMDİ tanrısalsınız, bu anda. Bunu kendinize ihsan ediyorsunuz ve biz de onaylıyoruz. Bu noktadan sonra rehberler yok. Bunu sizin yerinize gerçekleştirecek başkaları yok. Oh gerçekten burada bizden çok, çok varlık var, St. Germain gibi, Yeshua, Metatron ve tüm diğerleri gibi. Ama biz, sizi cesaretlendirmek için buradayız. Biz zaman zaman sizinle oturup, sizi cesaretlendirmek için, sizinle konuşmak için, size kendi bakış açımızı sunmak için buradayız. Ama çalışmayı gerçekleştirmek ve yeni yaşamınızın ve Yeni Dünya’nın yaratanları olmak, size kalmıştır.

Kendi kendinizin rehberi olmak, kendi kendinizin rehberi olmak zamanıdır….rehber, Benliğinizdir (Kendinizsiniz). Biz şimdi size bakıyor, ve çok hazır olan, ilerlemek için tüm araçlara sahip olan bir melek ve bir Tanrı görüyoruz. Biz, gücünü hiç kimseye ya da hiç bir şeye vermek zorunda olmayan bir melek ve bir Tanrı görüyoruz. Biz, bu noktaya gelebilmek için birçok meydan okuma ve zorluktan geçmiş bir melek ve bir Tanrı görüyoruz.

Bundan sonra ne olacağını merak ediyorsunuz. Ne önemi var ki? (Her ne gelecekse) size uygun olarak gelecektir. Ve geldiğinde, tüm araçlara, tüm araçlara sahip olduğunuzu anlayın. O korku anında bizi çağırmayın. Kendinizi çağırın. Biz gerçi orada olacağız, ama bunu sizin yerinize biz yapamayız.

Şimdi sevgili dostlar, biliminiz ve teknolojiyle ilgili söylediklerimizle bağlantılı olan bir şeye dikkatinizi çekmek istiyoruz. En iyi yanıtlar, en basit olanlardır. Bazen, bunu neden daha önce fark etmediğinize şaşıyorsunuz. Çünkü çok basitdir de ondan. Gözden kaçırıyordunuz.

Tanrısallığınız, olduğunuz Tanrı, çok basittir. Ama siz onu yine de çok karmaşık bir hale getirmeye çalışıyorsunuz. O çok basittir. O şu anda oradadır. Zaman zaman gücünüzü sınıyorsunuz. Şöyle diyorsunuz, “Madem ki ben de Tanrıyım, öyleyse neden kendim için bolluk yaratamıyorum? Neden bedenimi şifalandıramıyorum? Neden diğer insanların düşüncelerini okuyamıyorum?”

Sevgili dostlar, siz enerjinizi yanlış yere, sonuca odaklıyorsunuz. Enerjileri ana odaklamıyorsunuz. Bolluğa odaklandığınız zaman, elbette bolluk sorunları yaşayacaksınız. Bir ilişki için hep endişeleniyorsanız, sağlığınız için hep endişeleniyorsanız, bu sorunlar her zaman olacaktır. Bu, anda olmakla, Şimdi’de olmakla ilgilidir.

Tanrı-Benliğiniz, tanrısallığınız size en basit yollardan gelir. O her şeyin, her şeyin icabına bakar. Yaşamınızdaki her şeyin icabına SİZ bakarsınız. Tanrısal Benliğinizin ortaya çıkıp tanrısal yanıtları sağlamasına izin vermenin ne kadar kolay olduğuna şaşacaksınız. Artık zihindeki gerginlik olmayacaktır. Artık şeylerle mücadele etmek olmayacaktır.

Tanrısallığınız sizdir. O, bir anlamda, çok uzun bir süre sizden uzakta ve ayrı olmuştu. Bu Tanrı-Benliği….oh bir anlamda, o sizden uzakta olmuştu. Ona bağlanamadınız. Ama o şimdi buradadır, size duyduğu muazzam sevgi ve şefkatle gelmektedir, en derin düzeylerdeki şefkatle gelmektedir.

Sevgili dostlar, yaşantınızda bir meydan okuma olduğu zaman, sorunu zaten çözmüş olduğunuzu anlayın. Tanrısal Benliğiniz onu şimdiden çözümlemiştir. Yaşantınızda zorluklar ortaya çıktığında, korkmayın. Çözümün zaten var olduğunu anlayın. O, sizin içinizdedir. SİZ KENDİ KENDİNİZİN REHBERİSİNİZ.

Bu tanrısallık size bakmak istiyor, sizinle olmak istiyor, her şeyi halletmek istiyor. Ama sizden, sorunları halletmenin eski yöntemlerini bırakmanızı istiyor. Bırakın, hep dediğimiz gibi, salıverin, ve izin verin. Tanrısal çözüm ortaya çıkacaktır.

Çoğunuz son aylarda ve yıllarda rüyalar gördünüz, yoğun, güzel rüyalar. Çoğunuz bu rüyaların birazını ve bazı bölümlerini, belki sadece bir hissi hatırlıyorsunuz. Rüyada, düşünebileceğiniz en sevecen, en güzel, en şefkatli ve anlayışlı varlıkla karşılaştınız. Rüyada, bir yolda gidiyordunuz…ya da evinizde oturuyordunuz…ya da bir partideydiniz. Öyle ışık saçan bir varlıkla karşılaştınız ki, neredeyse dizlerinizin üstüne çöktünüz. Bu varlık olağanüstü bir şefkat ve sevgi yayıyordu. Rüyanızda bu varlığı tanıdığınızı biliyordunuz, ama nasıl tanıdığınızı bilmiyordunuz. Birlikte olmanız gerektiğini ve yaşamı birlikte paylaşacağınızı biliyordunuz, ama bunun ne zaman olacağını bilmiyordunuz.

Sonra, büyük bir hüzün çöktü üzerinize, çünkü kendinizi bu muhteşem varlıktan ayrı düşünemiyordunuz. Bu, sürekli aradığınız, hayatınızın aşkıydı. Bu, ruhsal eşinizdi, ikiz alevdi. Bu, tamamlanmamış parçanızdı, en azından böyle hissettiniz. Rüyanızda o yoğun sevgiyi ve yoğun bağı hissettiniz, ve onu hiç bırakmak istemediniz.

Bağlantının kesildiğini hissettiğiniz an, bağırmaya ve ağlamaya başladınız. Karanlığa…yalnızlığa geri gittiğinizi…şimdiye kadar hissettiğiniz en büyük aşkınızla olan bağlantıyı kaybettiğinizi hissettiniz. Sizin bunu yaşadığınızı biliyoruz. Biz sizi rüyalarınızda izledik. Gerçek Benliğinizle, Tanrısal Benliğinizle karşılaşmanın, o enerjiye dokunmanın ve hissetmenin, ve sonra onu kaçırmanın sizin için ne kadar zor olduğunu bildiğimizden, biz de birkaç gözyaşı döktük.

Sevgili dostlar, bu rüyaları kendinizi hazırlamak için, bedeninizi, zihninizi, duygularınızı hazırlamak için gördünüz. Rüyalarınızdaki bu yolculukları, kendi tanrısal parçanızın dünyanıza gelebilmesini hazırlamak için yaptınız. Size ait o parça şimdi buradadır. O burada, sizin içinizdedir. O en büyük aşktır. O en büyük şefkattir. O bir anlamda ruhsal eşinizdir, çünkü bu zamandan önce gelmesi mümkün olmayan bu parçanız, sizdir. O sizdir. Biz, ayrı olduğu kavramını bile kullanmaktan nefret ediyoruz. O sizdir. Bunu hissedin. Bunu şimdi varlığınızda hissedin.

Teşekkürler Gaia, tam zamanında! (Tobias tam Shaumbra’dan Tanrısal Benliği hissetmelerini istediği sırada dışarda patlayan ve binayı sarsan güçlü bir rüzgar yüzünden bu yorumda bulunmuştur.) Tanrısal Benlik sizdir. Hep öyleydi. Ve şimdi gelmektedir. Sizin bir parçanız olmak için gelmektedir. Daha önce hiç yapamadığı gibi paylaşmak istiyor sizinle. Göreceksiniz, kendinize şimdi kendi rehberliğiniz için güvendiğinizde, dışarıya bakmaktan vaz geçtiğinizde, tanrısal olmanızı engelleyen dışsal tarihlere bakınmaktan vaz geçtiğinizde…..bu Tanrısal Benliğin gerçekten her ihtiyacı karşıladığını göreceksiniz.

Sen, Tanrı, gerçekten tüm ihtiyacını karşılarsın. Bolluk yaşantınıza akacaktır. Sağlığınız geri gelecektir. İlişkiler, onlara odaklanmadığınız zaman, Şimdi’de yaşadığınız zaman, tanrısal olduğunuz zaman, uygun olarak gelecektir size.

Sevgili dostlar, yaşamın kendine göre meydan okumaları olacaktır. Ama söylediğimiz gibi, “Bu sizinle ilgili değildir.” Tüm çevrenizde anlaşmazlıklar, mücadeleler göreceksiniz. Yeni yerlere çağrılacaksınız. Farklı çalışma türlerine çağrılacaksınız. Bunun sizinle ilgili olmadığını hatırlayın.

