Kırmızı Çembere sunulmuştur
4 Kasım 2006
www.crimsoncircle.com – www.kirmizicember.org
Ben Ben’im, evet Ben’im, Adamus Saint-Germain (izleyiciler alkışlar). Aşk macerama ilişkin söylentiler fazlasıyla abartıldı. (kahkahalar) Tobias’a çok saygım var, ben ve kendim birlikte izindeydik, ne güzel, ne hoş bir parti oldu. Gerçekten de, Dünya üzerinde Saint-Germain olduğum yaşantıda birlikte zaman geçirdiğimiz başka bir meleksel varlıkla da kendimi açık ve sevecen ve özgürce paylaştığım anlar oldu. Bu varlık o zamanlar fiziksel biçimin içindeydi, tıpkı benim de bir dereceye kadar olduğum gibi.
Ama aslında yaptığım izin daha çok kendimle ilgiliydi. O çok, çok eril ve erkeksi veçhelerimle (kahkahalar) kışkırtıcı ve çok güzel dişil veçhelerimi (yoğun kahkahalar) sürekli yeniden birleştirmeye ilişkindi. İzin dönemim, kendimin bu veçhelerini yeniden birleştirmekle ilgiliydi, ve kendimle baş başa geçirdiğim bu dönemden sonra, bu güzelliğin birazını başka bir varlıkla paylaşmanın çok uygun olacağını hissettim. Böylece Paris’te azıcık zaman geçirdim. Fiziksel bir beden tezahür ettirdim ve bana eşlik eden varlık da (çvr: dişi ya da kadın için kullanılan she kelimesini kullanıyor) fiziksel bir beden tezahür ettirmek için kendine izin verdi, ve biz sonbaharda Paris sokaklarında yürüyerek müziği dinledik, ayın keyfine vardık, güzelliğin – insan yaşamının sunduğu onca şeyin engin güzelliklerinin keyfine vardık. Kalıcı bir biçimde yeniden fiziksel bir beden üstelenecek kadar değil, ama geçici olarak güzelliğin tadını çıkartmak için, sizlerin de sık sık fark etmeyi unuttuğunuz güzellikleri seyretmek için.
Bilinçte bir hareket ve sürekli bir değişim var. Sadece ayın döngüsünün ya da yıldızların döngüsünün ötesine geçen döngüler var. Diğer alemlerde – görünmez alemlerde olduğu kadar burada, Dünya’da da meydana gelmekte olan çok, çok şey var. Bunların hepsi birbiriyle çok ilişkilidir. Böylece ben, erille dişili yeniden birleştirmek için bir izin dönemi kullanmayı seçtim ve bu, hepinizin ve her birinizin yapmasını önerdiğim bir şeydir. Kendinizle baş başa zaman geçirmek. Aynı enerjiden kaynaklanmalarına karşın iki temel parçaya sahipsiniz. Bunlar daha en başından bölündüler, ve erille dişilin bu döngüleri ya da veçheleri şimdi başka bir evrimden ve döngüden daha geçiyorlar. Bugün birlikte olduğumuz bu çok kısa sürede bu konu hakkında konuşmak istiyorum.
Buraya gelmeye hazırlanırken kendi kendime gülüyordum. Sizlerin enerjisini hissediyordum ve – bugün gelecek herşeyin enerjisini nasıl yorumlamaya çalıştığınızı hissediyordum. Ve Cauldre bu kanallığa hazırlanmak amacıyla kendi sürecinden ve dönüşümünden ve silkelenmelerinden geçerken kendi kendime gülüyordum, ve ona sordum, “benim bugün doğrudan bedenine ve zihnine ve ruhuna girmeme hazır mısın?” Tabi bu onda biraz şok etkisi yaptı, çünkü çoğu insan gibi o da bir mesafe bırakma ve bir engel koyma eğilimi gösteriyor. Ve ona yeniden sordum, “enerjinin, yalnızca kelimelerin değil, ama bugün paylaşacağım şeylerin enerjisinin, burada bulunan herkese açıkça iletilebilmesi için, benim tümüyle ve tamamen gelmeme hazır mısın.” Ve o derin bir nefes aldı, biraz içine çekti ve benim, onun her bir parçasına tümüyle girmeme izin verdi. Gerçekten de biraz sinirliydi, ama sonra, kendi benliği ile çok bütünleşmiş olduğu aklına geldi. Kendi bilinci ve kendi enerjisinden o kadar emin ki, bir başkasıyla birleşmenin nasıl bir etkisi olabilirdi ki? Ben, bu anın kutlanmasında ona katılmaktan başka ne yapabilirdim ki? Bir insan böylesine bütünleşmiş bir haldeyken ve kendinden böylesine eminken, ister ruhsal biçimde olsun ister insan biçiminde, başka hiç bir varlık hiç bir zarar veremez. Tümüyle bütünleştiğinizde ve kim olduğunuzdan emin olduğunuzda, hiç bir insan sizi dengeden çıkartamaz. Kim olduğunuzu anımsarsanız, bu denli güvenirseniz, kendinizden bu kadar emin olursanız, hiç bir görünmez varlık size hakim olamaz, enerjinizi çalamaz ya da bedeninizi teslim alamaz.
Böylece ben Cauldre’nın bedenine girebildim ve şimdi sizden rica edeceğim, eğer kim olduğunuzdan bu denli eminseniz ve kendi içinizde bu denli dengedeyseniz, kendiniz için spiritüel enerjinin bir bayrağı iseniz, enerjinize girmeme izin verecek misiniz? Şu anda bedeninize, ruhunuza, ve özellikle de zihninize katılmama ve birleşmeme izin verecek misiniz? Zihniniz, çevresine şu çitleri, tüm o duvarları koyduğunuz şeydir. Zihin, kendiniz olduğunuzu, kimliğiniz olduğunu düşündüğünüz şeydir. Ama bana şu anda, zihninizde ve gnost’unuzda size katılmama izin verecek kadar kendinizden emin misiniz. Gnost’unuz, yaratıcı çözümünüzdür. O, türlü hallerde ya da biçimlerde gelen potansiyellerinizin tümüdür, yanıtların tümüdür. Bazısı daha yüksek bir bilinçten gelir, bazısı da daha alçak, ama hepsi, sizin o anda bulunduğunuz belli yere göre gelen yanıtlardır. Eğer ıstırap içindeyseniz, gnost’unuzdan gelen yanıtlar da kesinlikle farklı bir yerden olacaktır. Ve bir denge ve bütünlük ve etkililik düzeyindeyseniz de öyle.
Böylece, eğer gönüllüyseniz, bu anı kutlamak adına bırakın evinize, bedeninize, zihninize ve ruhunuza geleyim. Sizden almaya ihtiyaç duyduğum bir gereksinime sahip değilim. Sizin de benden alabileceğiniz bir şey yok, ama biz birlikte bugünkü Şaud boyunca güzel bir yeni enerji şarkısı çalabiliriz.
Başka özel konukları da içeriye davet ediyoruz. Mark ve White Eagle (Beyaz Kartal) enerjilerini bu odaya kabul ediyoruz, çünkü onlar da, içine geliştiğiniz birçok yeni bilinçte sizinle çalışıyorlar. Ve sizi uyarayım, bu kolay bir şey değildir. Sizi geri tutmayı seçecek, aynı eski döngüleri ve kalıpları sürekli tekrarlamanızı seçecek güçler, enerjiler ve geçmişler var. Bu güçlerin, bu enerjilerin bazısı size ait. Size ait… sizi geri tutan kısıtlamalarınız, beklentileriniz ve korkularınız. Ama bu enerjilerin birçoğu da çevrenizdeki insanlardan – kitle bilincinin kendisinden – geliyor. Kitle bilinci sizi geri tutmak isteyecektir. Herhangi bir insana ait olduğu için değil, herhangi bir komplo olduğu için, sadece var olduğu için. Kitle bilinci, sizin de bir parçası olmuş olduğunuz bir enerji havuzudur. Sizi sever. Gittiğinizi görmek istemez. Ve onun ötesini görememeniz için de elinden geleni yapamaya çalışır. O nedenle, bu enerjiler sizi orada tutmaya çalışacaktır.
Sonra, başka alemlerin – görünmez alemlerin – enerjileri de var; ve bu enerjiler de sizi orada tutmaya çalışacaktır. Ama Şambra, kendinizden çok emin olursanız, çok istekli olursanız, bu şeylerden geçip gidebilirsiniz. Biz meleksel varlıkların güzel yardımlarına sahibiz – White Eagle ve Mark gibi bugün bize katılan, içinden geçtiğiniz şeyleri anlayan varlıklar, Dünya’da yürümüş olan, insanlarla birlikte yürümüş olan varlıklar.
Ayrıca, şefkat ve dişiliğin enerjisini de içeriye davet ediyoruz – Kuan Yin enerjisini. Sevgili Tanrım, ben, Saint-Germain’in, White Eagle’in ve Mark’ın bunca testosteronuyla, Kuan Yin enerjisine bugün gerçekten ihtiyacımız var. Dişil dengeye sahip olmamız fazlasıyla uygundur, ve üç eril enerjinin dengelenmesine yardımcı olmak için yalnızca tek bir dişil enerji yeterlidir. Böylece bu enerjilerin hepsini odaya davet ediyoruz ve devam etmeden önce, derin bir nefeste birleşelim, çünkü şu anda olmakta olan çok şey var.
(duraksama)
Tobias bugün gelmemi rica etti, kendisi kulübesinde, fiziksel olmayan evinde oturuyor ve enerjilerin hareket ettirilmesine yardımcı oluyor, biraz da dinleniyor, çünkü geçenlerde Almanya ülkesinde Şambra ile birlikte çok yoğun bir oturum yaptı. Yani bugün onun izin günü, ancak enerjisi her zamanki gibi mevcut ve erişilebilir halde.
Böylece Şambra, bugün başlarken size basit bir soru soracağım. Bu soruyu hem şimdi, hem de bu Şaud’un sonunda soracağım. Anlamı – gerçi saklı değildir – ama anlamı, sizin için hemen anlaşılır olmayabilir, ama önünüzdeki altı hafta içinde gerçekten olacaktır. Böylece size soruyu bugün soruyorum, her birinize, kimseyi geride bırakmadan: Değişimi kabul etmeye hazır mısınız? Değişimi kabul etmeye hazır mısınız? (Geri planda sirenler çalar) Ben bu soruyu sorarken sirenlerin çalması çok uygun. (bazı gülüşmeler) Bunu ayarlamak zorunda kalmadım. Bunu ayarlayan bilinçtir. Çünkü ben bu soruyu sorarken, değişimi kabul edecek misiniz, değişime hazır mısınız dediğimde, bir parçanız korkuya kapılıyor. O parçanız, yanıt vermeden önce tam olarak ne demek istediğimi açıklamamı istiyor. Bir parçanız da tam olarak neden söz ettiğimi biliyor ve biz bunu bugünkü Şaud’da tartışacağız. Bu basit bir soru gibi görünüyor ve yanıtı da size açık gelebilir, ama bundan çok daha fazlası söz konusudur. Değişimleri kabul etmekten, evet, hazırım diye onaylamaktan çok daha fazlası mevcuttur. Başka alemlerde olmakta olan çok daha fazlası vardır, ve biz bundan da söz edeceğiz.
Bir an için sizden, bayraklardan söz edelim. Ben, Yazortası Konferansından beri, aylık gruplarla, Şambra gruplarıyla birlikte olmadım. Bayrak kavramından ve Kırmızı Çember’in Dünya’daki Yeni Düzen’inden söz ettiğimde, birçoğunuzu şoke ettim. Birkaçınız kapıdan çıkıp gitti ve bir daha da dönmedi. Bazılarınız kapıdan çıkıp gitti ve birkaç hafta ya da bir ya da iki ay sonra geri döndü, çünkü bu sizin bazı düğmelerinize bastı. Sizin sorunlarınıza parmak bastı. Biz bir Düzen kurmaktan söz ettik, ve bu da çok, birçok eski anıyı tetikledi. Neredeyse hepiniz, bir daha asla, dediniz, ve ‘bir daha asla’ dediğinizde ne olur biliyorsunuz. Enerji anında geri döner. Ama bu durumda farklı bir biçimde geri gelebilir.
“Düzen” terimi geniş bir anlamda kullanılır, özellikle de bizim tarafta, çünkü genelde enerji sadece vardır. Enerji, genel bir nötrlük halindedir ve arzuyla aktive edilebilir. Tutkuyla ya da gereksinimle ya da korkuyla aktive edilebilir. Ama o yalnızca nötr bir halde sizin onu aktive etmenizi ve onunla bir şey yapmanızı bekler. Bireyler ya da gruplar kanalıyla aktive edilen enerji, bir noktada onlardan salınabilir ve belli bir evrimden geçerek ya da belli bir süre geçtikten sonra kendi nötr haline geri döner. Bazı enerjiler de aktive edilir ve hiç salınmazlar, daha çok kitle bilincine yerleştirilirler. Bazen bu enerjilere yönelinilmezse, biraz karmaşık bir hal alma eğiliminde olurlar. Böylece, biz “Düzen” kelimesini, bir yön getirmek, ve enerjiye belli bir niyet, belli bir dürtü getirmek anlamında kullanıyoruz.
Düzen, kontrol etmek anlamına gelmiyor. Düzen, geçmiş yaşamlarda dinsel düzenlerde bulunduğunuz, belli yeminler ettiğiniz, çok disiplinli ve katı hayatlar yaşadığınız zamanlardaki şeyler anlamına gelmiyor. Bugün bir düzen, tümüyle farklı bir anlama gelebilir. Amaç anlamına gelebilir. Bir topluluk türü anlamına gelebilir. İnsanların birbirleriyle sahip oldukları ortak bir bağ anlamına gelebilir. Böylece biz Dünya üzerindeki Kırmızı Çember Düzeni’nden söz ettik, ve hepiniz tarafından planlanan bu düzen, Eski Enerji ile Yenisi arasında meydana gelmiş olan bazı dinamiklerden geçmekle, ve sonra bazılarınız için öğretmen olmayı seçmekle ilgilidir, çünkü sizin geçtiğiniz yükseliş belirtilerinin aynılarıyla karşılacak çok, çok insan olacaktır, ve onlar da biraz kurtarılmayı gereksineceklerdir.
Böylece biz inisiyasyondan, kendinizi bir bayrak olarak inisiye etmenizden söz ettik. Bir örnek olan, bir ışık sütunu olan bir bayrak. Asil ve onurlu prensiplere sahip olan bir bayrak. Sizin ve başkalarının arzulayacağı bir şey olan bir bayrak. Biz bu Kırmızı Çemberin Düzeni’ne inisiye olmaktan söz ettik ve yine bir dolu korku tetiklendi ve biz ucunu bıraktık – Tobias ve ben onu bıraktık – birkaç ay öylece kalsın diye, onunla oturabilesiniz diye, eski korkularınızın ve kaygılarınızın bazısından geçebilesiniz diye, geçmiş yaşamlarınızda size onca sevinç ve neşe, ama aynı zamanda da acı veren şeyin ne olduğunu düşünebilesiniz diye, geçmişte birlikte olduğunuz bazı dinsel düzenlerden neden çıkartıldığınıza bakabilesiniz diye bıraktık. Bazılarınızda hâlâ derin yaralar vardı. Kiliselere hizmet etmiştiniz. Bazı gizli kuruluşlara hizmet etmiştiniz. Bazılarınız rahibe, rahip, haham ya da din adamıydınız. Ve bu eski düzenlerden gitmeniz istendiğinde, derin yaralar açıldı, ve biz şimdi geri gelmiş size yeni bir düzen olduğunu, inisiye olmayı seçip seçmediğinizi soruyorduk. Ve geçtiğimiz bir kaç ay boyunca bunun içinizde birçok ilginç açmazlara neden olduğunu biliyoruz. Ben şimdi bir kez daha Kırmızı Çember Düzeni’nin ne olduğunu açıklamaya geldim. Bu, bilinci ilerletmek üzere ve bazıları için de, dediğim gibi, öğretmen olmak üzere burada, Dünya’da olmayı kabul etmiş ve tekamül etmiş varlıklar arasındaki ortak bağdır.
İnisiyasyon… bu yaz sözünü ettiğimiz inisiyasyon, kendi içinizde kendinizle olan güzel ve basit bir seremoniydi. İnisiyasyon, kim olduğunuzu onaylamakla, buraya neden geldiğinizi anımsamakla ilgiliydi, ve eski bilinçten çıkarak yenisine girmek için kendinize izin verdiğinizi kabul etmek, onaylamaktı. Evet, bunu yapmaya gönüllü olduğunuzu tekrar tekrar onayladığınızı biliyoruz. Bu noktaya varabilmek için bir dolu zorluklardan, sınavlardan ve çalkantılardan geçtiniz. Ama öyle zamanlar vardır ki, geri gidip, sizi ilk elden buraya getiren enerjilerin özünü anımsamak, yeniden onaylamak, bu enerjileri geri getirmek önemlidir, evrimin bu en muhteşem zamanında Dünya’da olacağım diyen öz enerjileri.
Bu, Dünya üzerinde öylesine sıradan bir zaman değildir. Bu, Atlantis’teki zamanımızla karşılaştırılamaz bile. O zamanlar Atlantis’teki enerji farklıydı. Daha yavaştı. Kendi güzelliğine ve kendi canlılığına sahipti, ama şu anda içinden geçtiğiniz şeye hiç benzemiyordu. Biz Atlantis döneminde yeni bir enerjiye girmek için hazırlandığımızı sanıyorduk, oysa sadece insanlığın yeni bir çağına giriyorduk. Atlantis zamanlarını, insanlığın yolu üzerindeki Hristos çağı için geride bırakıyorduk. Siz şimdi Hristos çağını geçtiniz ve biz şimdi Yeni Enerji çağına doğru yol alıyoruz.
Bu Yeni Enerji çağı, insanlık için sadece yeni bir çağ değildir, o tam anlamıyla yeni enerjiyle ilgilidir. Atlantis’de yaşadıklarımızdan farklıdır. Herşey şu anda çok daha hızlıdır. Herşey, rekor-kırıcı bir hızla oluyor. İnsanlığın geçmişine, hatta 2000 yıl öncesine baktığınızda bunu görebilirsiniz. 200 yıl öncesine bakın, ve sanayi devriminden beri Dünya’da olanları görün. Ve şimdi bir de son 25 yıl içinde bilinçte meydana gelen şeylere bakın. Herşey inanılmaz bir hızla gidiyor. Muazzam bir momentum kazandı ve bizim tekrar tekrar sözünü ettiğimiz nokta – kuantum sıçrayışı – neredeyse olmak üzere. Şu anda tüm saatler 11 ve 59 dakikayı gösteriyor, anlamı da – ben kolunuzdaki saatten ya da duvardaki saatten söz etmiyorum, biz evrimden söz ediyoruz. Biz, Dünya’ya gelen ve sadece bu noktaya gelebilmek için çok, birçok yaşamdan geçen insanların yolculuğundan söz ediyoruz.
Saat 11:59 Şambra. Neredeyse vardık. Bu, herhangi bir korku olmadan söyleniyor. Herhangi bir uyarı niyeti olmadan söyleniyor. Bu sadece böyledir. Bu yüzden birkaç ay önceki yaz toplantımızda Kırmızı Çember Düzeni’nden söz ettim. Düzen, bir gündem ya da beklenti olmaksızın, bir yöne sahip olan bir amaç için enerjinin aktive edilmesi anlamına gelir. Kendilerine Şambra diyen bir grup insanın, şimdi başka bir döngüye ve başka bir evrime geçmesidir. Dediğim gibi, Düzen, kontrol ya da hiyerarşi anlamına gelmez. Bu eskiye ait bir şeydir. Geçmişinize aittir. Bir düzen, kısıtlamalar olacak anlamına gelmez – tam tersine. Bu Düzen, enerjinin açık bir mimarisiyle ilgilidir, ama, bir amacı olan enerjiyle ilgilidir, kendi tekamülüne sahip olan bir enerjiyle ilgilidir.
Biz inisiye olmaktan söz ettik, ve bu kişisel bir seçim, kişisel bir karardır. Bir sonraki düzeye gitmeye ve bir sonraki adımı atmaya gönüllü müsünüz, yoksa geride kalmak mı istiyorsunuz? Aslında fark etmez, çünkü er ya da geç ruhunuz ve onun tüm veçheleri tekamül edecektir. Fark etmez. Geride bırakılmanız söz konusu değil. Aslında soru şu, bundan şimdi mi geçmeyi seçiyorsunuz, yoksa daha sonra mı geçmeyi seçiyorsunuz.
Dünya üzerindeki Kırmızı Çember Düzeni’nden Temmuz’daki toplantımızda söz ettiğimizden beri, dünyanın her yanındaki Şambra görkemli bir tepki verdi. Kim olduklarını anımsadılar. Bu kişisel açılımı sürdürme seçimini yaptılar ve şimdi de birçokları öğretmen olmayı seçiyor. Bazıları, Tobias ve ben Adamus Saint-Germain tarafından sunulan materyalleri öğretecek. Bazıları da kendi materyallerini kendi tarzlarında sunmayı seçiyor, ve yine bazıları bunları birleştirmeyi seçiyor. Ama önemli olan, Şambra’nın kuvvetlenmesi, gücünü arttırmasıdır. Şambra, bu Yeni Enerjiye geçiyor.
Siz bunu gerçekleştirdikçe, ve özellikle de gelecek sekiz ya da dokuz ay boyunca meydana gelecek bazı çok ilginç şeylerle karşılacaksınız. Günlük insanca durumlarınızla başa çıkmaya çok alışıksınız. Zihninizde dengeli olduğunuz bir noktaya ulaşıyorsunuz. Kendinizi bu fiziksel insan düzeyinde anladığınız – neden burada olduğunuzu anladığınız, yaşamın güzelliğini anladığınız – noktaya geliyorsunuz. Daha en başından neden buraya geldiğinizi anladığınız noktaya geliyorsunuz. Egemen, mutlak insanlar olma yolunda büyük adımlar atıyorsunuz. Ama zamanın bu gelecek sekiz ya da dokuz ayında, bazı başka güçlerle karşılacaksınız. Ve ben bugün onlar hakkında birkaç dakika konuşmak istiyorum.
Bu güçlerin özünde, erille dişilin bütünleşmesi yatar. Tobias size bundan daha önce söz etti ve o, İsis ve Adem enerjilerinin yeniden birleşmesini – erille dişilin yeniden birleşmesini – ele alan mükemmel bir okul oluşturuyor. Ama bu, aklınızla düşünebileceğiniz eril ve dişilden çok daha fazlasıdır. Bundan çok daha fazlasıdır. Erille dişilin bu iki enerjisi – İsis ve Adem – esas bölünmeyi, ilk bölünmeyi temsil ederler. Ruhu olan herhangi bir varlığın erili ve dişili, benliğindeki ilk bölünmedir, meleksel alemlerde bile.
Bu eril ve dişil bölünmesi, daha ışık ve karanlık bölünmesi olmadan meydana gelmişti. Negatif ve pozitif bölünmesi olmadan meydana gelmişti. Ruhun bu eril ve dişil ayrılığı ya da ayrılık yanılsaması, çok, çok, çok gerilere gider, ve enerjide meydana gelen bu bölünmeyi içeren çok, çok şey var. Bu eski bölünmeye çok inanan, onu çok kabul eden birçok enerjiler ve gruplar ve bireyler var. Daha çok eril enerjiyi kuşanmış çok insan var, ve daha çok dişil enerjiyi kuşanmış çok insan var. Onun için, şu anda Dünya gezegeni üzerinde, erille dişili yeniden birleştirmeyi ve bütünleştirmeyi arzulayan tekamülün bu Yeni Enerjisi yüzünden meydana gelen bazı şeyleri deneyimliyorsunuz.
Bunların tümü, Dünya üzerinde bunların olmasını istemeyen birçok güç olduğunu söylemenin bir yoludur. Onlar, erilin dişil üzerinde sahip olduğu güçten çok mutlular. Eril enerjinin temelde politika, din, ve dünyanın birçok meseleleri üzerinde bir tür kontrole sahip olmasından çok hoşnutlar. Ve dişil enerjiyi kuşanmaktan da çok mutlu olanlar var, çünkü oyun oynayabiliyorlar. Bunun cinsel ifadeleri mevcut. Bununla bağlantılı olan bazı çok provokatif ve baştan çıkarıcı enerjiler söz konusu. Yani, dişili daha ağır basan ya da dengenin dişilden yana olduğu ve bu enerjilerin yeniden birleşmesini hiç de görmek istemeyen bazı insanlar var.
Bugün gösterilen dialar üzerinde tartıştığınız gibi ve Tobias’ın da tekrar tekrar size sözünü ettiği gibi, içinizdeki bu eril enerjiler – ruh kimliğinin esas bölünmesidir. Bugün bu enerjilerin birçoğu büyük bir dengesizlik içinde. Dünya üzerinde meydana gelen çatışma budur ve bu sürecektir. Haberlerinizde ve medyalarınızda sürekli göreceğiniz biçimlerde ortaya çıkacaktır. Ama şeylerin tam özünde, şu anda Dünya’da meydana gelen çatışmaların kökünde, esasında, erille dişilin birleşme arzusu yatıyor. Bu ikisini yeniden birleştirme ihtiyacının bir nedeni var, çünkü böylece ruhun bölünmesinin ötesine geçebileceksiniz, eril ya da dişil ihtiyacının ötesine geçeceksiniz. Bu ihtiyacı tümüyle ortadan kaldıracaksınız. Erkekle kadın – erille dişil – arasındaki bölünme, bir yanılsamadır. Artık olmak zorunda değildir. Ama dediğim gibi, bunların birleştiğini görmek istemeyen ve eski ayrılığı kuşanmış olan çok insan var.
Ben aslında bir bildiride bulunacağım – şu anda Dünya üzerinde meydana gelen neredeyse her anlaşmazlık ve çatışma, eril ve dişil enerjilerle ilgilidir. Ortalığı kasıp kavuran savaşlarınız – bunlar sonuçta toprak için yapılan savaşlar değildir. Para için yapılan savaşlar değildir, ve aslında din adına yapılan savaşlar da değildir. Özlerinde, erille dişili yeniden birleştirmek yatıyor. Birçok kişinin yaşamındaki çatışmalar, ruhsal denge bozuklukları, dizi cinayetler işleyen katiller dediğiniz kişilerle olan sorunlar, çok dengesiz olan kişilerle yaşadığınız sorunlar, eril ve dişil enerji yüzündendir – çünkü o yeniden birleşmek istiyor ve onu ayrı tutmaya çalışan güçler var.
Böylece, gazetelerinize baktığınızda, haberleri duyduğunuzda, işinizde ve hatta evde karşılaştığınız sorunlarda, Tobias’ın dediği gibi, kısa duvarın arkasında durun. Burada gerçekte nelerin olup bittiğine bakın. Karmaşanın ötesine geçin, zihninizden gelenin ötesine geçin. Derin bir nefes alın ve çatışmalara neden olan, meydana gelen ikilemlere neden olan enerjilerin özüne bakın. Bu, erille dişilin yeniden birleşmesiyle ilgilidir. Bu, siz Yeni Enerjiye geçerken olması gereken bir şeydir. Önce bireylerin içinde meydana gelir ve sonra yolunu gruplara bulur, ama bu olması gereken bir şeydir. Ve siz kuantum sıçrayışı noktasına yaklaştıkça, bu değerli unsurları ayrı tutmuş olan güçler, eyleme geçeceklerdir. Daha saldırgan olacaklar, daha çok sesleri çıkacak ve özellikle de kitle bilinci üzerinde daha etkili olacaklardır, ve eğer siz olan bitenin farkında olmazsanız, bunlardan etkilenirsiniz.