Bir parçası olduğunuz her durumda, sizin, Tanrı’nın, şimdiden yanıtlara sahip olduğunu hatırlayın. O insan beyninden, korku ve panik içinde olan o beyinden sıyrılın. Zor durumların ortasında oturun ve Tanrısal Çözümün yaşamınızda nasıl ortaya çıktığını izleyin. O, yaşamınızda ortaya çıkacaktır.

Bir an, an’da durun. Kim olduğunuzu hatırlatın kendinize. Üzülmeyi, sıkılmayı bırakın. Bu sorunu sizin yerinize çözelim diye bizi çağırmaktan vaz geçin. Derin bir nefes alın. An’da olun ve çözümün nasıl geldiğini izleyin. Onun, illede sizin düşündüğünüz yanıt olmayacağını da hatırlayın. Zihninizi açık tutun. O farklı bir yerden gelecektir, tıpkı bugünün enerjisinin farklı bir yerden geldiği gibi. Biz burada eski bir yere geri geldik, ama içeriye giren enerji farklıdır. Deneyimlerinizin çoğu böyle olacaktır. Farklı bir yerden gelecektir.

Çevrenizde ya da içinizde zorluklar olduğunda, korkmak ve türlü türlü projeler ve komplolar ve planlar yapmak eğilimi vardır. En sevdiklerimizden biri de, çok belirli bir yönde düşünmek – “burada sadece olumlu düşüncelere izin var”- demek zorunda olduğunu sanan insanlardır. Bu artık işe yaramıyor sevgili dostlar. İçinizde ve çevrenizde her ne olup bitiyorsa, onun ortasında olun. Tanrısallığınızın, en büyük şefkat ve sevgiyle sizinle olmasına izin verin. Oh ve sevgili dostlar, göreceksiniz….çözümün en güzel şekilde nasıl geldiğini göreceksiniz. Eski düşünme tarzınız ne kadar katı ve acımasız ve soğuk görünecektir! Yeni çözümler….onlar güzel olacaktır. Şimdiye kadar mümkün olduğunu sandığınızın çok ötesinde olacaklardır. Onlar Yeni Enerjide olacaktır.

(çok empati duyarak) Artık bahaneler yok Shaumbra! Gelecekte beklemeniz gereken tarihler yok. Yabancı varlıkların ya da büyük varlıkların size gelmesini beklemek yok. Zaman Şimdi’dir! Enerji ağındaki uyumlamalar son olaydı. Artık beklemek yok ve artık mazeret yok!

SEN KENDİ KENDİNİN REHBERİSİN. Yanıt, bireysel olarak her birinizin içindedir. O içinizdedir. An’da kalın. Nefes alın. Sizin de Tanrı olduğunuzu anlayın. Yeni çözümlerin ortaya çıkmasını izleyin. Sonra da diğer Sahumbra’larla paylaşın. Öğrendiklerinizi paylaşın. Tanrısal Çözüm denen şu yeni şeyi paylaşın. Yaşamınızda nasıl muktedir olduğunuzu paylaşın. Her geçen gün nasıl daha fazlasını öğrendiğinizi paylaşın.

Bugünkü mesajımız basittir, basit – buradan sonra kendi Tanrısal Rehberin kendinsin. Güç senin içindedir. Artık mazeretler yok – tabii olmasını istemediğiniz sürece. (kahkahalar)

Şimdi, sizin konuşma zamanınız. Şaud zamanı. Hepinizin, enerjilerinizi birleştirme zamanı.
Cauldre’nın enerjilerini değiştirebilmesi için bir dakikanızı alacağız. Ve sonra kendinizi duyacaksınız.

(Cauldre Şaud 6’ya uyumlanırken kısa bir duraklama)

Şaud: Biz Shaumbra’yız. Ve biz aileyiz. Biz tek sesiz. Ve biz çok sesiz. Biz çok güzel bir yerde, çok güzel meleklerle aile olarak toplanıyoruz, hepimizin gözleri biraz büyümüş bir halde, bazılarımız şu tanrısallığın nerede olduğunu anlamaya çalışıyor. Ama biz Shaumbra olarak, onun yaşantımızda ortaya çıkmasına izin vermeye gönüllüyüz. Biz, Shaumbra olarak, meydan okumalarla başa çıkmanın eski yöntemlerini bırakmaya gönüllüyüz. Tanrısallığımızın ortaya çıkmasına izin vermeye gönüllüyüz. Yeni biçimleri şimdi öğrenmeye gönüllüyüz. Bu içimizde biraz huzursuzluğa ve sıkıntıya neden oluyor!

Tobias ve St. Germain’in söz ettiği şeylerin gerçekliğini hissedebiliyoruz. Tanrısal olmamızın ve çalışmamızı gerçekleştirmemizin gerçekten zamanı. Zaman şimdi. Yeterince uzun bekledik. Bazen bu zamanın hiç gelmeyeceğini sandık. Bazen de, hiç gelmemesini diledik. Onun şimdi burada olduğunu farkediyoruz. Çalışmamızı gerçekleştirmeye hazırız.

Shaumbra olarak, bakıp yüzleşmemiz gereken bir şeyin olduğunu farkediyoruz. Bu dramdır, dram. (kahkahalar) Son zamanlarda hepimiz bundan geçtik. Bir anlamda, başka türlüsünü bilmiyoruz. Dramlara o kadar gömülmüşüz ki, yaşamdaki her şeyin dram olduğunu sanıyoruz. Shaumbra olarak dramın eğlenceli olabileceğini biliyoruz, ama o bizi enerjimizden yoksun bırakıyor, ihtiyacımız olan değerli enerjimizi alıyor.
Artık dramlara karışmak zorunda olmadığımızı farkediyoruz. Ailelerimiz bizi bunun içine çekmeye çalışıyor. İş yerinde her zaman bir başkasının dramına çekiliyoruz. Dünya olaylarıyla ilgili dramlara çekiliyoruz. Kendi içimizdeki şeylerle, kendi-değerini-bilmekle ilgili dramlara çekiliyoruz. Kendi sağlığımızla ilgili dramlara kapılıyoruz. “Bedenimi istila eden bu negatif, karanlık enerji de nedir? Onu yok etmeliyim. Onu ışıkla ve iyi şeylerle yıkamalıyım.” Bir anlamda, dram olmazsa ne yapacağımızı bilemiyoruz. Dram olmazsa, sanki büyük bir boşluk varmış gibi.

Başka insanlara ait dramların bir parçası olmak zorunda olmadığımızı şimdi anlıyoruz. Ama buna rağmen, yaşamla tümüyle iç içe yaşabiliriz. Dramların dışına çıkmak demek, nötrleşip tatmin ve sevinç duyamayız demek değildir. Sadece dramlara yakalanmamız gerekir. Dram, Tobias’ın kısa duvarla ilgili dersinde söz ettiği şeydir. Kendi dingin alanımızda kalmakla ilgilidir, ve ister zor, ister harika bir yaşama sahip olsunlar….ister kendi kendilerine zarar versinler…ya da büyük bir acı içinde olsunlar…ya da yaşam onları tümüyle tatmin etsin…diğer insanlara ve yolculuklarına tümüyle şefkat beslediğimiz bir alanda olmakla ilgilidir….bu insanlara şefkat besliyoruz.

İnsan kardeşlerimize tümüyle şefkat gösterebildiğimizde, dramlara karışmak zorunda kalmayacağız. Oynadıkları oyunu anlıyoruz ve bunun için onları seviyoruz. Şefkatliyiz.

Kendi ailelerimize gelince, dramlar hem onların, hem de bizim için bir yaşam tarzıydı. Oh, onlar düğmelerimize basmasını ve hemen buna kapılmamızı sağlamasını biliyorlar! Bu o zaman hepimizi içeren harika bir oyun oluyor. Biz dışarda kaldığımız ya da karışmadığımız zaman, kendilerini kötü hissediyorlar. Yolunda olmayan bir şey var sanıyorlar. Aile dramı oyununu oynamak istemediğimiz zaman, garip olduğumuzu düşünüyorlar. (kahkahalar) Ama biz bir anlamda köşede oturmuş kendi kendimize, “Ben bu drama katılmayacağım! Ben bu drama katılmayacağım! Ben bu drama katılmayacağım!” diyoruz. (kahkahalar)

Şimdi, biz onlara ait dramların ortasında olabilir, ama çok dingin bir alanda, çok şefkatli bir alanda olabiliriz. Ne yapacağımızı o anda bileceğiz. Eve gittiğimiz zaman, ne yapacağımızı, ne söyleyeceğimizi içeren notlar almak zorunda değiliz. Biz onlara gülümseyebilecek ve yaptıkların şeyin keyfine varabileceğiz, çünkü biz çok büyük bir şefkat içinde olacağız.

Şefkat alanında olmak demek, dingin bir alanda olmak demektir, çünkü hiç bir şeyi değiştirmek zorunda olmadığımızı, her şeyin tümüyle uygun olduğunu, insanların kim olduklarını yaptıkları şeylerle öğrendiklerini bilmek demektir. Şefkatli olmak, dingin olabiliriz anlamına gelir. Bu, dram oyununu oynamak amacıyla büyük miktarda enerjileri yaymak zorunda olmadığımız anlamına gelir, ya da onların dram oyununu oynamamasını sağlamaya çalışmak zorunda olmadığımız anlamına gelir.

Şefkatli olmak demek, dingin olmak demektir. Dingin olmak demek, kendi enerjimizin bütünlüğünü korumak demektir. Ve aynı zamanda, hizmet amacıyla yanlarında olacağımız demektir. Bazıları, bildiğimiz gibi, hiç bir zaman hazır olmayacaktır. Bazıları da, onlara duyduğumuz bu sevgi ve hayranlık ve şefkat alanında nasıl durduğumuza ve tüm deneyimin keyfine nasıl vardığımıza bakacaklardır. Kendi yaşamlarını nasıl dingin hale getireceklerini bilmek istediklerinde, bize geleceklerdir.

Eski yöntemleri geride bıraktıkça ve Yeni Enerjiye girdikçe, dramları olduğu gibi kabul ederiz. Bu oyunu artık oynamak zorunda olmadığımızı farkederiz. Her ne kadar dramsız bir yaşamın biraz sıkıcı gibi göründüğünü farketsek de (kahkahalar), Yeni Enerjide, dramları çok çocuksu bir oyun gibi gösteren yeni bir tatminin, yeni bir anlayışın, ve yeni bir sevincin olduğunu görüyoruz.

Böylece bugün kendimize şunu söylüyoruz, “Dramı neyse, o olarak gör.” İstemedikçe, onu oynamak zorunda olmadığımızı anlıyoruz. Diğer insanların tümüne şefkat besliyoruz. Şefkatimiz sayesinde onları sevebiliriz. Oyunlarını oynamalarına izin verebiliriz. Ama bundan etkilenmemiz gerekmez. Dramların yerine, tatmini ve sevinci ve başkalarının yaptığına duyulan gerçek şefkati koymak zamanıdır.

Ve öyledir.

(Cauldre yeniden Tobias’a uyumlanırken kısa bir duraklama)

Tobias: Şimdi, Ben, Tobias bir dakikalığına geri geliyorum. Ayakta durmayı seviyorum. (Tobias’ın bar taburesinden kalkıp ayakta durması izleyicileri güldürür) Yakında yürüyeceğim. (kahkahalar)

Sevgili dostlar, yanıtları şimdi içinizdeki farklı bir yerde bulacaksınız. Yanıtları farklı bir yerde bulacaksınız, ve bu yer, tüm yanıtlar içinizde olacaktır. Biz çok heyecanlıyız, özellikle de St. Germain, çünkü o simyayı ve değişimi ve dönüşümü bilir. Sizin içinden geçtiğiniz şeyler bunlardır. St. Germain çok heyecanlı. Ben, Tobias, çok heyecanlıyım, çünkü tamamen bütünleşmiş olarak anda olduğunuz zaman, çözümün önünüzde belireceğini biliyorum. Çözüm bizden ya da dışardaki her hangi bir varlıktan gelmeyecektir. Onu kendinize kendiniz sunacaksınız.

Bunu farkettiğiniz zaman, birkaç yıldan beri neden söz ettiğimizi anlayacaksınız. “Sen de Tanrı’sın” dediğimiz zaman, anlayacaksınız. Bunun ne kadar basit olduğunu ve ne kadar karmaşık bir hale getirmeye çalıştığınızı anlayacaksınız. Sevgili dostlar, tıpkı yeni teknolojiler ve yeni buluşlar üzerinde çalışan bilim adamları gibi, siz de bilincinizin bu noktasına gelene kadar bunu farkedemeyecektiniz. Bilim adamları da, bilinç yeni bir düzeye çıkana kadar bunları görememiştir.

Birkaç dakikaya kadar sorularınızı yanıtlamak için, sizlerle konuşmak için, birlikte olduğumuz bu zamanın keyfini çıkartmak için geri geleceğiz. Ama bu arada yeyin, keyif yapın ve dramdan uzak durun! (kahkahalar)

Sevgili dostlar, hiç bir zaman yalnız değilsiniz. Hiç bir zaman yalnız olmadınız. Kendi Tanrı-Benliğiniz her zaman yanınızdaydı.

Ve öyledir!

Kırmızı Meclis’in varlıklarından Tobias, Golden, Colorado’da yaşamakta olan Geoffrey Hoppe tarafından sunulmaktadır. Tobit’in mukaddes kitabında bulunan Tobias’ın öyküsü, Crimson Circle sitesinde bulunmaktadır.
www.crimsoncircle.com. Tobias materyelleri, bedelsiz olarak dünyanın her tarafında bulunan ışık işçileri ve Shaumbra’ya, Ağustos 1999 tarihinden beri sunulmaktadır. Bu tarih Tobias’ın, insanlığın yıkım potansiyelini aşıp, Yeni Enerjiye girdiğini söylediği tarihtir.
Crimson Circle, Yeni Enerjiye geçiş yapacak ilk insan (kılığındaki) meleklerden oluşan global bir ağdır. Bu kişiler, yükseliş halinin sevinç ve zorluklarını deneyimlerken, diğer insanların da yolculuğuna, paylaşım, ilgi ve yol göstererek yardımcı olmaktadır. Crimson Circle’in sitesine her ay 40.000’in üzerinde ziyaretçi, son materyelleri okumak ve kendi deneyimlerini tartışmak amacıyla girmektedir.
Crimson Circle her ay Denver, Colorado’da, Tobias’ın, Geoffrey Hoppe kanalıyla son bilgileri sunduğu yerde biraraya gelmektedir. Tobias, kendisinin ve Crimson Council’ın (Kırmızı Meclisin) diğer semavi varlıklarının, aslında insanoğlunun kanallığını yapmakta olduğunu bildirmektedir. Tobias’a göre, onlar bizim enerjilerimizi okumakta ve biz içimizde deneyimlerken, dışardan da bakabilmemiz için, kendi bilgilerimizi bize geri tercüme etmektedirler. Crimson Circle toplantıları herkese açıktır, ama LCV takdir edilir. Katılımı gerektiren hiç bir şey ve ödenmesi gereken bir aidat yoktur. Crimson Circle, dünya çapındaki Shaumbra’nın açık sevgisi ve bağışları yoluyla bolluğu kabul etmektedir.
Crimson Circle’ın en yüksek amacı, insan melekler ve öğretmenler olarak, içsel spiritüel uyanış yolunu yürümekte olan kişilere hizmet etmektir. Bu hıristiyanlıkla ilgili bir misyon değildir. Tersine, içsel ışık, merhamet ve ilgi bulabilmeleri amacıyla, insanları senin kapına getirecektir. Kılıçlar Köprüsü’ndeki yolculuğuna başlayan bu kendine has ve değerli insan sana geldiğinde, o anda ne yapman ve öğretmen gerektiğini bileceksin.
Eğer bunu okumaktaysan ve gerçek olduğunu ve bir bağın olduğunu hissediyorsan, sen gerçekten Shaumbra’sın. Sen insan (kılığında) bir öğretmen ve bir rehbersin. İçindeki tanrısallık tohumunun bu anda ve gelecek tüm zamanlar için çiçek açmasına izin ver. Hiç bir zaman yalnız değilsin, çünkü tüm dünyada bir ailen ve çevrendeki semavi boyutlarda melekler vardır.

Bu metni lütfen ticari amaç olmaksızın ve bedelsiz olarak dağıtın.
Lütfen bu bilgiyi, dipnotlar dahil bütünüyle kullanın. Tüm diğer kullanımlar, Geoffrey Hoppe, Golden Colorado’dan alınacak yazılı onayı gerektirir. Telif hakkı 2001, Geoffrey Hoppe, P.O.Box 7328, Golden, CO 80403.e-posta: tobias@crimsoncircle.com. Tüm haklar mahfuzdur.

Sorular ve Yanıtlar

Tanrısal İnsan Dizisi – 04 Ocak 2003

Shoud 6: Kendi Rehberin Kendinsin

Crimson Circle’de (Kırmızı Çemberde) sunulmuştur

TOBIAS: Ve öyledir sevgili Shaumbra, sizinle biraz daha konuşmak için geri geliyoruz. Sonra da, sorularınızı duymak isteriz. Sorularınıza verdiğiniz yanıtları duymak isteriz. (Tobias kendi kendine güler ve izleyiciler de)

Öncelikle, bir şey hakkında biraz daha ciddiyetle söz etmek istiyoruz. St. Germain sıra aralıklarında dolaşırken, sizi ziyaret ederken, evinize gelirken, bilgisayarınızdan geçip size gelirken, sizinle otururken, biz size St. Germain’in gelecek aylar için üstlendiği öncelikli görevlerinden biri hakkında, size, Shaumbra’ya son zamanlarda meydan okuduğunu bildiğimiz bir şey hakkında konuşmak istiyoruz.

Bu, insan olarak Dünya’da kalmak ya da gitmek konusudur. Bunu düşündüğünüzü biliyoruz. Sizin merak ettiğinizi biliyoruz….zamanınızın gelip gelmediğini….bu harika Dünya’da neden kalmalı diye ….amacınıza hizmet edip etmediğinizi ve perdenin bizim yanına gelmek zamanı olup olmadığını….an’ın gerçekte ne tür bir tutkuyu barındırdığını merak ettiğinizi biliyoruz.