Çok kalın ve eski bir kitle bilincinin enerjileri, sizi etkileme, içinize girme eğiliminde olacaktır. Ve daha önce de sözünü ettiğimiz gibi, zihniniz harika bir yetiye sahiptir, herşeyi sanki sizin sorununuz ya da probleminizmiş gibi gösterebilir, oysa kesinlikle değildir. Bu dışarıdan geliyordur, başka bir yerden geliyordur. Ve şu anda meseleleri daha da karmaşık hale getiren, Dünya’da olan bitenlerin başka alemlerde de meydana gelmesidir. Kutsal kitapların birinden alıntı yapacak olursak, “Cennetlerde nasılsa, Dünya’da da öyledir. Yukarıda nasılsa, aşağıda ve aşağıda nasılsa, yukarıda da öyledir.” Bilinçli olarak farkında olmasanız da, başka alemlerde olan herşeyle çok derin bir bağlantıya sahipsiniz.
Geçen ay Tobias Dünya’daki evinizden ve başka alemlerde de bir evinizin bulunduğundan söz etti. Şu anda Dünya’da meydana gelenler, başka alemlerde de meydana geliyor. Bunlar fiziksel olmayan alemlerdir, ama Dünya’da olan bitenle çok bağlantı halindedirler. Biz bunlardan daha önce de söz ettik – bunlara yakın alemler dedik. Bunlar, Dünya’da olup biten herşeyden etkilenirler. Temel fark şudur ki, fiziksel olmayan alemlerdeki varlıkların bedeni yoktur, ama yine de, başka alemlerde de çatışmalar olagelmektedir. Başka alemlerde hâlâ kaybolmuş ve kafası karışmış varlıklar vardır. Hâlâ kendi gündemlerini sürdürmek için, kendi taraflarında ve sizin tarafınızda olan şeyleri etkilemeye çalışmak için, gruplar halinde birleşen varlıklar vardır.
Burada, Dünya’da, kendi bilincinizde bir değişim gerçekleştirdiğiniz zaman, bu sadece sizinle ilgili olmaz. Başka alemlerde de birşeyleri etkiler. Başka alemlerde olan bir şey, Dünya’da olan şeyleri de etkileyebilir. Bunu size söylüyoruz Şambra, çünkü meydana gelen dinamiklerin tümünü anlamanızı istiyoruz. Bunu size söylüyoruz, çünkü başka alemlerde olan şeylerle ilgili uzun zamandır kargaşa – kasıtlı bir kargaşa – hüküm sürüyordu. Ve çok uzun süredir, başka alemlerde olan biteni duyumsamaktan ya da hissetmekten ya da bilmekten sizi alıkoyan ve perde denen şu şey vardı. Bu yakın Dünya alemlerinden söz etmemizin nedeni, şu anda gerçekleştirdiklerinizle en derin bağlantılara bu alemlerin sahip olmasındandır. Bu konuya başlarken, bu alemlerden, çok, çok, çok olduğunu söylemeliyiz. Bugün sözünü ettiklerimiz, yüksek meleksel alemler ya da kristalin alemler değildir. Bunlar yakın alemlerdir. Çok derin bir biçimde bağlantılıdırlar. Hatta kutsal yazılarınız bile bunları söyleyecektir. Kutsal yazılarınız size, cennette ve Dünya’da, görünür ve görünmez olarak yarattığımız herşeyin, aynı olduğunu söyleyecektir. Bunlar bağlantılıdır. Cennet daha muhteşem değildir ya da şöyle diyelim, yakın alemler Dünya’dan daha muhteşem değildir. Onlar aynıdır. Sadece iki farklı veçhedirler. Biri fizikseldedir, öteki fiziksel olmayanda.
Yaratılmış olup da sizi diğer alemleri görmekten alıkoyan ve büyük bir bölümüyle diğer alemlerin de sizi görmesinden alıkoyan, perde denen şu şey var. Perde her iki taraftan iş görür ve yalnızca tek taraflı bir ayna değildir. Ama perdeden geçip görebilen ya da perdeden geçip hissedebilenler var, ve şu anda öbür tarafta olup da eski dengeyi ve eski ayrılığı korumak için şu anda çok çalışan varlıklar – kasıtlı ve çok belirli gruplar – var. Bunun bir komplo olduğunu söylemek istemiyorum. Yalnızca bir grup. Sadece benzer bilince sahip varlıklar, benzer gündemleri olan varlıklar, ve onların şu anda yaptığı çalışmaların büyük bir bölümü, kitle bilincini kasıtlı olarak etkilemekte ve bu nedenle de sizin yaptıklarınızı ve hatta bazen düşündüklerinizi kasıtlı olarak etkilemektedir. Öbür tarafta bulunan ve erille dişil ayrılığını korumak konusunda çok güçlü bir gündeme sahip olan bu gruplar, kilise liderlerini, onların haberi olmadan, etkilemektedir, çünkü bu liderlerin birçoğu iyi niyetlidir ve iyi kalplidir, ama kendi eril ve dişil dengesizlikleri yüzünden savunmasızlar. Öbür taraftan gelen enerjilere açıklar.
Fiziksel olmayan alemlerden gelen bu enerjilerin kapsamını ve etkilerini hiç biriniz görmezden gelmeyin, çünkü onlar Dünya’yı Yeni Enerjiye girmekten kasıtlı olarak alıkoymaya çalışıyorlar, ve insanları da eril ve dişil yanlarıyla bütünleşmekten ya da onları yeniden birleştirmekten kasıtlı olarak alıkoymaya çalışıyorlar. Şu anda etki güçlü ve her gün daha da güçleniyor, ve bu, önünüzdeki haftalarda ve hatta zamanın gelecek sekiz ya da dokuz ayında her birinizin hissedeceği bir şey olacaktır. Buraya gelip de bunları sizlerle konuşmak benim görevim, benim işimdir, bu, korkuyla hareket etmek değildir, çünkü bu enerjilerin yapabileceği hiç bir şey yok.
Bugün toplantımızın başında, sizden bedeninize gelebilmem, zihninize gelebilmem, ve ruhunuza gelebilmem için izin istedim. Biz burada birlikte dans edebiliriz. Burada birlikte enerjileri paylaşabiliriz. Ama eğer siz tümüyle bütünseniz ve tümüyle kendi benliğinizdeyseniz, ve kim olduğunuzu bilirseniz, benim yapabileceğim hiç bir şey yoktur, sizden alabileceğim hiç bir şey yoktur. Öbür taraftaki varlıklar ne burada bulunan insanlardan daha akıllı ne de daha yeteneklidirler, ama onları göremediğiniz için hile yaparlar. Üçkağıt yapar ve içinize korku salmaya çalışırlar. Bu oyunları oynarlar, çünkü insanların zihinleri ile kasıtlı oynarlar. Bakın, görünmez alemlerdekiler, çoğu, daha önce insan olmuşlardı, onun için de bunun nasıl bir şey olduğunu bilirler. Nasıl manipüle edileceğini, nasıl korku uyandırılacağını, zihninizdekinin onların düşünceleri olduğunu bilemeyeceğiniz kadar ince, süptil yollardan nasıl gelineceğini bilirler. Onlar bunu hep yapıyorlar, hep yapıyorlar Şambra. Sonuçta çoğu insan, biraz kalın kafalı olduğu için, bunun kendisini fazlasıyla etkilemesine izin vermiyor. Ama bu şu anda giderek ısınıyor. Şu anda baskı giderek kuvvetleniyor.
Özellikle de şimdi ile yıl sonu arasında bu enerjiler her birinize üç ya da dört kez meydan okuyacaktır, ve ben sizin anlamanızı istiyorum; onlar size hiç bir şey yapamazlar. Size oyun oynayıp, yetersiz olduğunuzu düşündürmeye çalışacaklar. Size oyun oynayıp, kalıtımsal olarak yanlış bir şeylerin olduğunu düşündürmeye çalışacaklar. Size oyun oynayıp, kendi yaşamınızı etkilemek için yapabileceğiniz hiç bir şey olmadığını düşündürmeye çalışacaklar. Bu yazgı, kader enerjisinde oynamaya bayılırlar ve sahip olduğunuz o sahte Tanrı enerjisinde oynamaya da bayılırlar. Tobias geçenlerde bu konuda konuştu ve ben de onaylıyorum. Şu anda sahip olduğunuz Tanrı, seksüel enerji virüsünden başka bir şey değildir. İnsanlar tarafından bu Tanrı, yargılayıcı, eril, dengesiz, şizofrenik (kahkahalar) ve çok paranoit bir enerjidir. Ve işte bir günden ötekine, ve ötekine, ve ötekine, insanların tapması, koruması, izlemesi söylenen şey budur. Kurallara uymazlarsa, günün birinde bu Tanrı’nın onları yargılayacağı söyleniyor. İnsan bilincinin bu Tanrı’sı, şu anda, seksüel enerji virüsünün tezahürüdür. Gerçek Tanrı değildir, gerçek ruh değildir. Ve hatta ben Saint-Germain bile gerçek Tanrı ya da ruh enerjisini, anlayabileceğiniz terimlerle anlatamam, çünkü bu sadece zihinden geliyor olurdu ve benden geliyor olurdu. Gerçek ve hakiki Tanrı, kelimelerin ötesindedir. Ve şu anda insan bilincinde bulunan bu çarpıtılmış ve eğrilip bükülmüş Tanrı’yla hiç bir ilgisi yoktur.
Bu diğer alemlerdeki, görünmez alemlerdeki varlıklar, bu eski Tanrı’yı pazarlamak konusunda harika bir iş çıkartıyorlar. O’nun insanları kontrol etme, korku salma, yıldırma ve yaşamlarını kısıtlama biçimiyle harika bir iş çıkartıyorlar. Bunu yapmak için kasıtlı bir girişimde bulunuyorlar, ve Dünya’da fiziksel bir beden içinde olan ortaklara sahipler. Çoğu kez, Dünya’da olup da aynı mesajı yayan kişiler, gerçekten daha iyisini bilmiyorlardır. İpnotize olmuşlardır. Bu zırvalıklar hakkında vaaz verip bunları insanlara kusmaya başlamalarının nedeni, temelde onları erille dişilin eski bölünmüş enerjilerinde tutmak içindir. Ve onlar bunu yapmayı sürdürecektir. Bir anlamda, onların da öbür tarafta çok iyi organize olmuş, çok geniş bir düzene sahip oldukları söylenebilir, ve gerek bireysel gerekse grup bilincini nasıl manipüle edeceklerini tam olarak biliyorlar.
Bunu aşırıya kaçırıp da herhangi bir kaygıya neden olmayın ya da kimin kime ne yaptığını anlamaya çalışmayın. Bugün sözünü ettiğimiz bu şey, çok kişisel, çok özel bir şeydir. Bunu size söylüyoruz, çünkü özellikle bir Şambra grubu olarak, aydınlanmış insanlar ve bireyler olarak, etkileri hissedeceksiniz – yalnızca tüm çevrenizde değil – ama onu tam içinizde hissedeceksiniz. Bu, başka alemlerden gelen bir lazer ışını gibidir, ve doğrudan bazı eski blokajları, insanların bilinçlerinden enerjiyi uzak tutmanın bazı eski biçimlerini kesip geçecektir. Ve birçoğunuzdan da keserek geçecektir. Ona karşı dokunulmazlığınız yok. Fiziksel olmayan alemlerde bulunanlar tarafından şu anda Dünya’ya gönderilen muazzam miktarlardaki bu çok güçlü ve kasıtlı bilinç ışınlarına karşı dokunulmazlığınız yok. Ama bunların sizden gelip geçmesine izin verebilirsiniz. Sizi etkilemesine izin vermeniz gerekmez. Sizi yolunuzdan alıkoymasına, dondurmasına izin vermek zorunda değilsiniz.
Onun geldiğini nasıl bilirsiniz? Çevrede olduğunu nasıl bilirsiniz? Yaptığı ilk şey, kafa karıştırmaktır. Gelir ve doğru kararlar, yanlış kararlar konusunda aklınızı karıştırır, o kadar ki, sonunda hiç bir karar almazsınız. Bu kadarla da kalmazsınız, sonradan kendinizi suçlamaya başlarsınız. Kararsız biri olduğunuzu söylersiniz. Bir karar alamadığınızı söylersiniz. Zayıf olduğunuz için kendinizi suçlarsınız. Korku dolu olduğunuzu söylersiniz. Şambra, bu sizinle ilgili değildir. Bırakın bir hamlede geçsin gitsin. Geçsin gitsin. Bugün bedeninize gelmek için, ve zihninize ve ruhunuza ve gnost’unuza gelmek için izin istediğimde, kim olduğunuzu biliyordunuz. Biz burada güvenli bir alanda otururken, benim sizi manipüle etmeyeceğimi biliyorsunuz. Ve bunu denesem bile, onun geçip gitmesine izin verecek kadar kendinizi tanıyorsunuz.