Bu, Dünya’nın manyetik enerji ağının tamamlandığı bu zamanda, gelecek günlerin daha da önem kazanan bir konusu olacaktır. “Kalayım mı, gideyim mi? Yaşayayım mı, öleyim mi?” Çoğunuzun ölüm korkusunun üstesinden geldiğini farkettik. Ruhun devam ettiğini anladınız. Ölümün olmadığını anladınız. Sadece eski, fiziksel bedeni geride bırakmak söz konusudur.

Şimdi, Yeni Enerjide yürüdükçe, bu sorunun kendiniz tarafından kendinize, daha sık yöneltildiğini göreceksiniz. Bu zor anlarda St. Germain sizinle olmak, sizinle oturmak ve sizi sevmek için gelmektedir. St. Germain büyük simyacıdır, enerjileri dönüştüren büyük varlıktır. St. Germain, bir biçimden ötekine nasıl geçileceğini, eski bir enerjinin, yeni bir enerjiye nasıl dönüştürüleceğini bilir.

Birkaç yıl Dünya’dan uzak olmasının nedeni, sizin getirdiğiniz bu Yeni Enerji anlayışları üzerinde çalıştığı içindir – bunlar nasıl kullanılır, nasıl uygulanır. Bu meydan okuyan ve zor zamanlar sırasında, sizinle çalışmak için, anlamanızı sağlamak için size gelecektir.

Doğru ya da yanlış bir yanıt yoktur, gerçi Tobias, Dünya’da kalmanızdan yanadır. Çok şey öğrendiniz. Diğerleri için gereklisiniz.

Yaşamak ya da ölmek konusunda karşılaştığınız meydan okumalardan biri de, gerçekten kapının iki yanında birden duruyor olmanızdır. Hâlâ bir ayağınız Eski’de, bir ayağınız Yeni’dedir. Eski’de duran ayağınızı, Yeni’ye çekmeye korkuyorsunuz. Onun için de – nasıl desek – nötr topraklarda, sahipsiz bir arazide olduğunuzu hissediyorsunuz. Eski’ye tamamen katılmıyorsunuz. Yeni’ye tamamen katılmıyorsunuz.

Sevgili dostlar, bir karar vermek zamanıdır. Eski’ye geri gitmek zor olacaktır, bunu biliyorsunuz. Bunu denediniz. Yeni Enerji’ye ait bu kadar bilgeliğe ve aydınlanmaya sahipken, Eski’ye geri gitmek zordur. Ama yine de, öbür ayağı alıp da tamamen Yeni Enerji’ye koymakta da büyük bir korku söz konusudur. İki dünya arasında durduğunuz zaman, seçeneklerinizin yaşamak ya da ölmek olduğunu düşünmek çok doğaldır.

Gerçekten seçenekler şunlardır – bir ayağınızla Eski’de mi kalmak istiyorsunuz, yoksa her iki ayağınızı da Yeni’ye basmaya hazır mısınız? Metatron’un sorduğu gibi, “Hazır mısınız?”, “kim olduğunuzu bütünüyle ifade etmeye, yaşamla, yaratıcılıkla, ifadeyle dolu olarak ortaya atılmaya hazır mısınız? Kim olduğunuzu Dünya’ya göstermeye hazır mısınız?”

Geçen ayki Şaud’da kurallar hakkında konuştunuz. Kendi kendinizi inandırdığınız kurallardan biri de, böylesine bütün, sempatik, kendini ortaya atan, kendini ifade eden biri olamayacağınızı düşünmektir. Bunun ya uygun olmadığını, ya da insanların size güleceğini düşünüyorsunuz. Biz bu sorunu epeydir Cauldre (Geoffrey Hoppe) ile yaşadık! Ama sevgili dostlar, o öbür ayağını Yeni’ye çekti.

Klonlamayla çalışan insanlar (Raelian’lar), kendilerini ifade ettikleri için çok alay konusu oluyorlar. Ama kendilerini geriye çekmedikleri için, yaşamın doğasıyla, biyolojiyle, yaşamın sürekliliğiyle ilgili şeyler açıklanmıştır onlara, her iki ayağı Eski Enerji’de olan bilim adamlarının hiç göremeyeceği şeyler.

Onun için sevgili dostlar, siz şimdi ilginç bir durumla karşı karşıyasınız. Metatron’un dediği gibi, “Hazır mısınız?” Öbür ayağınızı da Yeni Enerji’ye çekecek misiniz? Tanrısallığınızı bütünüyle ifade edecek misiniz? Evet, çevrenizdeki bazı insanlar sizin biraz dengesiz ya da garip olduğunuzu düşünebilir. Ama biz, onların sonradan size gelip, “Sana güldüğümüzü biliyoruz, ve seninle alay ettik. Ama şimdi çok değerli ve çok sevecen bir şey görüyoruz. Senden yayılan büyük bir aydınlık görüyoruz” dediklerini görüyoruz.

Yaşamak ya da ölmek konusu aslında tanrısallığınızı kabul etmekle ilgilidir. Onun sizin içinizde ve sizden ifade bulmasına izin verin. Eski engelleri, ve eski yöntemleri, ve eski kuralları kırdıkça, oh sevgili dostlar, öylesine yeni bir yaşam biçimi keşfedeceksiniz ki. Bu, eski yaşam tarzının çok katı, çok acımasız, çok soğuk görünmesine neden olacaktır.

İki ayağı da Yeni Enerji’ye koymaya ve bütünüyle ifade etmeye hazır mısınız? Her günü, her anı tutku ve şefkat dolu yaşamaya hazır mısınız? Tanrısallığınızın yaşamınıza girmesine hazır mısınız?

Geçmiş yıllarda ve geçmiş yaşamlarda, kendinize güvenmeyi öğrendiniz. İnsan olarak idare edebileceğinizi biliyorsunuz. Tanrısallığına güvenmek, korkutucu bir adımdır. Kendinizi tümüyle bırakmak, eski yöntemleri, biçimleri tümüyle bırakmak zordur.

Bugünkü mesajımız, kendi Benliğinizin, kendi rehberiniz olmasına izin vermenizle ilgilidir. Kendinizi, tanrısal olduğunuz durumların, tanrısallığınızın ortaya çıkmasına izin verdiğiniz durumların, hiç düşünemeyeceğiniz çözümlerin size geldiği durumların içinde bulacaksınız.

Bu yeni yolda, bollukla ilgili kaygılarınız olmayacaktır. Yaşantınız her açıdan bolluk içinde olacaktır. Uçları nasıl birleştireceğinizi planlamak zorunda olmayacaksınız. O uçlar her zaman birleşecektir. Bunu kelimelerle anlatmak zordur, onun için büyük bir bölümünü size enerjisel olarak aktarıyoruz. Bu, eski yöntemleri, biçimleri bırakmakla, kendine güvenmekle, kendine tümüyle şefkat duymakla ilgilidir. Bu, her an Tanrısal bir İnsan olarak yaşamakla ilgilidir.

St. Germain sizinle olacaktır. Biz biraz önce, sizin bu enerjiye bağlanmanızı rica etmiştik, çünkü o, bazı meydan okuyan zamanlarda, neden ilerlemek istediğinizi bile sorguladığınız zamanlarda geldiği zaman, sizinle oturacaktır. Size hatırlatacaktır. Size, yaşamanın güzelliğini ve sevincini hatırlatacaktır. Eski yöntemlerin artık geçerli olmadığını hatırlatacaktır. İki ayağınızı da tümüyle Yeni Enerji’ye koymanızı, iki ayakla tümüyle yere basmanızı, ve kendi tanrısallığınıza tümüyle açık olmanızı isteyecektir sizden.

Bu, sonucu ve çözümü sağlaması için kendi tanrısallığınıza güvenmekle ilgilidir. Bu, beyine, mantığa baş vuran eski yöntemleri bırakmayı öğrenmekle ilgilidir. Bu, hissetmekle ilgilidir. Sevgili dostlar, bunlar yaşamınızda gerçekleşmeye başladığı zaman, buna mucize diyeceksiniz. Bu hiç de mucize değildir. Bu, Yeni Enerji’nin ruhsal (spiritüel) fiziğidir – ayrıntılar hakkında endişelenmenizin gerekmediğine nail olmaktır, tamamlanmaktır, bütünüyle tamamlanmaktır. Benliğiniz ayrıntıları başka düzeylerde halledecektir.

Ve bunu da söyledikten sonra, söyledikten sonra, sorularınızı yanıtlamaktan mutluluk duyacağız.

1.Shaumbra’nın Sorusu: Tobias, son zamanlarda vizyonlar görüyorum, bir tanesi, bir küp içinde dönen dört küre. Ve diğeri, yaratılmakta olan Yeni bir Dünyayla ilgili vizyonlar. Bu vizyonlar bir gerçeğe dayanıyor mu, yoksa benim hayal gücüm fazla mesai mi yapıyor?