Başka alemlerden gelen bu enerjiler, dediğim gibi, erille dişilin eski bölünmüşlüğünü çok kuşanmışlardır. Onlar şu anda Dünya’ya o kadar çok enerji gönderiyorlar ki, çatışma ve savaş gibi şeylere, ve insanların da çıldırmasına neden oluyorlar. Bir kişi çıldırdığında, bir kişi aklını kaçırdığında ve sonunda bir akıl hastanesine kapatıldığında, bu yalnızca bir kişi olmaktan çıkar. İnsan bilincinin – kitle bilincinin – dengesini etkiler, ve işte bu varlıkların, öbür taraftaki bu düzenin yapmaya çalıştığı da tam olarak budur. Onlar kitle bilincini etkilemeye ve geri tutmaya çalışıyorlar. Ve kendinize sorabilirsiniz, neden, gündem nedir diye. Öbür tarafta aydınlanmış varlıklar yok mu? İlle de olması gerekmiyor. Bazıları yaptıkları şeyde kendini çok haklı hissediyor. Ruhun aslında eril ve dişil olarak bölünmesini, enerjilerden birinin ya da diğerinin hatası olarak görüyorlar, ve eğer erille dişilden oluşan bu iki enerji yeniden birleşecek olursa, özellikle de birinin – dişil olanın – şimdi eril enerji üzerinde hakimiyet kuracağını ve yok edeceğini hissediyorlar. Enerji dengelerini gerçekte anlamıyorlar. Yeniden birleşmeyi anlamıyorlar. Öylesine kendi bilinçlerine, kendi ipnozlarına gömülmüş haldeler ki, bu dramı oynuyorlar.
Onlar, Dünya’da birşeyin olduğunu, şeylerin hızlandığını hissettiler, o nedenle de çabalarını arttırdılar. Enerji böyle çok yoğun bir hale geldiğinde, zincirin en zayıf halkasını bulma alışkanlığına sahiptir – gururlu olanlar, kendini beğenenler, bencil olanlar, etkilemesi kolay insanlardır. Kişisel olarak kendi içlerinde zayıf ve dayanıksız hale gelmelerine neden olacak kadar yük ve sorumluluk taşıyan liderler, bu enerjilere çok açık olurlar. Kendi eril ve dişil enerjisinde büyük bir dengesizliğe sahip olan herkes, örneğin bir rahibi ele alalım – fazlasıyla eril ağırlıklı bir enerjiye sahiptir – çok savunmasız, saldırıya açık bir hale gelirler. Sırayı izleyip, bu enerjilerin nereye ineceğini ve şu anda Dünya’da olan biteni nasıl etkileyeceğini görebilirsiniz.
Bunun tüm çevrenizde arttığını gördüğünüz zaman ve hatta kendi içinizde hissettiğiniz zaman, o derin nefesi alın, kim olduğunuzu anımsayın. Anımsayın, tek bir varlık bile, ne kadar büyük ve güçlü olursa olsun, öbür tarafta size herhangi bir şey yapabilecek tek bir varlık yoktur. Ne söylerse söylesinler, sizin üzerinizde hiç bir hâkimiyetleri ya da idareleri yoktur. Ne söylerse söylesinler, ruhunuz üzerinde hiç bir etkileri yoktur. Bunu, bu gelecek zamanlarda anımsayın, özellikle de, dediğimiz gibi, şimdi ile yıl sonu arasındaki zamanda, özellikle de her birinize yaklaşık üç ya da dört kez yanaşıldığında.
Bu mesajın bir nedeni var ve tüm bu enerjilerin de bir nedeni var, çünkü yine de başka bir düzeyde, kendiniz için sizin yarattığınız bir düzeyde, siz şu anda doğum sürecinde bulunuyorsunuz.
Kendinizi doğurduğunuz bu süreçte, bir anlamda çok savunmasız hale gelirsiniz. Siz kendiniz için erille dişilin birleşik, yeniden-birleşmiş enerjilerini doğuruyorsunuz. Siz, bir sonraki yaşamınız diyebileceğiniz şeyi doğuruyorsunuz, ama alışık olduğunuz bir yaşamı değil, fiziksel bedene girdiğiniz bir yaşamı değil. Siz, kendinizin bir sonraki muhteşem veçhesini doğuruyorsunuz, kendi bilincinizin bir sonraki uyarlamasını. O şu anda bir gebelik sürecinde, ama yakında ortaya çıkacaktır, ve çoğunuzun tahmin ettiği gibi, bir sonraki doğum Eylül 2007’de olacaktır.
Doğum süreci sırasında kendinizin hem anası hem babasısınızdır. Bu doğum sürecinde kendinizin her bir parçasından muhteşem yaratıcı enerjileri ortaya çıkartırsınız ve bunların hepsi, benliğin yeni doğumuna akar. Bu, dualitede kalmayı seçen, erille dişili ayrı tutmayı seçen güçlerin, hiç de görmek istemedikleri bir şeydir, çünkü sizin gerçekte yaptığınız şey, erilinizle dişilinizi birleştirmek ve ne eril, ne de dişil olan yeni sizi doğurmaktır. Şimdi, bu konuşmanın yararı açısından, erkek ve kadından söz etmediğimizi belirtelim. Biz, bölünmüş ve ayrılmış olan esas öz enerjinizden söz ediyoruz – eril ve dişilden. Kendinizin bir sonraki tekamülünde, bu fiziksel beden içinde bulunduğunuz yaşamınızda meydana gelebilecek bir sonraki hayatınızda, bu bir sonraki yaşantınızda, erille dişilin bölünmüş enerjilerine sahip olmayacaksınız. Ve bunun içerdiği şeyleri anlayabildiyseniz, o zaman dualite enerjilerine sahip olmayacağınızı da anlarsınız. Aydınlık ve karanlık enerjilerine sahip olmayacaksınız. İyi ve kötüye sahip olmayacaksınız. Yeni bilincinizde dualiteyi taşımayacaksınız.
Böylece, ister şu anda Dünya üzerinde insan olarak yaşıyor olsunlar, ister sizin görünmez alemler diyeceğiniz yerlerde fiziksel bir bedene sahip olmadan varolsunlar, Eski Enerji’de kalmayı seçenler çok derin kaygılar içindeler, benliğinizin bu yeni doğumunun gerçekleştiğini görmek istemiyorlar. Onlar, bu doğumun nerede olduğunu bulmaya çalışmak amacıyla, meydana gelmekte olan bu yeni işlemi – sizin işleminizi – bulup yıkmaya çalışmak amacıyla, enerjilerini ve öncülerini tam anlamıyla yollara dökmüş durumdalar. Onlar geceleri rüyalarınıza girecektir ve sizi korkutup yıldıracaklardır. Direncinizi kırmaya çalışacaklardır. Sizi kandırıp manipüle etmeye çalışacaklardır. Yaptığınız bu spiritüel yolculuğun, psikolojik saçmalıktan başka bir şey olmadığını söyleyeceklerdir. Bütün bunları size söyleyeceklerdir, çünkü benliğinizin bu yeni doğumunu parçalama dürtüsüyle yüklüdürler.
Bir kez, dualitesiz olan bu yeni doğumu – ki bu, dualite unsurlarını içermeyen genişlemiş bir bilinçtir – çok az sayıda insan gerçekleştirdiğinde, bu olduğu zaman Şambra, geri kalan enerjileri durdurmak, erille dişilin yeniden birleşmesini durdurmak çok, çok, çok zor olacaktır. Onun için, onların neden böyle kaygılandığını, neden sizin ya da başkalarının bu yeniden-birleşmeye sahip olmanızı istemediklerini görebilirsiniz. Benim kendi erilimle dişilimi bütünleştirmek amacıyla kendimle kalmak için bu izni neden aldığımı görebilirsiniz. Ben hâlâ bu niteliklere sahibim. Onlarla çok dengeli bir biçimde uğraştım, ama hâlâ bu dualite niteliklerine sahibim. Benim için, her ikisini de tanımak üzere, içimdeki muhteşem kralla muhteşem kraliçeyi onurlandırmak üzere, onlar arasındaki bu yeni sevişmenin olmasına izin vererek BEN BEN’İM’in yeni BEN BEN’İM’ini doğurmak üzere kendime zaman ayırmak önemlidir.
Böylece Şambra, olan bitenden haberdar olun. Farkında olun. Şu anda, yaşantınızdaki küçük şeyleri bırakıverin. Sizi etkilemeyi sevdikleri yer burasıdır. Onlar sizi küçük şeylerden, ayrıntılardan yakalarlar. Neden? Çünkü bunlar muazzam miktarda enerji tüketirler ve sizi genel bir bakışa sahip olmaktan alıkoyarlar. Onlar sizi küçük şeylerden, anlamsız olan küçük, minicik noktalardan yakalarlar. Yakalandığınız o ayrıntıların bazısına bir bakın. Gerçekten önemli mi? Gerçekten elzem bir şey mi, yoksa önemli olduğunu düşünmenizi isteyen ve sizi manipüle eden bir enerji mi.
Küçük şeylere yakalanmayın. Şu anda bu zamanlarda, daha önce de söylediğim gibi, kim olduğunuzu anımsayın. İyi de, bunu nasıl yaparım, diyorsunuz. Derin bir nefes alın. Siz tanrısalsınız. Siz egemensiniz, mutlaksınız. Anımsamanız gereken tek şey bu. Geri kalan herşey oldukça önemsizdir.
Zihninizi açık ve berrak tutun Şambra. Ruhunuzu açık ve berrak tutun. Söylediğim gibi, onlar karmaşıklığın hüküm sürdüğü düzeylerde çalışmaya yatkındırlar. Hatta onlar, şu anda burada otururken fark edebileceğiniz gibi, birlikte yaptığımız bu Şaud’un enerjilerini bile kasıtlı olarak bozmaya çalışıyorlar, üzerinizden atmaya çalışıyorlar, ve bazılarınıza yaptıkları gibi başınızı döndürmeye çalışıyorlar. Bunu yapan benim enerjim değildir. Ben içinizin derinliklerindeyim. Şu anda sizin bir parçanızım. Ama dışardaki enerjiler gelecek ve midenizi bulandıracaktır, kafanızı karıştıracaktır, sizi sinirli, hırçın, alıngan ve tedirgin yapacaklardır. Onlar böyle çalışır. Siz sadece geri gider kim olduğunuzu ve şu anda neden burada olduğunuzu anımsarsınız. Sonuçta onların yapabileceği hiç bir şey yoktur. Yapabilecekleri hiç bir şey yoktur.
Ve ben “onlar” diyorum… ve siz de, peki ama onlar kim, diyorsunuz. Yalnızca bir kişi değildir. Aslında yalnızca bir grup da değillerdir. Onlar, erille dişilin eski ayrılığına çok yatırım yapmış varlıklardır. Öbür tarafta buna yatırım yapmış olan çok, çok, çok varlık var. Öbür tarafta, kaybolmuş büyük bir grup gibi olan enerjiler de var. Çoğu bir grup olduklarını bile bilmiyor, o kadar kaybolmuş haldeler. Diğer alemlerin çevresinde dolanıp duruyorlar. Onlar – bir an için enerjilerini hissederseniz… onlar günahkâr değildir, kötü değildir, sadece kaybolmuş ve karmakarışık haldedirler. Çoğu daha önce Dünya’da bulunmuş ve olaylar yüzünden büyük travmalar yaşamıştır. Bazıları yakın alemler civarında takılıp kalmıştır, ama bu gri bir enerjidir. Cansız bir enerjidir. Onlar kaybolmuş haldeler, çevrede dolanıyorlar ve kafaları da karmakarışık. Şu an, bütün bu enerjinin bir parçasını oluşturuyorlar. Herhangi bir şeyin değiştiğini görmek istemiyorlar. Enerjide herhangi bir evrim görmek istemiyorlar, çünkü kaybolmuşluğa kendilerini çok kaptırmış haldeler. Ve enerjileri sizi de doğrudan etkiliyor.
Yarattığımız herşey Şambra, cenette ve Dünya’da yarattığımız herşey, birlikte çalışır. Onlar birlikte çalışır. Aynı şeydirler. Sonuçta, perde de yoktur. Bölünme de yoktur. Hepsi aynıdır, sadece bazıları fiziksel olarak yürürken, diğerleri fizikselde değildir. Erille dişilin bu yeniden-birleşmesine doğru gelişen enerjide herşey aynıdır. Bu bizim esas bölünmemizdi. Kendi benliğimiz içindeki esas ayrılmaydı ve onun zamanı doluyor.
Böylece Şambra, yeni enerjinin bayrakları olarak, size rehberlik edecek, Dünya üzerindeki Kırmızı Çember Düzeni’ne inisiye olmuş biri olduğunuzu tanımlayacak yeni bir sembolle geldim. Ben birkaç ay bekledim. Size o madalyondan söz etmiştim. O deseni kasten hiç birinize, hatta Cauldre’ya bile iletmedim. Ama şimdi bunun gelme zamanıdır ve sizin kim olduğunuzu anımsamanıza yardım edecektir, Yeni Enerjiyi anımsamanıza yardımcı olacaktır. Desen basit. İki çemberle kuşatılmış, kırmızı (fes kırmızısı) kanatlı bir at, ve iki çember arasındaki alanda dört elmas, baklava biçimi. Bu baklava biçimleri, bayrakların yolunu ya da tarzını belirleyen dört ana bölümü (kategoriyi) temsil ediyor. Bu dördü toplam 16 yüze sahiptir ve bayrakların yolunun toplam deneyimlerini temsil ederler.
Böylece bunu sonunda Cauldre’ya indireceğiz ve çizilmesini sağlayacağız. Kanatlı atı seçmemizin nedeni, hayal gücü olduğu içindir. Fiziksel ve 3B’den olan bir şeye kanat takmaktır. Bir anlamda Pegasus’un öyküsüdür. Mitolojideki Pegasus’un, sonunda tanrılara varan Pegasus’un, ama bu durumda bu, sizin tanrı olduğunuzu anımsamanızı sağlayan bir simgedir. Herşeye kanat takabileceğinizi anımsamanızdır – bir ata, bir insana, hatta bir domuza! Ve biz diyoruz ki, bu ata – yeni enerjinin bu simgesine – kanat taktığınız zaman, ona kanat takmanız, hiç bir sınırlamanın olmadığını temsil eder. Sizi genişlemiş bilince yaptığınız yolculukta, seyahatte, maceralarınızda geri tutacak hiç bir şey yok demektir, siz bu kanatlı at olabilirsiniz. Kendinizi bu kanatlı atın üzerine yerleştirin. Yeni boyutlara uçabilirsiniz.