Tobias: Bu güzel bir sorudur, çünkü bu senin ve aynı zamanda birçok başka Shaumbra’nın deneyimlediği bir şeydir. Akıllarına gelen düşünceler ve vizyonlar vardır. Sonra da, deliriyorlar mı diye merak ederler. Kendilerini bu şeylere kapatmaya çalışıyorlar, ya da belki bunları mantıklarıyla anlamaya çalışıyorlar. Başaramıyorlar ve sonra da sinirleniyorlar.

Size gelen tüm bu şeyler uygundur. Siz gerçekten gece yolcuklarınızda Yeni Dünya üzerinde çok çalışmalar gerçekleştiriyorsunuz. Ve bu enerjilerin birçoğunu da bu Dünya gezegenine geri getiriyorsunuz. Bunlar bir anlamda, sizin içinizdedir. Ve kendilerini gördüğünüz bu vizyonlar ve duyumsadığınız hisler aracılığıyla size gösteriyorlar.

Bunları aklınızla anlamaya çalışırsanız, başaramazsınız. Bu, rüyalar gibidir. İnsanlar rüyalarını öylesine akıllarıyla anlamaya ve mantıklı olmaya çalışıyorlar ki. Rüyalarda – nasıl desek – mantıklı hiç bir şey yoktur.

Şimdi, sadece anda oturmak ve size ne söylediklerini bu vizyonlara sormak, burada güzel bir örnek oluşturmaktadır. Sonra, bir yanıt duymaya çalışmak yerine, yanıtı HİSSEDİN. O oradadır. O oradadır. Size sözcük olarak gelmeyebilir. Beyninizin sonradan sözcüklere çevireceği bir hisler dizisi olabilir. Ama temelde siz o hisse sahip olacaksınız, ve o his, vizyonda söylenenin bir bilişidir.

Bu harika bir sorudur, çünkü hepiniz yeni deneyimlere, yeni vizyonlara ve düşüncelere, ve size gelen yeni şeylere sahip olacaksınız. Delirmiyorsunuz. Bunların tümü işlemin bir parçasıdır. Bunu, kendi içinizde cesaretlendirin. Ve (kendinizi cesaretlendirmeniz), bu deneyimleri daha da fazla yaşamanıza neden olacaktır. Bunların tümü, sizin için önemli bilgiler ve enerjiler içermektedir.

2.Shaumbra’nın Sorusu: Bana Ateş Çemberi (ya da Ateş Duvarı) ile ilgili bir şeyler daha söyleyebilir misin? Bu gerçekten ateş miydi, yoksa sadece bir metafor, bir benzetme miydi?

Tobias: Bu bir metafor, bir benzetmedir. Yuva’yı terk ettiğiniz zaman, içinden geçtiğiniz gerçek ateş değildi. Bu bizim kullandığımız bir benzetmedir, çünkü onun içeriğinde…..peki, bir an için enerjiyi hissedin, hepiniz. Ateş enerjisini hissedin. O güçlüdür. O parlaktır. O ilginçtir. İnsanlar ateşe çekilirler. Ama fazla yaklaştığınızda, yanarsınız. Böylece, biz Ateş Duvarı’ndan söz ederken, bunu bir benzetme olarak kullanırız. Bu sizi kendine çeken bir enerjiydi, kendine çeken. Ama çok yaklaştığınızda, bunun belki de iyi bir şey olmadığını hissettiniz. Kendinizi geri çekmeye çalıştınız, ve o sizi içine çekti.

Bu, aynı zamanda ilginç bir benzetmedir. Kiliseler (dini kuruluşlar) bunu, Cehennemi, Cennetin karşıtı olan şeyi anlatmak için kullanmıştır. Ateş Duvarı’ndan geçip de Boşluğa girdiğinizde, dönüp geriye baktınız. Geriye baktınız ve ne gördünüz? Büyük bir Merkezi Güneş, Krallığı çevreleyen ve bir Ateş Duvarı olan, büyük, parlak, tek bir ışık.

Bu gerçekten bir benzetmedir. Bu bize bir fırsat sunmaktadır, ateş benzetmesini hepinizin hissetmesini rica ediyoruz. Ateşi hissedin. Ateşi DÜŞÜNMEYİN. HİSSEDİN. Ateş enerjisini, varlığınıza soluyun. Bunu kelimelere dökmek zorunda değilsiniz. Ateş enerjisini soluyun. Bedeninizi nasıl etkilediğini, size ne gibi şeyler gönderdiğini hissedin – bunlar farklı farklı hislerdir belki de.

3.Shaumbra’nın Sorusu: Merhaba Tobias. Bu, Arjantin, Cordova’dan gelen bir soru. Bir grup arkadaş, “Inti-Shanti” adını verdikleri bir topluluk kuruyor. Ve amaçlarının ne olduğunu, ve bu Yeni Enerjiyle nasıl ilerleyebileceklerini bilmek istiyorlar.

Tobias: Amaçlarının ne olduğunu söylemek, bizi zorlar. Hepiniz için, amacınızın ne olduğunu bulmak, ilginç olacaktır. Bir Şaud gerçekleştirmek için biraraya gelin ve varlığınızın en derin düzeylerinden, bunun neye hizmet edeceğini sorun. Bununla nereye varacaksınız? Bizim tarafta bulunan bizler…biz kendi kendimize gülümsüyoruz, çünkü burada bir şeyin olduğunu biliyoruz. Bu grubun biraraya gelmesinin bir nedeni vardır, çok harika, güzel bir neden. Bu amacın ne olduğunu siz daha farketmediniz. Ama biraraya gelin ve amacı kendinize sorun. Bu amaçla nereye varacaksınız? Bu grubun çok tanrısal bir amacı olduğunu onaylıyoruz. Ama bunun ne olduğunu hissetmenizi rica ediyoruz. Ve sonra bunu anladığınızda, bize geri bildirmenizi rica ediyoruz! (kahkahalar)

4.Shaumbra’nın Sorusu: Tobias, bu geçtiğimiz hafta, şu heyecan, beklenti, ve sevinç hisleriyle dolup taştım. Ve merak ediyorum, bu sadece Yeni Yılı ve olacağını umduğum kişisel şeyleri mi beklemek, yoksa Yeni Enerji mi, yoksa her ikisinin bir bileşkesi mi?

Tobias: Bununla ilgili senin hislerin nedir? (kahkahalar) Bu sevincin nereden geldiğini hissediyorsun?

4.Shaumbra: Sanırım, her ikisi de olabilir diye düşünüyorum. Bunun kısmen kendi yaşantım ve umduğum şeylerle ilgili olduğunu biliyorum. Ama, bilmiyorum….o kadar çok heyecan var ki, başka bir şeyler de olmalı diye düşünüyorum.

Tobias: Sen soruyu sorduğunda, bir anlamda da kendi yanıtını dile getirdin. Evet, sen Yeni Enerjiye girmektesin. Özellikle de, geçmişin eski yüklerinden çoğunu salmak için kendine izin verdin. Gerçek çalışmanı, gerçek tutkunu şimdi gerçekleştirebilmek için, geçmişi temizlemek için kendine izin verdin.

İçsel düzeylerinde ise, sana gelmek üzere yolda olan şeyi de hissetmektesin. Söylediğimiz gibi, yol hareket ediyor, sen Şimdi’de kalıyorsun. Yol, seni çok tamamlayacak, çok tatmin edecek şeyleri, hiç beklemediğin şeyleri, hiç istemediğin ya da olması için dua etmediğin şeyleri sana getirmektedir. Sen yolu açtığın için bunlar şimdi sana gelmektedir. Senin Şimdi’ne doğru hareket eden bu titreşimleri hissedebiliyorsun. Ve bu da büyük bir heyecana neden olmaktadır. Onun için, hislerinle hareket et. Bunda başarılısın, ama onları önemsememe eğilimine sahipsin. Sen daha bilmeden biliyorsun!

5.Shaumbra’nın Sorusu: Tobias, hayvanlarla insanlar arasındaki ilişki ve özellikle de şu ara geyiklere olanlar hakkında yorum yapabilir misin?

Tobias: Hepiniz Dünya’ya geldiğinizde – fiziksel bir beden üstlenmeden önce – Dünya’ya tohum attınız. Evet, bunları hep okudunuz, Yıldız Tohumlarını. Ama, insan biyolojisini oluşturacak biçiminizi hazırlamak için buraya gelenlerin siz olduğunu anlayın. Siz Yeryüzü’ne ve Gaia’ya, bitki biçimi, hayvan biçimi, her yanda yaşam biçimi olarak filizlenecek tohumlar attınız. Gaia’yı dengelemek ve bedeninize gıda sağlamak için bu hayvansal ve bitkisel kaynaklı enerjilere ihtiyacınız olduğunu söylediniz. Ve hayvanların, bir anlamda kendi enerjilerinizi, kendi sevginizi yansıtmak açısından size hizmette bulunabileceğini de biliyordunuz. Hayvanlar hem Gaia, hem de sizin için çok önemli bir dengeyi tutmuşlardır.

Evcil hayvanlarınız, sizin bilincinizin ve enerjinizin büyük bir bölümünü kendilerine çekmektedirler. Onlar ayrı bir türdür. Onların ayrı bir ruhu vardır. Ama onlar sizin enerji ve bilincinizin büyük bir bölümünü içlerine çekerler ve size geri yansıtırlar. Evcil hayvanlarınızla olan ilişkinize bir bakın, ve kendinizle olan ilişkinizi göreceksiniz.

Sizin adınıza Dünya’daki bir enerji tutan hayvanların ruhu ve unsurların ruhu, artık bu enerjiyi tutmak zorunda değildir. Onun için de gitmeyi seçmektedirler. Onların görevi sona ermiştir. Ve hayvanlar aleminin birçok türü, sizin kendi bilinç değişiminize karşılık olarak kendi değişimlerinden geçmektedirler. Örneğin, kendi biyolojilerini değiştirdikçe, geyiklerin sayısı azalmaktadır. Onlar doğal bir arınma işleminden geçmektedirler.

Bu, insanlar kötü olduğu için böyle olmamaktadır. Cezalandırıldığınız için böyle olmamaktadır. Böyle korkunç yöntemlere sahip olduğunuz için olmamaktadır.

Geyiklere şefkatle, merhamete bakın. Onlar da kendi Eski-Enerjiden-arınma-sürecinden geçmektedir. Onlar, yeni çevreyle ve yeni enerjiyle baş edebilecek daha güçlü bedenlerle geleceklerdir. Onlar kendi türlerini dönüştürmektedir, onun için onurlandırın onları. Bunu izlemek bazen zordur, çünkü siz hayvanları seviyorsunuz. Ama tıpkı bitkisel biçimler, ağaçlar gibi, onlar da Yeni Enerjilere uyum sağlayabilmek için, kendi doğal incelmelerinden geçmektedir.

6.Shaumbra’nın Sorusu: Tobias, sen bize St. Germain’in enerjisini deneyimlememizi söylediğinde, ben bunu kalbimde muazzam bir enerji olarak hissettim, o kadar muazzamdı ki, fiziksel bedenime sığmadı. St. Germain beni ziyarete geldiği ve benimle yürüdüğü zaman, onu kendi tanrısallığımın hissinden nasıl ayırd edeceğim?

Tobias: Bu harika bir sorudur. St. Germain’in çok özel, çok belirli bir enerjisi vardır. Biz onun için bugünün erken saatlerinde onu hissetmenizi istedik. Enerjisini içinizde hissedeceksiniz. O belirli bir titreşime sahiptir. Eğer çok emin değilseniz, soruyu içinize sorun, “Hissettiğim nedir?” Her ikisinin de geçerli olduğuna dair bir yanıt alabilirsiniz – yani St. Germain’in o anda hemen yanıbaşınızda olduğunu, sizi sevdiğini, yolculuğunuzu paylaştığını, sizinle birleştiğini (çvr: ve aynı zamanda tanrısallığınızın da sizinle olduğunu) Onun için, her ikisinin de geçerli olduğuna dair bir yanıt alırsanız, şaşırmayın.

St. Germain şu anda omuzuna elini koymak istiyor. Onun sevgisini solumanı rica ediyor. Enerjisi, senin gücünü elinden almayacaktır. Aslında o sana çok tanıdık gelecektir, çünkü geçmişte onunla birlikte çok çalıştın. Hatta, Dünya’da olduğu zamanlarda seninle fiziksel olarak da birlikte olmuştur.

Bunların hiç biri, sevgili dostlar, büyük bir gizem olmak zorunda değildir. Bunların hiç biri, çok alışılmadık olmak zorunda değildir. St. Germain gibi varlıklar size dokunmak istiyor, sizin yakınınızda bulunmak, sizinle birleşmek istiyor. Perde şimdi o kadar ince, o kadar ince ki, bunu (yaşantınıza) getirebilirsiniz. Ve o şimdi sana sarılıyor ve “Teşekkür ederim” diyor.

7.Shaumbra’nın Sorusu: Tobias, biraz önce, koruyucu kalkanları kullanmak zorunda olmadığımızı ve nerede olursak olalım, güvende olacağımızı söyledin. Aileden olup da kötü ruhların ele geçirdiği kişiler ne olacak? Koruyucu kalkanlara ihtiyacımız yoksa, bununla nasıl başa çıkacağız? Her hengi bir şey yapmamız gerekiyor mu?

Tobias: Bu durumda yapılacak tek bir şey vardır. Tüm bu varlıklarla bu korkunç oyunu oynayan bu kişi için büyük bir sevgi ve merhamete sahip ol. Sözünü ettiğin bu kişi, sadece kendinin ve geçmişinin kötü ruhları tarafından ele geçirilmiştir. Bu kişi, dışsal bir güç tarafından ele geçirilmiştir. Bunun böylesine bir bölünme olarak görünmesi, kendi benliklerindeki çelişkiden dolayıdır. Bu, sanki onlar dışsal bir varlık tarafından ele geçirilmiş gibi bir görüntü sunar.

Bu tür garip bir enerjinin ortasında olduğunuz zaman, tüm şefkatinizi, merhametinizi gösterin. Onların, kendi içlerinde bir çözüm bulmaya çalıştıklarını anlayın. Onlar büyük bir saklambaç oyunu, büyük bir ışık-karanlık oyunu, dualite oyunu oynamaktadırlar.

Daha önce de söylediğimiz gibi, dışsal bir varlığın gelip de sizi ele geçirmesi çok zordur, çok zordur. Evet, bu varlıklar ortalıkta dolanmaktadır. Ama bir bedeni ya da zihni ele geçirmek çok zordur.

Temel olarak, bu insanın, bu bireyin kendi kendini parçalara ayırdığını anlayın. Şefkat duyun. Onlarla birlikte oyunun keyfine varın. Başlarda size çok kızacaklardır, çünkü onlar yüzünden kendinizi güçsüz hissetmenizi isteyeceklerdir. Korkmanızı isteyeceklerdir. Şefkatli, merhametli olun. Onlarla birlikte gülün. Ne harika bir oyun oynuyorsunuz!

Kendi çevrenize hiç bir koruyucu kalkan koymak zorunda değilsiniz, asla. Hangi durumda olursanız olun, ve ne kadar zor görünürse görünsün, şefkatli olun. O zaman bireylerin, ya da grupların, ya da ulusların durumlarını göreceksiniz. Kötü durum diye bir şeyin söz konusu olmadığını farkedeceksiniz. Sadece uç noktalarda oynanan oyunlar söz vardır.

8.Shaumbra’nın Sorusu: Merhaba Tobias. Bugün nasılsın?

Tobias (kendi kendine güler): Çok iyi!

8.Shaumbra: Benim sorum, senin ve Kryon’un sık sık sözünü ettiğiniz, enerji ağının uyumlanmasıyla ilgili. Ve özellikle de birçok kutsal yerin, benim yurdumdakiler dahil olmak üzere – son zamanlarda bunlardan bazılarını ziyaret ettiğini biliyorum – tesadüfen orada olmadıklarını biliyorum. Ama bunlar bizim “fay hatları” ya da “enerji hatları” dediğimiz hatlar üzerinde, hatta bu hatların, enerjinin çok güçlü olduğu kesişme noktalarında bulunuyorlar. Ve enerji ağı bir şekilde uyumlandıysa, artık bu yerlerden akmıyor mu? Ve bu yerler, geçmişte sahip oldukları enerjiye sahip olamayacaklar mı?

Tobias: Enerji ağı, Kryon varlıklar grubu tarafından uyumlanan ve şimdi bitmiş olan manyetik enerji ağı….bu, sizleri etkilemiştir. Bu, Yeryüzü enerji ağını, sözünü ettiğin fay hatlarını değiştirmemiş ya da etkilememiştir. Bu, Gaia’nın girdaplarını (vortekslerini) etkilememiştir. Kryon’un uyumladığı manyetik enerji ağı, bireysel insanları etkilemiştir.

Şimdi, “kristal enerji ağı” denilen Yeryüzü enerji ağları vardır. Onlar şimdi uyumlanmaktadır ve bu da daha çok senin sözünü ettiğin şu hatlar boyunca olacaktır. Fay hatlarıyla ilgili olanlar bunlardır. Enerji girdaplarıyla ilgili olanlar bunlardır. Ve dışsal boyutlara ve evrenlere olan enerjisel bağlantıyla ilgili olanlar kesinlikle bunlardır. Bunların tümü şimdi sizin tarafınızdan, insanlar tarafından uyumlanmaktadır.

Sizin bilinciniz, Yeryüzü’nün kristal enerji ağlarını değiştirecektir. Bu sizin sorumluluğunuzdadır. Her sabah kalktığınızda, buna odaklanmak zorunda değilsiniz. Bu, size karşılık olarak, doğal olarak meydana gelmektedir.

Bu, şöyle işlemektedir. Sizler, hepiniz, Dünya’ya ik kez, daha fiziksel bir beden üstlenmeden geldiğinizde, Yeryüzü’nü enerjilerinizle tohumladınız. Bu yeryüzü kayasını yeni yaşamla tohumladınız. Yeryüzünün her yanına çok özel enerjiler yerleştirdiniz, ve bunlar şimdi kristal kafesi, kristal enerji ağını oluşturmaktadır. Bu kristal enerji ağı sonradan dünya üzerinde sizin bildiğiniz yaşamları oluşturdu – bitkileri, ve suları, hayvanları, tüm bu şeyleri. Kristal ağ, bunların dünyaya gelmesini sağladı. Gaia’ya yaşam veren bu kristal enerji ağıdır.