Bildiğiniz gibi at, seksüel enerjide çok belirli bir sembolojiye sahiptir. O nedenle birçok kişi atlara çekilir. Özellikle kadınlar, atların çevresinde bulunmaktan kaynaklanan enerjide kendilerini çok rahat hissederler. Böylece, biz bunu Yeni Enerji’ye geçmenin – ona uçmanın – bir simgesi olarak belirledik.
Şambra, Adamus Saint-Germain olarak Tobias adına burada olmak benim için bir sevinçti ve bir sonraki toplantımızda çok ilginç bir konuğunuzun da olacağından emin olabilirsiniz.
Ben Ben’im Adamus Saint-Germain.
Kırmızı Meclis’in varlıklarından Tobias, Golden, Colorado’da yaşamakta olan Geoffrey Hoppe tarafından sunulmaktadır. Tobit’in mukaddes kitabında bulunan Tobias’ın öyküsü, Crimson Circle sitesinde bulunmaktadır.
www.crimsoncircle.com. Tobias materyelleri, bedelsiz olarak dünyanın her tarafında bulunan ışık işçileri ve Shaumbra’ya, Ağustos 1999 tarihinden beri sunulmaktadır. Bu tarih Tobias’ın, insanlığın yıkım potansiyelini aşıp, Yeni Enerjiye girdiğini söylediği tarihtir.
Kırmızı Çember, Yeni Enerjiye geçiş yapacak ilk insan (kılığındaki) meleklerden oluşan küresel bir ağdır. Bu kişiler, yükseliş halinin sevinç ve zorluklarını deneyimlerken, diğer insanların da yolculuğuna, paylaşım, ilgi ve yol göstererek yardımcı olmaktadır. Crimson Circle’in sitesine her ay 50.000’in üzerinde ziyaretçi, son materyelleri okumak ve kendi deneyimlerini tartışmak amacıyla girmektedir.
Kırmızı Çember her ay Denver, Colorado’da, Tobias’ın, Geoffrey Hoppe kanalıyla son bilgileri sunduğu yerde biraraya gelmektedir. Tobias, kendisinin ve Crimson Council’ın (Kırmızı Meclisin) diğer semavi varlıklarının, aslında insanoğlunun kanallığını yapmakta olduğunu bildirmektedir. Tobias’a göre, onlar bizim enerjilerimizi okumakta ve biz içimizde deneyimlerken, dışardan da bakabilmemiz için, kendi bilgilerimizi bize geri tercüme etmektedirler. Kırmızı Çember toplantıları herkese açıktır, ama LCV takdir edilir. Katılımı gerektiren hiç bir şey ve ödenmesi gereken bir aidat yoktur. Kırmızı Çember bolluğunu, dünya çapındaki Shaumbra’nın açık sevgisi ve bağışlarıyla sürdürür.
Kırmızı Çemberin en yüksek amacı, insan melekler ve öğretmenler olarak, içsel spiritüel uyanış yolunu yürümekte olan kişilere hizmet etmektir. Bu hıristiyanlıkla ilgili bir misyon değildir. Tersine, içsel ışık, merhamet ve ilgi bulabilmeleri amacıyla, insanları senin kapına getirecektir. Kılıçlar Köprüsü’ndeki yolculuğuna başlayan bu kendine has ve değerli insan sana geldiğinde, o anda ne yapman ve öğretmen gerektiğini bileceksin.
Eğer bunu okumaktaysan ve gerçek olduğunu ve bir bağın olduğunu hissediyorsan, sen gerçekten Shaumbra’sın. Sen insan (kılığında) bir öğretmen ve bir rehbersin. İçindeki tanrısallık tohumunun bu anda ve gelecek tüm zamanlar için çiçek açmasına izin ver. Hiç bir zaman yalnız değilsin, çünkü tüm dünyada bir ailen ve çevrendeki semavi boyutlarda melekler vardır.
Bu metni lütfen ticari amaç olmaksızın ve bedelsiz olarak dağıtın.
Lütfen bu bilgiyi, dipnotlar dahil bütünüyle kullanın. Tüm diğer kullanımlar, Geoffrey Hoppe, Golden Colorado’dan alınacak yazılı onayı gerektirir. Telif hakkı 2001, Geoffrey Hoppe, P.O.Box 7328, Golden, CO 80403.e-posta: tobias@crimsoncircle.com. Tüm haklar mahfuzdur.
Sorular ve Yanıtlar
www.crimsoncircle.com – www.kirmizicember.org
Ben Ben’im, evet Ben’im, Adamus Saint-Germain. Ve günün sorularına geçmeden önce, bugün kapsadığımız konularla ilgili birkaç yorumda bulunalım. Öncelikle Şambra, eril ve dişilinizle zaman geçirmeniz uygun olur. Onlara o alanı verin, o enerjiyi verin, o sevgiyi verin, çünkü onlar yeniden birleşmek üzere tekrar biraraya geliyorlar. Buna bir anlamda, eski bölünme kavramını imha edip, yerine daha yüksek bir bilinç – bir bütünsel benliğin genişlemiş bilincini – koymak da denebilir. Ve bu ayrılık ihtiyacı – bir karanlığa ve bir aydınlığa, bir iyi ve bir kötüye sahip olma ihtiyacı – ortadan kalkarken, içinizdeki dualite de salınır. Hatta, perde dediğimiz o şeye duyulan gereksinim bile ortadan kalkar.
Böylece, geçenlerde yaptığım gibi, siz de bir izin kullanın. Bu, kendinizle zaman geçireceğiniz tek bir gün olabilir, birkaç gün ya da bir hafta olabilir. Sadece bir akşam olabilir. Banyo almak olabilir ya da araba kullanırken olabilir. Bunu yapmamak için bahaneler bulmayın. Meşgul olduğunuzu fazla sık söylüyorsunuz. Ve bunu da erteleyeceksiniz. Bazılarınız, size konuşmadığımı – yanıbaşınızdakine konuştuğumu düşünebilir. Ben tek tek her birinize konuşuyorum.
Yeniden-birleşme işlemi, hepiniz tarafından kendi bireysel ve çok güzel tarzında deneyimlenecektir. Bu, bir anda olan bir şey değildir. Gerçekleşmesi aylar alabilir. Eril ve dişil, fazla uzun bir süredir ayrı kaldılar. Yırtıklar çok fazla. Ama özgün öz enerjiye, ama bu kez yeni bir biçimde geri dönme arzusu o kadar güçlü ki, kendi içinde bu arzu bile dışsal baskıların her türlüsünün üstesinden geliyor. Aklınızı karıştırmaya çalışan dışsal baskılar, sizi dualitede tutmaya çalışan, kendinizi dipte ve değersiz hissettirmeye çalışan, günlük yaşamınızdaki örnekleri göstererek, erille dişilin uyuşmadığını hissettirmeye çalışan dışsal baskılar. Geçinemeyen evli erkekler ve kadınlar. Belki ana-babanız da anlaşamıyordu. Bunun nasıl olamadığına ilişkin öylesine çok örneğe sahipsiniz ki, kendi içinizde bunu denemeye korkuyorsunuz. Birinin, diğerine üstünlük taslayacağından, acı çektireceğinden korkuyorsunuz. Şambra, bu eski fikirleri bırakın ve erille dişilin bu kutsal ve kutsanmış yeniden-birleşmesinin ve yeniden-kaynaşmasının olmasına izin verin.
Kişisel olarak sizin için bu süreçte çok önemli olacak şeylerden biri de, karar almaktır. Bu ayrılık ve karmaşıklık enerjisi, sizin karar almada çok zorlanmanıza neden oluyor, ve o zaman da kararlar, sizin adınıza kitle bilincinden, eski hayaletlerinizden ve canavarlarınızdan, ya da sizin dışınızdaki şeylerden alınıyor. Bir egemen ve mutlak varlık olarak bir kez kendinizin otoritesini üstlenerek ya da yeniden-üstlenerek karar almaya başladığınızda, bu dışsal kaynakların enerjisi sizden akıp gidecektir. Sizi etkilenmez kılacaktır. Erille dişilin yeniden-birleşmesine engel olmaya çalışan bu enerjilerin hiç biri tarafından eksiltilemeyecek, küçültülemeyeceksiniz.
Şambra’nın en çok sinirini bozan şeylerden biri de – gerçekte kim olduğunuzu görememenin yanısıra – en çok sinir bozan şeylerden biri, bu karar vermeme enerjisinde olmanızdır. Siz hiçliğe giriyorsunuz. Bu çok karmaşık, kaybolmuş ve ortalıkta dolanan enerjiye giriyor ve hayatın bir yazgı olduğunu, ve sizi götürmek istediği yere götürdüğünü düşünüyorsunuz. Bu, yaradan enerjisi değildir. Bu, Eski Enerjidir. Karar verme yetinizle ilgili çok gözlemleyici olmaya başlayın. Bu kararlar her bir gün önünüze geliyor – ama küçük, ama büyük. Küçük kararlarda örneğin, bazılarınızın ne yiyeceği konusunda karar vermekten korktuğunu görüyorum, çünkü bazı yiyeceklerin sizin için iyi, bazılarının da kötü olduğunu duyuyorsunuz. Ve kendi midenizi ve kendi kalbinizi bile dinlemez oluyorsunuz. Sonra da korkuyorsunuz. Sizin adınıza karar verilmesine izin veriyorsunuz.
Birçoğunuz, ilişkileriniz konusunda ne yapacağınızla ilgili karar almaktan korkuyor. Korkuyorsunuz, ne yapacağınızı kalbinizde biliyorsunuz, ama o kararı vermekten korkuyorsunuz. Kendinize o huzuru, o dinginliği vermekten, kendinize o egemenliği vermekten, ve kendinize o alanı vermekten korkuyorsunuz. İş ve para konusunda kararlar almaktan korkuyorsunuz. Neredeyse herşey hakkında karar almaktan korkuyorsunuz. Hatta bu, hangi filmi izleyeceğinize karar vermeye kadar gidiyor. Şambra, çok basit, çok kolay bir şeyle başlayarak kendi mutlak otoritenize yeniden sahip çıkabilirsiniz. Bir karar verin. Herhangi bir karar. Onun doğru mu, yanlış mı olduğunu yargılamaktan vazgeçin. Tobias’ın da dediği gibi, sizin içinizde kendini-ayarlayan ya da enerjiyi-dengeleyen bir mekanizma var. Bu yanlış bir karar bile olsa, bir harekettir. Bir momentumdur, ve sizin için uygun olan dengeye dönüşecektir. Bunu gerçekleştiren sizsiniz. Ben, Saint-Germain, ya da başka biri değil. Karar verme alıştırmaları yapın. Bu harika bir şeydir ve çok güçlendiricidir.
Ve soru ve yanıtlara geçmeden önce size bir kez daha soruyorum, ve bu, karar alma sürecinizin başlaması için harika bir zamanlama olacaktır, “Hayatınızda ve gerçekliğinizde değişimler olmasını kabul etmeye gönüllü müsünüz?”
Sorulara geçelim.
1.ŞAMBRA’NIN SORUSU (İnternetten, Linda okur): Bolluğumla ilgili görmediğim şey nedir? İçimin derinliklerine dalıyorum. Parasal iniş ve çıkışlardan geçiyor ve kendimi yine beş parasız buluyorum. Lütfen bir yorumda bulunun.
ADAMUS SAINT-GERMAIN: Bu soruyu White Eagle’e devredelim.
WHITE EAGLE: Soruyu soranın adına ihtiyacımız var.
LINDA: Bende adı yok.
WHITE EAGLE: Ha, peki. Bir bakalım. (White Eagle araştırırken, duraksama)
İçinde, açmaya korktuğun kilitli bir alan var. Burası daha önce açılmış, sen 14 yaşlarındayken ve sonra yine kapanmış. Ve kapanırken, kendine şöyle demişsin, istediğimi elde edemeyeceğim. Bir şey olmuş ve sen istediğini elde edememişsin, ve böylece bir kendini-sabote-etme hali oluşmuş. Yani yüzüp, yüzüp tam kuyruğuna geldiğinde elinden kaçırmak gibi. Böylece sevgili varlık, paraya bakma, istediğimi elde edemem diyen o derinlerdeki kilitli kutuya bak, çünkü bu sadece parayla ilgili değil. Çok yaklaşıyorsun ve sonra yok oluveriyor, ve sen yine, bu kadar yaklaştım ama yine yok oldu diyorsun. Bu kararı değiştir. Gençken bolluğun aktığı ve senin de onun aktığını gördüğün zamanlara geri git. Çünkü şimdi aksa bile, aktığını göremiyorsun. Teşekkür ederiz.
ADAMUS SAINT-GERMAIN: Çak, White Eagle!! (yoğun kahkahalar)
WHITA EAGLE: Elimizde bir ad olmasa da iyi becerdik, değil mi.
2.ŞAMBRA’NIN SORUSU (mikrofona gelen bir kadın): Merhabalar. Bu soruyu bir başkası adına soruyorum: Ben gerçekten Yeni Enerji yoluyla kilo vermek istiyorum – basit, kolay bir yoldan, ve zorlamadan ve kısıtlayıcı bir diyet yapmadan. Vermem gereken yaklaşık elli kilo var, ve bu kilolar sağlık ve hareket sorunları yaratıyor, ve ben bunlardan kurtulmayı seçiyorum. Bedenime, kendini yeniden-dengelemesi için izin vermeyi ele alan Oslo CD’sini dinledim ve şimdi bunun üzerinde çalışıyorum. Ayrıca, nefes alıyor, kendimi sevmeye odaklanıyor, en yaratıcı çözümü sağlaması için gnost’u davet ediyor, ve Karşılık-Gelen-Varlığımdan da kullanışlı olabilecek her türlü bilgiyi bana getirmesini istiyorum. Şimdiye kadar görünen o ki, belli yiyecekler hâlâ bedenimde bir etkiye neden oluyor ve ben hiç kilo vermedim, kısıtlayıcı bir diyet yapmadan da sanki olmayacak gibi, ve cesaretim kırılıyor. Bu konu hakkındaki görüşlerin ve verebileceğin her türlü bilgi ya da rehberlik çok makbule geçecektir. Teşekkür ederim.
ADAMUS SAINT-GERMAIN: Elbette. Şu kilo konusuyla bağlantılı bir dolu enerji sorunu vardır. Şunu söyleyeceğiz, öncelikle, bu yaşamında, geçmişte herhangi bir cinsel tacizin neden olduğu yaralarına bir bak. Bu tacizlerin çoğu fiziksel değildi. Çoğu, bir tür psişik tacizdi, ve senin tüm o kiloları almana ve bir engel olarak onları tutmana neden oldu. Ve bu, kitle bilinci tarafından da desteklenip güçlendirildi, öyle ki, ıstıraptan başka bir şey olmayan o kısıtlayıcı diyetleri yapmak zorunda olduğuna inandın. Böylece sen kendine aslında, bu enerji yaralarının ve tecavüzlerinin bazısından geçip gidebilmek için acı çekmen gerektiğini söylüyorsun. Ve tüm o Eski Enerji inanç sistemine ve ipnozuna girmene izin vermişsin.
Bedenin, kutsal bir şeydir. Ona giren enerjiyi nasıl işleyeceğini bilir ve gereksinmediği şeyleri nasıl atacağını da bilir. O nedenle, bedeninle olduğu kadar, erilin ve dişilinle de çok, çok yakın bir ilişkiyi yeniden kurmak zamanıdır. İçindeki eril ve dişil enerjiler dengelendiğinde ve sen bedenini sevdiğinde, ki şu anda onu sevmiyorsun; bedenini sevdiğin zaman ve enerjilerini dengelediğin zaman, fazla kiloların olması mümkün değildir. Obez olman mümkün değil. Bedenin, şimdi olduğu gibi kiloyu bu kadar dengesiz hale sokmayacaktır. Beden uzunluğuna ve beden yapına çok uygun bir ağırlığı koruyacaktır.
Bunların hepsiyle ilgili çok zihinsel olmuşsun. Zihninde tutsak olmuşsun. Bu enerjide bunu görüyoruz. Oradan nasıl çıkacağını bilemiyorsun. Bazı şeyler okudun, bazı şeyler dinledin, ama hayatında daha önce meydana gelmiş o travma çok derin olduğu için de, senin şimdi zihinden çıkman da çok zor. Ve işte seksüel enerji virüsünün de, senin olmanı istediği yer tam burası – zihinde. Biz senin, güvendiğin ve açılabileceğin bir danışmanla çalışmanı ve ayrıca çok soluma yapmanı isteyeceğiz. Ve senin bu fiziksel ve psişik seksüel enerji tacizi noktasına geri gitmeni isteyeceğiz. Seninle ilgili olmadığı halde, suçu kendi üzerine aldığını göreceksin. Bu, senin duygularını, psikolojik dengeni ve ruhsal dengeni etkileyen dışsal bir enerjiydi. Bunu açığa çıkartmak için bir danışman ya da enerji çalışanıyla çalış, bir dolu dram yaşamak için değil, bunu işlemden geçirmek için değil, ama salıvermek için.
Bazen, o olaya geri gitmek gerekmez. Sadece olayın olduğunu bilmek bile, onu salıvermeye yeterli olur. Ama seninki çok derinlerde ve içinde kilitlenip kalmış. Yumuşak bir biçimde girip de onun kilidini açmana yardım edecek biriyle çalışman gerekecek. Ama çok güvendiğin biriyle çalış, ve kendi seksüel eril ve dişil enerjilerinde çok dengeli olan biriyle çalış. O zaman, kilonun da doğal olarak gittiğini göreceksin. Bunu bir yarış haline sokma. Kilo vermek için kendine türlü hedefler koyma ve tarihler saptama. O doğal olarak gidecektir. Tüm Şambra adına bu soru için sana teşekkür ediyoruz.
WHITE EAGLE: Biz buna bir ekleme yapmak istiyoruz, çünkü bu soru çok insanın aklını kurcalıyor. Öncelikle, kilo kaybedemezsiniz, yalnızca inceliği kazanabilirsiniz. Bu, karanlığı kaybetmeye çalışmak gibidir. Karanlığı kaybedemezsiniz, yalnızca daha fazla ışığı içeri getirirsiniz. O nedenle, kilo kaybetmeye odaklanan hepiniz, oyunu zaten baştan kaybetmiş oluyorsunuz. Onun için, incelik kazanın, sağlık kazanın, zindelik kazanın, esneklik kazanın. İstemediğiniz şeylere bakmak yerine, istediğiniz şeylere bakın. Şu kısıtlamalar konusunda – ah, bunları hiç yapmak istemiyorum, çünkü diyet yapmak ya da egzersiz yapmak ya da bu tür şeylerde kısıtlanmaya hiç gelemiyorum diyenler… çok önemli olan bir başka şey de, kısıtlamalara, kurallara beslediğiniz öfkenize ya da kızgınlığınıza bir bakmaktır.
Şimdi, buraya, Coal Creek Canyon’a gelirken ya da her neredeyseniz, kırmızı ışıkta durursunuz. Yeşil yandığında gidersiniz. Yayalar olduğunda durursunuz. Bu kurallara, ya da kısıtlamalara kızıyor musunuz? Yoksa bunların sadece – bu caddenin ortasında ilerlemenizi kısıtlayan kuralların – yaşam düzeninin bir parçası olduğunu mu biliyorsunuz, ve onları bir kin ya da düşmanlık beslemeden kabul mu ediyorsunuz. Onları kabul ettiğiniz için dünya akıp gidiyor. Eğer kilolu olduğunuz için kızgınsan, diyet yapmak zorunda olduğun ve çukulata yiyemediğin için kızgınsan, bu kızgınlığın ya da öfkenin kendisi – kısıtlılıkla ilgili inancın – hep yoluna çıkar. Kısıtlılığa ilişkin nefretini nötralize etmenin bir yolunu bul, çünkü bu da kendi başına bir kısıtlılıktır. Teşekkür ederiz.
3.ŞAMBRA’NIN SORUSU (İnternetten, Linda okur): Ben bir Bayrağım ve Romanya’da yaşıyorum. Öbür taraftaki evime gittim. Güzelliği beni çok şaşırttı. Tavan arası çok temizdi ve ben sandığı buldum. Hazinelerle doluydu. İçinden birkaç şey ve çok para aldım. Onları şu projeler için kullanmayı seçtim: Romanya Şambrası dergisini yayınlamak, Romanya Şambra Üniversitesini kurmak amacıyla seminerler ve eğitimler vermek, Crimson Circle kitaplarını ve benim yazacaklarım da dahil olmak üzere, başka Şambraların kitaplarını yayınlamak, Romanya’daki ve diğer ülkelerden gelecek Şambra’nın toplanıp enerjileri hareket ettirmesini sağlayacak bir çiftlik inşa etmek, ve Yeni Enerji’deki başka projeleri desteklemek. Bana bütün bunlar hakkında ne söyleyebilirsin? Teşekkür ederim, tüm sevgimle.
ADAMUS SAINT-GERMAIN: Şunu söyleyebilirim, “Harika”. Kararlar alıyorsun, bir tutkun var ve devam et. Şeylerin seni engellemesine izin verme.
4.ŞAMBRA’NIN SORUSU (mikrofona gelen bir adam): Şambra ailesine selamlar. Sizden fazla uzun bir süredir ayrı kaldım. Bu benim ilk ziyaretim. Ve Adamus’a ve konuklarımıza ve son zamanlarda benimle çalışmış olan tüm varlıklara teşekkür ediyorum. Bunu çok takdir ediyorum. Biraz ucundan yakalamaya başladığımı hissediyorum ve şu son birkaç ay, benim için çok inişli ve çıkışlı oldu – gerçi heyecanlıydı ama, korkutucuydu da. En sonunda bulmacanın birçok parçası yerine oturdu ama ben yine de, ilişkilerin belli yanlarına ilişkin bir açıklık kazanabilirsem, mutlu olacağım, özellikle de eşim ve çocuklarımla ilgili, ve uzun süredir saklanan, şimdilerde keşfettiğim yeni armağanlarımı, yeteneklerimi, en iyi nasıl kullanabileceğimi de söylerseniz, sevinirim.
ADAMUS SAINT-GERMAIN: İkimiz de buradaki enerjiye ve ilişkiler hakkında söylediklerinin temeline bakıyoruz. Burada şu anda en önemli olan şey, bugün sözünü ettiğimiz, kendinle kurduğun ilişkidir. Kendinle o mahrem, içten, tutkulu ilişkiye sahip olduğunda, ve erille dişilin yeniden birleşmesine izin verdiğinde, başkalarıyla olan ilişkin gündeme bile gelmez, çünkü sen, kimsenin seni çıkartamayacağı kendi denge alanında olur, ve herkesi de, tam olarak bulunduğu noktada kabul ve takdir ediyor olursun. Şambra’nın ilişkiler konusunda çok sık sorunları oluyor. Bu tekrar tekrar ortaya çıkıyor. Ama kendinle ilişki kurduğunda, bu sorun ya da konu olmaktan çıkacak. Sahip olduğun armağanlar – kendine verdiğin armağanlar – bunlar, kilitleyip kaldırdığın şeyler, ya da, hazır olduğunu hissedene kadar kenara koyduğun şeyler. Bunlar, bu yaşamdan bile önce başka alemlerde kendin için tasarladığın armağanlar. Böylece, şu anda o kararı bilinçli bir biçimde vermek, değişimlere hazır olduğunu bilinçli olarak kabul etmek, sana kalmış bir şeydir, çünkü kendine verdiğin bu armağanları yaşamına kabul edersen, değişimler de beraberinde gelecektir. Ama bunlar için hazır olduğunda, yalnızca o kararı ver ve onları gerçekliğinde aktive et.
WHITE EAGLE: Ve biz senin için ve aslında tüm Şambra için, özellikle ilişkiler konusuna bir ekleme yapmak istiyoruz. Senin ilişkine baktığımız zaman, karının şimdiki haliyle bağlantı kurmadığını görüyoruz, senin yarattığın, kişinin o eski görüntüsüyle ilişki kuruyorsun. Aslında… o da biraz senin eski halinle ilişki kuruyor, ve bu her ilişkide çok yaygın olan bir şeydir. Biliyor musun, gerçek kişiyle ilişki kurmayı yıllar önce bıraktın, ve yalnızca onunla ilgili sahip olduğun görüntüyle ilişki kurmaya başladın. Ve bunu özellikle yapıyorsun; biz sana ve hepinize, o eski görüntüleri salıvermenizi önermek istiyoruz, o kişinin şimdiki haliyle ilişki kur – ve siz onları ezelden beri görmüyorsunuz, çünkü hiç bakmadınız – ve onların gelecekteki görüntüleriyle de ilişki kurun. Onların ruhuyla ilişki kurun. İlişkiyi birkaç adım ileriye götürün, bugünden alın ve geliştiklerini bildiğiniz yere, ruhlarının ait olduğunu bildiğiniz yere götürün. Ve siz onların o daha yüksek düzeylerinden ilişki kurmaya başladığınızda ne olur, bu sizi tıkanıp kaldığınız yerden alır ve daha yüksek düzeyinize çıkartır. Yani senin durumunda, ikinizin de karşısındaki yeni insan yerine, eski gölgelerle ilişki kurduğunu görüyoruz. Teşekkür ederiz.
5.ŞAMBRA’NIN SORUSU (İnternetten, Linda okur): Ben bugünlerde, insanların kendi enerji dengesini nasıl teslim ettikleri konusunda biraz bilinçlenmeye başladım. Bu bilinci oluştururken de, iki oğlumun sanki enerjilerini nasıl bana teslim ettiklerini gözlemledim. Sanki annelik onlara hiç yeterli gelmiyor, zamanım ya da ilgim hiç yeterli gelmiyormuş gibi. Ve benim de kendi enerjimi onlara verdiğimi görüyorum. Sık sık, onlara yeterince iyi bir anne olmadığım duygusuna kapılıyorum. Bu enerji kalıbını kırmama yarayacak her türlü yardım, çok makbule geçecek. Sevgiyle, teşekkür ederim.
WHITE EAGLE: Bunu biz yanıtlamaya başlayabilir miyiz?
ADAMUS SAINT-GERMAİN: Elbette.
WHITE EAGLE: Pekâla. Sadece yeterince iyi bir anne olmadığın kaygısı bile, onların enerjisini istediğini gösterir. Sen, istenmek istiyorsun. Gerçi bir cümlende, onların enerjilerini bana vermelerini istemiyorum, dedin ama, istiyorsun. Yeterince iyi bir anne olamama korkun yüzünden, aslında inceden inceye sana ihtiyaç duymalarını ve seni istemelerini istiyorsun ki, daha iyi bir anne olabilesin. (Adamus Saint-Germain’e) Sıra sende.
ADAMUS SAINT-GERMAIN: İyi açıkladın. Ekleyecek hiç bir şey yok… kısa ve özdü.