Bilincinizin şimdi değişmiş olması, her iki ayağınızı Yeni Enerjiye koyuyor olmanız, kristal enerji ağının da değişmesine ve uyumlanmasına neden olmaktadır. Bu ağ, aynı zamanda yepyeni bir enerji yaymaktadır. Bir anlamda, bu enerjiyi, buraya gelmeden çok önce yeryüzüne gömdüğünüzü de söyleyebilirsiniz. Onu gömdünüz ve şöyle dediniz, “Benim bilincim, titreşimim belirli bir düzeye gelene dek, bu enerji kullanılır halde olmayacaktır. Ancak o zaman Yeryüzü’nden ortaya çıkacaktır.”

Böylece, siz şimdi Dünya’nın kristal enerji ağına bağlanmaya hazırlanıyorsunuz. Bu insan biyolojisine ve ruhunuza yepyeni bir enerji sağlayacaktır. Kristal enerji ağları sizindir, hepinizindir. Buraya gelmeden önce onları oraya siz yerleştirdiniz. Şimdi de onları aktive ediyorsunuz.

Bu yıl içinde grupları alıp……Cauldre’nın yine gözleri yuvalarından uğruyor! (kahkahalar) Biz grupları farklı enerji noktalarına götüreceğiz. Oraya ekmiş olduğunuz enerjilerden bazılarını ortaya çıkartacağız. Ortaya çıkan bu yeryüzü kristal ağının dinamiklerini size göstereceğiz, ve bu enerjileri nasıl kullanacağınızı göstereceğiz. Bazı çok garip yerlerde oturacağız, hiç uygun olmadığını sandığınız yerlerde. (kahkahalar) Ama bu, oraya yerleştirilmiş olan kendi enerjilerinizi, enerji ağından nasıl ortaya çıkartacağınızı size göstermek amacını gütmektedir.

Şimdi, Cauldre lafı uzattığımızı söylüyor, ama bir noktaya daha değinmek istiyoruz. Eski enerji girdapları gerçekten değişmektedir ya da değişmiştir. Onlar dönüşmektedir. Eski kutsal yerleri ziyaret edip de bir şey hissediyormuş gibi yapan birçok insan vardır. (kahkahalar) Onlar belki de, uzun zamandır orada olan bir enerjiyle bağlantı kurmaktadır.

Ama bu değişmektedir. Yeni yerler ortaya çıkmaktadır. Biz bunları ortaya çıktıkça söyleyeceğiz, ama bunlar – nasıl desek – patlayarak çıkan, enerjinin püskürdüğü yerler gibi – Yeryüzü’nden gelen Yeni Enerji kaynakları gibi yerlerdir. Bu güzel soru için ve kristal enerji ağı hakkında konuşmak fırsatını bize verdiğin için, sana teşekkür ediyoruz.

9.Shaumbra’nın Sorusu: Selam Tobias. Konu aynı, Yeni Dünya – kristal enerji ağları, manyetikler aynı mı olacak, sadece daha yüksek bir titreşimde mi olacaklar? Hayvanları ve doğayı buradaki gibi yaratabilecek miyiz? Ve, uçabilecek miyiz? (Tobias kendi kendine güler, ve izleyiciler de güler)

Tobias: Yeni Dünya için bir tür enerji ağı çalışması vardır. Bu manyetik değildir. Kristal değildir. Bunu anlatmak çok zor. Onun için bunu hissetmenizi rica edeceğiz. Bazen sözcükler, insan sözcükleri bütün (tamam) değildir. Siz, hepiniz, kendi enerjilerinizi ona katmak için geceleri bu yere çalışmaya gidersiniz.

Şimdi bir bakalım. Bu yeni enerji ağını oluşturan şeyin ne olduğunu hissedin. Söylediğimiz gibi, o manyetik ve kristal değildir. Hissetmek için bir an durun. Bunu beyninizden geçirmeyin. Kelime olarak gelecek bir yanıta ihtiyacınız yok. Hissetmek, sözcüksüz de olabilir. Onun için bir an hissedin.
(duraklama)
Şimdi, burada meydan okuyan şey, kelimeler koymak isteyen, ve sözcüklerle tanımlamak, ve desteklemek, ve yapılandırmak, ve organize etmek isteyen insandır. Bunun ham, yani işlenmemiş, doğal bir his olmasına, doğal bir his olmasına izin verin.

Bu, ışık da değildir. Yeni Dünya’da bir kristal yapılanma vardır. Ama bu, Eski Dünya’da sahip olduğunuzdan farklıdır. Eski Dünya’da hem sizi orada tutmaya, hem de başkalarını uzak tutmaya yarayacak, çok yoğun ve güçlü manyetiklere ihtiyacınız vardı. Yaşam biçimlerini desteklemek amacıyla, Gaia içindeki kristal enerji ağına ve kristal enerjilere de ihtiyacınız vardı. Yeni Dünya’da bu enerji ağını oluşturan Yeni Enerji’dir.

Gerçekten, o kadar çok sevdiğiniz, o kadar çok ilgilendiğiniz evcil hayvanlarınız da, bir anlamda Yeni Dünya’da olacaktır…orada olacaklardır. Eğer orada olmalarını seçerseniz, onların enerjisi orada olacaktır. Yeni Dünya, bu enerjilerin şimdi gelebileceği ve burada olduklarından çok daha fazla sizinle olabilecekleri, harika bir yerdir. Onlarla yeni bir iletişim biçimine sahip olacaksınız.

Bir anlamda, evcil hayvanlarınızın, çok, birçok yaşam boyunca sizi izleyen bir varlıklar grubunu temsil ettiğini söyleyebilirsiniz. Onlar sadece bir yaşamda gelip, sonra gitmezler. Evcil hayvanlarınız birçok yaşamda geri gelme eğilimi gösterirler. Onlar size hizmet etmek amacıyla bu çalışmaya bayılırlar. Yani, evet, onlar orada, Yeni Dünya’da olacaklardır.

10.Shaumbra’nın Sorusu: Tobias, birkaç kez dünya barışı hakkında ve dünya barışı için çabalamamakla ilgili konuştun….ve ben bununla kendi içimde mücadele ediyorum. Örneğin James Twyman şu anda dünya barışı için, çalışmayı aynı anda gerçekleştirecek 100.000 kişi toplamaya çalışıyor. Ve bu çalışma benim içimdeki yankısını buluyor. Onun için, biraz daha bu konu hakkında yorumda bulunmanın sence bir sakıncası var mı? Ben, onun listesinde bulunan 100.000 kişiden çoğunun, Shaumbra olduğunu düşünüyorum.

Tobias: Kendi ruhlarında dingin olmayan 100.000 insan dünya barışı için biraraya gelse de, sonuç yine sıfırdır. (kahkahalar) Eğer kendi içlerinde dingin olan ve hem kendileri için, hem de diğer insanlar için şefkat ve merhamet besleyen on Shaumbra sevinç içinde birlikte olursa, öyle bir ışık, öyle bir titreşim yayacaklardır ki, bu ışık ve tireşime isteyen herkes ulaşabilecektir. İnsanlık hazır olduğunda bu ışık ve titreşime erişebilecektir. Dünyayı değiştiren budur!

Eğer dualitede ve çelişkide olan, ve kendi yaşamlarında mutsuz olan insanlar barış için dua ederse, onlar kendi içlerindeki barışa, dinginliğe kavuşmadan, bu duaların hiç bir etkisi olmayacaktır. Biz bu eylemlerin uygun olmadığını söylemiyoruz, çünkü dikkatin barış konusuna odaklanmasını sağlıyorlar. Ama bunun öncelikle içinizden gelmesi gerekir.

İnsanların ettiği dualara bakıyoruz. Grup eylemlerine ve hareketlerine bakıyoruz. Ve sevgili dostlar, bunlarda öylesine bir boşluk görüyoruz ki. Boşluk, bireylerin içinde olandır.

Evet, bu dünya barışının bir parçası olan birçok Shaumbra var, çünkü onlar kendi içlerinde bu dinginliğe ulaşmışlardır, ya da ulaşmaktadırlar. Onlar bir şefkat alanında bulunmaktadır. Bu çalışmanın enerjilerini seviyorlar. Bununla ilgili bir yargıda bulunmuyoruz. Ama dünya barışı için en güçlü aracın, içinizdeki dinginlik ve şefkat….içinizdeki dinginlik ve şefkat ve sevgi olduğunu söylüyoruz. Son yıllarda kendi içinizde gerçekleştirdiğiniz değişimler, Gaia’nın değişmesine çok katkıda bulunmuştur, tüm evrenin değişmesine çok katkıda bulunmuştur. Bu çok basit bir denklemdir.