6.ŞAMBRA’NIN SORUSU (mikrofona gelen bir kadın): Şu son altı hafta içinde kararlar aldım ve 28 yıllık bir evliliği geride bıraktım, ve şimdi yalnızca kendimle ilgili sorumluluğu almaya çalışıyorum. Ve bunu yaptıktan sonra çok kötü düştüm ve sağ bileğimi incittim ve sağ tarafımda bir erni keşfettim ve başka hastalıklar da – herşey sağ tarafımda, ki bunun da eril yanım olduğunu düşünüyorum. Bunu ben mi tezahür ettiriyorum? Bu beklenen bir şey mi….
ADAMUS SAINT-GERMAIN: Bunu tezahür ettiren ben değilim! Öyleyse sen olmalısın. (kahkahalar)
6.ŞAMBRA: İyi, iyi.
ADAMUS SAINT-GERMAIN: Burada seninle eğlendiğimiz için özür diliyoruz. Bunun zor bir dönem olduğunu biliyoruz, ama şöyle bir şey olmuş, uzun, çok uzun zamandır bir başkası senin eril enerjilerini tutmuş. Ve sen sonunda karar verip – ki bunun için övgüyü hak ediyorsun – o eski ilişkinin gerek senin gerekse onların gelişmesine hizmet etmeyeceğini ve onu bırakmak zamanının geldiğini bildiğinde, kendinle ilgili sorumluluğu üstlendin. Böyle bir şey olduğunda, çok uzun süredir bastırılmış olan birçok enerji ortaya çıkmaya başlar. Ve gördüğün gibi, ve çok farkında olduğun gibi, bu enerjiler sağ tarafta ya da senin eril ağırlıklı taraf dediğin yerde olma eğilimi gösterirler. Bu, her türlü enerji evriminin bir parçasıdır. Bu şeylerin çıkması gerekiyordu. Bu enerjilerin yüzeye çıkması gerekiyordu, ve sen de bunun bu yoldan olmasına izin veriyorsun. Bu kalıcı bir şey değil. Ruh sana yanlış bir karar verdiğini söylemeye çalışmıyor. Bu sadece bastırılmış enerjilerin ortaya çıkmasıdır.
Bunun başka yollardan çıkmasını da sağlayabilirsin. Biraz bağırabilirsin, ki aslında bunu yapmanı çok öneririz. Ciddiyim. Öyle çok fazla bastırılmış enerjin yok ama, yine de var. Yalnız başına bir odaya gir ve bağır, çünkü bağırdığın zaman, soluma da yapman gerekir. O enerjilerin bazısını salıvermen gerekir ve bizim çok gerekli ve dengeli diyeceğimiz bir karar aldığını anla. Şimdi o eski ilişkiyi bıraktığına göre, ona olacak olan şudur; tekamül edip daha yüksek bir düzeye gelişebilir. İkiniz arasındaki tüm ilişki baskılanmıştı. Oysa şimdi gelişebilir. Bu ne anlama gelir? Yeniden birlikte olacağınız anlamına mı gelir? Hayır. Başka düzeylere tekamül edebilir anlamına gelir. Ruhtan ruha olan düzeye. Şimdi ikiniz de özgürsünüz ve o özgürlük içinde, seçiminiz bu yönde olursa, yeni ve farklı bir biçimde biraraya gelebilirsiniz.
WHITE EAGLE: Sadece şunu sormak isterdik, neden bu kadar bekledin? (bazı gülüşmeler)
ADAMUS SAINT-GERMAIN: (Güler) Hepimiz bu soruyu soruyorduk. Sadece White Eagle sormaya cesaret etti!
WHITE EAGLE: Ve şunu da eklemek istiyoruz, kendini yeniden erilleştirmen gerekiyor. Kendi erkeğin olman gerekiyor, ve kocan da aslında senin büyük bir dişil yanını tutuyor. O nedenle, senin biraz alıştırma yapıp kendi dişilini ondan geri çekmen ve ona da kendi erilini geri vermen gerekiyor, ve böylece eşinin eril enerjisi yerine kendi eril enerjini içine doldurursun ve eşin de kendini yeniden dişilendirirken – bir kelime uydurduk burada – herhalde biraz tökezleyecek ve sol tarafına düşecek (kahkahalar).
ADAMUS SAINT-GERMAIN: Yeni bir kelime mi?
WHITE EAGLE: Teşekkür ederiz.
7.ŞAMBRA’NIN SORUSU (İnternetten, Linda okur): Ağustos 2004’de Denver’de yapılan Yeni Enerjiyi Bedenleme seminerinde, evrensel bir dilden söz edildi. Evrensel dil nedir ve gnost’la nasıl ilişkilidir?
ADAMUS SAINT-GERMAIN: Orada sözü edilen evrensel dil, şu an daha gelişmekte. Söylendiği gibi – bunun iki uyarlaması var: biri, Dünya üzerinde evrensel olacak bir evrensel dil. Şu anda Dünya yüzlerce ve yüzlerce farklı dil konuşuyor ve internetin gelişmesiyle ve özellikle de şu aralar uluslararası iş gören gençler, herkesin kullanabileceği çok basit bir dil türünü geliştireceklerdir. Bu, diğer dillerin yok olacağı anlamına gelmiyor, ama insanların, şu anda gerçekleştirdiğinden çok daha kolay bir yoldan birbirleriyle iletişim kurmasını sağlayacak.
Bir de, fiziksel olmayan alemlerde ve meleksel alemlerde bir evrensel dil türü var. Meleksel varlıkların tamamı bunu kullanmıyor ya da bununla çalışmıyor, ama böyle bir dil kullanıma açık. Bu, ses değildir. Bir tür… bunu anlatmak zor – bu bir tür titreşim imza modelidir. Biz, bizim tarafta kelimeler kullanmayız ve belli sesleri de kullanmayız, ama enerji paketleri vardır. Yani bu genel meleksel dil türü de, Dünya üzerindeki yeni evrensel dilin bir parçası olacak. Ve evet, gerçekten de gnost unsuru ya da yaratıcı çözüm, bunun bir parçası olacaktır.
8.ŞAMBRA’NIN SORUSU (mikrofona gelen bir kadın): Selam. Sevgili dostum Jeannie Nicholson geçen Cuma bir araba kazası geçirdi, ve o bir ruhsal öğretmen ve şifacı, ve şimdi komada ve sağ tarafta beyin travması geçiriyor. Ve ben, o bunu neden yaptı diye merak ediyorum ve sonuç ne olacak?
WHITE EAGLE: Biz, insanların bunu neden yaptığını sormamak gerekir diyoruz, çünkü neden, daha o bedenini üstlenmeden çok önce, daha o arabaya binmeden çok önce oluşturulmuştu. O şimdi gökkuşağı enerjilerini deneyimlediği bir yerde ve orada geri gelmek ya da gelmemek kararını verecek. Eğer geri gelmeye karar verecek olursa, çok dönüşümden geçmiş olacak, gelmeyecek olursa, yeterince dönüşmüş olacak. Fark etmeyecek yani.
ADAMUS SAINT-GERMAIN: Aynı fikirdeyiz ve şunu da söyleyeceğiz ki, komadan çıkmak ya da öbür tarafa geçmek kararı daha verilmedi, ama senden onu onurlandırmanı ve saygı duymanı ve şefkat beslemeni isteyeceğiz. Burada bir yanlışlık söz konusu değil ve onun yanlış yaptığı bir şey de yok, ama sözünü ettiğin sevgili varlık, başkalarına hizmet ettiği bir yaşam sürdürdü, insanlarla çalıştı ve onlara yardım etti, ama aynı zamanda da onların bir dolu eski ve sıkışıp kalmış enerjilerini üstlendi. Bu enerjilerin bir kısmını bırakması gerektiğinden, ve ama bu sevgili varlık bunu en iyi şekilde nasıl gerçekleştireceğini pek bilmediğinden, bu ara hale girmeyi seçti. Ve bu varoluş halinde, başkalarından üstlendiği tüm enerjileri salmayı seçebilir. Hepinizin bildiği gibi, ruhsal bir öğretmen olmanın ruh düzeyinde, beden düzeyinde ve her bir düzeyinizde bir bedeli vardır, çünkü ruhsal öğretmenler şefkatli insanlardır. Danışanlarının ya da alıcılarının çoğunun enerjilerini üstlenmeye yatkın olurlar ve bazen de bundan nasıl çıkacaklarını bilemezler. Yani onun şimdi içinde bulunduğu bu ara alan, bir karar zamanıdır, bu çalışmaya geri dönme, ya da farklı bir şey yapma, ya da sadece bizim tarafa geçme kararını verme zamanıdır. Teşekkür ederiz.
8.ŞAMBRA: Teşekkür ederim.
9.ŞAMBRA’NIN SORUSU (İnternetten, Linda okur): Merhaba Tobias. Lütfen, 2.Şaud’da verdiğin örneği açar mısın, şöyle demiştin, “şifalanması için bedenimizin tümüyle iletişim kurma hedefine sahip olan sağlıklı bir hücreyi hissedin”. Daha sonra da başka bir örnek verdin, arabada giderken keyif aldığımızı, o enerjiyi hissettiğimizi imgelememizi söyledin. İmgeleme yaptığımız zaman zihinsel becerilerimizi kullanıyoruz, sonra bir de ânın zevkini hissetmek var, bu deneyimleri nasıl ayırabiliriz, yani imgelemeyi dışarda tutarak hissetmeyi? Lütfen bunu açıklığa kavuşturur musun, ya da daha fazla örnek verebilir misin. Bu, senin söylediğin kadar kolay değil.
ADAMUS SAINT-GERMAIN: Eh, Tobias bugün burada olmadığına göre, Ben Adamus bunu yanıtlamaya çalışacağım. Zihinde tıkanıp kalmak o kadar kolaydır ki. Hissi fark etmemek o kadar kolaydır ki, ve Tobias, White Eagle, Saint-Germain, hepimiz bunu çok basit kılmaya çalıştık. Eğer özü hissedersen, deneyimle. Tümüyle sağlıklı bir hücrenin deneyimlenmesine gir. Onu analiz etmeye çalışma, hatta tam olarak neye benzediğini de imgelemeye çalışma, yalnızca tümüyle sağlıklı bir hücreyi deneyimle. Bu, diğer hücreler için bir bayrak, bir standart ya da bir biçim halini alır. Bu tümüyle sağlıklı hücre, o zaman örnek ya da model haline gelir. Aynı şey bilinç için, iyi bir his için de geçerlidir. Arabada giderken kendini özgür, Dünya’da olmaktan ötürü mutlu, yaşamanın coşkusunu hissettiğin bir âna geri git. O hisse geri git. Onu analiz etme. Hatta biz, güçlü bir şekilde hayalinde canlandır da demiyoruz, sadece o deneyime geri git.
Bunu hemen şimdi yapalım. Arabada gidiyorsun, güneşli, harika bir gün, rüzgar saçlarını ve yüzünü okşuyor, geri planda güzel bir müzik çalıyor… yolda başka kimseler yok, sadece sen varsın. Ağaçları, mavi gökyüzünü görüyorsun. Kendini tamamen özgür, tümüyle özgürleşmiş hissediyorsun. Para için kaygılanman gerekmiyor. Başka insanlar için kaygılanman gerekmiyor. Bu, sadece Dünya’da olduğun için, hayatı yaşadığın için, zevk aldığın bir an. Bu bir deneyim, bir his. Bir dolu analiz gerekmiyor. Gördüğün ağaçların meşe mi yoksa hep yeşil kalan ağaçlar mı olduğuna karar vermeye çalışarak zihnini strese sokman gerekmiyor. Bu sadece lanet bir deneyim. (bazı gülüşmeler) Onu çok karmaşık hale getiriyorsunuz. Ona fazla ivme kazandırmaya çalışıyorsunuz. Onu zorlaştırmaya çalışıyor, çünkü öyle olması gerektiğine inanıyorsunuz. Oysa o, bu güzel örnek kadar basit olabilir. Sonra, bu yaşama sevinci deneyimini alır, yaşamının her bir parçasının içine işlemesine, nüfuz etmesine izin verirsin. Derin bir nefes alırsın – birkaç derin nefes alırsın. Teşekkür ederiz.
LİNDA: Son sorunun zamanı geldi. Bu, son soru olabilir.
ADAMUS SAINT-GERMAIN: Hmmmm, White Eagle uygun görürse birkaç tane daha alalım.
LİNDA: Peki.
WHITE EAGLE: Uygundur.
10.ŞAMBRA’NIN SORUSU (mikrofona gelen bir kadın): Merhaba Adamus. Synchrotize sistemini yeni bitirdim ve sana teşekkür ediyorum. Bana çok yardımcı oldu. Ama kafamı karıştıran bir şey hakkında bir sorum var ve bunun benim için açıklığa kavuşması gerekiyor. Bu, yakınlarda katıldığım bir grupla ilgili, ve adı Jerome School of Enlightenment. Ben bu okula bir öğrenci olarak katıldım ama acaba roller değişmeli mi diye düşünüyorum, çünkü enerji bana eskiymiş gibi geliyor. Ve bir aydınlanma okulunun Eski Enerji’ye dayanması mümkün mü diye merak ediyorum. Bu, ilk sorum.
ADAMUS SAINT-GERMAIN: Bu noktada genel bir açıklamada bulunacağım, ve aydınlanma okullarının % 93.5’nin Eski Enerji’ye dayandığını söyleyeceğim ve bu tümüyle uygundur, çünkü hâlâ bir aydınlanmaya ulaşmak söz konusudur. İnsanlar farklı düzeylerde çalışırlar. Çok, birçok insan için hemen White Eagle ve Mark ya da Tobias ve Saint-Germain ile çalışmaya başlamak karışılık yaratabilir. Bizim gerçekleştirdiğimiz çalışma farklıdır. Daha iyi, daha büyük değildir, ama farklı insanlara hitap eder. O nedenle, 100 yıldır, 1000 yıldır ya da 5000 yıldır en ufak bir değişim göstermemiş çok, çok aydınlanma okulları var. Şimdi sen bana söyle, o Eski Enerji nerede? Yani sorunun ikinci bölümü…
10.ŞAMBRA: Sorunun ikinci bölümü şuydu, eğer böyleyse, neden benim yolum bu grupla kesişti?
ADAMUS SAINT-GERMAIN: Kulağa o eski soru gibi geliyor, tavuklar neden caddeyi geçmeye çalışıyorlardı. (izleyiciler güler ve Adamus Saint-Germain de kendi kendine güler) Öbür tavuklara, caddeye çıkmamayı öğretmek için! (yoğun kahkahalar) Caddeler, yollar, tavuklar için çok ölümcül olabilir, öyle değil mi! Biz bu soruyu sana geri soracağız, peki sen niye bunu seçtin?
LİNDA: Gitti. Onu kovaladın.
ADAMUS SAINT-GERMAIN: Peki sen niye bunu seçtin? Kendine bu soruyu sorman gerekiyor…
LİNDA: Gerçekten gitti!
ADAMUS SAINT-GERMAIN: (güler) Fark ettik.
WHITE EAGLE: Ve biz şunu ekliyoruz, sonradan bırakacağın herhangi bir yolu seçmenin nedeni, bıraktığın şeyi görerek gerçekleştirdiğin gelişmeyi izleyebilmektir.
ADAMUS SAINT-GERMAIN: Aynen.
11.ŞAMBRA’NIN SORUSU (İnternetten, Linda okur): Şambra, benim acil bir açıklamaya ihtiyacım var. Ben gnost’u ve bayrak teknolojisini geçenlerde önerildiği gibi kullanıyorum ama sanki herşey, şimdiye kadar olduğundan çok daha beter hale geldi. (kahkahalar) Sanki eski sorunlar şahlanmış ve Şambra genelde bir dolu saçmalıkla uğraşıyormuş gibi görünüyor. Gözlerim flu görüyor, kas sistemim berbat halde ve çok bitkinim. Lütfen yorumda bulunun; bu, genelde tüm Şambra için iyileşmeye başlamadan önce görülen bir sözde kötüleşme mi, yoksa ben kendim için seçtiklerim konusunda kendimi kandırıyorum da daha derin bir düzeydeki kendini-sabote-etme yolunu mu seçiyorum. Örneğin, vitamin/mineral destekleri kullanmıyorum ve kendi kendimi şifalandırma yeteneğime güveniyorum. Lütfen, özellikle de gözler konusunda yorumda bulunun, çünkü şu anda birçok Şambra göz sorunları yaşıyor. Sevgin ve desteğin için teşekkür ederim Tobias, ve ben şimdiden sorumun yanıtını bildiğimi de biliyorum (yoğun kahkahalar), ama kendimi çok gergin hissediyorum ve güvenimin tazelenmesine ihtiyacım var.
ADAMUS SAINT-GERMAIN: Bunu ben yanıtlamaya çalışayım. Bugün bu soruyu iki kez sordum, değişimleri kabul edecek misiniz. Ben şeylerin hemen daha iyi olacağını söylemedim. Birdenbire süper bir insan olacağınızı söylemedim. Bu şeylerin hiç birini söylemedim. Yalnızca, değişimleri kabul ediyor musunuz, dedim, çünkü ben de, siz de biliyoruz ki, bir bilinç düzeyinden bir sonrakine tekamül etmek için kendinize izin verdiğinizde – ve bu sözleri anımsayın. Bir düzey – siz bir düzeyde oturuyorsunuz. Diyelim ki 7.düzeyde, ve şimdi ille de 8 olması gerekmeyen yeni bir düzeye geçiyorsunuz, bu 9 ve 6 ve 4 ve 2.000.001 olabilir ve hepsi aynı zamanda olabilir. Muazzam bir dönüşümden geçersiniz, muazzam bir işlemden, süreçten. Bazen, eski sistem kasten çöker, çünkü artık onlara ihtiyaç yoktur ve daha yeni enerjiler gelmeden çökerler. Ve Şambra çoğu kez, bu çalışmayı yaparsa yaşantısının mükemmel olacağını düşünüyor, ama bu çalışmayı, eski yaşantılarını mükemmel hale sokmaya dayandırıyorlar. Biz eski yaşantınıza yeni bir kılıf geçirmeye çalışmıyoruz. Tümüyle bir dönüşüm söz konusudur. Sizler umutsuzca eski kimliklerinize tutunmaya çalışıyorsunuz ve ben de sizi acilen bunu bırakmaya davet ediyorum. O eski giysiler artık size yakışmıyor.
LİNDA: Sondan bir önceki soru.
ADAMUS SAINT-GERMAIN: Belki White Eagle’in de buna bir söyleyeceği vardır.
LİNDA: Ha peki, çok iyi.
WHITE EAGLE: Evet elbette, ve bize Saint White Eagle denmesini istiyoruz. (yoğun kahkahalar ve Adamus da güler)
ADAMUS SAINT-GERMAIN: Sadece, bana da Whitey Adamus denirse! (kahkahalar)
WHITE EAGLE: Elbette. Şambra gelişirken, bir birlikte-yaratan olmayı yaratmaya çok odaklanıyorsunuz. Bunların hepsi de çok güzel, ama Tanrı’nın aynı zamanda yıkıcı olan eşit yanını unutuyorsunuz, ve şeylerin yıkılması da Tanrı’dır. Yıkıcılık – yapılanmayı yıkmak, yok etmek – yaratının esas parçasıdır. Ve eğer gözlerin sana sorun yaratıyorsa, belki de yalnızca yaratıya baktığın için ve yıkımın mükemmelliğini kabul etmediğin içindir. Teşekkür ederiz.
Nasıl gidiyor White…
ADAMUS SAINT-GERMAIN: Whitey Adamus.
WHITE EAGLE: (tekrarlar) Whitey Adamus. Peki, teşekkür ederim.
12.ŞAMBRA’NIN SORUSU (mikrofona gelen bir kadın): Eh, Teşekkürler Whitey ve Sainty. (yoğun kahkahalar)
WHITE EAGLE: Saint White Eagle. O ilk ad Saint (Aziz)in çevresinde bir hale var.
12.ŞAMBRA: Yok gerçekten, yürekten teşekkür ediyorum. Yaptığınız herşeyi çok takdir ediyorum. Benim bugün gerek kendi adıma, gerekse çocuklarıyla benzer şeyler yaşayan başka Şambralar adına bir sorum var. Bu, geceleri uyurken ortaya çıkıyor ve çocuğum korkunç şeyler ya da korkular ve kaygılar yaşıyor. Ve ben çocuğumla ilgili bana yardımcı olup olamayacağınızı ve geceleri zorluklar yaşayan başka çocuklar için de genel bir öneride bulunup bulunamayacağınızı merak etmiştim.
ADAMUS SAINT-GERMAIN: (fısıldar) White Eagle.
WHITE EAGLE: Pekala. Yapabileceğin şeylerden biri, onları yatırırken enerjilerini düzeltmektir. Bir elini onların kafatasının alt kısmına, yani ense köküne, diğer elini de kuyruksokumu kemiğine (sakrum) yerleştir ve bir bağlantı hissedene kadar tut. Sakin, uyumlu bir akış hissettikten sonra, ensedeki elini tepe çakraya koy ve bir akış hissedene kadar bekle. Bir uyum sağlandığı zaman, çocuğunun uykuya dalmadan önce ruhsal bedeniyle duygusal bedenini uyumlamasına yardım etmiş olursun.
ADAMUS SAINT-GERMAIN: Geceleri çok faaliyetler olur, gerek yetişkinler, gerekse çocuklar için. Şu anda dışarlarda çok enerjiler dolanıyor. Geçmiş yaşam deneyimlerinin enerjileri, başka alemlerde meydana gelmiş savaşlardan kalma enerjiler, ya da hatta, bir çocuk için çok, çok korkunç – çok korkutucu – olabilecek kitle bilinci enerjileri. Çocuklara, onların da Tanrı olduğunu bildirmek önemlidir. Kimsenin, hiç bir şeyin onlara zarar veremeyeceğini, karar verebileceklerini, yapmayı seçtiklerini yapabileceklerini bildirmek önemlidir. Eğer geceleri onları kovalayan ya da korkutmaya çalışan varlıklar varsa, onlara emrederek gitmelerini talep edebilirler. Ve ayrıca, onlar içeri almadıkça kimsenin girmesine izin vermeyen bir güvenli alan yaratabileceklerini de anlatın.
Gençler – küçükler – şu anda o kadar duyarlı ve açıklar ki, ve tüm o ikilemlerin enerjisini, savaş enerjilerini, seksüel enerji virüsünün enerjilerini – bu şeylerin hepsini özellikle de gece uyurken hissediyorlar. Tıpkı bugün Şambra’ya kararları siz alırsınız diyerek paylaştığımız gibi, bu dışsal enerjilerin de sizi etkilemesine ya da etkilememesine karar verebilirsiniz. Egemen olan sizsiniz. Aynı şekilde, bunu kendi kelimelerinizle çocuklarınızla da paylaşın. Onların da Tanrı olduğunu paylaşın. Seçtikleri şeyi yaratabileceklerini paylaşın. Bu eylemi cesaretlendirdikçe, onların rüya hallerinin giderek çok daha huzurlu olmaya başladığını göreceksiniz, ve onlarda çok hızlı bir gelişme ve onlarla ilgili şeylerde bir genişleme fark edeceksiniz. Bir insanın, Tanrı olduğunu bilmesi, tanrısal bir şeydir, ilahidir.
Böylece, bugün için size teşekkür ediyoruz. Burada olduğunuz için teşekkür ediyoruz. Bu gelecek altı hafta içinde sizinle çalışmayı hevesle bekliyoruz. Söylediğimiz gibi, üç ya da dört kez, sizi herşeyden ayrı tutmaya çalışacak – erilinizle dişilinizi ayrı tutmaya çalışacak – bu enerjilerle karşılacaksınız ve belki de bunları yazmak istersiniz. Onlar gelip kapınızı çalacak, sizi ziyaret edecekler. Derin bir nefes alın ve sizin de Tanrı olduğunuzu anımsayın.
Ben Ben’im, evet Ben’im.
Kırmızı Meclis’in varlıklarından Tobias, Golden, Colorado’da yaşamakta olan Geoffrey Hoppe tarafından sunulmaktadır. Tobit’in mukaddes kitabında bulunan Tobias’ın öyküsü, Crimson Circle sitesinde bulunmaktadır.
www.crimsoncircle.com. Tobias materyelleri, bedelsiz olarak dünyanın her tarafında bulunan ışık işçileri ve Shaumbra’ya, Ağustos 1999 tarihinden beri sunulmaktadır. Bu tarih Tobias’ın, insanlığın yıkım potansiyelini aşıp, Yeni Enerjiye girdiğini söylediği tarihtir.
Crimson Circle, Yeni Enerjiye geçiş yapacak ilk insan (kılığındaki) meleklerden oluşan global bir ağdır. Bu kişiler, yükseliş halinin sevinç ve zorluklarını deneyimlerken, diğer insanların da yolculuğuna, paylaşım, ilgi ve yol göstererek yardımcı olmaktadır. Crimson Circle’in sitesine her ay 40.000’in üzerinde ziyaretçi, son materyelleri okumak ve kendi deneyimlerini tartışmak amacıyla girmektedir.
Crimson Circle her ay Denver, Colorado’da, Tobias’ın, Geoffrey Hoppe kanalıyla son bilgileri sunduğu yerde biraraya gelmektedir. Tobias, kendisinin ve Crimson Council’ın (Kırmızı Meclisin) diğer semavi varlıklarının, aslında insanoğlunun kanallığını yapmakta olduğunu bildirmektedir. Tobias’a göre, onlar bizim enerjilerimizi okumakta ve biz içimizde deneyimlerken, dışardan da bakabilmemiz için, kendi bilgilerimizi bize geri tercüme etmektedirler. Crimson Circle toplantıları herkese açıktır, ama LCV takdir edilir. Katılımı gerektiren hiç bir şey ve ödenmesi gereken bir aidat yoktur. Crimson Circle, dünya çapındaki Shaumbra’nın açık sevgisi ve bağışları yoluyla bolluğu kabul etmektedir.
Crimson Circle’ın en yüksek amacı, insan melekler ve öğretmenler olarak, içsel spiritüel uyanış yolunu yürümekte olan kişilere hizmet etmektir. Bu hıristiyanlıkla ilgili bir misyon değildir. Tersine, içsel ışık, merhamet ve ilgi bulabilmeleri amacıyla, insanları senin kapına getirecektir. Kılıçlar Köprüsü’ndeki yolculuğuna başlayan bu kendine has ve değerli insan sana geldiğinde, o anda ne yapman ve öğretmen gerektiğini bileceksin.
Eğer bunu okumaktaysan ve gerçek olduğunu ve bir bağın olduğunu hissediyorsan, sen gerçekten Shaumbra’sın. Sen insan (kılığında) bir öğretmen ve bir rehbersin. İçindeki tanrısallık tohumunun bu anda ve gelecek tüm zamanlar için çiçek açmasına izin ver. Hiç bir zaman yalnız değilsin, çünkü tüm dünyada bir ailen ve çevrendeki semavi boyutlarda melekler vardır.
Bu metni lütfen ticari amaç olmaksızın ve bedelsiz olarak dağıtın.
Lütfen bu bilgiyi, dipnotlar dahil bütünüyle kullanın. Tüm diğer kullanımlar, Geoffrey Hoppe, Golden Colorado’dan alınacak yazılı onayı gerektirir. Telif hakkı 2001, Geoffrey Hoppe, P.O.Box 7328, Golden, CO 80403.e-posta: tobias@crimsoncircle.com. Tüm haklar mahfuzdur.