Biz daha iyi bir grubun olduğunu, bir grubun haklı ya da haksız olduğunu söylemiyoruz. Biz sadece siz Shaumbra, sizin, Shaumbra’nın biraz farklı bir yolculuk yaptığını söylüyoruz. Sizler aydınlatanlarsınız. Sizin ışığınız, sadece olduğunuz yerde bulunmakla çok şeyi değiştirebilir. Onun için bazılarınız ülkenin ya da dünyanın farklı yerlerine gönderiliyorsunuz. Işığınız bazen orada gereklidir. Oraya gidiyorsunuz ve “Tobias, Metatron, Rafael, biz şimdi ne yapmalıyız?” diyorsunuz. Ve biz de size, “Sen zaten yapmaktasın. Orada olmakla sen bunu gerçekleştirmektesin” diyoruz.

Şimdi, birinin gerçekleştirdiği bir çalışmayı bir diğerinin çalışmasıyla karşılaştırmanın, bir grubun diğerinden daha iyi ya da daha haklı olup olmadığını merak etmenin, insanlık dramlarından biri olduğunu biliyoruz. Bunların tümü uygundur. Tümü uygundur. Kendi yolunuzda ise sevgili dostlar, geriye bir bakın. Bu noktaya gelebilmek için birçok dönemden geçtiniz. Diğer insanların da kendi dönemlerinden geçmelerine izin verin.

11.Shaumbra’nın Sorusu: Merhabalar Tobias. Sen daha önceki konuşmalarında kurumlarda, özellikle de işletmeler ve kiliselerde meydana gelen değişimlerden söz ettin. Ben ülkemizdeki eğitimle ilgili öngördüğün değişimler hakkında konuşmanı istiyorum, sadece kendi çocuklarımızla ilgili değil, ve özellikle de şu gladyatör sporları hakkında. (kahkahalar)

Tobias: Biz bu eğitim konusuyla ilgili daha önce de konuştuk. Bu, değişecek olan şeylerin en büyüklerinden biridir. Bir anlamda, dünyanın çok yerinde, eğitime odaklanmak bile istemeyen çok kişi vardır. Biz bizim taraftan, bunun bir bebek-bakıcılığı servisi olduğunu gördük, hem de çok iyi olmayan bir servis.

Biz, sevgili dostlar, Eski yöntemlere çok saplanmış olduğu için, Yeni’ye bakmak bile istemeyen kişiler gördük. Onun için bu insanlar eski kitaplara geri dönüp duracaktır. Eski kurallara dayanmaya devam edeceklerdir. Zor ve biraz da çalkantılı zamanlar geldiğinde şöyle diyeceklerdir, “Eski yöntemlere geri dönmeliyiz…temel şeylere…çocuğu cezalandırmak gibi…sadece temel şeyleri yapmak gibi. Müzik gibi ve sanat gibi yaratıcı aktiviteleri, ve çocukların kendilerini ifade etme biçimlerini kaldıracağız. Onların temel şeyleri öğrenmelerini sağlayacağız.”

Sevgili dostlar, bu zor bir konudur. Bu, size hodri meydan dediğimiz bir konudur. Biz, her iki ayağını da Yeni Enerji’ye koymaya hazır olanlara hodri meydan diyoruz. Yeni sistemleri yaratın. Çocuğun yaratıcı ve ifade edici olmasını cesaretlendiren, yeni eğitim biçimlerini yaratın. Çocukların, beyini devreye sokmaktansa, yüreklerinden şakımalarını cesaretlendirin.

Bakın, eğitimde gördüğünüz şeylerin çoğu, şu anda dualitenin içinde bulunduğu büyük çelişkilerin bir yansımasıdır. Her şey beyine getiriliyor. Her şey, öğrenmek, ve gerçekleri akılda tutmak, ve mantıklı olmak ve metodist olmakla ilgilidir. Bireylerin yüreği ve ruhu öldürülmektedir. İnsanlara artık gerçekten nasıl hissedeceği, nasıl ifade edeceği öğretilmemektedir. Aklın baş tacı edilmesi, ve her şeyin onun süzgecinden geçmesi gerektiği öğretilmektedir.

Oysa biz size şunu öğretiyoruz, ve belki siz de çocuklarınıza ve başka çocuklara bunu öğretebilirsiniz…her şey kalpten gelir. Ruhtan gelir. Akıl, sadece bilginin yorumunu yapar. Akıl bazen, gelmekte olan yeni bilgilere ayak uydurmayı bile beceremez. Onun için gerçekleştirdiğiniz tüm bu yeni çalışmalar, aklınızın bazen kısa devre yapmasına neden olur. Aklınız, sizden gelen tüm bu enerjileri tercüme etmede, yorumlamada zorlanmaktadır. Onun için biz tüm Shaumbra’ya hodri meydan diyoruz, yeni yöntemleri başlatın.

Siz şöyle diyorsunuz, “Ama ben uzman değilim. Nereden başlıyacağımı bilmiyorum. Ne yapacağımı bilmiyorum.” O adımı atın. Shaumbra, bu çalışmayı gerçekleştirmek için en ufak bir istek, bir eğilim hissettiyseniz, o adımı atın. Başlamak için çaba gösterin. O zaman tüm kaynaklar size gelecektir, yeni okulları başlatmak için gerekli olan tüm kaynaklar. Ve bu okullar çoğalacaktır. Eski sistem size çok kızacaktır. (kahkahalar) Ama siz onlara, sadece beyniyle düşünmek yerine, hissedebilen, ve yaratıcı olabilen ve ifade edebilen bir çocuğu gösterdiğiniz zaman, yıllardır eksikliğini duydukları, kaçırdıkları şeyin ne olduğunu göreceklerdir.

Eğitim sistemi ve dinler büyük bir onarımdan geçmek ihtiyacındadır, büyük bir onarımdan. İlk önce dinlerin duvarları yıkılacaktır. Eğitim sistemi biraz daha çalışma gerektirecektir.

Biz, sevgili dostlar, sizin öğretmenler olduğunuzu söyledik. Bunu bir çok yönden söylüyoruz. Biz bunu gerçek anlamda söylüyoruz – yeni yöntemlerin öğretmenleri…yeni anlayışın öğretmenleri…yeni insanların öğretmenleri, şu anda sayısı daha az olan, ama gelmekte olan insanların öğretmenleri. Bu mükemmel bir sorudur ve bu tarafta da tartışmak için epey zaman harcadığımız bir konudur. Eğer eğitim sistemi değiştirilmezse, bilinci geri tutacaktır ve zor zamanlar gelecektir. Çocuklarınıza yaratıcı olmayı öğretin. Onlara sanatı ve müziği geri verin. Bu şeyler onlardan alınmıştı, evet. Dualite oyunları oynuyorlar, şu sporlar ve sonra şu zihin oyunları. Yaratıcı sanatları onlara geri verin.

Ve böylece sevgili dostlar, birlikte olduğumuz zamanı sona erdiriyoruz, ama sadece şu anda burada paylaştığımız enerji anlamında.
Bildiğiniz gibi, perde gitgide incelmektedir. Size gelmek bizim için daha kolaydır. Ama geldiğimiz zaman, şaşırıyorsunuz. Yanıbaşınızda bittiğimiz zaman şaşırıyorsunuz. Bu hissinizi önemsemiyorsunuz, “Omuzuma vuran fiziksel bir el hissedene kadar, bu Tobias, ya da Metatron, ya da St. Germain, ya da başka bir varlık olamaz” diyorsunuz.

Bu hisler geldiğinde, çok daha yakınınıza gelmemize izin verdiğinizi hatırlayın. Kendi enerjiniz genişlemektedir. Sizi heyecanlandıran, tutku dolu bir hale getiren bu yeni düşünceler geldiğinde, onları önemsememezlik etmeyin.

Size harika bir düşünce, harika bir his geliyor. Sizi heyecanlandırıyor. Yatağa giriyorsunuz. Onunla uyuyorsunuz. Rüya görüyorsunuz. Size gelen yeni bir fikrin heyecanı ve beklentisi içindesiniz.

Ertesi gün kalkıyorsunuz ve mantığınız devreye giriyor. (kahkahalar) Ve, “peki ama ya..” demeye başlıyorsunuz. Ve kendi benliğinizi ve kendi fikrinizi bastırıyorsunuz. Bir gece önce size gelen o parlak fikrin, sadece deli bir aklın kuruntusu, sanrısı olduğunu düşünüyorsunuz. Ayaklarınızı sürüye sürüye, başınız eğik, günlük yaşantınıza geri dönüyorsunuz ve tanrısallığınızın ne zaman geleceğini merak ediyorsunuz. Oysa o bir gece önce gelmişti! (kahkahalar) Ve siz onu görmezden geldiniz. Siz onu “mantıksallaştırdınız”. (kahkahalar) Biz bu kelimeyi şimdi uydurduk.

Sevgili dostlar, bu ilham anları, ortaya çıkan tanrısallığınızdır. Kalbinizi izlemek zamanıdır. Kalbinizin şarkısını izleyin.

Sevgili dostlar, yolculuğunuz sırasında yanınızda olacağız. St. Germain orada olacaktır. “Yaşayayım mı, öleyim mi” diye merak ettiğinizde, o size “şimdiye kadar hiç yaşamadığın bir biçimde, gerçek olarak yaşamak zamanıdır. Tanrısal yaşa” diyecektir.

Ve öyledir!